Konu çalışmalarını tamamladıktan sonra, zaman zaman notlarına ve formüllere bakmaya ihtiyaç duyabilirsin. Tekrar yaparken ya da soru çözerken notlara göz atmak ve gerekli ipuçlarını almak, öğrenme aşamasında sana epey yardımcı olacaktır. Kunduz ekibi olarak, alanında uzman eğitmenlerimizin de desteğiyle, her konuda mutlaka görmen gereken ipuçlarını, formülleri, ders notlarını senin için derliyoruz!? Bu yazımızda Türkiye’nin Gölleri, Akarsuları, Türkiye’de Su Kaynaklarından Yararlanılması hakkında bilmen gerekenler ile Türkiye’de Su Kaynakları ve Kaynakların Kullanımı konusuna ait soruları çözerken işine yarayacağını düşündüğümüz ipuçları yer alıyor. Umarız bu notlar sana yardımcı olur. İyi okumalar!
Su kaynaklarını Okyanuslar, Denizler, Göller, Akarsular, Buzullar ve Bataklıklar olmak üzere sıralayabiliriz.
Türkiye’nin bulunduğu özel konumu neticesinde herhangi bir okyanusa kıyısı yoktur. Türkiye 3 tarafı denizlerle çevrili yarımada ülkesidir. Kuzeyinde Karadeniz, Güneyinde Akdeniz, Batısında ise Ege ve Marmara Denizi bulunmaktadır. Bu denizlerin bazı özellikleri bakımından aralarında fark bulunmaktadır. Denizlerimizi birbiri ile kıyaslarken sahip oldukları sıcaklık, tuzluluk oranı, kıyı uzunluğu, kıta sahanlığı ve balıkçılık imkanı gibi kriterlere dayanarak değerlendirme yapabiliriz.
- Sıcaklık: Ekvatora yakınlık arttıkça sıcaklık artmaktadır. Buna göre sıcaklık değerleri yüksekten düşüğe şöyle sıralayabiliriz: Akdeniz>Ege>Marmara>Karadeniz. Denizlerdeki sıcaklık dereceleri kıyı turizmini de doğrudan etkilemektedir. Akdeniz kıyı turizmine daha uygunken Karadenizde kıyı turizmi pek gelişmiş değildir.
- Tuzluluk Oranı: Ekvatora yakınlık ile tuzluluk oranı doğru orantılıdır. Sıcaklık arttıkça su daha çok buharlaşır ve azalır. Geriye sadece tuz kalır. Bu da tuz oranının artması anlamına gelir. Yani kısaca ekvatora yakınlık arttıkça sıcaklık artar bunun neticesinde tuzluluk oranı da artar. Tuzluluk oranına göre şöyle sıralayabiliriz Akdeniz>Ege>Marmara>Karadeniz
- Kıyı uzunlukları: Her ne kadar haritaya baktığımızda en uzun kıyımızın Karadeniz kıyısı olduğu izlenimine kapılsak da aslında en uzun kıyımız Ege denizine aittir. Ege kıyılarımız girintili çıkıntılıdır. Bu girinti çıkıntıları Karadeniz’de çok göremeyiz. O yüzden Karadeniz kıyısının gerçek uzunluğu ile kuş uçuşu uzunluğu arasındaki fark azdır. Ege’de ise tam tersidir gerçek uzunluk ile kuş uçuşu uzunluk arası fark fazladır. Kıyı uzunluklarımızı şöyle sıralayabiliriz: Ege>Karadeniz>Akdeniz>Marmara
- Kıta Sahanlığı: Denize girdiğimizde su seviyesi bileklerimize gelir. Denize açıldıkça bu seviye önce diz kapaklarımıza sonra belimize kadar yükselir. Denizde ne kadar ilerlersek derinlik o kadar artmaktadır. Kıyıdan başlayarak denize doğru açıldığımızı düşünelim. Deniz derinliğinin 200 metreye ulaştığı noktaya kadar olan mesafe bizim kıta sahanlığımızdır. Ülkemize aittir. Derinliğin 200 metreyi geçtiği noktadan ötesi ise uluslararası antlaşmalara tabiidir. Ancak her denizin kıta sahanlığı aynı değildir. Dağların denize paralel uzandığı bölgelerde kıta sahanlığı dar olur. Yani denize girdiğinizde su kısa mesafede 200 metre derinliğe ulaşır. (Karadeniz ve Akdeniz). Dağların denize dik olduğu yerlerde ise kıta sahanlığı daha geniş olur. (Ege Denizi). Kısaca Ege Denizinin kıta sahanlığı geniş, Karadeniz ve Akdeniz’in kıta sahanlığı genelde dardır. Bu bilgi sorularda karşımıza sıkça çıkmaktadır
- Balıkçılık: Ülkemizin balık ihtiyacının en çok karşılandığı denizimiz Karadenizdir. Sonra Marmara, Ege ve Akdeniz gelmektedir.
Türkiyenin Gölleri
Türkiye sahip olduğu jeomorfolojik ve iklim zenginliği sayesinde birçok göl çeşidine sahiptir. Doğal göl olmayan tek bölgemiz Güneydoğu Anadolu Bölgemizdir. Diğer bölgelerimizin hepsinde yüzlerce göl mevcuttur.
En büyük gölümüz Van Gölüdür Beyşehir Gölü ve Tuz Gölüdür. Van gölünün suyu sodalı Tuz Gölünün suyu ise tuzludur. Beyşehir suyu tatlıdır. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü Beyşehir Gölüdür
- Tektonik Göllerimiz: Ülkemiz 3.jeolojik zamanda oluştuğu için aktif fay hattı oldukça etkilidir. Bu tektonizma olayarı süreç içerisinde bize bol miktarda tektonik göl kazandırmıştır. En sık rastlanan göl türü tektonik göldür. Tektonik göllerden olan Burdur’un dışarıya akıntısı olmadığından tuz oranı yüksektir. Nesli azalmakta olan Dikkuyruk Ördekleri’nin dünyadaki varlığının, yaklaşık yüzde 75’i bu gölde kışlamaktadır.
- Volkanik Göllerimiz: Bitlis ili sınırlarında bulunan ve Nemrut Dağı’nın kalderasında yer alan bu göl, en büyük volkanik gölümüzdür. ‘’Dünyanın nazar boncuğu’’ olarak adlandırılan Meke Tuzlası Gölü, Karapınar yakınlarında yer alır. Bir patlama çukuru içinde yer alan gölün ortasında ada şeklinde bir volkan konisi bulunmaktadır. Meke gölünün suları on yıllarda gittikçe azalmıştır.
- Buzul Göllerimiz: Orta kuşakta yer alan ülkemizde buzul göllerinin örneklerine sık rastlanmamakla birlikte bu göller, buzul aşındırmasının etkili olduğu yüksek yerlerde (Uludağ, Kaçkar Dağları, Buzul Dağı vb.) görülmektedir.
- Karma Yapılı Göllerimiz: Oluşumunda birden fazla faktörün etkili olduğu göllere karma yapılı göller denir. Örneğin Van Gölü, Nemrut Dağı’ndan çıkan lavların tektonik bir çanağın önünü kapaması sonucu oluşmuştur. Ayrıca Eğirdir ve Kovada göllerinin oluşumunda tektonik ve karstik olaylar birlikte etkili olmuştur. Kapalı bir havza olan Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Üzerinde ulaşım yapılabilen tek gölümüz Van Gölüdür. (Sorularda işimize yarayacak bir bilgi)
- Doğal Set Göllerimiz: Ülkemizde bir çanağın önünün doğal setlerle kapanması sonucunda meydana gelen göllerin çeşitli örneklerine rastlanmaktadır. Bunlardan başlıcaları:
- Kıyı set gölleri (Lagün, Deniz Kulağı): İstanbul kıyılarında yer alan Büyükçekmece, Küçükçekmece ve Durusu (Terkos) gölleri koy veya körfezin önünün dalga ve akıntıların getirdiği materyal ile kapanması sonucu oluşan kıyı set göllerine örnektir.
- Heyelan set gölleri:. Kuzey Anadolu’da özellikle Rize, Trabzon ve Artvin gibi illerde heyelan olayının sık yaşanmasına bağlı olarak heyelan set gölleri oluşmuştur. Abant Gölü (Bolu), Sera Gölü (Trabzon) ve Tortum Gölü (Erzurum) ülkemizde yer alan başlıca heyelan set gölleridir. Heyalan olayı eğimin ve yağışın çok olduğu bölgelerde daha sık gerçekleşir bu yüzden en çok heyelan Doğu Karadeniz Bölgemizde olur. Haliyle heyelan gölleri de genelde Karadenizdedir
- Alüvyal set gölleri: Akarsuların taşıdığı alüvyonların bir derenin önünü kapatmasıyla meydana gelen Eymir, Mogan, Bafa (Çamiçi), Marmara ve Köyceğiz gölleri, alüvyal set göllere örnektir
- Volkanik set gölleri: Volkanik faaliyet sırasında çıkan materyalin bir çukurluğun önünü kapaması sonucu oluşan lav seti göllerine özellikle Doğu Anadolu’da sık rastlanmaktadır. Doğu Anadolu’daki Nazik, Erçek, Balık, Çıldır ve Haçlı gölleri volkanik set göllerine örnek verilebilir.
- Yapay Set Göllerimiz (Barajlar): Akarsu vadileri üzerine insanoğlu tarafından yapılan setlerle akarsuyun önünün kapanması sonucu baraj gölleri oluşur. Baraj gölleri elektrik enerjisi (hidroelektrik), içme ve sulama suyu temini gibi çeşitli amaçlarla oluşturulur.Mevcut su kaynaklarının en verimli şekilde kullanılabilmesi amacıyla inşa edilen barajlardan tarımda sulama, içme ve kullanma suyu temini, balıkçılık, turizm ve su sporları gibi alanlarda yararlanılmaktadır. Türkiye, ayrıca sahip olduğu bu kaynaklardan elektrik enerjisi üretme anlamında da faydalanmaktadır. Bu bağlamda ülkemizde elde edilen elektrik enerjisinin %25,6’sı (2015) barajlardan sağlamıştır.
Türkiye’nin Akarsuları
Ülkemizin geneli 3.jeolojik zamanda oluştuğu için oldukça engebelidir. Bu yüzden akarsular genelde engebeli arazide akış halindedir haliyle akarsularımız oldukça hızlı akarlar. Hızlı aktıkları için akarsularımızın üzerinde yolcu ve yük taşımacılığı yapılamaz. Hızları yüksek olduğu için akarsularımız kano, rafting gibi su sporları için uygundur Akarsularımızın akış hızları yüksek olduğu için ve hidro elektrik enerji potansiyeli yüksektir. Akarsularımız genellikle açık havzaya sahiptir. Bu yüzden döküldükleri yerde delta oluşumu görülebilir. Akarsularımızın boyları genel olarak kısadır Akarsularımızın debileri ilkbaharda ve yaz başlarında daha fazladır. Bu yüzden rejimleri düzensizdir. Akarsularımızın önemli bir kısmı doğu-batı doğrultusunda akmaktadır.
- Ülkemizden doğup başka ülkelere giden akarsularımız: Fırat, Dicle, Aras, Kura, Çoruh
- Başka ülkelerden doğup ülkemizde denize dökülen akarsularımız: Asi ve Meriç
Türkiye’de Su Kaynaklarından Yararlanma:
Türkiye, sahip olduğu tatlı su varlığı açısından zengin bir ülke değildir. Ülkemizde kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 2000 m3 civarındadır. Buna göre Türkiye, kullanılabilir su kaynaklarının az olduğu ülkeler arasında yer almaktadır.
- Taşımacılık: Türkiye, konumu gereği sahip olduğu deniz ve boğazlar sayesinde deniz ulaşımı açısından son derece önemli bir yere sahiptir. 2016 yılında İstanbul Boğazı’ndan yaklaşık 43 000 gemi geçiş yapmış ve aynı yıl içinde ülkemizdeki limanlara yaklaşık 70 000 gemi uğramıştır. Deniz ulaşımı anlamında ilk sırayı Marmara Denizi alırken onu sırasıyla Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz takip etmektedir.
- Balıkçılık: Denizlerimizde avlanan balıkların %80,6’sı Karadeniz, %8,9’u Ege Denizi, %8’i Marmara Denizi ve %2,5’i de Akdeniz’e aittir. Denizlerin yanı sıra akarsu ve göllerde de (Beyşehir, Uluabat, İznik, Çıldır, Eğirdir vb.) balıkçılık yapılmaktadır.
- Turizm: Üç tarafı denizlerle çevrili olan Türkiye; kıyı uzunluğu, doğal plajları, güneşlenme süresinin uzun olması ve deniz suyu sıcaklığı gibi faktörlerin etkisiyle deniz turizmi açısından yüksek bir potansiyele sahiptir. Özellikle Ege Denizi ve Akdeniz kıyılarımızda deniz turizmi gelişmiştir.
- Tuz Üretimi: Türkiye’de tuz üretiminin %64’ü göllerden (Tuz Gölü, Seyfe Gölü, Palas Gölü vb.) %28’i deniz suyundan (İzmir Çamaltı ve Balıkesir Ayvalık), kalan %8’lik kısmı da kaya tuzu yataklarından (Çankırı, Iğdır vb.) elde edilmektedir.
Şimdi Türkiye’de Su Kaynakları ve Kaynakların Kullanımı soru çözümlerine devam edebilirsin!
Bu konuda bolca soru çözerek pratik yapabilirsin. Türkiye’de Su Kaynakları ve Kaynakların Kullanımı konusu, Coğrafya dersi için ilk ve temel konulardan biri olduğu için iyice pekiştirmen önemli. Türkiye’nin Gölleri, Akarsuları, Türkiye’de Su Kaynaklarından Yararlanılması gibi alt başlıklar pek çok bilgi ve kavram içeriyor. Bu da daha çok soru tipini barındırdığı anlamına gelir. Bu konudan direkt soru gelebildiği gibi, farklı konuların da içinde sıkça geçtiğini görüyoruz. TYT ve AYT Coğrafya’da sıklıkla sorulması tercih edilen konulardan biri. Bilgileri, tanımları ve önemli tarihi gelişmeleri öğrendikten sonra, soruların içinde nasıl yer aldığını görmen gerekli. Coğrafya konu anlatımı videolarımıza da göz attıktan sonra, kendi kaynaklarından sonra MEB Kaynaklarına da göz atmanı tavsiye ediyoruz.?
☀️☀️☀️
Her ders için değişmeyen kilit nokta bol bol soru çözümü ile pratik yapmak. Çözemediğin sorulara yanıt bulmak istiyorsan sınava hazırlık sürecinde Kunduz hep yanında!Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin.