Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Sıfatlar Soruları

SIFATLAR (ÖN ADLAR)
1. Aşağıdaki cümlelerde geçen niteleme sıfatlarını bularak altlarını çiziniz.
Sinifta mutlu çocuklar görmek beni çok
sevindiriyor.
Bilgili insanlarla sohbet etmek kendimizi
geliştirmemizi sağlar.
Bize yeni arabasını göstermek için
yanımıza uğradı.
Aldığın ürünü yüzde otuz zararla satmak
zorunda kalmış.
2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcük asıl sayı sıfatıysa başına "A" sıra sayı sifatıysa
başına "S" üleştirme sayı sıfatıysa başına "Ü" kesir sayı sıfatıysa başına "K" yazınız.
Günde yetmiş beş soru çözüyorum.
Anahtarım diğer montumun cebinde
kalmış
Şu çantanın sahibini gördünüz mü acaba?
lyi günde, kötü günde yanimda olacağına
soz verdi
Kimi insanlar hatalarını görmezden
gelirler.
Hiçbir dert, dermansiz değildir.
Annem yırtık ayakkabılarımı tamir
ettirmiş.
Çaresiz adam yolun kenannda bekliyordu.
3. Aşağıdaki cümlelerde geçen işaret sıfatlarını bularak altlarını çiziniz.
Burası kapalı olduğu için öbür yoldan
gitmelisiniz.
Bu arabayı hangi galeriden satın aldın?
Markette aradığı yiyeceği üçüncü rafta
bulmuştu
23 Nisan töreninde giymen için nasıl bir
elbise almamız gerekiyor?
Herkes evinden ikişer kitap getirirse
kitaplığımız zenginleşir.
Öteki soruyu neden yanlış yaptığın
anlayamadım.
4. Aşağıdaki cümlelerde belgisiz sıfatları bularak altlarını çiziniz.
Birkaç gün önce bazı evlerde elektrik
kesintisi yaşandı.
Oradaki mağazada güzel elbiseler
gördüm.
Artık bu adama yardım etmeniz
gerekiyor.
O, çoğu şiirinde söz sanatlarını ustaca
kullanmış.
inanıyorum ki yaşadığın kötü günler bir
gün geçecek.
5. Aşağıdaki cümlelerde soru sıfatlarını bularak altlarını çiziniz.
Yarınki geziye kaç öğrenci gelecekmiş?
Onunla konuştuğumuzda birtakım
sıkıntılan olduğunu anladım.
Sınıfta bulduğumuz kalem hangi
öğretmene aitmiş?
Yarışmayı kaçıncı sırada bitirdi?
Senin özelliklerine hangi iş daha uygun?
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
SIFATLAR (ÖN ADLAR) 1. Aşağıdaki cümlelerde geçen niteleme sıfatlarını bularak altlarını çiziniz. Sinifta mutlu çocuklar görmek beni çok sevindiriyor. Bilgili insanlarla sohbet etmek kendimizi geliştirmemizi sağlar. Bize yeni arabasını göstermek için yanımıza uğradı. Aldığın ürünü yüzde otuz zararla satmak zorunda kalmış. 2. Aşağıdaki cümlelerde altı çizili sözcük asıl sayı sıfatıysa başına "A" sıra sayı sifatıysa başına "S" üleştirme sayı sıfatıysa başına "Ü" kesir sayı sıfatıysa başına "K" yazınız. Günde yetmiş beş soru çözüyorum. Anahtarım diğer montumun cebinde kalmış Şu çantanın sahibini gördünüz mü acaba? lyi günde, kötü günde yanimda olacağına soz verdi Kimi insanlar hatalarını görmezden gelirler. Hiçbir dert, dermansiz değildir. Annem yırtık ayakkabılarımı tamir ettirmiş. Çaresiz adam yolun kenannda bekliyordu. 3. Aşağıdaki cümlelerde geçen işaret sıfatlarını bularak altlarını çiziniz. Burası kapalı olduğu için öbür yoldan gitmelisiniz. Bu arabayı hangi galeriden satın aldın? Markette aradığı yiyeceği üçüncü rafta bulmuştu 23 Nisan töreninde giymen için nasıl bir elbise almamız gerekiyor? Herkes evinden ikişer kitap getirirse kitaplığımız zenginleşir. Öteki soruyu neden yanlış yaptığın anlayamadım. 4. Aşağıdaki cümlelerde belgisiz sıfatları bularak altlarını çiziniz. Birkaç gün önce bazı evlerde elektrik kesintisi yaşandı. Oradaki mağazada güzel elbiseler gördüm. Artık bu adama yardım etmeniz gerekiyor. O, çoğu şiirinde söz sanatlarını ustaca kullanmış. inanıyorum ki yaşadığın kötü günler bir gün geçecek. 5. Aşağıdaki cümlelerde soru sıfatlarını bularak altlarını çiziniz. Yarınki geziye kaç öğrenci gelecekmiş? Onunla konuştuğumuzda birtakım sıkıntılan olduğunu anladım. Sınıfta bulduğumuz kalem hangi öğretmene aitmiş? Yarışmayı kaçıncı sırada bitirdi? Senin özelliklerine hangi iş daha uygun?
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili sözcük için yay ayraçta verilen bilgi yanlıştır?
A) Beyaz bir ayakkabı almak istiyorum. (Somut isim)
B) Kardeşimin okulu buraya çok uzaktı. (Topluluk ismi)
C) Onun huysuzlukları hepimizi kızdırmıştı. (Soyut isim)
D) Ordumuz her zaman kahramanlığıyla ön plana çıkmıştır. (Topluluk ismi)
7. Aşağıdakilerden hangisi bir isim tamlaması değildir?
A) Kol düğmesi
C) Mavi gömlek
3
YAPAMADIĞIN
VARSA
İZLEYİVER
B) Çilek reçeli
D) Kitap kapağı
BİR ÜNİTE DAHA
TAMAM
Aferin
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili sözcük için yay ayraçta verilen bilgi yanlıştır? A) Beyaz bir ayakkabı almak istiyorum. (Somut isim) B) Kardeşimin okulu buraya çok uzaktı. (Topluluk ismi) C) Onun huysuzlukları hepimizi kızdırmıştı. (Soyut isim) D) Ordumuz her zaman kahramanlığıyla ön plana çıkmıştır. (Topluluk ismi) 7. Aşağıdakilerden hangisi bir isim tamlaması değildir? A) Kol düğmesi C) Mavi gömlek 3 YAPAMADIĞIN VARSA İZLEYİVER B) Çilek reçeli D) Kitap kapağı BİR ÜNİTE DAHA TAMAM Aferin
fat
2. "Güzel" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde
SH bir adın niteleyicisi olarak kullanılmıştır?
A) Konuşmacı gerçekten çok güzel konuştu.
B) Eskiden beri güzel sözleri ezberlemeye çalışırım.
C) Öğretmenimiz bu konuyu çok güzel anlattı.
D) Şu evler uzaktan ne güzel görünüyor!
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
fat 2. "Güzel" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde SH bir adın niteleyicisi olarak kullanılmıştır? A) Konuşmacı gerçekten çok güzel konuştu. B) Eskiden beri güzel sözleri ezberlemeye çalışırım. C) Öğretmenimiz bu konuyu çok güzel anlattı. D) Şu evler uzaktan ne güzel görünüyor!
1. Kara gözlüm, efkârlanma gül gayri!
2. İbibikler, öter ötmez ordayım.
3.
Mektubunda diyorsun ki: 'Gel gayri!'
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.
4.
Numaralandırılmış
ta yer verilmiştir?
A) 1.
B) 2.
Bekir Sıtkı ERDOĞAN
dizelerin hangisinde sifa-
C) 3.
D) 4.
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
1. Kara gözlüm, efkârlanma gül gayri! 2. İbibikler, öter ötmez ordayım. 3. Mektubunda diyorsun ki: 'Gel gayri!' Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım. 4. Numaralandırılmış ta yer verilmiştir? A) 1. B) 2. Bekir Sıtkı ERDOĞAN dizelerin hangisinde sifa- C) 3. D) 4.
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru sıfatı
ile belgisiz sifat bir arada kullanılmıştır?
A) Bunu sana daha kaç kere söyleyeceğim bil-
miyorum.
C) Sürekli kendini düşünen bazı insanlar neden
bu kadar bencil?
C) Ben anlayamadım, bu diplomayı hangi yılda
aldın?
D) Birtakım özellikleri dikkate alarak hangi ara-
bayı alacaksın?
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
22. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde soru sıfatı ile belgisiz sifat bir arada kullanılmıştır? A) Bunu sana daha kaç kere söyleyeceğim bil- miyorum. C) Sürekli kendini düşünen bazı insanlar neden bu kadar bencil? C) Ben anlayamadım, bu diplomayı hangi yılda aldın? D) Birtakım özellikleri dikkate alarak hangi ara- bayı alacaksın?
25. Karadeniz'in yaylalarında birçok çiçek vardır.
Bu çiçeklerin çoğu ilaç yapımında kullanılır.
Kulübe tarzı evlerin etrafındaki bu çiçekleri kü-
çükken demet yapar, annemize hediye ederdik.
Diğer arkadaşlarımızla yarışırdık kim en güzel
demeti yapacak ve övgü alacak, diye. İşte mut-
luluk buydu, bence.
Bu metinde aşağıdaki sıfat çeşitlerinden
hangisi bulunmamaktadır?
A) Belgisiz sifat
B) Sıra sayı sıfatı
C) Niteleme sıfatı
D) İşaret sifati
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
25. Karadeniz'in yaylalarında birçok çiçek vardır. Bu çiçeklerin çoğu ilaç yapımında kullanılır. Kulübe tarzı evlerin etrafındaki bu çiçekleri kü- çükken demet yapar, annemize hediye ederdik. Diğer arkadaşlarımızla yarışırdık kim en güzel demeti yapacak ve övgü alacak, diye. İşte mut- luluk buydu, bence. Bu metinde aşağıdaki sıfat çeşitlerinden hangisi bulunmamaktadır? A) Belgisiz sifat B) Sıra sayı sıfatı C) Niteleme sıfatı D) İşaret sifati
14. 1. Böyle ağır şarkılardan hoşlanmıyorum.
2. Bütün çalışkan öğrenciler bu sınıfta toplanmış.
3. Mutfağı hafif bir yanık kokusu sardı.
4. O günü hiç unutabilir miyiz?
Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
niteleme sıfatı kullanılmamıştır?
A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
14. 1. Böyle ağır şarkılardan hoşlanmıyorum. 2. Bütün çalışkan öğrenciler bu sınıfta toplanmış. 3. Mutfağı hafif bir yanık kokusu sardı. 4. O günü hiç unutabilir miyiz? Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangisinde niteleme sıfatı kullanılmamıştır? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
13.
1. .... gözlerle etrafa bakıyordu.
****
2. Bütün hatfa.....
oturdu.
3. Uzun zamandır
geziyordu.
4. Kıyafetlerini ........... una yıkattı.
Numaralandırılmış cümlelerdeki boş bırakılan
yerlerden hangisine "boş" sözcüğü getirildiğinde
sifat elde edilir?
A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
13. 1. .... gözlerle etrafa bakıyordu. **** 2. Bütün hatfa..... oturdu. 3. Uzun zamandır geziyordu. 4. Kıyafetlerini ........... una yıkattı. Numaralandırılmış cümlelerdeki boş bırakılan yerlerden hangisine "boş" sözcüğü getirildiğinde sifat elde edilir? A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
15.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "güzel" sözcüğü
sifat olarak kullanılmıştır?
A) Evin güzelini o aldı.
B) Telefonda oldukça güzel konuşuyordu.
C) Güzel havalarda dolaşmaya çıkardık.
D) O kadar güzeldi ki anlatamam.
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
15.Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "güzel" sözcüğü sifat olarak kullanılmıştır? A) Evin güzelini o aldı. B) Telefonda oldukça güzel konuşuyordu. C) Güzel havalarda dolaşmaya çıkardık. D) O kadar güzeldi ki anlatamam.
C) Benzetme
D) Kişileştirme
Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yapıca
diğerlerinden farklıdır?
A) Tatile gitmek ve dinlenmek için tenha yerleri
tercih ederim hep.
B) Cep telefonumu evin hiçbir yerinde bulamıyo-
rum.
C) Sözlerimin seni inciteceğini düşünemedim ne
yazık ki.
D) Geçmişi bir kenara bırakıp yaşadığımız acıları
unutalım artık.
ıdaki cümlelerden hangisinde anlam kaymas
r?
inki maç için son antrenmanımızın
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
C) Benzetme D) Kişileştirme Aşağıdaki cümlelerden hangisinin yüklemi yapıca diğerlerinden farklıdır? A) Tatile gitmek ve dinlenmek için tenha yerleri tercih ederim hep. B) Cep telefonumu evin hiçbir yerinde bulamıyo- rum. C) Sözlerimin seni inciteceğini düşünemedim ne yazık ki. D) Geçmişi bir kenara bırakıp yaşadığımız acıları unutalım artık. ıdaki cümlelerden hangisinde anlam kaymas r? inki maç için son antrenmanımızın
. Bölük, avlunun ortasına gelince durdu. Askerler çok yorulmuştu. Sıcak hava onlan bu-
naltmıştı. Buna rağmen gencecik askerler çakmak çakmak gözlerle komutanlarının emir-
lerini bekliyordu. Komutan, kışlanın kapısını açtı. Askerler içeri sırayla girdiler.
İsim tamlamaları
Sifat tamlamalan
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
. Bölük, avlunun ortasına gelince durdu. Askerler çok yorulmuştu. Sıcak hava onlan bu- naltmıştı. Buna rağmen gencecik askerler çakmak çakmak gözlerle komutanlarının emir- lerini bekliyordu. Komutan, kışlanın kapısını açtı. Askerler içeri sırayla girdiler. İsim tamlamaları Sifat tamlamalan
3. "Kısa" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde
farklı bir görevde kullanılmıştır?
A) Kısa bir aradan sonra yola devam ettik.
B) Sınıfımıza kısa boylu bir öğrenci daha
geldi.
C) Müdür Bey bugün çok kısa konuştu.
D) Bu kadar kısa zamanda hazırlanamam.
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
3. "Kısa" sözcüğü aşağıdakilerin hangisinde farklı bir görevde kullanılmıştır? A) Kısa bir aradan sonra yola devam ettik. B) Sınıfımıza kısa boylu bir öğrenci daha geldi. C) Müdür Bey bugün çok kısa konuştu. D) Bu kadar kısa zamanda hazırlanamam.
23izk2
4. Öznel anlatım, kişisel görüşler içerir. Nesnel anlatım ise kişisel görüşlerden uzak, kanıtlanabilir yargılar-
dan oluşur.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki metinlerin hangisinde nesnel bir anlatıma başvurulmuştur?
Co
A) Sıcak ülkelerin yerli bitkileri olan sukulentler, ana vatanlanı olan Amerika, Asya ve Afrika'da doğal ola-
rak yetişir. Sukulentler, dikensiz kaktüsler diye bilinseler de içlerinde su tutabilen dolgun, yumuşak, etli
yaprakları olan bir bitki türüdür. Sukulentlerin birçok çeşidi vardır. Çoğu, yılda bir kez çiçek açan suku-
lentler kökünde, gövdesinde, yapraklarında ve saplarındaki özel dokularda su tutup biriktirebiliyor.
B) Zamanın azaldığını insan ancak bir yaşa geldikten sonra fark edebiliyor. Hazin olan budur. İnsanoğlu
kolay yetişmiyor, kolay olgunlaşmıyor. Bazı işleri yapabilmek için belli bir olgunluğa varmak lazım.
Ancak o olgunluğa vardıktan sonra gücünüzün bazı işleri başarmaya yettiğini görürsünüz. İşte bunu
gördüğünüz zaman bir telaştır başlar. Yaşınız en az kırka varmıştır. Önünüzde kaç seneniz kaldı,
daha kaç sene yaşayacaksınız, bilemezsiniz.
C) Misafirlik öyle bir oyundur ki onu her zaman, sadece istediğinizle, canınızın çektikleri ile oynayamaz-
sınız. Günün birinde hiç hoşlanmadığınız fakat tabii sizin kendisinden hoşlanmadığınızın farkında
olmayan kimseler veya ancak pek az tanımaya fırsat bulduğunuz kişiler kapınızı çalabilir ve sizin
misafiriniz olabilirler. Eğer olgun bir insansanız onlarla da bu oyunu bütün kurallarıyla ve olanca sa-
mimiyetinizle hatta keyfinizin kaçtığını hiç belli etmeden oynamaya mecbursunuz.
D) Bir an kendinizi tek başınıza bir odaya kapatılmış olarak düşünün. Biraz ekmek ve su bulduktan sonra
ilk arayacağınız şey dilinizden anlayan, konuşacak bir insandır. Bu his, içinde yaşadığınız cemiyetten
uzak kalmanın verdiği manevi açlığınızın giderilmesini istemekten ve başka insanlarla olan bağınızın
koparılması kaygısından kaynaklanır. Yalnızlıkta, dost ve arkadaş yokluğunun yerini ancak kitap tuta-
bilir. Bulabildiğiniz kitabı yazan, sizin bu tek başına kaldığınız anda konuşabileceğiniz tek arkadaştır.
ISLEYEN
Diger sayfaya geçiniz.
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
23izk2 4. Öznel anlatım, kişisel görüşler içerir. Nesnel anlatım ise kişisel görüşlerden uzak, kanıtlanabilir yargılar- dan oluşur. Bu açıklamaya göre aşağıdaki metinlerin hangisinde nesnel bir anlatıma başvurulmuştur? Co A) Sıcak ülkelerin yerli bitkileri olan sukulentler, ana vatanlanı olan Amerika, Asya ve Afrika'da doğal ola- rak yetişir. Sukulentler, dikensiz kaktüsler diye bilinseler de içlerinde su tutabilen dolgun, yumuşak, etli yaprakları olan bir bitki türüdür. Sukulentlerin birçok çeşidi vardır. Çoğu, yılda bir kez çiçek açan suku- lentler kökünde, gövdesinde, yapraklarında ve saplarındaki özel dokularda su tutup biriktirebiliyor. B) Zamanın azaldığını insan ancak bir yaşa geldikten sonra fark edebiliyor. Hazin olan budur. İnsanoğlu kolay yetişmiyor, kolay olgunlaşmıyor. Bazı işleri yapabilmek için belli bir olgunluğa varmak lazım. Ancak o olgunluğa vardıktan sonra gücünüzün bazı işleri başarmaya yettiğini görürsünüz. İşte bunu gördüğünüz zaman bir telaştır başlar. Yaşınız en az kırka varmıştır. Önünüzde kaç seneniz kaldı, daha kaç sene yaşayacaksınız, bilemezsiniz. C) Misafirlik öyle bir oyundur ki onu her zaman, sadece istediğinizle, canınızın çektikleri ile oynayamaz- sınız. Günün birinde hiç hoşlanmadığınız fakat tabii sizin kendisinden hoşlanmadığınızın farkında olmayan kimseler veya ancak pek az tanımaya fırsat bulduğunuz kişiler kapınızı çalabilir ve sizin misafiriniz olabilirler. Eğer olgun bir insansanız onlarla da bu oyunu bütün kurallarıyla ve olanca sa- mimiyetinizle hatta keyfinizin kaçtığını hiç belli etmeden oynamaya mecbursunuz. D) Bir an kendinizi tek başınıza bir odaya kapatılmış olarak düşünün. Biraz ekmek ve su bulduktan sonra ilk arayacağınız şey dilinizden anlayan, konuşacak bir insandır. Bu his, içinde yaşadığınız cemiyetten uzak kalmanın verdiği manevi açlığınızın giderilmesini istemekten ve başka insanlarla olan bağınızın koparılması kaygısından kaynaklanır. Yalnızlıkta, dost ve arkadaş yokluğunun yerini ancak kitap tuta- bilir. Bulabildiğiniz kitabı yazan, sizin bu tek başına kaldığınız anda konuşabileceğiniz tek arkadaştır. ISLEYEN Diger sayfaya geçiniz.
3. Ey soluma düşen ince siz
Öyle tepkisiz kalma.
Yaktığın yürektir, çıra değit:
bir
Spynelemelos sed foll sivi
yas
gü
lar
ba
lur
liğ
la
1. Çekimli fiil kullanılmış
II. Farklı fiilimsi türlerine yer verilmiştir.
III. Adlaşmış sifat-fiil kullanılmıştır.
IV. Söz öbeği içinde yer alan fiilimsi bulunmak-
tadır.
Bu dizelerle ilgili numaralanmış ifadelerden
hangisi yanlıştır?
Voy
A) I.
B) II.
40
C) III.
D) IV.
B
HW
a
A
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
3. Ey soluma düşen ince siz Öyle tepkisiz kalma. Yaktığın yürektir, çıra değit: bir Spynelemelos sed foll sivi yas gü lar ba lur liğ la 1. Çekimli fiil kullanılmış II. Farklı fiilimsi türlerine yer verilmiştir. III. Adlaşmış sifat-fiil kullanılmıştır. IV. Söz öbeği içinde yer alan fiilimsi bulunmak- tadır. Bu dizelerle ilgili numaralanmış ifadelerden hangisi yanlıştır? Voy A) I. B) II. 40 C) III. D) IV. B HW a A
24-ZIYA GÖKALP
Diyorlar, herkesin nasibi varmış,
Ona rast gelmedim ben bu toprakta...
Burada değilse başka yerdedir:
Gideyim, arayım onu uzakta...
Keloğlan'ın kalbinde bu uzaklara gitmek, talihini ara-
mak fikri ömrünün uzun ve karanlık gecesinde bir şimşek
gibi parlamıştı. O bir gün, torbasına bir kat çamaşır ve bi-
raz ekmekle peynir koydu. Sırtına bağladı. Sedeften ayn-
lan bir inci gibi, başka yerlerde kısmet bulmak ümidi ile,
doğduğu şehre veda etti. Yaya olarak, başını aldı gurbete
çıktı.
Meğer Keloğlan gibi talihini aramaya çıkmış başka ço-
cuklar da varmış. Keloğlan, yolda giderken birinci gün Or-
han'a rast geldi. İkinci gün Turhan'a, üçüncü gün Tarhan'a
rast geldi. Bunlar da Keloğlan gibi dağarcığı omzunda bi-
rer küçük maceracı idiler. Hepsi öyle on iki yaşları arasın-
da bulunan bu dört küçük serseri arkadaş oldular. Bunlar,
nereye gideceklerini bilmiyorlardı. Gittikleri yerde ne ya-
pacaklarına dair de hiçbir kararları yoktu. Fakat kalpleri
kendilerine uzaktan gülümseyen ümitlerle dolu idi. Bir
gün muratlarına erecekleri ruhlarına gizlice söylenmiş gi-
biydi, küçücük ruhlarında sarsılmaz bir imanları vardı.
Eski kahramanlar gibi talihlerine güveniyorlar, tehlikelere
atılmaktan erkekçe-sine bir zevk duyuyorlardı.
Keloğlanla arkadaşları yüce yüce dağlardan aştılar,
coşkun coşkun ırmaklardan geçtiler, nihayet ıssız bir çölün
büyük bir ırmağa yanaştığı noktada, yeşil bir vadiye girdi-
ler. Burada tepesi bulutlara ulaşan somaki mermerden bir
kule gördüler. Kulenin doğu tarafında, somaki mermerden
bir saray, batı tarafında yine ayni cins mermerden hazine
odaları vardı. Keloğlan, "Burada talihimizi deneyebiliriz."
dedi. Seyyah çocuklar, büyük sevinçlerle kuleye yaklaştılar.
Kulenin yanına gelince, yüce bir ağacın altında bir dev ka-
rısının dikiş dikmekte olduğunu gördüler. O, arkasını yola
doğru çevirmiş olduğundan çocukları göremedi. Fakat ço-
ALTIN IŞIK-25
cuklar onun kazan kadar kafasını tulumbalara benzeyen
memelerini, burç gibi gövdesini iyice görebiliyorlardı. Dev
karısı sağ göğsünü sağ omzuna, sol göğsünü sağ omzuna
atmıştı. Keloğlan, arkadaşlarına: "Hepimiz Dev karısının
memesini emelim. Memesini emersek, oğulları olacağı-
mızdan, bizi kolay kolay yiyemez. Meğerki çok acıkmış ol-
sun!" dedi.
Hepsi, parmaklarının ucuna basarak, Dev karısının
yanına geldiler. İkisi sağ memesine, ikisi sol memesine sa-
rılarak, süt pınarı oluğundan su içer gibi kana kana içtiler.
Devlerin kanununa göre bir Dev karısının memesini
emenler onun süt evlâdı olurlardı, dev karısı artık onları
yiyemezdi. Dev karısı başını çevirince, dört çocuğun me-
melerini emdiğini gördü:
Dev karısı:
- Siz hepiniz evlâtlarım oldunuz. Artık size bir şey ya-
pamam. Bu gece misafirim olunuz. Yarın yolunuza devam
edersiniz.
Keloğlan:
- Peki, teyzeciğim, bu gece sana misafir oluruz. Zaten
annem ölürken bana vasiyet etmişti. Biraz büyürsem bu-
raya gelip ablasını görmemi benden rica etmişti. İşte ben
de arkadaşlarımla beraber seni görmeye geldim.
Dev karısı, Keloğlan'ın hilesine karşı hile yapmak isti-
yordu. Maksadı, gece, bunları uyuttuktan sonra, eski za-
manın dev âdetlerine kulak asmayarak, âdeti tanımayarak
hepsini yemekti. Fakat süt evlâtlarını uyanık iken yemeye
utanıyordu.
Dev karısının neler düşündüğünü Keloğlan sezmişti. O
da tedbirli bulunmaya karar verdi. Akşam olunca bıçağı ile
parmağını kesti. İçine tuz doldurdu. Kendi kendine "Artık
gece gözlerime uyku girmez!" dedi. Dev karısı, çocuklara
sevdikleri yemeklerden bir ziyafet çekti. Yemekten sonra
yatak odasını göstererek çekildi. Çocuklar yatağa girdiler,
yalnız Keloğlan uyumadı, arkadaşları derhâl uyudular.
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
24-ZIYA GÖKALP Diyorlar, herkesin nasibi varmış, Ona rast gelmedim ben bu toprakta... Burada değilse başka yerdedir: Gideyim, arayım onu uzakta... Keloğlan'ın kalbinde bu uzaklara gitmek, talihini ara- mak fikri ömrünün uzun ve karanlık gecesinde bir şimşek gibi parlamıştı. O bir gün, torbasına bir kat çamaşır ve bi- raz ekmekle peynir koydu. Sırtına bağladı. Sedeften ayn- lan bir inci gibi, başka yerlerde kısmet bulmak ümidi ile, doğduğu şehre veda etti. Yaya olarak, başını aldı gurbete çıktı. Meğer Keloğlan gibi talihini aramaya çıkmış başka ço- cuklar da varmış. Keloğlan, yolda giderken birinci gün Or- han'a rast geldi. İkinci gün Turhan'a, üçüncü gün Tarhan'a rast geldi. Bunlar da Keloğlan gibi dağarcığı omzunda bi- rer küçük maceracı idiler. Hepsi öyle on iki yaşları arasın- da bulunan bu dört küçük serseri arkadaş oldular. Bunlar, nereye gideceklerini bilmiyorlardı. Gittikleri yerde ne ya- pacaklarına dair de hiçbir kararları yoktu. Fakat kalpleri kendilerine uzaktan gülümseyen ümitlerle dolu idi. Bir gün muratlarına erecekleri ruhlarına gizlice söylenmiş gi- biydi, küçücük ruhlarında sarsılmaz bir imanları vardı. Eski kahramanlar gibi talihlerine güveniyorlar, tehlikelere atılmaktan erkekçe-sine bir zevk duyuyorlardı. Keloğlanla arkadaşları yüce yüce dağlardan aştılar, coşkun coşkun ırmaklardan geçtiler, nihayet ıssız bir çölün büyük bir ırmağa yanaştığı noktada, yeşil bir vadiye girdi- ler. Burada tepesi bulutlara ulaşan somaki mermerden bir kule gördüler. Kulenin doğu tarafında, somaki mermerden bir saray, batı tarafında yine ayni cins mermerden hazine odaları vardı. Keloğlan, "Burada talihimizi deneyebiliriz." dedi. Seyyah çocuklar, büyük sevinçlerle kuleye yaklaştılar. Kulenin yanına gelince, yüce bir ağacın altında bir dev ka- rısının dikiş dikmekte olduğunu gördüler. O, arkasını yola doğru çevirmiş olduğundan çocukları göremedi. Fakat ço- ALTIN IŞIK-25 cuklar onun kazan kadar kafasını tulumbalara benzeyen memelerini, burç gibi gövdesini iyice görebiliyorlardı. Dev karısı sağ göğsünü sağ omzuna, sol göğsünü sağ omzuna atmıştı. Keloğlan, arkadaşlarına: "Hepimiz Dev karısının memesini emelim. Memesini emersek, oğulları olacağı- mızdan, bizi kolay kolay yiyemez. Meğerki çok acıkmış ol- sun!" dedi. Hepsi, parmaklarının ucuna basarak, Dev karısının yanına geldiler. İkisi sağ memesine, ikisi sol memesine sa- rılarak, süt pınarı oluğundan su içer gibi kana kana içtiler. Devlerin kanununa göre bir Dev karısının memesini emenler onun süt evlâdı olurlardı, dev karısı artık onları yiyemezdi. Dev karısı başını çevirince, dört çocuğun me- melerini emdiğini gördü: Dev karısı: - Siz hepiniz evlâtlarım oldunuz. Artık size bir şey ya- pamam. Bu gece misafirim olunuz. Yarın yolunuza devam edersiniz. Keloğlan: - Peki, teyzeciğim, bu gece sana misafir oluruz. Zaten annem ölürken bana vasiyet etmişti. Biraz büyürsem bu- raya gelip ablasını görmemi benden rica etmişti. İşte ben de arkadaşlarımla beraber seni görmeye geldim. Dev karısı, Keloğlan'ın hilesine karşı hile yapmak isti- yordu. Maksadı, gece, bunları uyuttuktan sonra, eski za- manın dev âdetlerine kulak asmayarak, âdeti tanımayarak hepsini yemekti. Fakat süt evlâtlarını uyanık iken yemeye utanıyordu. Dev karısının neler düşündüğünü Keloğlan sezmişti. O da tedbirli bulunmaya karar verdi. Akşam olunca bıçağı ile parmağını kesti. İçine tuz doldurdu. Kendi kendine "Artık gece gözlerime uyku girmez!" dedi. Dev karısı, çocuklara sevdikleri yemeklerden bir ziyafet çekti. Yemekten sonra yatak odasını göstererek çekildi. Çocuklar yatağa girdiler, yalnız Keloğlan uyumadı, arkadaşları derhâl uyudular.
aye-
VISIZ
der-
ma-
da-
me
ski
şi-
Falı
iler-
mün
da
ni,
sli
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
TÜRKÇE
12. Bir dilin zengin ve işlek olmasının yanı sıra etki
gücüne de sahip olması, o dili konuşan bireyle-
rin sayısıyla doğrudan ilintilidir. Bir dili ne kadar
çok insan konuşuyorsa o dil; o kadar işlek, o
kadar etkilidir. Konuşulmayan diller, İlahi kitap-
ların dilleri bile olsa ölmeye mahkûmdur. Sınırlı
sayıda insan tarafından konuşulan İbranice ve
Latince, bunun en açık örneğidir.
Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakiler-
den hangisidir?
A) Bir dilin etkin gücü, o dili konuşanların nüfu-
su ile orantılıdır. ✓
B) Bağımsız bir dile sahip olursak özgür bir
toplum olabiliriz. X
C) Ulusların yaşam felsefeleri, o ulusun dilinde
gizlidir. X
D) Uluslar, duygu ve düşüncelerini kendi dilleri-
ne de yansıtır.
Ortaokul Türkçe
Sıfatlar
aye- VISIZ der- ma- da- me ski şi- Falı iler- mün da ni, sli FEN BİLİMLERİ YAYINLARI TÜRKÇE 12. Bir dilin zengin ve işlek olmasının yanı sıra etki gücüne de sahip olması, o dili konuşan bireyle- rin sayısıyla doğrudan ilintilidir. Bir dili ne kadar çok insan konuşuyorsa o dil; o kadar işlek, o kadar etkilidir. Konuşulmayan diller, İlahi kitap- ların dilleri bile olsa ölmeye mahkûmdur. Sınırlı sayıda insan tarafından konuşulan İbranice ve Latince, bunun en açık örneğidir. Bu parçanın ana düşüncesi aşağıdakiler- den hangisidir? A) Bir dilin etkin gücü, o dili konuşanların nüfu- su ile orantılıdır. ✓ B) Bağımsız bir dile sahip olursak özgür bir toplum olabiliriz. X C) Ulusların yaşam felsefeleri, o ulusun dilinde gizlidir. X D) Uluslar, duygu ve düşüncelerini kendi dilleri- ne de yansıtır.