Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Anlam Soruları

1. Aşagi
Atatürk insan emeğinin üstünlüğünü kabul eder, sadece kişisel değil, ulusal açıdan da ben-
cil olmamayı öğütlerdi. Bu konuda, "Elbet kendimiz için gerekli şeyleri düşüneceğiz, gerekeni
yapacağız fakat bundan sonra dünya ile de ilgileneceğiz. Unutmamak gerekir ki dünya millet-
lerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve mutluluğunu sağlamaya çalışmak
demektir." demişti.
Muzaffer ERENDAL
Konu
Ana Fikir
Atatürk görsel sanatların ilerlemesi için çalıştı. Ankara'da müzik öğretmeni yetiştiren bir
okulun açılmasına öncülük etti. İstanbul'da Resim ve Heykel Müzesi'ni açtırdı. Genç ve yetenekli
sanatçıların Avrupa'ya gönderilmesini istedi.
Atatürkçülük (3. Kitap)
Konu
Ana Fikir
mavi butuisine ana fikre uygun bir paragraf yazınız.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
1. Aşagi Atatürk insan emeğinin üstünlüğünü kabul eder, sadece kişisel değil, ulusal açıdan da ben- cil olmamayı öğütlerdi. Bu konuda, "Elbet kendimiz için gerekli şeyleri düşüneceğiz, gerekeni yapacağız fakat bundan sonra dünya ile de ilgileneceğiz. Unutmamak gerekir ki dünya millet- lerinin mutluluğuna çalışmak, diğer bir yoldan kendi huzur ve mutluluğunu sağlamaya çalışmak demektir." demişti. Muzaffer ERENDAL Konu Ana Fikir Atatürk görsel sanatların ilerlemesi için çalıştı. Ankara'da müzik öğretmeni yetiştiren bir okulun açılmasına öncülük etti. İstanbul'da Resim ve Heykel Müzesi'ni açtırdı. Genç ve yetenekli sanatçıların Avrupa'ya gönderilmesini istedi. Atatürkçülük (3. Kitap) Konu Ana Fikir mavi butuisine ana fikre uygun bir paragraf yazınız.
4.
Bir okulun kütüphanesinde roman, hikâye, şiir ve deneme türlerinde kitaplar bulunmaktadır. Şule, Ayşegül, Men,
Hâle ve Barış adlı öğrencilerin okudukları kitapların türleriyle ilgili bilinenler şunlardır:
Sadece roman ve hikâye türlerinden ikişer öğrenci kitap okumuştur.
Birden fazla türden kitap okuyan tek kişi Barış'tır ve hikâye türünde kitap okumamıştır.
Deneme türünden sadece Ayşegül okumuştur.
Mert ile Hale aynı türden eserler okumuştur.
• Barış'ın okuduğu bir türden birden fazla kişi okumuştur.
Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur?
Derew
A) Barış ile Ayşegül aynı türden eserler okumuştur.
B) Barış hem roman hem de deneme türlerinden eserler okumuştur.
C) Hale hem şiir hem de hikâye türlerinden okumuştur.
D) Roman türünden Şule de okumuştur.
Ayogy
.
Bart
.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
4. Bir okulun kütüphanesinde roman, hikâye, şiir ve deneme türlerinde kitaplar bulunmaktadır. Şule, Ayşegül, Men, Hâle ve Barış adlı öğrencilerin okudukları kitapların türleriyle ilgili bilinenler şunlardır: Sadece roman ve hikâye türlerinden ikişer öğrenci kitap okumuştur. Birden fazla türden kitap okuyan tek kişi Barış'tır ve hikâye türünde kitap okumamıştır. Deneme türünden sadece Ayşegül okumuştur. Mert ile Hale aynı türden eserler okumuştur. • Barış'ın okuduğu bir türden birden fazla kişi okumuştur. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle doğrudur? Derew A) Barış ile Ayşegül aynı türden eserler okumuştur. B) Barış hem roman hem de deneme türlerinden eserler okumuştur. C) Hale hem şiir hem de hikâye türlerinden okumuştur. D) Roman türünden Şule de okumuştur. Ayogy . Bart .
4-6. sorulan aşağıdaki metne göre
Kadir Caner babası vefat ettiğinde on bir yaşındaydı. Ağlamaya bile vakti yoktu, çünko babasından
kalan manav dükkânı onu bekliyordu. Hemen okulu biraktı ve manavin başına gecti. Sabahlan duk-
kânın kapısını annesi açıyor, o ise sebze meyve alabilmek icin halin volunu tutuyordu. Çocuk hâliyle
büyük adam işleri yapıyordu.
işleri iyi gitti ve her büyüyen iş gibi Kadir Caner de kazandığını işe yatırdı ancak manavı büyütmek
yerine bu sefer babasının dostlarının da yardımıyla bir bakkal dukkånı açtı: Caner Bakkaliyesil
Yine işler iyi gitti. Caner bakkal bıraktı, market işine girdi. 1988 yılında market sahibi Kadir Caner
oldu fakat asıl katianarak büyüme bundan sonra gerçekleşti. 6 milyon sermaye ile Ankara Etlik te ilk
marketini açan Kadir Caner: "O ik market bizim için dönüm noktası oldu. Ardı ardina marketler açtık.
Zor günler de yaşadık ama yapabileceğim başka bir şey yoktu." diyor.
Kadir Caner bugün elli bir yaşında ve yaşı kadar markete sahip bir işadamı oldu. Buna başan öyküsü
denmez de ne denir? Yillik 120 milyon dolar ciro yapan marketlerinin yanı sıra iki de soda fabrikasi-
nin sahibi. Caner:"Arkadaşlarım da senin öykün tam bir başan öyküsü diyor ama bana doğal geliyor.
Ben bunu iş olarak görüyorum diyor.
4.
Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez
Acik ve anlaşır bir dil kullanılarak kaleme alınmıştır.
By Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler kullanılmıştır.
e Onaylatma anlamı taşıyan bir sözde soru cümlesi kullanılmıştır.
D) Açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimleri kullanılmıştır.
5. Metindeki altı çizili cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Amaç sonuç bildiren bir cümledir.
B) Neden-sonuç bildiren bir cümledir.
C) Koşul-sonuç bildiren bir cümledir.
D) Çaresizlik anlamı taşıyan bir cümledir.
6. Aşağıdaki cümlelerden hangisiyle yukarıdaki metnin vermek istediği mesaj arasında bir bağlantı
kurulabilir?
A) Akıllı olmak da bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır.
B) Dünya, vazgeçenleri değil azmedenleri hatırlar.
C) Gerçeğin dağlarına umutsuzlukla çıkılmaz.
D) Sevdiği bir işi bulan insan mutludur.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
4-6. sorulan aşağıdaki metne göre Kadir Caner babası vefat ettiğinde on bir yaşındaydı. Ağlamaya bile vakti yoktu, çünko babasından kalan manav dükkânı onu bekliyordu. Hemen okulu biraktı ve manavin başına gecti. Sabahlan duk- kânın kapısını annesi açıyor, o ise sebze meyve alabilmek icin halin volunu tutuyordu. Çocuk hâliyle büyük adam işleri yapıyordu. işleri iyi gitti ve her büyüyen iş gibi Kadir Caner de kazandığını işe yatırdı ancak manavı büyütmek yerine bu sefer babasının dostlarının da yardımıyla bir bakkal dukkånı açtı: Caner Bakkaliyesil Yine işler iyi gitti. Caner bakkal bıraktı, market işine girdi. 1988 yılında market sahibi Kadir Caner oldu fakat asıl katianarak büyüme bundan sonra gerçekleşti. 6 milyon sermaye ile Ankara Etlik te ilk marketini açan Kadir Caner: "O ik market bizim için dönüm noktası oldu. Ardı ardina marketler açtık. Zor günler de yaşadık ama yapabileceğim başka bir şey yoktu." diyor. Kadir Caner bugün elli bir yaşında ve yaşı kadar markete sahip bir işadamı oldu. Buna başan öyküsü denmez de ne denir? Yillik 120 milyon dolar ciro yapan marketlerinin yanı sıra iki de soda fabrikasi- nin sahibi. Caner:"Arkadaşlarım da senin öykün tam bir başan öyküsü diyor ama bana doğal geliyor. Ben bunu iş olarak görüyorum diyor. 4. Bu metinle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez Acik ve anlaşır bir dil kullanılarak kaleme alınmıştır. By Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler kullanılmıştır. e Onaylatma anlamı taşıyan bir sözde soru cümlesi kullanılmıştır. D) Açıklayıcı ve tartışmacı anlatım biçimleri kullanılmıştır. 5. Metindeki altı çizili cümle ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Amaç sonuç bildiren bir cümledir. B) Neden-sonuç bildiren bir cümledir. C) Koşul-sonuç bildiren bir cümledir. D) Çaresizlik anlamı taşıyan bir cümledir. 6. Aşağıdaki cümlelerden hangisiyle yukarıdaki metnin vermek istediği mesaj arasında bir bağlantı kurulabilir? A) Akıllı olmak da bir şey değil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır. B) Dünya, vazgeçenleri değil azmedenleri hatırlar. C) Gerçeğin dağlarına umutsuzlukla çıkılmaz. D) Sevdiği bir işi bulan insan mutludur.
Bu görseli en doğru yansıtan metin aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bunca insanın olduğu yerde satış yapmayacağım da nerede yapacağım, deyip kendimi attım
pazara. Güneş o kadar yakıcıydı ki tişörtü atsam da pek serinleyemedim. İnsanlar bakıyor ama
bir şey almıyordu. Tam moralim bozulmuşken iki bayan tezgâha eğilip ürünleri sormaya başladı.
Hemen yanlarında duran beyazlara bürünmüş bir çift de ürünlerimle ilgilenince biraz olsun moral
buldum.
B) Alışverişimizi yapıp eve dönüyorduk. Yol kenarındaki fuar alanı dikkatimizi çekti, Annem, teyzem
ve ben kol kola girip fuarı taramaya başladık. Teyzem "Başımdaki beyaz şapkaya rağmen başıma
sıcak geçti, artık gidelim." diye tutturunca hevesim kursağımda kaldı.
C) Baktım ki iki adam kafa kafaya vermiş tezgâhtan aldıkları ürünleri inceliyor. Satıcı bayan da
ürünlerin doğallığından bahsediyor. Bir elimde torunum diğer elimde poşetler tezgâha yaklaştım.
Dinlediklerimden etkilenmişim ki tezgâhtan uzaklaştığımda iki elim de doluydu. Kalabalığı yara
yara pazardan uzaklaştık.
D) iğne atsan yere düşmez, derler ya o derece kalabalıktı fuar alanı. İnsanların kırsaldan kaçıp
sonra fuarda köy ürünleri arayışı komik geliyor doğrusu. Amcam ve yengemle kalabalığı yararak
ilerledik, önümüzde doğal ürünlerin ve taze yemişlerin bulunduğu standa doğru. Saticinin biri
kulağımın dibinde "Gel vatandaş! Natürel bunlar, natürel!" diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
Bu görseli en doğru yansıtan metin aşağıdakilerden hangisidir? A) Bunca insanın olduğu yerde satış yapmayacağım da nerede yapacağım, deyip kendimi attım pazara. Güneş o kadar yakıcıydı ki tişörtü atsam da pek serinleyemedim. İnsanlar bakıyor ama bir şey almıyordu. Tam moralim bozulmuşken iki bayan tezgâha eğilip ürünleri sormaya başladı. Hemen yanlarında duran beyazlara bürünmüş bir çift de ürünlerimle ilgilenince biraz olsun moral buldum. B) Alışverişimizi yapıp eve dönüyorduk. Yol kenarındaki fuar alanı dikkatimizi çekti, Annem, teyzem ve ben kol kola girip fuarı taramaya başladık. Teyzem "Başımdaki beyaz şapkaya rağmen başıma sıcak geçti, artık gidelim." diye tutturunca hevesim kursağımda kaldı. C) Baktım ki iki adam kafa kafaya vermiş tezgâhtan aldıkları ürünleri inceliyor. Satıcı bayan da ürünlerin doğallığından bahsediyor. Bir elimde torunum diğer elimde poşetler tezgâha yaklaştım. Dinlediklerimden etkilenmişim ki tezgâhtan uzaklaştığımda iki elim de doluydu. Kalabalığı yara yara pazardan uzaklaştık. D) iğne atsan yere düşmez, derler ya o derece kalabalıktı fuar alanı. İnsanların kırsaldan kaçıp sonra fuarda köy ürünleri arayışı komik geliyor doğrusu. Amcam ve yengemle kalabalığı yararak ilerledik, önümüzde doğal ürünlerin ve taze yemişlerin bulunduğu standa doğru. Saticinin biri kulağımın dibinde "Gel vatandaş! Natürel bunlar, natürel!" diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu.
10. Hollywood robotları, insan gibi hareket edebilen yapay zekal makineleri
, filmlerinde ele almaya başlayınca insanlar ister is
.
lemez tedirgin olmaya başladılar. Özellikle de 1984 yılına gelindiğinde Terminator filminin etkisiyle insanlar robotların ya da
yapay zekânın insanlar için bir tehlike oluşturabileceğini düşünmeye başladılar. Ancak 2008 yılından itibaren bilgisayarların
inanılmaz derecede kendilerini geliştirmeleriyle bu korku artık bir bilim kurgu değil de hayatın bir gerçeği olarak görülmeye
başlandı. Çünkü neredeyse kullandığımız her teknolojik alette bir yapay zekâ kalıntısı görmeye başladık. Bu da doğal olarak
insanların zihninde "Acaba?" sorusunun doğmasına neden oldu.
Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Sinemayla yayılan yapay zekâ korkusu, günümüzde teknolojinin gelişimiyle tekrar ortaya çıkmıştır.
B) Teknolojinin hızlı gelişimi, yıllar geçtikçe insanlarda korkuların oluşmasına sebep olmaktadır.
C) Yapay zekâ, ilk defa Hollywood filmleriyle ortaya çıkarak insanlarda birtakım sorular uyandırmıştır.nndar e
D) Bilgisayarların gelişmesiyle birlikte robot teknolojisi de hızlı bir gelişme göstermiştir.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
10. Hollywood robotları, insan gibi hareket edebilen yapay zekal makineleri , filmlerinde ele almaya başlayınca insanlar ister is . lemez tedirgin olmaya başladılar. Özellikle de 1984 yılına gelindiğinde Terminator filminin etkisiyle insanlar robotların ya da yapay zekânın insanlar için bir tehlike oluşturabileceğini düşünmeye başladılar. Ancak 2008 yılından itibaren bilgisayarların inanılmaz derecede kendilerini geliştirmeleriyle bu korku artık bir bilim kurgu değil de hayatın bir gerçeği olarak görülmeye başlandı. Çünkü neredeyse kullandığımız her teknolojik alette bir yapay zekâ kalıntısı görmeye başladık. Bu da doğal olarak insanların zihninde "Acaba?" sorusunun doğmasına neden oldu. Bu metinden hareketle aşağıdakilerden hangisi söylenebilir? A) Sinemayla yayılan yapay zekâ korkusu, günümüzde teknolojinin gelişimiyle tekrar ortaya çıkmıştır. B) Teknolojinin hızlı gelişimi, yıllar geçtikçe insanlarda korkuların oluşmasına sebep olmaktadır. C) Yapay zekâ, ilk defa Hollywood filmleriyle ortaya çıkarak insanlarda birtakım sorular uyandırmıştır.nndar e D) Bilgisayarların gelişmesiyle birlikte robot teknolojisi de hızlı bir gelişme göstermiştir.
Bir geminin makinesi bozulmuş, hiç kimse tamir edememiş. Sonunda işinde kırk yıllık tecrübesi olan bir usta
getirmişler. Usta makineyi tepeden tırnağa, dikkatli bir şekilde kontrol etmiş. Biraz bakındıktan sonra alet
çantasına uzanmış ve küçük bir çekiç çıkarmış. Yavaşça bir yere vurmuş. Bir anda makine hayata dönmüş ve
çalışmaya başlamış. Makine tamir olmuş. Bir hafta sonra geminin sahiplerine bu tamir ile ilgili 10 bin dolarlık bir
fatura gelmiş. "Ne?" diye fırlamış gemi sahibi. "Neredeyse hiçbir şey yapmadı ki! Faturayı detaylandırsın, neye
veriyoruz bu kadar parayı öğrenelim." demiş. Ustanın verdiği cevap çok basit olmuş: "Çekic 2 dolar, nereye
vuracağını bilmek 9. 998 dolar."
6. Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi, aşağıdakilerden hangisidir?
X) Ustalık, deneyimlerin birikimi ile sorunu tespit edip ne yapacağını bilmektir.
B). Ne yapacağını değil, nasıl yapacağını bilmek önemlidir.
Q) Tecrübe ve eğitim, usta-çırak ilişkisinden daha önemlidir.
D) Herkesin yapabileceği işin değeri ile bir kişinin yapabileceği işin değeri aynı değildir.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
Bir geminin makinesi bozulmuş, hiç kimse tamir edememiş. Sonunda işinde kırk yıllık tecrübesi olan bir usta getirmişler. Usta makineyi tepeden tırnağa, dikkatli bir şekilde kontrol etmiş. Biraz bakındıktan sonra alet çantasına uzanmış ve küçük bir çekiç çıkarmış. Yavaşça bir yere vurmuş. Bir anda makine hayata dönmüş ve çalışmaya başlamış. Makine tamir olmuş. Bir hafta sonra geminin sahiplerine bu tamir ile ilgili 10 bin dolarlık bir fatura gelmiş. "Ne?" diye fırlamış gemi sahibi. "Neredeyse hiçbir şey yapmadı ki! Faturayı detaylandırsın, neye veriyoruz bu kadar parayı öğrenelim." demiş. Ustanın verdiği cevap çok basit olmuş: "Çekic 2 dolar, nereye vuracağını bilmek 9. 998 dolar." 6. Yukarıdaki parçanın ana düşüncesi, aşağıdakilerden hangisidir? X) Ustalık, deneyimlerin birikimi ile sorunu tespit edip ne yapacağını bilmektir. B). Ne yapacağını değil, nasıl yapacağını bilmek önemlidir. Q) Tecrübe ve eğitim, usta-çırak ilişkisinden daha önemlidir. D) Herkesin yapabileceği işin değeri ile bir kişinin yapabileceği işin değeri aynı değildir.
3-Üzerind
Beni etkileyen en önemli yazar Yaşar Kemal olmuştur. uygulam
Onun eserlerinde Anadolu, çok doğal yansıtılmış.
4- Gülla
Üslubumu geliştirmek için örnek aldığım eserleri çok
derince
oldu. Modern yüzyıl yazarları, okuyucunun dikkatine
çeken konuları ele alarak yayınevlerini zarara koyma-
Tarifi ko
maya çalışıyor.
ru olma
8) Yukarıdaki paragraf aşağıdaki soruların hangisi-
menine tarifind
ne cevap vermez?
11) Yer
dir?
A. Sizi etkileyen en önemli yazar kimdir?
B.Yaşar Kemal eserlerinde hangi konuları kullanmış-
A. 2-4
tir?
C.T-4
C. Yeni dönemin yazarlarının konu belirlerken ölçütü
me olmuştur?
D. Anlatımınızı geliştirmek için ne yaptınız?
(...) A
aynık
duyg
yapn
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
3-Üzerind Beni etkileyen en önemli yazar Yaşar Kemal olmuştur. uygulam Onun eserlerinde Anadolu, çok doğal yansıtılmış. 4- Gülla Üslubumu geliştirmek için örnek aldığım eserleri çok derince oldu. Modern yüzyıl yazarları, okuyucunun dikkatine çeken konuları ele alarak yayınevlerini zarara koyma- Tarifi ko maya çalışıyor. ru olma 8) Yukarıdaki paragraf aşağıdaki soruların hangisi- menine tarifind ne cevap vermez? 11) Yer dir? A. Sizi etkileyen en önemli yazar kimdir? B.Yaşar Kemal eserlerinde hangi konuları kullanmış- A. 2-4 tir? C.T-4 C. Yeni dönemin yazarlarının konu belirlerken ölçütü me olmuştur? D. Anlatımınızı geliştirmek için ne yaptınız? (...) A aynık duyg yapn
5
-« Deneme
Orhan Veli Kanık'ın şiirlerinde öykü izlerine rastlanır. Şiirlerinde birbirlerine bağlı olaylar anlatılmakta ve bunlar,
öykünün temel unsurlarından olay örgüsü"nü oluşturmaktadır.
Buna göre Orhan Veli'ye ait aşağıdaki şiirlerin hangisinde öykü izlerine rastlanmaz?
Küçücüktüm, küçücüktüm.
Oltayı attım denize,
Bir üşüşüverdi baliklar,
Denizi gördüm.
Bir uçurtma yaptım, telli duvakh
Kuyruğu ebemkuşağı renginde,
Bir salıverdim gökyüzüne
Gökyüzünü gördüm.
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada
Nasırdan çektiği kadar,
Hatta çirkin yaratıldığından bile
O kadar müteessir değidi:
Yazık oldu Süleyman Efendi'ye.
D)
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil.
Çadırımın üstüne yağmur yağıyor,
Saros Körfezi'nden rüzgâr esiyordu.
Ve ben, bir roman kahramanı,
Ot yatağın içinde,
İkinci Dünya Harbi'nde,
Başucumda zeytinyağı yakarak
Mevzumu yaşamaya çalışıyordum.
Bir şehirde başlayıp
Kim bilir nerde,
Kim bilir ne gün bitecek mevzumu.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
5 -« Deneme Orhan Veli Kanık'ın şiirlerinde öykü izlerine rastlanır. Şiirlerinde birbirlerine bağlı olaylar anlatılmakta ve bunlar, öykünün temel unsurlarından olay örgüsü"nü oluşturmaktadır. Buna göre Orhan Veli'ye ait aşağıdaki şiirlerin hangisinde öykü izlerine rastlanmaz? Küçücüktüm, küçücüktüm. Oltayı attım denize, Bir üşüşüverdi baliklar, Denizi gördüm. Bir uçurtma yaptım, telli duvakh Kuyruğu ebemkuşağı renginde, Bir salıverdim gökyüzüne Gökyüzünü gördüm. Hiçbir şeyden çekmedi dünyada Nasırdan çektiği kadar, Hatta çirkin yaratıldığından bile O kadar müteessir değidi: Yazık oldu Süleyman Efendi'ye. D) Her gün bu kadar güzel mi bu deniz? Böyle mi görünür gökyüzü her zaman? Her zaman güzel mi bu kadar, Bu eşya, bu pencere? Değil, Vallahi değil. Çadırımın üstüne yağmur yağıyor, Saros Körfezi'nden rüzgâr esiyordu. Ve ben, bir roman kahramanı, Ot yatağın içinde, İkinci Dünya Harbi'nde, Başucumda zeytinyağı yakarak Mevzumu yaşamaya çalışıyordum. Bir şehirde başlayıp Kim bilir nerde, Kim bilir ne gün bitecek mevzumu.
9. (1)Güler bir yüz, tatlı dille tamamlandığı zaman,
insana bütün kapılar açılır. (11)Gerçekten dilin
açamayacağı kapı, çözemeyeceği düğüm yoktur.
(III)Tatlı dilli insanların ağzından çıkan tüm
sözcükler güzeldir. (IV) Bu yüzden" Tatlı dil yılanı
deliğinden çıkarır." atasözü böyle kişiler için
söylenmiştir.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi
ana fikir olmaya en uygun cümledir?
DIV
C) III
A)
B) 11
ninde geris ve bağlant
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
9. (1)Güler bir yüz, tatlı dille tamamlandığı zaman, insana bütün kapılar açılır. (11)Gerçekten dilin açamayacağı kapı, çözemeyeceği düğüm yoktur. (III)Tatlı dilli insanların ağzından çıkan tüm sözcükler güzeldir. (IV) Bu yüzden" Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır." atasözü böyle kişiler için söylenmiştir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi ana fikir olmaya en uygun cümledir? DIV C) III A) B) 11 ninde geris ve bağlant
Mimar Sinan; Selimiye Camisi karşısında oynayan çocukların
yanından geçerken küçük bir çocuğun, arkadaşına:
"Şu minare eğri yapılmış." dediğini duymuş.
Mimar Sinan hemen küçük çocuğa: "Göster bakalım hangi minare
eğri olmuş?" deyince küçük çocuk eliyle işaret ederek "Şu sağ
taraftaki minare eğri." diye göstermiş.
Koca Sinan ustalara: "Bize bir halat getirin." demiş. İşçiler halatı
getirerek bir ucunu minareye bağlamışlar.
Koca Sinan küçük çocuğu yanına çağırmış ve "işçiler şimdi halatı
çekerek minareyi düzeltecekler. Minare düzelince sen tamam
diyerek bizleri uyar." demiş.
İşçiler halatı çekmeye başlamışlar ve biraz sonra küçük çocuk
haykırmış: "Tamaaam, düzeldiii!"
Koca Sinan çocuğa: "Şimdi tamamen düzeldi mi?” diye sorunca çocuk: "Evet düzeldi, şimdi daha
güzel oldu, bak!" diye cevap vermiş.
Ustalar bu olanlara anlam veremeyince mimarbaşımız "Sen herkesten iyi biliyorsun ki minarede
eğrilik falan yok. O hâlde niçin düzeltmeye kalkıştın?
Mimar Sinan ustalara dönerek şöyle demiş:
-Bu küçük çocuğun kafasındaki minarenin eğriliğini düzeltmeseydik, kafasındaki minare eğriyken
çocuk, caminin yanından her geçişinde güzelliğini görmezdi. Önlem alınmazsa dedikodular, asli
astan olmasa bile iz bırakır. Böylece caminin adı da eğri minareli cami olarak yayılırdı.
1. Yukarıdaki metnin sonunda Mimar
Sinan'ın, verdiği cevabıyla hangi
niteliklere sahip olduğunu söyleyebiliriz?
Öngörülü-hoşgörülü-anlayışlı
B) Merhametli-sevecen-iyi niyetli
C Hayırsever-ileri görüşlü-kibar
DI Duyarli-naif-yardımsever
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
Mimar Sinan; Selimiye Camisi karşısında oynayan çocukların yanından geçerken küçük bir çocuğun, arkadaşına: "Şu minare eğri yapılmış." dediğini duymuş. Mimar Sinan hemen küçük çocuğa: "Göster bakalım hangi minare eğri olmuş?" deyince küçük çocuk eliyle işaret ederek "Şu sağ taraftaki minare eğri." diye göstermiş. Koca Sinan ustalara: "Bize bir halat getirin." demiş. İşçiler halatı getirerek bir ucunu minareye bağlamışlar. Koca Sinan küçük çocuğu yanına çağırmış ve "işçiler şimdi halatı çekerek minareyi düzeltecekler. Minare düzelince sen tamam diyerek bizleri uyar." demiş. İşçiler halatı çekmeye başlamışlar ve biraz sonra küçük çocuk haykırmış: "Tamaaam, düzeldiii!" Koca Sinan çocuğa: "Şimdi tamamen düzeldi mi?” diye sorunca çocuk: "Evet düzeldi, şimdi daha güzel oldu, bak!" diye cevap vermiş. Ustalar bu olanlara anlam veremeyince mimarbaşımız "Sen herkesten iyi biliyorsun ki minarede eğrilik falan yok. O hâlde niçin düzeltmeye kalkıştın? Mimar Sinan ustalara dönerek şöyle demiş: -Bu küçük çocuğun kafasındaki minarenin eğriliğini düzeltmeseydik, kafasındaki minare eğriyken çocuk, caminin yanından her geçişinde güzelliğini görmezdi. Önlem alınmazsa dedikodular, asli astan olmasa bile iz bırakır. Böylece caminin adı da eğri minareli cami olarak yayılırdı. 1. Yukarıdaki metnin sonunda Mimar Sinan'ın, verdiği cevabıyla hangi niteliklere sahip olduğunu söyleyebiliriz? Öngörülü-hoşgörülü-anlayışlı B) Merhametli-sevecen-iyi niyetli C Hayırsever-ileri görüşlü-kibar DI Duyarli-naif-yardımsever
TÜRKÇE
15. Bir şarkı yarışmasında Arda, Berkin, Ceyling
Demir ve Elif; pop, rock, türkü ve caz kate-
gorisinde katılmıştır. Yarışmaya Ceylin bir
kategoride, diğerleri iki kategoride katılmış-
tır. Bu yarışmaya katılan takımlarla ilgili bi-
linenler şunlardır:
Elif'in yarıştığı kategoriler, Ceylin ve De-
mir'inkinden farklıdır.
Arda ve Elif caz kategorisinde birlikte
yarışmıştır.
Ceylin'le aynı kategoride yarışmayan
Berkin'in yarıştığı kategorilerden biri
rocktır.
O
Demir, pop kategorisinde yarışmamıştır.
Bu bilgilerden hareketle,
1. Berkin'in yarıştığı kategorilerden biri
poptur.
II. Ceylin, türkü kategorisinde yarışmıştır.
III. Demir, rock kategorisinde yarışmıştır.
yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur?
A) Yalnız I.
B) Yalnız II.
C) I ve III.
D) I ve III.
Pop B
Rock Berk
Turks raulin
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
TÜRKÇE 15. Bir şarkı yarışmasında Arda, Berkin, Ceyling Demir ve Elif; pop, rock, türkü ve caz kate- gorisinde katılmıştır. Yarışmaya Ceylin bir kategoride, diğerleri iki kategoride katılmış- tır. Bu yarışmaya katılan takımlarla ilgili bi- linenler şunlardır: Elif'in yarıştığı kategoriler, Ceylin ve De- mir'inkinden farklıdır. Arda ve Elif caz kategorisinde birlikte yarışmıştır. Ceylin'le aynı kategoride yarışmayan Berkin'in yarıştığı kategorilerden biri rocktır. O Demir, pop kategorisinde yarışmamıştır. Bu bilgilerden hareketle, 1. Berkin'in yarıştığı kategorilerden biri poptur. II. Ceylin, türkü kategorisinde yarışmıştır. III. Demir, rock kategorisinde yarışmıştır. yargılarından hangileri kesinlikle doğrudur? A) Yalnız I. B) Yalnız II. C) I ve III. D) I ve III. Pop B Rock Berk Turks raulin
TÜRKÇE
3.
Paragraf Nedir?
Bir ana düşünceyi desteklemek üzere bir araya gelmiş cümleler topluluğuna "paragraf" denir.
Ana Düşünce Nerededir?
Bir ana düşünce içermeyen cümleler topluluğu paragraf değildir. Aynı anda birden çok ana düşünce içeren cümleler
topluluğu ise birden çok paragraf içerir. Paragrafta ana düşünceyi bulmak için şu ipuçlarından faydalanabiliriz:
Üçgen
Ters Üçgen
Ana düşünce ilk cümlede dile getirilir. Ana düşünceye son cümlede yer verilir.
Eğik Kare
Ilk cümle ve son cümle ana düşünceyi içerir.
Ana düşünceyi içeren cümleler farklıdır.
Aşağıdaki paragraflardan hangisi, yukarıda verilen ipuçlarından herhangi birine örnek gösterilemez?
A) Yaşanabilir bir dünyayı gelecek kuşaklara B) Konya mutfağı, yaklaşık sekiz bin yıllık bir geçmişe
aktarabilmenin önündeki en büyük sorun çevrenin sahiptir. Çatalhöyük kazılarında bulunan yemek
insan eliyle kirletilmesi şüphesiz. Bu katliama
kaplarındaki mercimek ve bulgur kalıntıları buna kanit
ortak ettiğimiz malzemelerden biri ise plastikler. olarak gösterilir. Günümüzde pişen tandır çorbası,
Tipta şırıngalar, kalp kapakçıkları, serum ve kan mercimekli bulgur pilavı ve mercimek yemeğinin
torbalarında; tarımda sera örtüleri ve damla
köklerinin Çatalhöyük'e dayandığı söylenir. Konya
sulama sistemlerinde; milyonlarca insanın temiz mutfağının şekillenmesinde Mevlevi mutfağı da çok
suya ulaşması için kullanılan borularda kullanılan önemli bir rol oynamıştır. Bu mutfakta Selçuklu ve
plastikler, insan hatası ve vurdumduymazlığının Osmanlı yemeklerinden çok örnek vardır. Damağına
suçlusu olarak gösterilmekte maalesef. Aksine
düşkün olanların ve yemek keşfine meraklı olanların bu
plastik suçlu veya düşmanımız değil, daha iyi
kente uğramalarını tavsiye ederim. Zira Konya'da hem
yaşamamızı sağlayan her şeyde sorumluluk sahibi çok zengin hem de çok köklü bir mutfak kültürünün izlerini
bir madde.
görebilirsiniz.
C) Cahit Berkay; unutamadığımız, etkisinden D) Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye dâhil yüz yirmiden
kurtulamadığımız pek çok filmin müziklerine imza fazla ülkeye yayılan Covid-19 ya da yaygın adıyla
atmıştır. Kısa bir araştırma yaparsanız Berkay'ın koronavirüsün bulaşma riskini azaltmak için ellerimizi
iki yüze yakın film, dizi ve belgesel müziğine imza sabun ve suyla en az yirmi saniye yıkamamızı,
attığını görürsünüz. En bilinenleri "Selvi Boylum öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnumuzu mendille
Al Yazmalım, Devlerin Aşkı, Bodrum Hâkimi, Dila ya da kolumuzla kapatmamızı tavsiye ediyor.
Hanim, Çiçek Abbas" gibi film müzikleri olsa da
Bu tedbirlere ek olarak yüzümüze, burnumuza ve
aslinda hemen hemen hepsine bir kulak aşinalığımız ağzımıza dokunmaktan kaçınmamız; yemeklerimizi,
vardır. Çünkü bu filmler bu zamana kadar hep
kişisel eşyalarımızı ve havlumuzu kimseyle
müzikleriyle hatırlanmış ve ölümsüzleşmiştir. Böyle paylaşmamamız konusunda da uyarıyor. Dünya Sağlık
sanatçılar müziklerini yaptığı filme, beklenenden Örgütü ayrıca virüsün yayılmasını önleyecek çeşitli
çok katkı sunar. Özetle Türk sineması, müzikleriyle çalışmaları da ülkelerle iş birliği hâlinde yapıyor.
ölümsüzlüğü yakalayan ve bütünleşen filmler
bakımından oldukça zengindir.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
TÜRKÇE 3. Paragraf Nedir? Bir ana düşünceyi desteklemek üzere bir araya gelmiş cümleler topluluğuna "paragraf" denir. Ana Düşünce Nerededir? Bir ana düşünce içermeyen cümleler topluluğu paragraf değildir. Aynı anda birden çok ana düşünce içeren cümleler topluluğu ise birden çok paragraf içerir. Paragrafta ana düşünceyi bulmak için şu ipuçlarından faydalanabiliriz: Üçgen Ters Üçgen Ana düşünce ilk cümlede dile getirilir. Ana düşünceye son cümlede yer verilir. Eğik Kare Ilk cümle ve son cümle ana düşünceyi içerir. Ana düşünceyi içeren cümleler farklıdır. Aşağıdaki paragraflardan hangisi, yukarıda verilen ipuçlarından herhangi birine örnek gösterilemez? A) Yaşanabilir bir dünyayı gelecek kuşaklara B) Konya mutfağı, yaklaşık sekiz bin yıllık bir geçmişe aktarabilmenin önündeki en büyük sorun çevrenin sahiptir. Çatalhöyük kazılarında bulunan yemek insan eliyle kirletilmesi şüphesiz. Bu katliama kaplarındaki mercimek ve bulgur kalıntıları buna kanit ortak ettiğimiz malzemelerden biri ise plastikler. olarak gösterilir. Günümüzde pişen tandır çorbası, Tipta şırıngalar, kalp kapakçıkları, serum ve kan mercimekli bulgur pilavı ve mercimek yemeğinin torbalarında; tarımda sera örtüleri ve damla köklerinin Çatalhöyük'e dayandığı söylenir. Konya sulama sistemlerinde; milyonlarca insanın temiz mutfağının şekillenmesinde Mevlevi mutfağı da çok suya ulaşması için kullanılan borularda kullanılan önemli bir rol oynamıştır. Bu mutfakta Selçuklu ve plastikler, insan hatası ve vurdumduymazlığının Osmanlı yemeklerinden çok örnek vardır. Damağına suçlusu olarak gösterilmekte maalesef. Aksine düşkün olanların ve yemek keşfine meraklı olanların bu plastik suçlu veya düşmanımız değil, daha iyi kente uğramalarını tavsiye ederim. Zira Konya'da hem yaşamamızı sağlayan her şeyde sorumluluk sahibi çok zengin hem de çok köklü bir mutfak kültürünün izlerini bir madde. görebilirsiniz. C) Cahit Berkay; unutamadığımız, etkisinden D) Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye dâhil yüz yirmiden kurtulamadığımız pek çok filmin müziklerine imza fazla ülkeye yayılan Covid-19 ya da yaygın adıyla atmıştır. Kısa bir araştırma yaparsanız Berkay'ın koronavirüsün bulaşma riskini azaltmak için ellerimizi iki yüze yakın film, dizi ve belgesel müziğine imza sabun ve suyla en az yirmi saniye yıkamamızı, attığını görürsünüz. En bilinenleri "Selvi Boylum öksürürken ya da hapşırırken ağız ve burnumuzu mendille Al Yazmalım, Devlerin Aşkı, Bodrum Hâkimi, Dila ya da kolumuzla kapatmamızı tavsiye ediyor. Hanim, Çiçek Abbas" gibi film müzikleri olsa da Bu tedbirlere ek olarak yüzümüze, burnumuza ve aslinda hemen hemen hepsine bir kulak aşinalığımız ağzımıza dokunmaktan kaçınmamız; yemeklerimizi, vardır. Çünkü bu filmler bu zamana kadar hep kişisel eşyalarımızı ve havlumuzu kimseyle müzikleriyle hatırlanmış ve ölümsüzleşmiştir. Böyle paylaşmamamız konusunda da uyarıyor. Dünya Sağlık sanatçılar müziklerini yaptığı filme, beklenenden Örgütü ayrıca virüsün yayılmasını önleyecek çeşitli çok katkı sunar. Özetle Türk sineması, müzikleriyle çalışmaları da ülkelerle iş birliği hâlinde yapıyor. ölümsüzlüğü yakalayan ve bütünleşen filmler bakımından oldukça zengindir.
1. Sürrealizm sanat akımı (gerçeküstücülük), 1920'lerin başında başlayan kültürel bir harekettir ve en iyi
görsel sanat eserleri, yazıları ile tanınır. Amaç "rüya ve gerçeklik" arasındaki çelişkili koşulları gidermek
oldu. Sanatçılar; fotoğraf hassasiyetiyle sinir bozucu, mantıksız sahneleri boyalı bilinçsiz kendini ifade
için gündelik nesneler ve gelişmiş boyama teknikleriyle garip yaratıklar yarattı. Bu resimlerde nesneler ve
figürler, biçim olarak çizgisel bir gerçekçilikle saptanıyor ve tamamen optik görüntüye bağlı olan ve bilim-
sel perspektife göre biçimlenen oylum içine yerleştiriliyordu. Ancak bu optik görüntü mantığına rağmen,
resimde ele alınan nesne ve figürlerin birbirleriyle mantıklı bir ilişkisi olmaması, bilhassa dikkate alınıyor.
du. Bu nedenle metafizik resimler, insan üzerinde son derece şaşırtıcı bir etki yapıyordu. Hatta metafizik
resimler, şaşırtıcılık bir yana, insanı büyüleyen, onda acayip bir ilgi uyandıran, sanatçının hayal dünyası
nin zenginliğini vurgulayan ve giderek insan üzerinde şok etkisi yaratan yapıtlar oluyordu.
Buna göre aşağıdaki görsellerden hangisi bu metinle ilgilidir?
A)
B)
B)
D)
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
1. Sürrealizm sanat akımı (gerçeküstücülük), 1920'lerin başında başlayan kültürel bir harekettir ve en iyi görsel sanat eserleri, yazıları ile tanınır. Amaç "rüya ve gerçeklik" arasındaki çelişkili koşulları gidermek oldu. Sanatçılar; fotoğraf hassasiyetiyle sinir bozucu, mantıksız sahneleri boyalı bilinçsiz kendini ifade için gündelik nesneler ve gelişmiş boyama teknikleriyle garip yaratıklar yarattı. Bu resimlerde nesneler ve figürler, biçim olarak çizgisel bir gerçekçilikle saptanıyor ve tamamen optik görüntüye bağlı olan ve bilim- sel perspektife göre biçimlenen oylum içine yerleştiriliyordu. Ancak bu optik görüntü mantığına rağmen, resimde ele alınan nesne ve figürlerin birbirleriyle mantıklı bir ilişkisi olmaması, bilhassa dikkate alınıyor. du. Bu nedenle metafizik resimler, insan üzerinde son derece şaşırtıcı bir etki yapıyordu. Hatta metafizik resimler, şaşırtıcılık bir yana, insanı büyüleyen, onda acayip bir ilgi uyandıran, sanatçının hayal dünyası nin zenginliğini vurgulayan ve giderek insan üzerinde şok etkisi yaratan yapıtlar oluyordu. Buna göre aşağıdaki görsellerden hangisi bu metinle ilgilidir? A) B) B) D)
20.
Beş yıl önce bugünlerde hayatını kaybeden Prof. Dr. Umberto
Eco; düşünür, dünyaca ünlü bir yazar ve semiyolog olmanın yanı
sıra gerçek bir İstanbul hayranıydı. İtalyan edebiyatçı "gördü-
gum en etkileyici şehirlerden biri" dediği İstanbul'a her gelişinde
gazetecilere roportajlar verdi.Umberto Eco, 19 Şubat 2016'da
hayatını kaybetti; 84 yaşındaydı.Edebiyata, yemeğe ve bilgiye
çok düşkündü. Bir de Istanbul'a... "Derin entelektüel duygular
besliyorum." dediği İstanbul ile geç tanıştı. Bizans ve Haçlı Sefer-
leri üzerine yazdığı 'Baudolino' adlı sürükleyici romanı için Istan-
bul'u ilk kez 1998 yazında ziyaret etti. İstanbul'a geniş yer ayırdı-
ği bu eseri pek çok dile çevrildi ve dünya çapında ilgi gördü.
Dünyanın ilk 100 entelektüeli arasında sayılan Umberto Eco, İstanbul ile tanışma hikayesini yıllar
önce bir gazeteye verdiği röportajda şöyle anlatır: "İstanbul'u hiç görmemiştim ve aslında Bizans
tarihine de hiç alışık değildim. Biliyor musunuz ki bazı kitapları bazı yeni yerleri keşfetmek için
kullanırım. İşte "Baudolino"da da öyle oldu. İstanbul'a gitmeye karar verdim. O sırada pek çok
Bizanslı seyyahın kitaplarını buldum ve okudum. İtalya'da çok ünlü bir yazar olan Edmonde De
Amicis'in Istanbul üzerine yazdığı kitap beni çok etkiledi. Adam iyi bir gazeteci, 1860'lardaki
Istanbul'u çok iyi anlatmış. Onu okudukça İstanbul'a aşık oldum. Sonraki süreçte de zaten Iston-
bul'un dünyadaki en güzel dört şehirden biri olduğuna inandım."
Yukarıdaki metinde aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir?
AYIstanbul'u sevme konusunda bir başka yazarın eserinden etkilendiğine
B) Istanbul'a gelip ona aşık olunca dünyaca ünlü eseri "Baudolino" yu yazmaya karar verdiğine
Bizans ve Haçlı Seferleri üzerine yazdığı eserinin birden fazla dile çevrildiğine
Sevdiği, ilgi duyduğu şeylerin neler olduğuna
11 -
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
20. Beş yıl önce bugünlerde hayatını kaybeden Prof. Dr. Umberto Eco; düşünür, dünyaca ünlü bir yazar ve semiyolog olmanın yanı sıra gerçek bir İstanbul hayranıydı. İtalyan edebiyatçı "gördü- gum en etkileyici şehirlerden biri" dediği İstanbul'a her gelişinde gazetecilere roportajlar verdi.Umberto Eco, 19 Şubat 2016'da hayatını kaybetti; 84 yaşındaydı.Edebiyata, yemeğe ve bilgiye çok düşkündü. Bir de Istanbul'a... "Derin entelektüel duygular besliyorum." dediği İstanbul ile geç tanıştı. Bizans ve Haçlı Sefer- leri üzerine yazdığı 'Baudolino' adlı sürükleyici romanı için Istan- bul'u ilk kez 1998 yazında ziyaret etti. İstanbul'a geniş yer ayırdı- ği bu eseri pek çok dile çevrildi ve dünya çapında ilgi gördü. Dünyanın ilk 100 entelektüeli arasında sayılan Umberto Eco, İstanbul ile tanışma hikayesini yıllar önce bir gazeteye verdiği röportajda şöyle anlatır: "İstanbul'u hiç görmemiştim ve aslında Bizans tarihine de hiç alışık değildim. Biliyor musunuz ki bazı kitapları bazı yeni yerleri keşfetmek için kullanırım. İşte "Baudolino"da da öyle oldu. İstanbul'a gitmeye karar verdim. O sırada pek çok Bizanslı seyyahın kitaplarını buldum ve okudum. İtalya'da çok ünlü bir yazar olan Edmonde De Amicis'in Istanbul üzerine yazdığı kitap beni çok etkiledi. Adam iyi bir gazeteci, 1860'lardaki Istanbul'u çok iyi anlatmış. Onu okudukça İstanbul'a aşık oldum. Sonraki süreçte de zaten Iston- bul'un dünyadaki en güzel dört şehirden biri olduğuna inandım." Yukarıdaki metinde aşağıdakilerden hangisine değinilmemiştir? AYIstanbul'u sevme konusunda bir başka yazarın eserinden etkilendiğine B) Istanbul'a gelip ona aşık olunca dünyaca ünlü eseri "Baudolino" yu yazmaya karar verdiğine Bizans ve Haçlı Seferleri üzerine yazdığı eserinin birden fazla dile çevrildiğine Sevdiği, ilgi duyduğu şeylerin neler olduğuna 11 -
"Kitabın başkent
YAYINCILIK
B
14
ANKARA
B
5. Deneme
TÜRKÇE
12. Aileleri ile birlikte oyuncakçıya giden Can, Cemil ve-Cengiz buradan polis, itfaiye, yarış ve çöp arabası
alacaktır. Bu çocuklardan kimin, hangi arabayı alacağı ile ilgili şunlar bilinmektedir:
Her araba ikişer kişi tarafından alınacaktır.
• Can ve Cemil üç, Cengiz iki araba alacaktır.
• Cengiz, polis arabası ve çöp arabası alacaktır.
• Can, çöp atabası almayacaktır.
Bu bilgilere göre, Cemil aşağıdaki arabalardan hangisini almayacaktır?
Scop
AV Çöp arabası
C) Yarış arabası
B) Polis arabası
D) İtfaiye arabası
Polis It furge Youry Gip
Cergic
Cengiz
Cemit
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
"Kitabın başkent YAYINCILIK B 14 ANKARA B 5. Deneme TÜRKÇE 12. Aileleri ile birlikte oyuncakçıya giden Can, Cemil ve-Cengiz buradan polis, itfaiye, yarış ve çöp arabası alacaktır. Bu çocuklardan kimin, hangi arabayı alacağı ile ilgili şunlar bilinmektedir: Her araba ikişer kişi tarafından alınacaktır. • Can ve Cemil üç, Cengiz iki araba alacaktır. • Cengiz, polis arabası ve çöp arabası alacaktır. • Can, çöp atabası almayacaktır. Bu bilgilere göre, Cemil aşağıdaki arabalardan hangisini almayacaktır? Scop AV Çöp arabası C) Yarış arabası B) Polis arabası D) İtfaiye arabası Polis It furge Youry Gip Cergic Cengiz Cemit
16. Aşağıdaki parçalardan hangisi yay ayraç içinde verilen edebî türden alınmış olamaz?
A) Ince vücutlu, sırım gibi bir gelincik tilkiden kaçarken zengin bir çiftçinin yiyecek ambarına girmiş. Gör-
düğü yiyecek çeşitliliği karşısında afallamış, ne bulursa midesine indirmiş, karnını iyice şişirmiş. Keyif
yaptığı bir anda ev sahibinin ambarın kapısını açtığını duymuş. Gelincik, kaçmak için ambara girdiği
delikten başını çıkarmış ama nafile! Karnı geçmemiş. Bu kadar yiyecek ne vardı, diye söylenip ken-
dine kızmış. (Masal)
B) 1905 doğumlu Samiha Ayverdi; Osmanlı medeniyetine gönülden bağlı, önemli bir düşünür ve yazar-
dir. Mimar ve tarihçi ağabeyi Ekrem Hakkı Ayverdi ile birlikte Kubbealtı Cemiyetini kurmuştur. Geçmişe
duyduğu özlemi en iyi yansıtan eseri "İbrahim Efendi Konağı"dır ve bu eser, MEB'in "100 Temel Eser"
listesine alınmıştır. Birçok ödüle layık görülen yazarın 50'ye yakın eseri mevcuttur. (Biyografi)
CDüşünce özgürlüğünün ayrılmaz koşulu ifade özgürlüğüdür. Düşüncenin özgür olmasını istediğimize
göre insanların bu düşüncelerini ifade etmelerini de koşulsuz savunacağız. Fakat söyler misiniz bana;
bile isteye yalan söylediği defalarca ortaya çıkan, çıkarları doğrultusunda kamuoyunu kandırmak iste-
yenlere de aynı hoşgörüyle mi yaklaşmalıyız? Ne yalan söyleyeyim benim içimden gelmiyor bu hoş-
görü. (Söyleşi)
D) Yolculuğun her çeşidi içinde bir kaygı tohumunu taşımaya mecburdur. İster zor koşullarda gerçekleş-
sin bu yolculuk ister en lüks gemilerin ışıltı salonlarında. İlerlemekten, yeni yollar ve yerler görmekten
anan keyif, gecenin çöküşüyle beraber yerini derin bir ev hasretine bırakır. İnsan; alıştığı masada
yemek yemek, bildiği yastığa sırtını dayamak ister. Bunu çoğunlukla kendine itiraf edemese de evine
döndüğünde yüzündeki gülümseme ve huzur bu duygunun ifadesidir. (Deneme)
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
16. Aşağıdaki parçalardan hangisi yay ayraç içinde verilen edebî türden alınmış olamaz? A) Ince vücutlu, sırım gibi bir gelincik tilkiden kaçarken zengin bir çiftçinin yiyecek ambarına girmiş. Gör- düğü yiyecek çeşitliliği karşısında afallamış, ne bulursa midesine indirmiş, karnını iyice şişirmiş. Keyif yaptığı bir anda ev sahibinin ambarın kapısını açtığını duymuş. Gelincik, kaçmak için ambara girdiği delikten başını çıkarmış ama nafile! Karnı geçmemiş. Bu kadar yiyecek ne vardı, diye söylenip ken- dine kızmış. (Masal) B) 1905 doğumlu Samiha Ayverdi; Osmanlı medeniyetine gönülden bağlı, önemli bir düşünür ve yazar- dir. Mimar ve tarihçi ağabeyi Ekrem Hakkı Ayverdi ile birlikte Kubbealtı Cemiyetini kurmuştur. Geçmişe duyduğu özlemi en iyi yansıtan eseri "İbrahim Efendi Konağı"dır ve bu eser, MEB'in "100 Temel Eser" listesine alınmıştır. Birçok ödüle layık görülen yazarın 50'ye yakın eseri mevcuttur. (Biyografi) CDüşünce özgürlüğünün ayrılmaz koşulu ifade özgürlüğüdür. Düşüncenin özgür olmasını istediğimize göre insanların bu düşüncelerini ifade etmelerini de koşulsuz savunacağız. Fakat söyler misiniz bana; bile isteye yalan söylediği defalarca ortaya çıkan, çıkarları doğrultusunda kamuoyunu kandırmak iste- yenlere de aynı hoşgörüyle mi yaklaşmalıyız? Ne yalan söyleyeyim benim içimden gelmiyor bu hoş- görü. (Söyleşi) D) Yolculuğun her çeşidi içinde bir kaygı tohumunu taşımaya mecburdur. İster zor koşullarda gerçekleş- sin bu yolculuk ister en lüks gemilerin ışıltı salonlarında. İlerlemekten, yeni yollar ve yerler görmekten anan keyif, gecenin çöküşüyle beraber yerini derin bir ev hasretine bırakır. İnsan; alıştığı masada yemek yemek, bildiği yastığa sırtını dayamak ister. Bunu çoğunlukla kendine itiraf edemese de evine döndüğünde yüzündeki gülümseme ve huzur bu duygunun ifadesidir. (Deneme)