Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Hikaye Unsurları Soruları

SİNAN KUZUCU YAYINLAR
15. (1) "Ilkyaz Devrimi", edebiyatımızın ustalarından Oktay
Akbal'ın öyküler toplamı. (II) Her zamanki şiirsel, içten-
likli anlatımıyla yazdığı birbirinden güzel öyküler var bu
kitapta. (1) Onun en belirgin özelliği dilinin temizliği,
netliği. (IV) Kısa, yalın cümlelerle kuruyor öykülerini.
(V) Genellikle yaşadıklarını anlatıyor öykülerinde.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile-
rinde Oktay Akbal'ın üslubuna değinilmemiştir?
A) I ve II.
C) II ve IV.
B) I ve V.
D) IV ve V.
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
SİNAN KUZUCU YAYINLAR 15. (1) "Ilkyaz Devrimi", edebiyatımızın ustalarından Oktay Akbal'ın öyküler toplamı. (II) Her zamanki şiirsel, içten- likli anlatımıyla yazdığı birbirinden güzel öyküler var bu kitapta. (1) Onun en belirgin özelliği dilinin temizliği, netliği. (IV) Kısa, yalın cümlelerle kuruyor öykülerini. (V) Genellikle yaşadıklarını anlatıyor öykülerinde. Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangile- rinde Oktay Akbal'ın üslubuna değinilmemiştir? A) I ve II. C) II ve IV. B) I ve V. D) IV ve V.
TEST-8
154
A)
ORTA
GÜÇ
C)
AVOT
3. Hikâye edici metinlerde olayın yaşandığı belirlenmiş süreye "zaman" adı verilir.
Buna göre aşağıdakilerin hangisinde zaman unsuru belirgindir?
ZOR
Tarla faresi ile ev faresi arkadaş
olmuşlar. Tarla faresi bir gün ev
faresini yemeğe çağırmış. Güzel
bir yemek umudu ile tarla faresinin
davetini kabul eden ev faresi gel-
miş ama bir de ne görsün; sofrada
biraz ot ve biraz buğdaydan başka
bir yiyecek yok, yüzünü buruştur-
muş.
Havanın güzel olduğu bir gün,
Nasreddin Hoca, kuyudan su çek-
meye karar vermiş. Elinde kovası,
bahçedeki kuyunun başına gelmiş.
Tam kovayı sarkıtacağı sırada,
kuyunun içinde ayı görmüş. Ay ku-
yuya düşmüş, diye üzülmüş sonra
da ayı kuyudan nasıl çıkaracağını
düşünmüş.
PARAGRAFIN DİL VE ANLATIM YONG
Betisimankarayayincilik.com.tr
B)
D) 7
1
Tarık pazartesi sabahı erken-
den uyanmıştı. Uyandığında çok
heyecanlıydı çünkü Tarık okula
başlıyordu. Tarık okulun nasıl bir
yer olduğunu biliyordu. Annesi ve
babası anlatmışlardı. Sınıf arka-
daşları ve öğretmenini çok merak
ediyordu.
D)
PARAGRAFIN DİL
5.
Bir zamanlar ormanda korkunç bir
kuraklık başlamış. Soğuk havalar
gelip geçtiği hâlde, tek bir damla
bile yağmur yağmamış. Susuzluk
hayvanların canına tak edince bu
duruma bir çözüm bulmak için top-
lanmışlar. İçlerinden birisinin teklifi
üzerine, bir kuyu kazmaya karar
verip çalışmaya başlamışlar.
(80:4)x5
L-------------
4. İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor
kuyor red-
kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor sorumlulukireceği için.
Konuşmaktan korkuyor eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekter
dedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor gençliğin kıymetini bilmedi
maktan korkuyor dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslı
bilmediği için.
Unutul-
amay
Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır?
A) Ne zaman?
B) Nasıl?
C) Niçin?
D) Nerede?
Kic
24- (12:3)
1. Meti
5. SINIF GÜÇLENDİREN PARAGRAF SORU BA
Küres
fosilv
zeri s
yapr
yük
iliş
C---
O
C
E
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
TEST-8 154 A) ORTA GÜÇ C) AVOT 3. Hikâye edici metinlerde olayın yaşandığı belirlenmiş süreye "zaman" adı verilir. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde zaman unsuru belirgindir? ZOR Tarla faresi ile ev faresi arkadaş olmuşlar. Tarla faresi bir gün ev faresini yemeğe çağırmış. Güzel bir yemek umudu ile tarla faresinin davetini kabul eden ev faresi gel- miş ama bir de ne görsün; sofrada biraz ot ve biraz buğdaydan başka bir yiyecek yok, yüzünü buruştur- muş. Havanın güzel olduğu bir gün, Nasreddin Hoca, kuyudan su çek- meye karar vermiş. Elinde kovası, bahçedeki kuyunun başına gelmiş. Tam kovayı sarkıtacağı sırada, kuyunun içinde ayı görmüş. Ay ku- yuya düşmüş, diye üzülmüş sonra da ayı kuyudan nasıl çıkaracağını düşünmüş. PARAGRAFIN DİL VE ANLATIM YONG Betisimankarayayincilik.com.tr B) D) 7 1 Tarık pazartesi sabahı erken- den uyanmıştı. Uyandığında çok heyecanlıydı çünkü Tarık okula başlıyordu. Tarık okulun nasıl bir yer olduğunu biliyordu. Annesi ve babası anlatmışlardı. Sınıf arka- daşları ve öğretmenini çok merak ediyordu. D) PARAGRAFIN DİL 5. Bir zamanlar ormanda korkunç bir kuraklık başlamış. Soğuk havalar gelip geçtiği hâlde, tek bir damla bile yağmur yağmamış. Susuzluk hayvanların canına tak edince bu duruma bir çözüm bulmak için top- lanmışlar. İçlerinden birisinin teklifi üzerine, bir kuyu kazmaya karar verip çalışmaya başlamışlar. (80:4)x5 L------------- 4. İnsanların çoğu kaybetmekten korktuğu için sevmekten korkuyor. Sevilmekten korkuyor kuyor red- kendisini sevilmeye layık görmediği için. Düşünmekten korkuyor sorumlulukireceği için. Konuşmaktan korkuyor eleştirilmekten korktuğu için. Duygularını ifade etmekter dedilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor gençliğin kıymetini bilmedi maktan korkuyor dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor aslı bilmediği için. Unutul- amay Bu parça aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabıdır? A) Ne zaman? B) Nasıl? C) Niçin? D) Nerede? Kic 24- (12:3) 1. Meti 5. SINIF GÜÇLENDİREN PARAGRAF SORU BA Küres fosilv zeri s yapr yük iliş C--- O C E
1728
PIST
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili sözcük eş
sesli değildir?
A) Bu kadarcık bir kara parçasında kaç tür canlı yaşayabi-
lir?
B) Zeliha'nın doğum gününde yediğimiz pasta midemizi boz-
heb en mee
du.
C) Saçlarıma bu kadar erken ak düşeceğini hiç tahmin ede-
mezdim.
mninop Bra
D) Mezuniyet yemeğinde giymek için sarı bir elbise alaca-
ģim.
yo8
UU
10. Türkiye'nin h
Gecelere gö
Ne göğünde
Ne köylering
İnsanların p
Hatırlanmar
Aşağıdakil
lerden her
Yok
Şehi
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
1728 PIST 7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili sözcük eş sesli değildir? A) Bu kadarcık bir kara parçasında kaç tür canlı yaşayabi- lir? B) Zeliha'nın doğum gününde yediğimiz pasta midemizi boz- heb en mee du. C) Saçlarıma bu kadar erken ak düşeceğini hiç tahmin ede- mezdim. mninop Bra D) Mezuniyet yemeğinde giymek için sarı bir elbise alaca- ģim. yo8 UU 10. Türkiye'nin h Gecelere gö Ne göğünde Ne köylering İnsanların p Hatırlanmar Aşağıdakil lerden her Yok Şehi
rılıydı.
iyor.
isinin örneği yoktur?
-a sayılar arasında kullanılır.
S
a ara cümlelerin başına ve
GIG getirilmelidir?
namıştı.
yanımıza aldık.
verdik.
1.
Bölüm 08
Ara sözleri veya ara cümleleri
ayırmak için kullanılırım.
Sıralı cümleleri birbirinden ayır-
mak için kullanılırım.
Noktalama işaretleri
Test 03
11
Uzun cümlelerde yüklemden uzak
düşmüş olan özneyi belirtmek için
kullanılırım.
IV
Eş görevli sözcük ve söz grupları-
ni ayırmak için kullanılırım.
Yazar edebiyat dünyasında büyük ses getiren romanında anlatmak istediği ne varsa lafı dolandırmadan orta-
ya koymuş. Bir piramitteki taşların kusursuz dizilmesi gibi romanda ele alınan düşünceler de hep yerli yerinde
duruyor. Gereksiz hiçbir ayrıntıya değinmemiş, gizli saklı hiçbir konuya yer vermemiş. Böyle olunca romanı
saatlerce, günlerce elinizden bırakmanız mümkün olmuyor.
Bu metinde virgül, numaralanmış görevlerinden hangisiyle kullanılmamıştır?
AYT.
B) II.
A
CTII.
D)IV.
bir cam vitrinin arkasında sergilenen müthiş bir eser var:
sülerden
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
rılıydı. iyor. isinin örneği yoktur? -a sayılar arasında kullanılır. S a ara cümlelerin başına ve GIG getirilmelidir? namıştı. yanımıza aldık. verdik. 1. Bölüm 08 Ara sözleri veya ara cümleleri ayırmak için kullanılırım. Sıralı cümleleri birbirinden ayır- mak için kullanılırım. Noktalama işaretleri Test 03 11 Uzun cümlelerde yüklemden uzak düşmüş olan özneyi belirtmek için kullanılırım. IV Eş görevli sözcük ve söz grupları- ni ayırmak için kullanılırım. Yazar edebiyat dünyasında büyük ses getiren romanında anlatmak istediği ne varsa lafı dolandırmadan orta- ya koymuş. Bir piramitteki taşların kusursuz dizilmesi gibi romanda ele alınan düşünceler de hep yerli yerinde duruyor. Gereksiz hiçbir ayrıntıya değinmemiş, gizli saklı hiçbir konuya yer vermemiş. Böyle olunca romanı saatlerce, günlerce elinizden bırakmanız mümkün olmuyor. Bu metinde virgül, numaralanmış görevlerinden hangisiyle kullanılmamıştır? AYT. B) II. A CTII. D)IV. bir cam vitrinin arkasında sergilenen müthiş bir eser var: sülerden
4. İyilerin iyi tohumları, kötülerin kötü tohumları
vardır ama bu tohumları kolayca göremezsiniz.
İçlerinden biri uyanma hevesine kapılana kadar
yüreğin derinliklerinde öylece uyurlar.
Bu metinde geçen altı çizili sözün cümleye
kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir?
A) İçten gelen bir dürtü ile harekete geçmek
B) Verilecek sorumluluklar için gönüllü olmak
C) Doğruyu ortaya çıkarmak için kararlı davran-
mak
D) Yanlışların farkına varmak için çaba göster-
mek
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
4. İyilerin iyi tohumları, kötülerin kötü tohumları vardır ama bu tohumları kolayca göremezsiniz. İçlerinden biri uyanma hevesine kapılana kadar yüreğin derinliklerinde öylece uyurlar. Bu metinde geçen altı çizili sözün cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisidir? A) İçten gelen bir dürtü ile harekete geçmek B) Verilecek sorumluluklar için gönüllü olmak C) Doğruyu ortaya çıkarmak için kararlı davran- mak D) Yanlışların farkına varmak için çaba göster- mek
eneme - 2
1979
P SÖZEL BÖLÜM
1980
2015
1953
Türkiye'nin "Oscar"ında
56 yıllık serüven
1963
10 yıl öğrenci gösterileri şeklinde süren
festival, film yanısmasina dönüştürüldü
ve ismu "Antalya Altın Portakal Film
Festivali" olarak değiştirildu
Festivalin temelleri tiyatroyla igemen
bir grup ogrencinin Aspendos Antik
Tiyatrosu'nda yaptelan geziye atith
Sansür kurulunun uc filmi yasaklayarak
bazı bölümlerini de kesmek istemesi
üzerine tum yapımcı ve yönetmenier
senlikten çekilme kararı aldı.
Jüri üyelerinin de filmleri
değerlendirmeme kararı almasıyla
festival yönetimi, sanatsal etkinliği
iptal etme kararı aldı.
Festival 12 Eylül askeri darbesi
nedeniyle gerçekleştirilemedi.
Darbenin ardından kesintisiz devam
eden festivalin adı, "Uluslararası
Antalya Film Festivali" olarak
değiştirildi ve organizasyon tamamen
"uluslararası" kimliğe büründü.
Festivalde verilen ödülün adı ise "Altın
Portakal" oldu.
2019
"Öze dönüş" temasıyla gerçekleştirilen
festivalin adı, "Antalya Altin Portakal
Film Festivali" olarak değiştirildi.
TÜRKÇE
Türkiye'nin "Oscar olarak nitelendirilen Antalya Atin
Portakal Film Festivali, bu yil 56 no ker sinemaseverlerie
bir araya geldi
FESTIVALDEKI
İLK ÖDÜLLER
i en iyi film ödülü
GURBET KUSLARI
k en iyi yönetmen odulu
HALIT REFIG
(Gurbet Kus är
lik en iyi kadın oyuncu odula.
TURKAN SORAY
(Aci Hayat)
lik en iyi erkek oyuncu ödülü
İZZET GÜNAY
(Agaçlar Ayakta Olury
FESTIVALIN
'EN'LERİ
En fazla ödül alan yönetmen
ATIF YILMAZ (6)
ÖÖÖÖÖÖ
En fazla en iyi erkek oyuncu ödülü
TARIK AKAN (6)
ÖÖÖÖÖÖ
En fazla en iyi kadın oyuncu ödülü
HÜLYA KOÇYİĞİT (5)
ÖÖÖÖÐ
(2)
56. ANTALYA
ALTIN PORTAKA
FILM FESTIVALI
26 EXIM KASIM 2018
29 ülkeden 69
yönetmenin 66 tilmi
gösterildi.
Dereceye giren
fim, yönetmen ve
oyunculara 1,43 milyon
lira ödül verilecek.
Bu görselden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Altın Portakal Film Festivali'nin 56.sı düzenlenmiştir.
BY Festival, 2015 yılında uluslararası olarak düzenlenmeye başlamıştır.
C) Festival tarihinde en fazla ödül alan yönetmen, Tarık Akan'dır.
D) Festival tarihinde en iyi kadın oyunçu ödülünü ilk Türkan Şoray kazanmıştır.
7
Festivalin "en iyi
ödülleri 1 Kasım aksam
sahibini bulacak.
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
eneme - 2 1979 P SÖZEL BÖLÜM 1980 2015 1953 Türkiye'nin "Oscar"ında 56 yıllık serüven 1963 10 yıl öğrenci gösterileri şeklinde süren festival, film yanısmasina dönüştürüldü ve ismu "Antalya Altın Portakal Film Festivali" olarak değiştirildu Festivalin temelleri tiyatroyla igemen bir grup ogrencinin Aspendos Antik Tiyatrosu'nda yaptelan geziye atith Sansür kurulunun uc filmi yasaklayarak bazı bölümlerini de kesmek istemesi üzerine tum yapımcı ve yönetmenier senlikten çekilme kararı aldı. Jüri üyelerinin de filmleri değerlendirmeme kararı almasıyla festival yönetimi, sanatsal etkinliği iptal etme kararı aldı. Festival 12 Eylül askeri darbesi nedeniyle gerçekleştirilemedi. Darbenin ardından kesintisiz devam eden festivalin adı, "Uluslararası Antalya Film Festivali" olarak değiştirildi ve organizasyon tamamen "uluslararası" kimliğe büründü. Festivalde verilen ödülün adı ise "Altın Portakal" oldu. 2019 "Öze dönüş" temasıyla gerçekleştirilen festivalin adı, "Antalya Altin Portakal Film Festivali" olarak değiştirildi. TÜRKÇE Türkiye'nin "Oscar olarak nitelendirilen Antalya Atin Portakal Film Festivali, bu yil 56 no ker sinemaseverlerie bir araya geldi FESTIVALDEKI İLK ÖDÜLLER i en iyi film ödülü GURBET KUSLARI k en iyi yönetmen odulu HALIT REFIG (Gurbet Kus är lik en iyi kadın oyuncu odula. TURKAN SORAY (Aci Hayat) lik en iyi erkek oyuncu ödülü İZZET GÜNAY (Agaçlar Ayakta Olury FESTIVALIN 'EN'LERİ En fazla ödül alan yönetmen ATIF YILMAZ (6) ÖÖÖÖÖÖ En fazla en iyi erkek oyuncu ödülü TARIK AKAN (6) ÖÖÖÖÖÖ En fazla en iyi kadın oyuncu ödülü HÜLYA KOÇYİĞİT (5) ÖÖÖÖÐ (2) 56. ANTALYA ALTIN PORTAKA FILM FESTIVALI 26 EXIM KASIM 2018 29 ülkeden 69 yönetmenin 66 tilmi gösterildi. Dereceye giren fim, yönetmen ve oyunculara 1,43 milyon lira ödül verilecek. Bu görselden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Altın Portakal Film Festivali'nin 56.sı düzenlenmiştir. BY Festival, 2015 yılında uluslararası olarak düzenlenmeye başlamıştır. C) Festival tarihinde en fazla ödül alan yönetmen, Tarık Akan'dır. D) Festival tarihinde en iyi kadın oyunçu ödülünü ilk Türkan Şoray kazanmıştır. 7 Festivalin "en iyi ödülleri 1 Kasım aksam sahibini bulacak.
26
A) I
●
●
Konu
●
çıkmic
6. Matematikçi Mehmet Nadir Bey, 13 Aralık 1856 tarihinde
Sakız Adası'nda doğdu.
1884 yılında Numune-i Terakki adlı kendi özel okulunu
açtı.
●
B) II
C) III
D) IV
1887 yılında aynı isimle ilk öğrenci dergisini çıkardı.
1891 yılında aynı adla Türkiye'de ilk özel liseyi açtı.
Bu cümlelerin anlamlı, kurallı ve eksiksiz bir şekilde bir-
leştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir?
13 Aralık 1856'da Sakız Adası'nda doğan ve 1884'te Nu-
mune-i Terakki adlı kendi özel okulunu, 1891 yılında aynı
adla Türkiye'nin ilk özel lisesini açan Matematikçi Meh-
met Nadir Bey 1887'de aynı adla bir de öğrenci dergisi
3570
çıkardı.
8. Insan
irili u
B) 1856'nin Aralık ayında Sakız Adası'nda doğan Matema-
tikçi Mehmet Nadir Bey, 28 yaşındayken Numune-i Te-
rakki adıyla bir özel okul kurduktan sonra üç yıl bekleyip,
Türkiye'nin ilk öğrenci dergisini çıkararak 1891'de kurdu-
ğu özel liseyi açtı.
Ahşa
Doc
Evle
Evl
C) Numune-i Terakki adıyla 1884, 1887 ve 1891 yıllarında
sırasıyla bir özel okul açan, ilk öğrenci dergisini çıkaran
ve Türkiye'nin ilk özel lisesini açan Matematikçi Mehmet
Nadir Bey, 13 Aralık 1856'da Sakız Adası'nda doğdu.
D) Sakız Adası'nda 13 Aralık 1856'da doğup 1884'te Numune-i
Terakki ismiyle Türkiye'nin ilk özel okulunu, 1981'de aynı ad-
la Türkiye'nin ilk özel lisesini kuran ve 1887'de ilk öğrenci
dergisini çıkaran kişi Matematikçi Mehmet Nadir Bey'dir.
Cº
EE
k
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
26 A) I ● ● Konu ● çıkmic 6. Matematikçi Mehmet Nadir Bey, 13 Aralık 1856 tarihinde Sakız Adası'nda doğdu. 1884 yılında Numune-i Terakki adlı kendi özel okulunu açtı. ● B) II C) III D) IV 1887 yılında aynı isimle ilk öğrenci dergisini çıkardı. 1891 yılında aynı adla Türkiye'de ilk özel liseyi açtı. Bu cümlelerin anlamlı, kurallı ve eksiksiz bir şekilde bir- leştirilmiş hâli aşağıdakilerden hangisidir? 13 Aralık 1856'da Sakız Adası'nda doğan ve 1884'te Nu- mune-i Terakki adlı kendi özel okulunu, 1891 yılında aynı adla Türkiye'nin ilk özel lisesini açan Matematikçi Meh- met Nadir Bey 1887'de aynı adla bir de öğrenci dergisi 3570 çıkardı. 8. Insan irili u B) 1856'nin Aralık ayında Sakız Adası'nda doğan Matema- tikçi Mehmet Nadir Bey, 28 yaşındayken Numune-i Te- rakki adıyla bir özel okul kurduktan sonra üç yıl bekleyip, Türkiye'nin ilk öğrenci dergisini çıkararak 1891'de kurdu- ğu özel liseyi açtı. Ahşa Doc Evle Evl C) Numune-i Terakki adıyla 1884, 1887 ve 1891 yıllarında sırasıyla bir özel okul açan, ilk öğrenci dergisini çıkaran ve Türkiye'nin ilk özel lisesini açan Matematikçi Mehmet Nadir Bey, 13 Aralık 1856'da Sakız Adası'nda doğdu. D) Sakız Adası'nda 13 Aralık 1856'da doğup 1884'te Numune-i Terakki ismiyle Türkiye'nin ilk özel okulunu, 1981'de aynı ad- la Türkiye'nin ilk özel lisesini kuran ve 1887'de ilk öğrenci dergisini çıkaran kişi Matematikçi Mehmet Nadir Bey'dir. Cº EE k
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI
93
4. Dilimize İtalyanca pagliaccio sözcüğünden
geçen "palyaço" sözcüğü "bostan korku-
lugu'ndan geliyor. Kökü "saman, hasır anlam-
larına gelen pagito sözcüğüdür. İtalyanlar,
bostan korkuluklarının üzerine sarılan örtüye
eskiden "pagliaccio" diyorlardı. Yani bu söz-
cük aynı zamanda "bostan korkuluğu" anlamı-
na geliyordu. Öte yandan, eski İtalyan tiyatro-
sunda izleyenleri güldüren ve eğlendiren kişi-
ler, üzerlerine bir tül pelerin giyerlerdi. Bu
pelerin, bostan korkuluklarına sarılan örtünün
hemen hemen aynısıydı. Bu nedenle sahneye
çıkıp insanları güldüren ve eğlendiren kişilere
de pagliaccio (palyaço) denilmeye başlandı.
Bu parçada aşağıdakilerden hangisine
değinilmemiştir?
A) Palyaço ile korkuluk arasındaki benzerliğe
B) Palyaço sözcüğünün tiyatro ile de ilişkili ol-
duğuna
C) Palyaço sözeüğünün dilimize nasıl girdiği-
ne
D) Palyaçonun İtalyancada karşıladığı anlam-
lara
/
8. SINIF/LGS TURKCE BASARI SETI
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
FEN BİLİMLERİ YAYINLARI 93 4. Dilimize İtalyanca pagliaccio sözcüğünden geçen "palyaço" sözcüğü "bostan korku- lugu'ndan geliyor. Kökü "saman, hasır anlam- larına gelen pagito sözcüğüdür. İtalyanlar, bostan korkuluklarının üzerine sarılan örtüye eskiden "pagliaccio" diyorlardı. Yani bu söz- cük aynı zamanda "bostan korkuluğu" anlamı- na geliyordu. Öte yandan, eski İtalyan tiyatro- sunda izleyenleri güldüren ve eğlendiren kişi- ler, üzerlerine bir tül pelerin giyerlerdi. Bu pelerin, bostan korkuluklarına sarılan örtünün hemen hemen aynısıydı. Bu nedenle sahneye çıkıp insanları güldüren ve eğlendiren kişilere de pagliaccio (palyaço) denilmeye başlandı. Bu parçada aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Palyaço ile korkuluk arasındaki benzerliğe B) Palyaço sözcüğünün tiyatro ile de ilişkili ol- duğuna C) Palyaço sözeüğünün dilimize nasıl girdiği- ne D) Palyaçonun İtalyancada karşıladığı anlam- lara / 8. SINIF/LGS TURKCE BASARI SETI
2. "Yıllar önce buralardan taşındılar. Nereye gittiklerini
de ne yaptıklarını da bilen yok. Ama geçenlerde uzak
bir akrabaları, karanlık işlerle uğraştıklarını söyledi."
Metinde geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi
gerçek anlamı dışında kullanılmıştır?
A) yaptıklarını
B) akrabaları
C) karanlık
D) söyledi
1
1
1
1
3
1
1
1
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
2. "Yıllar önce buralardan taşındılar. Nereye gittiklerini de ne yaptıklarını da bilen yok. Ama geçenlerde uzak bir akrabaları, karanlık işlerle uğraştıklarını söyledi." Metinde geçen aşağıdaki sözcüklerden hangisi gerçek anlamı dışında kullanılmıştır? A) yaptıklarını B) akrabaları C) karanlık D) söyledi 1 1 1 1 3 1 1 1
er müziğin büyü-
-anı duygularıyla
sana yaşadığını
ığımız dünyanın
n, dil, ırk ayırma-
engidir, insanları
ün kitapları açar
aşağıdakilerden
alır.
n bir yansıması-
ğlanır.
10. Mizahi anlatımda kusurlara, eksikliklere, hatalara dik-
kati yoğunlaştırabilmek için abartmalardan yararlanı-
Jir. Abartma yönüyle kişilerin, kurumların, toplumların
eksiklikleri gözler önüne serilir. Bu bakımdan mizahi
anlatımda gerçeklerden sapma söz konusu olabilir. Mi-
zahi anlatımda dilin kullanımı çoğunlukla değiştirilerek
gülünç durumlar ortaya çıkarılır. Bazen de argo yoğun
şekilde kullanılabilir. Mizahi anlatımda amaçlar bellidir.
Ancak mizah yaparken dozunun da ayarlanması şarttır.
Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir?
Mizahın amacının eleştirmek olduğu
B Mizahi anlatımda gerçekliğin dışına çıkıldığı
C) Mizahi anlatımda dozun ayarlanması zorunluluğu
D) Mizahta olayların gülünç, alışılmadık yönlerinin
yansıtıldığı
(2)
Örnek Akademi / 8. Sınıf Paragraf Soru Bankam
12
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
er müziğin büyü- -anı duygularıyla sana yaşadığını ığımız dünyanın n, dil, ırk ayırma- engidir, insanları ün kitapları açar aşağıdakilerden alır. n bir yansıması- ğlanır. 10. Mizahi anlatımda kusurlara, eksikliklere, hatalara dik- kati yoğunlaştırabilmek için abartmalardan yararlanı- Jir. Abartma yönüyle kişilerin, kurumların, toplumların eksiklikleri gözler önüne serilir. Bu bakımdan mizahi anlatımda gerçeklerden sapma söz konusu olabilir. Mi- zahi anlatımda dilin kullanımı çoğunlukla değiştirilerek gülünç durumlar ortaya çıkarılır. Bazen de argo yoğun şekilde kullanılabilir. Mizahi anlatımda amaçlar bellidir. Ancak mizah yaparken dozunun da ayarlanması şarttır. Bu parçanın konusu aşağıdakilerden hangisidir? Mizahın amacının eleştirmek olduğu B Mizahi anlatımda gerçekliğin dışına çıkıldığı C) Mizahi anlatımda dozun ayarlanması zorunluluğu D) Mizahta olayların gülünç, alışılmadık yönlerinin yansıtıldığı (2) Örnek Akademi / 8. Sınıf Paragraf Soru Bankam 12
ÜNİTE
2
3
Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları
7 Betimleyici anlatımda gözleme dayalı bir anlatım yapılır. Sıfatlardan, benzetmelerden yararlanılır. Okuyucu ya
da dinleyicinin kafasında bir resim canlandınılmaya çalışılır. Betimlemenin diğer adı tasvir etmedir.
Buna göre,
1. Saat neredeyse sekiz olmuştu ama hava hâlâ aydınlıktı. Uzaktaki manzaranın içinde, yüzeyi gri bir göl
belirdi; kıyısından yamaçlara doğru tırmanan, tepeye doğru da giderek seyrekleşen ve sisle kaplı çıplak bir
tepeyle biten karaçam ormanlarıyla çevriliydi. Ormanlar o kadar yoğundu ki sanki aralarından rüzgâr bile
geçemezdi. Sağındaki yarın dibinden gürleyerek akan bir suyun sesi geliyor; solunda da koyu renkli çam
ağaçları, kopmuş kaya parçaları arasında tutundukları yerlerden taş grisi rengindeki gökyüzüne doğru
uzanmaya çalışıyorlardı. Aşağılarda birkaç köyün seçilebildiği geniş yarıklar vardı.
II. Oda çift kapılıydı, kapıların arasında kalan yere de giysileri asmak için kancalar takılmıştı. Kenan tavanda-
ki lambayı yakınca odaya dolan göz kamaştırıcı ışık beyaz, sıcak ve rahat eşyaları, gene beyaz olan kalın,
silinebilen duvar kağıdını, tertemiz muşamba zemini ve üzerlerine modern zevke göre canlı bir desen
işlenmiş yalın perdeleri aydınlattı. Açık balkon kapısından şehirdeki ışıklar görülebiliyor ve uzaktan gelen
bir dans ezgisi duyulabiliyordu. Kenan, yamaçlardan kendi eliyle topladığı birkaç kır çiçeğini -o yaz ikinci
kez açan boru çiçekleri ve birkaç tane ot- küçük bir vazoya yerleştirip komodinin üzerine koymuştu.
III. Oğuz, haftanın ilk günü kahvaltıyı yapar yapmaz çok özlediği okuluna gitti. Oğuz'un geldiğini gören arka-
daşları, onu sevinçle karşıladılar. Oğuz, herkese gülümseyerek teşekkür edip çıktı merdivenlerden. Ders
henüz başlamamıştı. Yerine oturdu, yanına Berk ve Senem geldi. Onlara iki hafta boyunca neden okula
gelemediğini telaşlı telaşlı anlatmaya başladı. İki hafta önce, okuldan çıktıktan sonra dayısının onu aldığı-
ni söyledi. Dayısının arabasıyla eve giderken bir otobüs onların arabasına çarpmış, Oğuz ve dayısı hafif
yaralanmışlardı. Ancak doktorlar gözetim altında tutulmaları gerektiğini söylediği için iki gün hastanede
kalmak zorunda bırakılmışlardı. O, iki günün kendisi için çok sıkıcı geçtiğini anlattı.
IV. Hava hızla kararıyordu. Büyük bir bölümü kapalı olan gökyüzüne canlılık veren soluk kırmızı gün batımı
çekilmeye başlamış ve doğayı, karanlık basmasından hemen önce görülen renksiz, cansız ve hüzünlü,
geçici bir ışığa teslim etmişti. Yerleşik bir alan olan girintili çıkıntılı vadide yanmaya başlayan ışıklar, va-
dinin zemininde, iki tarafındaki yamaçlarda ve özellikle de binaların kat kat teraslar gibi durduğu sağdaki
öne çıkık alanda noktalar oluşturuyordu. Sollarındaki yeşil çayırlı tepelere doğru yükselen patikalar kısa
bir süre sonra çam ağaçlarının ruhsuz karalığında gözden kayboluyordu. Ağaçların ardında, vadinin da-
ralarak bittiği yerde, uzaktan seçilebilen dağlar koyu maviye çalan kurşun rengindeydi. Rüzgâr esmeye
başladığı için hava iyice serinlemişti.
metinlerinin hangilerinde betimleyici anlatım ağır basmaktadır?
A) I ve III
B) II ve IV
C) I, II ve IV
D) I, III ve IV
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
ÜNİTE 2 3 Anlatım Biçimleri ve Düşünceyi Geliştirme Yolları 7 Betimleyici anlatımda gözleme dayalı bir anlatım yapılır. Sıfatlardan, benzetmelerden yararlanılır. Okuyucu ya da dinleyicinin kafasında bir resim canlandınılmaya çalışılır. Betimlemenin diğer adı tasvir etmedir. Buna göre, 1. Saat neredeyse sekiz olmuştu ama hava hâlâ aydınlıktı. Uzaktaki manzaranın içinde, yüzeyi gri bir göl belirdi; kıyısından yamaçlara doğru tırmanan, tepeye doğru da giderek seyrekleşen ve sisle kaplı çıplak bir tepeyle biten karaçam ormanlarıyla çevriliydi. Ormanlar o kadar yoğundu ki sanki aralarından rüzgâr bile geçemezdi. Sağındaki yarın dibinden gürleyerek akan bir suyun sesi geliyor; solunda da koyu renkli çam ağaçları, kopmuş kaya parçaları arasında tutundukları yerlerden taş grisi rengindeki gökyüzüne doğru uzanmaya çalışıyorlardı. Aşağılarda birkaç köyün seçilebildiği geniş yarıklar vardı. II. Oda çift kapılıydı, kapıların arasında kalan yere de giysileri asmak için kancalar takılmıştı. Kenan tavanda- ki lambayı yakınca odaya dolan göz kamaştırıcı ışık beyaz, sıcak ve rahat eşyaları, gene beyaz olan kalın, silinebilen duvar kağıdını, tertemiz muşamba zemini ve üzerlerine modern zevke göre canlı bir desen işlenmiş yalın perdeleri aydınlattı. Açık balkon kapısından şehirdeki ışıklar görülebiliyor ve uzaktan gelen bir dans ezgisi duyulabiliyordu. Kenan, yamaçlardan kendi eliyle topladığı birkaç kır çiçeğini -o yaz ikinci kez açan boru çiçekleri ve birkaç tane ot- küçük bir vazoya yerleştirip komodinin üzerine koymuştu. III. Oğuz, haftanın ilk günü kahvaltıyı yapar yapmaz çok özlediği okuluna gitti. Oğuz'un geldiğini gören arka- daşları, onu sevinçle karşıladılar. Oğuz, herkese gülümseyerek teşekkür edip çıktı merdivenlerden. Ders henüz başlamamıştı. Yerine oturdu, yanına Berk ve Senem geldi. Onlara iki hafta boyunca neden okula gelemediğini telaşlı telaşlı anlatmaya başladı. İki hafta önce, okuldan çıktıktan sonra dayısının onu aldığı- ni söyledi. Dayısının arabasıyla eve giderken bir otobüs onların arabasına çarpmış, Oğuz ve dayısı hafif yaralanmışlardı. Ancak doktorlar gözetim altında tutulmaları gerektiğini söylediği için iki gün hastanede kalmak zorunda bırakılmışlardı. O, iki günün kendisi için çok sıkıcı geçtiğini anlattı. IV. Hava hızla kararıyordu. Büyük bir bölümü kapalı olan gökyüzüne canlılık veren soluk kırmızı gün batımı çekilmeye başlamış ve doğayı, karanlık basmasından hemen önce görülen renksiz, cansız ve hüzünlü, geçici bir ışığa teslim etmişti. Yerleşik bir alan olan girintili çıkıntılı vadide yanmaya başlayan ışıklar, va- dinin zemininde, iki tarafındaki yamaçlarda ve özellikle de binaların kat kat teraslar gibi durduğu sağdaki öne çıkık alanda noktalar oluşturuyordu. Sollarındaki yeşil çayırlı tepelere doğru yükselen patikalar kısa bir süre sonra çam ağaçlarının ruhsuz karalığında gözden kayboluyordu. Ağaçların ardında, vadinin da- ralarak bittiği yerde, uzaktan seçilebilen dağlar koyu maviye çalan kurşun rengindeydi. Rüzgâr esmeye başladığı için hava iyice serinlemişti. metinlerinin hangilerinde betimleyici anlatım ağır basmaktadır? A) I ve III B) II ve IV C) I, II ve IV D) I, III ve IV
Yap
Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili
sözcük yapım eki almıştır?
A) Kardeşini arayıp kitabını istemiş.
B) Tutamaz ailenin yerini kimse.
C) Dostluğa önem verirdi.
D) Gün eksilmesin penceremden.
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
Yap Aşağıdaki cümlelerden hangisinde altı çizili sözcük yapım eki almıştır? A) Kardeşini arayıp kitabını istemiş. B) Tutamaz ailenin yerini kimse. C) Dostluğa önem verirdi. D) Gün eksilmesin penceremden.
SINAVLA ÖĞRENCİ ALACAK ORTAÖĞRETİM
KURUMLARINA İLİŞKİN DENEME SINAVI
BİLİM ANAHTARI
YAYINLARI
Abortma
0
TÜRKÇE
Benzet
77
(1) Ev, adamın dünyadaki tek sığınağıydı; içine çekildiği kabuğu, arkasına saklandığı duvarıydı. (II) Ailesinden mi-
ras kalan bu evde dünyanın anısı yaşanmıştı. () Ev adamla birlikte nefes alıyor, işitiyor, görüyordu(IV) Evinin
dünyaya açılan gözleri gibiydi pencereler, perdeler ise göz kapakları...
Kisilecffi
Bu metnin numaralanmış cümlelerinin hangilerinde aynı söz sanatlarına başvurulmuştur?
A) I ve II
B) II ve III
C) I ve III
İHRACAT
5. Aşağıda Türkiye'nin 2014 ve 2020 yılları arasında ürettiği ve ihraç ettiği incir miktarları verilmiştir.
REKOLTE
Uretim
A
Benzete
D) I ve IV
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
SINAVLA ÖĞRENCİ ALACAK ORTAÖĞRETİM KURUMLARINA İLİŞKİN DENEME SINAVI BİLİM ANAHTARI YAYINLARI Abortma 0 TÜRKÇE Benzet 77 (1) Ev, adamın dünyadaki tek sığınağıydı; içine çekildiği kabuğu, arkasına saklandığı duvarıydı. (II) Ailesinden mi- ras kalan bu evde dünyanın anısı yaşanmıştı. () Ev adamla birlikte nefes alıyor, işitiyor, görüyordu(IV) Evinin dünyaya açılan gözleri gibiydi pencereler, perdeler ise göz kapakları... Kisilecffi Bu metnin numaralanmış cümlelerinin hangilerinde aynı söz sanatlarına başvurulmuştur? A) I ve II B) II ve III C) I ve III İHRACAT 5. Aşağıda Türkiye'nin 2014 ve 2020 yılları arasında ürettiği ve ihraç ettiği incir miktarları verilmiştir. REKOLTE Uretim A Benzete D) I ve IV
A
APÇIK
JRU
ak
HAFTA SONU ODEVI-23
Aşağıdaki metnin hikaye haritasını doldurunuz.
Yagh adam, bir gün kulübesinin önünde torunuyla oturmuştu. Beraber, az otede birbiriyle boğuşup duran iki
köpeği izliyorlardı. Köpeklerden bin beyaz, biri siyahtı. On iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli, o köpekler de-
desinin kulübesi önünde boguşup duruyorlardı. Dedesinin surekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki
in kopekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli görünürken niye ötekinin de olduğunu ve niye renk-
lerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine. Yaşlı dede, bilgece
bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı. "Onlar benim için iki simgedir evlat." dedi.
Neyin simgesi, diye sordu çocuk.
İyillik ile kötülügün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder
durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları.
Sözün burasında çocuk, mücadele varsa kazananı da olmalı, diye düşündü ve hiç bitmeyen sorularına bir ye-
nisini daha ekledi:
Peki, sizce hangisi kazanır bu mücadeleyi?
Yaşlı adam, derin bir gülümsemeyle baktı torununa:
Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem o!
Yer:
Hikayenin Konusu:
Hikayenin Ana Fikri:
Hikâyenin Adı:
Şahıs ve Varlık
Kadrosu:
Zaman:
lar.
di boşlu-
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
A APÇIK JRU ak HAFTA SONU ODEVI-23 Aşağıdaki metnin hikaye haritasını doldurunuz. Yagh adam, bir gün kulübesinin önünde torunuyla oturmuştu. Beraber, az otede birbiriyle boğuşup duran iki köpeği izliyorlardı. Köpeklerden bin beyaz, biri siyahtı. On iki yaşındaki çocuk kendini bildi bileli, o köpekler de- desinin kulübesi önünde boguşup duruyorlardı. Dedesinin surekli göz önünde tuttuğu, yanından ayırmadığı iki in kopekti bunlar. Çocuk, kulübeyi korumak için biri yeterli görünürken niye ötekinin de olduğunu ve niye renk- lerinin illa da siyah ve beyaz olduğunu anlamak istiyordu artık. O merakla sordu dedesine. Yaşlı dede, bilgece bir gülümsemeyle torununun sırtını sıvazladı. "Onlar benim için iki simgedir evlat." dedi. Neyin simgesi, diye sordu çocuk. İyillik ile kötülügün simgesi. Aynen şu gördüğün köpekler gibi, iyilik ve kötülük içimizde sürekli mücadele eder durur. Onları seyrettikçe ben hep bunu düşünürüm. Onun için yanımda tutarım onları. Sözün burasında çocuk, mücadele varsa kazananı da olmalı, diye düşündü ve hiç bitmeyen sorularına bir ye- nisini daha ekledi: Peki, sizce hangisi kazanır bu mücadeleyi? Yaşlı adam, derin bir gülümsemeyle baktı torununa: Hangisi mi evlat? Ben hangisini daha iyi beslersem o! Yer: Hikayenin Konusu: Hikayenin Ana Fikri: Hikâyenin Adı: Şahıs ve Varlık Kadrosu: Zaman: lar. di boşlu-
7.
Kocaman bir dağın eteklerinde birkaç evden oluşmuş bir
kasaba vardı. Evler olmasına rağmen burada hiç kimse
yaşamıyordu. İhsan Bey, karısı Gülşen ve çocukları Sa-
met ve Sevgi ile bu kasabaya yakın bir yerde yaşıyordu.
İhsan Bey, yakın zamanda işten çıkarılmış, ev kirasını
dahi ödeyemeyecek kadar kötü bir duruma düşmüşlerdi.
Geçinmek için her türlü işi yapmaya hazırdı. Fakat bir iş
bulmak da zor işti bu devirde. İhsan Bey, kasabayı gez-
dikten sonra kimsenin olmadığını fark etti. Aklına kiradaki
evden çıkıp buraya yerleşmek geldi.
Bu parçada aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi-
ne yer verilmemiştir?
A) Olay
C)Yer
B) Zaman yom
D) Kişi
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
7. Kocaman bir dağın eteklerinde birkaç evden oluşmuş bir kasaba vardı. Evler olmasına rağmen burada hiç kimse yaşamıyordu. İhsan Bey, karısı Gülşen ve çocukları Sa- met ve Sevgi ile bu kasabaya yakın bir yerde yaşıyordu. İhsan Bey, yakın zamanda işten çıkarılmış, ev kirasını dahi ödeyemeyecek kadar kötü bir duruma düşmüşlerdi. Geçinmek için her türlü işi yapmaya hazırdı. Fakat bir iş bulmak da zor işti bu devirde. İhsan Bey, kasabayı gez- dikten sonra kimsenin olmadığını fark etti. Aklına kiradaki evden çıkıp buraya yerleşmek geldi. Bu parçada aşağıdaki hikâye unsurlarından hangisi- ne yer verilmemiştir? A) Olay C)Yer B) Zaman yom D) Kişi
3.
Yalnız öküz çifte koşulmaz.
Aşağıdakilerden hangisi bu atasözüyle anlamca aynı doğrultudadır?
A) Körle yatan şaşı kalkar.
B) Çanağına ne doğrarsan kaşığına o çıkar.
C) Ağaç yaprağı ile gürler.
D) Boş torba ile at tutulmaz.
Ortaokul Türkçe
Hikaye Unsurları
3. Yalnız öküz çifte koşulmaz. Aşağıdakilerden hangisi bu atasözüyle anlamca aynı doğrultudadır? A) Körle yatan şaşı kalkar. B) Çanağına ne doğrarsan kaşığına o çıkar. C) Ağaç yaprağı ile gürler. D) Boş torba ile at tutulmaz.