Paragraf Soruları

14. BILGE DEDE Ulkenin birinde y kalpli, yaslı bir adam yaşarmış. Bu adam bilge birisiymis. Öyle sof, öyle temiz yürekliymiş ki hayvan- larla konuşabilir, onların hâlinden anlarmış. Kışın soğuk günle- rinden birinde bir tarladan geçmekteymiş Tarlada açlıktan ve soğuktan titreyen bir köpek görmüş. Ona yaklaşa- rak şöyle demis: - Merhaba köpekçik! Bu soğuk günde köyden uzakta ne yapıyorsun? Köpek bu soğuk günlerde yiyecek bulamadığından, bir orada bir burad yapo. kaldığından bahsetmiş. Bilge dede 'Senin için buraya güzel bir kulübe ym ve bir oylik güzel yemekler getireyim." demiş. Köpek çok mutlu olmu Bilge dede, ona bir kulübe yapmış ve bir ay yetecek kadar yiyecek getirm "Hoşca kal!" diyerek oradan ayrılmış Aradan bir ay gecmis, bilge dede yine bir aylık yiyecekle gelmiş. Ben geldim sevgili köpekçik" diye seslenmis. Bilge dedeyi gören köpek çok sevinmis Erzaklanı kulübeye taşıyan bilge dede, yiyeceklerin bitmediğini görünce "Neden hepsini yemedin, yoksa beğenmedin mi?" diye sormuş. Köpek gülüm semiş ve çok güzel bir cevap vermiş Bilge dedeciğim, getirdiklerini çok beğendim. Teşekkür ederim. Fakat bir gerçeği de düşünmem lazımdı. Ben bu güzel yemeklere alışıp otuz gün bo- yunca yeseydim, sonunda sen beni unutsaydin veya başka bir işin çıksaydi ne olurdu? Ben bu soğukta yiyeceksiz ne yapardim? Bu dusunceli cevaptan çok etkilenen bilge dede, akıllı köpeğin kulubesini evinin yanına taşımış ve birlikte güzel günler geçirmişler. Aşağıdaki soruları bu metne göre cevaplayın. a) Yaşlı adam nasıl biriymiş? CA BAYK d) 2) 1) ..

18. Yazılışı okunuşu aynı, anlamı farklı olan sözcüklere sesteş (eş sesli) sözcükler denir. Söz gelimi, "değmek" sözcüğü "Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik." cümlesinde ara- lık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek anlamında; "Benim ömrümün üç günü üç yüz bin liraya değer." cümlesinde değerinde olmak anlamında kul- lanılmıştır. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçaların hangisinde sesteş anlamlı bir sözcük kullanılmamıştır? A) Kısa sürede üçüncü baskısını yapan "Kaygıya Aldanma" bu konuda yazılmış en iyi kitaplardan biri. Carbo- nell, çok açık ve karmaşık olmayan bir biçimde bugüne kadar kaygılarımızı neden kontrol edemediğimizi anlatıyor. Siz ondan kurtulmaya çalışırken onun sizi nasıl kandırdığını açıklıyor. Kaygıdan mustaripseniz ya da bu sorunu yaşayan sevdiğinize yardımcı olmak istiyorsanız bu kitap size kapı açıyor. J B) İstanbul Bienali'ni her iki yılda bir İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından ücretsiz olarak düzenlenen, Türki- ye'nin en büyük güncel sanat etkinliği olarak tanımlayabiliriz. 1987 yılından bu yana 32 yıldır dünyanın dört bir yanından sanatçıları ve düşünürleri bir araya getiriyor. Bulunduğumuz coğrafyada düzenlenen en geniş çaplı uluslararası sanat sergisi olma özelliği taşıyor. C) Ahmet Mithat Efendi "Çingene" adlı romanında genç bir beyzadenin güzel bir Çingene kızına aşkını anla- tırken konuyu Tanzimat Dönemi'nin temel düşünsel eksenlerinden medeniyet ve medenileşme kavramları çerçevesinde ele alır. Zengin İstanbul beyefendisi ile güzel ve yoksul Çingene kızının toplumsal konumla- rındaki zıtlık eğitimle medenileşmek suretiyle aşılabilir mi tartışmaları sürerken o dönemde Çingeneler hakkındaki kimi yanlış ön yargılar da yazar tarafından sorgulanır. D) Çehov, "Hayatım"da ait olduğu soylu sınıftan ve alışılmış uğraşlardan gina getirip işçi sınıfına karışmayı seçen genç bir adamın hikâyesini anlatır. Kendi hayatından ve Taganrog'da geçen çocukluğundan izler bu- lunan bu eserinde Çehov, Rus toplumunun bütün sınıflarının yozlaşma ve ikiyüzlülüğüne yönelik sert eleş- tirisini yapar.

7. CLAY ORTA GÜÇ A) ZOR GO TEST-17 Hamur haline getirilmiş killi toprağın pişirilmesiyle yapılan, çeşitli renk ve motiflerle süslenmiş sırlı sera leriyle yüzyıllardan beri yaşayan geleneksel Türk çini sanatının etrafında şekillenen zanaatkariigi ta mik ev eşyaları veya duvar panolarına "çini" denir. Çinicilik ise kendine özgü yapım ve süsleme teknik etmektedir. Çini süslemelerinde genellikle kozmik düşünceleri ve inançları simgeleyen geometrik şekiller, bitkise süslemeler ve hayvan figürleri değişik renk kompozisyonları ile kullanılmaktadır. Renk kompozisyonların da beyaz veya lacivert fon üzerine kırmızı, kobalt mavisi, turkuaz ve yeşil renklerin kullanımı gelenekse çinilerin karakteristik özelliğidir. Çinici ustaları, "reçete" olarak adlandırdıkları doğayla ilgili geleneksel yapım bilgilerini ve süsleme tek niklerini usta-çırak ilişkisi içinde yüzyıllardır kusaktan kuşağa aktararak yaşatmışlardır. Geleneksel çini sanatına karakterini veren ve onu koruyan en temel etmen; hammaddenin teminine, bo- yaların hazırlanmasına, üretim araçlarının yapım ve kullanımına, fırınlama süreçlerine, süsleme teknikle rine ve estetik anlayışlara ilişkin kuşaktan kuşağa aktarılarak yaşatılan bilgiler ve uygulamalarda kendini gösteren geleneksel zanaatkârlıktır. Aşağıdaki görsellerden hangisi bu metinde sözü edilen zanaatla ilgilidir? Aşağ

← MODEL SINIF 8 DÜZEYI Bernard Shaw'in Ingiltere'deki ilk yılları düş kırıklığı içinde geçiyor. Bu dönemde yaz diği 5 roman başarısız oluyor. Fakat "Başarısızlık, başarının anahtarıdır." sözünün sahibi de kendisi. 1885'te gazetelere kitap, müzik, resim eleştirilen yazar. Aslin da hep ressam olmak istemiştir. Annesinin şan eğitimi nedeniyle müziğe yat- kın ve bu alanda kabiliyetlidir. Zaten tiyatro eğitimini yazarlardan çok Meyer- beer, Beethoven, Hendel, Wagner, Verdi ama özellikle Mozart'tan aldığını söy- ler. 1892'de kaleme aldığı "Bekar Evleri" ilk oyunudur. Shakespeare'den son- ra gelen en büyük oyun yazarı olarak nitelendirilen Bernard Shaw, 60'a yakın oyun yazmıştır. Shaw'ın tiyatrosu kaynaklarda "Fikir Komedisi" olarak geçmiş- tir. Yazarın burjuva sınıfı, İngiliz ahlak kuralları gibi konulardaki fikirleri gerek ka- rakterler gerekse repliklerde yer alır. Bu parçadan hareketle Bernard Shaw hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaşadığı olumsuzlukları avantaja çeviren bir kişiliğe sahiptir. B) Farklı türlerde eserler kaleme almış bir sanatçıdır. C) Oyunculuğuna yazarların katkısı müzisyenlerinkinden fazla olmuştur. D) Toplumsal olaylara bakışı yazdığı eserlerde kendini göstermektedir.

8. Tarih boyunca bütün topluluklarda kültür ve medeniyetin gelecek nesillere aktarımı iki şekilde olmuştur: Yazılı ve söz- lü aktarımlar. Sözlü aktarımlar, toplumsal tarihten siyasi ve ekonomik tarihe geniş bir çerçevede geçmişin bellekler- de kalan bilgi ve tecrübelerini gelecek nesillere taşıyan bir vasıtadır. Yazılı tarih ise kâğıdın icadından günümüze kadar tarihi hadiselerin tarihçi ve seyyah gibi kişiler tarafından günümüze aktarılmasını sağlayan bir araç vazifesi görmüştür. Bu aktarma araçlarının en önemlilerinden biri de seyahatnamelerdir. Ademoğlunun fıtratı yeni insanlar tanımak, yeni yerler keşfetmek ve sosyal olarak yaşamak yeteneğine sahiptir. Dolayısıyla insan, tarih boyunca dünyanın bir ucundan diğerine âdeta akıp durmuş; bu maceralarını da zaman zaman kayıt altına almıştır. Bu metnin ana düşüncesi aşağıdakilerden hangisidir? A) Yaradılış gereği keşfetme eğiliminde olan insan, gezilerini yazılı olarak sonraki nesillere aktarmıştır. B) Seyahatnameler, tarihi olay ve kişiler hakkında fikir edinebilmek için başvurulan değerli kaynaklardır. C) Tarihi olayların günümüze aktarılmasında en büyük pay hiç şüphesiz tarihçi ve edebiyatçılarındır. D) Geçmişin izlerini, kültür ve medeniyetini gelecek nesillere aktarmak sanıldığı kadar kolay değildir. MODEL EĞITIM YAYINLAR Fickce Deneme Sınav

9. Mors alfabesi; alfabenin harflerini, sayıları, noktalama işaretlerini nokta ve çizgi dizgileriyle temsil eden bir sis- temdir. Aşağıda bazı harflerin uluslararası Mors alfabesinde karşılıkları gösterilmiştir. ABCDEFGHL OM Ge E FO K L M N 5 P RSTD> > N U V Buna göre aşağıdakilerden hangisi "Ercan, Davut, Numan, Ahmet" isimlerinden herhangi birinin Mors alfabesine göre yazımı değildir? D Y A odoc ER C P

8. İki fare nasılsa bir kova dolusu kaymağın içine düşer. Kova derin ve kaygan olduğu için ne kadar çabalasalar da düştükleri yerden çıkmayı başaramazlar. Farelerden biri, kurtulamayacağını düşünerek çırpınmayı bırakır ve boğulur. Diğeri ise çırpınmaya devam eder. Durmadan çırpınır, çabalar. Bir süre sonra kaymak katılaşmaya, tereyağına dönüşmeye başlar. Bu sayede fare de kovadan çıkıp kurtulmayı başarır. Bu parçadan aşağıdakilerin hangisine ulaşılabilir? A) Birlikte hareket edilirse her türlü felaketin üstesinden gelinebilir. B) Fazla merak kişinin başına çeşitli dertler açar. C) Her sorunun mutlaka mantıklı bir çözüm yolu vardır. D) Umudunu kaybetmeden azimle çabalayanlar amacına ulaşır.

20. Gazeteci: (1)- Yönetmen: Hayatın kendisi gibi olaylara bakış açınız da zamanla değişime uğruyor. Bu sebeple fin deki bazı sahneleri güncellik sinirian içerisinde yeniden çekmek zorundasınız. Bunu yaparken gen kurgudan kopmamak, sanatı aktüele kurban etmemek ve değerlerinizden ödün vermemek zorunda siniz. Gazeteci: (1) Yönetmen: Bu filimlerin bence en önemli özelliği birden çok olayı merkeze aldığı için başrol kavram tahtından etmiş olması. Elbette genel işleyişe bağlı bazı öncelemeler yok değil ama bu asgariye dirilmiş düzeyde. Bizimle çalışan oyuncuların en çok önemsediği konu da bu olmalı. Bu sayede f içinde film oluşturabiliyoruz ancak tek kahramana alışmış sinema izleyicimiz filmlerimizden çabuca kopabiliyor. Bu parçada boş bırakılan yerlere sırasıyla aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) (1) Sinema anlayışınızdaki değişiklikleri genel olarak neye bağlıyorsunuz? (11) Filmlerde en çok hangi karakterlerin ön plana çıktığını düşünüyorsunuz? B) (1) Sizce sinemanin güncel hayatla ilişkisi nasıl olmalıdır? (11) Filmlerde başrol karakterinin yok oluşu izleyicilerinizce nasıl karşılandı? C) (1) Filmlerinizde bazı sahneleri yeniden çekerken özellikle nelere dikkat ediyorsunuz? (11) Farklı hikayeler içeriyor olmasının film açısından olumlu olumsuz yönleri nelerdir? D) (1) Filmlerinizde sürekli değişen yapıya rağmen sabit bir öz bulunmasının sebebi nedir? (11) Filmlerinizdeki geniş oyuncu kitlesinin varlığını bütçe açısından değerlendirir misiniz? -tanm yourlan 10 Türkçe Testi biti T.C. Inkilap Tarihi ve Atatünç testine geçiniz

2023-LGS/TURKCE 6. Yanlarında mutlaka çırak yetiştirir, çırağın tiki gibi uyanık olanını tercih ederlermiş. Kamaz küpük yasta ticar müdems, mühendis olurlarmış. Şehir ahalisinin bu özelliği fikralara konu olmuş Başka seb abalisi nerede plumus bir görselor care becereme dan edemezlermiş Bu metnin anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) izlenimlerden yararlanılmıştır. C) Bilgi vermek amaçlanmıştır. SOZLEMS A B) Karşılaştırma yapıtmiştir. D) Benzetmeye yer verilmiştir gemistr

8. Sosyal hayattaki popüler kültür etmenleri, kitleleri peşinde koşturacak ve herkesi birbirine benzetebi- lecek kadar güçlü durumdadır. Dönemin popüler kıyafeti ne ise neredeyse tüm gençler benzer şekilde giyinebilmektedir. Yine dönemin popüler şarkılarından neler varsa insanların çoğu o müziği dinleye- cek ya da bulunduğu ortamlarda dinlemek zorunda kalacaktır. Aynı şekilde, sinema ya da televizyon yapimian da dönemin popüler konularını ele alarak yapılmışsa muhtemelen 20 yıl sonra: kimse o ya- pimian hatırlamayacaktır. Çünkü popüler kültür, tüketim toplumlanınca hızlı şekilde sindinilir ve bitirilir. Bu metinde "popüler kültürün hangi yönü üzerinde durulmuştur? A) Yayılma alanı B) Hedef kitlesi C) Olumsuz etkilen D) Kalıcı olmayışı

7. yi olan kaybolursa onu yeniden icat etmek gerekir." Aşağıdakilerden hangisinde konuşan kişinin tutumu bu düşünceyi destekler nitelikte değildir? A) Elimi ısıran kediye kızgınlığım onu verdiğim mamayı yerken görünce geçivermişti. B) Aldiğiniz notianın kötü olması sizi yıldırmamalı, belki çalışma tarzınızı değiştirmelisiniz. C) Niteliksiz eserler azaldı diye yakınmak yerine yeni yazarlar peşine düşmek en mantıklısı. D) Televizyonlardaki programcilari görünce siyah beyaz kanallan daha çok özlüyorum.

5. Benim dünyamda okur diye bir tip yok. Muhatabı olmak istediğim insanlar var sadece. Benimle ben- zeştiklerini düşündüğüm insanlar... O insanları önemsiyor muyum diye sorarsam kendime, tabii ki önemsiyorum; her ne kadar yazarken muhatap gözetmiyorsak da -Öykümü, romanımı şu adam bu adam okursa ne düşünür acaba diye düşünmem.- kendimize kalsın diye de yazmıyoruz. Birileriyle bir şeyleri paylaşmaya çalışıyoruz. Bir de bilirsiniz yapılan işin bir muhatabı vardır muhakkak. Siz işinizi, meselenizi ne kadar ciddiye alırsanız muhatabınızı da o ölçüde ciddiye almış olursunuz. Aslında ben yazdığım için öykü bana açık ama kapatıyorum bazı kapıları, hemen görülmesin diye. Muhatabıma da o kapalı hâlin anahtarlarını vermeye çalışıyorum. Düşüncelerini bu şekilde dile getiren bir yazarın aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklen- mez? A) Her ne kadar aksini iddia etsek de eserlerimizi okuyacak kitleyi önemseriz. B) İnsanın yaptığı işi ciddiye alması muhatabına saygı göstermesiyle ilgilidir. C) Öykülerimde bazı anlam katmanlarını kendime saklıyorum, tamamen açmıyorum. D) Yazar anlaşılma kapılarını kapatmalı ki okur kendi anlam dünyasını oluşturabilsin. tanım yayınlan 5 Diğer sayfaya geçiniz.

2023-LGS/TURKÇE SÖZEL DENEME-A 4. Yazma sürecinin ne denli sancili olduğunu çoğu sanatçı ifade etmiştir. Daha da kötüsü bazı yazarlar. sırf yazamamaktan korktukları için, yazmayı bırakmıştır. Bu film, yazıyla gönül bağından başka bir bağı kalmamış şöhretli bir yazanı merkeze alıyor. Yazarlığın insanı bir yönüyle var eden, diğer taraftan da değiştiren ve dönüştüren yönlerini sınırsızca yaşamış bir erkek kahramanı... Gel gör ki kahramanımız 11 dramatik bir şekilde geçmişin karanlık köşelerine sıkışıp kalmıştır. Bu parçada geçen altı çizili geçiş ve bağlantı ifadeleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Açıklayıcıdır. B) Önem belirtir. 1 C) Düşüncenin yönünü değiştirir. D) Öncelik belirtir. Sonuç bildirir. Düşüncenin yönünü değiştirir. Özet anlamı katar. Düşünceyi pekiştirir.

Anlam olduğunu ven tunç lüleyi bir itinayla ku klarına gila d Anlam Bilgisi V. F. LGS İKİNCİ ÇEYREK Etkinlik 1 Aşağıdaki numaralanmış cümlelerle anlamlı bir metin oluşturarak doğru sıralamayı altındaki kutucuğa yazınız. 11. 1. Şimdi düşünüyorum da o karmakarışık devirde, o berbat yolculuk şartları içinde annemin iki küçük çocuk- la bu kadar uzun yolculuğa nasıl çıktığına hâlâ şaşıyorum. Annem ve kardeşimle beraber, Çanakkale'de asker olan babamın yanından, Çivril'de asker olan dedemin yanına gidiyorduk. III. Neyse, bulursa kömürle fakat daha çok odunla işleyen Aydın treni bizi yirmi dört saatte Selçuk istasyonu- na getirdi. IV. Babamın bu arkadaşı bizi İzmir'de iki üç gün evinde misafir ettikten sonra, Punta'dan Aydın trenine bin- dirmişti. Babam bizi bir gambotla Bandırma'ya kadar getirmiş, trene bindirmiş, Izmir'deki bir arkadaşına yazdığı mektubu annemin eline verip dönmüştü.

Ülkemizde faaliyet gösteren A, B, C, D şirketlerinin mağaza sayısı ve satışları ile ilgili bilinenler şunlardır: KAZANIM TESTİ ¹ A, B, C, D) sin • A şirketi en fazla satışı yapmaktadır, mağaza sayısında ise ikinci sıradadır. • B mağaza sayısı olarak en büyük şirkettir ama satış olarak C şirketinden sonraki bir sırada gelmektedir. • En az mağazası olan şirket D'dir ama satış olarak bir şirketin önündedir. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AHH A) C, en fazla mağazası olan üçüncü şirkettir. B) En fazla mağazası olan şirket en az satışı yapmaktadır. C) D şirketi B şirketinden fazla satış yapmaktadır. D) D şirketi hem satış hem de mağaza olarak 3. sıradadır.

leyici olmasında kullandığı dilin önemli bir etkisi DA Dazar eserlerinde kendinden hareketle toplumu ve doğayı ele almaktadır. 2. Onun öyküsünü özgün kılan yanlardan biri hatta en önemlisi öykü kurgusundaki uygulamalarıdır. Dili kullanımındaki yetkinligi; yalın, samimi, şiirsel bir anlatımla bunu pekiştirmesi özgünlüğünün bir başka yanı olarak nitelendirilmelidir. Kısa ve yalın cümleler kurar. Uzun uzun, ayrıntılanyla anlatmaz anlatacağını. Sezdirir, çağrıştırır, bir kesit sunar. Bağlantıyı okura kurdurur. Yukarıdaki parçada anlatılan yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? A) Öykü kurgusundaki uygulamalarının onun öyküsünü özgün kıldığına B) Öykülerinde olaylan ayrıntısına inmeden kısa ve yahn cümleler kurarak anlattığına C) Öyküdeki olayların ayrıntılarını okuyucunun sezmesini istediğine D) Öykülerinde kullandığı dilin herkesin anlayabileceği nitelikte olmadığına yle dikkat çekmekteydi. Bu et