Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Felsefe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
14. İnsanlık tarihi merak ve arayışla şekillenmiştir. İnsan-
lar vahşi doğada ayakta kalmak ve ötekilere karşı sa-
vunmak için yeni yollar üretmiştir. Doğanın olumsuz
taraflarından merak sayesinde sıyrılmıştır. İnsan ya-
şamını tehdit eden olayları sorgulayarak olumsuz et-
kilere çözümler bulmuştur. Peki, yaşamsal ihtiyaçları
temin edince geriye ne kalmıştır? Kendini oluşturma
imkânı diyebiliriz. Bu durumda boş bir zaman orta-
ya çıkar ve özgün üretimlere olanak sağlar. Kimileri
bunu, diğerlerini sömürme fırsatı olarak değerlen-
dirmiş kimileri de sorgulamaya başlamıştır. Burada
felsefe sadece zor durumlarda değil, rahatlıkta da
sorgulayan, merak eden, düşünen insanlarda ortaya
çıkar.
♡
Bu parçaya göre felsefenin ortaya çıkması için
öncelikle aşağıdakilerden hangisinin gerçekleş-
mesi gerekmektedir?
A) Düşünme ve merak duygusunun gelişmesi
B) İhtiyaçları giderdikten sonra kalan boş vakitler
C) Sorgulamanın getirdiği yeni bilgi türleri
D) Doğa kaynaklarının araştırılmaya başlanması
E) Diğer insanları sömürü altına alma isteği
Felsefe
Felsefenin Alanı
14. İnsanlık tarihi merak ve arayışla şekillenmiştir. İnsan- lar vahşi doğada ayakta kalmak ve ötekilere karşı sa- vunmak için yeni yollar üretmiştir. Doğanın olumsuz taraflarından merak sayesinde sıyrılmıştır. İnsan ya- şamını tehdit eden olayları sorgulayarak olumsuz et- kilere çözümler bulmuştur. Peki, yaşamsal ihtiyaçları temin edince geriye ne kalmıştır? Kendini oluşturma imkânı diyebiliriz. Bu durumda boş bir zaman orta- ya çıkar ve özgün üretimlere olanak sağlar. Kimileri bunu, diğerlerini sömürme fırsatı olarak değerlen- dirmiş kimileri de sorgulamaya başlamıştır. Burada felsefe sadece zor durumlarda değil, rahatlıkta da sorgulayan, merak eden, düşünen insanlarda ortaya çıkar. ♡ Bu parçaya göre felsefenin ortaya çıkması için öncelikle aşağıdakilerden hangisinin gerçekleş- mesi gerekmektedir? A) Düşünme ve merak duygusunun gelişmesi B) İhtiyaçları giderdikten sonra kalan boş vakitler C) Sorgulamanın getirdiği yeni bilgi türleri D) Doğa kaynaklarının araştırılmaya başlanması E) Diğer insanları sömürü altına alma isteği
TYT/Sosyal Bilimler
SOSYAL BİLİM
13. Hegel'e göre,
Varlık düşüncenin tez-anti tez-sentez şeklinde-
ki düşünce yasalarına uygun olarak oluşur ve
gelişir.
Ussal olan gerçek, gerçek olan ussaldır.
• Düşünce, doğa ve tarih (kültür) önceden belir-
lenmiş amaca doğru ilerler.
Hegel'in bu düşünceleri dikkate alınarak, aşağı-
dakilerden hangisine ulaşılamaz?
AHiç bir şey kendisiyle özdeş değildir.
B) Varlığın özünde düşünce vardır.
Varlık sürekli değişen maddeden ibarettir.
D) Varlık diyalektik bir süreç içindedir.
E) Varlık, sürekli bir değişme ve gelişme halindedir.-
Felsefe
Varlık Felsefesi
TYT/Sosyal Bilimler SOSYAL BİLİM 13. Hegel'e göre, Varlık düşüncenin tez-anti tez-sentez şeklinde- ki düşünce yasalarına uygun olarak oluşur ve gelişir. Ussal olan gerçek, gerçek olan ussaldır. • Düşünce, doğa ve tarih (kültür) önceden belir- lenmiş amaca doğru ilerler. Hegel'in bu düşünceleri dikkate alınarak, aşağı- dakilerden hangisine ulaşılamaz? AHiç bir şey kendisiyle özdeş değildir. B) Varlığın özünde düşünce vardır. Varlık sürekli değişen maddeden ibarettir. D) Varlık diyalektik bir süreç içindedir. E) Varlık, sürekli bir değişme ve gelişme halindedir.-
TYT - 3
uz Berkeley'e göre bilincimizin dışında bağımsız bir
varlığı kabul etmek bir çelişkidir. Çünkü kabul etmek
demek objelerin tasarlanmadan, düşünülmeden de
var olduklarını ileri sürmek demektir. Dışarıdaki ob-
jelerin var oluşunu ne kadar incelersek inceleyelim
incelediğimiz hep kendi idelerimizdir. Bundan dolayı
varlık algılamadır. Varlık duyumsanandan, algila-
nandan başka bir şey değildir. Gerçek olan algılardır.
Berkeley bu görüşlerini "var olmak algılanmış olmak
demektir" sözleriyle özetler.
Buna göre, Berkeley'in varlık ile ilgili olan bu
görüşleri aşağıdakilerden hangisine 'karşı görüş'
oluşturur?
A) İdealist varlık yaklaşımına
B) Materyalist varlık anlayışına
C) Monist varlık yaklaşımına
D) Yarlığı oluş ile açıklayan görüşe
E) Varlığı öz ile açıklayan görüşe
Felsefe
Varlık Felsefesi
TYT - 3 uz Berkeley'e göre bilincimizin dışında bağımsız bir varlığı kabul etmek bir çelişkidir. Çünkü kabul etmek demek objelerin tasarlanmadan, düşünülmeden de var olduklarını ileri sürmek demektir. Dışarıdaki ob- jelerin var oluşunu ne kadar incelersek inceleyelim incelediğimiz hep kendi idelerimizdir. Bundan dolayı varlık algılamadır. Varlık duyumsanandan, algila- nandan başka bir şey değildir. Gerçek olan algılardır. Berkeley bu görüşlerini "var olmak algılanmış olmak demektir" sözleriyle özetler. Buna göre, Berkeley'in varlık ile ilgili olan bu görüşleri aşağıdakilerden hangisine 'karşı görüş' oluşturur? A) İdealist varlık yaklaşımına B) Materyalist varlık anlayışına C) Monist varlık yaklaşımına D) Yarlığı oluş ile açıklayan görüşe E) Varlığı öz ile açıklayan görüşe
MS2.
- M
7. Duygularla algılanan evrende bulunan tek tek nes-
neler,tikel varlıklar tartışma götürmez nitelikte ger-
e çektir. Bilginin kaynağı deney olunca, önermeleri
deneyle kontrol edilemeyen ya da deneyin ölçüle-
riyle bağdaşmayan bir düşüncenin doğruluğunun
da ileri sürülemeyeceği açıktır. Bu bakımdan Kutsal
Kitap'ın öne sürdüğü doğa üstü varlıkları bile, akıl
ilkelerine göre açıklama olanağı yoktur. Demek ki
ruhun ölümsüzlüğü ya da Tanrı'nın birliği, sonsuz-
luğu, hatta varlığı kesin olarak kanıtlanamaz; bunlar
yalnızca inancın konusu olarak kalabilir.
Ockham'lı William'ın bu gärüşünden aşağıdaki
yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Felsefe inancı kavrayabilir.
B) Felsefe ile teoloji birbirinden ayrılmalıdır.
nanç ile pozitif olaylar kavranabilir.
DJ Felsefe anlamsız bir sorgulama faaliyetidir.
EJ Kutsal kitabın bildikleri anlamsızdır. g
8.
Madem ki bu din doğrudur ve bizi hakikatin bilgisine
götüron calıcmaua 0nğırı
alirma
Felsefe
Felsefenin Alanı
MS2. - M 7. Duygularla algılanan evrende bulunan tek tek nes- neler,tikel varlıklar tartışma götürmez nitelikte ger- e çektir. Bilginin kaynağı deney olunca, önermeleri deneyle kontrol edilemeyen ya da deneyin ölçüle- riyle bağdaşmayan bir düşüncenin doğruluğunun da ileri sürülemeyeceği açıktır. Bu bakımdan Kutsal Kitap'ın öne sürdüğü doğa üstü varlıkları bile, akıl ilkelerine göre açıklama olanağı yoktur. Demek ki ruhun ölümsüzlüğü ya da Tanrı'nın birliği, sonsuz- luğu, hatta varlığı kesin olarak kanıtlanamaz; bunlar yalnızca inancın konusu olarak kalabilir. Ockham'lı William'ın bu gärüşünden aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Felsefe inancı kavrayabilir. B) Felsefe ile teoloji birbirinden ayrılmalıdır. nanç ile pozitif olaylar kavranabilir. DJ Felsefe anlamsız bir sorgulama faaliyetidir. EJ Kutsal kitabın bildikleri anlamsızdır. g 8. Madem ki bu din doğrudur ve bizi hakikatin bilgisine götüron calıcmaua 0nğırı alirma
Yanıt Yayır
2. Sorgulama, insanı araştırmaya, öğrenmeye ve bilgiye yö-
nelten temel felsefi tavırdır. Cevaplar ve çözüm önerileri ise,
felsefi görüşler veya kuramlar olarak ortaya konulur. Her gö-
rüş veya kuram, insan, varlık ve değerler hakkında merakı-
mızı gideren rasyonel bilgiler sunar. Böylece felsefe insanı;
insana, doğaya, varlığa, iyiye, güzele, adalete, bilgiye yö-
neltir. Felsefi bilgi ile donanan insan kendi yargı ve eylem-
lerini, çevresinde olup bitenleri eleştirel bir tarzda değerlen-
dirir; başkalarınca kolaylıkla yönlendirilmez, yanıltılmaktan
kurtulur; kendini belirlemeyi ve rasyonel ilkelere dayalı bir
yaşam sürmeyi başarır.
Bu parçaya dayanarak felsefe ile ilgili aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Kesin bilgiye ulaşma yöntemidir.
B) Özgür düşünme yöntemidir.
C) Her türlü bilgiyi irdeler. -
D) Entelektüel bir uğraştır.
E) Dünyayı anlamlandırmaya çalışır.
Felsefe
Felsefenin Alanı
Yanıt Yayır 2. Sorgulama, insanı araştırmaya, öğrenmeye ve bilgiye yö- nelten temel felsefi tavırdır. Cevaplar ve çözüm önerileri ise, felsefi görüşler veya kuramlar olarak ortaya konulur. Her gö- rüş veya kuram, insan, varlık ve değerler hakkında merakı- mızı gideren rasyonel bilgiler sunar. Böylece felsefe insanı; insana, doğaya, varlığa, iyiye, güzele, adalete, bilgiye yö- neltir. Felsefi bilgi ile donanan insan kendi yargı ve eylem- lerini, çevresinde olup bitenleri eleştirel bir tarzda değerlen- dirir; başkalarınca kolaylıkla yönlendirilmez, yanıltılmaktan kurtulur; kendini belirlemeyi ve rasyonel ilkelere dayalı bir yaşam sürmeyi başarır. Bu parçaya dayanarak felsefe ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Kesin bilgiye ulaşma yöntemidir. B) Özgür düşünme yöntemidir. C) Her türlü bilgiyi irdeler. - D) Entelektüel bir uğraştır. E) Dünyayı anlamlandırmaya çalışır.
Bir akşam yürüyüşü sırasında önümde iki araç birbiri-
ne çarptı. Sürücüler yaralı ve baygındı. Etrafta ben-
den başka kimse yoktu. İlk yardım ekiplerini arayıp
gelmelerini beklerken yaralılara başka nasıl yardım
edebileceğimi düşündüm. Yardıma ihtiyaçları vardı
ama yardım ederken zarar verebilirdim. Bir eylemin
diğerinden daha akıllıca olduğundan emin olmak için
asla yeterince bilgiye sahip olamayacağımı düşüne-
rek eylemsiz kaldim.
Bu parça aşağıdaki özgün görüşlerden hangisiyle
ilişkilendirilebilir?
A) Pyrrhon'un kuşkuculuğuyla
B) Kant'ın ahlaki emir anlayışıyla
C) John Dewey'nin yararcılığı esas alan görüşüyle
D) Thomas Hobbes'un bencilik görüşüyle
E) Jeremy Bentham'ın hazzı temel alan yararcı an-
layışıyla
Felsefe
Önerme
Bir akşam yürüyüşü sırasında önümde iki araç birbiri- ne çarptı. Sürücüler yaralı ve baygındı. Etrafta ben- den başka kimse yoktu. İlk yardım ekiplerini arayıp gelmelerini beklerken yaralılara başka nasıl yardım edebileceğimi düşündüm. Yardıma ihtiyaçları vardı ama yardım ederken zarar verebilirdim. Bir eylemin diğerinden daha akıllıca olduğundan emin olmak için asla yeterince bilgiye sahip olamayacağımı düşüne- rek eylemsiz kaldim. Bu parça aşağıdaki özgün görüşlerden hangisiyle ilişkilendirilebilir? A) Pyrrhon'un kuşkuculuğuyla B) Kant'ın ahlaki emir anlayışıyla C) John Dewey'nin yararcılığı esas alan görüşüyle D) Thomas Hobbes'un bencilik görüşüyle E) Jeremy Bentham'ın hazzı temel alan yararcı an- layışıyla
TYT-3
17. Bu saçma inanısa sahip olanlar Tanrı'nın varlığını
kabul etmekle birlikte onun ilim ve irade gibi sıfat-
lanını kabul etmezler. Bunlara göre Tanrı'nın, alem-
de gözlenebilen hikmet ve inayetleri de söz konu-
su değildir. Tanrı'nın dünyaya ve evrenin işleyişine
herhangi bir müdahalesi bulunmamaktadır. Tanrı,
evreni ve varlıkları sadece yaratmakla yetinmiştir.
Ondan sonraki işleyiş, düzen ve olaylarda müdahil
olmamıştır.
Yukarıdaki parçada özellikle aşağıdakilerden
hangisi eleştirilmistir?
A) Sekülerizm akımını benimseyenler.
B) Ateist inanca sahip olan kişiler.
C) Nihilist görüş benimseyenler.
D/Agnostik düşüncede olanlar.
E) Deist inanca sahip olan kişiler.
Felsefe
Din Felsefesi
TYT-3 17. Bu saçma inanısa sahip olanlar Tanrı'nın varlığını kabul etmekle birlikte onun ilim ve irade gibi sıfat- lanını kabul etmezler. Bunlara göre Tanrı'nın, alem- de gözlenebilen hikmet ve inayetleri de söz konu- su değildir. Tanrı'nın dünyaya ve evrenin işleyişine herhangi bir müdahalesi bulunmamaktadır. Tanrı, evreni ve varlıkları sadece yaratmakla yetinmiştir. Ondan sonraki işleyiş, düzen ve olaylarda müdahil olmamıştır. Yukarıdaki parçada özellikle aşağıdakilerden hangisi eleştirilmistir? A) Sekülerizm akımını benimseyenler. B) Ateist inanca sahip olan kişiler. C) Nihilist görüş benimseyenler. D/Agnostik düşüncede olanlar. E) Deist inanca sahip olan kişiler.
Kant'a göre deneyden önce gelen hiçbir bilgi yok-
tur. Ancak böyle olması bilginin deneyden geldiği
anlamına gelmez. Bütün bilgiler deney ile başlar,
fakat deneyden doğmaz. Bu nedenle “Algısız kav-
ramlar boş, kavramsız algılar kördür.”
Kant bu görüşüyle aşağıdaki felsefi akımlar-
dan hangilerini birleştirmiştir?
A) Pragmatizm - Rasyorralizm
B) Entüisyonizm - Empirizm
Septisizm - Pozitivizm
Rasyonalizm - Empirizm
E) Fenomenolojizm - Sofizm
<
Felsefe
Bilgi Felsefesi
Kant'a göre deneyden önce gelen hiçbir bilgi yok- tur. Ancak böyle olması bilginin deneyden geldiği anlamına gelmez. Bütün bilgiler deney ile başlar, fakat deneyden doğmaz. Bu nedenle “Algısız kav- ramlar boş, kavramsız algılar kördür.” Kant bu görüşüyle aşağıdaki felsefi akımlar- dan hangilerini birleştirmiştir? A) Pragmatizm - Rasyorralizm B) Entüisyonizm - Empirizm Septisizm - Pozitivizm Rasyonalizm - Empirizm E) Fenomenolojizm - Sofizm <
19. Allah'ın sıfatları zati ve subuti diye ikiye ayrılır. Yal-
nizca Allah'ta bulunan sifatlara zati sifatlar, Allah'tan
başka varlıklarda bir benzerinin de bulunabildiği si-
fatlara ise subuti sifatlar denir.
Aşağıdakilerden hangisi subuti sıfatlardan biri
değildir?
A) ilim
v
B) Tekvin
C) Kudret
d
D) Beka
8
E) Kelam
19
Felsefe
Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi
19. Allah'ın sıfatları zati ve subuti diye ikiye ayrılır. Yal- nizca Allah'ta bulunan sifatlara zati sifatlar, Allah'tan başka varlıklarda bir benzerinin de bulunabildiği si- fatlara ise subuti sifatlar denir. Aşağıdakilerden hangisi subuti sıfatlardan biri değildir? A) ilim v B) Tekvin C) Kudret d D) Beka 8 E) Kelam 19
Hegel'e göre, başlangıçta sadece Geist yani mutlak ruh
vardır. Bu, varlığın tez aşamasıdır. Geist kendini tanımak
ister ve kendisini açar, dışa vurur. Böylece kendisine
yabancılaşarak kendisini doğada gerçekleştirir. Bu, varlığın
antitez aşamasıdır. Ancak gerçeklik kazanan Geist,
özgürlüğünü yitirmiştir. Geist, tekrar özgürlüğünü
kazanmak için önce tek tek insanda; sonra sırasıyla aile,
toplum ve devlette ortaya çıkarak özgürlüğüne kavuşur.
Geist; en yüksek aşamada kendisini sanat, din ve
felsefede gerçekleştirir.

Hegel'in bu parçada yer alan görüşleri aşağıdaki
felsefi akımlardan hangisiyle paralellik gösterir?

A Materyalizm
B) Nihilizm
C) Realizm
D) Fenomenoloji
E) İdealizm
Felsefe
Bilim Felsefesi
Hegel'e göre, başlangıçta sadece Geist yani mutlak ruh vardır. Bu, varlığın tez aşamasıdır. Geist kendini tanımak ister ve kendisini açar, dışa vurur. Böylece kendisine yabancılaşarak kendisini doğada gerçekleştirir. Bu, varlığın antitez aşamasıdır. Ancak gerçeklik kazanan Geist, özgürlüğünü yitirmiştir. Geist, tekrar özgürlüğünü kazanmak için önce tek tek insanda; sonra sırasıyla aile, toplum ve devlette ortaya çıkarak özgürlüğüne kavuşur. Geist; en yüksek aşamada kendisini sanat, din ve felsefede gerçekleştirir. Hegel'in bu parçada yer alan görüşleri aşağıdaki felsefi akımlardan hangisiyle paralellik gösterir? A Materyalizm B) Nihilizm C) Realizm D) Fenomenoloji E) İdealizm
TYT/SOSYAL BİLİMLER
B.
12. "Bir mağara düşün." der Platon. "Girisi boydan boya gün
ğına açık bir yer altı mağarası. Insanlar düşün bu malzarada
Çocukluktan beri zincire vurulmuş hepsi. Mağaranın duvarla-
rindan başka bir şey göremiyorlar. Arkalarından bir işik geliyor
ve gölgeler yansıyor duvarlara. Esir gibiler. Ömür boyu badan
çeviremeyecek, arkalarından geçen nesnelerin duvara vuran
gölgelerini izleyecekler. Tutalım ki zincirlerini çözdük esinlerin
Ne olurdu anlatayım. Ayağa kalkmaya, başını çevirmeye, 1952
bakmaya zorlanan esir, bunları yaparken acı duyardı. Gözlerika-
maşır, gölgelerini görmeye alıştığı cisimleri tanıyamazdı. Sonra
yavaş yavaş alışırdı aydınlığa ve düşünmeye başlardi. Bir zaman
mağarada gördüklerinin gerçeğin silik bir kopyası olduğunu an-
lar ve gerçek varlığı bilmeye başlardı.
BU
B
Bu parça felsefenin alanlarından hangileriyle ilişkilidir?
D
A) Epistemoloji - Ontoloji
B) Ontoloji - Aksiyoloji
C) Etik - Epistemoloji
D) Etik - Estetik
E) Epistemoloji - Aksiyoloji
Felsefe
Varlık Felsefesi
TYT/SOSYAL BİLİMLER B. 12. "Bir mağara düşün." der Platon. "Girisi boydan boya gün ğına açık bir yer altı mağarası. Insanlar düşün bu malzarada Çocukluktan beri zincire vurulmuş hepsi. Mağaranın duvarla- rindan başka bir şey göremiyorlar. Arkalarından bir işik geliyor ve gölgeler yansıyor duvarlara. Esir gibiler. Ömür boyu badan çeviremeyecek, arkalarından geçen nesnelerin duvara vuran gölgelerini izleyecekler. Tutalım ki zincirlerini çözdük esinlerin Ne olurdu anlatayım. Ayağa kalkmaya, başını çevirmeye, 1952 bakmaya zorlanan esir, bunları yaparken acı duyardı. Gözlerika- maşır, gölgelerini görmeye alıştığı cisimleri tanıyamazdı. Sonra yavaş yavaş alışırdı aydınlığa ve düşünmeye başlardi. Bir zaman mağarada gördüklerinin gerçeğin silik bir kopyası olduğunu an- lar ve gerçek varlığı bilmeye başlardı. BU B Bu parça felsefenin alanlarından hangileriyle ilişkilidir? D A) Epistemoloji - Ontoloji B) Ontoloji - Aksiyoloji C) Etik - Epistemoloji D) Etik - Estetik E) Epistemoloji - Aksiyoloji
al
14. Kimi düşünürlere göre güzellik ve zevk duygula-
ri kişilere göre değişebilmektedir. Aynı tarz resmi
sevenler bile farklı sanatçıları ya da farklı üslupları
tercih edebilmekteler. Kimi düşünürler ise sanat
eserinin güzelliği ya da çirkinliği konusunda kişilere
göre değişmeyen ortak beğeni duygusunun oldu-
ğunu kabul ederler.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisi dile geti-
rilmektedir?
A Güzellik ve yüce arasındaki ilişki
B) Güzelliğin doğada mi yoksa sanat eserinde mi
alduğu
C Ortak estetik yargıların olup olmadığı
) Estetik tavrin cikara dayanıp dayanmadığı
Sanat eserinin özelliklerinin neler
olduğu
** D06-1 - TYT Deneme - 6
16
luus
Felsefe
Sanat Felsefesi
al 14. Kimi düşünürlere göre güzellik ve zevk duygula- ri kişilere göre değişebilmektedir. Aynı tarz resmi sevenler bile farklı sanatçıları ya da farklı üslupları tercih edebilmekteler. Kimi düşünürler ise sanat eserinin güzelliği ya da çirkinliği konusunda kişilere göre değişmeyen ortak beğeni duygusunun oldu- ğunu kabul ederler. Bu parçada aşağıdakilerden hangisi dile geti- rilmektedir? A Güzellik ve yüce arasındaki ilişki B) Güzelliğin doğada mi yoksa sanat eserinde mi alduğu C Ortak estetik yargıların olup olmadığı ) Estetik tavrin cikara dayanıp dayanmadığı Sanat eserinin özelliklerinin neler olduğu ** D06-1 - TYT Deneme - 6 16 luus
gu
tu
ne
tolustur urton yopaduo duygular
uni 15. Bilimi, bir ürün ya da sonuç olarak değil, bir etkinlik
kurulmupla
olarak gören Toulmin; bilimin yine de yalnızca, bilim
insanlarının merak ve araştırma güdüleri ile açıkla-
namayacağını savunur. Ona göre bilimsel etkinlik,
otto
tarihsel ve sosyal ihtiyaçlar ve koşullara bağlı olarak
seyreder. Hatta bu değişkenlerle ortaya çıkan sorun-
dayanan ların aşılması, bilimsel uğraşın itkisidir.
Bu paragrafa göre Toulmin'in, bilimsel faaliyete
yüklediği işlev aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yaşamı anlamlandırmak
5), Olay ve olguları açıklamak
C) İnsanı değerli hale getirmek
D) Problemleri çözmek
E) Gizemleri açıklamak
Sanata
eser
Alidir
in
n
cuyle
de 12
a
Diğer sayfaya geçiniz.
Felsefe
Bilim Felsefesi
gu tu ne tolustur urton yopaduo duygular uni 15. Bilimi, bir ürün ya da sonuç olarak değil, bir etkinlik kurulmupla olarak gören Toulmin; bilimin yine de yalnızca, bilim insanlarının merak ve araştırma güdüleri ile açıkla- namayacağını savunur. Ona göre bilimsel etkinlik, otto tarihsel ve sosyal ihtiyaçlar ve koşullara bağlı olarak seyreder. Hatta bu değişkenlerle ortaya çıkan sorun- dayanan ların aşılması, bilimsel uğraşın itkisidir. Bu paragrafa göre Toulmin'in, bilimsel faaliyete yüklediği işlev aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaşamı anlamlandırmak 5), Olay ve olguları açıklamak C) İnsanı değerli hale getirmek D) Problemleri çözmek E) Gizemleri açıklamak Sanata eser Alidir in n cuyle de 12 a Diğer sayfaya geçiniz.
22. Tümeller, gerçek bir varoluşa sahip değil yapma şeylerdir.
Ancak soyut düşüncenin ürünü olarak ve bilimsel çalışma
içinde ortaya çıkabilirler. Çokluğun ortak olan yanı değil
onlara yüklenebilir olan isimlerdir.
Bu parçada açıklanan görüşler aşağıdaki felsefi
akımlardan hangisine uygundur?
Gerel to
nole
sodce
A Nominalizmpecet
soymono
B) Skolastik felsefe teo Grul eprtiM pg
c) Konseptualizm inet verlipt modde
D) Realizm Geveuralk
E) Patristik felsefe
Erse bsden
UcDört
Bes
Diğer sayfaya geçiniz.
Felsefe
Din Felsefesi
22. Tümeller, gerçek bir varoluşa sahip değil yapma şeylerdir. Ancak soyut düşüncenin ürünü olarak ve bilimsel çalışma içinde ortaya çıkabilirler. Çokluğun ortak olan yanı değil onlara yüklenebilir olan isimlerdir. Bu parçada açıklanan görüşler aşağıdaki felsefi akımlardan hangisine uygundur? Gerel to nole sodce A Nominalizmpecet soymono B) Skolastik felsefe teo Grul eprtiM pg c) Konseptualizm inet verlipt modde D) Realizm Geveuralk E) Patristik felsefe Erse bsden UcDört Bes Diğer sayfaya geçiniz.
2012 - YGS / SOS
37. Birçok toplumda geçerli olan "Çalmayacaksın!"
yaptırımı ile karşı karşıya olan bir birey, aşağıdaki
lerden hangisini yaptığında Kant'ın ödev ahlakına
uygun eylemde bulunmuş olur?
A) Onu koşulsuz bir buyruk olarak aldığında
B) Toplumun yararına olacak biçimde davrandığında
C) Doğruluğundan emin olduktan sonra
benimsediğinde
D) içinden gelen sese kulak verdiğinde
E) Mutlu olabilecek biçimde davrandığında
Felsefe
Sosyal Değişme
2012 - YGS / SOS 37. Birçok toplumda geçerli olan "Çalmayacaksın!" yaptırımı ile karşı karşıya olan bir birey, aşağıdaki lerden hangisini yaptığında Kant'ın ödev ahlakına uygun eylemde bulunmuş olur? A) Onu koşulsuz bir buyruk olarak aldığında B) Toplumun yararına olacak biçimde davrandığında C) Doğruluğundan emin olduktan sonra benimsediğinde D) içinden gelen sese kulak verdiğinde E) Mutlu olabilecek biçimde davrandığında
Aristoteles'e göre devlet doğal düzenin devamıdır insanın
değişik ihtiyaçları vardır. Devlet bunu gerçekleştirmek için
vardır. Ona göre devlet yönetimleri tek başlarına iyi veya
kötü değildir. Ancak söz konusu amacı gerçekleştirebilme
durumuna göre iyi ya da kötü devlet vardır.

Aristoteles'in görüşlerine dayanarak devletle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir?
A) Toplumsal düzenin mümkün olmadığı
B) İnsan organizmasına benzettiği
C) Kuruluşunun temelinde yönetilenleri koruması isteği
D) İnsan yaşamının dışında bir anlam taşıdığı
E) Bireylerine erdemlilik niteliği kazandırma işlevini
Felsefe
Siyaset Felsefesi
Aristoteles'e göre devlet doğal düzenin devamıdır insanın değişik ihtiyaçları vardır. Devlet bunu gerçekleştirmek için vardır. Ona göre devlet yönetimleri tek başlarına iyi veya kötü değildir. Ancak söz konusu amacı gerçekleştirebilme durumuna göre iyi ya da kötü devlet vardır. Aristoteles'in görüşlerine dayanarak devletle ilgili aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılabilir? A) Toplumsal düzenin mümkün olmadığı B) İnsan organizmasına benzettiği C) Kuruluşunun temelinde yönetilenleri koruması isteği D) İnsan yaşamının dışında bir anlam taşıdığı E) Bireylerine erdemlilik niteliği kazandırma işlevini