Bu konumuz önemlidir.
Çıkmış sorular için de vardır.
Çıkma ihtimali de yüksektir.
Şimdi biz fiilde anlam dediğimiz zaman ne anlayacağız?
Anlamına göre fiiller arkadaşlar.
Mesela bize soru kalıbı nasıl gelir?
Aşağıdakilerden hangisinde anlamına göre farklı bir fiil vardır derse zaten ilk bakmamız gereken nokta fiil.
Benim anlamlarına göre fiilleri, kılış fiilleri, durum fiilleri ve oluş fiilleridir arkadaşlar.
Yani üçe ayrılır.
Bunların dışında herhangi bir şey yok.
Şimdi öncelikle kılış fiiline bakacak olursak kılış fiil, arkadaşlar, nesne alabilen fiildir.
Yani ben bunu kafamda nasıl kodlayacağım?
Kılış nesne alır.
Bakın ben kılış yazarken şunun içinde de -ış vardır.
Kılışın diğer adını kesinlikle unutmuyoruz.
Bazen kılış fiili der ÖSYM, bazen de iş fiili der.
Şimdi biz bunu nasıl anlayacağız arkadaşlar?
Öznenin isteğiyle gerçekleşiyor.
Ne, neyi ve kimi sorularına cevap veriyor.
Neden?
Çünkü zaten nesne alabilen fiilde ne, neyi ve kimi soruları da belirtisiz ve belirtili nesnenin sorusu olduğu için biz bu sorulara cevap veren fiillere kılış fiili diyeceğiz.
Ya da cümlenin yüklemini bulup yükleme arkadaşlar onu kelimesini getireceğiz.
Eğer ben onu kelimesini getirdiğimde o fiil anlamlıysa kılış fiilidir, anlamsızsa durum fiili diyeceğiz.
Şimdi örneklerimize bakacak olursak ilk cümlemize bakalım.
Çocuk sesleri hepimizi çok mutlu ediyor derken arkadaşlar şuradaki benim yüklemim artık fiili mutlu etmektir.
Yardımcı eylemle oluşturulmuş birleşik fiil vardır.
Hemen buraya soruyorum, neyi ya da kimi mutlu ediyor dediğimde bana hangi cevabı verdi?
Hepimizi.
Şuradaki hepimiz arkadaşlar belirtili nesne olduğuna göre demek ki buradaki cümledeki mutlu etmek fiili kılış fiilidir.
Ya da öteki taktiğimizi kullanalım.
Başına onu kelimesini koydu, onu mutlu ediyor dedi.
Anlamlı oldu.
Demek ki kılış fiili.
Bazı eşyalarını otobüste unutmuş derken bakın buradaki unutmak fiildir.
Neyi unutmuş, bazı eşyalarını bakın yine cevap verdi.
Öteki taktikle bir daha bakalım.
Başına onu kelimesini koydum.
Onu kelimesini fiile getirmek zorundayız.
Zaten benim zaten ana bastığım anlamına göre fiil.
Onu unutmuş dediğimde yine anlamlı oldu.
Demek ki buradaki unutmak fiili kılış fiilidir.
Ağaçlardan bazılarını belediye kesmiş dediğimde arkadaşlar kesmek yüklemdir, daha doğrusu fiildir, onu kesmiş diyorum.
Anlamlı.
Ben nesnenin sorusunu soruyorum, neyi kesmiş dediğimde ağaçların bazılarında bakın yine bu cümlede nesne olduğuna göre demek ki kesmek fiili kılış ya da diğer adıyla iş fiilidir arkadaşlar.
Durum fiiline geldiğimde kılış fiilinin tam tersi.
Kılış fiili nesne alabilen fiilken durum fiili nesne alamayan fiildir arkadaşlar.
Yani kesinlikle neyi, kimi ve ne sorularına cevap vermeyecek ve ben yükleme onu kelimesini getirdiğimde anlamlı olmayacak.
Şimdi bahçedeki çiçekler rengarenkti dediğimde bir kere ben bu cümledeki hiçbir kelimenin kılış, durum ya da oluş olduğunu öğrenemem arkadaşlar.
Neden?
Çünkü burada fiil yok.
Rengarenk isimdir, çiçekler isimdir.
Hangi çiçek?
Bahçedeki çiçek dediğim de şurada sıfat yapan ki vardır.
Yani bahçedeki kelimesi sıfattır.
O zaman ben bu cümledeki hiçbir kelimenin durum, kılış ya da oluş olduğunu bulamam.
İkinci cümleye bakacak olursak ilkbaharda doğa canlanmaya başlar diyor.
Başlamak fiil.
Getir onu kelimesini, onu başlar.
Anlamlı mı?
Değil.
Neyi başlar?
Cevap yok.
Kimi başlar, cevap yok.
Ne başlar?
Cevap var.
Doğa canlanmaya başlar.
Ama benim yükleme sorduğum ilk kim ve ne sorusu bana nesneyi değil özneyi verir arkadaşlar.
Yani yöntem kelimesine göre bu şifreye göre bakacak olursak önce yüklemi bulurum, sonra özneyi bulurum, sonra nesneyi bulurum, sonra da tümleci bulurum.
Yani her sorduğum ne sorusu bana belirtisiz nesneyi vermiyor, özneyi bulduktan sonra ben bir daha ne sorusunu sorarsan bana nesneyi verir.
Yine tekrarlıyorum onu başlar dediğimde anlamsız.
Sabahtan uğradım ben bir güzele derken sabahtan isimdir, ben zamirdir.
Bir sıfattır, güzel de isimdir.
Uğramak burada fiildir arkadaşlar şuradaki uğramak.
Getir onu kelimesini, onu uğradım anlamsız.
Demek ki uğramak kelimesi durum fiilidir.
Diğer taktikle yapalım.
Ne uğradım, cevap yok, neyi uğradım, cevap yok, kimi uğradım cevap yok.
O zaman buradaki üç cümle arkadaşlar durum fiilidir.
Ben oluş fiiline bakacak olursam arkadaşlar oluş fiili öznenin isteği dışında gerçekleşir.
Aşamalı bir şekilde gerçekleşir.
Yani benim iradem dışındadır ve öznedeki değişimi gösterir.
Yavaş yavaş aşamalı bir şekilde.
Bakımı bulutlanmak yavaş yavaş olur, oluştur.
Yaprakların sararması, yüzümün sararması yavaş yavaş oluştur.
Dolaptaki ekmekler küflenmiş dediğimde küflü yemek benim iradem dışındadır ve yavaş yavaş gerçekleşir.
Aşamalı bir şekilde gerçekleşir ve öznedeki değişimi gösterir.
Saçlarımın beyazlaması, krakerin bayatlaması, boyumun uzaması, bir yemeğin ekşimesi, küflenmesi, elmaların kızarması ya da meyvelerin olgunlaşması.
Bu gibi ifadelerin hepsi oluş fiili kabul ediliyor arkadaşlar.
Şimdi bakın ÖSYM'de çıkmış soruya dikkat edelim.
Şuradaki soru kalıbı aynen ÖSYM bunu kullandı.
Dedi ki anlattıkları şeylerin niteliklerine göre fiiller, kılış fiilleri, oluş fiilleri ve durum fiilleri olmak üzere üçe ayrılır dedi.
Arkadaşlar parantez içinde de bunun örneklerini verdi.
Sonra dedi ki aşağıdaki yerin hangisinde sözü edilen fiillerin tümü örneklendirilmektedir dedi.
Ama burada hangi sıraya göre yazarsa biz de o sıraya göre gitmek zorundayız.
Bu adam bana ilk ne demiş kılış demiş.
O zaman benim şuralardaki ilk kelimem kılış olacak arkadaşlar.
Birinci olarak kılışı bulacağım.
Sonra ne dedi bu?
Durum dedi.
O zaman benim ikinci fiilim durum olacak.
Üçüncü olarak ne dedi arkadaşlar?
Oluş dedi.
Şurada o zaman benim üçüncü filim de oluş olacak.
Şimdi bakalım soyulmak dediğimde rengin solması arkadaşlar yavaş yavaş meydana gelir.
Ben buna oluş derim.
Onu dizdi.
Onu dizmek anlamlı.
O zaman anlamlı ise ben buna kılış derim.
Onu ezmek yine anlamlı, anlamlı ise kılış dedim.
Buradaki sıralamaya uymadı onu satmak dedim arkadaşlar anlamlı oldu.
Ben buna derim ki kılış.
Onu sürmek yine anlamlı oldu.
Ben buna derim ki kılış ama zayıflamak yavaş yavaş gerçekleşti.
Ben buna derim ki oluş.
O zaman bu sıradaki sıralama da burayla uymadı arkadaşlar.
Onu aramak anlamlı.
Onu kelimesine getirdim.
Ben burada dedim ki kılış onu bakmak dedim.
Anlamsız oldu arkadaşlar.
Ben burada dedim ki durum.
Paslanma yavaş yavaş iradem dışında gerçekleştiği için, aşamalı bir durum olduğu için ben buna dedim ki oluş.
Kılış, kılış, durum, durum, oluş, oluş anlamlı oldu.
Cevabıma ne dedim arkadaşlar?
Ceyhan dedim.
Kızarma kelimesine bakarsam yavaş yavaş meydana gelir oluş derim.
Onu yıkmak dediğimde arkadaşlar onu yıkmak anlamlı olur.
Bu sefer biz buna ne deriz?
Kılış deriz, onu tutmak yine anlamlı olur.
Ben buna ne derim ki?
Kılış.
Onu atmak dedim arkadaşlar buna da kılış derim.
Sararma yavaş yavaş gerçekleşir.
Buna oluş derim.
Onu kalkmak dediğimde yine anlamlı olur.
Ben buna ne derim?
Durum yani bu sıralamayı karşılayan tek şık Ceyhan olduğu için bizim cevabımız C olur arkadaşlar.
Anlamlarına Göre Fiiller Kaça Ayrılır?
- İş (Kılış) Fiilleri
- Durum Fiilleri
- Oluş Fiilleri
İş (Kılış) Fiilleri Nelerdir?
Öznenin kendi isteğiyle gerçekleşen fiillerdir. “Ne, neyi, kimi” sorularına yanıt verirler.
Çocuk sesleri hepimizi çok mutlu ediyor.
Bazı eşyalarını otobüste unutmuş.
Ağaçlardan bazılarını belediye kesmiş.
Durum Fiilleri Nelerdir?
Nesne almayan fiillerdir. Bu fiillerin gerçekleşmesi bir nesneye bağlı değildir. Durum fiillerinde “Ne, neyi, kimi” sorularına cevap alamayız.
Bahçedeki çiçekler rengarenkti.
İlkbaharda doğa canlanmaya başlar.
Sabahtan uğradım ben bir arkadaşıma.
Oluş Fiilleri Nelerdir?
Öznenin isteği dışında gerçekleşen fiillerdir. Aşamalı bir şekilde gerçekleşir. Öznedeki değişimi gösterir.
Dolaptaki ekmekler küflenmiş.
Yüzün birdenbire sarardı.
Bu çubuk kraker bayatlamış.