Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Soru:

zeyu senenin bir ayında bile doyurmaya yetmeyeceğini çok iyi bi- liyordu. Yaşlı erkeklerin lafları, şakaları Yusuf'a gülünç ve m

zeyu
senenin bir ayında bile doyurmaya yetmeyeceğini çok iyi bi-
liyordu.
Yaşlı erkeklerin lafları, şakaları Yusuf'a gülünç ve manasız
geliyor; gençlerin sonsuz boşluğuna karşı dilinin ucuna ge-
lenleri söylemek yerine gittikçe onlara yabancılaşıyordu.
Sim

zeyu senenin bir ayında bile doyurmaya yetmeyeceğini çok iyi bi- liyordu. Yaşlı erkeklerin lafları, şakaları Yusuf'a gülünç ve manasız geliyor; gençlerin sonsuz boşluğuna karşı dilinin ucuna ge- lenleri söylemek yerine gittikçe onlara yabancılaşıyordu. Simitçi, sıcak yaz güneşinden kurtulmak için girdiği akasya ağaçlarının dibinden çıktı; ekmek teknesi camlı tezgâhını sırtlayıp vapurun yolcularını karşılamaya hazırlandı. Annesinin diktiği bayramlıklarla, üstten bağlı sağlam erkek kunduralarıyla ve kafasındaki koca bir saten kurdeleyle kapının eşiğinde dimdik durmuş, gelen geçene caka sati- yordu. 2. dans: Müzik temposuna uyularak yapılan ve estetik değer taşıyan düzenli vücut hareketleri, raks. tutku: Aşırı düşkünlük. sert: Hirçin, öfkeli, hiddetli, yoğun. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde " dans, tutku, sert" sözcük- leri belirtilen anlamları karşılayacak şekilde kullanılmıştır? A) Müzik, dans ve spora tutkum varsa latif şeyleri ve sert heye- canları seviyorum demektir. B) Elime geçirdiğim sert tahta bir çubukla, sıranın üstüne vu- rup tempo tutarak arkadaşlarımın danslarına eşlik etmek başka tutkuları bana unutturmuştu. C) Odanın ortasına sert adımlarla yürüyüp "Sanat okumak, dans eğitimi almak benim en büyük tutkum; bunu engelle- yemezsiniz!" dediğim an rahatlamıştım. D) Babamın sert kişiliği, ondan korkum dans tutkumu hep içim- de taşımama sebep olmuştu. E) Dans eğitiminde sert bir çalışma temposuna girmişler, tüm bunlara dans tutkuları yüzünden katlanmışlardı.