tut- ya- lük ru- ra- ner nin gini ga eri nin m- im at- 23. Aşağıdaki parçalardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamak
tut- ya- lük ru- ra- ner nin gini ga eri nin m- im at- 23. Aşağıdaki parçalardan hangisi ayraç içinde verilen kavramla uyuşmamaktadır? A) Resimleri karıştırdı: Ne kadar çok resim çektirmi- şim yarabbi! Çoğu da iyi çıkmamış. Gülümsedi: O zamanlar ne kadar uzunmuş etekler! Çirkin bir uzunluk... Duruşlar da gülünç. Kim bilir hangi film- den? Arkamı dönüp yürüyormuş gibi yapmışım da birden başımı çevirmişim. (iç monolog) B) Amcam, atını vurduğunda ben şuncacıktım. Kaç at kalmıştı zaten köyde? Kimi yem kıtlığından, yem pahalılığından... Sahi yahu, kimi de İtalyan- lara sucuk olsun diye satışa çıkardıydı atlarını. Köyde bir İtalyan lafı da gittiydi haa... Ne zamandı bu? Hadi ardından, gelen taksi anlatır, giden trak- tör anlatır. Köylü aklı işte. Senin üç atına İtalyan bir Fiat verir mi desene? Hoş, amcanın eline İtalya'nın sucuk parası da geçmedi benim bildiğim. İş bilmez bir amcam, Allah ömür versin. (bilinç akışı) 24. X Şaşırmış kalmıştı. Ne yapmalıydı? Başını nereye vurmalıydı? Hiçbir yeri de bildiği yoktu. Yıllar önce, askerliği sırasında, kumandan onu, İstanbul'a an- nesinin yanına emir eri olarak yollamış, sonra terhis olmuş, İstanbul'da kalmış, Kocabıyık'ın hamamına girmişti. (geriye dönüş) DY Ucu ağzına doğru hafifçe eğik patlıcan burnuyla çevredeki erkeklere üstten üstten baktı: Evde ça- maşır, bulaşık yıkamak, tahta silmek, çorap yama- mak, karılarından ağız dolusu hakaret işitmek, artık terlikle mi olur, odun ya da maşayla mı dayak ye- mekten başka işe yaramadıklarını farz ederek acıdı onlara. (iç çözümleme) lars E) Dış kapıyı çarpıp çıktığı sokak tenhaydı. Caddeye doğru yürüyordu. Karşıdan gelen bir kadın onun uzağından dolaştı. Arkasından gitmedi. Yanından hızla geçen taksiye baktı. İçinde oturan kadınla erkek sanki iki mankendiler. "Neden? Neden böy- lesiniz?" Sırtı kaşınıyordu. Eve gidip yıkanacaktı. Bir ara karıncaları düşündü. (özetleme) 18 ESCO - de 102 CAP