Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Felsefe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
12. Bu felsefe, anlama kavramına açıklık kazandırmaya çali-
şan bir düşünme ya da felsefi düşünme geleneğine sahip-
tir. "Bir şiir, bir kanun metni, bir insan eylemi, bir dil veya bir
yabancı kültür, ya da insanın kendi kendisi olsun, herhangi
bir şeyi anlamak nedir? Güçlük, bunun tamamen tutarlı bir
soru olmamasından; ya da daha doğrusu, anlama sorunu-
nun birçok farklı bağlamda ortaya çıkmasından ve kimisi
bir diğeriyle neredeyse hiç uyuşmayan bir-çok entelektüel
disiplinde uygulamasının olmasından kaynaklanmaktadır.
Bu paragrafta sözü edilenler aşağıdaki felsefi görüş-
lerden hangisi olabilir?
WY
Yorum Samaalik
A) Hermeneutik
By Fenomenoloji
C) Yeni ontoloji
Dantıkçı Empirizm
Ekritisizm
14
12. SINIF
Felsefe
Bilgi Felsefesi
12. Bu felsefe, anlama kavramına açıklık kazandırmaya çali- şan bir düşünme ya da felsefi düşünme geleneğine sahip- tir. "Bir şiir, bir kanun metni, bir insan eylemi, bir dil veya bir yabancı kültür, ya da insanın kendi kendisi olsun, herhangi bir şeyi anlamak nedir? Güçlük, bunun tamamen tutarlı bir soru olmamasından; ya da daha doğrusu, anlama sorunu- nun birçok farklı bağlamda ortaya çıkmasından ve kimisi bir diğeriyle neredeyse hiç uyuşmayan bir-çok entelektüel disiplinde uygulamasının olmasından kaynaklanmaktadır. Bu paragrafta sözü edilenler aşağıdaki felsefi görüş- lerden hangisi olabilir? WY Yorum Samaalik A) Hermeneutik By Fenomenoloji C) Yeni ontoloji Dantıkçı Empirizm Ekritisizm 14 12. SINIF
2. Yaşamınız boyunca gördüğünüz bütün daireleri
düşünün. Bunlardan herhangi biri mükemmel bir daire
miydi? Hayır, hiçbiri mükemmel değildi. Mükemmel
dairenin çevresindeki her nokta merkezdeki noktadan
tamı tamına aynı uzaklıktadır. Gerçek daireler bu koşula
asla tam olarak uymaz. Öte yandan “mükemmel daire"
ifadesini duyduğunuzda ne demek istediğimi
anlamıştınız. O mükemmel daire nedir peki? Platon
mükemmel daire fikrinin bir daire formu olduğunu
söylemişti.
Bu parçadaki "daire formu"na Platon ne ad verir?
A) Episteme B) Doxa
C) Dogma
D) Idea
E) Fenomen
Felsefe
Varlık Felsefesi
2. Yaşamınız boyunca gördüğünüz bütün daireleri düşünün. Bunlardan herhangi biri mükemmel bir daire miydi? Hayır, hiçbiri mükemmel değildi. Mükemmel dairenin çevresindeki her nokta merkezdeki noktadan tamı tamına aynı uzaklıktadır. Gerçek daireler bu koşula asla tam olarak uymaz. Öte yandan “mükemmel daire" ifadesini duyduğunuzda ne demek istediğimi anlamıştınız. O mükemmel daire nedir peki? Platon mükemmel daire fikrinin bir daire formu olduğunu söylemişti. Bu parçadaki "daire formu"na Platon ne ad verir? A) Episteme B) Doxa C) Dogma D) Idea E) Fenomen
sel bilgi için söylenebilir?
B) Il ve III
A) I ve II
C) Il ve IV
Yant Yayınlan
Polvem
E) Il ve IV
"Yağmur yağıyor" dediğimde, biri evet doğru, derse bura-
da doğru olan, yağmurun kendisi veya yağmurun yağıyor
olması değil: yağmurun yağması ile ilgili söylemiş olduğum
ifadedir. Yağmurun kendisi, yağmurun yağması veya yağ-
maması doğru veya yanlış değil; bunlar gerçektir veya ger-
çek değildir.
Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Gerçek, ozne nesne ilişkisinin ürünüdür.
B) Doğruluk, zihinseldir,
C) Gerçek, yargıdan bağımsızdır.
D) Doğruluk, gözleme dayalı bir açıklamadır.
E) Gerçek, deneyin konusudur.
25
Felsefe
Bilgi Felsefesi
sel bilgi için söylenebilir? B) Il ve III A) I ve II C) Il ve IV Yant Yayınlan Polvem E) Il ve IV "Yağmur yağıyor" dediğimde, biri evet doğru, derse bura- da doğru olan, yağmurun kendisi veya yağmurun yağıyor olması değil: yağmurun yağması ile ilgili söylemiş olduğum ifadedir. Yağmurun kendisi, yağmurun yağması veya yağ- maması doğru veya yanlış değil; bunlar gerçektir veya ger- çek değildir. Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) Gerçek, ozne nesne ilişkisinin ürünüdür. B) Doğruluk, zihinseldir, C) Gerçek, yargıdan bağımsızdır. D) Doğruluk, gözleme dayalı bir açıklamadır. E) Gerçek, deneyin konusudur. 25
TYT / Sosyal Bilgiler
11. Platon'un değer anlayışına göre;
. Ahlakin kaynağı, mutluluktur ve mutluluğa iyi ideasına
ulaşmaya çalışmakla varılır.
van.
Devletin ortaya çıkışı, insanların "iyi”, “güzel” ve “doğ-
ru” bir hayat yaşamaları içindir. Bunu gerçekleştirebil-
menin koşulu ise yöneticilerin filozof olmasıdır. Çünkü
ancak ve ancak filozoflar iyi ideasının bilgisine ulaşa-
bilir.
Sanat, sadece yansımanın yansımasıdır. Sanatçı, eser-
lerinde fenomenleri değil ideaları yansıtabildiğinde mü-
kemmelliğe ulaşır.
Buna göre, Platon'un değer anlayışı aşağıdakilerden
hangisine göre şekillenir?
A) Etik anlayışına
Varlık anlayışına
C) Sanat anlayışına
D) Siyaset anlayışına
E) Bilgi anlayışına
Z YAYINLARI
Felsefe
Varlık Felsefesi
TYT / Sosyal Bilgiler 11. Platon'un değer anlayışına göre; . Ahlakin kaynağı, mutluluktur ve mutluluğa iyi ideasına ulaşmaya çalışmakla varılır. van. Devletin ortaya çıkışı, insanların "iyi”, “güzel” ve “doğ- ru” bir hayat yaşamaları içindir. Bunu gerçekleştirebil- menin koşulu ise yöneticilerin filozof olmasıdır. Çünkü ancak ve ancak filozoflar iyi ideasının bilgisine ulaşa- bilir. Sanat, sadece yansımanın yansımasıdır. Sanatçı, eser- lerinde fenomenleri değil ideaları yansıtabildiğinde mü- kemmelliğe ulaşır. Buna göre, Platon'un değer anlayışı aşağıdakilerden hangisine göre şekillenir? A) Etik anlayışına Varlık anlayışına C) Sanat anlayışına D) Siyaset anlayışına E) Bilgi anlayışına Z YAYINLARI
13. Konfüçyüs Batı'daki filozof ya da bilgelerden farklı
olarak doğayla veya şeylerin özüyle hiç ilgilenmedi.
insani olmayan gerçekliğin nihai doğası konusuna
hemen hiç eğilmeyen Konfüçyüs'ün aklından, in-
sanların gerçek olduğunu bildikleri veya düşündük-
leri şeyin salt bir görünüş ya da Buda'nın söylediği
gibi yanılsama olabileceği düşüncesi hiç geçmedi.
O, tanrı veya tanrıçalardan da söz etmedi; erdem,
insani ilişkiler ve iyi toplum dışında hemen hiçbir
şeyle ilgilenmeyen Konfüçyüs'ün çıkış noktası, tek
tek her insan varlığının hayatının, iyisiyle kötüsüyle
ailenin oluşturduğu genel bağlam içinde yaşandı-
ği düşüncesiydi. Yaşamın amacının insanın söz
konusu ilişki ve rollere uygun olarak başkalarıyla
uyum içinde ve bir bütün olarak dengeli ve ahenkli
yaşaması olduğunu öne sürdü.
Paragrafa göre Konfüçyüs'ü çağdaşı Batı dü-
şünürlerinden ayıran özellik aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Pratik yaşam, düşüncesinin merkezindedir.
B) Teorik sorunlara hiç değer vermemiştir.
C) Teori-ile pratik ilişkisini çözümlemiştir.
D) Pratik sorunları göz ardı etmiştir.
E) Teoriyi pratiğin önüne geçirmiştir.
Felsefe
Felsefenin Alanı
13. Konfüçyüs Batı'daki filozof ya da bilgelerden farklı olarak doğayla veya şeylerin özüyle hiç ilgilenmedi. insani olmayan gerçekliğin nihai doğası konusuna hemen hiç eğilmeyen Konfüçyüs'ün aklından, in- sanların gerçek olduğunu bildikleri veya düşündük- leri şeyin salt bir görünüş ya da Buda'nın söylediği gibi yanılsama olabileceği düşüncesi hiç geçmedi. O, tanrı veya tanrıçalardan da söz etmedi; erdem, insani ilişkiler ve iyi toplum dışında hemen hiçbir şeyle ilgilenmeyen Konfüçyüs'ün çıkış noktası, tek tek her insan varlığının hayatının, iyisiyle kötüsüyle ailenin oluşturduğu genel bağlam içinde yaşandı- ği düşüncesiydi. Yaşamın amacının insanın söz konusu ilişki ve rollere uygun olarak başkalarıyla uyum içinde ve bir bütün olarak dengeli ve ahenkli yaşaması olduğunu öne sürdü. Paragrafa göre Konfüçyüs'ü çağdaşı Batı dü- şünürlerinden ayıran özellik aşağıdakilerden hangisidir? A) Pratik yaşam, düşüncesinin merkezindedir. B) Teorik sorunlara hiç değer vermemiştir. C) Teori-ile pratik ilişkisini çözümlemiştir. D) Pratik sorunları göz ardı etmiştir. E) Teoriyi pratiğin önüne geçirmiştir.
Bilimler Testi
TYT
15. Kant'a göre, bir eylemin iyi olması için ödeve uygun olması
yetmez, aynı zamanda ödevden kaynaklanmış olması ge-
rekir. Örneğin, övgü almak, iyi bir insan görünmek için kan
bağışı yapan birinin bu eylemi, ödeve uygundur fakat kay-
nağı ödev değildir, dolayısıyla evrensel ahlaki bir değeri de
yoktur. Eğer kişi kan bağışını bir vatandaşlık görevi niyetiy-
le yapar ve bu eylemi sonucunda ne kadar iyi bir insan diye
övgü alsa da bu durum onun eyleminin ahlaki değerine bir
16. - 20. s
mak zorun
vaplayaca
16. Ülke
ğal a
da in
zarar vermez. Çünkü eylemi ödevden kaynaklanmaktadır.
açm
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz?
rem
kay
A) Ödev, bir eylemin sebebi olarak diğer eğilimleri dışla-
Bu
maz, onlarla beraber ar olabilir.
diri
suz
B) Ödeve uygun fakat kişisel çıkardan hareketle yapılan bir
eylem, erdemli bir eylem değildir.
sal
C) Bir eylem ödevden dolayı yapılıyorsa sonucu ne olursa
Bu
olsun iyi bir eylemdir.
I.
Hedeflerin ve sonucların eylemin ahlaki niteliği üzerinde
II.
herhangi-biretktsi yoktur
E) Íyi, ödev motifine dayanarak eylemde baiunmaktır.
II.
ör
A)
ayınları
Felsefe
Ahlak Felsefesi
Bilimler Testi TYT 15. Kant'a göre, bir eylemin iyi olması için ödeve uygun olması yetmez, aynı zamanda ödevden kaynaklanmış olması ge- rekir. Örneğin, övgü almak, iyi bir insan görünmek için kan bağışı yapan birinin bu eylemi, ödeve uygundur fakat kay- nağı ödev değildir, dolayısıyla evrensel ahlaki bir değeri de yoktur. Eğer kişi kan bağışını bir vatandaşlık görevi niyetiy- le yapar ve bu eylemi sonucunda ne kadar iyi bir insan diye övgü alsa da bu durum onun eyleminin ahlaki değerine bir 16. - 20. s mak zorun vaplayaca 16. Ülke ğal a da in zarar vermez. Çünkü eylemi ödevden kaynaklanmaktadır. açm Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? rem kay A) Ödev, bir eylemin sebebi olarak diğer eğilimleri dışla- Bu maz, onlarla beraber ar olabilir. diri suz B) Ödeve uygun fakat kişisel çıkardan hareketle yapılan bir eylem, erdemli bir eylem değildir. sal C) Bir eylem ödevden dolayı yapılıyorsa sonucu ne olursa Bu olsun iyi bir eylemdir. I. Hedeflerin ve sonucların eylemin ahlaki niteliği üzerinde II. herhangi-biretktsi yoktur E) Íyi, ödev motifine dayanarak eylemde baiunmaktır. II. ör A) ayınları
12. Soru
Sofistlere göre herkes için doğru ya da geçerli bir bilgi yok-
tur. Sofistlerin önde gelenlerinden Protagoras'ın "insan her
şeyin, var olan şeylerin var olduklarının, var olmayan şeyle-
rin de var olmadıklarının ölçüsüdür." sözü bunu ifade eder.
Bilgiyi bu anlayışla ele alan Protagoras, her yerde herkes
için "doğru" bilginin olamayacağını, bir kişi için doğru olan
bir yargının bir diğeri için yanlış olabileceğini söyler.
Bu parçaya dayanarak, Sofistler ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi ileri sürülebilir?
A) Süjeden bağımsız objelerin varlığını reddettiği
B) Aklın yasaları ile doğanın yasalarını birleştirdiği
C) Bilginin doğruluk ölçütü olarak özneyi gördüğü
D) Kesin bilginin kaynağı olarak aklı esas aldığı
E) Nesnesine uygun olan bilgileri doğru kabul ettiği
Felsefe
Bilgi Felsefesi
12. Soru Sofistlere göre herkes için doğru ya da geçerli bir bilgi yok- tur. Sofistlerin önde gelenlerinden Protagoras'ın "insan her şeyin, var olan şeylerin var olduklarının, var olmayan şeyle- rin de var olmadıklarının ölçüsüdür." sözü bunu ifade eder. Bilgiyi bu anlayışla ele alan Protagoras, her yerde herkes için "doğru" bilginin olamayacağını, bir kişi için doğru olan bir yargının bir diğeri için yanlış olabileceğini söyler. Bu parçaya dayanarak, Sofistler ile ilgili olarak aşağıda- kilerden hangisi ileri sürülebilir? A) Süjeden bağımsız objelerin varlığını reddettiği B) Aklın yasaları ile doğanın yasalarını birleştirdiği C) Bilginin doğruluk ölçütü olarak özneyi gördüğü D) Kesin bilginin kaynağı olarak aklı esas aldığı E) Nesnesine uygun olan bilgileri doğru kabul ettiği
2. Bazı temel doğruların, en azından bazı ilkelerin
ya da kavramların doğuştan olduğunu iddia
edenlere çok şaşırıyorum. Doguştan gelen bilgi
olsaydı yeni doğmuş bebekten yetişkin bir insana
kadar herkesin bilgisi aynı olurdu. Bana gore
hiçbir bilgi yaşam deneyimlerimizden bağımsız
değildir.
Bu parçada eleştirilen ve savunulan
akım aşağıdaki seçeneklerin hangisinde
verilmiştir?
A) Pozitivizm - Analitik felsefe
B) Rasyonalizm - Empirizm
C) Rasyonalizm-Entoisyonizm
D) Pragmatizm - Entüisyonizm
E) Enstrümantalizm - Rasyonalizm
Felsefe
Felsefenin Alanı
2. Bazı temel doğruların, en azından bazı ilkelerin ya da kavramların doğuştan olduğunu iddia edenlere çok şaşırıyorum. Doguştan gelen bilgi olsaydı yeni doğmuş bebekten yetişkin bir insana kadar herkesin bilgisi aynı olurdu. Bana gore hiçbir bilgi yaşam deneyimlerimizden bağımsız değildir. Bu parçada eleştirilen ve savunulan akım aşağıdaki seçeneklerin hangisinde verilmiştir? A) Pozitivizm - Analitik felsefe B) Rasyonalizm - Empirizm C) Rasyonalizm-Entoisyonizm D) Pragmatizm - Entüisyonizm E) Enstrümantalizm - Rasyonalizm
etkisi daha fazladır?
A) I ve II B) I ve III
C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
A
Y
A
11. Sokrates bilgeliği tanımlarken onun özelliğinin her
Y
şeyi bilmek değil, neyi bilip neyi bilmediğini bilmek 1
olduğunu söyler. Bu bakımdan felsefe bilgelik arayı-
N
L
şi diye de tanımlanır. Felsefe öğreniminin insanlara
A
kazandıracağı önemli özelliklerden biri de, insanla- R
nin bildikleri konuda konuşmayı, bilmediklerindeyse !
susmayı öğrenmeleri olacaktır. Bu özelliği kazanan
kişi fikri sorulduğunda bilmediği bir konuda insanları
yanlış yönlendirmeyecektir. Örneğin biri ona "Hangi
eylemlerimiz erdemlidir?" diye sorduğunda, "erdem"
kavramının tanımına ilişkin bir bilgisi yoksa "Bilmi-
yorum." deyip, karşısındakini yanlış yönlendirmemiş
olacaktır.
Bu parçada felsefenin aşağıdaki işlevlerinden
hangisi vurgulanmaktadır?
A) Hakikati arama ve ona ulaşma isteğini güçlen-
dirmesi
B) Kavramsal ve refleksif bilginin pratik yaşama ak-
tarılmasını sağlaması
C) Eleştirel bakış açısını geliştirmesi
D) Tümel bilgiyi hedef edindirmesi
E) Soruların yanıtlar kadar önemli olduğunun fak
kındalığını kazandırması
14
2018 - Topki Basım
Felsefe
Bilim Felsefesi
etkisi daha fazladır? A) I ve II B) I ve III C) II ve III D) II ve IV E) III ve IV A Y A 11. Sokrates bilgeliği tanımlarken onun özelliğinin her Y şeyi bilmek değil, neyi bilip neyi bilmediğini bilmek 1 olduğunu söyler. Bu bakımdan felsefe bilgelik arayı- N L şi diye de tanımlanır. Felsefe öğreniminin insanlara A kazandıracağı önemli özelliklerden biri de, insanla- R nin bildikleri konuda konuşmayı, bilmediklerindeyse ! susmayı öğrenmeleri olacaktır. Bu özelliği kazanan kişi fikri sorulduğunda bilmediği bir konuda insanları yanlış yönlendirmeyecektir. Örneğin biri ona "Hangi eylemlerimiz erdemlidir?" diye sorduğunda, "erdem" kavramının tanımına ilişkin bir bilgisi yoksa "Bilmi- yorum." deyip, karşısındakini yanlış yönlendirmemiş olacaktır. Bu parçada felsefenin aşağıdaki işlevlerinden hangisi vurgulanmaktadır? A) Hakikati arama ve ona ulaşma isteğini güçlen- dirmesi B) Kavramsal ve refleksif bilginin pratik yaşama ak- tarılmasını sağlaması C) Eleştirel bakış açısını geliştirmesi D) Tümel bilgiyi hedef edindirmesi E) Soruların yanıtlar kadar önemli olduğunun fak kındalığını kazandırması 14 2018 - Topki Basım
13. Bir an bir şey gördüğümüzü sandığımızda gördüğü-
müz şeyin var olup olmadığından yani görme eylemi-
nin doğruluğundan şüphe ediyorsak yanımızda bulu-
nanlara aynı şeyi görüp görmediklerini sorarız. Eğer
onlar da görmüşlerse, gördüğümüz doğrudur.
Bu parçada dile getirilen bilginin doğruluk ölçütü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yarar
C) Uygunluk
B) Tåmel uzlaşım
D) Apaçiklik
E) Tutarlılık
Felsefe
Bilgi Felsefesi
13. Bir an bir şey gördüğümüzü sandığımızda gördüğü- müz şeyin var olup olmadığından yani görme eylemi- nin doğruluğundan şüphe ediyorsak yanımızda bulu- nanlara aynı şeyi görüp görmediklerini sorarız. Eğer onlar da görmüşlerse, gördüğümüz doğrudur. Bu parçada dile getirilen bilginin doğruluk ölçütü aşağıdakilerden hangisidir? A) Yarar C) Uygunluk B) Tåmel uzlaşım D) Apaçiklik E) Tutarlılık
Örnek - 1 (TYT - 2019)
final
Kimileri felsefenin çözümsüz meseleler ile soyut
yaşamdan kopuk fikirlerden ibaret olduğunu sanır.
Hatta bunlar felsefenin "boş konuşma” olduğunu
bile söylerler. Yaşamın hızlıca akıp geçtiğine, bu
yüzden derin düşünmenin gerekli olmadığına ina-
nırlar. Dahası birtakım önemli konulara kıyısından
köşesinden ilişenleri "felsefe yapma" diyerek azar-
ladıkları bile olur. Oysa felsefe yapmak, “hayatı
doğrudan deneyimleme tavrından” ve “yaşamla
yüzleşme" düşüncesinden ayrı tutulamaz. Hatta
felsefeyle iç içe olan insan, yaşamın ne olduğunu
sorgularken aynı zamanda yaşamın görünen yüzü-
nün ötesine de nüfuz eder.
Bu parçadan felsefeyle ilgili aşağıdaki yargıların
hangisine ulaşılamaz?
A) Var olanın ardındaki gerçeği arar.
B) Bireyin deneyimlerinden bağımsız değildir.
C) Sorunlara genelgeçer soyut çözümler sunar.
D) Herkesin ilgilendiği bir alan değildir.
Hayatın özünü ve anlamını sorgular.
Felsefe
Kavram
Örnek - 1 (TYT - 2019) final Kimileri felsefenin çözümsüz meseleler ile soyut yaşamdan kopuk fikirlerden ibaret olduğunu sanır. Hatta bunlar felsefenin "boş konuşma” olduğunu bile söylerler. Yaşamın hızlıca akıp geçtiğine, bu yüzden derin düşünmenin gerekli olmadığına ina- nırlar. Dahası birtakım önemli konulara kıyısından köşesinden ilişenleri "felsefe yapma" diyerek azar- ladıkları bile olur. Oysa felsefe yapmak, “hayatı doğrudan deneyimleme tavrından” ve “yaşamla yüzleşme" düşüncesinden ayrı tutulamaz. Hatta felsefeyle iç içe olan insan, yaşamın ne olduğunu sorgularken aynı zamanda yaşamın görünen yüzü- nün ötesine de nüfuz eder. Bu parçadan felsefeyle ilgili aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılamaz? A) Var olanın ardındaki gerçeği arar. B) Bireyin deneyimlerinden bağımsız değildir. C) Sorunlara genelgeçer soyut çözümler sunar. D) Herkesin ilgilendiği bir alan değildir. Hayatın özünü ve anlamını sorgular.
İLİMLER TESTİ
15. Ahlak kurallarının ve yasaların çok değişik ve çeşitli olduğu-
nu, yere ve zamana göre değiştiğini fark eden sofist filozof-
lar, bunların büyük bir kısmının insan eliyle konulmuş dü-
zenler olduğunu, herkesi her yerde, her zamanda bağlaya-
cağı yasaların ise ancak doğa tarafından konulmuş yasalar
olabileceğini savunmuşlardır. Sofist filozoflardan Antiphon,
doğal hukuk ile insanın ortaya koyduğu pozitif hukuk ara-
sındaki karşıtlığı belirterek yalnız duyulara dayanan, insan
eliyle oluşturulan pozitif yasaların yetersiz olduğunu söyle-
yerek, buradan insanların doğada eşit oldukları sonucunu
çıkarmıştır. Antiphon, "Yalnız Yunanlılar kendi aralarında de-
ğil, Yunanlılar ile Barbarlar da eşittirler." der. Ona göre top-
lum içindeki sınıf ayrılıkları, ayrıcalıklar, soyluluklar hep in-
sanın kendi icatlarıdır. Oysa toplum, insanoğlunun yararı için
kurulmuştur, bundan dolayı herkes ondan eşit olarak yarar-
lanmalıdır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisi tartışılmakta-
dir?
A) Ideal bir düzen olabilir mi?
BY Tyi ve kötü nedir?
C) Yönetim biçimleri nelerdir?
DY İhsan özgür müdür?
E) Ahlaki eylemin amacı nedir?
Felsefe
Bilgi Felsefesi
İLİMLER TESTİ 15. Ahlak kurallarının ve yasaların çok değişik ve çeşitli olduğu- nu, yere ve zamana göre değiştiğini fark eden sofist filozof- lar, bunların büyük bir kısmının insan eliyle konulmuş dü- zenler olduğunu, herkesi her yerde, her zamanda bağlaya- cağı yasaların ise ancak doğa tarafından konulmuş yasalar olabileceğini savunmuşlardır. Sofist filozoflardan Antiphon, doğal hukuk ile insanın ortaya koyduğu pozitif hukuk ara- sındaki karşıtlığı belirterek yalnız duyulara dayanan, insan eliyle oluşturulan pozitif yasaların yetersiz olduğunu söyle- yerek, buradan insanların doğada eşit oldukları sonucunu çıkarmıştır. Antiphon, "Yalnız Yunanlılar kendi aralarında de- ğil, Yunanlılar ile Barbarlar da eşittirler." der. Ona göre top- lum içindeki sınıf ayrılıkları, ayrıcalıklar, soyluluklar hep in- sanın kendi icatlarıdır. Oysa toplum, insanoğlunun yararı için kurulmuştur, bundan dolayı herkes ondan eşit olarak yarar- lanmalıdır. Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisi tartışılmakta- dir? A) Ideal bir düzen olabilir mi? BY Tyi ve kötü nedir? C) Yönetim biçimleri nelerdir? DY İhsan özgür müdür? E) Ahlaki eylemin amacı nedir?
12. Ağır hasta ve aşırı uykusuz olma durumlarında nesneler
farklı görüldüğü gibi gündüz ve gece de farklı görülür. Bu
durumda nesnelere ilişkin bilgi göreli hâle gelir. Örneğin;
yaz, kış, ilkbahar ve sonbahar mevsimleri gençler ve
yaşlılar tarafından farklı algılanır.
X
Bu parça aşağıdakilerden hangisini örneklendirir?
Insan farklı zamanlarda farklı bilgiler edinebilir.
B)
Varlığı olduğu gibi bilmek mümkün değildir.
Varlık değiştiği için onun bilgisi de değişir.
Bilgi yalnızca duyularla elde edilir.
E) Aklın bilgi elde etmede hiçbir rolü yoktur.
englik lene du har blevet de
Felsefe
Bilgi Felsefesi
12. Ağır hasta ve aşırı uykusuz olma durumlarında nesneler farklı görüldüğü gibi gündüz ve gece de farklı görülür. Bu durumda nesnelere ilişkin bilgi göreli hâle gelir. Örneğin; yaz, kış, ilkbahar ve sonbahar mevsimleri gençler ve yaşlılar tarafından farklı algılanır. X Bu parça aşağıdakilerden hangisini örneklendirir? Insan farklı zamanlarda farklı bilgiler edinebilir. B) Varlığı olduğu gibi bilmek mümkün değildir. Varlık değiştiği için onun bilgisi de değişir. Bilgi yalnızca duyularla elde edilir. E) Aklın bilgi elde etmede hiçbir rolü yoktur. englik lene du har blevet de
. "Sanatçı kimdir?" Sanatçı insandır. Ancak sanatçı-
yı diğer insanlardan ayıran çizgi, sanatçının duyma
üstünlüğü ve objeyi algılama gücüne sahip olması-
dır. İçerikten ziyade biçim ve biçimsel bakıştır. Sa-
natçının yaptığı ortaya koyduğu eser diğer insan-
larla karşılaşır. İşte bu eser, karşılaştığı insanlarda
haz yaratabiliyorsa o zaman estetik de ortaya çık-
mış demektir.
Parçaya göre sanatçıyı diğer insanlardan ayıran
özellik aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
A) Sanatçı toplumsal faydayı temel alır.
B) Sanatçı yaratıcı hayal gücünü kullanır.
C) Sanatçı eserlerinde doğruyu amaçlar.
D) Sanatçı kültürden etkilenir.
E) Sanatçı hayatı kolaylaştırmak ister.
Felsefe
Sanat Felsefesi
. "Sanatçı kimdir?" Sanatçı insandır. Ancak sanatçı- yı diğer insanlardan ayıran çizgi, sanatçının duyma üstünlüğü ve objeyi algılama gücüne sahip olması- dır. İçerikten ziyade biçim ve biçimsel bakıştır. Sa- natçının yaptığı ortaya koyduğu eser diğer insan- larla karşılaşır. İşte bu eser, karşılaştığı insanlarda haz yaratabiliyorsa o zaman estetik de ortaya çık- mış demektir. Parçaya göre sanatçıyı diğer insanlardan ayıran özellik aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir? A) Sanatçı toplumsal faydayı temel alır. B) Sanatçı yaratıcı hayal gücünü kullanır. C) Sanatçı eserlerinde doğruyu amaçlar. D) Sanatçı kültürden etkilenir. E) Sanatçı hayatı kolaylaştırmak ister.
15.
13. Hobbes: insanın ahlaki eylemlerinin temelinde kendi-
ni koruma içgüdüsünün bulunduğunu savunur. Insani
bencil, kendine düşkün ve yalnızlaşmış bir varlık olarak
gören Hobbes, ahlaki da barış içinde yaşama amacına
yönelik bir araç olarak değerlendirir. Ona göre ahlaklılık,
insanın kendini sevmesinin bir açılımıdır. Bu sevgi her-
keste farklı olacagindan, evrensel bir ahlak yasası söz
konusu olamaz.
Hobbes'un evrensel bir ahlak yasasının olamayaca-
ğıyla ilgili söylemleri aşağıdaki görüşlerden hangisiy-
le ilişkilendirilebilir?
A) Fatalizm B) Determinizm C) Hedonizm
D) Egoizm E) Utilitarizm
14
Felsefe
Ahlak Felsefesi
15. 13. Hobbes: insanın ahlaki eylemlerinin temelinde kendi- ni koruma içgüdüsünün bulunduğunu savunur. Insani bencil, kendine düşkün ve yalnızlaşmış bir varlık olarak gören Hobbes, ahlaki da barış içinde yaşama amacına yönelik bir araç olarak değerlendirir. Ona göre ahlaklılık, insanın kendini sevmesinin bir açılımıdır. Bu sevgi her- keste farklı olacagindan, evrensel bir ahlak yasası söz konusu olamaz. Hobbes'un evrensel bir ahlak yasasının olamayaca- ğıyla ilgili söylemleri aşağıdaki görüşlerden hangisiy- le ilişkilendirilebilir? A) Fatalizm B) Determinizm C) Hedonizm D) Egoizm E) Utilitarizm 14
12. Aristoteles'in tanrısı evrenin yaratıcısı değildi. Yaratma
fikri olmayınca, vahye dayalı dinlerde olduğu anlamda
bir müdahale anlayışı da yoktu burada. Aristoteles'in
bu fikri, Rönesans döneminde yaşayan "Aristoteles-
çilere" oldukça çekici geldi. Fakat bu görüş en güçlü
dönemini XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Avrupa'da yaşadı.
Bu parçada sözü edilen görüş aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Deizm
B) Teiam
C) Panteizm
D) Agnostisizm E) Ateizm
2015 / YGS
Felsefe
Din Felsefesi
12. Aristoteles'in tanrısı evrenin yaratıcısı değildi. Yaratma fikri olmayınca, vahye dayalı dinlerde olduğu anlamda bir müdahale anlayışı da yoktu burada. Aristoteles'in bu fikri, Rönesans döneminde yaşayan "Aristoteles- çilere" oldukça çekici geldi. Fakat bu görüş en güçlü dönemini XVII. ve XVIII. yüzyıllarda Avrupa'da yaşadı. Bu parçada sözü edilen görüş aşağıdakilerden hangisidir? A) Deizm B) Teiam C) Panteizm D) Agnostisizm E) Ateizm 2015 / YGS