Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Felsefe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
13. Genellikle gündelik hayatta karşımızdakinin bir iddiasını
doğru bulmadığımızı belirtmek istediğimizde "Senin bu
sözün yanlış." dediğimiz gibi "Senin bu sözün gerçek
değil." dediğimiz de olur ya da daha ilginç bir örnek
olarak Amerikan filmlerindeki mahkeme sahnelerinde
tanığa ettirilen yemini verebiliriz: Bu yemin Türkçeye
bazen "doğruyu, yalnızca doğruyu söyleyeceğime..."
bazen ise "gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğime..."
şeklinde çevrilmektedir. Aslında doğrusu birinci yani
tanığın yalnızca "doğru"yu söyleyeceğine yemin
etmesidir. Çünkü "gerçek" asla söylenemez: Gerçek,
söylenen şeyin, iddianın konusu olan şeydir ve dış
dünyada, nesnel dünyada bulunur. Örneğin "güneş".
"havanın sıcaklığı", "yağmur yağması" bir doğru
değildir, bir gerçektir. Ama "Güneş vardır.", "Hava
sıcaktır." vb. ifadeler "doğru"dur (veya eğer dış dünyada
bir güneş yoksa hava sıcak değilse "yanlış"tır).
Parçaya göre doğruluk gerçeklik ilişkisi hakkında
aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Doğruluk zihinde bulunan veya zihnin ürettiği
önermenin gerçeğe uygunluğu ile ilgilidir.
B) Önermeler, doğru veya yanlış olur; gerçek veya
gerçek olmayan değil.
C) Gerçeklik önermenin konusunu oluşturan şeydir,
varlıktır.
D Gerçeklik önermenin bir niteliği olarak ortaya
çıkar.
E) Olgular, doğru veya yanlış olamaz.
Felsefe
Bilgi Felsefesi
13. Genellikle gündelik hayatta karşımızdakinin bir iddiasını doğru bulmadığımızı belirtmek istediğimizde "Senin bu sözün yanlış." dediğimiz gibi "Senin bu sözün gerçek değil." dediğimiz de olur ya da daha ilginç bir örnek olarak Amerikan filmlerindeki mahkeme sahnelerinde tanığa ettirilen yemini verebiliriz: Bu yemin Türkçeye bazen "doğruyu, yalnızca doğruyu söyleyeceğime..." bazen ise "gerçeği, yalnızca gerçeği söyleyeceğime..." şeklinde çevrilmektedir. Aslında doğrusu birinci yani tanığın yalnızca "doğru"yu söyleyeceğine yemin etmesidir. Çünkü "gerçek" asla söylenemez: Gerçek, söylenen şeyin, iddianın konusu olan şeydir ve dış dünyada, nesnel dünyada bulunur. Örneğin "güneş". "havanın sıcaklığı", "yağmur yağması" bir doğru değildir, bir gerçektir. Ama "Güneş vardır.", "Hava sıcaktır." vb. ifadeler "doğru"dur (veya eğer dış dünyada bir güneş yoksa hava sıcak değilse "yanlış"tır). Parçaya göre doğruluk gerçeklik ilişkisi hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Doğruluk zihinde bulunan veya zihnin ürettiği önermenin gerçeğe uygunluğu ile ilgilidir. B) Önermeler, doğru veya yanlış olur; gerçek veya gerçek olmayan değil. C) Gerçeklik önermenin konusunu oluşturan şeydir, varlıktır. D Gerçeklik önermenin bir niteliği olarak ortaya çıkar. E) Olgular, doğru veya yanlış olamaz.
11. Varlığın ne madde ne ruh olduğu söylenebilir. Çünkü biz, de-
neyim ya da duyularımız yoluyla bilebiliyoruz. Maddenin ken-
disini ise algılayamıyoruz. Algıladığımız şeyler sadece mad-
denin özellikleridir, onun bizdeki görünüşüdür. Aynı şekilde,
ruhumuzu da algılayamıyor, onunla ilgili birtakım zihinsel fa-
aliyetlerimizi tecrübe ediyoruz. Algılayamadığımız şeylerin,
yani madde ya da ruhun varlığını öne sürmek doğru değil-
dir. Öyleyse varlık bize göründüğü şekliyle varlıktır. Buna gö-
re, hem bildiklerimiz hem de gerçeklik dışta bırakılarak, bil-
ginin nasıl ve hangi süreçlerde oluştuğu anlaşılmaya çalışı-
lir. Bu da bizi başka bir gerçeklik olan fenomene ulaştırır.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir?
A) Varlık insan bilincinin dışında, var olandır.
B) Varlık, sürekli bir değişim ve oluşum içindedir.
C) Sezgi dışında nesnel bir gerçeklik yoktur.
D) Varlık, bilimden soyutlanarak incelenemez.
E) Varlık, bilinç tarafından kavranan yalın özdür.
Felsefe
Varlık Felsefesi
11. Varlığın ne madde ne ruh olduğu söylenebilir. Çünkü biz, de- neyim ya da duyularımız yoluyla bilebiliyoruz. Maddenin ken- disini ise algılayamıyoruz. Algıladığımız şeyler sadece mad- denin özellikleridir, onun bizdeki görünüşüdür. Aynı şekilde, ruhumuzu da algılayamıyor, onunla ilgili birtakım zihinsel fa- aliyetlerimizi tecrübe ediyoruz. Algılayamadığımız şeylerin, yani madde ya da ruhun varlığını öne sürmek doğru değil- dir. Öyleyse varlık bize göründüğü şekliyle varlıktır. Buna gö- re, hem bildiklerimiz hem de gerçeklik dışta bırakılarak, bil- ginin nasıl ve hangi süreçlerde oluştuğu anlaşılmaya çalışı- lir. Bu da bizi başka bir gerçeklik olan fenomene ulaştırır. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Varlık insan bilincinin dışında, var olandır. B) Varlık, sürekli bir değişim ve oluşum içindedir. C) Sezgi dışında nesnel bir gerçeklik yoktur. D) Varlık, bilimden soyutlanarak incelenemez. E) Varlık, bilinç tarafından kavranan yalın özdür.
13. Platon helikopter görmedi, bu nedenle onun zihninde bir
"helikopter ideası" yoktu. Buna karşın at, aslan, insan,
ağaç vb. nesnelere ait idealar onun zihninde vardı. Çünkü
yaşamı boyunca hep bunlara tanıklık etti. Dolayısıyla eğer
helikopter de görmüş olsaydı onunla ilgili bir ideaya sahip
olabilirdi.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
ulaşılabilir?
A) Nesneler gerçekliğini idealardan alır.
B) İdealar nesneden bağımsız bir varoluştur.
C) Bütün idealar deneye dayanır.
D) Gerçek varlık nesneler değil, idealardır.
E) İdeaların mahiyeti kesin olarak bilinemez.
Felsefe
Varlık Felsefesi
13. Platon helikopter görmedi, bu nedenle onun zihninde bir "helikopter ideası" yoktu. Buna karşın at, aslan, insan, ağaç vb. nesnelere ait idealar onun zihninde vardı. Çünkü yaşamı boyunca hep bunlara tanıklık etti. Dolayısıyla eğer helikopter de görmüş olsaydı onunla ilgili bir ideaya sahip olabilirdi. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A) Nesneler gerçekliğini idealardan alır. B) İdealar nesneden bağımsız bir varoluştur. C) Bütün idealar deneye dayanır. D) Gerçek varlık nesneler değil, idealardır. E) İdeaların mahiyeti kesin olarak bilinemez.
11.
13. F
Pluralizm gerçekliğin açıklamasının ancak birden
çok ilkeyle mümkün olabileceğini ileri süren görüşe
verilen addır. Bu görüş evrenin yaratılması, varoluş
sürecinin işlemesi ve varlıkla ilgili kategorilerin orta-
ya çıkışında tek belirleyicinin değil
, ikiden fazla be-
lirleyicinin olacağını ileri sürer. Ilkçağ filozoflarından
Empedokles; kendinden önceki doğa düşünürleri-
nin temel öğe olarak belirlediği, su, ateş, hava ve
toprak öğelerini bir arada kabul ettiği için plüralist
anlayışa sahip bir filozoftur.
Buna göre, Empedokles için aşağıdakilerden
hangisi söylenirse yanlış olur?
A) Daha çok doğayı ve evreni anlamaya yönelik dü-
şünceler üretmiştir.
B) Felsefenin ilk sorusu olan “arkhe" problemini ele
almıştır.
C) Tüm var olanların başlangıcını (töz) anlamaya
çalışmıştır.
D) Kendinden önceki doğa düşünürlerinden farklı
düşünmemiştir.
E) Diğer İlkçağ filozofları gibi varlığı tek bir unsur ile
açıklamamıştır.
ppi vartoteke
Felsefe
Varlık Felsefesi
11. 13. F Pluralizm gerçekliğin açıklamasının ancak birden çok ilkeyle mümkün olabileceğini ileri süren görüşe verilen addır. Bu görüş evrenin yaratılması, varoluş sürecinin işlemesi ve varlıkla ilgili kategorilerin orta- ya çıkışında tek belirleyicinin değil , ikiden fazla be- lirleyicinin olacağını ileri sürer. Ilkçağ filozoflarından Empedokles; kendinden önceki doğa düşünürleri- nin temel öğe olarak belirlediği, su, ateş, hava ve toprak öğelerini bir arada kabul ettiği için plüralist anlayışa sahip bir filozoftur. Buna göre, Empedokles için aşağıdakilerden hangisi söylenirse yanlış olur? A) Daha çok doğayı ve evreni anlamaya yönelik dü- şünceler üretmiştir. B) Felsefenin ilk sorusu olan “arkhe" problemini ele almıştır. C) Tüm var olanların başlangıcını (töz) anlamaya çalışmıştır. D) Kendinden önceki doğa düşünürlerinden farklı düşünmemiştir. E) Diğer İlkçağ filozofları gibi varlığı tek bir unsur ile açıklamamıştır. ppi vartoteke
2020-TYT/Sosyal Bilimler
14
12. Din ile akıl arasındaki ilişki söz konusu olduğunda, üç ana
tutumla karşı karşıya geliriz. Bunlardan ilki, iman ile aklın
birbiriyle bağdaşmaz olduğunu öne sürer. Iman ile anlatıl-
mak istenen, elbette genel anlamıyla dindir. Bu durumda
iman, Tanrı'nın tek gerçek varlık olduğunu, dini öğretilerin
doğruluğunu kalben ve tamamen onaylamak anlamına
gelir. Oysa akıl, esas itibariyle gördüğüne bel bağlar. O,
sadece mantık kurallarına uygun olana, kanıtlanabilene,
birtakım delliler yoluyla desteklenebilene inanır. Böyle
olduğunda iman ile akıl birbiriyle hiçbir şekilde bağdaşmaz.
Din veya iman yolunda aklın yapabileceği hiçbir şey yok-
tur. O, insanı dini hakikatlere götüremediği gibi, dikkati de
buradan uzaklaştırabilir.
Buna göre, iman ile akıl ilişkisini ele alan felsefi dönem
aşağıdakilerden hangisidir?
A) MÖ 6. - MS 2. Yüzyıl Felsefesi (İlk Çağ Felsefesi)
B) MS 2. - MS 15. Yüzyil Felsefesi (Orta Çağ Felsefesi)
C) 15. - 17. Yüzyıl Felsefesi (Rönesans Felsefesi)
D) 18. - 19. Yüzyıl Felsefesi (Aydınlanma Çağı Felsefesi)
E) 20. Yüzyıl Felsefesi (Çağdaş Felsefe)
IMLERİ YAYINLARI
Felsefe
Felsefenin Alanı
2020-TYT/Sosyal Bilimler 14 12. Din ile akıl arasındaki ilişki söz konusu olduğunda, üç ana tutumla karşı karşıya geliriz. Bunlardan ilki, iman ile aklın birbiriyle bağdaşmaz olduğunu öne sürer. Iman ile anlatıl- mak istenen, elbette genel anlamıyla dindir. Bu durumda iman, Tanrı'nın tek gerçek varlık olduğunu, dini öğretilerin doğruluğunu kalben ve tamamen onaylamak anlamına gelir. Oysa akıl, esas itibariyle gördüğüne bel bağlar. O, sadece mantık kurallarına uygun olana, kanıtlanabilene, birtakım delliler yoluyla desteklenebilene inanır. Böyle olduğunda iman ile akıl birbiriyle hiçbir şekilde bağdaşmaz. Din veya iman yolunda aklın yapabileceği hiçbir şey yok- tur. O, insanı dini hakikatlere götüremediği gibi, dikkati de buradan uzaklaştırabilir. Buna göre, iman ile akıl ilişkisini ele alan felsefi dönem aşağıdakilerden hangisidir? A) MÖ 6. - MS 2. Yüzyıl Felsefesi (İlk Çağ Felsefesi) B) MS 2. - MS 15. Yüzyil Felsefesi (Orta Çağ Felsefesi) C) 15. - 17. Yüzyıl Felsefesi (Rönesans Felsefesi) D) 18. - 19. Yüzyıl Felsefesi (Aydınlanma Çağı Felsefesi) E) 20. Yüzyıl Felsefesi (Çağdaş Felsefe) IMLERİ YAYINLARI
8. Platon'a göre maddi şeylerin bağımsız bir varlığı yoktur.
Onlar ideal varlıklar evrenindeki mükemmel biçimlerin ge-
çici birer yansımasıdır. Aristoteles ise maddesiz biçimin
ve biçimsiz maddenin olamayacağını ileri sürer. Ona göre
her varlığın, aynı zamanda varoluş amacı, kendi mükem-
mel “öz” ünü yine kendi içinde taşımaktır.
Buna göre Aristoteles'i Platon'dan ayıran temel nokta
aşağıdakilerden hangisidir?
A, Varlığın yapısının bilenemeyeceğini düşünmesi
deal varlıkların mükemmel olduğunu savunması
Csıl gerçekliğin maddenin içindeki öz'de saklı olduğu-
nu ileri sürmesi
Dj Varlığın salt biçimden oluştuğunu savunması
E) Biçimin maddeden ibaret olduğu görüşünü ileri sürmesi
Olçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri
EB 2018 - 2019
Felsefe
Bilgi Felsefesi
8. Platon'a göre maddi şeylerin bağımsız bir varlığı yoktur. Onlar ideal varlıklar evrenindeki mükemmel biçimlerin ge- çici birer yansımasıdır. Aristoteles ise maddesiz biçimin ve biçimsiz maddenin olamayacağını ileri sürer. Ona göre her varlığın, aynı zamanda varoluş amacı, kendi mükem- mel “öz” ünü yine kendi içinde taşımaktır. Buna göre Aristoteles'i Platon'dan ayıran temel nokta aşağıdakilerden hangisidir? A, Varlığın yapısının bilenemeyeceğini düşünmesi deal varlıkların mükemmel olduğunu savunması Csıl gerçekliğin maddenin içindeki öz'de saklı olduğu- nu ileri sürmesi Dj Varlığın salt biçimden oluştuğunu savunması E) Biçimin maddeden ibaret olduğu görüşünü ileri sürmesi Olçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri EB 2018 - 2019
aya
Zihinden bağımsız bir şekilde gerçekliğe sahip bir kavra.
min zihin dışındaki bir örneği gösterilebiliyorsa o kavra-
Sil-
min kimliği vardır.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi kimlikle ilişkilen-
dirilebilir?
AAğrı Dağı
B) Varlık
C) Canlı
Geruelligi
olmayan
kimligide
plour
D) Omurgalı
E) Eşya
Felsefe
Kavram
aya Zihinden bağımsız bir şekilde gerçekliğe sahip bir kavra. min zihin dışındaki bir örneği gösterilebiliyorsa o kavra- Sil- min kimliği vardır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi kimlikle ilişkilen- dirilebilir? AAğrı Dağı B) Varlık C) Canlı Geruelligi olmayan kimligide plour D) Omurgalı E) Eşya
lindistan
11. Felsefeyi Yunanlılardan öğrenen Romalılar. bu alanda ne
yaratıcı olabilmişler ne de yeni yollar aramışlardır.
Romalılar, felsefe yapmada hep Yunanlıların öğrencileri
olarak kalmışlar ve kendilerine yabancı olan bir düşünce
hayatının tarihini öğrenip.uyarlamakla yetinmişlerdir.
Denilebilir ki Romalılar, Yunan felsefesinin klasik dönemi
düşünürlerine büyük saygı duyan, bu büyük örneklerin
yaratıcı olmayan ardılları olmaktan öteye geçememişlerdir.
Bu parcadan hareketle Romalıların felsefi etkinliği ile
ilgili olarak;
göç hareket-
tası'nın keş-
1. Yunanlılardan öğrendiklerine yeni formlar kazandır-
mışlard
bölgeler
az?
11. Felsefeyi yeni boyutlara ulaştırmışlardır.
Hazır buldukları görüşlerle yetinmişlerdir.
yargılarından hangisine ulaşılabilir?
o
Je Il/
niy
(v
klic
A) Yalnız!
şair,
B) Yalnız II
D) I ve II
in de
a ça!
an ya
11
C) Yalnız III
E) Il ve III
in bund
u zeng
am bilgi
Diğer sayfaya geçiniz.
anmış c
vardır?
V.
Felsefe
Felsefenin Alanı
lindistan 11. Felsefeyi Yunanlılardan öğrenen Romalılar. bu alanda ne yaratıcı olabilmişler ne de yeni yollar aramışlardır. Romalılar, felsefe yapmada hep Yunanlıların öğrencileri olarak kalmışlar ve kendilerine yabancı olan bir düşünce hayatının tarihini öğrenip.uyarlamakla yetinmişlerdir. Denilebilir ki Romalılar, Yunan felsefesinin klasik dönemi düşünürlerine büyük saygı duyan, bu büyük örneklerin yaratıcı olmayan ardılları olmaktan öteye geçememişlerdir. Bu parcadan hareketle Romalıların felsefi etkinliği ile ilgili olarak; göç hareket- tası'nın keş- 1. Yunanlılardan öğrendiklerine yeni formlar kazandır- mışlard bölgeler az? 11. Felsefeyi yeni boyutlara ulaştırmışlardır. Hazır buldukları görüşlerle yetinmişlerdir. yargılarından hangisine ulaşılabilir? o Je Il/ niy (v klic A) Yalnız! şair, B) Yalnız II D) I ve II in de a ça! an ya 11 C) Yalnız III E) Il ve III in bund u zeng am bilgi Diğer sayfaya geçiniz. anmış c vardır? V.
Iyilik çıkarsızca yapıldığı vakit gerçek niteliğine kavuşur.
D) İyilik kötüyü seçmeme halidir,
E) Insanlar eylemlerine yön verirken bireysel çıkarlarını
dusunmek zorundadırlar.
Aktif Oğrenme Yayınlar
12. 20. yy'ın ana felsefi akımlarından biri olan ve E. Husserl'in
kurucusu olduğu fenomenolojiye göre, insanın doğrudan
duyularına konu olan fenomenleri, başka bir ifadeyle olgu
ve olayları mantıksal olarak betimleyen bir yöntemdir. Bu
yöntem, fenomenlerin özünün bilgisine ulaşmayı ve dola-
yısıyla bilincin çözümlenmesini sağlayacaktır. Bilincin özü
yönelim olduğundan bilince yönelik araştırma; bilincin
kendisine değil içerdiğine, yöneldiği şeye yani fenomen-
lere yönelik olmak zorundadır. Fenomenolojik yöntem, fe-
nomenlerin özüne ulaşabilmek için daha önce edinilmiş
bilgilerden, ön yargılardan, rastlantısal özelliklerden uzak-
laşmak ve bu bilgileri paranteze almaktır. Paranteze alma
yöntemiyle fenomenlerin özüne ulaşılacaktır.
Bu parçaya göre "fenomenlerin özüne ulaşmak” aşağı-
dakilerden hangisiyle mümkündür?
A) Varlıkların görünen niteliklerini bilmeyle
B) Varlıkların özsel niteliklerini anlayabileceğimiz hale do-
nüştürmeyle
C) Bilinci varlıklarla ilgili tüm önyargı ve önceden öğrenil-
miş bilgilerden arındırmayla
D) Bilinci fenomenlere yönlendirmeyle
E) Bilincin kendi özünün farkında olmasını sağlamayla
5
Diğer sayfaya geçiniz.
Felsefe
Bilgi Felsefesi
Iyilik çıkarsızca yapıldığı vakit gerçek niteliğine kavuşur. D) İyilik kötüyü seçmeme halidir, E) Insanlar eylemlerine yön verirken bireysel çıkarlarını dusunmek zorundadırlar. Aktif Oğrenme Yayınlar 12. 20. yy'ın ana felsefi akımlarından biri olan ve E. Husserl'in kurucusu olduğu fenomenolojiye göre, insanın doğrudan duyularına konu olan fenomenleri, başka bir ifadeyle olgu ve olayları mantıksal olarak betimleyen bir yöntemdir. Bu yöntem, fenomenlerin özünün bilgisine ulaşmayı ve dola- yısıyla bilincin çözümlenmesini sağlayacaktır. Bilincin özü yönelim olduğundan bilince yönelik araştırma; bilincin kendisine değil içerdiğine, yöneldiği şeye yani fenomen- lere yönelik olmak zorundadır. Fenomenolojik yöntem, fe- nomenlerin özüne ulaşabilmek için daha önce edinilmiş bilgilerden, ön yargılardan, rastlantısal özelliklerden uzak- laşmak ve bu bilgileri paranteze almaktır. Paranteze alma yöntemiyle fenomenlerin özüne ulaşılacaktır. Bu parçaya göre "fenomenlerin özüne ulaşmak” aşağı- dakilerden hangisiyle mümkündür? A) Varlıkların görünen niteliklerini bilmeyle B) Varlıkların özsel niteliklerini anlayabileceğimiz hale do- nüştürmeyle C) Bilinci varlıklarla ilgili tüm önyargı ve önceden öğrenil- miş bilgilerden arındırmayla D) Bilinci fenomenlere yönlendirmeyle E) Bilincin kendi özünün farkında olmasını sağlamayla 5 Diğer sayfaya geçiniz.
20. Ustanın biri ormanda gezerken yaşlı
bir ağaca rastlar. Ağacın dallarını keser,
toplayarak atölyesine götürür. Dalları
yontar ve şekil verir. Sonunda bir sandık
yapar
Metinde geçen usta ve sandık kavramlan
Aristoteles'in aşağıda verilen
hangi nedenlerine sırasıyla karşılık
gelmektedir?
A) Fail formel
B) Maddi, ereksel
C) Maddi, formel
D) Ereksel, maddi
E) Fail, maddi
Felsefe
Felsefenin Alanı
20. Ustanın biri ormanda gezerken yaşlı bir ağaca rastlar. Ağacın dallarını keser, toplayarak atölyesine götürür. Dalları yontar ve şekil verir. Sonunda bir sandık yapar Metinde geçen usta ve sandık kavramlan Aristoteles'in aşağıda verilen hangi nedenlerine sırasıyla karşılık gelmektedir? A) Fail formel B) Maddi, ereksel C) Maddi, formel D) Ereksel, maddi E) Fail, maddi
15. Ahlaki bakımdan sürekli olarak iyi ve değerli olan
davranışlardır. Ahlak felsefesinin yücelttiği, övdüğü,
arzuladığı ve ön plana çıkarttığı değerlerdir. Örnek
olarak alçakgönüllülük, yiğitlik, bilgelik, adil olma,
cesaret gibi değerleri verilebiliriz.
Ahlak felsefesi ile ilgili anlatılan kavram aşağıda-
kilerden hangisidir?
B) Etik
Erdem
D) Aniak
C) Vicdan
E) Ödev
Felsefe
Ahlak Felsefesi
15. Ahlaki bakımdan sürekli olarak iyi ve değerli olan davranışlardır. Ahlak felsefesinin yücelttiği, övdüğü, arzuladığı ve ön plana çıkarttığı değerlerdir. Örnek olarak alçakgönüllülük, yiğitlik, bilgelik, adil olma, cesaret gibi değerleri verilebiliriz. Ahlak felsefesi ile ilgili anlatılan kavram aşağıda- kilerden hangisidir? B) Etik Erdem D) Aniak C) Vicdan E) Ödev
görlig agağıdaki filozoflardan hangisine aittir?
20. yüzyilda "yeni ontoloji" olarak ortaya gikan bu
B) H. Bergson
E) T. Kuhn
C) K. Marx
NJ.P.Bartre
D) N. Hartman
17.
16. J. Locke'a göre, yasama organi halk tarafından seçilmiş
temsilcilerden meydana gelir. Yürütme organi temsilci-
ler meclisinden seçilir. Yürütme organi, yasama organi
tarafından çıkarılmış olan yasalara göre hareket eder.
Meclisin çıkardığı yasaya açıkça aykırı düşmeyen bir filli
yürütme organi cezalandıramaz. Yürütmenin verdiği ce-
zanın aynı zamanda tarafsız bir yargı organı tarafından
gözden geçirilmesi gerekir. Yürütme organı, yasama or-
ganı veya halk tarafından kendisine verilen görevin si-
nırları dışına çıktığı hissedildiğinde yasama organı veya
halk tarafından görevinden uzaklaştırılır.
J. Locke'un parçada yer verilen düşünceleri, siyaset
felsefesinin hangi temel sorunu ile ilgilidir?
A) İktidarın kaynağı ve meşruiyeti
B) Egemenliğin kullanılma biçimleri
C) Siyasetin etikle ilişkisi
D) Siyaset felsefesinin işlevi
E) Temel insan hakları
Felsefe
Siyaset Felsefesi
görlig agağıdaki filozoflardan hangisine aittir? 20. yüzyilda "yeni ontoloji" olarak ortaya gikan bu B) H. Bergson E) T. Kuhn C) K. Marx NJ.P.Bartre D) N. Hartman 17. 16. J. Locke'a göre, yasama organi halk tarafından seçilmiş temsilcilerden meydana gelir. Yürütme organi temsilci- ler meclisinden seçilir. Yürütme organi, yasama organi tarafından çıkarılmış olan yasalara göre hareket eder. Meclisin çıkardığı yasaya açıkça aykırı düşmeyen bir filli yürütme organi cezalandıramaz. Yürütmenin verdiği ce- zanın aynı zamanda tarafsız bir yargı organı tarafından gözden geçirilmesi gerekir. Yürütme organı, yasama or- ganı veya halk tarafından kendisine verilen görevin si- nırları dışına çıktığı hissedildiğinde yasama organı veya halk tarafından görevinden uzaklaştırılır. J. Locke'un parçada yer verilen düşünceleri, siyaset felsefesinin hangi temel sorunu ile ilgilidir? A) İktidarın kaynağı ve meşruiyeti B) Egemenliğin kullanılma biçimleri C) Siyasetin etikle ilişkisi D) Siyaset felsefesinin işlevi E) Temel insan hakları
12. Siyasal kurumsallaşmanın oluşmadığı toplumlarda bile
siyaset alanı söz konusudur. İktidar, bu toplumlarda da
kendini hissettirir. Bu da göstermektedir ki siyasal iktidar,
topluluk hâlindeki insanların ihtiyaçlarından kaynaklanan
bir zorunluluktur.
Bu görüşü savunan birinin "İktidar kaynağını nereden
alır?" sorusuna aşağıdaki cevaplardan hangisini
vermesi beklenir?
A) insanın doğasından
B) Kolektif meşruiyetten
C)
Geleneksel kurallardan
D) Yasaların gücünden
E) Tanrısal iradeden
Felsefe
Felsefenin Alanı
12. Siyasal kurumsallaşmanın oluşmadığı toplumlarda bile siyaset alanı söz konusudur. İktidar, bu toplumlarda da kendini hissettirir. Bu da göstermektedir ki siyasal iktidar, topluluk hâlindeki insanların ihtiyaçlarından kaynaklanan bir zorunluluktur. Bu görüşü savunan birinin "İktidar kaynağını nereden alır?" sorusuna aşağıdaki cevaplardan hangisini vermesi beklenir? A) insanın doğasından B) Kolektif meşruiyetten C) Geleneksel kurallardan D) Yasaların gücünden E) Tanrısal iradeden
8
mons
duru
A)
X
14. Platon'a göre idealar, yalnızca düşünülebilen, akılla
kavranan gerçeklerdir ve asıl varlık dünyasını oluşturur.
Duyulara konu olan dünya, ideaların varlıktan yoksun bir
kopyasıdır. Duyularımızın verdiği bilgi, varlıktan yoksun
bu görünüşlerin bilgisidir. Bu nedenlerde doğruluktan
yoksundur. Platon'a göre bilmek demek ideaları bilmek,
onları düşünmek demektir. Onun deyimi ile bilmek, "ide-
aları anımsamak"tır.
Buna göre Platon aşağıdakilerden hangisini savun-
maktadır?
A) Doğru bilgi, ideaların bilgisidir.
B) Duyusal bilginin konusu idealar olmalıdır.
C) Bilgi, deneyimler sonucunda kazanılır.
D) İdealarin bilgisi duyularla kavranabilir.
E) Asıl varlık dünyası, somut bir özellik gösterir.
Diğer sayfaya geçiniz.
Felsefe
Bilgi Felsefesi
8 mons duru A) X 14. Platon'a göre idealar, yalnızca düşünülebilen, akılla kavranan gerçeklerdir ve asıl varlık dünyasını oluşturur. Duyulara konu olan dünya, ideaların varlıktan yoksun bir kopyasıdır. Duyularımızın verdiği bilgi, varlıktan yoksun bu görünüşlerin bilgisidir. Bu nedenlerde doğruluktan yoksundur. Platon'a göre bilmek demek ideaları bilmek, onları düşünmek demektir. Onun deyimi ile bilmek, "ide- aları anımsamak"tır. Buna göre Platon aşağıdakilerden hangisini savun- maktadır? A) Doğru bilgi, ideaların bilgisidir. B) Duyusal bilginin konusu idealar olmalıdır. C) Bilgi, deneyimler sonucunda kazanılır. D) İdealarin bilgisi duyularla kavranabilir. E) Asıl varlık dünyası, somut bir özellik gösterir. Diğer sayfaya geçiniz.
AD:Ugur SOYAD: TOY
Eren
NIF: 11-B No: 18912
SINIF:
SORULAR
1)Möbyy.-ms2yy da Anadolu'da yaşamış düşünürlerden değildir?
)THALES B JEPİKTETOS C)ANEKSIMENES DARİSTOTELES KANT
Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi doğrudur?
=)THALES-SU BHERAKLEİTOS-ATOM CANEKSIMENES-TOPRAK
DEMOKRITOS-ATEŞ E)ANAKSIMANDROS-HAVA
"Ayni nehirden iki kez yıkanılmaz. "Değişmeyen tek şey değişimdir." Diyen HE
rkhe konusunda hangi düşünceleri savunmuştur? Kısaca yazınız.
Varlığın ilk nedeni, temel ilke.
...adlandırılır? Boşluğa uygun terim
Demokritos'a göre varlığın özü atomdur. İfadesi için uygun seçeneği işaretley
DOĞRU
B) YANLIS
Sofistlere göre doğru bilgilerimiz özneldir. Doğru bilgilerin öznel olması ne ar
kişinin özel fikri olmasador
Cokrates'e göre....
...ahlaki olan davranışların temelidir?Boşluğa uygu
laton'a göre ahlaki davranışlarımızın temelinde ahlaki ilkemiz, ahlaki yasamı
Güncesi)dır.Örnek vererek açılayınız?
7ő6yy-ms2yy felsefesinin ilk ve temel problemi nedir adını yazınız?
Felsefe
Felsefenin Alanı
AD:Ugur SOYAD: TOY Eren NIF: 11-B No: 18912 SINIF: SORULAR 1)Möbyy.-ms2yy da Anadolu'da yaşamış düşünürlerden değildir? )THALES B JEPİKTETOS C)ANEKSIMENES DARİSTOTELES KANT Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi doğrudur? =)THALES-SU BHERAKLEİTOS-ATOM CANEKSIMENES-TOPRAK DEMOKRITOS-ATEŞ E)ANAKSIMANDROS-HAVA "Ayni nehirden iki kez yıkanılmaz. "Değişmeyen tek şey değişimdir." Diyen HE rkhe konusunda hangi düşünceleri savunmuştur? Kısaca yazınız. Varlığın ilk nedeni, temel ilke. ...adlandırılır? Boşluğa uygun terim Demokritos'a göre varlığın özü atomdur. İfadesi için uygun seçeneği işaretley DOĞRU B) YANLIS Sofistlere göre doğru bilgilerimiz özneldir. Doğru bilgilerin öznel olması ne ar kişinin özel fikri olmasador Cokrates'e göre.... ...ahlaki olan davranışların temelidir?Boşluğa uygu laton'a göre ahlaki davranışlarımızın temelinde ahlaki ilkemiz, ahlaki yasamı Güncesi)dır.Örnek vererek açılayınız? 7ő6yy-ms2yy felsefesinin ilk ve temel problemi nedir adını yazınız?
Et Yaşamın amacını anlaşılm
8. (Antik Yunanlı filozof Sokrates'in, Atinalı gençleri ahlaki
yozlaşmaya itmekle suçlanıp, ölüm cezasıyla karşı
karşıya kaldığında, şu yorumu yaptığı söylenir: “Sor-
gulanmamış yaşam, yasanmaya değmez”
Sokrates'in bu yorumundan yola çıkarak, felsefe
ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Felsefe, insan yaşamını kolaylaştırır.
B) Felsefede özgün açıklamalar olmalıdır.
C) Yasamı anlamlı kılan, evrensel yargılara ulaşmak-
tır.
Dy Felsefe çağa damgasını vuran bir disiplindir.
E) Felsefe önyargı ve saplantılardan uzak bir düşün-
medir.
Felsefe
Sosyal Kurumlar
Et Yaşamın amacını anlaşılm 8. (Antik Yunanlı filozof Sokrates'in, Atinalı gençleri ahlaki yozlaşmaya itmekle suçlanıp, ölüm cezasıyla karşı karşıya kaldığında, şu yorumu yaptığı söylenir: “Sor- gulanmamış yaşam, yasanmaya değmez” Sokrates'in bu yorumundan yola çıkarak, felsefe ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Felsefe, insan yaşamını kolaylaştırır. B) Felsefede özgün açıklamalar olmalıdır. C) Yasamı anlamlı kılan, evrensel yargılara ulaşmak- tır. Dy Felsefe çağa damgasını vuran bir disiplindir. E) Felsefe önyargı ve saplantılardan uzak bir düşün- medir.