Milli Mücadele Dönemi konu anlatımı Kunduz eğitmenimiz tarafından hazırlandı! Bilmen gereken tüm detaylar ve sorular bu yazımızda!
Milli Mücadele konusu TYT ve AYT Tarih için önemli konulardan biri. Her sene muhakkak soru geliyor. Ayrıca, okul yazılıları için de önem teşkil ediyor. Bu yazı, Milli Mücadele başlığı altında; Mondros Ateşkes Antlaşması, Milli Mücadele’de Kazanılan Diplomatik Başarılar, Milli Mücadele’de Batı Cephesi, Kurtuluş Savaşı’nda Cepheler ve Antlaşmalar, Sevr Antlaşması, TBMM’nin Açılması ve Ayaklanmalar, Kurtuluş Savaşı Hazırlık Dönemi hakkında bütün soru işaretlerini giderecek. Kunduz Tarih özel ders eğitmenimiz Nihal Hoca tarafından senin için hazırlandı! Şimdi beraber bu konuyu keşfedelim!
Yazımıza başlamadan önce Kunduz Kazandıran İpuçları videomuzu izleyebilirsin!
MONDROS ATEŞKES ANTLAŞMASI (30 Ekim 1918)
- Osmanlı, Avrupa içlerinden Yemen çöllerine kadar olan bölgede savaştı. Ancak savaşın başarısızlıkla sona ermesi üzerine İttihat ve Terakki Hükümeti istifa etti.
- Yeni kurulan Ahmet İzzet Paşa Hükümet Wilson İlkeleri doğrultusunda ateş kes yapılmasını önerdi. Bahriye Nazırı Rauf Bey’in başkanlığındaki bir heyet anlaşma yapmak üzere görevlendirildi.
- 24 Ekim 1918’de Limni Adası’ndaki Mondros Limanında demirli olan bir İngiliz gemisinde görüşmeler başladı.
- Anlaşma devletlerini temsil eden İngiliz General Calthrope’nin dikte ettirdiği şartlar kabul edildi.
- 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı.
MONDROS ANTLAŞMASINA VE İŞGALLERE KARŞI TEPKİLER
Türk Halkı
İşgallerin başında: - Sessizlik, şaşkınlık içinde kalmışlardır.
- Saltanat merkezinin tavrını beklemeye başlamışlardır
İşgallerin artmasıyla: - İstanbul Hükümeti’nden umudu kesip silaha sarılmışlardır.
- Subaylar ilk komitelerini oluşturmuşlardır. (İslam İhtilal Komitesi bu tür oluşumların ilkidir.)
İstanbul Hükümeti - Mondros’u olumlu karşılamıştır.
- Yunanistan’a pay verilmemesini başarı olarak değerlendirmiştir.
- İngiltere’nin himayesini savunmuştur.
- Teslimiyetçi bir politika izlemiştir.
Azınlıklar
- İşgaller sevinçle karşılanmıştır.
- Toprak ve egemenlik peşine düşmüşlerdir.
- İşgalcilerle iş birliğine girişmişlerdir.
Mustafa Kemal - Mondros’a sert tepki gösterince görevinden alınmış ve İstanbul’a dönmüştür
Anadolu’da İlk İşgaller ve Sonradan Meydana Gelen Değişimler
İngiltere; Urfa, Antep, Maraş, Kars, Samsun
Fransa; Mersin, Adana, Hatay
İtalya; Muğla, Antalya, Konya
Değişimler; Antep, Maraş, Urfa, Suriye Fransa’ya bırakılmıştır.
Ege, Doğu Trakya Yunanistan’a verilmiştir.
Kars, Ermenistan’a bırakılmıştır.
PARİS BARIŞ KONFERANSI (1919)
İtilaf Devletleri, I. Dünya Savaşı’ndan yenik ayrılan devletlerle yapacakları barış antlaşmalarının esaslarını saptamak amacıyla Paris’te bir araya gelmişlerdir.
Konferans sürerken İngiltere Batı Anadolu’daki Türklerin Hristiyanları katletmek üzere olduklarını ve bölgede Rumların Türklerden sayıca fazla olduğunu ileri sürmüştür. Özellikle Amerikalıları etkilemişler ve Anadolu’nun paylaşılmasına Yunanistan’ı da ortak etmişlerdir. Bu duruma en çok İtalya tepki göstermiştir. (Anlaşma devletleri arasında I. Dünya Savaşı’ndan sonra meydana gelen ilk anlaşmazlıktır.)
Paris Barış Konferansı’nda:
- Yenilen devletlerle yapılacak barış koşulları belirlenmiştir. (Osmanlı dışında)
- Milletler Cemiyeti’nin kurulması kararı alınmıştır.
- Mandater sistem kabul edilmiştir.
- İzmir Yunanistan’a verilmiştir.
Hız kesmeden konu hakkındaki videomuza devam edebilirsin!
MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİ
İZMİR’İN İŞGALİ (15 MAYIS 1919)
Paris Barış Konferansı’nda İzmir’in Yunanistan’a verileceği haberleri basında yer almaya başlamıştır.
- İstanbul Hükümeti Nasihat Heyeti adı verilen gruplar yollayarak işgal haberlerinin asılsız olduğunu bildirmiştir.
- 1919 Nisan’ında Paris Konferansı devam ederken İzmir’in işgal hakkı Yunanistan’a verilmiştir.
- İzmir’de yapılan mitingler (Maşatlık Mitingi gibi) İtilaf Devletleri üzerinde caydırıcı bir etki yaratmamıştır.
İzmir’in İşgalinin Sonuçları
Türk Ulusu Açısından; - Milli uyanışın yükselmesi
- İstanbul Hükümeti’ne güvenin azalması
- Kuvayı Milliye’nin kurulması
- Silahlı direnişe geçiş
İstanbul Hükümeti Açısından; - Teslimiyetçi tavrının netleşmesi
- Otoritesini kaybetmesi
Yunanistan Açısından;
- “Asya felaketine’’ giden yola girmesi ( Yunanlılar tarafından Türk Kurtuluş Savaşı’na verilen isim)
- Türk-Rum kavgasının yaşanması
- Mübadeleye gidecek yolun açılması ( Türk – Yunan arası halkların değişimi)
İtilaf Devletleri Açısından; - İlk anlaşmazlığın ortaya çıkması
- İtalya’nın işgal politikasının değişmesi
MUSTAFA KEMAL PAŞA’NIN SAMSUN’A ÇIKMASI (19 MAYIS 1919)
Osmanlı yönetimi, Mustafa Kemal’i 9. Ordu (sonradan 3. Ordu) bölgesindeki bütün askeri ve mülki (idari) yetkililere emir verebilme yetkisi veren ordu müfettişliği görevi ile Samsun’a gönderdi. Mustafa Kemal, Samsun’da İngiliz birlikleri bulunduğu için Havza’ya geçmiş, oradan 20-21 Mayıs’ta İstanbul’a gönderdiği Samsun Raporu’n da;
- İngilizlerin Samsun’u haksız yere işgal ettiğini,
- İzmir’in işgalinin kabul edilemeyeceğini
- Bölgedeki olayların Rum çeteler tarafından çıkarıldığını belirtmiştir.
AZINLIK CEMİYETLERİ VE ÖZELLİKLERİ (ZARARLI CEMİYETLER)
Mavri Mira Cemiyeti: Yunan Hükümeti, patrikhane aracılığıyla cemiyete destek olmuştur. Yunan Kızılhaç’ı ve Göçmenler Komisyonu bu cemiyetle çalışmıştır. Ayaklanma hareketinde bulunmuşlardır.
Pontus Cemiyeti: Karadeniz’de Pontus Devleti kurmayı amaçlamıştır. Rusya’dan gelen göçmenlerle güçlerini artırmıştır. Ermenilerle iş birliği yapmışlardır. Cumhuriyetin kurulmasına kadar bölgede çatışmaları devam ettirmişlerdir.
Etnik-i Eterya Cemiyeti: Etnik-i Eterya ve Kordos Cemiyetleri ile Göçmenler Komitesi de Rumlar tarafından kurulmuştur.
Taşnak, Sütyun-Hınçak: Ermeniler XIX. yy’da kurulmuş bu partiler tarafından örgütlenmişlerdir. Wilson İlkeleri ve Mondros’un 24. maddesinden yararlanmaya çalışmışlardır. Gümrü Antlaşması’yla taleplerinden vazgeçmişlerdir.
Alyans İsrailit ve Makabi Cemiyetleri: Yahudiler kurmuşlardır. Anadolu’dan toprak talep etmemişlerdir.
TÜRK – MÜSLÜMANLARIN KURDUĞU ZARARLI CEMİYETLER VE ÖZELLİKLERİ
Kürt Teali Cemiyeti: 1919’da kurulmuştur. Wilson İlkeleri’ne dayanarak bağımsız bir devlet kurma amacını gütmüştür. Önemli kişi ve aşiretlerin Milli Mücadele’yi desteklemeleri üzerine etkisini yitirmiştir.
İslam Teali Cemiyeti: Saltanat ve Hilafetin güçlendirilerek bağımsızlığın korunacağını savunmuştur. Konya Ayaklanmalarında etkili olmuştur. Medrese hocaları tarafından kullanılmıştır.
Sulh ve Selameti Osmani ile İngiliz Muhipleri (sevenleri) Cemiyeti: Saltanatın korunması için İngiliz himayesini savunmuştur. Milli Mücadele karşıtı ayaklanmaların çıkmasında etkili olmuştur.
Hürriyet ve İtilaf Partisi: Mütarekeden sonra kurulan hükümetler üzerinde etkili olmuştur. Kurtuluş mücadelesinin en önemli karşıt hareketlerinden biridir.
Wilson Prensipleri Cemiyeti: ABD mandasını isteyenler tarafından kurulmuştur. Pek çok üyesi sonradan Kurtuluş Savaşı’na katılmıştır.
Kunduz Kazandıran İpuçları Serimiz ile bir adım öne geçebilirsin!
MİLLİ CEMİYETLER VE TEMEL ÖZELLİKLERİ
Kars İslam Şurası: Ermenilere karşı kurulmuştur.
Trakya Paşaeli: Gerekli olduğu takdirde Doğu Trakya’da ayrı bir devlet kurmayı benimsemiştir. Edirne Kongresi’ni toplamıştır. Paris Barış Konferansı’na bir rapor sunmuştur.
Milli Kongre: İstanbul’da faaliyette bulunmuştur. Özellikle yazılı propagandaya ağırlık vermiştir. Önemli aydınlar tarafından oluşturulmuştur.
İzmir Redd-i İlhak: Batı Anadolu’da Kuvayı Milliye’nin kurulmasında öncülük yapmıştır (Yunanlara karşı). Amacı İzmir ve çevresinin Yunanistan’a katılmasını önlemektir.
Trabzon Muhafaza-i Hukuk: Rum ve Ermenilere karşı kurulmuştur.
Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-l Hukuk-ı Milliye (Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk): Ermeni işgaline karşı kurulmuştur. Doğu Anadolu’dan göçü engellemiştir( Ermeni baskısından kaçan Türklerin göç etmemesi için uğraşmıştır). Erzurum Kongresi’nin toplanmasında etkilidir.
Kilikyalılar: Çukurova’da etkinlik göstermiştir (Fransız ve Ermenilere karşı).
İslam İhtilal Komitesi: Subaylar tarafından Rum çetelerinin eylemlerine karşı kurulmuştur.
Konu hakkındaki videomuzu izleyerek öğrendiklerini pekiştirebilirsin!
MİLLİ MÜCADELE GENELGELER DÖNEMİ
HAVZA GENELGESI (28 Mayıs 1919)
Mustafa Kemal Paşa’nın Havza’dan ordu komutanlarına gönderdiği genelgedir. Bu genelgede bahsedilen konular şunlardır:
- İzmir’in işgali protesto edilmelidir. (Milli bilinci uyandırmak, dünya kamuoyuna Türkün haklı sesini duyurmak için)
- İzmir’in işgaline duyulan tepki, Hristiyan halka saldırıya dönüşmemelidir. (Haklı iken haksız duruma düşmemek için)
AMASYA GENELGESİ (TAMİMİ) (22 Haziran 1919)
Havza’dan Amasya’ya geçen Mustafa Kemal burada Milli Mücadele’nin ilk programı olan Amasya Genelgesi’ni yayımlamıştır.
- Genelge Türk tarihinde ilk defa Milli iradeye ve demokrasiye dayalı yeni bir yapılanmanın habercisi kabul edilebilecek siyasi belgedir.
- Amasya Genelgesi’nde yer alan imzalarla; genelgenin etkisi artırılmıştır.
- Mücadele kişisellikten kurtarılmış.
- Kurtuluş Savaşı’nın çekirdek kadrosu ortaya çıkmıştır.
- Genelgede Milli mücadelenin neden verildiği, hangi yöntemlerin kullanılacağı, mevcut hükümetin durumu açıkça belirtilmiştir.
- Amasya Genelgesi’nin yayınlanmasının ardından İstanbul Hükümeti Mustafa Kemal Paşa’yı Ordu Müfettişliği görevinden almıştır.
- İlk kez Sivas’ta bir kongre toplanacağı ve bu kongreye her livadan (il) üçer kişi katılacağı belirtilmiştir.
ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz-7 Ağustos 1919)
- Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti ( Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk) ve Trabzon Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti tarafından organize edilmiştir.
- Amacı, bölgenin Ermenilere verilmesine engel olmaktır.
- Kolordu Komutanı Kazım Karabekir’in Erzurum’daki varlığı kongrenin burada güven içinde toplanmasını sağlamıştır.
- Erzurum, Trabzon, Sivas, Bitlis, Van illerinden temsilciler katılmıştır.
- Toplanma şekli yönünden bölgesel bir kongredir. Ancak Mustafa Kemal’in katılması ve alınan kararlar nedeniyle ulusal bir nitelik kazanmıştır.
- Kongrede Temsil Kurulu’nu (Temsil Heyeti) oluşturulması kongrenin en somut sonucudur.
- Kongrede Türkiye’ye karşı işgal amacı gütmeyen herhangi bir devletten dış yardım alınabileceği kararı ilk kez alınmıştır.
SİVAS KONGRESİ (4-11 EYLÜL 1919)
- Sivas Kongresi, Amasya Genelgesi’nin bir sonucudur.
- Mustafa Kemal Paşa tarafından toplanmıştır.
- Sivas Kongresi’nin en önemli sonucu cemiyetlerin birleştirilmesi olmuştur.
- Bölgesel uğraşların bir sonuç getiremeyeceği bu kongrede vurgulanmıştır.
- Sivas Kongresi mandacılığın bir daha gündeme gelmesini kesin şekilde önlemiştir.
- Kongre Kuvayı Milliye birliklerini disipline etmek üzere Ali Fuat Paşa’yı görevlendirmiştir. (Temsil Heyeti’nin uyguladığı ilk yürütme görevidir.)
- Kongre Erzurum’da alınan Meclis-i Mebusan’ın toplanması kararını tekrarlamıştır.
- Kongreden sonra Milli Mücadele karşıtı Damat Ferit Hükümeti’nin istifa etmesi Temsil Heyeti’nin ilk siyasi başarısıdır.
- Kongrede İrade-i Milliye adlı bir gazetenin çıkartılması kararı alınmıştır.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (PROTOKOLLERİ) (20-22 EKİM 1919)
Sivas Kongresi’nden hemen sonra Temsil Heyeti İstanbul’la haberleşmeyi keserek İstanbul Hükümeti’ni ve padişahı büyük bir baskı altına almış. Damat Ferit Hükümeti’nin istifasını sağlamıştır. Damat Ferit’in yerine hükümeti kuran Ali Rıza Paşa, Mustafa Kemal’e görüşme teklifinde bulunmuştur. Böylece Amasya Görüşmeleri olarak adlandırılan gelişme meydana gelmiştir. Görüşmelerde Temsil Heyeti’ni Mustafa Kemal Paşa başkanlığında Rauf Bey ve Bekir Sami Bey temsil etmişlerdir. İstanbul Hükümeti’ni ise Salih Paşa temsil etmiştir. Görüşmelerde alınan en önemli karar Meclis-i Mebusan’ın toplanması kararı olmuştur. Ancak Meclis-i Mebusan’ın Anadolu’da toplanmasını İstanbul ve İtilaf Devletleri kabul etmemiştir. Seçimlerin yapılması dışında İstanbul Hükümeti, alınan kararlara ciddi şekilde uymamıştır.
MİSAK-I MİLLİ KARARLARININ ÖNEMİ
- Bir parlamento kararıdır (meclis).
- Tam bağımsızlık temel ilke olarak kabul edilmiştir.
- Vatanın yeni sınırları etnik yoğunluğa dayanılarak çizilmiştir.
- Etkisini artırmak ve belgeye bağlılıklarını göstermek için “Yemin” biçiminde tanımlanmıştır.
- Milli Mücadele’nin son (kesin) programıdır.
- Kapitülasyonlar, azınlıklar, boğazlar, borçlar, sınırlar, Araplar, referandum konuları yer almıştır.
BİRİNCİ TBMM’NİN ÖZELLİKLERİ
Misak-ı Milli Kararlarını kabul ettiği için İngilizler Mebusan Meclisini kapattılar. M. Kemal Ankara’da yeni bir meclis açmak için Anadolu’da tekrar seçimler yaptırdı. 23 Nisan 1920 de BMM açıldı.
- Olağanüstü bir meclistir.
- Kurucu meclistir.
- Güçler birliği ilkesini benimsemiştir. (Yasama, yürütme ve yargının mecliste olması)
- İhtilal meclisidir (Saltanatı kaldırmıştır).( Yaptığı tek inkılap hareketidir)
- Kararlar tartışılarak alınmıştır.
- Üyeleri halk tarafından seçilmiştir.
- Ulusal meclistir (Azınlık temsilcileri yoktur).
- Siyasi partilere yer vermemiştir (Birlik ve beraberlik ortamını bozabileceği endişesiyle).
- Ortak amaç vatanın kurtarılmasıdır.
- Savaş koşullarından dolayı seçime gitmemiş ve 3 yıl görev yapmıştır. Savaşın sonuna kadar çalışma ilkesini kabul etmiştir. Ancak ara seçimler yapılmıştır. (Milli iradeye saygı gereği)
- Meclis Hükümeti sistemini kabul etmiştir. ( Meclisin başkanı aynı zamanda hükümetinde başkanıdır.)
- Kurtuluş Savaşı’nı yürüten temel organ olmuştur.
- Kurtuluş Savaşı’nı yürüten temel organ olmuştur.
- Üyeleri İstiklal Mahkemelerinde görev yapmıştır (Meclisin yargı yetkisini kullandığının kanıtıdır).
- Milli Mücadele sürecinde yapılan siyasal antlaşmaları onaylamıştır.
- Ceride-i Resmi adlı resmi gazeteyi yayınlamıştır.
TBMM’YE KARŞI ÇIKARILAN AYANLANMALAR
İstanbul Hükümeti’nin doğrudan çıkardığı ayaklanmalar:
- I. Anzavur Ahmet Ayaklanması,
- II. Anzavur Ahmet Ayaklanması, Kuvay-i İnzibatiye Ayaklanması (Halifelik Ordusu).
İstanbul Hükümeti ve İtilaf Devletlerinin kışkırtmalarıyla çıkan ayaklanmalar: - Bolu – Düzce Hendek – Adapazarı Ayaklanmaları
- Konya Bozkır ve Delibaş Ayaklanmaları
- Afyon Ayaklanmaları
- Yozgat’ta Çapanoğlu Ailesi Ayaklanması
- Milli Aşiret (Urfa)
- Sivas’ta, Şeyh Recep
- Yeni Han’da Postacı Nazım
- Erzincan’da Koçgiri Ayaklanmaları.
Kuvayı Milliye yanlısı olup sonradan ayaklananlar: - Demirci Mehmet Efe İsyanı Isparta’da,
- Çerkez Ethem İsyanı Kütahya’da çıkarmıştır.
Azınlıkların çıkardığı isyanlar: - Rumlar Karadeniz’de,
- Ermeniler Doğu Anadolu ve Çukurova’da ayaklanmışlardır.
TBMM’NİN AYAKLANMALARA KARŞI ALDIĞI ÖNLEMLER
- Vatansever din adamlarının halkı, olanlar hakkında bilinçlendirmesi,
- Şeyhülislamın fetvasına, Anadolu müftülerinin karşıt fetvalarla cevap vermeleri,
- Vatana İhanet Yasası’nın çıkarılması,
- İstiklal Mahkemelerinin faaliyete başlaması,
- İstanbul ile resmi ilişkilerin kesilmesi,
- Düzenli ordunun kurulmasıdır.
İSTİKLAL MAHKEMELERİ
- Mahkemeler olayların çıktığı yerlerde kurulmuştur.
- Yargılama halka açık yapılmıştır.
- Mahkemenin kararları kesindir (Temyiz yani kararın yeniden incelenmesi hakkı tanınmamıştır.).
- 1922’de çıkarılan bir kanunla mahkemelerin eylem sahası genişletilmiştir.
- İdam cezaları meclisin onayına bırakılmış ancak acil durumlarda bu da istenmemiştir (Mahkemeler 1949’da çıkarılan bir kanunla yargı düzeninden çıkarılmıştır.).
- İstiklal Mahkemelerinin çalışmaları sonucunda asker kaçaklığı olayları azalmış, düzenli ordu güçlenmiştir.
- İç isyanlarda belirgin bir azalma olmuştur (İç güvenlik sağlanmıştır.)
- BMM otoritesi güçlenmiştir.
MİLLİ MÜCADELE SÜRECİNE KATKIDA BULUNMUŞ ÖNEMLİ KİŞİLER
- Halide Edip Adıvar; İstanbul’un işgali sırasında Sultan Ahmet Mitinginde yaptığı konuşmayla tanınmıştır. Ateşten Gömlek, isimli romanında İzmir’in işgalinde eşini ve çocuğunu kaybeden Ayşe’nin İstanbul’a gelip Milli Mücadele’ye katılışı konu edilmiştir
- Şerife Bacı; Kurtuluş Savaşı’nın Türk kadın kahramanı olan Şerife Bacı Kastamonulu yaşlı kadın ve erkeklerle birlikte Kastamonu’daki cephanelerin Ankara’ya götürülmesini sağlamıştır.
- Fatma Seher Erden (Kara Fatma); Mustafa Kemal’in verdiği unvanla Kara Fatma olarak anılmıştır. Geyve’de cephe tuttuktan sonra bağlı olduğu birlik kaldırılınca Milis Müfreze Komutanı olarak Batı Cephesinde görevlendirmiştir. Başkomutanlık Meydan Muharebesinde sayısız başarıları vardır.
- Gördesli Makbule Hanım; Milli Mücadele kahramanlarından biri olan Gördesli Makbule Hanım, 15 Mayıs 1919 da Yunan ordusunun İzmir’i ve daha sonra Batı Anadolu’yu işgal etmesiyle 7 Kasım 1921’de Kuvayı Milliye emrinde çete savaşlarına katılmıştır.
- Tayyar Rahmiye; Yaşadığı bölge olan Osmaniye düşman işgaline uğradığında milli kuvvetlere katılan Tayyar Rahmiye’nin başlıca görevi keşif ve cephe gerisinde kundakçılık yapmaktı. Osmaniye yakınlarındaki demir yolu tünelini patlattıktan sonra şehit düşen askerleri sırtında kendi bölgesine getirdiği için ‘’uçan’’ anlamındaki tayyar unvanını almıştır.
- İsmet İnönü; 24 Eylül 1884 tarihinde İzmir’de dünyaya gelen İsmet İnönü, Mudanya Mütarekesine Türk ulusunu temsilen katılmıştır. Sevr Antlaşması’nı ve Lozan Antlaşması’nı imzalamış, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyetin ilan edilmesiyle birlikte ilk hükümet olan Halk Fırkası’nın genel başkanı ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk’ün yardımcılığı görevinde bulunmuştur. 1938 yılında Atatürk’ün hayatını kaybetmesi üzerine TBMM tarafından cumhurbaşkanlığı makamına seçilmiştir.
- Kazım Karabekir; Milli Mücadele Dönemi’nde 15. Kolordu Komutanı sıfatı ile doğuya giden Kazım Karabekir’in, Şark (Doğu) Cephesi Komutanlığına tayin edildikten sonra doğuda Ermeni ordularını bozması, İstiklal Savaşı’nın ilk başarısıdır. Kazım Karabekir daha sonra Büyük Millet Meclisi’ne Edime milletvekili olarak girmiş ve orgeneralliğe kadar yükselmiştir.
- Fevzi Çakmak; İkinci İnönü Zaferinden sonra 3 Nisan 1921’de Birinci Orgeneralliğe kadar yükselen Fevzi Çakmak, Sakarya Savaş başlamadan önce 9 Ağustos 1921’de Genelkurmay Başkanlığı görevini de üstlenmiştir. Başkomutanlık Meydan Savaşı’ndan sonra rütbesi Mareşalliğe yükseltilmiş; Cumhuriyet’in ilanından sonra 30 Ekim 1924’te Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle asker milletvekillerinin TBMM ile ordu arasında bir seçim yapmaları söz konusu olduğunda siyasal yaşamdan çekilerek Genelkurmay Başkanlığı görevinde kalmıştır.
- Sütçü İmam; Düşman işgali altında bulunan Maraş’ta düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam daha sonra Ahırdağı’na çıkmış ve Fransızların 12 Şubat 1920 sabahı Maraş’ı terk etmesiyle şehre dönmüştür. Sürçü İmam, Maraş Harbi’nden gazi olarak çıkmıştır.
- Şahin Bey; Antep’te dünyaya gelen Şahin Bey, Kurtuluş Savaşı’nda Antep’i kuşatan Fransızlara karşı girişilen direnişin sembolü olmuştur. Antep Fransızlarca işgal edildikten sonra Kilis Kuvayı Milliye komutanlığına getirilmiş, Kilis-Antep Karayolu’nun savunulması sırasında şehit olmuştur.
Milli Mücadele Dönemi Örnek Soru Çözümü
Sınava hazırlık uzun bir maraton. Kunduz ekibi olarak bu yolculukta yanında olmayı çok isteriz! Alanında uzman Profesyonel eğitmenler tarafından hazırlanan Soru Çözümü, binlerce soru ve çözümden oluşan Soru Bankası hizmetlerimizden faydalanabilirsin. Uygulamada senin için hazırlanmış , tüm konuları öğrenebileceğin premium içerik ders videolarını incelemeyi unutma!