Yalnız Çocuğun Azabı Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm. Ben de onların arasındaydım ve onların arasında büyüğüm de yok
Yalnız Çocuğun Azabı Ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm. Ben de onların arasındaydım ve onların arasında büyüğüm de yoktu. Yalnız bende meçhul bir hastalık vardı, sekiz yaşımdan beri çekiyordum. Ben de o muayene odasının ve nice muayene odalarının önünde senelerce bekledim. Benim yanımda büyüğüm de yoktu. Yalnız başıma demir parmaklıklı kapıdan içeriye girerdim, dokuzuncu hariciye koğuşuna doğru ağaçların bile sıhhatine imrenerek yürürdüm, camlı kapıların garip bir beyazlıkla gözlerime vuran ve içimde korku ile karışarak yuvarlanan parıltıları arasında o dehlize girerdim ve yalnız başıma bir köşeye ilişirdim, kımıldamazdım, susardım, beklerdim, korkudan büzülürdüm, rengimin uçtuğunu hissederdim. Peyami Safa, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu S-10) Peyami Safa'nın "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu" isimli eserinden alınan yukarıdaki parçaya göre: a) Parçada bireyin iç dünyasını yansıtan cümlelerin altını çizerek gösteriniz. b) Parça okunduğunda (........... edebiyatın hangi bilim dalıyla ilişkisi görülür?