zenler. Söz tekrar yer- ulut tipiyse ni engelle- erden biri, si söyle- arını eniş pek, açı, m- kil- 8. madan sarf edile nasız ve

zenler. Söz tekrar yer- ulut tipiyse ni engelle- erden biri, si söyle- arını eniş pek, açı, m- kil- 8. madan sarf edile nasız ve kırıcı kelimelerle dizilir. Haya huzurun ve huzursuzluğun kaynağıdır. Eskilerin, "Söz işit kı söz işitmek kutludur." dediği sözler insan ruhunda inci çiçegi açtı. ran sözlerdir. Güzel söz söylemek parlak cümlelerle konuşmak demek değildir; ruha ve anlayışa hitap edeni söylemektir. Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi yoktur? A) Benzetme D) Öznetlik B) Somutlama E) Terimler Roman sanatı, esas karakteri itibariyle anlatılacak bir hikâye ile bu hikâyeyi sunacak bir anlatıcıya dayanır. Anlatıcı, romanın te- mel unsuru ve en etkili figürüdür. Roman, onun etrafında kuru- lur, kurgulanır. O olmadan hikâyeyi nakletmek ve olayların akı- şında yer alan figürleri tanıtmak mümkün olamaz. Sinemadaki anlatıcı ise romandakinden farklıdır. Sinema; ses, müzik, dekor, oyuncu, ışık, kurgu, kamera açısı ve hareketi gibi görsel ve işit- sel teknik özelliklerin birleşiminden oluşur. C) Alint Bu parçanın anlatımında aşağıdakilerden hangisi ağır bas- maktadır? A) Örneklendirme B) Tanık gösterme D) Tanımlama C) Karşılaştırma E) Benzetme 9. Paraşütler, lavanta mavisi bir gökyüzünde yavaşça süzülüyor. Beyaz, turuncu ve sarı renkli kanatlar, rüzgârla dans odium rine kur sından, S ağız biçin limanlık rini, on b vapuru, evlere H ğaza eg leri var yı durr dalar. gun k çaları Bu p varıl A) B) D) E) 2. [