Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Felsefe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
11
12
PR .
24. Hegel'de mantık ilkeleri, "diyalektik yasalar halini aliton
göre tez, antitezi getirir. Bu ikisi daha ileri bir aşamada vente
ze ulaşır. Diyalektik, üç adımdan oluşan bir düşünme yöntemi
aynı zamanda bir varlık yasasıdır. Örneğin tohum, içinde ink
olma özelliği taşır. Bu özellik, onun antitezidir. Çiçeğin ortaya
çıkması, tohumun yok olması demektir. Çiçek de içinde meyve
olma özelliğini yani sentezi taşır. Şu halde düşünce de valik
da diyalektik olarak üç aşamalı bir gelişme gösterir.
Hegel'in bu parçada açıklanan görüşlerinin temelinde apa
gıdakilerden hangisi vardır?
15
FELSE
SONO
Soru
16
17
Aj Varlığın temelinde değişme ve gelişme vardir.
B) Doğada belirli fizik yasaları geçerlidir.
C) Evrenin var oluşunun belirli bir amacı vardır.
D) Varlığın ana ögesi idea degil maddedir.
E) Varlık belirli aşamalar halinde gelişir ve sona erer.
18
19
20
Soru
5. Bir filozof evrende en değerli varlığın insan olduğu görüşünd
ortaya koyduktan sonra sözgelimi toplum hayatında, insan y
kilerinde en yüce değerin ekonomi ve maddi çikar olduğunu
ifade etmemelidir. Çünkü bu iki görüş bağdaşmaz, birbirini qo
21
22
23
Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkartabilir?
24
Felsefe
Varlık Felsefesi
11 12 PR . 24. Hegel'de mantık ilkeleri, "diyalektik yasalar halini aliton göre tez, antitezi getirir. Bu ikisi daha ileri bir aşamada vente ze ulaşır. Diyalektik, üç adımdan oluşan bir düşünme yöntemi aynı zamanda bir varlık yasasıdır. Örneğin tohum, içinde ink olma özelliği taşır. Bu özellik, onun antitezidir. Çiçeğin ortaya çıkması, tohumun yok olması demektir. Çiçek de içinde meyve olma özelliğini yani sentezi taşır. Şu halde düşünce de valik da diyalektik olarak üç aşamalı bir gelişme gösterir. Hegel'in bu parçada açıklanan görüşlerinin temelinde apa gıdakilerden hangisi vardır? 15 FELSE SONO Soru 16 17 Aj Varlığın temelinde değişme ve gelişme vardir. B) Doğada belirli fizik yasaları geçerlidir. C) Evrenin var oluşunun belirli bir amacı vardır. D) Varlığın ana ögesi idea degil maddedir. E) Varlık belirli aşamalar halinde gelişir ve sona erer. 18 19 20 Soru 5. Bir filozof evrende en değerli varlığın insan olduğu görüşünd ortaya koyduktan sonra sözgelimi toplum hayatında, insan y kilerinde en yüce değerin ekonomi ve maddi çikar olduğunu ifade etmemelidir. Çünkü bu iki görüş bağdaşmaz, birbirini qo 21 22 23 Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkartabilir? 24
A
A.
AKTİF ÖĞRENME
YAYINLARI
14. İbn Sînâ, Varlığı üçe ayırır: zorunlu (vâcib-ül vücud), müm-
kün olan (mümkin-ül vücud) ve mümkün olmayan (müm-
teni-ul vücud) varlıklar. İbn Sînâ, mümkün olmayan varlık-
ları sadece mantık açısından kabul eder. Onun ontolojik
olarak yoğunlaştığı varlık ilk ikisidir. Zorunlu varlık; varlığı
başka bir varlığa muhtaç olmayan, ezelî ve ebedî varlıktır.
Mümkün varlık; etrafta görülen, sürekli bir şekilde var olan
ama daha sonra yok olan varlıklardır. Bu varlıklar, zorunlu
varlıktan taşma sonucunda çıkmıştır. Zorunlu varlık yarati-
cidir ve ilk olarak aklı yaratır, ilk akıl da ikinci aklı yaratır ve
bu yaratma sürekli devam eder. Bu görüş, İslam felsefe-
sinde sudûr nazariyesi (kuramı) olarak da bilinir ve temel-
leri Plotinos'a dayanır.
İbn-i Sina'nın bu fikirleri, MS 2. yy - MS 15. yy İslam
felsefesinin hangi problemiyle ilişkilidir?
A) Tanrı karşısında insanın özgürlüğü
B) Tanrı'nın bilgisinin nasıl elde edileceği
C) Dine uygun toplumsal düzenin nasıl olması gerektiği
D) Tanrı'nın varlığının kanıtları
E) Din ve felsefe ilişkisi
Felsefe
Felsefenin Alanı
A A. AKTİF ÖĞRENME YAYINLARI 14. İbn Sînâ, Varlığı üçe ayırır: zorunlu (vâcib-ül vücud), müm- kün olan (mümkin-ül vücud) ve mümkün olmayan (müm- teni-ul vücud) varlıklar. İbn Sînâ, mümkün olmayan varlık- ları sadece mantık açısından kabul eder. Onun ontolojik olarak yoğunlaştığı varlık ilk ikisidir. Zorunlu varlık; varlığı başka bir varlığa muhtaç olmayan, ezelî ve ebedî varlıktır. Mümkün varlık; etrafta görülen, sürekli bir şekilde var olan ama daha sonra yok olan varlıklardır. Bu varlıklar, zorunlu varlıktan taşma sonucunda çıkmıştır. Zorunlu varlık yarati- cidir ve ilk olarak aklı yaratır, ilk akıl da ikinci aklı yaratır ve bu yaratma sürekli devam eder. Bu görüş, İslam felsefe- sinde sudûr nazariyesi (kuramı) olarak da bilinir ve temel- leri Plotinos'a dayanır. İbn-i Sina'nın bu fikirleri, MS 2. yy - MS 15. yy İslam felsefesinin hangi problemiyle ilişkilidir? A) Tanrı karşısında insanın özgürlüğü B) Tanrı'nın bilgisinin nasıl elde edileceği C) Dine uygun toplumsal düzenin nasıl olması gerektiği D) Tanrı'nın varlığının kanıtları E) Din ve felsefe ilişkisi
TYT/ Sosyal Bilimler 01
13. Felsefenin evreni tanımlamaya çok önemli katkıları vardır.
Demokritos, iki bin yıl önce maddenin atomlardan yapıl-
dığını öne sürmüştür. Kopernik'ten iki bin yıl önce Aris-
tarkhos, Güneş'in Dünya'nın çevresinde değil, Dünya'nın
Güneş'in çevresinde döndüğünü ve yıldızların gökte döner
gibi görünmesinin Dünya'nın hareketinden dolayı olduğu-
nu söylemiştir. Felsefenin ortaya koyduğu bu bilgiler, bu-
gün bilim tarafından nesnelleştirilmiştir.
Bu parçada felsefenin aşağıdaki işlevlerinden hangisi
vurgulanmaktadır?
Al Toplumsal birliği güçlendirmesi
B) Refleksif olması Birike me bomoz
Q Öznel yaklaşımlar içermesi
D) Ahlaki değerleri tanımlaması
Bilimlere veriler sunması
Felsefe
Felsefenin Alanı
TYT/ Sosyal Bilimler 01 13. Felsefenin evreni tanımlamaya çok önemli katkıları vardır. Demokritos, iki bin yıl önce maddenin atomlardan yapıl- dığını öne sürmüştür. Kopernik'ten iki bin yıl önce Aris- tarkhos, Güneş'in Dünya'nın çevresinde değil, Dünya'nın Güneş'in çevresinde döndüğünü ve yıldızların gökte döner gibi görünmesinin Dünya'nın hareketinden dolayı olduğu- nu söylemiştir. Felsefenin ortaya koyduğu bu bilgiler, bu- gün bilim tarafından nesnelleştirilmiştir. Bu parçada felsefenin aşağıdaki işlevlerinden hangisi vurgulanmaktadır? Al Toplumsal birliği güçlendirmesi B) Refleksif olması Birike me bomoz Q Öznel yaklaşımlar içermesi D) Ahlaki değerleri tanımlaması Bilimlere veriler sunması
12. Bir ebe nasıl var olan bir bebeğin dünyaya gelmesine
yardımcı oluyorsa, öğretmen de öğrencisinin zihninde do-
ğuştan var olan bilgiyi gün ışığına çıkarmasına yardımcı
olur. Ona yeni bir şey öğretmez, bilgiyi yoktan var etmez.
Sokrates bu düşüncesiyle aşağıdakilerden hangisine
ulaşmaya çalışmıştır?
A) Değer yargılarına kayıtsız şartsız inanmanın yanlışlığı
B) İnsanların aslında hiçbir şey bilmediği
C) Doğru bilginin ölçütünün sezgiler olduğu
D) Bir şeyi bildiğini sanan kimseyi sorgulayarak onun
gerçekte bir şey bilmediğini ispatlama
(E) Doğru bilginin ölçütünün akıl olduğu
3
Diğer sayfaya geçiniz.
3
Felsefe
Kavram
12. Bir ebe nasıl var olan bir bebeğin dünyaya gelmesine yardımcı oluyorsa, öğretmen de öğrencisinin zihninde do- ğuştan var olan bilgiyi gün ışığına çıkarmasına yardımcı olur. Ona yeni bir şey öğretmez, bilgiyi yoktan var etmez. Sokrates bu düşüncesiyle aşağıdakilerden hangisine ulaşmaya çalışmıştır? A) Değer yargılarına kayıtsız şartsız inanmanın yanlışlığı B) İnsanların aslında hiçbir şey bilmediği C) Doğru bilginin ölçütünün sezgiler olduğu D) Bir şeyi bildiğini sanan kimseyi sorgulayarak onun gerçekte bir şey bilmediğini ispatlama (E) Doğru bilginin ölçütünün akıl olduğu 3 Diğer sayfaya geçiniz. 3
7. Thales'ten önce eski Mezopotamyalılar, eski Misirlilar ve esk
Yunanlılar doğayı canh olarak gördüler. Onlar için doğa veya
doğada bulunan herhangi bir nesne bir insandan, bir “sen'de
farklı değildi. Ömeğin, eğer bahar mevsiminde Nil Irmağının
düzeyi yeterince artmadı ise, eski Mısırlılar bu trajediyi bizim
ladığımız anlamda açıklamadılar. Onlara göre ya Nil Irmağın
sanlara kızdığı için su düzeyini yükselmedi ya da belli bir Tan
insanlara kızdığı için ırmağın yükselmesine izin vermedi. Aynica
eski insanlar bireysel olanlarla ilgilendiler ve bu yüzden gener
yargılar ortaya koymadılar. Örneğin eski Yunanlılar bütün dep
remleri değil, sadece belli bir depremi belli bir Tanrı'nın kızgınl
ğı ile açıkladılar. İlk Yunan filozoflarına gelince, onlar efsanelere
inanmadilar ve doğayı cansız, edilgen bir şey olarak gördüler
Onlar Tann'nın var olduğunu kabul etmekle birlikte, evrendek
olaylan doğal olarak açıkladılar ve kendi açıklamalarında Tan
nlara bir işlev yüklemediler. İlk Yunan fiozoflarını diğer meden
yetlerden ayıran en önemli özellik ise onların eleştiriye ve tartış
maya açık olmaları idi.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi ilk filozofları diğer m
deniyetlerden ayıran özelliklerden biri değildir?
A) Eleştirel olmalan
B) Mitolojiye inanmamalan
C) Tannlara işlev yüklememeleri
D) Genel yargılar ortaya koymalan
E) Evrendeki olaylan dinle açıklamalan
Felsefe
Bilgi Felsefesi
7. Thales'ten önce eski Mezopotamyalılar, eski Misirlilar ve esk Yunanlılar doğayı canh olarak gördüler. Onlar için doğa veya doğada bulunan herhangi bir nesne bir insandan, bir “sen'de farklı değildi. Ömeğin, eğer bahar mevsiminde Nil Irmağının düzeyi yeterince artmadı ise, eski Mısırlılar bu trajediyi bizim ladığımız anlamda açıklamadılar. Onlara göre ya Nil Irmağın sanlara kızdığı için su düzeyini yükselmedi ya da belli bir Tan insanlara kızdığı için ırmağın yükselmesine izin vermedi. Aynica eski insanlar bireysel olanlarla ilgilendiler ve bu yüzden gener yargılar ortaya koymadılar. Örneğin eski Yunanlılar bütün dep remleri değil, sadece belli bir depremi belli bir Tanrı'nın kızgınl ğı ile açıkladılar. İlk Yunan filozoflarına gelince, onlar efsanelere inanmadilar ve doğayı cansız, edilgen bir şey olarak gördüler Onlar Tann'nın var olduğunu kabul etmekle birlikte, evrendek olaylan doğal olarak açıkladılar ve kendi açıklamalarında Tan nlara bir işlev yüklemediler. İlk Yunan fiozoflarını diğer meden yetlerden ayıran en önemli özellik ise onların eleştiriye ve tartış maya açık olmaları idi. Buna göre aşağıdakilerden hangisi ilk filozofları diğer m deniyetlerden ayıran özelliklerden biri değildir? A) Eleştirel olmalan B) Mitolojiye inanmamalan C) Tannlara işlev yüklememeleri D) Genel yargılar ortaya koymalan E) Evrendeki olaylan dinle açıklamalan
13. Aristoteles, varlıkların görünüşlerinin sürekli değiştiğini be-
lirtir. Değişime uğrayan şeyin yani maddelerin değişim süre-
since özlerini koruduğunu düşünür. "Gerçek varlık nedir?"
sorusuna hocası Platon'un görüşlerini eleştirerek cevap ve-
rir. Platon, gerçek varlığı fenomenlerden ayrı olarak düşün-
müştür. Ona göre gerçek varlık, kendisinin adlandırdığı ide-
alar dünyasındadır ve fenomenler, onların birer kopyasıdır.
Aristoteles ise gerçek varlığın ayrı bir dünyada olmadığı-
ni düşünür ve Platon'dan farklı olarak maddelerin özünde
bulunduğunu ileri sürer. Aristoteles'e göre varlıkların de-
ğişim içinde olması onların öz ya da tözlerinin değişmesi-
ni gerektirmez. Varlıkların özünün korunarak başka başka
varlıklara dönüştüğünü savunur. Örneğin, tarlaya ektiğiniz
karpuz çekirdeğini düşünün karpuz çekirdeği kendinde
karpuz olma potansiyeli taşır. Karpuz çekirdeğinden hiç
kabak yetişmez.
Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi-
ne ulaşılabilir?
A) Fenomenler dünyasından bağımsız olarak var olan bir
idealar dünyası yoktur.
B) Varlıktaki değişim ve hareket, kendi potansiyelinin bel-
li bir amaca yönelmesiyle ortaya çıkar.
C) Varlık, en basit kütleden en karmaşığa kadar sürekli
karşıtlarıyla çatışma halindedir.
D) İnsan zihninin dışında bulunan bir duygusal alanın ger-
çekliği söz konusu değildir.
E) Bir varlığın bilgisinin doğru olması için, kendisinin de-
ğişmez olması gerekmektedir
.
Alctif Öğrenme Yayınları
Felsefe
Varlık Felsefesi
13. Aristoteles, varlıkların görünüşlerinin sürekli değiştiğini be- lirtir. Değişime uğrayan şeyin yani maddelerin değişim süre- since özlerini koruduğunu düşünür. "Gerçek varlık nedir?" sorusuna hocası Platon'un görüşlerini eleştirerek cevap ve- rir. Platon, gerçek varlığı fenomenlerden ayrı olarak düşün- müştür. Ona göre gerçek varlık, kendisinin adlandırdığı ide- alar dünyasındadır ve fenomenler, onların birer kopyasıdır. Aristoteles ise gerçek varlığın ayrı bir dünyada olmadığı- ni düşünür ve Platon'dan farklı olarak maddelerin özünde bulunduğunu ileri sürer. Aristoteles'e göre varlıkların de- ğişim içinde olması onların öz ya da tözlerinin değişmesi- ni gerektirmez. Varlıkların özünün korunarak başka başka varlıklara dönüştüğünü savunur. Örneğin, tarlaya ektiğiniz karpuz çekirdeğini düşünün karpuz çekirdeği kendinde karpuz olma potansiyeli taşır. Karpuz çekirdeğinden hiç kabak yetişmez. Bu parçadan hareketle aşağıdaki yargılardan hangisi- ne ulaşılabilir? A) Fenomenler dünyasından bağımsız olarak var olan bir idealar dünyası yoktur. B) Varlıktaki değişim ve hareket, kendi potansiyelinin bel- li bir amaca yönelmesiyle ortaya çıkar. C) Varlık, en basit kütleden en karmaşığa kadar sürekli karşıtlarıyla çatışma halindedir. D) İnsan zihninin dışında bulunan bir duygusal alanın ger- çekliği söz konusu değildir. E) Bir varlığın bilgisinin doğru olması için, kendisinin de- ğişmez olması gerekmektedir . Alctif Öğrenme Yayınları
11. Platon: Hangi insandan söz ediyorsun?
Protagoras: Herkesten, senden, benden ya da her-
hangi birinden.
Platon: Bilim ya da felsefe çalışmamış biri bile mi?
Protagoras: Onlar insan değil mi?
Platon: Ama bu insanlar görünüşlerle yetinenler;
onlarda görünüşü gerçeklikten ayırma farkındalığı
yok.
Protagoras: Ve çok da haklılar. Görünüş gerçeklik-
tir. Sizin gibi filozofların "gerçeklik” dediği de onlara
doğru görünendir.
Platon: Ama görünüşler tutarlı değildir. Aynı rüzgar
sıklıkla bana ilik sana soğuk gelir.
Protagoras: Öyleyse senin için ilık benim içinse so-
ğuktur.
Platon ve Protagoras arasında geçen bu diyalog
ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşıla-
maz?
A) Her iki düşünür de olgularla ilgili bilginin göreceli
olduğunu savunmaktadırlar.
B) Platon görünüşü gerçekten ayırmamaktır.
C) Protogoras'a göre insan her şeyin ölçüsüdür.
D) Protogoras, görünüş ve gerçeklik arasında ay-
rim görmez.
E) Platon, gerçeğin bilgisini herkesin elde edeme-
yeceği düşüncesindedir.
Felsefe
Varlık Felsefesi
11. Platon: Hangi insandan söz ediyorsun? Protagoras: Herkesten, senden, benden ya da her- hangi birinden. Platon: Bilim ya da felsefe çalışmamış biri bile mi? Protagoras: Onlar insan değil mi? Platon: Ama bu insanlar görünüşlerle yetinenler; onlarda görünüşü gerçeklikten ayırma farkındalığı yok. Protagoras: Ve çok da haklılar. Görünüş gerçeklik- tir. Sizin gibi filozofların "gerçeklik” dediği de onlara doğru görünendir. Platon: Ama görünüşler tutarlı değildir. Aynı rüzgar sıklıkla bana ilik sana soğuk gelir. Protagoras: Öyleyse senin için ilık benim içinse so- ğuktur. Platon ve Protagoras arasında geçen bu diyalog ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine ulaşıla- maz? A) Her iki düşünür de olgularla ilgili bilginin göreceli olduğunu savunmaktadırlar. B) Platon görünüşü gerçekten ayırmamaktır. C) Protogoras'a göre insan her şeyin ölçüsüdür. D) Protogoras, görünüş ve gerçeklik arasında ay- rim görmez. E) Platon, gerçeğin bilgisini herkesin elde edeme- yeceği düşüncesindedir.
13
7. Aşağıdakilerden hangisi bilişim teknolojilerinin
sağladığı kolaylıklardan biri değildir? (5 PUAN)
a) Hayatımızı kolaylaştırmak
b) Hizli haberleşmeyi sağlamak
c) Bilgiye kolay ulaşmayı sağlamak
d) Zaman tüketimini arttırmak
8. Aşağıdakilerden hangisi e-devlet uygulamaları ile
yapabileceğimiz bir işlemdir? (5 PUAN)
a) Bankadan havale yapmak
b) E-postalarımızı kontrol etmek
c) Sinav notlarımızı ve devamsızlıklarımızı öğrenmek
d) Anti virüs programı indirmek
9. Yönetenlerle yönetilenler arasındaki her türlü ödev ve
yükümlülüklerin karşılıklı olarak dijital ortamda
sürekli ve güvenli bir biçimde gerçekleştirilmesi sistem
aşağıdakilerden hangisidir? (5 PUAN)
a) Sosyal Medya
b) E-devlet
c) E-posta
d) Bilgi Toplumu
10. Aşağıdakilerden hangisi bir bilgisayar çeşidi değildir?
(5 PUAN)
a) Masaüstü
b) Monitor
c) Dizüstü
d) Tablet
11. Türkçe dil kurallarına göre düzenlenmiş klavye çeşidi
aşağıdakilerden hangisidir? (5 PUAN)
a) F Klavye
b) Q Klavye
c) T Klavye
d) R Klavye
12. Açık olan bir bilgisayar doğru bir şekilde nasıl kapatılır?
(5 PUAN)
a) Güç dugmesine basılı tutulur
b) Başlat -> Kapat
c) Bilgisayarın fişi çekilir
d) Başlat -> Yeniden Başlat
Felsefe
Felsefenin Alanı
13 7. Aşağıdakilerden hangisi bilişim teknolojilerinin sağladığı kolaylıklardan biri değildir? (5 PUAN) a) Hayatımızı kolaylaştırmak b) Hizli haberleşmeyi sağlamak c) Bilgiye kolay ulaşmayı sağlamak d) Zaman tüketimini arttırmak 8. Aşağıdakilerden hangisi e-devlet uygulamaları ile yapabileceğimiz bir işlemdir? (5 PUAN) a) Bankadan havale yapmak b) E-postalarımızı kontrol etmek c) Sinav notlarımızı ve devamsızlıklarımızı öğrenmek d) Anti virüs programı indirmek 9. Yönetenlerle yönetilenler arasındaki her türlü ödev ve yükümlülüklerin karşılıklı olarak dijital ortamda sürekli ve güvenli bir biçimde gerçekleştirilmesi sistem aşağıdakilerden hangisidir? (5 PUAN) a) Sosyal Medya b) E-devlet c) E-posta d) Bilgi Toplumu 10. Aşağıdakilerden hangisi bir bilgisayar çeşidi değildir? (5 PUAN) a) Masaüstü b) Monitor c) Dizüstü d) Tablet 11. Türkçe dil kurallarına göre düzenlenmiş klavye çeşidi aşağıdakilerden hangisidir? (5 PUAN) a) F Klavye b) Q Klavye c) T Klavye d) R Klavye 12. Açık olan bir bilgisayar doğru bir şekilde nasıl kapatılır? (5 PUAN) a) Güç dugmesine basılı tutulur b) Başlat -> Kapat c) Bilgisayarın fişi çekilir d) Başlat -> Yeniden Başlat
11.
• Galilei'nin; serbest düşme, sarkaç hareketi ve gel-
git olaylarına ilişkin açıklamaları; Kepler'in geze-
genlerin Güneş'in etrafındaki hareketlerine ilişkin
saptamaları tek tek birer bilimsel yasadır.
Newton'un bu türlü saptamaları, hareketin genel
yasalarına ve evrensel çekim yasasına bağlayarak
ortaya genel bir açıklama modeli koyması ise bilim-
sel bir teoridir.
Buna göre, bilimsel teoriyi yasadan ayıran etken aşa-
ğıdakilerden hangisidir?
A) Neden-sonuç ilişkilerine dayanması
B) Hipotezin yasadan önce gelmesi
C) Henüz kanıtlanmamış geçici yargılar olması
D) Olguların işleyişine ilişkin açıklamalar sunulması
E) İlişkili yasaları tek sistemde birleştirmesi
Felsefe
Bilim Felsefesi
11. • Galilei'nin; serbest düşme, sarkaç hareketi ve gel- git olaylarına ilişkin açıklamaları; Kepler'in geze- genlerin Güneş'in etrafındaki hareketlerine ilişkin saptamaları tek tek birer bilimsel yasadır. Newton'un bu türlü saptamaları, hareketin genel yasalarına ve evrensel çekim yasasına bağlayarak ortaya genel bir açıklama modeli koyması ise bilim- sel bir teoridir. Buna göre, bilimsel teoriyi yasadan ayıran etken aşa- ğıdakilerden hangisidir? A) Neden-sonuç ilişkilerine dayanması B) Hipotezin yasadan önce gelmesi C) Henüz kanıtlanmamış geçici yargılar olması D) Olguların işleyişine ilişkin açıklamalar sunulması E) İlişkili yasaları tek sistemde birleştirmesi
7
.
Marx'a göre evrende maddeden ve maddi olandan
ayrı bir gerçeklik yoktur ve aynı zamanda maddi dünya
tez-antitez-sentez şeklinde gerçekleşen bir dinamizme
sahiptir. Her varlık ya da oluşum kendi karşıtını meyda-
na getirir ve onunla çatışarak bu iki durumu da aşan yeni
bir süreci ortaya çıkarır.
Marx bu görüşleriyle aşağıdaki 20. yy, felsefe akım-
larından hangisini savunmaktadır?
A) Fenomenoloji
B) Diyalektik materyalizm
C) Yeni ontoloji
D) Egzistansiyalizm
E) Mantıkçı pozitivizm
Felsefe
Kişilik
7 . Marx'a göre evrende maddeden ve maddi olandan ayrı bir gerçeklik yoktur ve aynı zamanda maddi dünya tez-antitez-sentez şeklinde gerçekleşen bir dinamizme sahiptir. Her varlık ya da oluşum kendi karşıtını meyda- na getirir ve onunla çatışarak bu iki durumu da aşan yeni bir süreci ortaya çıkarır. Marx bu görüşleriyle aşağıdaki 20. yy, felsefe akım- larından hangisini savunmaktadır? A) Fenomenoloji B) Diyalektik materyalizm C) Yeni ontoloji D) Egzistansiyalizm E) Mantıkçı pozitivizm
Antik Yunan'da felsefenin ortaya çıktığı Milet'de insanların
önemli bir bölümünün yakın ve uzak ülkelerde yaptıkları ti-
caretle maddi yönden varlıklı hâle geldikleri hatta bunların
bazılarının köle edindikleri bilinmektedir. Felsefe bu kişilerin
toplumda belirli bir güce ve etkinliğe ulaştığı ortamda doğ-
muştur.
Buna göre, felsefi düşüncenin ortaya çıkmasında aşa-
ğıdakilerden hangisi etkili olmuştur?
A) Siyasi ortam
B) Geleneksel değerler
C Bilgi birikimi
Dekonomik koşullar
Dig
omik
E) Özgür Ortam
Felsefe
Felsefenin Alanı
Antik Yunan'da felsefenin ortaya çıktığı Milet'de insanların önemli bir bölümünün yakın ve uzak ülkelerde yaptıkları ti- caretle maddi yönden varlıklı hâle geldikleri hatta bunların bazılarının köle edindikleri bilinmektedir. Felsefe bu kişilerin toplumda belirli bir güce ve etkinliğe ulaştığı ortamda doğ- muştur. Buna göre, felsefi düşüncenin ortaya çıkmasında aşa- ğıdakilerden hangisi etkili olmuştur? A) Siyasi ortam B) Geleneksel değerler C Bilgi birikimi Dekonomik koşullar Dig omik E) Özgür Ortam
14. "Ruh büyüklükten yoksundur ama her türlü
büyüklüğün içindedir; buradadır ancak aynı
zamanda oradadır. Böylece hem bölünmüştür
hem de bölünmemiştir. Ruhun cisimlerde
bölünmesi şu anlamdadır: Cisimlerin kendileri
bölünmüş bir varlığa sahip olduklarından
Ruh'u bölünmüş olarak almaktan başka bir şey
yapamazlar. Başka bir deyişle bölünme cisimde
meydana gelen bir şeydir, Ruh'ta değil."
Plotinos'un bu sözlerinden aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılamaz?
A) Varlığın temel niteliği tinseldir.
B) Ruh çokluktaki birliktir.
C) Her cisim özel bir ruha sahiptir.
D) Ruh maddesel olarak bölünen değildir.
E) Ruh cisimden bağımsız bir varoluşa sahiptir.
Felsefe
Felsefenin Alanı
14. "Ruh büyüklükten yoksundur ama her türlü büyüklüğün içindedir; buradadır ancak aynı zamanda oradadır. Böylece hem bölünmüştür hem de bölünmemiştir. Ruhun cisimlerde bölünmesi şu anlamdadır: Cisimlerin kendileri bölünmüş bir varlığa sahip olduklarından Ruh'u bölünmüş olarak almaktan başka bir şey yapamazlar. Başka bir deyişle bölünme cisimde meydana gelen bir şeydir, Ruh'ta değil." Plotinos'un bu sözlerinden aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Varlığın temel niteliği tinseldir. B) Ruh çokluktaki birliktir. C) Her cisim özel bir ruha sahiptir. D) Ruh maddesel olarak bölünen değildir. E) Ruh cisimden bağımsız bir varoluşa sahiptir.
Demokritos'da duyular akla şöyle seslenir: "Ey akıl!
Beni yere sermek için kanıtlarını yine benden alıyor-
sun." Evet, gözümüzün güneşi küçük bir tepsi büyük-
lüğünde gösterdiği doğrudur. Ancak yine de, biz onun
gördüğümüzden milyarlarca kere daha büyük bir cisim
olduğunu düşünürüz. Bunun nedeni; görme duyumu-
zun, cisimlerin bize uzak oldukları oranda daha küçük
göründüklerini göstermesi değil midir?
Yukarıdaki açıklama hangi felsefe dalının ilgi alanı
içindedir?
A) Etik
B) Epistemoloji
C) Estetik
D) Ontoloji
E) Bilim felsefesi
Felsefe
Bilgi Felsefesi
Demokritos'da duyular akla şöyle seslenir: "Ey akıl! Beni yere sermek için kanıtlarını yine benden alıyor- sun." Evet, gözümüzün güneşi küçük bir tepsi büyük- lüğünde gösterdiği doğrudur. Ancak yine de, biz onun gördüğümüzden milyarlarca kere daha büyük bir cisim olduğunu düşünürüz. Bunun nedeni; görme duyumu- zun, cisimlerin bize uzak oldukları oranda daha küçük göründüklerini göstermesi değil midir? Yukarıdaki açıklama hangi felsefe dalının ilgi alanı içindedir? A) Etik B) Epistemoloji C) Estetik D) Ontoloji E) Bilim felsefesi
14. Ontolojik kanıta göre Tanrı en mükemmel varlıktır. Tan-
ni hem zihinde hem de zihnin dışında vardır. Tanrı'nın
zihnin dışında olmadığını kabul etmek, mükemmel ol-
duğunu kabul etmek ile çelişir. O halde Tanrı vardır.
Ontolojik kanit, Tanrı'nın varlığına ilişkin farklyyak-
laşımlardan hangisine aittir
A) Teizm
B) Ateizm
C) Agnostisizm
Old
Panteizm
E) Deizm
Felsefe
Kavram
14. Ontolojik kanıta göre Tanrı en mükemmel varlıktır. Tan- ni hem zihinde hem de zihnin dışında vardır. Tanrı'nın zihnin dışında olmadığını kabul etmek, mükemmel ol- duğunu kabul etmek ile çelişir. O halde Tanrı vardır. Ontolojik kanit, Tanrı'nın varlığına ilişkin farklyyak- laşımlardan hangisine aittir A) Teizm B) Ateizm C) Agnostisizm Old Panteizm E) Deizm
13. Platon helikopter görmedi, bu nedenle onun zihninde bir
"helikopter ideası" yoktu. Buna karşın at, aslan, insan,
ağaç vb. nesnelere ait idealar onun zihninde vardı. Çünkü
yaşamı boyunca hep bunlara tanıklık etti. Dolayısıyla eğer
helikopter de görmüş olsaydı onunla ilgili bir ideaya sahip
olabilirdi.
Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine
ulaşılabilir?
A Nesneler gerçekliğini idealardan alır.
B) İdealar nesneden bağımsız bir varoluştur.
C) Bütün idealar deneye dayanır.
D) Gerçek varlık nesneler değil, idealardır.
E) İdeaların mahiyeti kesin olarak bilinemez.
UcDört
Besh
Felsefe
Varlık Felsefesi
13. Platon helikopter görmedi, bu nedenle onun zihninde bir "helikopter ideası" yoktu. Buna karşın at, aslan, insan, ağaç vb. nesnelere ait idealar onun zihninde vardı. Çünkü yaşamı boyunca hep bunlara tanıklık etti. Dolayısıyla eğer helikopter de görmüş olsaydı onunla ilgili bir ideaya sahip olabilirdi. Bu parçadan aşağıdaki yargıların hangisine ulaşılabilir? A Nesneler gerçekliğini idealardan alır. B) İdealar nesneden bağımsız bir varoluştur. C) Bütün idealar deneye dayanır. D) Gerçek varlık nesneler değil, idealardır. E) İdeaların mahiyeti kesin olarak bilinemez. UcDört Besh
20. Ustanın biri ormanda gezerken yaşlı
bir ağaca rastlar. Ağacın dallarını keser,
toplayarak atölyesine götürür. Dallan
yontar ve şekil verir. Sonunda bir sandik
yapar
Metinde geçen usta ve sandık kavramları
Aristoteles'in aşağıda verilen
hangi nedenlerine sırasıyla karşılık
gelmektedir?
A) Fail, formel
B) Maddi, ereksel
C) Maddi, formel
D) Ereksel, maddi
E) Fail, maddi
Felsefe
Siyaset Felsefesi
20. Ustanın biri ormanda gezerken yaşlı bir ağaca rastlar. Ağacın dallarını keser, toplayarak atölyesine götürür. Dallan yontar ve şekil verir. Sonunda bir sandik yapar Metinde geçen usta ve sandık kavramları Aristoteles'in aşağıda verilen hangi nedenlerine sırasıyla karşılık gelmektedir? A) Fail, formel B) Maddi, ereksel C) Maddi, formel D) Ereksel, maddi E) Fail, maddi