Varlık Felsefesi Soruları

bir gu
12. Aristoteles'e göre, her bir varlığı varlığa getiren, her türlü
oluştan önce gelen “madde" ve "form" olmak üzere iki ilke
söz konusudur. Varlığa gelmek için madde ile form arasın-
daki ilişki zorunludur. Bunun tek istisnası Tanrı'dır. Tanri,
salt formdur. Aristoteles, bu düşünceyi temele alarak bir
varlık düzeni ortaya koyar ve dış dünya tasarımını bunun
üzerine kurar. Bu düzenin en altında mükemmel olmayan,
belirsiz olan madde, en üstünde mükemmel olan, salt form
Tanrı bulunmaktadır. Form, belirsiz olanı belirli bir sinifin
üyesi yapar, varlıkların var olma biçimini belirler.
Bu parçadan hareketle, Aristoteles'in varlık görüşü hak-
kinda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Yarlığın iki tözü olduğunu düşündüğü
) Mutlak varlık düşüncesini reddettiği
C) Düşünceyi maddeye dayandırdığı
Mutlak varlığı idea türünden kabul ettiği
Varlığı sürekli bir değişim içinde gördüğü
12
OTURUM (TYT)
Felsefe
Varlık Felsefesi
bir gu 12. Aristoteles'e göre, her bir varlığı varlığa getiren, her türlü oluştan önce gelen “madde" ve "form" olmak üzere iki ilke söz konusudur. Varlığa gelmek için madde ile form arasın- daki ilişki zorunludur. Bunun tek istisnası Tanrı'dır. Tanri, salt formdur. Aristoteles, bu düşünceyi temele alarak bir varlık düzeni ortaya koyar ve dış dünya tasarımını bunun üzerine kurar. Bu düzenin en altında mükemmel olmayan, belirsiz olan madde, en üstünde mükemmel olan, salt form Tanrı bulunmaktadır. Form, belirsiz olanı belirli bir sinifin üyesi yapar, varlıkların var olma biçimini belirler. Bu parçadan hareketle, Aristoteles'in varlık görüşü hak- kinda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Yarlığın iki tözü olduğunu düşündüğü ) Mutlak varlık düşüncesini reddettiği C) Düşünceyi maddeye dayandırdığı Mutlak varlığı idea türünden kabul ettiği Varlığı sürekli bir değişim içinde gördüğü 12 OTURUM (TYT)
Sosyal Bilimler
14.
12. Birçok şeyi bildiğimizi düşünürüz, peki ama bu iddia-
larımızı nasıl savunabiliriz? Herhangi bir bilgi sahibi
olma iddiamızın haklılığını kanıtlamak için hangi da-
yanakları ortaya koyabiliriz? Dünyaya ilişkin sözde
bilgimiz, duyularımıza dayanır. Ama böylesi algılar
her zaman hataya açık değil midir? Halüsinasyon ya
da rüya görmediğimizden emin olabilir miyiz? Ya da
belleğimizin bize oyunlar oynamadığından? Eğer rüya
görme deneyimi uyanıklık deneyiminden ayırt edile-
miyorsa asla bir olayın gerçekliğinden emin olamayız.
Gerçek kabul ettiğimiz şey belki de gerçek değildir.
Bu bakış açısının;
1. Septisizm
II. Nihilizm
III. Rasyonalizm
IV. İdealizm
temsil edildiği görüşleri veren seçenek aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) Yalnız 1 B) I ve II C) II ve III
D) III ve IV E) I ve III
13 Sirkonin
layana bağlı olmayan belli kimyasal özel-
15.
Felsefe
Varlık Felsefesi
Sosyal Bilimler 14. 12. Birçok şeyi bildiğimizi düşünürüz, peki ama bu iddia- larımızı nasıl savunabiliriz? Herhangi bir bilgi sahibi olma iddiamızın haklılığını kanıtlamak için hangi da- yanakları ortaya koyabiliriz? Dünyaya ilişkin sözde bilgimiz, duyularımıza dayanır. Ama böylesi algılar her zaman hataya açık değil midir? Halüsinasyon ya da rüya görmediğimizden emin olabilir miyiz? Ya da belleğimizin bize oyunlar oynamadığından? Eğer rüya görme deneyimi uyanıklık deneyiminden ayırt edile- miyorsa asla bir olayın gerçekliğinden emin olamayız. Gerçek kabul ettiğimiz şey belki de gerçek değildir. Bu bakış açısının; 1. Septisizm II. Nihilizm III. Rasyonalizm IV. İdealizm temsil edildiği görüşleri veren seçenek aşağıdaki- lerden hangisidir? A) Yalnız 1 B) I ve II C) II ve III D) III ve IV E) I ve III 13 Sirkonin layana bağlı olmayan belli kimyasal özel- 15.
1. "Herkes için aynı olan bu dünyayı tanrılar veya insanlardan
hiçbiri yapmamıştır. O her zaman ateş olmuştur, şimdi ateş.
tir ve her zaman ateş olarak kalacaktır: Ölçüyle yanan ve
ölçüyle sönen canlı bir ateş: Her şey ateşten gelir."
Herakleitos'un bu özdeyişinde aşağıdaki kavramlardan
hangisi vurgulanmıştır?
A) Evren
B) Düzen
C) Karmaşa
D) Arkhe
E)Oluş
E) Oluş
Felsefe
Varlık Felsefesi
1. "Herkes için aynı olan bu dünyayı tanrılar veya insanlardan hiçbiri yapmamıştır. O her zaman ateş olmuştur, şimdi ateş. tir ve her zaman ateş olarak kalacaktır: Ölçüyle yanan ve ölçüyle sönen canlı bir ateş: Her şey ateşten gelir." Herakleitos'un bu özdeyişinde aşağıdaki kavramlardan hangisi vurgulanmıştır? A) Evren B) Düzen C) Karmaşa D) Arkhe E)Oluş E) Oluş
12. Platon idea öğretisini anlatabilmek için bir hayali mağara
betimlemiştir. Bu hayali mağarada yüzleri duvara dönük,
zincirlerle bağlı insanlar vardır. Önlerinde, gerçek şeyler ol-
duğuna inandıkları titreşen gölgeleri görebilirler. Gördükle-
ri gerçek değil, arkalarında yanan bir ateşin önünde duran
nesnelerin meydana getirdiği gölgelerdir. Bu insanlar tüm
yaşamlarını, duvara yansıyan gölgelerin gerçek dünya oldu-
ğunu düşünerek geçirirler. Sonrasında içlerinden biri zincir-
lerini kırar ve ateşe doğru döner. Gözleri ilkin bulanıktır, ama
sonra nerede olduğunu görmeye başlar. Mağaradan sen-
deleyerek çıkar ve nihayet güneşe bakabilir. Mağaraya geri
döndüğünde, dışarıdaki dünya hakkında söylediklerine kim-
se inanmaz. Zincirlerini kıran kişi bir filozof gibidir. Görünüş-
lerin ötesini görür. Sıradan bir insan gerçeklik hakkında az
bir fikre sahiptir, çünkü onu derinlemesine düşünmektense,
hemen önünde duran şeye bakmaktan hoşnuttur. Ne var ki
görünüşler aldatıcıdır. Gördükleri gölgelerdir, gerçeklik de-
ğil.
Bu parçada betimlenen mağara metaforundan aşağıda-
ki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Gölgeler gerçekliğin ta kendisidir ve gerçeği yansıtır.
B) Görünüşler aldatmayan bir gerçektir.
C) Görünüşlerin arkasında başka bir şey aramamak gere-
kir.
D) Duyular yanıltıcıdır, bilgilerine güvenilemez.
E) Doğru bilgilerin kaynağı duyulardır.
Diğer sayfaya geçiniz.
3
Felsefe
Varlık Felsefesi
12. Platon idea öğretisini anlatabilmek için bir hayali mağara betimlemiştir. Bu hayali mağarada yüzleri duvara dönük, zincirlerle bağlı insanlar vardır. Önlerinde, gerçek şeyler ol- duğuna inandıkları titreşen gölgeleri görebilirler. Gördükle- ri gerçek değil, arkalarında yanan bir ateşin önünde duran nesnelerin meydana getirdiği gölgelerdir. Bu insanlar tüm yaşamlarını, duvara yansıyan gölgelerin gerçek dünya oldu- ğunu düşünerek geçirirler. Sonrasında içlerinden biri zincir- lerini kırar ve ateşe doğru döner. Gözleri ilkin bulanıktır, ama sonra nerede olduğunu görmeye başlar. Mağaradan sen- deleyerek çıkar ve nihayet güneşe bakabilir. Mağaraya geri döndüğünde, dışarıdaki dünya hakkında söylediklerine kim- se inanmaz. Zincirlerini kıran kişi bir filozof gibidir. Görünüş- lerin ötesini görür. Sıradan bir insan gerçeklik hakkında az bir fikre sahiptir, çünkü onu derinlemesine düşünmektense, hemen önünde duran şeye bakmaktan hoşnuttur. Ne var ki görünüşler aldatıcıdır. Gördükleri gölgelerdir, gerçeklik de- ğil. Bu parçada betimlenen mağara metaforundan aşağıda- ki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Gölgeler gerçekliğin ta kendisidir ve gerçeği yansıtır. B) Görünüşler aldatmayan bir gerçektir. C) Görünüşlerin arkasında başka bir şey aramamak gere- kir. D) Duyular yanıltıcıdır, bilgilerine güvenilemez. E) Doğru bilgilerin kaynağı duyulardır. Diğer sayfaya geçiniz. 3
15. Aristoteles'e göre, her bir varlığı varlığa getiren, her türlü
oluştan önce gelen "madde" ve "form" olmak üzere iki ilke
söz konusudur. Varlığa gelmek için madde ile form arasın-
daki ilişki zorunludur. Bunun tek istisnası Tanrı'dır. Tanrı,
salt formdur. Aristoteles, bu düşünceyi temele alarak bir
varlık düzeni ortaya koyar ve dış dünya tasarımını bunun
üzerine kurar. Bu düzenin en altında mükemmel olmayan,
belirsiz olan madde, en üstünde mükemmel olan, salt form
Tanrı bulunmaktadır. Form, belirsiz olanı belirli bir sinifin
üyesi yapar, varlıkların var olma biçimini belirler.
Bu parçadan hareketle, Aristoteles'in varlık görüşü hak-
kinda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
Al Varlığın iki tözü olduğunu düşündüğü
B) Mutlak varlık düşüncesini reddettiği
C) Düşünceyi maddeye dayandırdığı
D) Mutlak varlığı idea türünden kabul ettiği
E) Varlığı sürekli bir değişim içinde gördüğü
Felsefe
Varlık Felsefesi
15. Aristoteles'e göre, her bir varlığı varlığa getiren, her türlü oluştan önce gelen "madde" ve "form" olmak üzere iki ilke söz konusudur. Varlığa gelmek için madde ile form arasın- daki ilişki zorunludur. Bunun tek istisnası Tanrı'dır. Tanrı, salt formdur. Aristoteles, bu düşünceyi temele alarak bir varlık düzeni ortaya koyar ve dış dünya tasarımını bunun üzerine kurar. Bu düzenin en altında mükemmel olmayan, belirsiz olan madde, en üstünde mükemmel olan, salt form Tanrı bulunmaktadır. Form, belirsiz olanı belirli bir sinifin üyesi yapar, varlıkların var olma biçimini belirler. Bu parçadan hareketle, Aristoteles'in varlık görüşü hak- kinda aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? Al Varlığın iki tözü olduğunu düşündüğü B) Mutlak varlık düşüncesini reddettiği C) Düşünceyi maddeye dayandırdığı D) Mutlak varlığı idea türünden kabul ettiği E) Varlığı sürekli bir değişim içinde gördüğü
E Nihilizm
12. Hegel, ilk başta yalnızca mutlak bir idenin var oldu-
ğuna, daha sonra bu ruhun doğayı ve insanı mey-
dana getirdiğine inanıyordu. Hegel'e göre, doğayı
anlamaya çalışırken görünürdeki çeşitliliğin ardında
ona düzen veren ve dünyanın tek bir bütün halinde
birliğini sağlayan manevi yasaların olduğunu unut-
mamak gerekir.
Buna göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi He-
gel'in düşüncesiyle örtüşür?
A) Dış dünya ideler dünyasını kaplayan bir zarf gi-
bidir.
BEWarliklar yalnızca gördüğümüzden ibarettir.
C) Maddi dünyadaki her şeyin nedeni de maddidir.
D) Dış dünya ve onu var eden nedenler doğanın
kendisindedir.
E) Nesnelerin var oluşu bizim zihnimizden bağım-
Sızdır.
Felsefe
Varlık Felsefesi
E Nihilizm 12. Hegel, ilk başta yalnızca mutlak bir idenin var oldu- ğuna, daha sonra bu ruhun doğayı ve insanı mey- dana getirdiğine inanıyordu. Hegel'e göre, doğayı anlamaya çalışırken görünürdeki çeşitliliğin ardında ona düzen veren ve dünyanın tek bir bütün halinde birliğini sağlayan manevi yasaların olduğunu unut- mamak gerekir. Buna göre, aşağıdaki ifadelerden hangisi He- gel'in düşüncesiyle örtüşür? A) Dış dünya ideler dünyasını kaplayan bir zarf gi- bidir. BEWarliklar yalnızca gördüğümüzden ibarettir. C) Maddi dünyadaki her şeyin nedeni de maddidir. D) Dış dünya ve onu var eden nedenler doğanın kendisindedir. E) Nesnelerin var oluşu bizim zihnimizden bağım- Sızdır.
MLER TESTİ
TYT
15. Marx'a göre evrenin gelişmesi diyalektik bir biçimdedir. O
diyalektiği tez-antitez-sentez ile açıklar. Marx'a göre evren
olmuş bitmiş bir şey değildir; diyalektik biçimde sürekliler
leyen bir süreçtir. Değişme her zaman karşıtlıkların çatus-
masından doğar. Karşıtlar bir arada bulunur ve birbirlerine
dönüşürler. Marx maddeyi varlığın kaynağına koyduğu için
materyalist bir filozoftur.
Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisi Marx'ın görüş-
lerine karşı tez oluşturur?
A) Her türlü varlığın kaynağı maddedir.
B) Madde dışında hiçbir gerçeklik yoktur.
C) Doğada her varlığın bir zıttı vardır.
D) Varlık düşüncenin ürünüdür.
E) Varlık durağan bir yapıda değildir.
Felsefe
Varlık Felsefesi
MLER TESTİ TYT 15. Marx'a göre evrenin gelişmesi diyalektik bir biçimdedir. O diyalektiği tez-antitez-sentez ile açıklar. Marx'a göre evren olmuş bitmiş bir şey değildir; diyalektik biçimde sürekliler leyen bir süreçtir. Değişme her zaman karşıtlıkların çatus- masından doğar. Karşıtlar bir arada bulunur ve birbirlerine dönüşürler. Marx maddeyi varlığın kaynağına koyduğu için materyalist bir filozoftur. Buna göre aşağıdaki yargılardan hangisi Marx'ın görüş- lerine karşı tez oluşturur? A) Her türlü varlığın kaynağı maddedir. B) Madde dışında hiçbir gerçeklik yoktur. C) Doğada her varlığın bir zıttı vardır. D) Varlık düşüncenin ürünüdür. E) Varlık durağan bir yapıda değildir.
SOSYAL BİLİMLER
kitapcigi
. Gazali'ye göre, duyu organlanndan birinin yokluğu veya ari-
zası durumunda eşyanın duyu yoluyla elde edilen bilgisi ya
eksik veya yanlış olur. Her şeyin tecrübe edilmesinin imkan-
sızlığına da dikkat çeker. Örneğin, yıldızlarla ilgili bazı olay-
lar bin yılda bir oluşması nedeniyle tecrübe edilmesi imkan-
sizdir. Gazali'ye göre akıl da, esyanin derinliklerindeki cev-
nerleri keşfetmek için gerekli donanıma sahip olmadığından
yüzeyde gördükleriyle yetinmektedir. Bunlara karşın kalp
dünyası, aklın ve duyuların ulasamayacağı kaynaklardan
beslenmektedir. Kalpte ortaya çıkan duygular, kaynakları ve
mahiyetleri itibariyle aklın idrak gücünün dışındadır.
Gazâli'nin bu düşüncesine dayanarak aşağıdaki yargi-
lardan hangisine ulaşılabilir?
A) İnsanda kesin bilgiye ulaşma yetisi yoktur.
B) Doğru bilgi akıl ve deney birlikteliği ile kavranabilir.
C) Insan düşünme gücüyle diğer varlıklardan ayrılır.
Insan varlığın bilgisini sezgisel bir duyuşla bilebilir.
E) Bilgilerimiz dış dünyayı göreceli yansıtır.
Gok düşük 2 ekaliyin!
lütfen autloyorak
onlatin so2 + puan
Felsefe
Varlık Felsefesi
SOSYAL BİLİMLER kitapcigi . Gazali'ye göre, duyu organlanndan birinin yokluğu veya ari- zası durumunda eşyanın duyu yoluyla elde edilen bilgisi ya eksik veya yanlış olur. Her şeyin tecrübe edilmesinin imkan- sızlığına da dikkat çeker. Örneğin, yıldızlarla ilgili bazı olay- lar bin yılda bir oluşması nedeniyle tecrübe edilmesi imkan- sizdir. Gazali'ye göre akıl da, esyanin derinliklerindeki cev- nerleri keşfetmek için gerekli donanıma sahip olmadığından yüzeyde gördükleriyle yetinmektedir. Bunlara karşın kalp dünyası, aklın ve duyuların ulasamayacağı kaynaklardan beslenmektedir. Kalpte ortaya çıkan duygular, kaynakları ve mahiyetleri itibariyle aklın idrak gücünün dışındadır. Gazâli'nin bu düşüncesine dayanarak aşağıdaki yargi- lardan hangisine ulaşılabilir? A) İnsanda kesin bilgiye ulaşma yetisi yoktur. B) Doğru bilgi akıl ve deney birlikteliği ile kavranabilir. C) Insan düşünme gücüyle diğer varlıklardan ayrılır. Insan varlığın bilgisini sezgisel bir duyuşla bilebilir. E) Bilgilerimiz dış dünyayı göreceli yansıtır. Gok düşük 2 ekaliyin! lütfen autloyorak onlatin so2 + puan
5.
Nesne ve varlıkların özleri kavranmalıdır.
Bir nesnenin özüne ulaşabilmek için onun özüne ait
olmayan bilgiler bir kenara koyulmalıdır.
Nesnelerin salt özü, zaman ve mekâna bağlı değildir,
ölçülüp tartılamazlar.
Verilen bu özellikler aşağıdaki bilgi öğretilerinden hangi-
sine aittir?
A) Kritisizm
B) Pozitivizm
D) Analitik
felsefe
Rasyonalizm
E) Fenomenoloji
Felsefe
Varlık Felsefesi
5. Nesne ve varlıkların özleri kavranmalıdır. Bir nesnenin özüne ulaşabilmek için onun özüne ait olmayan bilgiler bir kenara koyulmalıdır. Nesnelerin salt özü, zaman ve mekâna bağlı değildir, ölçülüp tartılamazlar. Verilen bu özellikler aşağıdaki bilgi öğretilerinden hangi- sine aittir? A) Kritisizm B) Pozitivizm D) Analitik felsefe Rasyonalizm E) Fenomenoloji
11. Hartmann Yeni Ontoloji anlayışında, cansız nesnelerinor
ganik dünyanın temel katmanını oluştururlar; bu katman
ile fizik ilgilenir. Canlı varlıklar dünyanın organik katmani-
ni oluştururlar; yaşamla ilgili bu katmanla biyoloji ilgilenir.
Ruhsal varlık katmanı bilinç olaylarını gösterirler, bunlarla
da psikoloji ilgilenir. Tinsel varlık katmanı insan, düşünce,
özgürlük, kültür, din, ahlak ve sanatı kapsar; bunlarla fel-
sefe ilgilenir. Bu varlık katmanları birbiri içine geçmiş de-
ğildir, birbirinden ayrılırlar. Fakat bu varlık katmanları bir
evin katları gibi birbirleri üzerinde sıralanmışlardır.
Bu parçaya dayanarak, Hartmann'ın varlık görüşü ile il-
gili olarak aşağıdakilerden hangisi ileri sürülebilir?
A) Varlığı bilimsel bir anlayışla ele aldığı
B) Varlığı diyalektik bir süreç içinde kabul ettiği
C) Varlığı aklın kategorilerine göre sınıflandırdığı
D) Varlığın metafizik boyutunu öne çıkardığı
E) Varlığın tözü konusunda çoğulcu olduğu
Felsefe
Varlık Felsefesi
11. Hartmann Yeni Ontoloji anlayışında, cansız nesnelerinor ganik dünyanın temel katmanını oluştururlar; bu katman ile fizik ilgilenir. Canlı varlıklar dünyanın organik katmani- ni oluştururlar; yaşamla ilgili bu katmanla biyoloji ilgilenir. Ruhsal varlık katmanı bilinç olaylarını gösterirler, bunlarla da psikoloji ilgilenir. Tinsel varlık katmanı insan, düşünce, özgürlük, kültür, din, ahlak ve sanatı kapsar; bunlarla fel- sefe ilgilenir. Bu varlık katmanları birbiri içine geçmiş de- ğildir, birbirinden ayrılırlar. Fakat bu varlık katmanları bir evin katları gibi birbirleri üzerinde sıralanmışlardır. Bu parçaya dayanarak, Hartmann'ın varlık görüşü ile il- gili olarak aşağıdakilerden hangisi ileri sürülebilir? A) Varlığı bilimsel bir anlayışla ele aldığı B) Varlığı diyalektik bir süreç içinde kabul ettiği C) Varlığı aklın kategorilerine göre sınıflandırdığı D) Varlığın metafizik boyutunu öne çıkardığı E) Varlığın tözü konusunda çoğulcu olduğu
TYT DENEME SINAVI
06
A
13. Marx'a göre altyapı, üstyapıyı belirler. Toplumun
ekonomik unsurlarının (alt yapı), kültür ve hukuk gibi
olguları (üst yapı) oluşturduğunu ileri süren Marx'a göre,
alt ve üstyapı birbirini etkileyerek ekonomik sistemi
oluşturur.
Marx'ın bu yaklaşımı aşağıdakilerden hangisiyle
adlandırılır?
A) Fenomenalizm
B) Tarihsel materyalizm
C) Egzistansiyalizm
D) Hermeneutik
E) Mantıkçı pozitivizm
Felsefe
Varlık Felsefesi
TYT DENEME SINAVI 06 A 13. Marx'a göre altyapı, üstyapıyı belirler. Toplumun ekonomik unsurlarının (alt yapı), kültür ve hukuk gibi olguları (üst yapı) oluşturduğunu ileri süren Marx'a göre, alt ve üstyapı birbirini etkileyerek ekonomik sistemi oluşturur. Marx'ın bu yaklaşımı aşağıdakilerden hangisiyle adlandırılır? A) Fenomenalizm B) Tarihsel materyalizm C) Egzistansiyalizm D) Hermeneutik E) Mantıkçı pozitivizm
C) llahi algi
D) Toplumsal niyet
E) Eylemin sonucu
12. Thomas Aquinas varlığı; "zorunlu varlık" ve "zorunlu
olmayan varlık" diye ikiye ayırır. Zorunlu varlık, değiş-
meyen, kendisi ne ise o olan varlıktır. O, bütün var
olanlar için varlık nedenidir. Bu varlık Tanrı'dır. Her şey
Tanrı tarafından yaratılmıştır. Tanrı'nın eylemleri her-
hangi bir ihtiyacı karşılamak için meydana gelmez.
Yaratilanların her biri bilgi ve erdem bakımından olgun-
Tuğa sahip olmak için çaba harcamalıdır.
er
he
ir.
an
Bu açıklamadan aşağıdakilerin hangisine ulaşıla-
maz?
A) Her şeyin başlangıcında zorunlu bir varlığın bulun-
duğuna
B) Tanrı'nın gereksinimleri gidermek için harekete geç-
tiğine
C) Zorunlu varlığın zaman içerisinde hep aynı kaldığına
D) Bütün yaratılanların kendi yetkinlikleri için uğraşma-
ları gerektiğine
nu
E) Yaratılan her şeyin Tanrı tarafından meydana get-
rildiğine
II
182
TYT
FEN BİLİMLE
Felsefe
Varlık Felsefesi
C) llahi algi D) Toplumsal niyet E) Eylemin sonucu 12. Thomas Aquinas varlığı; "zorunlu varlık" ve "zorunlu olmayan varlık" diye ikiye ayırır. Zorunlu varlık, değiş- meyen, kendisi ne ise o olan varlıktır. O, bütün var olanlar için varlık nedenidir. Bu varlık Tanrı'dır. Her şey Tanrı tarafından yaratılmıştır. Tanrı'nın eylemleri her- hangi bir ihtiyacı karşılamak için meydana gelmez. Yaratilanların her biri bilgi ve erdem bakımından olgun- Tuğa sahip olmak için çaba harcamalıdır. er he ir. an Bu açıklamadan aşağıdakilerin hangisine ulaşıla- maz? A) Her şeyin başlangıcında zorunlu bir varlığın bulun- duğuna B) Tanrı'nın gereksinimleri gidermek için harekete geç- tiğine C) Zorunlu varlığın zaman içerisinde hep aynı kaldığına D) Bütün yaratılanların kendi yetkinlikleri için uğraşma- ları gerektiğine nu E) Yaratılan her şeyin Tanrı tarafından meydana get- rildiğine II 182 TYT FEN BİLİMLE
12. Bugünün ontolojisi, "varlığı", "var olan"ın kendisini,
en son şey olarak görmektedir; çünkü varlık feno-
menleri, bize varlığın, "var olan"ın gerisinde bulu-
nan, görünüş alanına çıkmayan herhangi bir meta-
fizik temelden haber vermiyor. Bugünün ontolojisi
için, görünüş ve "kendi başına varlık", bir "birlik"
oluşturur ve fenomenlerden kalkar; bu fenomenler,
varlık fenomenleridir. Bu fenomenlerin gerisinde tin-
sel bir şey yoktur. Fenomen, bir şeyin açığa çıkma-
si, kapalı kalmaması, kendini göstermesi demektir.
Varlık, "var olan", kendisini fenomenlerinde bize
gösterir.
Parçadaki açıklamaya dayanarak günümüz on-
tolojisi için,
1. Deneysel temellere dayanır.
II. Olgulardan hareket eder.
+
III. "Kendi başına varlığı" mutlak ruh olarak kabul
eder.
ÇÖZ KAZAN
yargılarından hangisi ile sürülebilir
A) Yalnız!
D) I ve II
B)Yalnız II
C) Yalnız III
E) II ve III
Felsefe
Varlık Felsefesi
12. Bugünün ontolojisi, "varlığı", "var olan"ın kendisini, en son şey olarak görmektedir; çünkü varlık feno- menleri, bize varlığın, "var olan"ın gerisinde bulu- nan, görünüş alanına çıkmayan herhangi bir meta- fizik temelden haber vermiyor. Bugünün ontolojisi için, görünüş ve "kendi başına varlık", bir "birlik" oluşturur ve fenomenlerden kalkar; bu fenomenler, varlık fenomenleridir. Bu fenomenlerin gerisinde tin- sel bir şey yoktur. Fenomen, bir şeyin açığa çıkma- si, kapalı kalmaması, kendini göstermesi demektir. Varlık, "var olan", kendisini fenomenlerinde bize gösterir. Parçadaki açıklamaya dayanarak günümüz on- tolojisi için, 1. Deneysel temellere dayanır. II. Olgulardan hareket eder. + III. "Kendi başına varlığı" mutlak ruh olarak kabul eder. ÇÖZ KAZAN yargılarından hangisi ile sürülebilir A) Yalnız! D) I ve II B)Yalnız II C) Yalnız III E) II ve III
31. Orta Çağ boyunca devam eden çeviri faaliyetleri yoğun
önce Antik Yunan felsefesinin yalnızca kutsal öğretileri
olarak 16 17. yüzyılın sonuna kadar sürmüştür. Batı
.
İslam felsefesiyle ve çeviri kitaplarıyla karşılaşmadan
destekleyen düşüncelerini almış, diğerlerini ise dışlamış-
tır. İki kültürün etkileşimi, Antik Yunan felsefesinin nere-
deyse tamamının Batı tarafından öğrenilmesini sağlamış
ve Rönesans'ın ortaya çıkmasının nedenlerinden biri ol-
muştur.
Buna göre, Rönesans'ın ortaya çıkmasındaki önemli
etken aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hristiyan felsefesinde yapılan yoğun çeviriler
B) Batı'nın çeviri faaliyetlerine verdiği önem
C) Batı ve Doğu arasındaki kültürel etkileşim
D) Avrupa'nın refah seviyesindeki yükselme
E) Özgür düşünce ortamı
Felsefe
Varlık Felsefesi
31. Orta Çağ boyunca devam eden çeviri faaliyetleri yoğun önce Antik Yunan felsefesinin yalnızca kutsal öğretileri olarak 16 17. yüzyılın sonuna kadar sürmüştür. Batı . İslam felsefesiyle ve çeviri kitaplarıyla karşılaşmadan destekleyen düşüncelerini almış, diğerlerini ise dışlamış- tır. İki kültürün etkileşimi, Antik Yunan felsefesinin nere- deyse tamamının Batı tarafından öğrenilmesini sağlamış ve Rönesans'ın ortaya çıkmasının nedenlerinden biri ol- muştur. Buna göre, Rönesans'ın ortaya çıkmasındaki önemli etken aşağıdakilerden hangisidir? A) Hristiyan felsefesinde yapılan yoğun çeviriler B) Batı'nın çeviri faaliyetlerine verdiği önem C) Batı ve Doğu arasındaki kültürel etkileşim D) Avrupa'nın refah seviyesindeki yükselme E) Özgür düşünce ortamı
12. Empedokles, evreni ve onun kapsadığı varlık türlerini
oluşturan Thales'in su, Anaksimenes'in hava,
Herakleitos'un ateş dediği üç ögeye toprağı da ekleyerek
dörde çıkarmıştır. Ona göre bütün varlık türlerini oluşturan
ögeler su, hava, ateş ve toprak olmak üzere dört türlüdür.
Bu nedenle evrende "Bir" değil "Çokluk” egemendir.
Evrende görülen varlıkların tür bakımından çok olmasına
karşın, kurucu ögelerin tür sayısı değişmez.
Empedokles'in bu görüşleri aşağıdaki felsefi
yaklaşımlardan hangisine uygundur?
A) Monizm
B) Plüralizm
C) Düalizm
D) Nominalizm
E) Fenomenolojizm
Felsefe
Varlık Felsefesi
12. Empedokles, evreni ve onun kapsadığı varlık türlerini oluşturan Thales'in su, Anaksimenes'in hava, Herakleitos'un ateş dediği üç ögeye toprağı da ekleyerek dörde çıkarmıştır. Ona göre bütün varlık türlerini oluşturan ögeler su, hava, ateş ve toprak olmak üzere dört türlüdür. Bu nedenle evrende "Bir" değil "Çokluk” egemendir. Evrende görülen varlıkların tür bakımından çok olmasına karşın, kurucu ögelerin tür sayısı değişmez. Empedokles'in bu görüşleri aşağıdaki felsefi yaklaşımlardan hangisine uygundur? A) Monizm B) Plüralizm C) Düalizm D) Nominalizm E) Fenomenolojizm
12. Pragmatizm, bir bilginin doğruluğunun gerçeklikle
ilişkisine bakılarak saptanamayacağını savunur. Bilme
yetimizi oluşturan duyu organları ve akıl; gerçekliği,
olduğu gibi kavramak üzere yapılanmamıştır. Aklın
ve duyu organlarının asıl işlevi, yaşamımızı doğal
yapımıza ve gereksinimlerimize uygun bir biçimde
düzenleyebilmemizi sağlayan yol ve araçları
göstermektir. Bu nedenle pragmatizmi savunan
düşünürler; duyu organlarının sağladığı verilerin,
şeylerdeki gerçek niteliklere karşılık gelmesi veya
aklın bu verileri düzenleyişinin gerçeklikle örtüşmesi
gerektiğine inanmazlar.
Bu parçada pragmatizmin eleştirdiği doğruluk
ölçütü aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tutarlılık
B) Uygunluk C) Apaçıklık
D) Tümel uzlaşım
E) Yararlılık
Felsefe
Varlık Felsefesi
12. Pragmatizm, bir bilginin doğruluğunun gerçeklikle ilişkisine bakılarak saptanamayacağını savunur. Bilme yetimizi oluşturan duyu organları ve akıl; gerçekliği, olduğu gibi kavramak üzere yapılanmamıştır. Aklın ve duyu organlarının asıl işlevi, yaşamımızı doğal yapımıza ve gereksinimlerimize uygun bir biçimde düzenleyebilmemizi sağlayan yol ve araçları göstermektir. Bu nedenle pragmatizmi savunan düşünürler; duyu organlarının sağladığı verilerin, şeylerdeki gerçek niteliklere karşılık gelmesi veya aklın bu verileri düzenleyişinin gerçeklikle örtüşmesi gerektiğine inanmazlar. Bu parçada pragmatizmin eleştirdiği doğruluk ölçütü aşağıdakilerden hangisidir? A) Tutarlılık B) Uygunluk C) Apaçıklık D) Tümel uzlaşım E) Yararlılık