zla gider. emi yap un ağır- Bir denk Imasay- iniz mi yda bu- maya hazırlanırken; - Biraz daha, biraz daha mösyö... derdik. Yarın
zla gider. emi yap un ağır- Bir denk Imasay- iniz mi yda bu- maya hazırlanırken; - Biraz daha, biraz daha mösyö... derdik. Yarın, yarın, derdi. Vapur geliyor mes enfants... İtalyan mıydı? Levanten miydi? İyice bilmiyorum. Bildi- ğim çok güzel Türkçe konuştuğu, bir bankada muhasip oldu- ğuydu. *** Ben o zamanlar, kafamın içinde onunla münakaşa ederdim, ama şimdiki gibi ukala değildim. Çocuktum, yirmi yaşıma rağ- men. Aradan yirmi sene geçti. Kendini bir tatlı rüyaya kaptır- mış adamı ne diye uyandırmalı? Geçenlerde, Karaköy'de rastgeldim ona. Beni nasıl da tanı- dı? Yüzü değişti. Uçuk sarı benzi hafifçe kızardı. Nazikâne şap- kasını çıkardı. Nasıl, dedim, nasıl gidiyor sizin transatlantik? Öyle tuhaf güldü ki, bütün derdini anladım. Ukalanın biri, hulyalarını ince sopaları kırar gibi çat çat kırmış, ona Arşimet k- SEVERINGE