Siyaset Felsefesi Soruları

14. Hobbes'un devlet görüşü insanı doğal bir durum içinde ta-
nımlamasıyla başlamaktadır. İnsanların doğal durumda eşit
olduklarını, kendi istek ve amaçları doğrultusunda birbirleriyle
mücadele ettiklerini belirtir. Hobbes, herkesin herkesle savaştığı
bir ortamı "İnsan, insanın kurdudur." şeklindeki meşhur sözü ile
ifade eder. İnsanlar sürekli çatışma halinde oldukları için can gü-
venliklerini korumak için devletin mutlak güç olduğunu belirtir.
Yukarıdaki açıklamaya göre Hobbes'un devlet anlayışı için
aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
c
A) Devlet doğal bir kurumdur.
B) Devlet eşitlik ilkesine göre oluşmuş bir kurumdur.
C) Devlet yapay bir kurumdur.
D) Devlet teokrasi ile yönetilen bir kurumdur.
E) Devlet hümanizm çerçevesinde yönetilen bir kurumdur.
Diğer sayfaya geçiniz.
4
Felsefe
Siyaset Felsefesi
14. Hobbes'un devlet görüşü insanı doğal bir durum içinde ta- nımlamasıyla başlamaktadır. İnsanların doğal durumda eşit olduklarını, kendi istek ve amaçları doğrultusunda birbirleriyle mücadele ettiklerini belirtir. Hobbes, herkesin herkesle savaştığı bir ortamı "İnsan, insanın kurdudur." şeklindeki meşhur sözü ile ifade eder. İnsanlar sürekli çatışma halinde oldukları için can gü- venliklerini korumak için devletin mutlak güç olduğunu belirtir. Yukarıdaki açıklamaya göre Hobbes'un devlet anlayışı için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? c A) Devlet doğal bir kurumdur. B) Devlet eşitlik ilkesine göre oluşmuş bir kurumdur. C) Devlet yapay bir kurumdur. D) Devlet teokrasi ile yönetilen bir kurumdur. E) Devlet hümanizm çerçevesinde yönetilen bir kurumdur. Diğer sayfaya geçiniz. 4
14. Yusuf Has Hacip'e göre, devleti yönetenlerin amacı
bireyi mutlu yapmaktır. Birey de devletten gelen kay-
nakların değerini özümseyerek, erdemli olmaya ça-
lışmalıdır.
Yusuf Has Hacip'in vurguladığı nokta aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Din ve politikanin aynı amaca hizmet etmesi ge-
rektiği
B) Siyasetin otoriteye dayalı bir yapılanmaya gir-
mesi gerektiği
C) Birey ve devletin karşılıklı iş birliği yapması ge-
rektiği
D) Devlet yönetiminin ahlaki ve dini kurallara uyma-
si gerektiği
E) İdeal düzende erdemli vatandaşların var olması
gerektiği
Felsefe
Siyaset Felsefesi
14. Yusuf Has Hacip'e göre, devleti yönetenlerin amacı bireyi mutlu yapmaktır. Birey de devletten gelen kay- nakların değerini özümseyerek, erdemli olmaya ça- lışmalıdır. Yusuf Has Hacip'in vurguladığı nokta aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Din ve politikanin aynı amaca hizmet etmesi ge- rektiği B) Siyasetin otoriteye dayalı bir yapılanmaya gir- mesi gerektiği C) Birey ve devletin karşılıklı iş birliği yapması ge- rektiği D) Devlet yönetiminin ahlaki ve dini kurallara uyma- si gerektiği E) İdeal düzende erdemli vatandaşların var olması gerektiği
. İnsanlar doğa durumunda eşitti. Ancak eşitlikten
güvensizlik, güvensizlikten savaş doğar. Başka bir
ifadeyle, insanlar devleti kurmadan önceki dönem-
de bir cehennem hayatı yaşıyorlardı, insan insanın
kurduydu. Bu durum insanların sürekli korku içinde
yaşamalarına yol açıyordu. Zaman içinde bireyler,
bir araya gelmenin, bireyin kendisi için bile anarşi-
den daha iyi olduğunu kavramışlardır. Bu durum
insanların birbirlerine zararlı olan şeyleri yapma-
larının yasaklanmasını sağlayacak olan devleti
kurmalarına yol açmıştır. Devletin kurularak, doğa
durumundan çıkılması "toplum sözleşmesi" ile
olmuştur.
Thomas Hobbes'un görüşlerini yansıtan bu
parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
bilir?
A) İnsanların doğal durumda eşit olması devletin
gereksizliğini ortaya koymuştur.
B) İnsanlar barışı sağlamak amacıyla devletle
sözleşme yapmışlardır.
C)/ Devlet insan doğasının zorunlu bir devamlılığı-
dır.
D) Devlet insanların kendi arzularıyla yaptıkları
sözleşmenin ürünüdür.
E) Devlet Tanrı iradesinin yeryüzünde temsil edil-
mesidir.
RE
Felsefe
Siyaset Felsefesi
. İnsanlar doğa durumunda eşitti. Ancak eşitlikten güvensizlik, güvensizlikten savaş doğar. Başka bir ifadeyle, insanlar devleti kurmadan önceki dönem- de bir cehennem hayatı yaşıyorlardı, insan insanın kurduydu. Bu durum insanların sürekli korku içinde yaşamalarına yol açıyordu. Zaman içinde bireyler, bir araya gelmenin, bireyin kendisi için bile anarşi- den daha iyi olduğunu kavramışlardır. Bu durum insanların birbirlerine zararlı olan şeyleri yapma- larının yasaklanmasını sağlayacak olan devleti kurmalarına yol açmıştır. Devletin kurularak, doğa durumundan çıkılması "toplum sözleşmesi" ile olmuştur. Thomas Hobbes'un görüşlerini yansıtan bu parçadan aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- bilir? A) İnsanların doğal durumda eşit olması devletin gereksizliğini ortaya koymuştur. B) İnsanlar barışı sağlamak amacıyla devletle sözleşme yapmışlardır. C)/ Devlet insan doğasının zorunlu bir devamlılığı- dır. D) Devlet insanların kendi arzularıyla yaptıkları sözleşmenin ürünüdür. E) Devlet Tanrı iradesinin yeryüzünde temsil edil- mesidir. RE
SOSYAL BİLİN
13. Doğadaki olaylar kendilerini bir zorunluluk altında
gösterir. Yağmur belirli bir zorunluluk nedeniyle yağar,
firtina zorunlu nedenlerle ortaya çıkar, selin zoruniu
bir nedeni vardır. Demokritos için bütün olaylar zorun-
luluğun egemenliği altındadır. Olaylara zorunluluk ve
nedeni bulma açısından yaklaşmaları bilimseldir.
Demokritos’un bu açıklaması felsefenin hangi
özelliğine uymaz?
A) Mantık ilkeleri kullanarak olayları açıklaması
B) Konusunu bütün olarak ele alması
C) Doğa olaylarını neden-sonuç ilişkisi ile ele alması
D) Kümülatif bir şekilde ilerlemesi
E) Doğayı merak ederek araştırması
Felsefe
Siyaset Felsefesi
SOSYAL BİLİN 13. Doğadaki olaylar kendilerini bir zorunluluk altında gösterir. Yağmur belirli bir zorunluluk nedeniyle yağar, firtina zorunlu nedenlerle ortaya çıkar, selin zoruniu bir nedeni vardır. Demokritos için bütün olaylar zorun- luluğun egemenliği altındadır. Olaylara zorunluluk ve nedeni bulma açısından yaklaşmaları bilimseldir. Demokritos’un bu açıklaması felsefenin hangi özelliğine uymaz? A) Mantık ilkeleri kullanarak olayları açıklaması B) Konusunu bütün olarak ele alması C) Doğa olaylarını neden-sonuç ilişkisi ile ele alması D) Kümülatif bir şekilde ilerlemesi E) Doğayı merak ederek araştırması
• Huxley - Cesur Yeni Dünya
George Orwell - 1984
• Isaac Asimov - Ben Robot
Yukarıda verilen ütopyaların ortak özelliği aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Sosyalist devlet anlayışını savunan ütopyalardır.
B) Olması istenilen düzeni açıklarlar.
C) Toplumun refah içinde yaşayabileceğini açıklayan bir
sistemi anlatır.
D) Olası sorunlara karşı toplumu uyarmak amacıyla orta-
ya çıkmış korku ütopyalarıdır.
E) Herkesin mutluluğu için eşitlik ilkesini savunurlar.
Felsefe
Siyaset Felsefesi
• Huxley - Cesur Yeni Dünya George Orwell - 1984 • Isaac Asimov - Ben Robot Yukarıda verilen ütopyaların ortak özelliği aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Sosyalist devlet anlayışını savunan ütopyalardır. B) Olması istenilen düzeni açıklarlar. C) Toplumun refah içinde yaşayabileceğini açıklayan bir sistemi anlatır. D) Olası sorunlara karşı toplumu uyarmak amacıyla orta- ya çıkmış korku ütopyalarıdır. E) Herkesin mutluluğu için eşitlik ilkesini savunurlar.
TYT
LİMLER TESTİ
13
11. Bu kalem, şu silgi gibi algıladığımız her şey idealar
dünyasındaki asıllarından / idelerden pay aldığı ölçüde
metaforuyla anlatılan oluş ve bozuluşun olduğu aldatıcı
varlığa kavuşur. Ancak bu varlik kategorisi gölgeler
bir evrendir. Yalnızca düşünceyle / akılla kavranabilen
artma ve eksilmenin olmadığı kendisiyle hep aynı kalan
şey olan idealar evreni ise iyi ideasından pay alır. İdealar
nesneler içinde geçerlidir. Fakat onların değişen ve yok
arasında oluşan bu pay alma fenomenler dünyasındaki
olan nesneler oluşu özelliklerini etkilemez, onlar sonunda
yok olurlar.
Paragrafa dayanarak Platon'un bu görüşünden aşa.
ğıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
AJ Nesnelerin gerçeklikleri idealardan bağımsızdır
B) Nesneler varlıklarını idealara borçludur.
a Görünenler yansıma ve değişim içindedirler.
D) Asil olan idealar akılla bilinebilir.
E) Idealar aynı kalırken, nesneler yok olmaktadır
.
Felsefe
Siyaset Felsefesi
TYT LİMLER TESTİ 13 11. Bu kalem, şu silgi gibi algıladığımız her şey idealar dünyasındaki asıllarından / idelerden pay aldığı ölçüde metaforuyla anlatılan oluş ve bozuluşun olduğu aldatıcı varlığa kavuşur. Ancak bu varlik kategorisi gölgeler bir evrendir. Yalnızca düşünceyle / akılla kavranabilen artma ve eksilmenin olmadığı kendisiyle hep aynı kalan şey olan idealar evreni ise iyi ideasından pay alır. İdealar nesneler içinde geçerlidir. Fakat onların değişen ve yok arasında oluşan bu pay alma fenomenler dünyasındaki olan nesneler oluşu özelliklerini etkilemez, onlar sonunda yok olurlar. Paragrafa dayanarak Platon'un bu görüşünden aşa. ğıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? AJ Nesnelerin gerçeklikleri idealardan bağımsızdır B) Nesneler varlıklarını idealara borçludur. a Görünenler yansıma ve değişim içindedirler. D) Asil olan idealar akılla bilinebilir. E) Idealar aynı kalırken, nesneler yok olmaktadır .
2015-YGS/Sosyal Bilimler
3
34. Rousseau, yasa yapmanın ya da yasaları değiştirmenin
Yunan kent devletlerinde olduğu gibi yani bütün halkın
bir araya gelip istişare ederek sonra da oylayarak
yapılması gerektiğine inanıyordu. Bu şekilde "genel
irade” ortaya çıkmış oluyordu. Böylece her bireyin kendi
istediği olmasa da bir bütün olarak toplum için iyi olanın
uygulanacak olduğuna dair bir güven vardı. Bu tüm
toplum için iyi olanın ortaya konacağına dair bir idrakın
varlığı, halkın kendilerini yönetmek için seçtiği kişilere
bu yasaları uygulamaya geçirme görevini verirken
rahatlık sağlardı. Çünkü bütün halkın birlikte hareket
ederek yaptığı bu yasalar herkesi mutlak olarak
bağlamaktaydı.
Bu parça, siyaset felsefesinin aşağıdaki
sorularından hangisinin sorgulanmasına örnek
oluşturur?
A) Bürokrasiden vazgeçilebilir mi?
B) En mükemmel yönetim biçimi hangisidir?
iktidar kaynağını nereden alır?
D) Bireyin temel hakları nelerdir?
E) Sivil toplumun anlamı nedir?
Felsefe
Siyaset Felsefesi
2015-YGS/Sosyal Bilimler 3 34. Rousseau, yasa yapmanın ya da yasaları değiştirmenin Yunan kent devletlerinde olduğu gibi yani bütün halkın bir araya gelip istişare ederek sonra da oylayarak yapılması gerektiğine inanıyordu. Bu şekilde "genel irade” ortaya çıkmış oluyordu. Böylece her bireyin kendi istediği olmasa da bir bütün olarak toplum için iyi olanın uygulanacak olduğuna dair bir güven vardı. Bu tüm toplum için iyi olanın ortaya konacağına dair bir idrakın varlığı, halkın kendilerini yönetmek için seçtiği kişilere bu yasaları uygulamaya geçirme görevini verirken rahatlık sağlardı. Çünkü bütün halkın birlikte hareket ederek yaptığı bu yasalar herkesi mutlak olarak bağlamaktaydı. Bu parça, siyaset felsefesinin aşağıdaki sorularından hangisinin sorgulanmasına örnek oluşturur? A) Bürokrasiden vazgeçilebilir mi? B) En mükemmel yönetim biçimi hangisidir? iktidar kaynağını nereden alır? D) Bireyin temel hakları nelerdir? E) Sivil toplumun anlamı nedir?
11. "İnsanları yabancıların saldırısından ve birbirlerinin zarar-
larından koruyabilecek ve böylece, kendi emekleriyle ve
yeryüzünün meyveleriyle kendilerini besleyebilmelerini ve
mutluluk içinde yaşayabilmelerini sağlayacak böylesi bir ge-
nel gücü kurmanın tek yolu; bütün kudret ve güçlerini, tek
bir kişiye veya hepsinin iradesini oyların çokluğu ile tek bir
iradeye indirgeyecek bir heyete devretmeleridir. Yani, kendi
kişiliklerini taşıyacak tek bir kişi veya bir heyet tayin etmeleri
ve herkesin, bu kişi veya heyetin, ortak barış ve güvenlikle
ilgili işlerde yapacağı veya yaptıracağı şeylerin amili olmayı
kabul etmesi ve kendi iradesini o kişi veya heyetin iradesine
ve muhakemesini de onun muhakemesine tabi kılmasıdır."
T.Hobbes'un "Leviathan" adlı eserinden alınan bu parça-
ya göre, devletin oluşumu aşağıdakilerden hangisiyle
açıklanabilir?
A) İnsanların doğa durumunu devam ettirmek istemesiyle
B) İnsan organizmasındaki bölümlü yapının devletle so-
mutlaşmasıyla
C) Toplumda eşitlikçi bir yapının sağlanmak istenmesiyle
Herkesin herkesle savaşımına son verme isteğiyle
E) Kişisel çıkarların özgürce sürdürülmek istenmesiyle
YKS EK Deneme
05 TYT
Felsefe
Siyaset Felsefesi
11. "İnsanları yabancıların saldırısından ve birbirlerinin zarar- larından koruyabilecek ve böylece, kendi emekleriyle ve yeryüzünün meyveleriyle kendilerini besleyebilmelerini ve mutluluk içinde yaşayabilmelerini sağlayacak böylesi bir ge- nel gücü kurmanın tek yolu; bütün kudret ve güçlerini, tek bir kişiye veya hepsinin iradesini oyların çokluğu ile tek bir iradeye indirgeyecek bir heyete devretmeleridir. Yani, kendi kişiliklerini taşıyacak tek bir kişi veya bir heyet tayin etmeleri ve herkesin, bu kişi veya heyetin, ortak barış ve güvenlikle ilgili işlerde yapacağı veya yaptıracağı şeylerin amili olmayı kabul etmesi ve kendi iradesini o kişi veya heyetin iradesine ve muhakemesini de onun muhakemesine tabi kılmasıdır." T.Hobbes'un "Leviathan" adlı eserinden alınan bu parça- ya göre, devletin oluşumu aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A) İnsanların doğa durumunu devam ettirmek istemesiyle B) İnsan organizmasındaki bölümlü yapının devletle so- mutlaşmasıyla C) Toplumda eşitlikçi bir yapının sağlanmak istenmesiyle Herkesin herkesle savaşımına son verme isteğiyle E) Kişisel çıkarların özgürce sürdürülmek istenmesiyle YKS EK Deneme 05 TYT
DEBİR
INLARI
MB
15. Rönesans dönemi devlet felsefesinde, araçların amaca uy
gun olması ve araçların da başarıya en uygun olanlardan
seçilmesi gerektiği yönünde bir görüş gelişmiştir. Bu ama-
cin meşruluğu ya da herhangi bir etik değere gönderme
yapıp yapmaması önemli değildir. Devletin bekası gereği
egemene manevra alanı yaratması veya bir yarar sunması
yeterli olarak görülür. Çünkü devlet var olmasıyla birlikte
zaten meşruiyet kazanmıştır. Bu noktada Machiavelli, ital-
ya'nın güçlü bir prens tarafından yönetilmesini, prensin
mutlak güç sahibi olmasını ve bütün kurumların ona bağ-
lanmasının zorunlu olduğunu belirtir. Ona göre devlet,
"Amaca ulaşmak için her yol meşrudur." ilkesine göre yö-
netilmelidir.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz?
A) Devlet, toplumu yönetmek için her türlü yolu deneye-
bilir.
B) Devletin varlığı ve etkisi hiçbir şekilde sorgulanamaz.
C) Devlet ahlaki davranışları anlamlı hale getiren ilkelere
tabi değildir.
D) Devletin bekası, tüm ahlaki davranışların ön şartıdır.
E) Devlet, toplumun amaçlarını gerçekleştiren bir araçtır.
Felsefe
Siyaset Felsefesi
DEBİR INLARI MB 15. Rönesans dönemi devlet felsefesinde, araçların amaca uy gun olması ve araçların da başarıya en uygun olanlardan seçilmesi gerektiği yönünde bir görüş gelişmiştir. Bu ama- cin meşruluğu ya da herhangi bir etik değere gönderme yapıp yapmaması önemli değildir. Devletin bekası gereği egemene manevra alanı yaratması veya bir yarar sunması yeterli olarak görülür. Çünkü devlet var olmasıyla birlikte zaten meşruiyet kazanmıştır. Bu noktada Machiavelli, ital- ya'nın güçlü bir prens tarafından yönetilmesini, prensin mutlak güç sahibi olmasını ve bütün kurumların ona bağ- lanmasının zorunlu olduğunu belirtir. Ona göre devlet, "Amaca ulaşmak için her yol meşrudur." ilkesine göre yö- netilmelidir. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisi çıkarılamaz? A) Devlet, toplumu yönetmek için her türlü yolu deneye- bilir. B) Devletin varlığı ve etkisi hiçbir şekilde sorgulanamaz. C) Devlet ahlaki davranışları anlamlı hale getiren ilkelere tabi değildir. D) Devletin bekası, tüm ahlaki davranışların ön şartıdır. E) Devlet, toplumun amaçlarını gerçekleştiren bir araçtır.
15. Montesquieu; cumhuriyet, monarşi ve despotizm yöne-
tim biçimlerini tanımlar. Cumhuriyet yönetiminde halkın
söz sahibi olduğunu belirtir. Monarşide yöneticinin tek
kişi olduğunu ve yasalar çerçevesinde yönetme gücü-
nü kullandığını belirtir. Despotizm yönetimindeyse iste-
diğini yapma gücünün tek kişide olduğunu ifade eder.
İnsanın başkasının hakkını yemeden özgürce davran-
ma yetisine sahip olduğunu belirten Montesquieu, bu
özgürlüğün korunması için güçler ayrılığı ilkesini öne
sürer.
Montesquieu, "güçler ayrılığı" ile aşağıdakilerden
hangisini anlatmaktadır?
A) Egemenliğin paylaştırılmasını
B) Yönetimin değişkenliğini
Yasaların yaptırımını
D) Yetkilerin birlestirilmesini
E) Otoritenin pekiştirilmesini
Felsefe
Siyaset Felsefesi
15. Montesquieu; cumhuriyet, monarşi ve despotizm yöne- tim biçimlerini tanımlar. Cumhuriyet yönetiminde halkın söz sahibi olduğunu belirtir. Monarşide yöneticinin tek kişi olduğunu ve yasalar çerçevesinde yönetme gücü- nü kullandığını belirtir. Despotizm yönetimindeyse iste- diğini yapma gücünün tek kişide olduğunu ifade eder. İnsanın başkasının hakkını yemeden özgürce davran- ma yetisine sahip olduğunu belirten Montesquieu, bu özgürlüğün korunması için güçler ayrılığı ilkesini öne sürer. Montesquieu, "güçler ayrılığı" ile aşağıdakilerden hangisini anlatmaktadır? A) Egemenliğin paylaştırılmasını B) Yönetimin değişkenliğini Yasaların yaptırımını D) Yetkilerin birlestirilmesini E) Otoritenin pekiştirilmesini
han
sily
22. İdeal devletin temeline özgürlük fikrini koyarlar. Sanayi
Devrimi sonrasında soylulara baş kaldıran sanayici ve
tüccarların fikirlerini simngeliyordu. Locke ve A.Smith en
an sayı
tanınmış düşünürleridir. Bu anlayışa göre bir şeyin ken-
dini devlete adaması yanlıştır. Asıl, devlet bireyler için
var olmalı, bireylerin her türlü yaşam ve mülk edinme
E) 30
hakkını savunmalı, korumalıdır.
İdeal bir devlet ve toplum düzeni ancak bu şekilde
gerçekleştirilebilir görüşünü savunan yaklaşım aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Monarşizm
B) Kapitalizm
C) Liberalizm
D) Karma ekonomik model
E) Sosyalizm
Felsefe
Siyaset Felsefesi
han sily 22. İdeal devletin temeline özgürlük fikrini koyarlar. Sanayi Devrimi sonrasında soylulara baş kaldıran sanayici ve tüccarların fikirlerini simngeliyordu. Locke ve A.Smith en an sayı tanınmış düşünürleridir. Bu anlayışa göre bir şeyin ken- dini devlete adaması yanlıştır. Asıl, devlet bireyler için var olmalı, bireylerin her türlü yaşam ve mülk edinme E) 30 hakkını savunmalı, korumalıdır. İdeal bir devlet ve toplum düzeni ancak bu şekilde gerçekleştirilebilir görüşünü savunan yaklaşım aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Monarşizm B) Kapitalizm C) Liberalizm D) Karma ekonomik model E) Sosyalizm
larından koruyabilecek ve böylece, kendi emekleriyle ve
11 "Insanları yabancıların saldırısından ve birbirlerinin zarar-
yeryüzünün meyveleriyle kendilerini besleyebilmelerini ve
mutluluk içinde yaşayabilmelerini sağlayacak böylesi bir ge-
nel gücü kurmanın tek yolu; bütün kudret ve güçlerini, tek
bir kişiye veya hepsinin iradesini oyların çokluğu ile tek bir
iradeye indirgeyecek bir heyete devretmeleridir. Yani, kendi
kişiliklerini taşıyacak tek bir kişi veya bir heyet tayin etmeleri
ve herkesin, bu kişi veya heyetin, ortak barış ve güvenlikle
ilgili işlerde yapacağı veya yaptıracağı şeylerin amili olmayı
kabul etmesi ve kendi iradesini o kişi veya heyetin iradesine
ve muhakemesini de onun muhakemesine tabi kılmasıdır."
T.Hobbes'un "Leviathan" adlı eserinden alınan bu parça-
ya göre, devletin oluşumu aşağıdakilerden hangisiyle
açıklanabilir?
A) İnsanların doğa durumunu devam ettirmek istemesiyle
B) İnsan organizmasındaki bölümlü yapının devletle so-
mutlaşmasıyla
C) Toplumda eşitlikçi bir yapının sağlanmak istenmesiyle
D) Herkesin herkesle savaşımına son verme isteğiyle
E) Kişisel çıkarların özgürce sürdürülmek istenmesiyle
YKS EK Deneme 05 TYT
Felsefe
Siyaset Felsefesi
larından koruyabilecek ve böylece, kendi emekleriyle ve 11 "Insanları yabancıların saldırısından ve birbirlerinin zarar- yeryüzünün meyveleriyle kendilerini besleyebilmelerini ve mutluluk içinde yaşayabilmelerini sağlayacak böylesi bir ge- nel gücü kurmanın tek yolu; bütün kudret ve güçlerini, tek bir kişiye veya hepsinin iradesini oyların çokluğu ile tek bir iradeye indirgeyecek bir heyete devretmeleridir. Yani, kendi kişiliklerini taşıyacak tek bir kişi veya bir heyet tayin etmeleri ve herkesin, bu kişi veya heyetin, ortak barış ve güvenlikle ilgili işlerde yapacağı veya yaptıracağı şeylerin amili olmayı kabul etmesi ve kendi iradesini o kişi veya heyetin iradesine ve muhakemesini de onun muhakemesine tabi kılmasıdır." T.Hobbes'un "Leviathan" adlı eserinden alınan bu parça- ya göre, devletin oluşumu aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A) İnsanların doğa durumunu devam ettirmek istemesiyle B) İnsan organizmasındaki bölümlü yapının devletle so- mutlaşmasıyla C) Toplumda eşitlikçi bir yapının sağlanmak istenmesiyle D) Herkesin herkesle savaşımına son verme isteğiyle E) Kişisel çıkarların özgürce sürdürülmek istenmesiyle YKS EK Deneme 05 TYT
12. Bir insan devletin yasalarını beğenmeyebilir, ama yine
de onlara karşı duramaz. Birey, devletin buyruğuna her
zaman uymalıdır ya da yasanın kabul ettiği yollardan gi-
dip o yasaları değiştirmeye çalışmalı, insanları uyandır-
malıdır.
Parçada aşağıdakilerden hangisinin önemi vurgulan-
maktadır?
A) Yargı denetiminin
B Yasaların dilinin
C) Özgürlüğün sınırsızlığının
Yasalara uyulmasının
E) Yasaların meşruiyetinin
Felsefe
Siyaset Felsefesi
12. Bir insan devletin yasalarını beğenmeyebilir, ama yine de onlara karşı duramaz. Birey, devletin buyruğuna her zaman uymalıdır ya da yasanın kabul ettiği yollardan gi- dip o yasaları değiştirmeye çalışmalı, insanları uyandır- malıdır. Parçada aşağıdakilerden hangisinin önemi vurgulan- maktadır? A) Yargı denetiminin B Yasaların dilinin C) Özgürlüğün sınırsızlığının Yasalara uyulmasının E) Yasaların meşruiyetinin
Buna
temi aşağıdakilerden hangisil
B Tümevarım
bo
A) Analoji
at
D) Gözlem
C) Jümdengelim
EY Eleştiri
10. Aristoteles'e göre, yönetim biçimleri temelde üçe ayrılır.
Buna göre, devlet tek bir kişi veya birkaç kişi ya da çoğun-
luk tarafından yönetilebilir. Fakat söz konusu üç ayrı yöne-
tim biçiminin, biri ideal, diğeri ise kötü veya sapkın olmak
üzere iki ayrı şekli vardır. Buna göre o; tek kişinin doğru
yönetimine monarşi ya da krallık; buna karşılık onun kötü
yönetimine tiranlık adını verir. Birkaç kişinin, bir grubun
ideal yönetimine aristokrasi, onların kötü yönetimine oli-
garşi; çoğunluğun egemen olduğu, doğru yönetim biçimine
cumhuriyet, aynı çoğunluğun kötü yönetimine demokrasi
adını verir.
Bu parçaya göre Aristoteles, yönetim biçimlerini hangi
ölçüte göre sınıflandırmıştır?
A) Yöneten-yönetilen ilişkisi
B) Devletin oluş biçimi
O Devletin işlevleri
D) Devlete egemen olan gücü
E) Devletin hukuk sistemi
Felsefe
Siyaset Felsefesi
Buna temi aşağıdakilerden hangisil B Tümevarım bo A) Analoji at D) Gözlem C) Jümdengelim EY Eleştiri 10. Aristoteles'e göre, yönetim biçimleri temelde üçe ayrılır. Buna göre, devlet tek bir kişi veya birkaç kişi ya da çoğun- luk tarafından yönetilebilir. Fakat söz konusu üç ayrı yöne- tim biçiminin, biri ideal, diğeri ise kötü veya sapkın olmak üzere iki ayrı şekli vardır. Buna göre o; tek kişinin doğru yönetimine monarşi ya da krallık; buna karşılık onun kötü yönetimine tiranlık adını verir. Birkaç kişinin, bir grubun ideal yönetimine aristokrasi, onların kötü yönetimine oli- garşi; çoğunluğun egemen olduğu, doğru yönetim biçimine cumhuriyet, aynı çoğunluğun kötü yönetimine demokrasi adını verir. Bu parçaya göre Aristoteles, yönetim biçimlerini hangi ölçüte göre sınıflandırmıştır? A) Yöneten-yönetilen ilişkisi B) Devletin oluş biçimi O Devletin işlevleri D) Devlete egemen olan gücü E) Devletin hukuk sistemi
TYT
13. Ona göre ulusal birliği ve devletin bütünlüğünü sağla-
mak için hükümdar kurnaz ve güçlü olmalıdır. O, ge-
rektiğinde tilki gibi kurnaz ve aslan gibi güçlü olmalı-
dır. Hükümdarın ulusal birliği korumak ve sürdürmek
için yapacağı her şey meşrudur. Devlet ve hükümdar
bireyin üstündedir.
Bu parçada açıklanan görüşler aşağıdaki düşünür-
lerden hangisine aittir?
A) Machiavelli
B) Descartes
C) Locke
D) Hume
E) More
Felsefe
Siyaset Felsefesi
TYT 13. Ona göre ulusal birliği ve devletin bütünlüğünü sağla- mak için hükümdar kurnaz ve güçlü olmalıdır. O, ge- rektiğinde tilki gibi kurnaz ve aslan gibi güçlü olmalı- dır. Hükümdarın ulusal birliği korumak ve sürdürmek için yapacağı her şey meşrudur. Devlet ve hükümdar bireyin üstündedir. Bu parçada açıklanan görüşler aşağıdaki düşünür- lerden hangisine aittir? A) Machiavelli B) Descartes C) Locke D) Hume E) More
8 Insan toplum hâlinde yaşar ve bireyler birbirlerinin eksiğini
tamamlarlar. Bu konuda en üstün mükemmellik de kentte
yaşamakla elde edilebilir. Erdem, yardımlaşmadır ancak
insanlar kötülük için de yardımlaşabilirler. Gerçek
mutluluğa ulaştıracak konularda yardımlaşan insanlar,
erdemli kenti oluştururlar. Erdemli kent, tüm organları
görevini yerine getiren bir bedene benzer. Nasıl bedende
tüm organlar, görevlerini yerine getirerek onu ayakta
tutuyorlarsa erdemli kentte de insanlar, birbirlerine yardım
ederek kenti ayakta tutar ve mutluluğu sağlarlar.
Bu parçada dile getirilen devlet görüşü aşağıdaki
filozoflardan hangisine aittir?
A) Sokrates
BY Fârâbî
C) İbn Haldun
D) Aristoteles
E) Platon
Felsefe
Siyaset Felsefesi
8 Insan toplum hâlinde yaşar ve bireyler birbirlerinin eksiğini tamamlarlar. Bu konuda en üstün mükemmellik de kentte yaşamakla elde edilebilir. Erdem, yardımlaşmadır ancak insanlar kötülük için de yardımlaşabilirler. Gerçek mutluluğa ulaştıracak konularda yardımlaşan insanlar, erdemli kenti oluştururlar. Erdemli kent, tüm organları görevini yerine getiren bir bedene benzer. Nasıl bedende tüm organlar, görevlerini yerine getirerek onu ayakta tutuyorlarsa erdemli kentte de insanlar, birbirlerine yardım ederek kenti ayakta tutar ve mutluluğu sağlarlar. Bu parçada dile getirilen devlet görüşü aşağıdaki filozoflardan hangisine aittir? A) Sokrates BY Fârâbî C) İbn Haldun D) Aristoteles E) Platon