Evet arkadaşlar, burada da.
Nitel ve nicel.
Anlamı somut sulama, soyut.
Sulama, genel ve özel anlam gibi konu başlıklarına.
Bakacağız beraber.
Bu kısımdan da soru gelir. Soru gelmeyen bir kısım değildir arkadaşlar.
Şimdi bakın nicel ne demek?
Nitel ne demek?
Şimdi arkadaşlar nicel satılabilen varlıklar demek, nitel de sayılmayan varlıklar demek. Biz bunu nasıl tutalım?
Aklımızda klasik bir tekniktir.
Yücel'in cesedini. Arkadaşlar. Biz cetvel diyelim.
O yüzden cetvelle her şeyi ölçen, bildiğimiz için ölçülebilen varlıklar, nicedir ölçülemeyen varlıklar içindir.
Mesela bu cümleye biz bakalım.
Büyük lokma ye. Büyük konuşma diyor. Büyük kelimesine bakıyoruz.
Arkadaşlar bakayım hangisi ölçülebiliyor, hangisi ölçü demiyor. Şimdi arkadaşlar. Ben yediğim yemeğin. Lokmanın büyüklüğünü. Ölçer bilirim. O zaman. Cetvel demiştik. Buradaki büyük. Kelimesi nicel. Anlamda kullanıldı.
Ama büyük. Konuşma dediğimde. Ben konuşmamın. Büyüklüğünü ölçü yemem.
Ne kadar büyük, ne. Kadar küçük olduğunu ölçen, hem o yüzden de. Bu nitel dir.
Yani aynı kelime. Arkadaşlar. Cümledeki. Anlamına göre. Nicel ya da nitel olabiliyor.
Büyük poşetlerin mesela nicel olur, büyük konuşma dersek mesele nitel olur. Şimdi bakalım. Aşağıdakilerden hangisinde altı. Çizili sözcük nicel anlamda kullanılmamıştır diyor. Sebzeleri sıcak suyla yıkamayı adet edindi. Ben suyun sıcaklığını ölçme bilirim.
O zaman Adana'ya nicel diyorum. Elindeki ağır poşetlerle dakikalarca yürüdü. Poşetin de ağırlığını. Ölçebiliyor. Arkadaşlar kilogram olarak. O zaman bu da nicel oldu.
Birçok diğer gezdim.
Ne kadar şehir ya da ülke gezdiği ya da il ilçe gezdiği mi?
Ölçülebilir mi. Arkadaşlar?
Buradaki birçok da nicel anlamda kullanılmıştır.
Bakın sadece ölçülüp. Ölçülen, yediğine. Bakıyorum derim.
Bir kuyudan su. Çekti, içmek için. Kuyunun ne kadar derin olduğunu. Da ölçebiliyor bilirim. Arkadaşlar.
Boyut ya da ebat olarak zorlu görevi bana. Verdikleri için. Gururla sanmıştım ben görevin ne kadar zor olduğunu.
Şekil bakımından, işte, sayı bakımından. Ağırlık bakımından ya da herhangi bir bakımdan ölçme. Arkadaşlar burada. Niteliği ICCI göreviyle. Kullanılmıştır. Yani hepsi nice yerdir.
Edirne bir ildir.
Hangi sözcük nicel anlamda kullanılmamıştır dediği için de cevabımız Edirne oldu. Şimdi bakın genel ve özel anlama bakalım.
Bu kısımdan da bize soru geliyor.
Genel anlamda arkadaşlar kavramları toplu. Bir şekilde karşılar.
Yani geniş olan içerikli sözcükler midir?
Özel anlamda tek bir varlığı karşılar. Mesela Roman'ı. Tek bir. Sözcük atlamadan okudu derken ben bütün romanları. Kastetmiyorum. Yani toplu bir. Şekilde ifade etmiyorum.
Demek ki. Burada roman. Kelimesi özel. Anlamda kullanılmış.
Ama roman. Yazarken sabırlı olmak gerek dediğimde. Burada genel olarak romandan. Bahsetmiştir.
Yani anlam içeriği geniş olan bir sözcük olarak kullanılmıştır. Bu bize soru. Olarak nasıl gelir?
Aşağıda altı çizili sözcüklerden hangisi genel anlamda kullanılmıştır diyor bakalım.
Romanın en can alıcı noktası. Kahramanın köye girmesiyle. Başlar.
Burada bütün romanlardan. Bahsetmedi. Bütün romanlar da. Kahramanın köye girmesiyle başlamıyor.
En etkileyici. Kısım o zaman arkadaşlar. Buradaki roman kelimesi. Özel anlamda kullanılmıştır. Bu bahçede dünyada varolan tüm lale çeşitleri yetiştirilmektedir. Buradaki bahçe de özel anlamda kullanılmıştır. Çünkü bütün bahçelerde lale çeşitleri yetiştiriliyor değil mi?
Bahçe kelimesi. Burada toplu bir. Anlamı ifade edecek şekilde. Kullanılmamış.
Şair, didaktik. Şiirin en güzel örneklerini. Son kitabında toplamış. Yine bütün şairlerden bahsetmedi.
Tek bir varlığı karşılayan bir kelime kullandı. Bu da özel anlam.
Bu hafta sınav bana çok zor geldi derken dünyadaki bütün sınavların zor olmasından bahsetmiyor. Burada da genel bir yargı yok. Burada da ben özel anlam vardır diyorum. Ve sigaranın. Sağlığa zararları anlatılacak derken arkadaşlar sigara burada bütün. Sigaraları kast edecek şekilde. Kullanıldı.
Yani arkadaşlar burada genel anlamda kullanıldı. Size gelse gelse ancak bu şekilde soru gelebilir. Şimdi arkadaşlar son kutlamaya beraber bakalım.
Bir kere önce somut. Kelime ne demek. Bunu bilmek zorundayız.
Şimdi beş duyu organından. Herhangi biriyle algılayan, bildiğim bir varlık ya da nesne. Somut.
Mesela arkadaşlar, kitap umuttur. Mesela peçete. Somut dur.
Kalem somut dur.
Bilgisayar somut dur.
Ya da yağmurun yağması somut dur.
Çünkü bunu duyarım.
Ya da masanın. Keskin olması ya da bıçağın keskin. Olması somut dur.
Uçak soğuktur çünkü dokunma duyumlar ya da görme duyum la algılayabilir.
Soyutlama ne demek?
Şuna bak.
Soyut anlamlı sözcüklerin somut. Bir kavramı ifade etmesi için. Kullanılması.
Ama soyutlama diyorsa. Cümlede kesinlikle. Soyut. Anlamlı bir sözcüğün olması gerekiyor.
Eğer yoksa biz. Buna soyutlama. Diyemeyiz.
Mesela dertler. Yağmurda yürüyordu diyor. Dertli.
Dert kelimesinin altını çizdim. Dertli arkadaşlar soyut budur.
Çünkü beş duyu organından. Herhangi biriyle algılayamıyor.
Dert, keder, aşk, nefret, özlem, hasret, sinir gibi ifadeler. Soyut kavramlardır arkadaşlar. Ama dertler yağmurda. Yürüyordu derken burada. Neyi kastetti?
Somut bir kavramı kastetti, insanları kastetti. O yüzden soyut. Bir kelimeyle somut bir kavramı ifade etti. Burada soyutlama olmuş oldu. Ya da bu ailenin. En duygulu su dedemden. İltifat. Aldı diyorum.
Duygulu olmak ya da duygu. Kelimesi hayal kelimesi. Soyut dür.
Ama duygu, su. Derken yine bir. Somut varlığı kastetti, somut ilam oldu. Bakın cümlede kesinlikle soyut bir kelimenin olması gerekiyor bunun olması için.
Bu hayatta her zaman kötüler. Kazanmaz derken kötü. Güzel, iyi gibi ifadeler. Soyut O'dur. Yine burada insanları kastettiği için. Arkadaşlar son kutlama yapmış oldu.
Şimdi arkadaşlar somut ama. Bazen kişi eleştirme yoluyla bazen istişare. Yoluyla. Bazende benzetme yoluyla yapılabiliyor.
Ama her kişi eleştirme cümlesinde ya da her benzetme cümlesinde. Somut lafa var mı?
Hayır yok. Cümlenin içinde kesinlikle soyut bir kelimenin, bir ifadenin olması gerekiyor. Mesela ondan haber. Almamı engelleyince. Aramızdaki tüm bağ koptu verdi diyor.
Şimdi arkadaşlar burada ya da. Yalnızlık kalbimde açılan bir yaradır. Diyor. Ya da bugün İstanbul aşk elbisesini giydi diyor. Buradaki cümleler Arkadaşlar bazıları. Benzetme, bazıları kişi eleştirme. Yoluyla yapılabiliyor.
Aramızdaki bağların kopması arkadaşlar burada soyutlama. Şeklinde. Kullanılmıştır.
Çünkü bağların kopuk. Vermesi somut. Bir kavramdır.
Ama ben bunu mecaz anlamda kullandım.
Yani soyut anlamda kullandım. Ya da Yalnızlık kalbimde açılan bir yaradır dediğimde yalnızlığı neye benzetti, kalbimde açılan bir yaraya benzetti.
Bakın benzetme yoluyla. Ben soyutlama yapmış oldum.
Buradaki yalnızlık soyut bir kavramdır. Kalbimde açılan. Yara somut bir. Kavramdır. Soyut bir. Kelimeyi. Somut. Bir kelimeyle. Anlattım ya da bugün. İstanbul aşk elbisesini giydi diyor. Aşk arkadaşlar burada soyut durur. Aşk elbisesini giydi derken elbise. Burada somut O'dur.
Ne yaptı?
Soyut bir kelimeyi somut bir kelimeyle anlattı. Ya da Aşk kapıyı çalınca diyorum. Yine aşk. Burada soyut dur. Kapıyı çalmak ifadesi. Somut Dur arkadaşlar bu şekilde bakacağız. Felek bu sene yüzüme güldü diyor. Felek Arkadaşlar burada soyut dur. Yüzüme gülmesi. Somut dur ya da babamın. Nasihatleri bir bir gönlüme yazdım derken. Nasihat burada soyut dur, gönül burada, soyut dur. Ama yazmak kelimesi. Somut dur arkadaşlar.
Bir kara. Tren dir.
Ölüm dediğimde. Bakın. Ölüm kelimesi. Burada soyut dur. Kara tren derken benzetme yoluyla soyutlama yaptı. Tren de somut olduğu için. Soyut bir kelimeyi. Somut. Bir kelimeyle. Anlattı arkadaşlar.
Ama bakın. Ben bir ceviz duacıyım Gülhane. Parkı'nda diyor.
Bir kere burada. Kendini neye benzetti, ceviz ağacına benzetti. Ama burada. Kendisi. De somut, ceviz ağacı da somut. Yani bu cümlede herhangi bir. Soyut kelime yok.
O zaman. Her benzetme gördüğün yerde kesinlikle. Soyutlama yoktur. Cümlenin içinde soyut bir kelimenin. Olup olmadığına. Kesinlikle dikkat etmeniz. Gerekiyor.
Bu ışıklar dağ. Gibi. Yığıldı diyor. Neye benzetti?
Bulaşıkları dağa benzetti. Ama burada bulaşıkları da soğuktur arkadaşlar.
Daha da somut dur, iki tane somut olduğu için burada. Kesinlikle. Soyutlama yoktur.
Sadece benzetme vardır.
Ya da pazardan aldığım bir. Beller zehir gibi acımış. Diyor.
E biber de somut, doğru arkadaşlar. Zehir gibi derken yine benzetme. Yaptı.
Bu da dost umuttur.
Herhangi bir soyut kelime yok.
O zaman burada. Kesinlikle. Soyutlama yoktur.
Arkadaşlar tekrar ediyorum. Kesinlikle cümlenin içinde. Soyut. Bir kelimenin olması gerekiyor. Soyutlama arkadaşlar. Deyimler ile de. Kullanılabiliyor. Çünkü deyimler. Arkadaşlar. Mecaz, anlamlı. Kelimelerdir. Mesela bugün yine çam devirdi derken çam devirmek. Burada ne derler ona?
Pot kırmak anlamında kullanılmıştır.
Ya da anlatılanları kulak kesildim. Derken dikkatlice dinledim. Anlamındadır. Ama kulak kesilmek. Burada. Deyimdir.
Yani dikkatli dinlemeyi, soyut bir kelimeyi somut bir kelimeyle anlattı. Ya da pot kırmak soyut bir ifadedir.
Çam devirmek gibi somut kelimelerle bunu ne yaptı?
Somut ulaştırdı. Kendi yağında. Kavrulan. İnsanlardı dediğinde. Burada da ne yaptı. Arkadaşlar deyim kullandı.
Kendi yağında kavrulan. Yani burada da soyutlama olmuş oldu arkadaşlar.
Son olarak soyut aşamaya bakalım.
Soyutlama somut olmadan daha kolay arkadaşlar.
Bu da bak soyut diyorsa bu somut atan soyut da gidecek, somut diyorsa da soyut daha somuta gidecek.
Bunun tersini düşün. Bunun somut bir kelimenin. Soyut anlamda kullanılması mesela bu. İşte bence senin parmağın var diyor. Ya buradaki parmak somut dur ama. Senin parmağın var.
Yani bu işin içinde de sen. Varsın anlamında kullanıldı.
Soyut anlamda kullandı. Gerçekten de benim bu işin içinde gerçek anlamda parmağım yok çünkü. Ya da Bak koyu bir sohbete dağılmıştır diyor. Gerçekten de koyu bir sohbete Dalaman mesela.
Koy kelimesi. Normalde somut bir. Kelimedir. Ama burada soyut anlamda. Kullanıldı.
Yani mecaz. Anlamda.
Toplantıda bize ağır sözler söyledi diyor.
Söz gerçek anlamda ağır olamaz.
O yüzden buradaki somut kelime soyut anlamda kullanıldı.
Boş kelimesi somut dur ama boş sözlerle. Beni oyalama dediğimde soyut. Şaşırdım ya da. Kırılmak kelimesi kırmak kelimesi. Normalde somut dur.
Mesela bardağı kırmak ama. Sen cesaretinin. Kırılması dersen medyada dönüştürür.
Sen bunu olur. Arkadaşlar kesinlikle. Soyutlama olmuş olur.
Bu kısımdan da soru gelir. Soru gelmeyen bir kısım değildir arkadaşlar.
Şimdi bakın nicel ne demek?
Nitel ne demek?
Şimdi arkadaşlar nicel satılabilen varlıklar demek, nitel de sayılmayan varlıklar demek. Biz bunu nasıl tutalım?
Aklımızda klasik bir tekniktir.
Yücel'in cesedini. Arkadaşlar. Biz cetvel diyelim.
O yüzden cetvelle her şeyi ölçen, bildiğimiz için ölçülebilen varlıklar, nicedir ölçülemeyen varlıklar içindir.
Mesela bu cümleye biz bakalım.
Büyük lokma ye. Büyük konuşma diyor. Büyük kelimesine bakıyoruz.
Arkadaşlar bakayım hangisi ölçülebiliyor, hangisi ölçü demiyor. Şimdi arkadaşlar. Ben yediğim yemeğin. Lokmanın büyüklüğünü. Ölçer bilirim. O zaman. Cetvel demiştik. Buradaki büyük. Kelimesi nicel. Anlamda kullanıldı.
Ama büyük. Konuşma dediğimde. Ben konuşmamın. Büyüklüğünü ölçü yemem.
Ne kadar büyük, ne. Kadar küçük olduğunu ölçen, hem o yüzden de. Bu nitel dir.
Yani aynı kelime. Arkadaşlar. Cümledeki. Anlamına göre. Nicel ya da nitel olabiliyor.
Büyük poşetlerin mesela nicel olur, büyük konuşma dersek mesele nitel olur. Şimdi bakalım. Aşağıdakilerden hangisinde altı. Çizili sözcük nicel anlamda kullanılmamıştır diyor. Sebzeleri sıcak suyla yıkamayı adet edindi. Ben suyun sıcaklığını ölçme bilirim.
O zaman Adana'ya nicel diyorum. Elindeki ağır poşetlerle dakikalarca yürüdü. Poşetin de ağırlığını. Ölçebiliyor. Arkadaşlar kilogram olarak. O zaman bu da nicel oldu.
Birçok diğer gezdim.
Ne kadar şehir ya da ülke gezdiği ya da il ilçe gezdiği mi?
Ölçülebilir mi. Arkadaşlar?
Buradaki birçok da nicel anlamda kullanılmıştır.
Bakın sadece ölçülüp. Ölçülen, yediğine. Bakıyorum derim.
Bir kuyudan su. Çekti, içmek için. Kuyunun ne kadar derin olduğunu. Da ölçebiliyor bilirim. Arkadaşlar.
Boyut ya da ebat olarak zorlu görevi bana. Verdikleri için. Gururla sanmıştım ben görevin ne kadar zor olduğunu.
Şekil bakımından, işte, sayı bakımından. Ağırlık bakımından ya da herhangi bir bakımdan ölçme. Arkadaşlar burada. Niteliği ICCI göreviyle. Kullanılmıştır. Yani hepsi nice yerdir.
Edirne bir ildir.
Hangi sözcük nicel anlamda kullanılmamıştır dediği için de cevabımız Edirne oldu. Şimdi bakın genel ve özel anlama bakalım.
Bu kısımdan da bize soru geliyor.
Genel anlamda arkadaşlar kavramları toplu. Bir şekilde karşılar.
Yani geniş olan içerikli sözcükler midir?
Özel anlamda tek bir varlığı karşılar. Mesela Roman'ı. Tek bir. Sözcük atlamadan okudu derken ben bütün romanları. Kastetmiyorum. Yani toplu bir. Şekilde ifade etmiyorum.
Demek ki. Burada roman. Kelimesi özel. Anlamda kullanılmış.
Ama roman. Yazarken sabırlı olmak gerek dediğimde. Burada genel olarak romandan. Bahsetmiştir.
Yani anlam içeriği geniş olan bir sözcük olarak kullanılmıştır. Bu bize soru. Olarak nasıl gelir?
Aşağıda altı çizili sözcüklerden hangisi genel anlamda kullanılmıştır diyor bakalım.
Romanın en can alıcı noktası. Kahramanın köye girmesiyle. Başlar.
Burada bütün romanlardan. Bahsetmedi. Bütün romanlar da. Kahramanın köye girmesiyle başlamıyor.
En etkileyici. Kısım o zaman arkadaşlar. Buradaki roman kelimesi. Özel anlamda kullanılmıştır. Bu bahçede dünyada varolan tüm lale çeşitleri yetiştirilmektedir. Buradaki bahçe de özel anlamda kullanılmıştır. Çünkü bütün bahçelerde lale çeşitleri yetiştiriliyor değil mi?
Bahçe kelimesi. Burada toplu bir. Anlamı ifade edecek şekilde. Kullanılmamış.
Şair, didaktik. Şiirin en güzel örneklerini. Son kitabında toplamış. Yine bütün şairlerden bahsetmedi.
Tek bir varlığı karşılayan bir kelime kullandı. Bu da özel anlam.
Bu hafta sınav bana çok zor geldi derken dünyadaki bütün sınavların zor olmasından bahsetmiyor. Burada da genel bir yargı yok. Burada da ben özel anlam vardır diyorum. Ve sigaranın. Sağlığa zararları anlatılacak derken arkadaşlar sigara burada bütün. Sigaraları kast edecek şekilde. Kullanıldı.
Yani arkadaşlar burada genel anlamda kullanıldı. Size gelse gelse ancak bu şekilde soru gelebilir. Şimdi arkadaşlar son kutlamaya beraber bakalım.
Bir kere önce somut. Kelime ne demek. Bunu bilmek zorundayız.
Şimdi beş duyu organından. Herhangi biriyle algılayan, bildiğim bir varlık ya da nesne. Somut.
Mesela arkadaşlar, kitap umuttur. Mesela peçete. Somut dur.
Kalem somut dur.
Bilgisayar somut dur.
Ya da yağmurun yağması somut dur.
Çünkü bunu duyarım.
Ya da masanın. Keskin olması ya da bıçağın keskin. Olması somut dur.
Uçak soğuktur çünkü dokunma duyumlar ya da görme duyum la algılayabilir.
Soyutlama ne demek?
Şuna bak.
Soyut anlamlı sözcüklerin somut. Bir kavramı ifade etmesi için. Kullanılması.
Ama soyutlama diyorsa. Cümlede kesinlikle. Soyut. Anlamlı bir sözcüğün olması gerekiyor.
Eğer yoksa biz. Buna soyutlama. Diyemeyiz.
Mesela dertler. Yağmurda yürüyordu diyor. Dertli.
Dert kelimesinin altını çizdim. Dertli arkadaşlar soyut budur.
Çünkü beş duyu organından. Herhangi biriyle algılayamıyor.
Dert, keder, aşk, nefret, özlem, hasret, sinir gibi ifadeler. Soyut kavramlardır arkadaşlar. Ama dertler yağmurda. Yürüyordu derken burada. Neyi kastetti?
Somut bir kavramı kastetti, insanları kastetti. O yüzden soyut. Bir kelimeyle somut bir kavramı ifade etti. Burada soyutlama olmuş oldu. Ya da bu ailenin. En duygulu su dedemden. İltifat. Aldı diyorum.
Duygulu olmak ya da duygu. Kelimesi hayal kelimesi. Soyut dür.
Ama duygu, su. Derken yine bir. Somut varlığı kastetti, somut ilam oldu. Bakın cümlede kesinlikle soyut bir kelimenin olması gerekiyor bunun olması için.
Bu hayatta her zaman kötüler. Kazanmaz derken kötü. Güzel, iyi gibi ifadeler. Soyut O'dur. Yine burada insanları kastettiği için. Arkadaşlar son kutlama yapmış oldu.
Şimdi arkadaşlar somut ama. Bazen kişi eleştirme yoluyla bazen istişare. Yoluyla. Bazende benzetme yoluyla yapılabiliyor.
Ama her kişi eleştirme cümlesinde ya da her benzetme cümlesinde. Somut lafa var mı?
Hayır yok. Cümlenin içinde kesinlikle soyut bir kelimenin, bir ifadenin olması gerekiyor. Mesela ondan haber. Almamı engelleyince. Aramızdaki tüm bağ koptu verdi diyor.
Şimdi arkadaşlar burada ya da. Yalnızlık kalbimde açılan bir yaradır. Diyor. Ya da bugün İstanbul aşk elbisesini giydi diyor. Buradaki cümleler Arkadaşlar bazıları. Benzetme, bazıları kişi eleştirme. Yoluyla yapılabiliyor.
Aramızdaki bağların kopması arkadaşlar burada soyutlama. Şeklinde. Kullanılmıştır.
Çünkü bağların kopuk. Vermesi somut. Bir kavramdır.
Ama ben bunu mecaz anlamda kullandım.
Yani soyut anlamda kullandım. Ya da Yalnızlık kalbimde açılan bir yaradır dediğimde yalnızlığı neye benzetti, kalbimde açılan bir yaraya benzetti.
Bakın benzetme yoluyla. Ben soyutlama yapmış oldum.
Buradaki yalnızlık soyut bir kavramdır. Kalbimde açılan. Yara somut bir. Kavramdır. Soyut bir. Kelimeyi. Somut. Bir kelimeyle. Anlattım ya da bugün. İstanbul aşk elbisesini giydi diyor. Aşk arkadaşlar burada soyut durur. Aşk elbisesini giydi derken elbise. Burada somut O'dur.
Ne yaptı?
Soyut bir kelimeyi somut bir kelimeyle anlattı. Ya da Aşk kapıyı çalınca diyorum. Yine aşk. Burada soyut dur. Kapıyı çalmak ifadesi. Somut Dur arkadaşlar bu şekilde bakacağız. Felek bu sene yüzüme güldü diyor. Felek Arkadaşlar burada soyut dur. Yüzüme gülmesi. Somut dur ya da babamın. Nasihatleri bir bir gönlüme yazdım derken. Nasihat burada soyut dur, gönül burada, soyut dur. Ama yazmak kelimesi. Somut dur arkadaşlar.
Bir kara. Tren dir.
Ölüm dediğimde. Bakın. Ölüm kelimesi. Burada soyut dur. Kara tren derken benzetme yoluyla soyutlama yaptı. Tren de somut olduğu için. Soyut bir kelimeyi. Somut. Bir kelimeyle. Anlattı arkadaşlar.
Ama bakın. Ben bir ceviz duacıyım Gülhane. Parkı'nda diyor.
Bir kere burada. Kendini neye benzetti, ceviz ağacına benzetti. Ama burada. Kendisi. De somut, ceviz ağacı da somut. Yani bu cümlede herhangi bir. Soyut kelime yok.
O zaman. Her benzetme gördüğün yerde kesinlikle. Soyutlama yoktur. Cümlenin içinde soyut bir kelimenin. Olup olmadığına. Kesinlikle dikkat etmeniz. Gerekiyor.
Bu ışıklar dağ. Gibi. Yığıldı diyor. Neye benzetti?
Bulaşıkları dağa benzetti. Ama burada bulaşıkları da soğuktur arkadaşlar.
Daha da somut dur, iki tane somut olduğu için burada. Kesinlikle. Soyutlama yoktur.
Sadece benzetme vardır.
Ya da pazardan aldığım bir. Beller zehir gibi acımış. Diyor.
E biber de somut, doğru arkadaşlar. Zehir gibi derken yine benzetme. Yaptı.
Bu da dost umuttur.
Herhangi bir soyut kelime yok.
O zaman burada. Kesinlikle. Soyutlama yoktur.
Arkadaşlar tekrar ediyorum. Kesinlikle cümlenin içinde. Soyut. Bir kelimenin olması gerekiyor. Soyutlama arkadaşlar. Deyimler ile de. Kullanılabiliyor. Çünkü deyimler. Arkadaşlar. Mecaz, anlamlı. Kelimelerdir. Mesela bugün yine çam devirdi derken çam devirmek. Burada ne derler ona?
Pot kırmak anlamında kullanılmıştır.
Ya da anlatılanları kulak kesildim. Derken dikkatlice dinledim. Anlamındadır. Ama kulak kesilmek. Burada. Deyimdir.
Yani dikkatli dinlemeyi, soyut bir kelimeyi somut bir kelimeyle anlattı. Ya da pot kırmak soyut bir ifadedir.
Çam devirmek gibi somut kelimelerle bunu ne yaptı?
Somut ulaştırdı. Kendi yağında. Kavrulan. İnsanlardı dediğinde. Burada da ne yaptı. Arkadaşlar deyim kullandı.
Kendi yağında kavrulan. Yani burada da soyutlama olmuş oldu arkadaşlar.
Son olarak soyut aşamaya bakalım.
Soyutlama somut olmadan daha kolay arkadaşlar.
Bu da bak soyut diyorsa bu somut atan soyut da gidecek, somut diyorsa da soyut daha somuta gidecek.
Bunun tersini düşün. Bunun somut bir kelimenin. Soyut anlamda kullanılması mesela bu. İşte bence senin parmağın var diyor. Ya buradaki parmak somut dur ama. Senin parmağın var.
Yani bu işin içinde de sen. Varsın anlamında kullanıldı.
Soyut anlamda kullandı. Gerçekten de benim bu işin içinde gerçek anlamda parmağım yok çünkü. Ya da Bak koyu bir sohbete dağılmıştır diyor. Gerçekten de koyu bir sohbete Dalaman mesela.
Koy kelimesi. Normalde somut bir. Kelimedir. Ama burada soyut anlamda. Kullanıldı.
Yani mecaz. Anlamda.
Toplantıda bize ağır sözler söyledi diyor.
Söz gerçek anlamda ağır olamaz.
O yüzden buradaki somut kelime soyut anlamda kullanıldı.
Boş kelimesi somut dur ama boş sözlerle. Beni oyalama dediğimde soyut. Şaşırdım ya da. Kırılmak kelimesi kırmak kelimesi. Normalde somut dur.
Mesela bardağı kırmak ama. Sen cesaretinin. Kırılması dersen medyada dönüştürür.
Sen bunu olur. Arkadaşlar kesinlikle. Soyutlama olmuş olur.