TÜRKÇE Oku- anın naci uda arklı iği- ese lur, nizi ok Şiirde, iç'in dış yapıdan ayrılmadığı, içeriğin biçimle varolduğu bir gerç

TÜRKÇE Oku- anın naci uda arklı iği- ese lur, nizi ok Şiirde, iç'in dış yapıdan ayrılmadığı, içeriğin biçimle varolduğu bir gerçek iken, hálá yabancı dillerden, ya- pılagelen şiir çevirilerinde, söylenilen şeyin söylenişten ayn olarak ele alındığını görmekteyiz. Şiiri sadece ko- nuda, temada, anlamda bulan bu yanlış anlayışın şiirle hiçbir ilişkisi yoktur. Gerçek olan şudur ki, söylenilen ne m- olursa olsun, şiir söyleyişsiz olmuyor. Hepimiz biliyoruz ki düzyazıyı da şiiri de sözcüklerle yazanz. Sözcükler, her ikisinin de ögeleridir. O halde, nasıl oluyor da insan- lanın birbirleriyle anlaşmasını sağlayan gündelik sözcük- ler, kimi dizelerde bu özelliğini kaybederek büyüleniyor, bizi şiirin katıksız iklimine götürüyor? Şiir havasının her şeyden önce, sözcüklerin seslerinden doğduğunu kabul etmemeye imkan yoktur. Yalnız şu var ki, düzyazı içinde yer alan sözcüklerin sesleri, şiiri kuran sözcüklerin ses- leri değildir. Sözcükler, konuşurken, yazarken duyulan sesleri, şiir olan dizelerin yapısında, gizli, bilinmeyen bir düzen içinde kaynaştırdığı zaman başkalaşırlar, bir özel- lik kazanırlar; işte bu özel ses, bizi şiir dünyasına çağıran sestir. ir? K- uh BBBB 9 ve 10. soruları, aşağıdaki metne göre cevaplayınız. og 9. Metnin başlığı aşağıdakilerden hangisi olabilir? A) Şiirde Sözcük B) Şiir ve Düzyazı Arasındaki Farklar C) Sözcükler D) Şiirin Bilinmeyenleri 10. Metin için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Anlatım birinci ağızdan yapılmıştır. B) Yazar, kişisel görüşlerine yer vermiştir. C) Anlatım üçüncü ağızdan yapılmıştır. D) Eş anlamlı sözcüklere yer verilmiştir. 8. Si 11. I Diğer sayfaya geçiniz.