%71 Dev İndirim! Hem 2024 hem de 2025 paketlerinde fiyat artışından etkilenmemek için bugün paketini al.

Fikir Akımları

Evet arkadaşlar, 19'uncu ve yirminci yüzyılda Osmanlı fikir akımlarına devam ediyorum.
Şimdi burada Osmanlı devletini Fransız İhtilali'nin deki milliyetçilik akımına karşı koruyabilmek için ve Osman Devleti'nin daha ileri götürebilmek için, yani dağılmayı bitirmek için Osmanlıcılık, İslamcılık, Türkçülük, Batıcılık, ademi merkeziyetçilik gibi bazı fikir akımlarının ortaya atıldığını görüyoruz.
Burada aydınların daha çok düşünceleri önemli.
Biz bunlardan Osmanlıcılık la devam edelim şimdi bir.
Nedir bu Osmanlıcılık değil.
Din, ırk ayrımı yapmaksızın herkes eşit davranmak.
Burada temel amaç milliyetçilik akımını önlemektir.
Ve ilk fikir akımı arkadaşlar Osmanlıcılık.
Ayrıca daha önceki konularda görmüş olduğumuz işte Tanzimat ıslahat, birinci meşrutiyet, ikinci meşrutiyetin yapılması genelde Osmanlıcılık ile ilgilidir.
Osmanlıcılık fikrini kim savunuyor derseniz.
Padişahlar başta olmak üzere Ziya Paşa, Mithat Paşa, Namık Kemal gibi önemli isimler var.
Osmanlıcılık ön plana çıkartan, yani hepimiz kardeşiz.
Ermeni, Yahudi, Rum beraber yaşayalım, tek bir kimliğimiz olsun, Osmanlı kimliğimiz olsun diyen kişiler bunlar.
Bu fikir akımını tutma adına biz ne zaman gördük işte birinci ikinci Balkan savaşlarında baktık bütün o Sırp, Yunan, Romen hepsi bize karşı saldırıyor.
Biz dedik yine Osmanlıcılık fikri tutmamıştır.
Yani Birinci Balkan Savaşına biz bunu gördük.
Osmanlıcılık fikrini yıkıldığını.
Gelelim bir diğerine İslamcılık.
Şimdi bu da yine padişahların destek verdiği bir fikir akımı.
Ama önemli isimleri de biraz sonra söyleyeceğim.
Bunun amacı ne?
Bütün İslam dünyasını Osmanlı halifesi etrafında birleştirmek.
Yani İstanbul merkezli büyük bir İslam devleti.
Burada Müslümanlar kendi arasında birleşirse o zaman Osmanlı yıkılmaz ve İslam dünyası da hiçbir şekilde zarar görmez. İşte biliyorsunuz Uzakdoğu, Asya, Hindistan, Afrika gibi yerler.
Bunlar hep sömürge haline geldi ve oralarda Müslümanlar yaşıyor.
Bu da İslam'ın birleşmesini zorunlu kılmış.
İşte böyle bir fikir akımı var.
Şimdi bunu kim destekliyor?
İkinci Abdulhamid başta olmak üzere Sait Halim Paşa, Ahmet Hamdi, Mehmet Akif Ersoy.
Bunların en önemli savunucuları.
İslamcılık düşüncesi de Birinci Dünya Savaşı'nda Halife Cihad çağrısı yapmıştı.
Ama Ortadoğu'daki Hicaz şaraplarının bize karşı isyanı İslamcılığın da artık bittiğini gösterdi.
Osmanlı başarı kazanamıyor.
Niye?
Çünkü orada Hicaz, Araplar, İngilizlerle işbirliği yapıyor.
Bu da Osman Devleti'nin büyük toprak kaybına sebep olacak.
Ortadoğu'da yani Arabistan, Suriye, Irak gibi yerler bir diye rakamımız.
Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur şiarıyla Türkçülük yani.
Burada da şunu söyleyebiliriz.
Burada Osmanlıcılık ve İslamcılığın tutmadığını gördükten sonra artık yavaş yavaş Türkçülük yayanlar da var.
Burada Türk kültürünü araştırmak ve canlandırmak ana temel şiarı yine devleti çöküşten kurtarmak.
Bu fikir akımına Tuğra, Nizam veya Pan Türk zinde deniliyor.
Özellikle Türkçülük İttihat Terakki arasında daha fazla yaygınlık göstermiştir ve Enver Paşa Birinci Dünya Savaşına Kafkas cephesini açma sebeplerinden biri de buydu.
Orta Asya'daki Türklerle bağlantı kurup onlarla büyük bir Türk devleti hayal ediyordu.
Enver Paşa'nın Kafkas cephesindeki başarısız olması, yani Sarıkamış faciasını yaşamış olması Türkçülük fikir akımını da bitirmiştir.
Türkçülüğün de önemli savcıları Mehmet Emin Yurdakul, Yusuf Akçura.
Ki bunun üç tarzı siyasi adlı eseri var.
Ömer Seyfettin.
Güzel hikayeleri var. Ziya Gökalp Bunlar en önemli savunucusu olarak geçiyor.
Batılılar baktığımız ise 18.
Yüzyıldan beri uygulanmış bir fikir akımı.
Mesela Osmanlı, lale devrinden beri Batıcı fikir akımlarını savunuyor.
Ama özellikle on dokuzuncu yüzyılda dağılma döneminde daha fazla batılılaşma hareketini görüyoruz ve devamlı Batılılaşma hareketini görüyoruz ki bu da önemli bir faktör.
Ama bu da başarılı olamıyor.
Yani daha almaktan kurtaramıyor.
Osmanlı'yı, Batı'yı daha fazla örnek alarak eksikleri gidermek ve de çöküşten kurtarmak amaçlanmıştı ve olmadı.
Burada da ön plana çıkan kişiler kim?
Tevfik Fikret, Celal Nuri, Doktor Abdullah Cevdet Eminönü savcıları olarak geçiyor.
Burada zaman zaman yanlış Batılılaşma yı dile getiren yazarlarımız da olmuştur.
Ama Osmanlı'nın ekonomisinin de zayıf olması burada tam yararlı olmuyor.
Aynı zamanda Ortadoğu'da sömürge alanları bölgesinde ve büyük dertlerin kıskacında denge politikası kuran bir Osmanlı var.
Bu da bizim gelişmemizi engelleyen faktörlerden bir tanesi.
Bir diğeri ademi merkeziyetçilik.
Zaten adem yokluk demek, merkezi olmayan anlamına geliyor.
Bugünkü eyalet sistemi gibi düşünebilirsiniz ya da federasyon sistemi gibi düşünebilirsiniz.
Bunun düşüncesini savunan kişi Prens Sabahattin.
Kendini bir asilzade, Osmanlı asilzadesi olarak görmüş.
Avrupa'da eğitim almış bir kişi bu federasyon tipi yapılanmayı öngörüyor.
Ne demek yani bu?
Yani mesela Rumlar, Sırplar, Ermeniler kendi bölgelerinde özerk olsunlar.
Dışişlerinde ise merkeze bağlı, İstanbul'a bağlı kalsınlar diye bir görüş benimsiyor.
Amerika'daki eyalet sistemini bir benzeri gibi düşünün.
İşte buna da İttihat Terakki katiyyen karşı çıkmıştır ve ademi merkeziyetçilik hiçbir şekilde hayata geçmemiş.
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı Devleti ve Dünya
20. Yüzyıl Başlarında Osmanlı 1 / 3
Fikir Akımları
Fikir Akımları