yay- nün 33. Hafıza kaybı ve Alzheimer hastalığı üzerine seyrettiklerimin hiç- birisinde "Baba" (The Father) filmindekine benzer
yay- nün 33. Hafıza kaybı ve Alzheimer hastalığı üzerine seyrettiklerimin hiç- birisinde "Baba" (The Father) filmindekine benzer bir seyir dene- yimi yaşadığımı hatırlamıyorum. Filmin final sahnesini, bütünü çözecek bir anahtar olarak kullanmak mümkün. İlk bölümde başka kimliklerde karşısına çıkan kadın karakter ile erkeğin ger- çek kimliklerini çıpa olarak kullanırsak filmin en başından beri Anthony'nin hafızasının içinde geçtiğini öne sürebiliriz. Bu parçada geçen altı çizili sözcük, sözlükteki özel ve so- mut anlamı olan "Gemilerin akıntılara kapılarak yer değiştir- memesi için suya atılan, zincirle gemiye bağlı bulunan, ucu çengelli ağır demir araç, çipo." dışında yeni ve soyut bir an- lamda kullanılmıştır. Buna benzer bir kullanım aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır? A) Her köşesi ayrı bir destan havası taşıyan memleketimizin biraz da Orta Anadolu'suna doğru dümen kıralım ve bozkı- rin yanık sinesinden ağıtlar devşirelim. B) Süleymaniye'de kırmızı, mor, sarı, turuncu bir akşam başladı mi köprüden geçenler altın yaldızlı bir ışık içinde yüzerler. Medrese ile türbe arasındaki yol, kırk ayrı ülkeden gelen in- sanların, çeşitli dillerin ve rengârenk kıyafetlerin bir mahşer yeri hâline geldi. Hangi türkümüzü dinlesem, ninelerimizin biraz kekik, biraz lavanta, biraz yavşan otu kokan eski çeyiz sandıklarındaki ipek bohçalarını hatırlarım. Bir ceylan güzelliği ve sessizliğiyle ağlayan Müslüman göz- lerini, yaşaran gözlerimle öptüm. İçimde büyük bir merakın kırk ayrı kapısı çalınmaya başladı ve kırk anahtar da onun elindeydi.