vejuhehig 3. İnsanlar, birbirlerine haksızlık ede ede, haksızlığa uğraya uğraya birinin tadını ötekinin acısını duymuşlar. Haksı
vejuhehig 3. İnsanlar, birbirlerine haksızlık ede ede, haksızlığa uğraya uğraya birinin tadını ötekinin acısını duymuşlar. Haksızlı- ğa uğramaktan sakınamayacaklarını, haksızlık etmeyi de her zaman beceremeyeceklerini anlayınca, bir anlaşmaya varmayı düşünmüşler, kanun koymuşlar, kimse haksızlık etmeyecek, haksızlığa uğramayacak diye. Kanunun bu- yurduğuna, kanuna uygun olana da doğru demişler. İşte doğruluğun kaynağı, özü budur. Doğruluk, en iyi şeyle en kötü şeyin ortasında, yani haksızlık edip ceza görme- mekle, haksızlığa uğrayıp öç alamamanın arasındadır. Bu iki şeyin arasında olan doğruluk iyi bir şeydir diye sevil- mez. Ona değer verdiren, insanın hep haksızlık etmeye gücünün yetmemesidir. Gücü yetseydi, haksızlık etmeyi, haksızlığa uğramayı ortadan kaldırmak için kimseyle an- laşmaya kalkmazdı. Bu parçanın bütününde aşağıdakilerin hangisinden söz edilmektedir? A) Doğruluğun toplumsal düzenin devamı noktasındaki etkisinden B) Haksızlıkla mücadele etmek için kanunlar koyuldu- ğundan C) Doğruluğun ortaya çıkışından ve ne olduğundan D) Haksızlıkla mücadele etmenin mümkün olmadığından E) Gücü yetenin haksızlık yapmaya devam ettiğinden