zaman, Behice eşe takılmış diği o dağ başında - Kemal'in Boran'a kendi gerçekliğini Behice Hanim." ği cevap emektedir? Sir ve bu
zaman, Behice eşe takılmış diği o dağ başında - Kemal'in Boran'a kendi gerçekliğini Behice Hanim." ği cevap emektedir? Sir ve bu "gun olma eklikten uzak bir gerçeklik ilgisi, dir. ularken her rak sabahın in olarak Syküleri. En şladıktan CISININ geçercesine Balıkları Sait Faik için eri var. 1 iştir? TÖF B B B 4. DENEME 35 ve 36. soruları bu metne göre cevaplayınız. Modern Türk edebiyatında en çok sıkıntı çektiğimiz meselelerden biri ve belki de en önemlisi, sanat ve edebiyatımızı dayandırabileceğimiz temel prensiplerden mahrum oluşumuzdur. Teorik birikimimiz ve buna bağlı olarak belirlenmiş ölçülerimiz yoktur. Türkiye'de bir kesim sadece tercümelere, dolayısıyla Batı'dan devşirilmiş bir bilgi birikimine dayanmaktadır. Adeta "Nasıl olsa bizim yerimize başkaları düşünüyor!" diyerek hazır bir kültür ortamında çizilmiş meseleleri önünü ardını düşünmeden ithal ediveriyorlar. Bizde sosyal karşılıkları bulunmadığı için bu meseleler hep bir entelektüel fantezisi seviyesinde kalmıştır. Kısaca söylemek gerekirse düşüncemizin sınırları, bugün bile Batı tarafından çizilmektedir. 35. Bu parçada yazarın asıl şikâyetçi olduğu durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Aydınlarımızın özgün eserler oluşturamamaları Kimi eserlerimizin farklı kültürlerin taklidinden öteye geçememesi Sanat ve edebiyatta temel prensipler oluşturulamaması DY Düşünce dünyamızın baskı altında olması E) Sanatsal üretimde yeterli olgunluğa erişilememesi 36. Bu parçada altı çizili sözün kullanımına benzer bir ifade aşağıdakilerin hangisinde kullanılmıştır? A) Onun romanlarında anlam, bir meyvenin içerisindeki şeker gibidir; kendine has tadı ile n sizi mest ederken ne tür faydalar sağladığını fark etmezsiniz. B) Eleştiride kılı kırk yararcasına titiz olduğu için yaptığı değerlendirmelerde yersiz bir yaklaşım bulamazsınız C) Onun şiirleri sonbahar rüzgârlarıyla sağa sola savrulan yapraklar gibidir, tek mevsimi bile sonuna kadar yaşayamaz. C D) Sairi kanatlandıran, bir zihniyetin kendi /memleketinde tabelası oluşudur; aksi duvarda eğreti duran bir çerçeveden farksızdır. E) Antik Çağ'ın bu büyülü satırlarının yazarından altın değerinde birkaç parça vardır elimizde; altın kadar saf altın kadar gösterisli ve alımlı.