Bilgi Felsefesi Soruları
Felsefe
Bilgi Felsefesisel bilgi için söylenebilir?
B) Il ve III
A) I ve II
C) Il ve IV
Yant Yayınlan
Polvem
E) Il ve IV
"Yağmur yağıyor" dediğimde, biri evet doğru, derse bura-
da doğru olan, yağmurun kendisi veya yağmurun yağıyor
olması değil: yağmurun yağması ile ilgili söylemiş olduğum
ifadedir. Yağmurun kendisi, yağmurun yağması veya yağ-
maması doğru veya yanlış değil; bunlar gerçektir veya ger-
çek değildir.
Bu parçaya dayanarak aşağıdakilerden hangisi söyle-
nemez?
A) Gerçek, ozne nesne ilişkisinin ürünüdür.
B) Doğruluk, zihinseldir,
C) Gerçek, yargıdan bağımsızdır.
D) Doğruluk, gözleme dayalı bir açıklamadır.
E) Gerçek, deneyin konusudur.
25
Felsefe
Bilgi Felsefesi12. Soru
Sofistlere göre herkes için doğru ya da geçerli bir bilgi yok-
tur. Sofistlerin önde gelenlerinden Protagoras'ın "insan her
şeyin, var olan şeylerin var olduklarının, var olmayan şeyle-
rin de var olmadıklarının ölçüsüdür." sözü bunu ifade eder.
Bilgiyi bu anlayışla ele alan Protagoras, her yerde herkes
için "doğru" bilginin olamayacağını, bir kişi için doğru olan
bir yargının bir diğeri için yanlış olabileceğini söyler.
Bu parçaya dayanarak, Sofistler ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi ileri sürülebilir?
A) Süjeden bağımsız objelerin varlığını reddettiği
B) Aklın yasaları ile doğanın yasalarını birleştirdiği
C) Bilginin doğruluk ölçütü olarak özneyi gördüğü
D) Kesin bilginin kaynağı olarak aklı esas aldığı
E) Nesnesine uygun olan bilgileri doğru kabul ettiği
Felsefe
Bilgi Felsefesi13. Bir an bir şey gördüğümüzü sandığımızda gördüğü-
müz şeyin var olup olmadığından yani görme eylemi-
nin doğruluğundan şüphe ediyorsak yanımızda bulu-
nanlara aynı şeyi görüp görmediklerini sorarız. Eğer
onlar da görmüşlerse, gördüğümüz doğrudur.
Bu parçada dile getirilen bilginin doğruluk ölçütü
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yarar
C) Uygunluk
B) Tåmel uzlaşım
D) Apaçiklik
E) Tutarlılık
Felsefe
Bilgi FelsefesiİLİMLER TESTİ
15. Ahlak kurallarının ve yasaların çok değişik ve çeşitli olduğu-
nu, yere ve zamana göre değiştiğini fark eden sofist filozof-
lar, bunların büyük bir kısmının insan eliyle konulmuş dü-
zenler olduğunu, herkesi her yerde, her zamanda bağlaya-
cağı yasaların ise ancak doğa tarafından konulmuş yasalar
olabileceğini savunmuşlardır. Sofist filozoflardan Antiphon,
doğal hukuk ile insanın ortaya koyduğu pozitif hukuk ara-
sındaki karşıtlığı belirterek yalnız duyulara dayanan, insan
eliyle oluşturulan pozitif yasaların yetersiz olduğunu söyle-
yerek, buradan insanların doğada eşit oldukları sonucunu
çıkarmıştır. Antiphon, "Yalnız Yunanlılar kendi aralarında de-
ğil, Yunanlılar ile Barbarlar da eşittirler." der. Ona göre top-
lum içindeki sınıf ayrılıkları, ayrıcalıklar, soyluluklar hep in-
sanın kendi icatlarıdır. Oysa toplum, insanoğlunun yararı için
kurulmuştur, bundan dolayı herkes ondan eşit olarak yarar-
lanmalıdır.
Bu parçada aşağıdaki sorulardan hangisi tartışılmakta-
dir?
A) Ideal bir düzen olabilir mi?
BY Tyi ve kötü nedir?
C) Yönetim biçimleri nelerdir?
DY İhsan özgür müdür?
E) Ahlaki eylemin amacı nedir?
Felsefe
Bilgi Felsefesi12. Ağır hasta ve aşırı uykusuz olma durumlarında nesneler
farklı görüldüğü gibi gündüz ve gece de farklı görülür. Bu
durumda nesnelere ilişkin bilgi göreli hâle gelir. Örneğin;
yaz, kış, ilkbahar ve sonbahar mevsimleri gençler ve
yaşlılar tarafından farklı algılanır.
X
Bu parça aşağıdakilerden hangisini örneklendirir?
Insan farklı zamanlarda farklı bilgiler edinebilir.
B)
Varlığı olduğu gibi bilmek mümkün değildir.
Varlık değiştiği için onun bilgisi de değişir.
Bilgi yalnızca duyularla elde edilir.
E) Aklın bilgi elde etmede hiçbir rolü yoktur.
englik lene du har blevet de
Felsefe
Bilgi FelsefesiŞampıyonlar Karması
Şan
14. Skolastiğin gelişmesi ile birlikte ortaya çıkan ancak
onun yıkılışını da hazırlayan sorun, felsefe tarihin-
15. Yeni
Çağ
de "tümeller tartışması" diye tanınır.
cük a
Buna göre,
doğu
1. görüş: Platon'un yolundan giden Augustinus
ve Anselmus gibi düşünürlerin savun-
duğu; tümellerin, nesnelerden bağımsız
olarak var olduğudur. Tümeller onların
alın
sef
kay
Bu
dışında veya üstünde bulunur.
de
II. görüş: Aristoteles'in yolundan giden Thomas
Aquinas gibi düşünürlerin savunduğu;
tümellerin var olduğu ama nesnelerin
dışında veya üstünde değil, içinde bu-
lunduğudur.
II. görüş: John Duns Scotus ve Ockham'lı William
gibi düşünürlerin savunduğu, sadece
nesneler var olduğudur. Tümeller ise
benzer nesnelere vermiş olduğumuz
adlardan ibarettir.
açıklamaları sırasıyla aşağıdaki görüşlerden
hangisine karşılık gelir?
II
II
Kavram
A) Konseptüalizm
Nominalizm
realizmi
Kavram
B)
Nominalizm Konseptüalizm
realizmi
Kavram
C)
Konseptüalizm
realizmi
Nominalizm
D) Konseptüalizm
Kavram
Nominalizm
realizmi
E) Nominalizm
Konseptüalizm
Kavram
realizmi
Felsefe
Bilgi FelsefesiKAZANIM
VRAMA 4
TESTI
Bilgi Felsefesi - 2
Bir parça mumu yanmakta olan bir ateşin hemen yani 10. A. Com
na koyduğumuzu düşünelim. Mum yavaş yavaş eridikçe, arkasın
muma ait tüm duyusal özellikler değişim geçirir. Bu du-
Çünkü
rumda rahatlıkla şunu söyleyebiliriz; algılarımız aracılığı
tafizik
ile nesneden aldığımız bilgi, sürekli bir değişim halindedir. deney!
Nesneye ait özellik sürekli değişirken, biz yine de belli bir
yasala
nesneye bakmaya devam ettiğimizi düşünürüz. Nesnenin,
lecekte
değişimler geçirmesine rağmen aynı nesne olduğu bilgisi, kün ol
gözlemsel deneyimlerimiz aracılığı ile öğrendiğimiz bir şey
Buna
değil; doğuştan sahip olduğumuz bilişsel bir durumdur.
görü:
Descartes'ın verdiği bu örnekten hareketle aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılabilir?
B) B
AJ Şeylerin doğası kavranamaz olduğundan bunlara iliş-
C)
_kin hiçbir yargıda bulunmamalıyız.
B) Algilar değişenin bilgisini, akıl ise değişimin ardında
değişmeden kalanın bilgisini verir.
E) E
Insan ruhunda gizil olarak bulunan bilgiler, doğru so-
rularla açığa çıkartılmalıdır.
D) Algılar yanıltıcı olduğundan tüm bilgimiz görelidir.
E) Mutlak bilgi, tümellerin bilgisini anımsamadır.
çme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü
8. "Tüm algi ve deney dünyası eğer anlam ve değer taşı-
yacaksa, bunu ancak düşünmemize ve aklımıza borçlu
olacaktır.
Bu görüş aşağıdaki epistemoloji akımlarından hangi-
siyle ilişkilendirilebilir?
n mnirizm
Felsefe
Bilgi Felsefesi12. Sofistlere göre herkes için doğru ya da geçerli bir bilgi yok-
tur. Sofistlerin önde gelenlerinden Protagoras'ın "insan her
şeyin, var olan şeylerin var olduklarının, var olmayan şeyle-
rin de var olmadıklarının ölçüsüdür." sözü bunu ifade eder.
Bilgiyi bu anlayışla ele alan Protagoras, her yerde herkes
için "doğru" bilginin olamayacağını, bir kişi için doğru olan
bir yargının bir diğeri için yanlış olabileceğini söyler.
Bu parçaya dayanarak, Sofistler ile ilgili olarak aşağıda-
kilerden hangisi ileri sürülebilir?
A) Süjeden bağımsız objelerin varlığını reddettiği
B) Aklın yasaları ile doğanın yasalarını birleştirdiği
C) Bilginin doğruluk ölçütü olarak özneyi gördüğü
D) Kesin bilginin kaynağı olarak aklı esas aldığı
E) Nesnesine uygun olan bilgileri doğru kabul ettiği
Felsefe
Bilgi Felsefesi37. “Ey örtüsüne bürünen (Resulüm)! Kalk ve (insanları)
uyar. Sadece Rabbini büyük tanı. Elbiseni temiz tut.
Kötü şeyleri terk et. Yaptığın iyiliği çok görerek başa
kakma. Rabbinin rızasına ermek için sabret."
(Kur'an-ı Kerim, Müddessir, 1-7)
Aşağıdakilerden hangisi, bu ayetlerde
Hz. Muhammet'e emredilenlerden biridir?
A) Tevekkül etmek
B) Vefakârlık
C) Paylaşmak
D) Hoşgörülü olmak
E) Tebliğ etmek
Felsefe
Bilgi FelsefesiSu bu
in en
12. J. Locke'a göre, küçük bir çocuk çelişmezlik ilkesini öğ-
renmeden önce acıyı tatlıdan, sarıyı maviden ayırt etmeyi
öğrenir. Bu da bize gösteriyor ki, duyusal deneyim yolu ile
edinilen bir bilgi akla ait olduğu düşünülen mantık ilkele-
rinden önce edinilmiştir. Demek ki, aklın ilkeleri doğuştan
herkeste bulunmazlar.
Paragrafta savunulan ve eleştirilen epistemolojik
yaklaşımlar aşağıdaki seçeneklerden hangisinde si-
rasıyla verilmiştir?
D
ar ilik,
Eyarsal
a bu ik-
larmda
plerin-
Tundra
Al kritisizm - Rasyonalizm
B) Rölativizm - Rasyonalizm
C) Empirizm-Kritisizm
DJ Empirizm-Rasyonalizm
E) Rölativizm Kritisizm
Felsefe
Bilgi Felsefesi12. Varlığın özüne çözümleme ile ulaşılabilir. Bu
çözümlemede varlığı, duyu organları ile algıladı-
ğımız özelliklerinden soyutlayarak yani parantez
içine alarak düşünmemiz gerekir. Varlığı paran-
teze almak demek; varlığı, özüne ait olmayan,
özüne ulaşmayı engelleyen ögelerden soyut-
layarak düşünmek demektir. Bunun için, duyu
organlarının verileri, günlük yaşam, din, bilim ve
tarihin sağladığı tüm veriler kısa bir süre için yok
sayılır. Böylece varlıkların, duyularla algılananın
ötesinde bulunan özlerinin bilgisine ulaşılır.
Bu parçada açıklanan görüşler aşağıdaki fel-
sefi yaklaşımlardan hangisine temel oluştu-
rur?
A) Empirizm
B) Pozitivizm
C) Analitik felsefe
DFenomenoloji
E) Kritisizm
Felsefe
Bilgi Felsefesi13. Kant, bütün bilgilerin deneyimle başladığı düşün-
cesinden kuşku duymadığını söyler ancak bu du-
rumun da bütün bilgilerin deneyimden doğduğu
sonucunu çıkarmayacağını belirtir. O, duyu verile-
rinin ham olduğu ve bu ham veriyi işleyen bir zihin
olması gerektiği fikrinden hareket eder.
Buna göre Kant bilginin oluşumunu aşağıdaki-
lerden hangisiyle açıklar?
A) Bilgiler deneyden doğar akılla kategorize edilir.
B) Bilgiler insanin sezgileri sonucu zihinde oluşur.
C) Bilgiler nesnelerin özünün bilinmesine dayanır.
D) Bilgiler deney ve gözlemler sonucu meydana
gelir.
E) Bilgiler insanin ürettiği faydaya bağlı ortaya çı-
kar
Felsefe
Bilgi Felsefesilar
il-
lıştır
gö
in
12. Tipkı bir ekmek fabrikasına hammadde seklinde
gelen unun, birtakım işlemlerden geçtikten sonra
ekmek olması gibi, duyularlą) dışarıdan hammade
seklinde gelen bilgiler de zihnimizde işlenerek doğru
eniyle
nden
bilgi oluşur.
en-
arak
Bu parçada dile getirilen görüş hangi bilgi kura-
mina aittir?
A) Rasyonalizm
B Empirizm
C) Kritisizm
D) Pozitivizm
E) Septisizm
ne
45
Felsefe
Bilgi FelsefesiWy2
DU
D) Dualizm
C) Egzistansiyalizm
E) pluralizm
14. Aşağıdakilerden hangisi; insan zihninin doğuş-
tan herhangi bir bilgiyle dolu olmadığını, zihnin
ancak duyum ve deneylerle dolabileceğini, do-
layısıyla doğru bilgilerin tamamının tecrübeler
sonucunda oluştuğunu savunan Emprizm'e ör-
nek gösterilebilir?
A) İnsanlardaki yutkunma refleksinin alıştırmalara
gerek kalmadan ortaya çıkması
B) Bisiklet kullanmayı tam anlamıyla öğrenmek için
sürekli denemeler yapılması
C) Bebeklerin ayaklarının altına parmakla dokunul-
duğunda ayaklarını içe doğru bükmeleri
D) Kabus görüldüğünde irkilerek uyanılması
E) Yeni tanıştığımız birine karşı hissettiklerimizin
fade edilmesinin zor olması +
Felsefe
Bilgi Felsefesi12. Nasreddin Hoca kadılık yaparken adamın biri, hocaya
hasmıyla ilgili bir şikâyette bulunmuş, verip veriştirdik-
ten sonra da “Haklı değil miyim hocam?" deyince Hoca,
"Haklısın!" demiştir. Bir süre sonra bu adamın hasmı
Hoca'ya gelmiştir. Giden kişi için ağzına geleni söyle-
yip kötüledikten sonra, "Haksız mıyım hocam? deyince
Hoca, "Haklısın!" demiştir. Bu konuşmalara şahit olan
Hoca'nın karıSı, "İlahi Hoca! Ne garip bir adamsın. İlki-
ni dinledin, ona haklısın dedin; ikinciyi dinledin, ona da
haklısın dedin. Bu ne biçim iştir?" Hoca bir süre düşün-
dükten sonra, "Vallahi hatun, galiba sen de haklısın!"
demiştir.
Nasrettin Hoca'nın bu tutumu aşağıdakilerden han-
gisiyle örtüşür?
A) Parmenides'in değişenin değil, değişmeyenin bilgi-
sine ulaşılmalıdır düşüncesiyle
B) Protagoras'ın her şeyin ölçütü insandır sözüyle
O Platon'un değişmeden aynı kalan bilginin doğuştan
gelen idealar olduğu fikriyle
D Aristoteles'in bilginin kaynağında akıl olduğu ancak
deneyin de gerekliliği görüşüyle
Sokrates'in bildiğim bir şey var o da hiçbir şey bil-
mediğimdir deyişiyle
Felsefe
Bilgi FelsefesiDiğer sayfaya geçiniz.
Deney bilginin ham maddesini sağlar; ancak böyle olması,
bilginin deneyden çıktığı anlamına gelmez. Çünkü bilgi
için, deneyin yanında başka bir işleme de gerek vardır. O
da şudur: Deneyle elde edilen ham maddenin bir biçime,
bir düzene sokulması gerekir. Bu biçimlendirme işi zihinde
bulunan birtakım zihin formları (kalıplar) sayesinde olur. Bu
formlar ise deneyden gelmez, apriori (önsel) dir.
Bu parçadaki görüş aşağıdaki filozoflardan hangisine
aittir?
I
buvo
A) Descartes
B) Aristoteles
NE
C) Kant
D) Locke
E) Bergson