Cümlede Anlam Soruları

Buna göre hangi sözc A) I. SINIF B) II. 2. Dünyanın pek çok yerinde yetiştirilen yaygın bir kuş türüdür güvercinler. İnsanoğlunun evcil- leştirdiği ilk kuş olan güvercinler, tarih boyunca mektup taşımada ve haberleşmede kullanıl- mıştır. Kafatası ile beyin arasında bulunan ya- pilar sayesinde bu kuşlar çok iyi yön bulur. 175 türü bulunan ve toplu halde yaşayan güvercin- ler özelliklerine göre taklacı, pelenk, perçemli, tavus ve posta güvercini gibi isimlerle anılır. Güvercinler tüm dünyada özgürlük ve barışın sembolüdür. Bu metinde "güvercinler" ile ilgili aşağıdaki- lerin hangisine ulaşılamaz? A) Birçok çeşidi olduğuna B) Daha çok haberleşmede kullanıldığına C) Dünyanın birçok bölgesinde yetiştirildiğine D) İnsanlar tarafından farklı anlamlar yüklen- diğine 3.

Soru Sayısı : 20 Doğru Sayısı: Yanlış Sayısı: A) Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden Martılar konuyor omuzlarıma Gözlerim İstanbul oluyor birden 1. Mecaz anlam: Sözcüklerin, cümlede gerçek anlamlarından, bir benzetme veya ilgi sonucunda tamamen uzaklaşarak kullanılmasıyla kazandığı, genellikle soyut anlamdır. Mecazlı söyleyiş: Cümlede kullanılmak istenen ifadelerin haricinde, sözcüklerin farklı roller üstlenerek anlatılmasıdır Cümlede yazan ile cümlenin tamamında anlatılmak istenen farklı ise bu tür cümlelerde mecazlı söyleyiş vardır, diyebiliriz Bu açıklamaya göre aşağıdaki dizelerin hangisinde mecazlı bir söyleyişe yer verilmemistir? B) Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür Bog Sayısı: C) Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım Het Sayısı: D) Her gün bu kadar güzel mi bu deniz Böyle mi görünür gökyüzü her zaman Her zaman güzel mi bu kadar bu eşya, bu pencere 11. Karşı damda t II. Igimde kuş cir IV. Bagira çağıra Bu dizelerle ilgili yanlıstır? dizede abartm E) Ilzede glines dizede yansı dizede Kler 4. Düşüncelerini pay X karar vermeniz ge Bu cümledeki n si gerçek anlam ALL B

12. İnsanlar, hayatta iyi şeylerin kendilerine gelmesini beklemeye meyillilerdir. Tabii bekleyerek fırsatları kaçı- rırlar. Genelde dilediğiniz şey kucağınıza düşmez; yakınınızda bir yere düşer ve sizin bunu fark etmeniz, onu istemeniz ve elde etmek için zaman ve çaba sarf etmeniz gerekir. Bu, evrenin zalimliğinden değildir. Bu, evrenin akıllı olmasındandır. Onun kendine özgü bir kedi-iplik teorisi vardır ve bizim kucağımıza düşen şeyleri takdir etmeyeceğimizi bilir. Neil Strauss Neil Strauss'un paragrafta ifade ettiklerinden çıkarılacak ana fikir aşağıdaki atasözlerinden hangi- sinde belirtilmiştir? A) Adamın iyisi işbaşında belli olur. Emek olmadan yemek olmaz. El, elin eşeğini türkü söyleyerek arar. Tembele iş buyur, sana akıl öğretsin.

4. Yakınma Cümleleri: Bir durumdan duyulan rahatsızlığın dile getirildiği, şikayet bildiren cümlelerdir. Hayıflanma Cümleleri: Geçmişte elinde imkân varken ya- pılamayanlar, elden kaçırılanlar için duyulan üzüntüyü bil- diren cümlelerdir. Pişmanlık Cümleleri: Yapılan bir hata veya yanlış sonu- cunda duyulan üzüntüyü belirten cümlelerdir. Buna göre, I. Kapıya kadar geldin de bir kahve içmeden gittin.H.C II. Böyle zor bir sınava daha iyi hazırlanmalıydım.P.C III. Ben kardeşime bir türlü güzel yazı yazmayı öğreteme- dim. Y. C IV. Sırrımı senle paylaşmasaydım bunlar başıma gelme- yecekti. C yukarıda verilen cümleler anlamlarına göre eşleştiril- diğinde hangi cümle açıkta kalır? A) I B) II C) III D) IV

Gazeteci: Yaptığınız resimlerin başarılı olabilmesi için sizce olmazsa olmaz koşul nedir? Ressam: - Eserin başarılı olabilmesi için ilk koşul özgün olmasıdır. Boyasal anlamda teknik altyapı, malzemeye hâkim olmak ve en de doğru anlaşılabilir kurgu. Resim sanatı tabii ki öğrenilir bir şey. Sıkı bir çalışmayla kişi kısa zamanda yaptığı işi sergileye tenek konusuna gelince kimisi yüzde doksan dokuz çalışma, yüzde bir yetenek der. Kimisi işin zanaat kısmı öğretilir sanat retilemez der. Ben işin içinde ruh ve duygu yoksa, yaratım sancısı yoksa işin sanat kısmı oluşmamıştır diye düşünürüm. Sara ri hem kalbe hem beyne de hitap etmeli. İnsanlara güzelin yanında ufukta vermeli. Gazeteci: -(----) Aşağıdakilerden hangisi gazetecinin ressama söylediklerinden biri olamaz? ATO hâlde özveriyle yaptığınız her resim duygularınızdan bir iş taşıyor. B) Sanırım resimlerinizi insanlar beğensin diye değil sanat için yapıyorsunuz. e Eserleriniz insanların kalbine seslenmekle birlikte onlara beyin jimnastiği de yaptırıyor. D) Bir resmi tamamlayana kadar türlü sıkıntılara katlanmak zorunda kalmışsınızdır.

URLARI birinin ağzından aktarılır. eğildir. Olaylara müdahale etme verilmiştir? Anlatıc hâlinde kulağına çarpan se Kendisinden büyük fakat ke men hemen uyandı amay izlemekti ama tuttuğum ile bayan takımlarını tak da tuttu, kapıyı dinled n ikinci kez vurulmas slarında bir çocuk du yemek yiyordu. B tekine bir şeyler f 4. ANLATICI HİKÂYENİN UNSURLARI 12 GUN İlahi bakış açısında anlatıcı; yaşanmış, yaşanan ve yaşanacak olan her şeyi bilir. Kahramanların akıllarından geçenlere, duy- gu ve düşüncelerine hâkimdir. Anlatıcı, anlattığı olayların dışında durur; üçüncü tekil şahıs ağzıyla konuşur. Bu metne göre aşağıdakilerden hangisi ilahi bakış açısıyla yazılmıştır? RU A) İstanbul Sarıyer'de babadan kalma mütevazı bir terzi dükkânına sahipti. Konfeksiyon imalatının gelişmesi nedeniyle iş- leri eskisi gibi iyi gitmiyordu. Eş dost ve birkaç yeni müşteri dışında fazla bir müşterisi yoktu. Kit kanaat geçiniyordu. Al- lah'tan dükkânı kendisine aitti ve kira bedeli ödemediği için seviniyordu içten içe. Son zamanlardaki geçim sıkıntısı iyi- ce dalgın yapmıştı kendisini. Akşam dükkânı kapatırken ütüyü fişte unutmuş ve çıkan yangın dükkânını kül etmişti. B) Küçük pencerelerden ağaran günün loş ışığı süzülüyordu. Rengi seçilemeyen halı, durgun bir gölün yüzeyi gibiydi. İçe- ride tuhaf bir koku ve biraz duman vardı. Yaşlı adam ortalıkta görünmüyordu. Dışarıdaki kargaların sesi daha da artmış- tı. İki arkadaş ayakkabılarını çıkardılar. Parmak uçlarına basarak yürüdüler halının üzerinde. Ev sahibi yaşlı adamın ke- sik, kısa öksürüğü içerideki odadan duyuldu. İkisi başlarını eğmiş, sessizce adamın koridora çıkmasını bekliyorlardı. Parkta, güvercinini gezdiren bir adam gördüm. Kuşun boynunda ince, deri bir tasma vardı. Tasmaya bağlı ip ise hava- landığında adamın omzuna konabileceği uzunluktaydı. Az önce sudan bir nedenle tartışmış, birbirlerini kırmış ve birbir- lerine küsmüş gibiydiler. Görünüşleri çok güzeldi. İnce, uzun boylu, kırlaşmış saçlan omuzlarına dökülen, altmış yaşla- rinda, sakin bir adamla uçması sınırlanmış, bahtsız ama son derece güzel bir güvercin. st-1 D) Sıcak ve alev gibi rüzgâr kasabaya öylesine el koymuş ki dışarıda kimsecikler kalmamış. Ortalıkta ne kediler var ne de köpekler. Kaldırım taşı döşeli sokağın başında bir bisikletli beliriyor. Rüzgâra karşı pedal basmaya çalışan kasketli ada- min bisikleti yalpalaya yalpalaya güçlükle ilerliyor. Uzun kollu, soluk mavi bir gömlek var üzerinde. Sivri burunlu kabılarının arkasına basmış. Gözlerini sabit bir noktaya dikmiş, ileriye bakıyor. ayak- bzelere ağıda- ir. + dir. + Idur.

? 9 1. Haritada gösterilen 1554. Sokak'taki bir restoranda oturan Cemile, bir kişi Ankara Fen Lisesine yürüyerek nasıl gidebileceğini sormuştur. k Sitesi Test 12 agak Parke Cocuk Park Google Görsel Yorum Ankara Fen Lisest Bu haritaya göre Cemil aşağıdakilerden hangisini söylerse yolu doğru tarif etmiş olur? A A) 1554. Sokak'tan 1555. Sokak'a kadar yürüyün ve sola dönün. Sonra ilk sağa dönüp 1550. Cadde'ye çıkın. Bu caddeden üçüncü sağa girip biraz ilerleyince okul, sağınızda kalacak. B) 1554. Sokak'tan 1555. Sokak'a kadar yürüyün ve sağa dönün. Sonra ikinci sola dönüp 1550. Cadde'ye çıkın. Bu caddeden üçüncü sola girip biraz ilerleyince okul, karşınıza çıkacak. C) 1554. Sokak'tan 1555. Sokak'a kadar yürüyün ve sola dönün. Sonra üçüncü sola dönüp dümdüz ilerleyin. Marketi geçtikten sonra ikinci sola girip biraz ilerleyince okul, karşınıza çıkacak. D) 1554. Sokak'tan 1555. Sokak'a kadar yürüyün ve sağa dönün. Sonra ilk sola dönüp 1550. Cadde'ye çıkın. Bu caddeden üçüncü sola girip biraz ilerleyince okul, karşınıza çıkacak.

1. Hoyrattır bu akşamüstüler daima. Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden, Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çiçeği kokan kederleri; Hoyrattir bu akşamüstüler daima. Bu dizelerin anlamlı ve kurallı cümleler haline getirilmiş biçimi aşağıdakilerden hangisidir? A) Bu akşamüstüler daima hoyrattır. Gün saltanatıyla her yeri yalnızlığımızla doldurup bahçemizden, bohçamiz- dan bir renk çılgınlığı içinde bir el, çıkarmaya başlar lavanta çiçeği kokan kederleri. B) Bu akşamüstüler daima hoyrattır. Gün her yeri saltanatı ve yalnızlığımızla doldurup bir defa gittiğinden bahçe- mizden, bohçamızdan bir renk çılgınlığı içinde bir el, çıkarmaya başlar lavanta çiçeği kokan kederleri. Daima hoyrattır bu akşamüstüler. C) Bu akşamüstüler daima hoyrattır. Gün saltanatıyla her yeri yalnızlığımızla doldurup bir defa gitti mi bahçe- mizden, bohçamızdan bir renk çılgınlığı içinde bir el, lavanta çiçeği kokan kederleri çıkarmaya başlar. Bu akşamüstüler daima hoyrattır. D) Daima hoyrattır bu akşamüstüler. Gün saltanatıyla her yeri yalnızlığımızla doldurup bir defa gitti mi bahçemiz- den, bohçamızdan bir renk çılgınlığı içinde bir el, lavanta çiçeği kokan kederleri çıkarmaya başlar. Palme Plus Serisi Ⓒ-3 Türkçe Soru Kitabi 53

nlamlısı bulmacada yoktur? C) III. yaygın 3. Türkçede deyimler, günlük hayatta insanların un evcil- oyunca ullanıl- an ya- r. 175 ercin- emli, ilir. ışın ki- 1 D) IV. sıkça kullandığı söz gruplarıdır. Günlük hayatta örneğin "ağız" sözcüğü ile ilgili birçok deyim kullanırız. Sır saklamamayı "ağzında bakla is- lanmamak", çok sevinmeyi "ağzı kulaklarına varmak", gerçeği söyletmeyi "ağız aramak", beklenmedik bir durum karşısında heyecanlan- mayı "ağzı dili tutulmak" deyimiyle ifade ederiz. Bu metinde yer alan deyimlerden hangisi- nin açıklaması yanlış verilmiştir? A) Ağız aramak B) Ağzında bakla ıslanmamak C) Ağzı kulaklarına varmak D) Ağzı dili tutulmak TÜRKÇE KAZANIM SINAVI

4. SON PARAGRAF MODEL 5 4. "Son zamanlarda yeni bir yayın rüzgârı esi- yor. Çok basıp çok satmayı amaçlayan yeni girişimlerimiz var. Genellikle sosyal medya- da herhangi bir yönüyle adını duyurmuş, top- lumun belli bir kesiminin ilgisini çekmiş kişi- lerin yazdıkları merak ediliyor. Kimi ünlü kişi- lerin anıları da bu bağlamda değerlendirile- biliyor. Gerçek edebiyat değeri olmayan kimi X yazarlar da çok satanlar arasında. Bu metinde yazarın asıl yakındığı durum aşağı- dakilerden hangisidir? A) Yayınevlerinin kitap baskı kalitesine önem ver- memesi B) Sosyal medyada tanınmış kişilerin edebiyata des- tek vermesi C) Son yıllarda gerçek edebiyatçıların kaliteli eser vermekten uzak olmaları D) Medyatik kişilerin yazdığı kitapların gereğinden fazla ilgi görmesi Model Eğitim Yayınları 6.

9. Paragraf ve Görsel Okuma 194 senelik Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının yeni binasına tarihi açılış Dünya metropollerinin sayılı müzik merkezlerinden biri olmayı hedefleyen Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının (CSO) yeni binası, 3 ve 4 Aralık'taki konserlerle sanatseverlere kapılarını açacak CUMHURBAŞKANLIĞI SENFONİ ORKESTRASI Q 1 "Büyük Salon" 2023 KOLTUK KAPASİTELİ 1826 "Mavi Salon" 500 KOLTUK KAPASİTELİ Tarihi CSO Salonu" 600 KİŞİLİK Restoranlar Müze Açık hava alanları CSO, 3 ve 4 Aralık'ta dünyaca ünlü soprano Angela Gheorghta ve dün- yanın en iyi piyano Ikilileri arasında gösterilen Güher ve Süher Pekinel kardeşleri Şef Cemi'i Can Deliorman yönetimindeki konserde ağırlayacak CSO, ailesine bu yıl yeni katılan sanatçılarla ilk kez müzikseverlerin karşısına çıkacak Temeli 23 yıl önce atılan ve senelerdir inşaatı tamamlanamayan CSO'nun yeni binası, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın talimatlarıyla bitirildi 8. Sinif Paragraf ve Görsel Okuma 8 TEST Yeni bina klasik müzikten geleneksel müziğe, dünya müziğinden popüler müziğe kadar çok zengin bir içerikle sanatseverlere hizmet verecek Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası yeni binası ile ilgili aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz? A) Zengin bir içerikle sanatseverlerin hizmetine sunulacağına B) İçinde müzik, restoranlar ve açık hava alanları olduğuna C) Tek seferde en fazla 1100 kişi ağırlanabileceğine DDünyaca ünlü sopranoları ağırlayacağına 33 Başkentin merkezinde Ankara Kalesi ve Anıtkabir'in görüş ekseninde yer alıyor Yeni müzik kampüsü, yaklaşık 83 milyon avroya yapıldı Yeni Tarz Yayınla

6. () Zamanı nasıl kullandığı, insanın hayat ka- litesini belirler. (II) Çoğu insan zamanı heba ettiğinin farkında bile olmaz. (III) Çünkü ha- yat zamanı boşa harcatan, sinsi tuzaklarla do- ludur. (IV) Cep telefonu ve tabletlerle oynadı- ğı oyunlar, sosyal mecralarda geçirdiği fazla zaman, gündemsiz ve fazla uzun toplantılar, sistemsizlik gibi onlarca tuzak insanın zama- nını çalar. (V) Zamanı iyi kullanan insanların en temel farkı, bu tuzaklara düşmemeleridir. Bu metindeki numaralanmış cümlelerin han- gileri arasında sebep-sonuç ilişkisi vardır? AN ve II II. Ball ve III. C) III ve IV. D) IV ve V. = OD-4/22-23

IV. a- a a- 0- a ar, 3- n T. 1- 7 12. Şans, bir uğraşın eseridir. Aşağıdaki cümlelerden hangisi anlamca yu- karıdaki cümleyi desteklemez? They (A) Şansı olanın, horozu da yumurtlar. B) Şans, hazır olan kafalara yardım eder. C) Şans, hazırlıkla fırsatın karşılaştığı köşe- başıdır. D) Şans, cesaretli ve atılganlara güler yüz gös- terir. Diğer sayfaya geçiniz. SINIF 7 =

Yukandaki numaralanmış cümlelerin hangileri an lamce aynı doğrultudadır? 7. Bazı şehirler, mıknatıs gibi sanatçıları kendilerine çeker- ler. (1) O şehirlerde olmak kaçınılmazdır, olmamak ya kaçıştır ya kovuluş ya da kente tutunamamaktır. (II) Bu yüzden her sanatçı farklı algılar şehri, farklı ifade eder. (III) Öyle anlamlar yüklenir ki şehre, şehri katman kat- man soymanız gerekir, onu yansımalardan kurtarmak, aynalanın uzağına düşürüp ona çıplak gözle bakabilmek için. (IV) Oysa hep ona bakanların gözüyle bakmak yaz- gisina taliptir okur, eğer belleğine kazınmamışsa o za- manın ve mekânın görüntüsü. A) I B) I ve IV D) III ve IV Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde mecazlı söyleyiş söz konusu değildir? B) II C) III D) IV 8. Sanatın gücü çok büyüktür. Bir sanat eserini okuduğu- nuzda daha önce düşündüğünüzden çok daha fark- li bir kulvarda düşünmeye başladığınızı, yeni fikirlerle donandığınızı görürsünüz. Bu yeni fikirler sizin yaşama ve olaylara bakışınızı da belirler. Bu durumda sanat, si- ze kendi boyasını vurmuş olur. Birey olarak size kendi boyasını vurmakla kalmaz; bütün bir toplumu da yeni

600 SORUDA LGS TÜRKÇE D) A) Buna göre aşağıdaki parçalardan B) B A) A 3 C M B U R 23. Aşağıdakilerin hangisinde "katılmak" sözcüğünün anlamıyla kullanımı birbirine uymamaktadır? Anlam Kullanım Katma işi yapılmak Bir topluluğa girmek, iştirak etmek V Hak vermek Ortak olmak, benimsemek T A L Y i M Yemeğe katılmak üzere doğranan soğanlar acıymış. Bu konferansın çalışmalarına ben de katıldım. Bunda bir anormallik olduğu konusunda sana katılıyorum. Yarışmaya bir veya birden çok şiirle katılmak mümkündür. 24. Seslerin ve harflerin yan yana gelerek kelimeleri oluşturması, sonra o kelimelerin insan denen varlığın bütün ruh aydınlatıveren sihirli anlamlara, cümlelere dönüşüp duyguları, dilekleri, ozlemleri seslendirmesi başlı başına muc bir şey olmalıdır. İşte sözlükler, iki kapakları arasında

söylemiş. e demiş. ebbüste ağıdaki 25. bir olgunun sonunda gerçekleşmesi beklenen şey. Bilinçli veya bilinçsiz olarak davranışı doğuran, sürekliliğini sağlayan ve ona yön veren herhangi bir güç, saik. Bir ülkenin, bir toplumun maddi ve manevi varlıklarının; fikir, sanat çalışmalarıyla ilgili niteliklerinin tümü, medeniyet. Kişinin kendi davranışları veya kendi yetki alanına giren herhangi bir olayın sonuçlarını üstlenmesi, mesuliyet. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde, anlamları verilen kelimelerden herhangi biri kullanılmamıştır? . Onun sizlerden isteği açıkçası planladığınızın kat ve kat üstündeydi. Gerçekten o dönemlerden beri uygarlık seviyeleri oldukça yüksekti. Genç adam, açlık güdüsüyle orman evinden çıkarak sağa sola bakındı. Verdiğimiz sorumlulukları kendilerine yakışır şekilde yerine getirmişler. iç içe -) torlisma 26. Bebeklerin yüz ve el hareketlerimizi taklit etmeye çalıştıklarını görmüşsünüzdür. Örneğin dilimizi çıkarırsak onlar da çıkarmaya çalışırlar. Üstelik biraz daha büyüdüklerinde iletişim kurdukları kişinin stres içinde olduğunu anlayıp onu takit etmeyi başaran bebekler, ileriki yıllarda bu