Felsefe Konuları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
bir gu
12. Aristoteles'e göre, her bir varlığı varlığa getiren, her türlü
oluştan önce gelen “madde" ve "form" olmak üzere iki ilke
söz konusudur. Varlığa gelmek için madde ile form arasın-
daki ilişki zorunludur. Bunun tek istisnası Tanrı'dır. Tanri,
salt formdur. Aristoteles, bu düşünceyi temele alarak bir
varlık düzeni ortaya koyar ve dış dünya tasarımını bunun
üzerine kurar. Bu düzenin en altında mükemmel olmayan,
belirsiz olan madde, en üstünde mükemmel olan, salt form
Tanrı bulunmaktadır. Form, belirsiz olanı belirli bir sinifin
üyesi yapar, varlıkların var olma biçimini belirler.
Bu parçadan hareketle, Aristoteles'in varlık görüşü hak-
kinda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yarlığın iki tözü olduğunu düşündüğü
) Mutlak varlık düşüncesini reddettiği
C) Düşünceyi maddeye dayandırdığı
Mutlak varlığı idea türünden kabul ettiği
Varlığı sürekli bir değişim içinde gördüğü
12
OTURUM (TYT)
Felsefe
Varlık Felsefesi
bir gu 12. Aristoteles'e göre, her bir varlığı varlığa getiren, her türlü oluştan önce gelen “madde" ve "form" olmak üzere iki ilke söz konusudur. Varlığa gelmek için madde ile form arasın- daki ilişki zorunludur. Bunun tek istisnası Tanrı'dır. Tanri, salt formdur. Aristoteles, bu düşünceyi temele alarak bir varlık düzeni ortaya koyar ve dış dünya tasarımını bunun üzerine kurar. Bu düzenin en altında mükemmel olmayan, belirsiz olan madde, en üstünde mükemmel olan, salt form Tanrı bulunmaktadır. Form, belirsiz olanı belirli bir sinifin üyesi yapar, varlıkların var olma biçimini belirler. Bu parçadan hareketle, Aristoteles'in varlık görüşü hak- kinda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yarlığın iki tözü olduğunu düşündüğü ) Mutlak varlık düşüncesini reddettiği C) Düşünceyi maddeye dayandırdığı Mutlak varlığı idea türünden kabul ettiği Varlığı sürekli bir değişim içinde gördüğü 12 OTURUM (TYT)
A
A
ÇAP / TYT - 37 Sosyal Bilimler Testi
15. Spin
çimd
bütü.
Tanr
şey
ve di
liktır
Bun:
den
13. İlk Çağ felsefesi, Antik Yunan felsefesiyle şekillenir.
Antik Yunan felsefesi Batı düşüncesinin kaynağı ol-
makla birlikte İslam felsefesinin de etkilendiği kaynak-
lardan biridir. Orta Çağ'da en olgun haline erişmiş olan
İslam felsefesi çeviriler yoluyla İlk Çağ felsefesinin
problemleriyle ve ilk Çağ felsefesinin görüş ve düşün-
celeriyle ilgilenmiştir. Bundan dolayı, İslam felsefesi
ayrıntılı bir şekilde incelenirse Aristoteles, Platon ve
Platinos gibi filozofların görüş ve düşüncelerinin izleri
görülebilir. Hatta denilebilir ki Orta Çağ'da Batı'dan zi-
yade İslam felsefesi daha çok Antik Yunan felsefesiyle
ilgilenmiştir. Aristotelesçilik İslam filozofları tarafından
keşfedilmiş ve onların yaptıkları çeviriler sayesinde
Batı dünyasına geçmiş, Modern Batı düşüncesi kökle-
rinde bulunan Antik Yunan felsefesiyle İslam dünyası
sayesinde tanışmıştır.
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Modern Batı düşüncesi diğer dönemlerden bağım-
siz bir şekilde ortaya çıkmıştır.
B) İslam felsefesi
, Antik Yunan felsefesini çeviriler yo-
luyla tanımıştır.
A) A
B) F
C) A
D) T
E) C
C) Antik felsefe İslam felsefesini etkilemiştir.
D) Batı'nın Antik felsefeyle tanışması İslam felsefe-
sinde yapılan çeviriler sayesinde olmuştur.
E) İslam felsefesinde Antik Yunan felsefesinin prob-
lemleri de ele alınmıştır.
16
der
ima
var
Felsefe
Felsefenin Alanı
A A ÇAP / TYT - 37 Sosyal Bilimler Testi 15. Spin çimd bütü. Tanr şey ve di liktır Bun: den 13. İlk Çağ felsefesi, Antik Yunan felsefesiyle şekillenir. Antik Yunan felsefesi Batı düşüncesinin kaynağı ol- makla birlikte İslam felsefesinin de etkilendiği kaynak- lardan biridir. Orta Çağ'da en olgun haline erişmiş olan İslam felsefesi çeviriler yoluyla İlk Çağ felsefesinin problemleriyle ve ilk Çağ felsefesinin görüş ve düşün- celeriyle ilgilenmiştir. Bundan dolayı, İslam felsefesi ayrıntılı bir şekilde incelenirse Aristoteles, Platon ve Platinos gibi filozofların görüş ve düşüncelerinin izleri görülebilir. Hatta denilebilir ki Orta Çağ'da Batı'dan zi- yade İslam felsefesi daha çok Antik Yunan felsefesiyle ilgilenmiştir. Aristotelesçilik İslam filozofları tarafından keşfedilmiş ve onların yaptıkları çeviriler sayesinde Batı dünyasına geçmiş, Modern Batı düşüncesi kökle- rinde bulunan Antik Yunan felsefesiyle İslam dünyası sayesinde tanışmıştır. Bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Modern Batı düşüncesi diğer dönemlerden bağım- siz bir şekilde ortaya çıkmıştır. B) İslam felsefesi , Antik Yunan felsefesini çeviriler yo- luyla tanımıştır. A) A B) F C) A D) T E) C C) Antik felsefe İslam felsefesini etkilemiştir. D) Batı'nın Antik felsefeyle tanışması İslam felsefe- sinde yapılan çeviriler sayesinde olmuştur. E) İslam felsefesinde Antik Yunan felsefesinin prob- lemleri de ele alınmıştır. 16 der ima var
LİMLER TESTİ
DENEME 2
14. Bir sanat tarihçisinin bir cami ile ilgili olarak onun ne
zaman, kim tarafından, hangi uslupla, ne tür malze-
me kullanılarak ve hangi plana göre yapılmış oldu-
er
ğuna ilişkin bilgi toplamasıyla oluşan tavir, estetik bir
1-
tavır değildir.
Bu durumun gerekçesi aşağıdakilerden hangisi-
an
dir?
A) Estetik tavrın her türlü çıkar arayışından bağım-
siz gerçekleşmesi
n-
B) Estetik tavrın, estetik nesneye ilişkin bilgiyle şe-
killenmesi
C) Estetik tavrın temelinde duyumsal hazzın yer al-
sün-
D) Estetik tavrın, estetik öznenin amaçları doğrultu-
mlar
sunda belirginleşmesi
E) Estetik tavrın, estetik nesnenin doğasının açığa
çıkarılmasının sonucu oluşması
nasiy-
SIZ Ol-
vardir.
uluk.
kuşku-
lir.
masi
alme Yayınevi
Felsefe
Sanat Felsefesi
LİMLER TESTİ DENEME 2 14. Bir sanat tarihçisinin bir cami ile ilgili olarak onun ne zaman, kim tarafından, hangi uslupla, ne tür malze- me kullanılarak ve hangi plana göre yapılmış oldu- er ğuna ilişkin bilgi toplamasıyla oluşan tavir, estetik bir 1- tavır değildir. Bu durumun gerekçesi aşağıdakilerden hangisi- an dir? A) Estetik tavrın her türlü çıkar arayışından bağım- siz gerçekleşmesi n- B) Estetik tavrın, estetik nesneye ilişkin bilgiyle şe- killenmesi C) Estetik tavrın temelinde duyumsal hazzın yer al- sün- D) Estetik tavrın, estetik öznenin amaçları doğrultu- mlar sunda belirginleşmesi E) Estetik tavrın, estetik nesnenin doğasının açığa çıkarılmasının sonucu oluşması nasiy- SIZ Ol- vardir. uluk. kuşku- lir. masi alme Yayınevi
SOSYAL BİUMLES
11. Suyun içine batırılmış bir metal çubuğu kirik olarak
da görerek gerçekleştiriyorum. Fakat aynı cisme e
görürüm. Aynı çubuğu suyun içinden çıkardiğimiz
kırılmamış olarak görürüm. Çubuğun bu iki algisi
bu farklı iki algıdan hangisinin doğru olduğunu, bu
iki algıyı düşünüp karşılaştırarak anlayabiliyorum.
Demek ki doğru bilgiye ulaşmak için duyumların
bilgisini akılla yorumlamak gerekmektedir.
Bu parçadaki sözler aşağıdaki filozoflardan
hangisinin yaklaşımına uygundur?
A) Platon'un akılcılığına
B) Kant'ın eleştiriciliğine
C) Pyrrhon'un kuşkuculuğuna
D) Locke'un deneyciliğine
E) Comte'un olguculuğuna
Felsefe
Bilgi Felsefesi
SOSYAL BİUMLES 11. Suyun içine batırılmış bir metal çubuğu kirik olarak da görerek gerçekleştiriyorum. Fakat aynı cisme e görürüm. Aynı çubuğu suyun içinden çıkardiğimiz kırılmamış olarak görürüm. Çubuğun bu iki algisi bu farklı iki algıdan hangisinin doğru olduğunu, bu iki algıyı düşünüp karşılaştırarak anlayabiliyorum. Demek ki doğru bilgiye ulaşmak için duyumların bilgisini akılla yorumlamak gerekmektedir. Bu parçadaki sözler aşağıdaki filozoflardan hangisinin yaklaşımına uygundur? A) Platon'un akılcılığına B) Kant'ın eleştiriciliğine C) Pyrrhon'un kuşkuculuğuna D) Locke'un deneyciliğine E) Comte'un olguculuğuna
14. Yusuf Has Hacip'e göre, devleti yönetenlerin amacı
bireyi mutlu yapmaktır. Birey de devletten gelen kay-
nakların değerini özümseyerek, erdemli olmaya ça-
lışmalıdır.
Yusuf Has Hacip'in vurguladığı nokta aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Din ve politikanin aynı amaca hizmet etmesi ge-
rektiği
B) Siyasetin otoriteye dayalı bir yapılanmaya gir-
mesi gerektiği
C) Birey ve devletin karşılıklı iş birliği yapması ge-
rektiği
D) Devlet yönetiminin ahlaki ve dini kurallara uyma-
si gerektiği
E) İdeal düzende erdemli vatandaşların var olması
gerektiği
Felsefe
Siyaset Felsefesi
14. Yusuf Has Hacip'e göre, devleti yönetenlerin amacı bireyi mutlu yapmaktır. Birey de devletten gelen kay- nakların değerini özümseyerek, erdemli olmaya ça- lışmalıdır. Yusuf Has Hacip'in vurguladığı nokta aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Din ve politikanin aynı amaca hizmet etmesi ge- rektiği B) Siyasetin otoriteye dayalı bir yapılanmaya gir- mesi gerektiği C) Birey ve devletin karşılıklı iş birliği yapması ge- rektiği D) Devlet yönetiminin ahlaki ve dini kurallara uyma- si gerektiği E) İdeal düzende erdemli vatandaşların var olması gerektiği
Deneme - 2
zli
Z.
e
15. Hegel'e göre tez durumundaki "geist", merak duygusu ve
mükemmelleşme isteğiyle kendini aşar ve antitezi olan
doğayı meydana getirir. Tarihsel sürecin sonunda Alman
devletinin çatısı altında ve Hristiyanlık dini etrafında buluşa-
cak olan insanlık, tarihsel sürecini tamamlayacaktır. Ayrıca
tüm doğa geldiği yere yani "geist'e geri dönecektir. Sonuçta
mükemmelleşmiş bir Tanrı ortaya çıkacaktır. Bu da sentez
aşamasıdır.
ir
"Tinin Fenomenolojisi" adlı eserindeki bu görüşlerinde
Hegel, aşağıdaki anlayışların hangisini anlatmaktadır?
A) Diyalektik idealizm
B) Egzistansiyalizm
C Diyalektik materyalizm
D) Empirizm
E) Rasyonalizm
materyalizm
Felsefe
Öğrenme
Deneme - 2 zli Z. e 15. Hegel'e göre tez durumundaki "geist", merak duygusu ve mükemmelleşme isteğiyle kendini aşar ve antitezi olan doğayı meydana getirir. Tarihsel sürecin sonunda Alman devletinin çatısı altında ve Hristiyanlık dini etrafında buluşa- cak olan insanlık, tarihsel sürecini tamamlayacaktır. Ayrıca tüm doğa geldiği yere yani "geist'e geri dönecektir. Sonuçta mükemmelleşmiş bir Tanrı ortaya çıkacaktır. Bu da sentez aşamasıdır. ir "Tinin Fenomenolojisi" adlı eserindeki bu görüşlerinde Hegel, aşağıdaki anlayışların hangisini anlatmaktadır? A) Diyalektik idealizm B) Egzistansiyalizm C Diyalektik materyalizm D) Empirizm E) Rasyonalizm materyalizm
2
16.
14. Devleti "modern bir devlet" yapan unsur, egemenli-
ğinin meşruluğudur. Aslında her devlet bir anlamda
egemendir. Ancak bazen bu egemenlik meşru bir
zeminde yer almaz. Örneğin, totaliter devletlerde ol-
duğu gibi, halkın rızasına dayanmaz, yöneticiler keyfi
davranır. Oysa modern devlette egemen olanlar, hal-
kın temsilcileri aracılığıyla yaptığı kanunlarla sınırlı-
dırlar. Gerektiğinde halk tarafından değiştirilebilirler.
Parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmakta-
dır?
A) Meşruiyetin her dönemde önemli olmadığı
B) Modern devletin zorlu süreçler sonucunda ortaya
çıktığı
C) Modern devletin egemenliğinin daha uzun süre-
ceği
D) Halkın her zaman devlet yönetiminden uzak olduğu
Modern devletin demokratik bir işleyişinin olduğu
32
Felsefe
Felsefenin Alanı
2 16. 14. Devleti "modern bir devlet" yapan unsur, egemenli- ğinin meşruluğudur. Aslında her devlet bir anlamda egemendir. Ancak bazen bu egemenlik meşru bir zeminde yer almaz. Örneğin, totaliter devletlerde ol- duğu gibi, halkın rızasına dayanmaz, yöneticiler keyfi davranır. Oysa modern devlette egemen olanlar, hal- kın temsilcileri aracılığıyla yaptığı kanunlarla sınırlı- dırlar. Gerektiğinde halk tarafından değiştirilebilirler. Parçada aşağıdakilerden hangisi vurgulanmakta- dır? A) Meşruiyetin her dönemde önemli olmadığı B) Modern devletin zorlu süreçler sonucunda ortaya çıktığı C) Modern devletin egemenliğinin daha uzun süre- ceği D) Halkın her zaman devlet yönetiminden uzak olduğu Modern devletin demokratik bir işleyişinin olduğu 32
ZI
15. Mantıkçı pozitivizmin benimsediği bilim görüşü, pozitivizmin
de ileri sürdüğü tümevarim yöntemine dayanır. Günümüzde
klasik bilim görüşü olarak da bilinen bu görüşte bütün
bilimler birbirleriyle ilişkilidir. Olgular üzerinde yapılan deney
ve gözlemlerle bilim birikimsel olarak ilerler. Bilim insanının
çalışmaları sonucunda ortaya çıkan ürün (bilimsel yasa).
olguya dayanarak mantıksal ve dilsel olarak doğrulanabilir
genel bir önermedir. Bu görüş ürün odaklıdır. Felsefe
görüşlerinde ise felsefeye, bilimsel bilgi alanlarında ortaya
çıkan bilgilerin anlamlarını açığa çıkarma görevi verilmiştir.
Felsefe, onlara göre bu ilişkileri dilsel ve mantıksal açıdan
çözümlemeyle uğraşmalıdır ve metafiziksel önermeleri
içeren boş tartışmalardan kaçınmalıdır.
Buna göre klasik bilim görüşüne ilişkin aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Bilimsel bilgiler nesnel ve olgusaldır.
B) Bilim ve bilimsel bilgiler birikerek ilerler.
C) Olgusal olarak doğrulanmayan önermeler anlamsızdır.
D) Felsefe metafizikten uzak durmalı ve mantıksal
çözümlemeler yapmalıdır.
E) Bilimsel etkinliğin yöntemi tümdengelimsel yöntemdir.
5
Diğer sayfaya geçiniz.
Felsefe
Kavram
ZI 15. Mantıkçı pozitivizmin benimsediği bilim görüşü, pozitivizmin de ileri sürdüğü tümevarim yöntemine dayanır. Günümüzde klasik bilim görüşü olarak da bilinen bu görüşte bütün bilimler birbirleriyle ilişkilidir. Olgular üzerinde yapılan deney ve gözlemlerle bilim birikimsel olarak ilerler. Bilim insanının çalışmaları sonucunda ortaya çıkan ürün (bilimsel yasa). olguya dayanarak mantıksal ve dilsel olarak doğrulanabilir genel bir önermedir. Bu görüş ürün odaklıdır. Felsefe görüşlerinde ise felsefeye, bilimsel bilgi alanlarında ortaya çıkan bilgilerin anlamlarını açığa çıkarma görevi verilmiştir. Felsefe, onlara göre bu ilişkileri dilsel ve mantıksal açıdan çözümlemeyle uğraşmalıdır ve metafiziksel önermeleri içeren boş tartışmalardan kaçınmalıdır. Buna göre klasik bilim görüşüne ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bilimsel bilgiler nesnel ve olgusaldır. B) Bilim ve bilimsel bilgiler birikerek ilerler. C) Olgusal olarak doğrulanmayan önermeler anlamsızdır. D) Felsefe metafizikten uzak durmalı ve mantıksal çözümlemeler yapmalıdır. E) Bilimsel etkinliğin yöntemi tümdengelimsel yöntemdir. 5 Diğer sayfaya geçiniz.
15. Sanata bilgi açısından bakıldığında, her ciddi vs
büyük sanat eserinde bir düşünsel bildirinin bulun-
duğu görülür. Sanat, bu bildiriyi sanatsal bir dille,
hayal gücü ve imgelerle, öznel olarak yapar. For
sefe ise akla dayalı, kavram dilini kullanır, sanatın
varlık alanı, güzellik, yüce, hoe gibi estetik değer
lerdir.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yer verilen
düşüncelerden biri değildir?
A) Her sanatsal eserde düşünsel bir bildiri vardır.
7. "Hepini.
olmayın
Ayette
mana a
B) Sanatçı, eserlerindeki bildiriyi sanatsal bir dille
ortaya koyar.
A) Allah
B) Ang
C) Her sanat eseri ozneldir.
D) Akla dayalı kavram dilini kullanan felsefe,
yüce, hoş gibi estetik değerleri araştırır.
C/ kura
D) DON
E) Sem
E) Felsefe, sanatın varlık alanını inceler.
-
14
Felsefe
Sanat Felsefesi
15. Sanata bilgi açısından bakıldığında, her ciddi vs büyük sanat eserinde bir düşünsel bildirinin bulun- duğu görülür. Sanat, bu bildiriyi sanatsal bir dille, hayal gücü ve imgelerle, öznel olarak yapar. For sefe ise akla dayalı, kavram dilini kullanır, sanatın varlık alanı, güzellik, yüce, hoe gibi estetik değer lerdir. Aşağıdakilerden hangisi bu parçada yer verilen düşüncelerden biri değildir? A) Her sanatsal eserde düşünsel bir bildiri vardır. 7. "Hepini. olmayın Ayette mana a B) Sanatçı, eserlerindeki bildiriyi sanatsal bir dille ortaya koyar. A) Allah B) Ang C) Her sanat eseri ozneldir. D) Akla dayalı kavram dilini kullanan felsefe, yüce, hoş gibi estetik değerleri araştırır. C/ kura D) DON E) Sem E) Felsefe, sanatın varlık alanını inceler. - 14
TYT
YAL BİLİMLERTESTİ
15. Descartes'a göre, bilgi sağlam temellere dayanmalıdır. Te-
mel bir kez sağlam atıldıktan sonra geri kalan bilgi, bu sağ-
lam temelden birtakım mantıksal çıkarımlarla elde edilir. Te-
meli sağlam olmayan bina nasıl her an çökmeye eğilimli ise,
in iler-
, belir-
oldu-
rçeve-
imaya
canıtın
klı te-
aynen bunun gibi çürük temeller üzerine bina edilmiş bir bil-
gi sistemi de çökmeye mahkumdur. Descartes, bilgimizin
temelini sağlam kılan şeyin. sarsılmaz bir kesinlikle inandı-
ğımız ilk ilkeler olduğunu belirtir. Peki, kendisinden şüphe
edilemeyecek bu ilk ilkelere nasıl ulaşılacaktır? Descartes
bu arayışta şüpheyi, kesin apaçık doğrulara ulaşıncaya ka-
dar bir kılavuz olarak kullanır.
ndığı-
yaya
dıkla-
D
n kul-
Descartes'ın parçada sözü edilen düşünme biçimi aşa-
ğıdakilerden hangisiyle ifade edilmektedir?
ilir?
tur.
A) Rölativist düşünce
B) Septik düşünme
r.
C) Pozitivist düşünme
D) Metodik şüphecilik
dir.
E) Eleştirel akılcılık
Felsefe
Bilgi Felsefesi
TYT YAL BİLİMLERTESTİ 15. Descartes'a göre, bilgi sağlam temellere dayanmalıdır. Te- mel bir kez sağlam atıldıktan sonra geri kalan bilgi, bu sağ- lam temelden birtakım mantıksal çıkarımlarla elde edilir. Te- meli sağlam olmayan bina nasıl her an çökmeye eğilimli ise, in iler- , belir- oldu- rçeve- imaya canıtın klı te- aynen bunun gibi çürük temeller üzerine bina edilmiş bir bil- gi sistemi de çökmeye mahkumdur. Descartes, bilgimizin temelini sağlam kılan şeyin. sarsılmaz bir kesinlikle inandı- ğımız ilk ilkeler olduğunu belirtir. Peki, kendisinden şüphe edilemeyecek bu ilk ilkelere nasıl ulaşılacaktır? Descartes bu arayışta şüpheyi, kesin apaçık doğrulara ulaşıncaya ka- dar bir kılavuz olarak kullanır. ndığı- yaya dıkla- D n kul- Descartes'ın parçada sözü edilen düşünme biçimi aşa- ğıdakilerden hangisiyle ifade edilmektedir? ilir? tur. A) Rölativist düşünce B) Septik düşünme r. C) Pozitivist düşünme D) Metodik şüphecilik dir. E) Eleştirel akılcılık
3. Tanrı, evrenin kendisidir. Evrende var olan her şey, aslinda
br bütün olarak Tanrı'yı oluşturur. İnsan da Tanrı'nın bir
parçasıdır. Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Tanrı,
nesnelerin dışında değil, içindedir.
Bu parçadaki görüş aşağıdaki din felsefesi.
yaklaşımlarından hangisine uygundur?
A) Teizm
B) Ateizm
C) Agnostisízm
D Panteizm
E) Deizm
Felsefe
Din Felsefesi
3. Tanrı, evrenin kendisidir. Evrende var olan her şey, aslinda br bütün olarak Tanrı'yı oluşturur. İnsan da Tanrı'nın bir parçasıdır. Tanrı her şeydir ve her şey Tanrı'dır. Tanrı, nesnelerin dışında değil, içindedir. Bu parçadaki görüş aşağıdaki din felsefesi. yaklaşımlarından hangisine uygundur? A) Teizm B) Ateizm C) Agnostisízm D Panteizm E) Deizm
14. Asinda ahlak ve ahlaksal olay yoktur. Yalnızca yaşadığı-
mız olaylann toplumun bize öğrettiği bazı kurallara göre
ahlak iddiasıyla yorumu vardır. Bu da bir yanılsama ve
haksız bir dayatmadan başka bir şey değildir.
F. Nietzsche bu sözleriyle hangi ahlak yaklaşımı an-
latmaktır?
A) Egoízm
B) Pragmatizm
Anarşizm
D) Nominalizm
E) Egzistansíyalizm
Felsefe
Ahlak Felsefesi
14. Asinda ahlak ve ahlaksal olay yoktur. Yalnızca yaşadığı- mız olaylann toplumun bize öğrettiği bazı kurallara göre ahlak iddiasıyla yorumu vardır. Bu da bir yanılsama ve haksız bir dayatmadan başka bir şey değildir. F. Nietzsche bu sözleriyle hangi ahlak yaklaşımı an- latmaktır? A) Egoízm B) Pragmatizm Anarşizm D) Nominalizm E) Egzistansíyalizm
beklent-
öre doğa durumundaki insan bir kez
Hobbes'a gör
esh edemez. Insanların yet-
aşayan
Icinde
uğunu
sözleşme yaptı mi
kiye (otoriteye)
aradıkları koruma
güvence altına alınır
mi geri alınamaz ile
larını fiziksel gücl.
Bu devletin ortaya
let, iktidarı kull
el boyun eğmeye riza gösterirken
ruma, ancak yetke devamlı olursa
na alınır. İktidar bir kez teslim edildi
namaz. İktidarın verildiği kişiler, iddia-
Wiksel güçle destekleme hakkına sahiptir.
vletin ortaya çıkmasına yol açar. Ve dev-
iktidarı kullanma yeteneğinde olduğunu gös-
ESEN YAYINLARI
Machia
nin ilk
gücünü
bağlı
- haz-
nüca-
kimse
tırmal
ndan
mleri
at in-
Ferdiği sürece başlangıçtaki sözleşme yürürlükte
kalır. İktidarın kullanılması, devletin, yurttaşlarına
nefret edebilecekleri birçok şeyi daha çok nefret
edecekleri sonuçlarla tehdit ederek yaptırma de-
tediğ
Jun
recesine bile varabilir.
ari-
Mac
rüş
kil
um-
Parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla
na-
maz?
A) Devlet otoritesi fiziksel güçle desteklenmek-
an
tedir.
B) Toplumsal sözleşmenin temelinde kendini
koruma ihtiyacı vardır.
C) Toplumsal sözleşme yapıldıktan sonra geriye
dönüş yoktur.
D) Devlet kimi şeyleri yaptırabilmek için olumsuz
araçlar kullanabilir.
E) Devlet iktidarı en yetkin kişilere verir.
Felsefe
Ahlak Felsefesi
beklent- öre doğa durumundaki insan bir kez Hobbes'a gör esh edemez. Insanların yet- aşayan Icinde uğunu sözleşme yaptı mi kiye (otoriteye) aradıkları koruma güvence altına alınır mi geri alınamaz ile larını fiziksel gücl. Bu devletin ortaya let, iktidarı kull el boyun eğmeye riza gösterirken ruma, ancak yetke devamlı olursa na alınır. İktidar bir kez teslim edildi namaz. İktidarın verildiği kişiler, iddia- Wiksel güçle destekleme hakkına sahiptir. vletin ortaya çıkmasına yol açar. Ve dev- iktidarı kullanma yeteneğinde olduğunu gös- ESEN YAYINLARI Machia nin ilk gücünü bağlı - haz- nüca- kimse tırmal ndan mleri at in- Ferdiği sürece başlangıçtaki sözleşme yürürlükte kalır. İktidarın kullanılması, devletin, yurttaşlarına nefret edebilecekleri birçok şeyi daha çok nefret edecekleri sonuçlarla tehdit ederek yaptırma de- tediğ Jun recesine bile varabilir. ari- Mac rüş kil um- Parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla na- maz? A) Devlet otoritesi fiziksel güçle desteklenmek- an tedir. B) Toplumsal sözleşmenin temelinde kendini koruma ihtiyacı vardır. C) Toplumsal sözleşme yapıldıktan sonra geriye dönüş yoktur. D) Devlet kimi şeyleri yaptırabilmek için olumsuz araçlar kullanabilir. E) Devlet iktidarı en yetkin kişilere verir.
Varlıkların özünün ya da gerçekliğin bütünsel ve apa-
çık bilgisine akıl, duyum ve deneyimlerle değil, insana
özgü bir bilme yetisi olan sezgiyle ulaşılabilir. Sezgi,
herhangi bir şeyi doğrudan doğruya yani dolaysız bir
biçimde, araçsız kavrama yetisidir.
5.
Bu paragrafta görüşleri verilen felsefi akım aşağı-
dakilerden hangisidir?
A) Entüisyonizm
B) Empirizm
C) Sensualizm
D) Görüngü bilim
E) Analitik felsefe
Felsefe
Bilgi Felsefesi
Varlıkların özünün ya da gerçekliğin bütünsel ve apa- çık bilgisine akıl, duyum ve deneyimlerle değil, insana özgü bir bilme yetisi olan sezgiyle ulaşılabilir. Sezgi, herhangi bir şeyi doğrudan doğruya yani dolaysız bir biçimde, araçsız kavrama yetisidir. 5. Bu paragrafta görüşleri verilen felsefi akım aşağı- dakilerden hangisidir? A) Entüisyonizm B) Empirizm C) Sensualizm D) Görüngü bilim E) Analitik felsefe
Sosyal Bilimler
14.
12. Birçok şeyi bildiğimizi düşünürüz, peki ama bu iddia-
larımızı nasıl savunabiliriz? Herhangi bir bilgi sahibi
olma iddiamızın haklılığını kanıtlamak için hangi da-
yanakları ortaya koyabiliriz? Dünyaya ilişkin sözde
bilgimiz, duyularımıza dayanır. Ama böylesi algılar
her zaman hataya açık değil midir? Halüsinasyon ya
da rüya görmediğimizden emin olabilir miyiz? Ya da
belleğimizin bize oyunlar oynamadığından? Eğer rüya
görme deneyimi uyanıklık deneyiminden ayırt edile-
miyorsa asla bir olayın gerçekliğinden emin olamayız.
Gerçek kabul ettiğimiz şey belki de gerçek değildir.
Bu bakış açısının;
1. Septisizm
II. Nihilizm
III. Rasyonalizm
IV. İdealizm
temsil edildiği görüşleri veren seçenek aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Yalnız 1 B) I ve II C) II ve III
D) III ve IV E) I ve III
13 Sirkonin
layana bağlı olmayan belli kimyasal özel-
15.
Felsefe
Varlık Felsefesi
Sosyal Bilimler 14. 12. Birçok şeyi bildiğimizi düşünürüz, peki ama bu iddia- larımızı nasıl savunabiliriz? Herhangi bir bilgi sahibi olma iddiamızın haklılığını kanıtlamak için hangi da- yanakları ortaya koyabiliriz? Dünyaya ilişkin sözde bilgimiz, duyularımıza dayanır. Ama böylesi algılar her zaman hataya açık değil midir? Halüsinasyon ya da rüya görmediğimizden emin olabilir miyiz? Ya da belleğimizin bize oyunlar oynamadığından? Eğer rüya görme deneyimi uyanıklık deneyiminden ayırt edile- miyorsa asla bir olayın gerçekliğinden emin olamayız. Gerçek kabul ettiğimiz şey belki de gerçek değildir. Bu bakış açısının; 1. Septisizm II. Nihilizm III. Rasyonalizm IV. İdealizm temsil edildiği görüşleri veren seçenek aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Yalnız 1 B) I ve II C) II ve III D) III ve IV E) I ve III 13 Sirkonin layana bağlı olmayan belli kimyasal özel- 15.
. İnsanlar doğa durumunda eşitti. Ancak eşitlikten
güvensizlik, güvensizlikten savaş doğar. Başka bir
ifadeyle, insanlar devleti kurmadan önceki dönem-
de bir cehennem hayatı yaşıyorlardı, insan insanın
kurduydu. Bu durum insanların sürekli korku içinde
yaşamalarına yol açıyordu. Zaman içinde bireyler,
bir araya gelmenin, bireyin kendisi için bile anarşi-
den daha iyi olduğunu kavramışlardır. Bu durum
insanların birbirlerine zararlı olan şeyleri yapma-
larının yasaklanmasını sağlayacak olan devleti
kurmalarına yol açmıştır. Devletin kurularak, doğa
durumundan çıkılması "toplum sözleşmesi" ile
olmuştur.
Thomas Hobbes'un görüşlerini yansıtan bu
parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
bilir?
A) İnsanların doğal durumda eşit olması devletin
gereksizliğini ortaya koymuştur.
B) İnsanlar barışı sağlamak amacıyla devletle
sözleşme yapmışlardır.
C)/ Devlet insan doğasının zorunlu bir devamlılığı-
dır.
D) Devlet insanların kendi arzularıyla yaptıkları
sözleşmenin ürünüdür.
E) Devlet Tanrı iradesinin yeryüzünde temsil edil-
mesidir.
RE
Felsefe
Siyaset Felsefesi
. İnsanlar doğa durumunda eşitti. Ancak eşitlikten güvensizlik, güvensizlikten savaş doğar. Başka bir ifadeyle, insanlar devleti kurmadan önceki dönem- de bir cehennem hayatı yaşıyorlardı, insan insanın kurduydu. Bu durum insanların sürekli korku içinde yaşamalarına yol açıyordu. Zaman içinde bireyler, bir araya gelmenin, bireyin kendisi için bile anarşi- den daha iyi olduğunu kavramışlardır. Bu durum insanların birbirlerine zararlı olan şeyleri yapma- larının yasaklanmasını sağlayacak olan devleti kurmalarına yol açmıştır. Devletin kurularak, doğa durumundan çıkılması "toplum sözleşmesi" ile olmuştur. Thomas Hobbes'un görüşlerini yansıtan bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- bilir? A) İnsanların doğal durumda eşit olması devletin gereksizliğini ortaya koymuştur. B) İnsanlar barışı sağlamak amacıyla devletle sözleşme yapmışlardır. C)/ Devlet insan doğasının zorunlu bir devamlılığı- dır. D) Devlet insanların kendi arzularıyla yaptıkları sözleşmenin ürünüdür. E) Devlet Tanrı iradesinin yeryüzünde temsil edil- mesidir. RE