Metin Türleri Soruları

an alann Bu da hotel: duygu ve düşüncelerin akla gelebilecek her türlü yolla başkalanna aktarlmasıdır. He- nur yazı icat edilmemişken bile insanlar, mağara duvarlanna resimler yaparak kendilerini ifade etmişler. Biz inganlar, doğduğumuz andan itibaren konuşmayı ve nasıl davranmamız gerektiğini bir iletişim ağının parçası olarak öğreniriz. Duygu ve düşüncelerimizi bir başkasına aktarabilmek pin ses sembol, sözcük, resim, müzik ve görsel ögeler kullanınz. Bu aktarmın hızı da oldukça önemlidir. Bunun için çeşith yöntemler geliştirilmiştir. Bunlardan dumanla haberleşme bugüne göre oldukça ilkel gölünebilirse de kullanıldığı dönem için başanlı bir yöntemdir. Artık posta gü- vercini kullanan yoktur fakat bir zamanlann en hızlı iletişim araçlarndan biri de güvercinlerdir. Bu metnin anlatımıyla ilgili, Tanımlama yapılmıştır, Örneklendirmeye başvurulmuştur. Karşılaştırmadan yararlanılmıştır. Benzetme vardır. Tanik gösterme kullanılmıştır. yargılanından kaçı doğrudur? 2 2. B3 ca C) 4 D5 2005 OO NTELK 13

n 6. Kaybolmak isterim şehirler arkasında Bir manalar dünyasında dağılmak ister başım Kaybolmak isterim bir yalnızlık noktasında Ki bir yalnızlık noktası yanımda arkadaşım. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA Bu şiire aşağıdaki başlıklardan hangisi getirilemez? A) Kaybolmak B Şehirler Yalnızlık Noktası D Arkadaşımalnizlik f COPII PANIKASI 13

Ani 5. Aşağıdaki metinlerin hangisi karşısında verilen edebi türü karşılamaz? A) Ben o zamanlar on altı yaşındaydım, lise birde. Ince, uzun bir oğlan. Saçlanm kirpi gibi dik duruyor ne yana ne geriye taranıyordu. Babam "Inatsın inat. Inatçı adamin saçı yat- maz. Dedene çekmişsin besbelli." derdi. B) Mustafa Kutlu 1945'te Erzincan'da doğdu. Erzincan Lisesinin ardindan Erzurum Atatürk Universitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi. Hareket ve Der- gâh dergileriyle Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi'nin yayın faaliyetlerini yürüttü. Senar- yolar yazdı. Televizyonda sohbet programları yaptı. 6) Büyük sanatçılar, asırlar sonra dünyaya yeniden gelseler aynı eserleri oluşturmazlar. Çünkü sanat eseri belirli bir çağın ürünüdür. Her eserin arka planında şahsi duygular, ya- şanan dönemin etkileyici, bazen de zorlayıcı şartları vardır. Sanatçı, aynı ruh hâlini yaşa- mayacağı gibi aynı koşulları da bulamayacaktır. ) Dost ve dostluk dediğimiz, ruhlarımızın beraber olmasını sağlayan bir rastlantı ya da zo- runlulukla edindiğimiz ilintiler, yakınlıklardır. Benim anlattığım dostlukta ruhlar o kadar derinden uyuşmuş, kanşmış, kaynaşmıştır ki onları birleştiren dikişi silip süpürmüş ve ar- tik bulamaz olmuşlardır. Biyografi Makale Deneme