Canlıların Biyolojiye ve Ekonomiye Katkıları

Yeryüzündeki bütün canlılar varlıklarını sürdürebilmek için büyük ölçüde birbirine bağımlıdır.
Biz insanlar olarak bitki ve hayvanlardan ilk başta besin kaynağı olarak faydalanıyorduk.
Ancak daha sonra bilimsel çalışmalar sonucu canlıların farklı özellikleri keşfedildi.
Ve uygarlık gelişti.
Bununla birlikte insan artan ihtiyaçlarını karşılamak için canlılardan daha fazla faydalanmaya başladı.
Bu videoda hangi canlıyı hangi alanlarda yoğun olarak kullandığımızı konuşacağız.
İlk olarak algler ile başlayalım.
Algler, protista alemi içerisinde bulunuyordu.
Algler, doğrudan insan gıdası olarak da kullanılabilir veya özellikle Uzak doğu ülkelerinde işlenilerek kullanılmaktadır.
Bazı alg türleri, alg çiftliklerinde üretilip işlendikten sonra tablet haline getirilmekte ve gıda takviyesi olarak kullanılmaktadır.
Bu tabletler insanların gereksinim duyduğu organik ve inorganik maddeleri içerir.
Örneğin protein miktarı %60 civarındadır.
Sütten de 26 kat daha fazla kalsiyum içerir.
Algler hem hayvan yemi hem de gübre olarak da kullanılır.
Agar adı verilen madde kırmızı alglerden elde edilir.
Kolay sertleştiği için gıda endüstrisinde katkı maddesi olarak kullanılır.
Ayrıca bakteri ve mantarları yetiştirmek için laboratuvarda kullanılan yapay besiyerleri de agardan yapılmaktadır.
Alginatlar da alglerden elde edilir.
Şeffaf olduğu için istenen her renk boya üretiminde kullanılırlar.
Ayrıca inşaat sektöründe binaların dış cephesinin kaplanmasında, kozmetik alanında saç boyası imalatında, tarım alanında zararlılarla mücadele ilaçlarının üretiminde, gıda sektöründe sucuk, salam, sosis gibi yiyeceklerin dışındaki zarın üretiminde alginatlar önemli bir hammadde kaynağıdır.
Karagen ise gıda sanayisinde çikolata ve tatlıların yapımında, tekstil sanayisinde yapay ipeğe sertlik vermede kullanılır.
Diatome toprağı veya diatomit ise sucul ortamda yaşayan bazı alglerin ölerek tipte oluşturduğu tabakaya verilen isimdir.
Bu alglerin hücre duvarında bol miktarda silisyum bulunur.
Yani haliyle diatome toprağı da silisyum bakımından zengindir.
Zehirli bileşiklerin endüstriyel filtrasyonunda, geçirgenliği yok denecek kadar az olduğu için cıva, kurşun, kadmiyum gibi bazı ağır metallerin ve radyoaktif maddelerin taşınmasında ve yüksek sıcaklığa dayanıklı olduğu için fırınların iç yüzeyinin kaplanmasında da kullanılır.
Algler ayrıca çok ideal bir araştırma materyalidir.
Hatırlarsanız sil ve kamçıların yapısında mikrotübüllerin bulunduğunu söylemiştim.
Yani bunu hücre iskeleti videosunda konuşmuştuk.
İşte sil ve kamçıların yapısındaki mikrotübüllerin diziliş şekli, ayrıca mesajcı RNA'nın varlığı, fotosentez için uygun olan ışık tipi ve fotosentez sonucunda oluşan ilk organik bileşiklerin neler olduğu chlorella adlı alg sayesinde keşfedilmiştir.
Algler, biyomonitör yani indikatör tür olarak da kullanılır.
Biyomonitör canlılar herhangi bir ortamdan meydana gelen kirlilikten etkilenen ve çeşitli tepkiler gösteren canlılardır.
Bazı alg türleri atık suların temizlenmesinde de kullanılır.
Algler hem atık sularda bulunan inorganik maddeleri uzaklaştırarak hem de fotosentez sonucunda ürettikleri oksijeni suya vererek arıtım sağlar.
Günümüzde algler uzay çalışmalarında da kullanılır.
Uzun süreli uçuşlarda astronotların su, oksijen ve besin gereksinimleri uzay mekiğinde algler ile oluşturulan yaşam destek ünitelerinden karşılanır.
Gelelim bakteri ve mantarlara.
Bazı bakteriler fermantasyon yapar.
Fermantasyonda sütün yapısındaki laktozu besin olarak tüketerek yoğurt ve kefirin oluşmasını sağlar.
Ayrıca turşu ve sirke de fermantasyon ürünüdür.
Bazı bakteriler petrol nedeniyle kirlenmiş ortamların temizlenmesini sağlar.
Bu şekilde gerçekleşen biyolojik arıtım olayına biyoremediasyon denir.
Atık suları arıtmak için arıtım tesislerinde bakteriler, atık maddelerin bulunduğu havuza karıştırılır.
Bakteriler, atık maddelerin yapısında bulunan ve kirliliğe neden olan organik maddeleri besin olarak kullandığı için arıtım sağlanmış olur.
Yani bakteri besleniyor, su da temizleniyor.
Çürükçül, ayrıştırıcı veya saprofit bakteriler de doğada organik madde ve inorganik madde arasındaki dengeyi sağlar.
Çürükçül bakteriler organik ve inorganik madde bakımından çok zengin olan humuslu toprakların oluşmasını sağlar.
Bu toprakların su tutma kapasitesi diğer toprak tiplerine göre daha iyi olduğu için humuslu topraklardan tarımsal anlamda daha fazla verim sağlanır.
Bakteriler biyokimya, moleküler biyoloji ve genetik gibi alanlarda da sıklıkla kullanılır.
Mesela bakterilerde bulunan plazmidler, bir canlıdan diğerine gen aktarımında kullanılır.
Hatta buna Escherichia coli (E.
coli) bakterisini örnek verebiliriz.
Saccharomyces cerevisiae adlı tek hücreli olan maya mantarı da etil alkol oluşumunda görev alır.
Penisilin gibi antibiyotikler, ilaç formundaki steroid hormonlar ve birçok vitamin de yine mantarlardan elde edilir.
Bakteriler gibi peynir, ilaç ve ekmek yapımında da kullanılır.
Zehirsiz olan şapkalı mantarlar özellikle protein, vitamin ve bazı mineral maddeler bakımından zengindir.
Bu nedenle sağlıklı beslenme için vazgeçilmezdir.
Şimdi geldik bitkilere.
Yeşil bitkilerin fotosentez sonucunda ürettikleri glikoz, fruktoz gibi altı karbonlu şekerler, insan ve hayvanların beslenmesi için oldukça önemlidir.
İşlenmek suretiyle çeşitli ürünlerin elde edildiği bitkilere endüstri bitkisi denir.
Mesela pamuk, keten, kendir gibi bitkilerden lifler elde edilir ve bunlar dokuma ve tekstil alanında kullanılır.
Kozmetik alanında da bitkilerden faydalanılır.
Haşhaş bitkisinin meyve kabuğundan elde edilen lateks, işlendikten sonra morfin üretimi için kullanılır.
Morfin hem ameliyatlarda hem de diş tedavisinde hastanın acıyı hissetmemesi için kullanılır.
Bazı bitki türleri ağır metallerle kirlenmiş toprakların temizlenmesinde kullanılır.
Normalde bakır, nikel, çinko, kurşun, kadmiyum ve cıva gibi ağır metaller canlılar için zehir etkisi yapar.
Ancak bu hiperakümülatör adı verilen bitkiler böyle yerlerde yaşayabilir.
Bunlar kökleriyle topraktan aldıkları ağır metali yapraklarına taşır, bazı organik asitlere bağlayarak kofullarında biriktirir.
Bu bitkilerin topraktaki ağır metalleri temizlemesine fitoremediasyon denir.
Tabii ki bu temizleme onlarca yıl sürebilir.
Hayvanlar da insanlar için önemli bir besin kaynağıdır.
Hayvansal protein eksikliği insanlarda saç dökülmesi, yaraların daha geç iyileşmesi gibi durumlara neden olur.
Süt de kalsiyum bakımından zengindir ve kemik gelişimi için önemlidir.
Aşı ve serum üretiminde de hayvanlardan faydalanılır.
Ekolojik olarak düşünüldüğünde böcek türleri çiçeklerin tozlaşmasında rol aldığı için oldukça önemlidir.
İpek böceğinin ürettiği ipek hem dokuma sektöründe hem de özel ameliyat ipliklerinin üretiminde kullanılır.
Bazı hayvan türleri bilimsel araştırmalarda denek olarak da kullanılıyor.
Ancak tabii ki hayvanların denek olarak kullanılması için etik kurul raporu alınması gerekir.
Bir diğer önemli konu da biyolojik mücadeledir.
Biyolojik mücadelenin esası zararlı canlının bulunduğu ortama, bu canlıyı besin olarak kullanan veya bu canlıda hastalık yapan başka bir canlının bırakılmasıdır.
Yani özellikle tarımda zararlılarla mücadelede kimyasal ilaçlar kullanmak yerine başka bir canlı kullanılır.
Mesela yaprak bitlerine karşı uğur böcekleri kullanılır.
Uğur böcekleri yaprak bitlerini besin olarak tüketilir ve bunların neden olduğu problem bir süre sonra ortadan kalkar.
Canlılar Dünyası
Canlıların Biyolojik ve Ekonomik Önemi 1 / 2
Canlıların Biyolojiye ve Ekonomiye Katkıları
Canlıların Biyolojiye ve Ekonomiye Katkıları