Türkiye Selçuklu Devleti'nin başında "sultan" unvanlı hüküm- dar bulunurdu. Hükümdar hem devletin hem de saray ve ordunun başıyd
Türkiye Selçuklu Devleti'nin başında "sultan" unvanlı hüküm- dar bulunurdu. Hükümdar hem devletin hem de saray ve ordunun başıydı. Sultan adına hutbe okutulması en önemli hükümdarlık alametlerindendi. Türkiye Selçuklu Devleti'nde; "Ülke toprakları hanedan ailesinin ortak malıdır." anlayışı de- vam etmiş, bu anlayış nedeniyle Türkmenler kağan soyundan olmayan kimselerin etrafında toplanmamıştır. Sultan ölünce onun ailesinden biri devletin başına geçerdi. Türkiye Selçuk- lu sultanları Büyük Selçuklu hükümdarlarından farklı olarak Farsça unvanlar (keyhüsrev, keykavus, keykubat gibi) kullan- mışlardır. Ülke toprakları yönetim bakımından bölümlere ay- rılmıştı, "eyalet" adı verilen bu bölümleri hükümdar ailesinden olan melikler ve valiler yönetirdi. Meliklerin yanında bir de atabey bulunurdu. Atabey, meliklerin deneyim kazanmaları için çaba harcayan bir görevliydi. Metne göre; I. Türkiye Selçuklu Devleti'nin ilk Türk devletlerinde gö- rülen yönetim anlayışını devam ettirdiği, VII. Türkiye Selçuklu Devleti'nde" Ülke toprakları hane- dan ailesinin ortak malıdır." anlayışının devam ettiği, M. Sultanlarının Farsça unvanlar kullandığı, IV. Eyalet yönetiminde tek söz sahibinin Atabeyler ol- duğu, V. İslami dönem ile birlikte yeni hükümdarlık alametle- rinin görüldüğü yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Yalnız I B) Yalnız II 1 D) I ve II C) Yalnız III E) I, II ve III