Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

Wir yön vero ya çıkmasi diğimiz za biz de cook dece çocks Anlatım Yöntemleri - Düşünceyi Geliştirme Yolları TEST T cine verilm n

Wir yön vero
ya çıkmasi
diğimiz za
biz de cook
dece çocks
Anlatım Yöntemleri - Düşünceyi Geliştirme Yolları
TEST T
cine verilm
nu olmak
z?
Varlıkların, okuyucunun gözünde canlanacak şekilde, resim çizer gibi anlatılması olarak tanımlanan betimleme,
açıklay

Wir yön vero ya çıkmasi diğimiz za biz de cook dece çocks Anlatım Yöntemleri - Düşünceyi Geliştirme Yolları TEST T cine verilm nu olmak z? Varlıkların, okuyucunun gözünde canlanacak şekilde, resim çizer gibi anlatılması olarak tanımlanan betimleme, açıklayıcı ve sanatsal olmak üzere iki başlık altında incelenir. Açıklayıcı betimlemede varlıkların olduğu gibi tani. tılması amaçlanır, kişisel düşüncelere yer verilmez. Görsellikten çok izlenim ve sezgilerin ağır bastığı sanatsal betimlemede ise yazar, anlatımına duygu ve yorumlarını da katar. Bu metne göre aşağıdakilerin hangisinde açıklayıcı betimleme yapılmıştır? A) Burası köyün kenarındaki küçük, bahçeli bir evdi. Iki kanatlı siyah bir kapıdan ufak fakat şirin ve çiçekli bir bahçeye giriliyor; iki sıra şimşir fidanlarının ve birkaç küçük kayısı ağacının arasından geçildikten sonra, karşıya gıcır gier öten ve yıkılacakmış gibi ürkekçe duran tahta bir merdiven çıkıyordu. B) Yabancı, kentin en gözde hanı olan Kolba Hanı'na girdi. Zemin katındaki mutfakta bütün fornlar gürül gürül yanıyor- du, şöminedeki neşeli ateş etrafı aydınlatıyordu. Aynı zamanda, aşçıbaşılık yapan hancı, kaynayan tencerelerine bakıyor ve bitişik salonda gülen ve şakalaşan müşterilerine hazırladığı nefis yemeği gözden geçiriyordu. C) Deri kasketi, güneş ve rüzgârlardan yanık yüzünün bir kısmını örtüyordu. Küçük bir gümüş çipa ile iliklenmiş kaba sari keten gömleği, killi göğsünü meydanda bırakmıştı. Aşınmış ve solmuş mavi bez pantolonunun dizleri delinmiş, sırtında yepyeni bir asker çantası taşıyor, elinde budaklı bir baston tutuyordu. Gömleğinin üzerine rengi atmış, lime lime gri bir ceket giymiş, boynuna ince bir kravat bağlamıştı. D) Çıplak ayaklarına çivili kunduralar giymişti. Başi traşlı, sakalı uzundu. Yaya yolculuktan dolayı her taraf ter içinde kalmıştı. Üzerini kaplayan kir ve toz, onun bu berbat kılığını daha da acıklı bir hâle koymaktaydı. Kimse tanımıyordu, onu. Herhâlde yabancı bir yolcu olacaktı. Nereden geliyordu? Belki güneyden, belki de deniz kıyısından... miza SÖZC kazala müzd enide Öyküleyici anlatım tekniğine hikaye