Anlatım Biçimleri Soruları

Sirkaç sözcükten oluşan yi şekilde kapsayıp yang başlık denir. Başlık, konut Konu Oğreten Ver erir; yazarın parçada in içeriği hakkında okuyu yamizi est simi. Dört mevsim dön stir artık. Bunun bilincin a bakıyorsunuz, pamu olmuş saçlarınızı, yüzür en çizgileri görüyorsun sizliklar da kapınızı çala s Dünyanın ve Türkiye'nin öncelikli sorunu doğanın korunmasıdır. Doğanın korunması demek geleceğimizin, çocuklarımızın hatta forunlarımızın korunması demektir. Bilimin ve bilim in- Sanlarının yaptığı uyarıları her zamankinden daha çok ciddiye almak zorundayız artık. Dün- da çaba sarf etmek bir insanlık görevidir. ve doğayı sevmek, ona verilen zararlarla ve o zararı verenlerle mücadele konusun- Aşağıdakilerden hangisi konu bakımından bu metinle aynıdır? A) İklim değişikliği ve küresel ısınma yeryüzünü tehdit ediyor. Bilimsel kaynaklardan edini- len bilgilerde, sera etkisi sonucunda bu sene karbondioksit salınımı milyonda 400 sevi- yesine ulaştı. Bu son üç milyon yılda görülen en yüksek rakam. Ayrıca son on yılda Hi- malayalar'daki büyük buz kütleleri eridi. B) Ağaçlarla çocukluğumuzda tanışır, meyveleri için onları severiz. Başımızda kavak yelle- ri esmeye başladığında ise erguvan renkleri ve manolya kokuları başka bir anlam katar hayatımıza. Nisan ayı ile birlikte erguvanların iç içe leylak ve mor salkımları karşımıza çıktığında coşkularımız ve heyecanlarımız da yeni ufuklara doğru çoktan yola koyulmuş- Bu tür hastalıklara da zim. Ömür, dört mevs -imlerin sonuncusudur. tur bile. gi aşağıdakilerden ha C) Koruma duygusuyla donanan insan, nedense içinde yaşadığı, yaşamak zorunda olduğu doğa için aynı yaklaşımı göstermekte oldukça cimri davranır. Bunca yararına karşın do- ğayı korumak zorunda olduğu bir türlü aklına gelmez. Toprağı, denizler dahil suları, ha- vayı tümüyle, doğayı yeterince korumak birinci görevimiz olmalıdır. D) İnsanın yeryüzünde kendisi için oluşturduğu yapay çevre sürekli doğa aleyhine geliş- mektedir. Ya da doğal çevre daraldıkça ona karşı yapay çevre genişlemektedir. Her gün doğal kaynakların tüketimi, kirlenen hava, toprak, su, kesilen bunca ağaç ve yok olan orman, insanlığın geleceğini tehdit etmektedir. Abartmadan söyleyebilirim ki geleceği- miz ciddi tehlikelere gebedir . AM (KONU, BAŞLIK, ANAHTAR KELİME. SORU-CEVAP) Elu Anları Kış şim vsimler

15. Aşağıdaki tabloda şehir içinde yolcu taşıyan bir belediye otobüsüne binen kişiler ve bu kişilerin indikleri duraklar gösterilmıştır. Duraklar arası mesafeler sure olarak birbirine eşitttir. 17. Binen Yolcular inen Yolcular 1. Durak A-B-C II. Durak K-L-M-N III. Durak X- YC C IV. Durak .P-R-S K-A 2 V. Durak O-V-Z L-Y VI. Durak X VII. Durak F-D7 VIII. Durak G-H R Bu tablodaki verilere göre aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A) VIII. duraktan hareket ettiğinde otobüste 11 yolcu kalmıştır. B) V. durağa gelindiğinde otobüsten bir kişi inmiştir ve otobüste toplamda 9 kişi kalmıştır. C) En uzun yolculuk yapan kişi B'dir. D) K ve C'nin yolculuk süresi aynıdır.

yapi bu yabancı madde en so inca sağlıktant iktan tasarıma pek çokle izleyerek birçok şey öğre PARÇADA tonguç it ederek hayatını kolay mi binaların isitma sister ermit böceklerinin yuvala 6. alardaki özellikler dikkat sistemleri geliştirilip Italo Calvino "Klasik eserler niçin okumalı?" sorusuna "Çünkü onları okumak, okumamak- tan daha iyidir." cevabını veriyor. Bu cevap benim için doyurucu. Ama bu, sizin başka ge- rekçeleriniz olmayacağı anlamına gelmiyor. Peki sizce klasik eserler niçin okunmalı? Aşağıdakilerden hangisi bu metnin yazarının, okuyucuya sorduğu sorunun cevapların- dan biri olamaz? may lerin kullandığı bazı arinin derisinden esinlere rarlandı da yararlandı.. insanı araştırmalarında leniyor. nusu olmaya; aylaştıran icatlar, esinlenmek, nhilar, A) Tüm dünyaya hitap edecek kadar olgunlaşmış kitaplar oldukları için okunmalı ama sık mi okunmalı denirse, hayır, bence yirmi kitapta bir listenize girebilir. İyi bir çeviri olma- sı şart tabii. Ayrıca Türk klasikleriyle başlanmasını tavsiye ederim. B) Klasik eserler, hayatı doğru okumanızı sağlar. Klasik eserleri okumak sizi muhteşem yap- maz ama muhteşem olmak istiyorsanız klasikleri okumalısınız. C) Batı klasiklerini okumak yetmez Doğu klasiklerini de okumak gerek. Eğer Doğu klasik- leri okunmazsa Batı klasikleri de anlaşılamaz. Çünkü kültür bir bütündür; Doğu, Batı di- ye ayrılamaz. Türkce hayvanlar arasındaki D) Yüzyılı devirmiş eserler, sağlamlığını kaç kez ispat etmiş romanlar, zamanın eskitemedi- ği metinler hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmaz. Bu yüzden size tavsiyem sadece kla- sik eserler okuyun, dönüp dolaşıp tekrar tekrar okuyun. hangisi en uygundur C) III. D 8. Sinif 75

10. Bir okulun kütüphanesinde dünya klasikleri, bilim- kurgu, çocuk edebiyatı ve 100 temel eser türlerin- de kitaplar bulunmaktadır. Murat, Ahmet, Ezgi, Ner- min ve Barış adlı öğrencilerin okudukları kitapların türleriyle ilgili bilinenler şunlardır: Birden fazla türden kitap okuyan tek kişi Murat'tir ve bilim kurgu türünde kitap okumamıştır. 100 temel eseri sadece Ezgi okumuştur. Ahmet ile Nermin aynı türden eserler okumuştur. Barış'ın okuduğu türü birden fazla kişi okumuştur. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Murat hem dünya klasiklerinden hem de çocuk edebiyatı türlerinden eserler okumuştur. B) Barış ile Murat aynı türden eserler okumuştur. C) Nermin hem bilim kurgu hem de 100 temel eser türlerinden okumuştur. D) Çocuk edebiyatı türünden Nermin de okumuştur.

9. Yaşlı bir marangoz, eşi ve ailesi ile birlikte daha özgür bir yaşam sürmek için iş veren müteahhidine emek- liliğini istediğini iletti. Müteahhit, iyi marangozunun emekliye ayrılmasına üzüldü. Kendine, bir iyilik ola- rak, son bir ev daha yapmasını rica etti. Marangoz, istemeyerek kabul etti ve işe girişti, ne var ki gönlü bir an önce emekli olma niyetindeydi. Bir an önce bitirmek için baştan savma bir işçilik yaptı ve kalitesiz malzeme kullandı. Kendini adamış olduğu mesleği- ne böyle son vermek ne talihsizlikti. İşini bitirdiğinde, müteahhit evi incelemek için geldi. Dış kapının anah- tarını marangoza uzattı. Şöyle dedi: Bu ev senin, şimdiye kadar verdiğin emeklerden dolayı benden sana hediye. Bu parçada vurgulanmak istenen düşünce aşağı- dakilerden hangisidir? + Al Sonunu düşünmeden hiçbir işe girişmemeliyiz. B) istemeyerek yapacağımız hiçbir işi kabul etme- meliyiz. Nasıl olsa son işim, diyerek bir işe girişmemeliyiz. D) Son işimiz bile olsa özensiz bir iş yapmamalıyız.

Aşağide sinema filmi yapımının sırasıyla "Geliştirim", "Yapım Öncesi", "Yapım", "Yapım Sonrası" ve "Dağıtım" başlıkları altinda incelenen beş aşaması karışık olarak verilmiştir. Düzgün ve kolay bir film çekimi için iyi bir hazırlık gerekir. Bu aşamada senaryoya uygun oyuncular belirlenir, dekoriar ve kostümler hazırlanır. IL Filmin hangi sinemalarda, ne zaman gösterime gireceğine karar verilir ve belirlenen sinema salonlarında göste- rimi tamamlandıktan sonra farklı ortamlarda satışı başlar. Bazı filmler de festivallere gönderilir. III. Çekimi tamamlanan sahneler bilgisayarda kurgulanır, filme görüntü ve ses efektleri ile müzik eklenir. Yapım eki- binin kontrolünden sonra film, izleyici ile buluşmaya hazır hale gelir. IV. Her film bir fikirle başlar. Bu fikir, önce bir öyküye, sonra senaryoya ve daha sonra resimli taslağa dönüştürülür. Filmde, özel efektler ve fantastik ögeler kullanılacaksa bunları ekibin anlayacağı şekilde çizecek iyi bir ressama gereksinim duyulur. Daha sonra, masrafları üstlenecek bir yapımcı arayışına gidilir. V. Filmin bütün sahneleri, hazırlanan programa uygun şekilde çekilir. Bu sürecin sorunsuz geçmesi için görev dağı- liminin çok iyi yapılması gerekir. Bu aşamalar aşağıdakilerin hangisinde doğru sıralanmıştır? A) I-IV-V - 11 - M B) I - V - III - IV - 11 CIV-I - V - III - 1 D) IV-V- 1 - 1 - 111 9. Uçgen, yıldız ve daireden oluşan bir kodlama sisteminde A. Ç. I, K, R harfleri aşağıdaki gibi gösterilmiştir.

Sel gibi akan bir kalabalık. Telaşlı bir yığın insan. Hepsi de adeta koşuyor. Otobüsler, tramvaylar, dolmuşlar aynı kalabalığın uzantısı. Ağzını açıp tek kelime konuşacak birini bulamadan karışıyor kalabalığa. Bu hengâme içinde eve bitkin dönü- yor. Konuşma yeteneğini kaybettiğinden şüphe ederek duvarlara bir şeyler söylemek istiyor. Ama hiçbir şey söyleyemiyor. 1. Bu paragrafın konusu aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Gürültü ve kalabalığın insanı yorduğu B) Büyük kentte yalnız yaşamın zorluğu C) Yorgunluğun çalışma isteğini kırdığı D) Aşırı kalabalığın işsizliğe yol açtığı

13. Kültürü çok geniş, değerli bir dostum geçen gün bana diyordu ki: Artık benim için yeryüzünde tek bir eğlence kaldı: okumak. Ne danstan ne toplanmalardan, hiçbir şeyden tatlı bir duygu alamiyorum. İn- sanlardan kaçan bir mahluk oldum. Bu duyuş, belki sinir bozukluğundan geliyor. Yalnız doğru bir tarafı var ki o da bu dostumun her tatli duyguya karşı taş gibi soğuk ve donuk kaldığı hâlde okumaktan kendini alamamasıdır. Demek kültürlü, düşünen, anlayan, öğrenmek isteyen bir kimse için her eğlence geçebiliyor, hepsi sönüp gidiyor, yalnız okumak kalıyor. Bu metnin alındığı yazının türü aşağıdaki- lerden hangisi olabilir? A) Eleştiri C) Haber yazısı B) Hikâye D) Sohbet

İÇİMİZDEKİ GÜZELLİKLER Gönlümüzün güzelliği sevgi ise beynimizin güzelliği de düşünebilme yeteneğimizdir. O yeteneği her an, her dakika kullanalım. Unutmayalım ki düşünen insan, özgür insandır. Kişi düşünebiliyorsa pek çok soru- nunu çözümleyecek, pek çok şeyi bilecektir. Herkesi dinleyin. Annenizi, babanızı, arkadaşlarınızı dinleyin. Sonra da düşünün ve sorular sorun... Neden? Nasıl? Nerede? Sonra da oturup kararlarınızı kendiniz alın. Kararları yalnız aldığınız zaman, eziyetler de güçlükler de sonuçta bütünüyle size aittir artık. Karar alırken sorumluluk almayı da bilin. İşte bu, büyümek ve olgunlaşmaktır; özgür insan olma yolunda atılan ilk adım- dır. Büyüklerinizle, yaşıtlarınızla, kendinizden küçüklerle konuşun, tartışın. Konuşarak pek çok şey öğrenil- diği gibi, pek çok sorun da çözümlenebilir. Toplumumuzda, bu tür konuşma pek yaygın değil ne yazık ki! Ya susuyor ya bağırıyoruz. Konuşmayı bilmiyoruz. Sizler bunu değiştirin. Onca sorunun, çevre kirliliğinin, savaşların, ölümlerin, çıkarcılığın, cahilliğin yer aldığı dünyamızda sevgi, iyimserlik ve neşeye her zaman- kinden fazla gereksinmemiz var. Bu nedenle hayatınızı daha güzel yaşamak istiyorsanız önce içinizdeki gü- zellikleri geliştirin, ortaya çıkarın. Sevinin, düşünün, konuşun, iyimser olun ve doyasıya gülün! ipek Ongun 1. Metne göre güzel yaşamak istiyorsak neler yapmalıyız?

2. ETKİNLİK Okuduğunuz metinde geçen aşağıdaki kelimelerin, deyimlerin anlamlarını önce tahmin diniz. Daha sonra sözlükten bu kelimelerin ve deyimlerin anlamlarını bulunuz, bunlar birer nimlede kullanınız. Tahminim: Sözlük anlamı: tuzak Cümlem: Tahminim: Sözlük anlamı: gözden kaybolmak ni ok 0 Cümlem: Tahminim: a Sözlük anlamı: avci Cümlem: Tahminim: Sözlük anlamı: öneri Cümlem: Tahminim: Sözlük anlamı: göz kulak olmak Cümlem:

5. Avustralya'da yaşayan Rebecca isimli bir kadın, dünyada sadece 80 kişide görülen “süper otobiyografik hafıza"ya sahip. Rebecca, bugüne kadar yaşadığı en önemsiz olayları bile gayet net hatırlayabiliyor. Çocukken okuduğu kitapların hemen hepsini cümlesi cümlesine ezbere anlatabiliyor. Çoğu insanın gıpta edebileceği bu yetenek, sonradan olumsuz bir duruma dönüşebiliyor. Yeni şeyler öğrenme konusunda zaman zaman güçlükler çeken Rebecca, hatıralarıyla baş etmekte zorlanıyor. Bu özel durum, yeni öğrenmelere yer açan unutmanın ne kadar güzel olduğunu gösteriyor. Bu medya metninin yazılış amacı aşağıdakilerden hangisidir? A) Olay yorumlama - bilgi aktarma B) Bilgi aktarma - İkna etme C) Kültür aktarma - olay yorumlama D) İkna etme-kültür aktarma -

Bir 2.ULVIYE Kızım, bugün Hüsrev in odasına gazete götürdün mü? HIZMETCI Bir saat evvel götürdüm. ULVIYE Umarm, haberi okumamıştır. HIZMETC) Bilmiyorum, efendim! Ben içeriye girdiğimde yatağında oturuyordu. Eliyle, gazeteyi birakmaru işaret etti Ben de iskemlenin üzerine birakip çıktım. ULVIYE Peki, kizim! ULVIYE Demin mutfak katına indiğinde henüz okumamıştı. Ya şimdi okursa? NEVZAT Yapacak bir şey yok artik. ULVIYE Odasına girip belli etmeden alamaz mıyız gazeteyi? NEVZAT O zaman büsbütün şüphelenir. Aşağıdaki yay ayraç içi ifadelerden hangisi bu metnin herhangi bir yerinde kullanılamaz? A tatirlamak için elini çenesinin altında gezdirdikten sonra) B) (Hüsrev e tedirgin gözlerle bakar.) B) (Gözlerini Ulviye'ye dikip bir süre susar.) Onodada ikisi kalmıştır.)

4. Eskiden yazılarım üstünde pek çok yazar gibi ? uzun uzun çalışmak isterdim. "Uygun sözü arayacağım; kurduğum cümlelerin açık olma- sina, kolay anlaşılır olmasına çalışacağım.” derdim. Ancak bir gün bile yapamadım bunu, hep çabuk çabuk yazdım. Ama sözlükleri ka- rıştırıp Arapça, Farsça sözcüklere Türkçe kar- şılıklar aradım. Öyle uzun uzun çalısmasam da elimden geleni yaptım. Bu paragrafta düşünceyi geliştirme yolla- rindan hangisi kullanılmıştır? A) Karşılaştırma B) Örnekleme C) Tanık gösterme D) Tanımlama

vurdu. 4. Aşağıdaki atasözlerinden hangisi mecaz anlam taşımamaktadır? A) Rüzgâr eken firtina biçer. B) Dost bin ise azdır, düşman bir ise çoktur. C) Emanet ata binen, tez iner. D) Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. 5.

14. Bir kırtasiyenin rafında siyah, mavi, beyaz, yeşil ve sarı renkli kalemler yan yana durmaktadır. Bu kalemlerin sırası ile ilgili bilinenler şunlardır. *San ve yeşil kalem arasında iki kalem vardır. *Siyah kalem ortada durmaktadır. *Birbirine zit renkli olan kalemlerden biri ilk sıradadır. Bu bilgiler göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? A) Yeşil kalem ikinci sıradadır. B) San kalem beşinci sıradadır. C) Mavi kalem dördüncü sıradadır. D) Beyaz kalem ikinci sıradadır.

4-A TÜRKÇE 19. u iki Parmaklı Tembel Hayvan Kisir Kedisi Ağaçların bu tüylü sakini günde yaklaşık 20 saat uyur. Uyanıkken bile neredeyse hiç hareket etmez. O kadar miskindir ki hareketsizlikten kürkü yosun tutar. Yavaşlı- ği sayesinde bazı yırtıcılardan korunur. Kürkünün üze- rindeki yosun, onun göçlerde kamufle olmasını sağlar. Herhangi bir yırtıcı tarafından tehdit edildiğinde hemen uyanır, isinr, tislar ve pençe savurur. Kedigillerin bu nadir üyesi Kuzey Afrika, Orta Doğu ve Orta Asya'da yaşar. Yaşadığı ortamda kamufle olmas- ni sağlayan kum rengi kürkü onu geceleri sicak, gün- düzleri serin tutar. Keskin işitme duyusu sayesinde çok faresi, kemirgen ve böcek gibi hayvanları rahatça duya- bilir . Bu kedi yılan da yer. Yakaladığı yılanın kafasına vur- duktan sonra boynundan isip mideye indirir. Bu iki metinde anlatılan hayvanların ortak özelliği aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir? A) Kabarık tüyleri onlar geceleri sıcak, gündüzleri serin tutar. B) Yaşadıkları alanlarda onları fark etmek pek kolay değildir. C) İşitme duyulan son derece keskindir, küçük böcekleri bile duyabilir. D) Yavaş hareketleri sayesinde düşmanlarından korunur ve rahat avlanırlar.