TYTA 24. Türk öykücülüğüne dilde ve yapıda yenilenmenin başladığı 1950'li yıllarda başkaldırıcı tutumuyla dâhil olan Leyla Erbil

TYTA 24. Türk öykücülüğüne dilde ve yapıda yenilenmenin başladığı 1950'li yıllarda başkaldırıcı tutumuyla dâhil olan Leyla Erbil, bireye eğilen öyküleriyle dikkat çeker. (1) Sosyal, toplumsal ve siyasal değişimlerin bireylerin iç dünyalarındaki yansıma- ları, ataerkil düzende kadının algılanma biçimi, ekonomik ve toplumsal çerçevede cinsiyet ayrımcılığı yazarın öykülerinde sıklıkla gündeme getirdiği konular arasında yer alır. (II) Erbil, anlatılarının tümünde tabularla kuşatılmış bir dünyada ya- şamanın ağırlığına ve bu ağırlık altında en çok ezilen cinsin kadınlar olduğuna vurgu yapmayı tercih eder. (III) Öykülerde genellikle ataerkil bir dünya içinde hapsolmuş, sürekli olarak toplumla ve kendisiyle hesaplaşma içindeki kadınlar ve kız çocukları merkezde yer alır. (IV) Ayrıca öykülerinde olay, yer, zaman, kişi ve konu gibi ögelere bağlı kalmamıştır. (V) Bu parçadaki numaralanmış yerlerden hangisine "Bu ne- denle öykülerinde bireyin varoluş problemini, kadın ve onun açmazları üzerinden dile getirir." cümlesi getirilirse dil ve düşünce akışında bir bozulma olmaz? A) I B) I 8 !!! D) IV E) V Ata ta: ar 0