TÜRKÇE TE 30. Türk edebiyatındaki yerini öykücü ve çevirmen ola- rak tanımlayan yazar, küçük yaşlardan itibaren yerli ve yabancı
TÜRKÇE TE 30. Türk edebiyatındaki yerini öykücü ve çevirmen ola- rak tanımlayan yazar, küçük yaşlardan itibaren yerli ve yabancı seçkin yazarları okuyarak büyür. Bu du- rum, ona çeviri dünyasının kapılarını aralar ve kendi öykülerini yazacak olgunluğa geldiğine ikna olana kadar çeviri yapar. Ortaokuldayken ders kitapların- dan bazı metinleri Türkçeye aktararak başlayan çe- viri serüveni, Poe'dan yaptığı Altın Böcek çevirisiyle iyice ciddileşir. Zor bir metindir bu ve yazar bu öy- küyü çevirirken dikkatini yoğunlaştırma disiplini ka- zanır. Çevirirken en sıkıldığı metin, dil ve anlatımını bir türlü sevemediği için üzerinde dikkatle çalıştığı Nabokov'un Pnin adlı eseridir. Kaynak metnin ait olduğu kültürel özellikleri, Türkçenin inceliklerine uy- gun biçimde aktarmak için gösterdiği çaba ise satış rakamlarına yansımaz. Bu parçada söz edilen sanatçıyla ilgili aşağıdaki- lerin hangisine ulaşılamaz? A Çeviriyi, özgün edebiyat metinleri yazmaya ha- zırlık olarak görmüştür. BÜslubundan hoşlanmadığı eserleri de Türkçeye A kazandırmıştır. Y C) Çeviriye en uygun dil ve üslup arayışı içinde ol- ması okuru zorlamıştır. A D) Ceviride bire bir aktarım yerine dilin özelliklerini yansıtmayı gözetmiştir. EÇeviri yapmasının çalışma tarzının şekillenme- sinde etkisi olmuştur. I N L R 1