Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Felsefe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
C) Kendi başına hareket etmek
D) Hakikatin peşinde olmak
E) Yeni soru ve iddialar ortaya atmak
42. Sadece duyusal verilerle yetinirsek örneğin su, çeşitli
ve farklı hatta çelişkili şekillere girmiş gibi gözükür;
kaynayan sú sicak, yağmur soğuk, kar yumuşak, buz
serttir. Oysa hep aynı şeyle karşı karşıyayızdır. Bundan
dolayı duyusal olmayıp tamamen akli olan su fikrine
ulaşmak için duyulur olanın ötesine geçmek, hatta
ona karşı düşünmek gerekir. Nitekim bugün su fikrini,
duyusal olmayıp tamamen düşünsel olan bilimsel bir
soyutlamayla H20 gibi kimyasal bir formülle ifade
ediyoruz.
Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine karşı
örnek oluşturur?
A) Bilimsel bilgi genellemelere ulaşmak ister.
B) Genel fikirlere ulaşmada akıl etkin
araçtır.
C) Duyusal bilgi hakikatin bilgisidir.
D) Duyusal bilgiyle bilim yapılamaz.
E) Soyut bilgi duyusal bilgiden doğar.
Felsefe
Bilgi Felsefesi
C) Kendi başına hareket etmek D) Hakikatin peşinde olmak E) Yeni soru ve iddialar ortaya atmak 42. Sadece duyusal verilerle yetinirsek örneğin su, çeşitli ve farklı hatta çelişkili şekillere girmiş gibi gözükür; kaynayan sú sicak, yağmur soğuk, kar yumuşak, buz serttir. Oysa hep aynı şeyle karşı karşıyayızdır. Bundan dolayı duyusal olmayıp tamamen akli olan su fikrine ulaşmak için duyulur olanın ötesine geçmek, hatta ona karşı düşünmek gerekir. Nitekim bugün su fikrini, duyusal olmayıp tamamen düşünsel olan bilimsel bir soyutlamayla H20 gibi kimyasal bir formülle ifade ediyoruz. Bu parça aşağıdaki yargılardan hangisine karşı örnek oluşturur? A) Bilimsel bilgi genellemelere ulaşmak ister. B) Genel fikirlere ulaşmada akıl etkin araçtır. C) Duyusal bilgi hakikatin bilgisidir. D) Duyusal bilgiyle bilim yapılamaz. E) Soyut bilgi duyusal bilgiden doğar.
1. Insanlar zenginlik ararken veya haz ya da şeref peşinde
koşarken kişilikleri olduğunu unuturlar. Kendilerini
harekete geçiren gücün ne olduğunu sorgulamaz
ve hedeflerinin gerçekten değerli olup olmadığını
irdelemeden yaşarlar. Toplumun sunduğu değerler
üzerinde bir an bile düşünmeden onları kabullenerek
sosyal baskıya ve bedenin arzularına teslim olurlar.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yönelik bir
eleştiri yoktur?
A) Yaşamın maddi değerlerle sınırlandırılmasına
ki
ir?
B) Bedensel hazlara öncelik verilmesine
C) İnsanların kendilerini ve yaşamı sorgulamasına
D) İnsanların değerleri olduğu gibi kabullenmesine
E) İnsanın kendi kişiliğini göz ardı edebilmesine
Felsefe
Felsefenin Alanı
1. Insanlar zenginlik ararken veya haz ya da şeref peşinde koşarken kişilikleri olduğunu unuturlar. Kendilerini harekete geçiren gücün ne olduğunu sorgulamaz ve hedeflerinin gerçekten değerli olup olmadığını irdelemeden yaşarlar. Toplumun sunduğu değerler üzerinde bir an bile düşünmeden onları kabullenerek sosyal baskıya ve bedenin arzularına teslim olurlar. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine yönelik bir eleştiri yoktur? A) Yaşamın maddi değerlerle sınırlandırılmasına ki ir? B) Bedensel hazlara öncelik verilmesine C) İnsanların kendilerini ve yaşamı sorgulamasına D) İnsanların değerleri olduğu gibi kabullenmesine E) İnsanın kendi kişiliğini göz ardı edebilmesine
Deneme Sınavi - 6
arak
Helenistik dönemde mantık konusunda baskın yöne-
plim Stoacılarda gözlenir. Stoacılar mantik konusuna,
İlk Çağ'da Aristoteles'ten sonra en fazla katkıda bu-
lunmuş olan filozoflardır. Mantığı, Aristoteles gibi bir
araç olarak yorumlayıp rasyonel söylemin bilimi olarak
tanımlayan Stoacılar, bu bilimi retorik ve diyalektik ola-
rak iki alana bölmüşlerdir. Onlar, diyalektik konusun-
da, Aristoteles'ten ayrılıp Platon'a yaklaşırken kanıtla-
yıcı bir bilim, şeylerin gerçek doğasını konu alan bir
disiplin olarak gördükleri diyalektiğin karşısına pratik
bir disiplin olarak, dil ve akıl yürütmenin kendisinin iki
temel özelliği ya da görünümü olan retoriği geçirmiş-
lerdi.
ik-
Parçadan yola çıkarak Stoacılık hakkında aşağıda-
kilerden hangrai sävlenemez?
ideki
A) Rasyonel bir söylem için mantık gerekli görülmüştür.
B) Helenik dònem sistematik felsefesi temel alınmıştır.
6) Dilin çözümlenmesi ve akıl yürütmenin kullanımı
önemsenmiştir.
D) Retorik yerine diyalektik düşünme yöntemi yerleşti-
rilmiştir.
E) Mantık alanında yaptıkları çalışmalarla klasik mantik
geliştirilmiştir.
sono
Ziuis
inki
siz
Felsefe
Felsefenin Alanı
Deneme Sınavi - 6 arak Helenistik dönemde mantık konusunda baskın yöne- plim Stoacılarda gözlenir. Stoacılar mantik konusuna, İlk Çağ'da Aristoteles'ten sonra en fazla katkıda bu- lunmuş olan filozoflardır. Mantığı, Aristoteles gibi bir araç olarak yorumlayıp rasyonel söylemin bilimi olarak tanımlayan Stoacılar, bu bilimi retorik ve diyalektik ola- rak iki alana bölmüşlerdir. Onlar, diyalektik konusun- da, Aristoteles'ten ayrılıp Platon'a yaklaşırken kanıtla- yıcı bir bilim, şeylerin gerçek doğasını konu alan bir disiplin olarak gördükleri diyalektiğin karşısına pratik bir disiplin olarak, dil ve akıl yürütmenin kendisinin iki temel özelliği ya da görünümü olan retoriği geçirmiş- lerdi. ik- Parçadan yola çıkarak Stoacılık hakkında aşağıda- kilerden hangrai sävlenemez? ideki A) Rasyonel bir söylem için mantık gerekli görülmüştür. B) Helenik dònem sistematik felsefesi temel alınmıştır. 6) Dilin çözümlenmesi ve akıl yürütmenin kullanımı önemsenmiştir. D) Retorik yerine diyalektik düşünme yöntemi yerleşti- rilmiştir. E) Mantık alanında yaptıkları çalışmalarla klasik mantik geliştirilmiştir. sono Ziuis inki siz
değerlen-
Örnek - 1 (TYT - 2020):
gi ve gö-
:
final Sayısal dergisi
rlemeye
ni yete-
Geleceğin geçmişe benzeyeceği varsayımı her-
hangi geçerli bir argümana dayandırılamaz. Tama-
men alışkanlıktan kaynaklanır. Her şeyin geçmişte
olduğu gibi davranacağını varsaymak için yeterli
gerekçemiz yok. Evet, bir sonraki oturuşumda bu
sandalyenin beni taşıyacağına, bırakmam halinde
bu kalemin düşeceğine inanıyorum. Ancak şaşırtıcı
bir gerçek daha var ki, oda sandalyenin kırılacağını,
kalemin havada yükseleceğini varsaymam içinde
bir o kadar sebebim var.
Mantıkçı pozitivizmin bu parçada eleştirilen bi-
limsel yöntemleri aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tümevarım - doğrulanabilirlik
B) Tümevarim - yanlışlanabilirlik
ciler ku-
urlarını
ırmak
gere-
C) Analoji - yanlışlanabilirlik
D) Tümdengelim - yanlışlanabilirlik
E) Tümdengelim - doğrulanabilirlik
eme
Felsefe
Siyaset Felsefesi
değerlen- Örnek - 1 (TYT - 2020): gi ve gö- : final Sayısal dergisi rlemeye ni yete- Geleceğin geçmişe benzeyeceği varsayımı her- hangi geçerli bir argümana dayandırılamaz. Tama- men alışkanlıktan kaynaklanır. Her şeyin geçmişte olduğu gibi davranacağını varsaymak için yeterli gerekçemiz yok. Evet, bir sonraki oturuşumda bu sandalyenin beni taşıyacağına, bırakmam halinde bu kalemin düşeceğine inanıyorum. Ancak şaşırtıcı bir gerçek daha var ki, oda sandalyenin kırılacağını, kalemin havada yükseleceğini varsaymam içinde bir o kadar sebebim var. Mantıkçı pozitivizmin bu parçada eleştirilen bi- limsel yöntemleri aşağıdakilerden hangisidir? A) Tümevarım - doğrulanabilirlik B) Tümevarim - yanlışlanabilirlik ciler ku- urlarını ırmak gere- C) Analoji - yanlışlanabilirlik D) Tümdengelim - yanlışlanabilirlik E) Tümdengelim - doğrulanabilirlik eme
yargılardır.
Buna göre Francis Bacor un "idol öğretisi" yle ilgili aşağıda-
kilerden hangisi söylenemez?
A) Idoller insan zihninde yanlış düşünceler oluşmasına neden
olur.
Insan zihni idollerden arındığında olanı olduğu gibi görür.
@j Soy idolleri insanın doğasına yerleşmiş yapıdadır.
Mağara idolleri kişisel özelliklerden oluşur.
E) Çarşı pazar idolleri kültürel olarak kazanılmış idollerdir.
Prf Yayinlari
14. insan zihin ve beden olmak üzere birbirine indirgenemeyen ik...
aynı tözden meydana gelir. Zihin cisme ait hiçbir nitelikten pay
almaz. Çünkü o, doğası gereği hiçbir şekilde bölünemez. Fakat
cisimli olan şeylerde ise bunun tam tersi olur, dolayısıyla beden
her zaman bölünebilir. Zira beden, biçimi ve boyutları olan bir
varlıktır. Oysa zihin biçimi ve boyutu olmadığı gibi yer de işgal
edememektedir.
Bu parçadaki düşünceler, aşağıdaki görüşlerden hangisi-
ne yakındır?
4. FASİKÜL
A) Comte'un pozitivizmine
B) Kant'ın kritisizmine
C) Aristoteles'in rasyonalizmine
Descartes'ın düalizmine
E) Platon'un idealizmine
52
Felsefe
Varlık Felsefesi
yargılardır. Buna göre Francis Bacor un "idol öğretisi" yle ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenemez? A) Idoller insan zihninde yanlış düşünceler oluşmasına neden olur. Insan zihni idollerden arındığında olanı olduğu gibi görür. @j Soy idolleri insanın doğasına yerleşmiş yapıdadır. Mağara idolleri kişisel özelliklerden oluşur. E) Çarşı pazar idolleri kültürel olarak kazanılmış idollerdir. Prf Yayinlari 14. insan zihin ve beden olmak üzere birbirine indirgenemeyen ik... aynı tözden meydana gelir. Zihin cisme ait hiçbir nitelikten pay almaz. Çünkü o, doğası gereği hiçbir şekilde bölünemez. Fakat cisimli olan şeylerde ise bunun tam tersi olur, dolayısıyla beden her zaman bölünebilir. Zira beden, biçimi ve boyutları olan bir varlıktır. Oysa zihin biçimi ve boyutu olmadığı gibi yer de işgal edememektedir. Bu parçadaki düşünceler, aşağıdaki görüşlerden hangisi- ne yakındır? 4. FASİKÜL A) Comte'un pozitivizmine B) Kant'ın kritisizmine C) Aristoteles'in rasyonalizmine Descartes'ın düalizmine E) Platon'un idealizmine 52
ve
du-
ap
MEB 2018 - 2019 • Olçme Degerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdurlugu
11. Phyrrhon'a göre aynı şey farklı insanlara, farklı şekiller-
de görünür. Aynı bal bir kimseye tatlı, bir başkasına acı
gelebilir. Hatta aynı suyu bir elim sicak, diğer elim soğuk
algılayabilir. Ben suyun sıcak mı yoksa soğuk mu olduğu-
nu bilemem.
Phyrrhon'un bu görüşleri aşağıdaki yargılardan han-
gisiyle çelişir?
AT Tum bilgimizden şüphe etmeliyiz.
-) Varlık hakkında doğru bilgiye ulaşılamaz.
e) Duyu verileri insandan insana farklılık gösterir.
D Şeyler hakkında kesin bir yargıya varamayız.
E) Görünüşlerin ötesindeki gerçekliğin kendisine ulaşılabilir.
Er?
Kün
.
angi
laki
.
.
12. Septiklere göre;
Insanlarda bazı yapısal farklılıklar vardır.
Duyu organlarının getirdiği bilgiler insandan insana
farklılık gösterir.
Özneyi etkileyen koşullar farklıdır.
• Nesnenin yeri, uzaklığı duyuma etki eder.
Yasaların, gelenek ve göreneklerin insanların üzerinde
farklı etkileri olur.
Buna göre bilgi edinmede septiklerin tutumu aşağı-
dakilerden hangisi olmalıdır?
A) Otoritelere güven duymak
B) Yargıda bulunmaktan kaçınmak
Bilimsel bilgiyi doğru kabul etmek
D) Kuşkuyla apaçık bilgiye ulaşmak
E Duyumlardan gelen bilgiye güvenmek
ulaşmak için karekodu okutunuz.
Felsefe
Felsefenin Alanı
ve du- ap MEB 2018 - 2019 • Olçme Degerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdurlugu 11. Phyrrhon'a göre aynı şey farklı insanlara, farklı şekiller- de görünür. Aynı bal bir kimseye tatlı, bir başkasına acı gelebilir. Hatta aynı suyu bir elim sicak, diğer elim soğuk algılayabilir. Ben suyun sıcak mı yoksa soğuk mu olduğu- nu bilemem. Phyrrhon'un bu görüşleri aşağıdaki yargılardan han- gisiyle çelişir? AT Tum bilgimizden şüphe etmeliyiz. -) Varlık hakkında doğru bilgiye ulaşılamaz. e) Duyu verileri insandan insana farklılık gösterir. D Şeyler hakkında kesin bir yargıya varamayız. E) Görünüşlerin ötesindeki gerçekliğin kendisine ulaşılabilir. Er? Kün . angi laki . . 12. Septiklere göre; Insanlarda bazı yapısal farklılıklar vardır. Duyu organlarının getirdiği bilgiler insandan insana farklılık gösterir. Özneyi etkileyen koşullar farklıdır. • Nesnenin yeri, uzaklığı duyuma etki eder. Yasaların, gelenek ve göreneklerin insanların üzerinde farklı etkileri olur. Buna göre bilgi edinmede septiklerin tutumu aşağı- dakilerden hangisi olmalıdır? A) Otoritelere güven duymak B) Yargıda bulunmaktan kaçınmak Bilimsel bilgiyi doğru kabul etmek D) Kuşkuyla apaçık bilgiye ulaşmak E Duyumlardan gelen bilgiye güvenmek ulaşmak için karekodu okutunuz.
var olagelmiştir. O, parçalı değil, bütündür. Onda hare-
ket ve değişim yoktur. Varlık hakkında söylenebilecek tek
şey varlığın var olduğudur.
Parmenides'in varlık görüşü hakkında aşağıdakiler-
den hangisine ulaşılamaz?
A) Tünd varlıkların özü aynıdır.
B) Varlık bir bütündür. +
C) Varlık süreklidir. +
D) Varlık vardır.
É) Varlık dinamiktir, kendini yeniler..
k
13. Bazı ahlak felsefesi kuramları ve temsilcileri,
Mutluluk ahlaki – Hegel +
erden
+
II. Hedonizm - Aristippos
M. Ödev ahlakı - Kant
W. Egoizm - Hobbes
V. Anarşizm - Proudhon
yukarıdaki eşleştirmelerden hangisi doğru değildir?
Yalnu 1 B) Yalnız II C) Yalnız V
D) veh E) II ve v
Diğer sayfaya geçiniz.
17
Felsefe
Felsefenin Alanı
var olagelmiştir. O, parçalı değil, bütündür. Onda hare- ket ve değişim yoktur. Varlık hakkında söylenebilecek tek şey varlığın var olduğudur. Parmenides'in varlık görüşü hakkında aşağıdakiler- den hangisine ulaşılamaz? A) Tünd varlıkların özü aynıdır. B) Varlık bir bütündür. + C) Varlık süreklidir. + D) Varlık vardır. É) Varlık dinamiktir, kendini yeniler.. k 13. Bazı ahlak felsefesi kuramları ve temsilcileri, Mutluluk ahlaki – Hegel + erden + II. Hedonizm - Aristippos M. Ödev ahlakı - Kant W. Egoizm - Hobbes V. Anarşizm - Proudhon yukarıdaki eşleştirmelerden hangisi doğru değildir? Yalnu 1 B) Yalnız II C) Yalnız V D) veh E) II ve v Diğer sayfaya geçiniz. 17
15. "İnsan özgür müdür?” sorusu, binlerce yıldır filozofların
yanıtını aradıkları bir sorudur. Bazı filozoflar “İnsan
(iradesi /istenci) özgürdür." demiş, başka bazıları "İnsan
özgürleşebilen bir varlıktır" demiş. Sartre ise "insan özgür
olmaya mahkumdur” demiştir. İ. Kuçuradi bu yanıtlar gibi
birbirinden farklı, hatta karşıt yanıtların sürüp gitmesinin,
bir gerekliliğe işaret ettiğini savunur: “İnsan özgür müdür?"
sorusunun yeniden belirlenmesi gerekliliğine. Daha
doğrusu "İnsan özgür müdür" sorusu yerine, öncelikle
“Özgürlük nedir?" sorusunu yanıtlamanın, özgürlükten ne
anladığımızı ortaya koymanın gerekliliğini. Ona göre ancak
bunun ardından insanın özgür olup olmadığı sorununu
inceleyebiliriz.
Parçada "insan özgür müdür?" sorusuna ilişkin
aşağıdakilerden hangisi savunulmuştur?
A) Yanıtı kendi içinde olan gereksiz bir soru olduğu
B) Özgürlüğün neliği ortaya konulmadığı sürece farklı
şekillerde yanıtlanmaya devam edileceği
C) Filozoflardan önce hukukçuların yanıtlaması gereken bir
soru olduğu
D) Gerçek bir sorun olmayıp sözde (pseudo)bir sorun
olduğu
E) İnsanın özgürlüğü ile özgürlüğün tanımının birbiriyle
ilgisiz olduğu
Felsefe
Ahlak Felsefesi
15. "İnsan özgür müdür?” sorusu, binlerce yıldır filozofların yanıtını aradıkları bir sorudur. Bazı filozoflar “İnsan (iradesi /istenci) özgürdür." demiş, başka bazıları "İnsan özgürleşebilen bir varlıktır" demiş. Sartre ise "insan özgür olmaya mahkumdur” demiştir. İ. Kuçuradi bu yanıtlar gibi birbirinden farklı, hatta karşıt yanıtların sürüp gitmesinin, bir gerekliliğe işaret ettiğini savunur: “İnsan özgür müdür?" sorusunun yeniden belirlenmesi gerekliliğine. Daha doğrusu "İnsan özgür müdür" sorusu yerine, öncelikle “Özgürlük nedir?" sorusunu yanıtlamanın, özgürlükten ne anladığımızı ortaya koymanın gerekliliğini. Ona göre ancak bunun ardından insanın özgür olup olmadığı sorununu inceleyebiliriz. Parçada "insan özgür müdür?" sorusuna ilişkin aşağıdakilerden hangisi savunulmuştur? A) Yanıtı kendi içinde olan gereksiz bir soru olduğu B) Özgürlüğün neliği ortaya konulmadığı sürece farklı şekillerde yanıtlanmaya devam edileceği C) Filozoflardan önce hukukçuların yanıtlaması gereken bir soru olduğu D) Gerçek bir sorun olmayıp sözde (pseudo)bir sorun olduğu E) İnsanın özgürlüğü ile özgürlüğün tanımının birbiriyle ilgisiz olduğu
0
TYT/SOSYAL BİLİMLER
16.
ilan
tra-
nin
Timurlenk, Akşehir'de karargah kurunca şehir halkı adına
Nasrettin Hoca ile esnaftan iki kişi hatır sormaya gittiler.
Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş
Karargahımı nasıl buldunuz?
Beylerden biri cevap vermiş:
Çok güzel ama fena bir koku var!
Timur fena halde kızmış, yanındakilere" Alin şu adami,
boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş:
Koku var mı?
uğru
an
ine
Adam korkusundan:
Ne münasebet efendimiz, mis gibi kokuyor, deyince
Timur gene kızmış:
Neresi mis kokuyor dalkavuk herif! Alin şunun da
boynunu vurun!
Sonra aynı soruyu Hoca'ya sormuş. Hoca bakmış pabuç
pahalı yapıştırmış cevabını:
Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum
koku almıyor.
Bu olayda geçenler bilginin kaynağı açısından değer-
lendirildiğinde aşağıdaki yaklaşımlardan hangisine
örnek gösterilir?
Al fenomenoloji
B) Empirizm
? c) Kritisizm
E) Rasyonalizm
(D) Pozitivizm
B
1
L
G
i
nin
ek
aya
S
17
Felsefe
Bilgi Felsefesi
0 TYT/SOSYAL BİLİMLER 16. ilan tra- nin Timurlenk, Akşehir'de karargah kurunca şehir halkı adına Nasrettin Hoca ile esnaftan iki kişi hatır sormaya gittiler. Kahveler içilip sohbet edildikten sonra, Timur sormuş Karargahımı nasıl buldunuz? Beylerden biri cevap vermiş: Çok güzel ama fena bir koku var! Timur fena halde kızmış, yanındakilere" Alin şu adami, boynunu vurun" demiş ve öteki beye dönmüş: Koku var mı? uğru an ine Adam korkusundan: Ne münasebet efendimiz, mis gibi kokuyor, deyince Timur gene kızmış: Neresi mis kokuyor dalkavuk herif! Alin şunun da boynunu vurun! Sonra aynı soruyu Hoca'ya sormuş. Hoca bakmış pabuç pahalı yapıştırmış cevabını: Vallahi hükümdarım ne diyeyim, nezleyim burnum koku almıyor. Bu olayda geçenler bilginin kaynağı açısından değer- lendirildiğinde aşağıdaki yaklaşımlardan hangisine örnek gösterilir? Al fenomenoloji B) Empirizm ? c) Kritisizm E) Rasyonalizm (D) Pozitivizm B 1 L G i nin ek aya S 17
E L ve M
A) K ve M
B) M ve
D) L ve P
11. Aristoteles'e göre, bir şeyi bilmek demek, onun varlığa
geliş nedenlerini bilmektir. Bir şeyin varlığa gelişini sağ-
layan dört neden vardır. Bir şeyin varlığa gelebilmesi için
öncelikle o şeyin neden yapılmış olduğunun bilinmesi
gerekir
. Bu, ... nedendir. İkinci olarak o şeyin kendilerine
göre yapıldığı ilkeler bilinmelidir. O şeyin kendisine göre
gerçekleştiği bir biçim bulunmalıdır. Bu ... nedendir.
Üçüncü olarak o şeyi varlığa getiren bir etkinlik olmalıdır,
bu ... nedendir. Son olarak o şeyin ne için olduğunu,
amacını bilmek gerekir. Amacı gösteren bu neden ... ne-
dendir.
Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki
sözcüklerden hangileri getirilmelidir?
A) maddi, formel, fail, ereksel
B) fail, formel, maddi, ereksel
C) maddi, ereksel, fail , formelebrate
D) fail, ereksel, maddi, formel
E) formel, ereksel, maddi, fail
,
SONUÇ
YAYINLARI
Felsefe
Kavram
E L ve M A) K ve M B) M ve D) L ve P 11. Aristoteles'e göre, bir şeyi bilmek demek, onun varlığa geliş nedenlerini bilmektir. Bir şeyin varlığa gelişini sağ- layan dört neden vardır. Bir şeyin varlığa gelebilmesi için öncelikle o şeyin neden yapılmış olduğunun bilinmesi gerekir . Bu, ... nedendir. İkinci olarak o şeyin kendilerine göre yapıldığı ilkeler bilinmelidir. O şeyin kendisine göre gerçekleştiği bir biçim bulunmalıdır. Bu ... nedendir. Üçüncü olarak o şeyi varlığa getiren bir etkinlik olmalıdır, bu ... nedendir. Son olarak o şeyin ne için olduğunu, amacını bilmek gerekir. Amacı gösteren bu neden ... ne- dendir. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdaki sözcüklerden hangileri getirilmelidir? A) maddi, formel, fail, ereksel B) fail, formel, maddi, ereksel C) maddi, ereksel, fail , formelebrate D) fail, ereksel, maddi, formel E) formel, ereksel, maddi, fail , SONUÇ YAYINLARI
B
B
15. Spinoza'ya göre felsefe gerçeği saf ve akılsal bir bi-
çimde verebilir. Olgusallik ise sonsuzdur. Olgusallik;
bütün varlığı içinde kapsar. İşte bu yüzden ona göre
Tanrı, dünyadan, doğadan, evrenden başka ve ayrı bir
şey olamaz. Tanrı; kendini dünya içinde ortaya koyan
ve dünyayı da kendi içinde kapsayan sonsuz bir var-
liktır.
Buna göre Spinoza'nın bu görüşleri aşağıdakiler-
den hangisiyle ilişkilendirilebilir?
By Panteizm
Agrostisizm
program
ash
16 - 20. soruları Din Kültürü ve Ahlak bilgisi
Felsefe
Kavram
B B 15. Spinoza'ya göre felsefe gerçeği saf ve akılsal bir bi- çimde verebilir. Olgusallik ise sonsuzdur. Olgusallik; bütün varlığı içinde kapsar. İşte bu yüzden ona göre Tanrı, dünyadan, doğadan, evrenden başka ve ayrı bir şey olamaz. Tanrı; kendini dünya içinde ortaya koyan ve dünyayı da kendi içinde kapsayan sonsuz bir var- liktır. Buna göre Spinoza'nın bu görüşleri aşağıdakiler- den hangisiyle ilişkilendirilebilir? By Panteizm Agrostisizm program ash 16 - 20. soruları Din Kültürü ve Ahlak bilgisi
12. Hem devlet hem de ona dayalı kurum ve oluşumlar doğa-
da kendiliğinden bulunmadığı ve insan eliyle gerçekleşti-
ği için ideal olamazlar. Bu yüzden yapay kurumların var-
tiği gereksizdir. Kölelik de devlet kurumu gibi insanın bu-
luşudur ve ortadan kaldırılmalıdır.
Sofist düşünürlere ait bu yaklaşımdan hareketle aşa-
ğıdakilerden hangisi söylenemez?
AP Kendiliğinden olanın iyi olduğu
B) Yapay kurumların değersiz olduğu
c) ideal bir devlet tasarımının gereksiz olduğu
D) Kölelik kurumunun devlet kavramı ile bağlantılı olduğu
E) Devletin doğal hayatın vazgeçilmez kurumu olduğu
Felsefe
Siyaset Felsefesi
12. Hem devlet hem de ona dayalı kurum ve oluşumlar doğa- da kendiliğinden bulunmadığı ve insan eliyle gerçekleşti- ği için ideal olamazlar. Bu yüzden yapay kurumların var- tiği gereksizdir. Kölelik de devlet kurumu gibi insanın bu- luşudur ve ortadan kaldırılmalıdır. Sofist düşünürlere ait bu yaklaşımdan hareketle aşa- ğıdakilerden hangisi söylenemez? AP Kendiliğinden olanın iyi olduğu B) Yapay kurumların değersiz olduğu c) ideal bir devlet tasarımının gereksiz olduğu D) Kölelik kurumunun devlet kavramı ile bağlantılı olduğu E) Devletin doğal hayatın vazgeçilmez kurumu olduğu
2. Insan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür?
II. Insanı mutlu eden davranışlar nelerdir?
III. Özgürlükle mutluluk arasında nasıl bir ilişki
vardır?
IV. Insan eylemlerinin yöneldiği belirli bir amaç var
mıdır?
IV. Evrensel bir ahlak yasası mümkün müdür?
Yukarıdaki sorulardan en öncelikli olanı hangi-
sidir?
A) 1
B) 11
C) II
D) IV
EV
2
Felsefe
Ahlak Felsefesi
2. Insan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür? II. Insanı mutlu eden davranışlar nelerdir? III. Özgürlükle mutluluk arasında nasıl bir ilişki vardır? IV. Insan eylemlerinin yöneldiği belirli bir amaç var mıdır? IV. Evrensel bir ahlak yasası mümkün müdür? Yukarıdaki sorulardan en öncelikli olanı hangi- sidir? A) 1 B) 11 C) II D) IV EV 2
21. - 25. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bile
sal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile
alanlar cevaplayacaktır.
21. Çimenlikte bir serçe kuşu gördüğümüzde, çimenlikte bir
serçe kuşu olduğuna inanmakta haklıyızdır ve algısal şart-
ların sıradışı olduğunu veya algi organlarımızın gereği gibi
çalışmadığını düşünmemiz için bir neden yoktur. Benzer
şekilde, dindar kişiler inandıkları dinin gereklerini yerine
getirirken yaşadıklarından hareketle, Tanrı'nın varlığına,
onları sevdiğine, dualarına cevap verdigine inanmakta hak-
lıdırlar. Buna göre, dindar bir insan başka hiçbir kanıt ol-
masa da kendi özel dini yaşantısı içinde Tanrı'nın varlığını
fark eder.
Parçada, Tanrı'nın varlığına ilişkin sözü edilen kanit aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
24
A) Ontolojik kanıt
B) Kozmolojik kanit
C) Teleolojik kanit
D) Dini tecrübe kanıtı
co
E) Ahlak kanıtı
Felsefe
Felsefenin Alanı
21. - 25. soruları Din Kültürü ve Ahlak Bile sal olarak almak zorunda olmayan veya farklı müfredat ile alanlar cevaplayacaktır. 21. Çimenlikte bir serçe kuşu gördüğümüzde, çimenlikte bir serçe kuşu olduğuna inanmakta haklıyızdır ve algısal şart- ların sıradışı olduğunu veya algi organlarımızın gereği gibi çalışmadığını düşünmemiz için bir neden yoktur. Benzer şekilde, dindar kişiler inandıkları dinin gereklerini yerine getirirken yaşadıklarından hareketle, Tanrı'nın varlığına, onları sevdiğine, dualarına cevap verdigine inanmakta hak- lıdırlar. Buna göre, dindar bir insan başka hiçbir kanıt ol- masa da kendi özel dini yaşantısı içinde Tanrı'nın varlığını fark eder. Parçada, Tanrı'nın varlığına ilişkin sözü edilen kanit aşa- ğıdakilerden hangisidir? 24 A) Ontolojik kanıt B) Kozmolojik kanit C) Teleolojik kanit D) Dini tecrübe kanıtı co E) Ahlak kanıtı
DENEME-7
14.
insanların sorduğu pek çok soru vardır. Ölümden sonra
nasıl bir hayat bizi bekliyor? Dünya dışında canlı yaşam
var mıdır? Varsa dünya dışında yaşayan zeki varlıkların
fiziksel özellikleri bize benziyor mu? gibi soruları şu anda
bilimsel olarak ele alıp incelemek mümkün değildir. Çünkü
mevcut bilgi birikimi dâhilinde, bazılarının olgusal olarak
tanımlanmasi ve bazıları için ise gözlenebilir, ölçülebilir
bir araştırma tasarlanması mümkün değildir.
By parçada bilinin hangi özelliğinden söz edilmiştir?
a Uygulamaya dönük olması
B) Tutarlı olması
C) Olgusal olması
D) Birikimli ilerlemesi
E) Nesnel olması
Felsefe
Bilim Felsefesi
DENEME-7 14. insanların sorduğu pek çok soru vardır. Ölümden sonra nasıl bir hayat bizi bekliyor? Dünya dışında canlı yaşam var mıdır? Varsa dünya dışında yaşayan zeki varlıkların fiziksel özellikleri bize benziyor mu? gibi soruları şu anda bilimsel olarak ele alıp incelemek mümkün değildir. Çünkü mevcut bilgi birikimi dâhilinde, bazılarının olgusal olarak tanımlanmasi ve bazıları için ise gözlenebilir, ölçülebilir bir araştırma tasarlanması mümkün değildir. By parçada bilinin hangi özelliğinden söz edilmiştir? a Uygulamaya dönük olması B) Tutarlı olması C) Olgusal olması D) Birikimli ilerlemesi E) Nesnel olması
14. Konfu
9. İnsanın görme algısının fiziksel olarak bir sınırı vardır. Protagoras'a göre insan, duyular)
aracılığıyla bilgi oluşturur. Duyular her insanda farklı yoğunlukta gerçekleştiginden duyu-
ve değişir
nın değişebilir olmasının etkileri neler olabilir?
Protagoras'ın her şeyin ölçüsünün insan olduğu fikrine varmasında insanın duyulan
Dair Kon
erdem i
göre bi
mi de
ni ta
Bu
Felsefe
Bilgi Felsefesi
14. Konfu 9. İnsanın görme algısının fiziksel olarak bir sınırı vardır. Protagoras'a göre insan, duyular) aracılığıyla bilgi oluşturur. Duyular her insanda farklı yoğunlukta gerçekleştiginden duyu- ve değişir nın değişebilir olmasının etkileri neler olabilir? Protagoras'ın her şeyin ölçüsünün insan olduğu fikrine varmasında insanın duyulan Dair Kon erdem i göre bi mi de ni ta Bu