İdeal koşullardaki popülasyonlarda, kaynaklar bol olduğu sürece, zamana bağlı olarak popülasyonun büyüklüğü sürekli artan geometrik bir artışla J tipi büyüme eğrisini oluşturur.
Bu modelde popülasyondaki bireyler fizyolojik kapasitesi oranında üreyebilmektedir.
Popülasyonun büyüklüğünü etkileyecek toplu ölümler, salgın hastalıklar, mevsimsel değişiklikler gibi nedenlerle birey sayısında ani azalışlar görülebilir.
Bu durumda popülasyon tamamen ortadan kalkabilir ya da kalmayı başaran bireyler yeni büyüme eğrisi oluşturacak şekilde çoğalabilir.
Üretme çiftliklerinde çoğaltılan canlıların sayılarındaki artış J tipi büyüme eğrisi gösterir.
Alabalık ve somon üretim çiftlikleri bu duruma örnek verilebilir.
Popülasyonun yok olmasına sebep olan ise aşırı soğuk bir kış mevsimi olmuştur.
Burada J tipi büyüme eğrisinin grafiğini görüyoruz.
Buraya ren geyiği sayısı yazabilirim.
Şu noktadan itibaren aşırı soğuk kış mevsimi nedeniyle birey sayısı hızla azalmış.
Bu aralık uyum sağlama, kuruluş evresini gösteriyor.
Ayrıca J tipi büyüme eğrisinde denge evresi bulunmuyor.
Thomas Malthus 1798'de yayınladığı kitabında, insan popülasyonunun geometrik artış gösterdiğini bildiren teorisini yazmıştır.
Bu teoriye göre insan popülasyonundaki nüfus artışı gelecekte yoksulluğa, açlığa ve ölüme yol açacaktır.
Şimdilerde insanlar artan nüfusu besleyecek yiyeceğin üretim kapasitesini artırmanın bir yolunu bulmaya çalışmaktadır.
Ancak çevreye verilen zarardan, kirlenmeden ve habitatların yok edilmesinden dolayı popülasyon büyümesi olumsuz etkilenmektedir.
Hiçbir popülasyon geometrik büyümeyi çok uzun süre devam ettiremez.
Popülasyon yoğunluğu arttıkça popülasyonu oluşturan bireyler su ve yiyecek bulma, enerji, barınma gibi sorunlarla karşılaşır.
Kaynakların tükenmesi doğum oranlarını düşürürken, ölüm oranlarını artırır.
Dolayısıyla yaşama alanlarındaki kaynaklar sadece belirli sayıdaki popülasyonun bireylerini destekleyecek kapasitededir.
İşte belirli bir alandaki maksimum popülasyon büyüklüğü taşıma kapasitesi olarak adlandırılır.
Popülasyonun büyümesini sınırlandıran faktörlere ise çevre direnci diyoruz.
Bu faktörler besin sıkıntısı, alan sıkıntısı, hastalıklar veya rekabet olabilir.
Şimdi S tipi büyüme eğrisini inceleyelim.
S tipi büyümede 4 evre gözlenir.
Birinci evre popülasyonun kuruluş evresidir.
Bu evrede popülasyon ortama uyum sağlar.
Doğum vardır, ancak azdır.
İkinci evre logaritmik artış evresidir.
Bu evrede birey sayısı geometrik dizi şeklinde artar.
Birey sayısındaki artış popülasyon büyümesini sınırlandırır.
Popülasyonun büyüme hızı yavaşlar.
Büyüme hızındaki yavaşlamadan dolayı bu evreye negatif artış evresi denir.
Popülasyon taşıma kapasitesine ulaşınca denge evresi gözlenir.
Yani burası taşıma kapasitesini gösteriyor.
Popülasyonun birey sayısındaki değişiklikler dengeyi bozar.
Bir adaya bırakılan sincap popülasyonunda ya da bazı böcek popülasyonlarında S tipi büyüme eğrisi gözlenir.
Denge evresinde doğum ve ölüm oranları hemen hemen birbirine eşittir.
Bu arada her aralıkta çevre direncinin olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak çevre direncinin maksimum olduğu yer yine bu noktadır.
Bu modelde popülasyondaki bireyler fizyolojik kapasitesi oranında üreyebilmektedir.
Popülasyonun büyüklüğünü etkileyecek toplu ölümler, salgın hastalıklar, mevsimsel değişiklikler gibi nedenlerle birey sayısında ani azalışlar görülebilir.
Bu durumda popülasyon tamamen ortadan kalkabilir ya da kalmayı başaran bireyler yeni büyüme eğrisi oluşturacak şekilde çoğalabilir.
Üretme çiftliklerinde çoğaltılan canlıların sayılarındaki artış J tipi büyüme eğrisi gösterir.
Alabalık ve somon üretim çiftlikleri bu duruma örnek verilebilir.
Popülasyonun yok olmasına sebep olan ise aşırı soğuk bir kış mevsimi olmuştur.
Burada J tipi büyüme eğrisinin grafiğini görüyoruz.
Buraya ren geyiği sayısı yazabilirim.
Şu noktadan itibaren aşırı soğuk kış mevsimi nedeniyle birey sayısı hızla azalmış.
Bu aralık uyum sağlama, kuruluş evresini gösteriyor.
Ayrıca J tipi büyüme eğrisinde denge evresi bulunmuyor.
Thomas Malthus 1798'de yayınladığı kitabında, insan popülasyonunun geometrik artış gösterdiğini bildiren teorisini yazmıştır.
Bu teoriye göre insan popülasyonundaki nüfus artışı gelecekte yoksulluğa, açlığa ve ölüme yol açacaktır.
Şimdilerde insanlar artan nüfusu besleyecek yiyeceğin üretim kapasitesini artırmanın bir yolunu bulmaya çalışmaktadır.
Ancak çevreye verilen zarardan, kirlenmeden ve habitatların yok edilmesinden dolayı popülasyon büyümesi olumsuz etkilenmektedir.
Hiçbir popülasyon geometrik büyümeyi çok uzun süre devam ettiremez.
Popülasyon yoğunluğu arttıkça popülasyonu oluşturan bireyler su ve yiyecek bulma, enerji, barınma gibi sorunlarla karşılaşır.
Kaynakların tükenmesi doğum oranlarını düşürürken, ölüm oranlarını artırır.
Dolayısıyla yaşama alanlarındaki kaynaklar sadece belirli sayıdaki popülasyonun bireylerini destekleyecek kapasitededir.
İşte belirli bir alandaki maksimum popülasyon büyüklüğü taşıma kapasitesi olarak adlandırılır.
Popülasyonun büyümesini sınırlandıran faktörlere ise çevre direnci diyoruz.
Bu faktörler besin sıkıntısı, alan sıkıntısı, hastalıklar veya rekabet olabilir.
Şimdi S tipi büyüme eğrisini inceleyelim.
S tipi büyümede 4 evre gözlenir.
Birinci evre popülasyonun kuruluş evresidir.
Bu evrede popülasyon ortama uyum sağlar.
Doğum vardır, ancak azdır.
İkinci evre logaritmik artış evresidir.
Bu evrede birey sayısı geometrik dizi şeklinde artar.
Birey sayısındaki artış popülasyon büyümesini sınırlandırır.
Popülasyonun büyüme hızı yavaşlar.
Büyüme hızındaki yavaşlamadan dolayı bu evreye negatif artış evresi denir.
Popülasyon taşıma kapasitesine ulaşınca denge evresi gözlenir.
Yani burası taşıma kapasitesini gösteriyor.
Popülasyonun birey sayısındaki değişiklikler dengeyi bozar.
Bir adaya bırakılan sincap popülasyonunda ya da bazı böcek popülasyonlarında S tipi büyüme eğrisi gözlenir.
Denge evresinde doğum ve ölüm oranları hemen hemen birbirine eşittir.
Bu arada her aralıkta çevre direncinin olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak çevre direncinin maksimum olduğu yer yine bu noktadır.