Metin Türleri Soruları

Sifatlar (On Adlar) 14. Aşa icla pekiştirme sifatlarinin oluşumuyla ilgili bazı kurallar ve bu kurallar doğrultusunda oluşturulacak olan pekistirme sıfatlarına ait görseller "A" simgeleriyle verilmitir. m. p. 1,8" Ünsüzleriyle oluşturulan pekiştirme sıfatı. * Tekrar yoluyla oluşturulan pekiştirme sıfatı. .m. p. 1. Unsüzleriyle oluşturulan pekiştirme nifati. Tekrar yoluyla oluşturulan pekiştirme sifati. ... corba yol + Or, ........... yüz ***** kar Bunlardan hareketle boş bırakılan yerlere uygun pekiştirme sıfatları yazarak bulmacaya yerleştiriniz. K. 1 S K E B R oru an- Y U A L K 4. AS L P L C) Buna göre bulmacainin K sütununda yer alan harfler aşağıdakilerden hangisidir? B) S D) Y niteleme S S i A A 1 üklerder Y Y S M zak dur! A A <liyor. A A elim. yolda.

EFEMERA 3. Efemera, gündelik yaşama ait "ivir zivir" olarak nitelendirilebilecek kısa ömürlü küçük belgeleri ifa- de eden bir tanımlamadır. Başka bir deyişle efemera, “gündelik hayatın önemsiz geçici belgeleri"dir. Biriktirilerek koleksiyon yapılan ve gelecek kuşaklara aktarılan gazeteler, dergiler, sinema biletleri, tiyatro programları, el ilanları, afişler, posterler, tebrik ve kutlama kartları, tapu belgeleri, takvimler, kartvizitler, etiketler, kartpostallar, menüler, ticari materyaller ve benzerleri. Bunlar, hemen hemen sosyal hayatın tamamında kullanılan belgeler olması dolayısı ile toplumun kültürü hakkında ayrın- tili bilgi vermektedir. Gündelik yaşamın ayrıntılarını belgeleyen efemera belgeler, kültürel ve tarih- sel çalışmalara ışık tutar. Kısaca efemera koleksiyonerliği, kültürel mirasın kuşaktan kuşağa akta- nlması açısından son derece önemlidir. Paragrafta düşünceyi geliştirme yollarından hangilerine sırasıyla başvurulmuştur? A) Örneklendirme-Benzetme C) Örneklendirme-Tanımlama B) Tanık Gösterme-Örneklendirme D) Tanımlama-Örneklendirme YARIYIL TATİL KİTABI

10. TEST Can Yücel, eleştiri ve toplumsal duyarlılığın ağır bastığı şiirlerinde yalın dili ve orijinal bu- luşları ile dikkati çekti. Can Yücel'in ilham kaynakları ve şiirlerinin konuları, doğa, insanlar, olaylar, heyecanlar ve duygulardır. Şiirlerinin çoğunda sevdiği insanlar vardır. Onun için ail- lesi çok önemlidir: eşi, çocuklan, torunları, babası... Bu insanlarla olan sevgi dolu yaşamı şiirlerine yansımıştır. Bu açıklamalara göre Can Yücel'e ait aşağıdaki dizelerden hangisi konusu bakımından diğerlerinden farklıdır? A) Bir derin uykudaydım ölümün içinden B) Sen ki çiçekleri toplamayan güzelim Açtım ki gözlerimi Çiçekleri sulayan çocuk Bir suyun gölgesi gibi Ve ben ki buruk ve kavruk Kendisi âdeta bir suyun Bir ihtiyar adamım artık Ayakucunda sen oturuyorsun Öyle güzeldim ki senle çiçeklerden çok Şiir getirenlerin çok olsun çocuğum 8. SINIF TÜRKÇE C) İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu D) Ben hayatta en çok babamı sevdim Yaklaşmaya gelmez, alır sürükler Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Tutunacak yer göstermez beyaz köpükleri Çarpı bacaklarıyla ha düştü ha düşecek Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz Nasıl koşarsa ardından bir devin Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

TEST 61 : METİN TÜRLERİ - 3 Til 3 ed de d 1. IPBES'in, resmi adıyla 2019 Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Üzerine Küresel Değerlendirme Raporu doğanın ve doğadaki ekosistemlerin insanlara fayda ve katkılarının durumunu inceliyor. Bu rapor dünya çapında yapılan bilimsel arastırmaların sonuçlarından oluşuyor. A Metni Doğa insanlara gıda ve hayvan yemi, enerji, ilaçlar, gen kaynakları ve çok çeşitli malzemeler sağlayarak insanların fiziksel refahı ve kültürün devamı için çok kritik bir rol oynuyor. Örneğin, 2 milyardan fazla insan birincil enerji ihtiyacını odun yakarak gideriyor; 4 milyar kadar insan, sağlı- ği için birincil olarak doğal ilaçlar kullanıyor; kanser için kullanılan ilaçların %70 kadarını ise doğal maddeler oluşturuyor. B Metni 4. Dünyadaki kara ataninin en az dörtte biri geleneksel biçimlerde sahipleniliyor veya yönetiliyor ya da yerli halklar tarafından mesken tutuluyor. Bu alanlar resmî olarak korunmakta olan alanların yaklaşık %35'ini ve resmî koruma statüsü olmayıp insan müdahalesinin çok az olduğu karasal alanların yine %35'ini kapsıyor. Bu alanlar diğer yerlere göre daha yavaş tahribata uğruyor. C Metni Doğanın son 50 yılda küresel ölçekte geçirdiği değişim insanlık tarihinde eşi görülmemiş nitelik- te. Küresel düzeyde doğaya doğrudan en çok zarar veren beş etmen, en büyük etkiden en aza doğru: denizlerde ve karalarda arazi kullanımındaki değişimler, organizmaların doğrudan tüketil- mesi, iklim değişimi, kirlilik, yabancı türlerin istilası şeklinde sıralanıyor. D Metni Ekosistemin kısa sürede bozulmaya uğraması oldukça üzücü. Birçok canlının yaşamını tehdit eden bu duruma bir an önce çözüm bulmak gerekiyor. Aksi hâlde telafisi olmayan durumlarla karşılaşabiliriz. Küresel çapta etkileyici çözümler için kolları sıvamak ve bu yolda uzun uğraşlar vermek gerekiyor. Buna göre hangisi bu rapora girebilecek nitelikte bir metin değildir? A) A metni B) B metni C) C metni D) D metni

YENİ NESİL PARAGRAF SORU BANKASI Moda kelimesi, sözlüklerde yazan kelime anlamıyla toplumun tüketim trendlerini belirleyen ve onlara neyi tüketmesi gerektiğini düşündüren tüketim anlayışı olarak tanımlanılmaktadır. Moda 1 latince "modo" kelimesinden gelir "hemen şimdi" anlamı taşır. Modanın, İtalyancadaki kelime an- 1 lamı; süslenme özentisi ya da değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına I giren geçici yenilik olarak geçmektedir. Modanın bir diğer anlamı da belirli bir süre etkin olan | toplumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı ve yaygın düşkünlüktür. 1 "Moda nedir?" "Sadece kıyafet mi?" Modanın sözlük anlamı: bir toplumda bir zaman dilimi içeri- 1 sinde öne çıkan giyim tarzlarını ifade etmekle birlikte, sadece giyim değil genel davranışlar, sa- 1 nat, mimari, edebiyat ve yemek gibi birçok konuyu da içine alan ve bir süre etkin olan toplumsal ! 1 bir beğeniyi de anlatmak için kullanılmaktadır. Türk Dil Kurumu tarafından yayımlanan Türkçe 1 sözlükte ise moda kelimesi birkaç şekilde tanımlanmaktadır. Bu tanımlar: "Değişiklik gereksinimi veya süslenme özentisiyle toplum yaşamına giren geçici yenilik.", "Belirli bir süre etkin olan top- lumsal beğeni, bir şeye karşı gösterilen aşırı düşkünlük." , "Geçici olarak yeniliğe ve toplumsal beğeniye uygun olan." Aşağıdaki seçeneklerden hangisi bu iki metnin ortak özelliği değildir ? A) Tanımlamadan yararlanılmıştır. B) Açıklayıcı anlatım kullanılmıştır. ) Modanın farklı dillerdeki karşılığı verilmiştir. D) Düşünce yazısından alınmıştır. x

ago 3 TEST-3 14. KONU HİKÂYE EDİCİ VE BİLGİLENDİRİC METİNLER OFCB0621 turdur. 1. Asağıda bazı metin türleriyle ilgili bilgiler verilmiştir: Fikra (köşe yazısı), yazarın güncel bir konuyla ilgili düşüncelerini samimi bir dille yansıttığı Eleştiri yazı türünde bir sanat eseri olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konarak tanıtılır. Günlük, yazarın bir gün içinde yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini yansıttığı türdür. Buna göre aşağıdakilerden hangisi, verilen türlerden birine örnek gösterilemez . A Hoşgörü, insanın yaşamında pek çok şeyi değiştirir. Hoşgörünün sihirli gücü, en katı insan- ları bile yumuşatır ve onlarla iyi ilişkiler kurmamızı sağlayabilir. Hoşgörülü davrandığım için pişman olduğum ya da zararlı çıktığım bir durum hiç olmadı. Hoşgörünün gücünü herkesin anlayabildiği bir dünyada yasamak uzak bir ihtimal gibi görünse de umudumu hic vitirme- yeceğim. Fikra Yazarın derinlemesine yaptığı ruh tahlilleri bu türde yeni bir çığırın açılmasını sağlayacak gibi görünüyor. Romanın başından sonuna kadar Doğu-Batı, madde-mana, ruh-beden gibi insanın içine düştüğü ikilemler üzerinde duruluyor. Yazarın sözcükleri seçme ve onlara yeni anlamlar yükleme konusundaki becerisi ise bu kitabın tam manasıyla bir şaheser olmasını sağlıyor. Elestiri Rafları gözümle incelerken kahverengi ciltli bir kitap dikkatimi çekti. Hemen onu diğer ki- tapların arasından çekip sayfalarını karıştırmaya başladım. Eski harflerle yazılmış bir kitabı bulmanın heyecanıyla eve döndüm ve kitabı ayrıntılı bir şekilde incelemeye başladım. Ta ki bu saate kadar... Şimdi biraz uyumam gerekiyor ki yarın sabah erkenden kalkıp işime devam edeyim. Gunluk D Ülkemizde güneş enerjisinden yararlanma imkânı çok fazla olduğu hâlde bu imkânın daha az olduğu Avrupa ülkelerinden çok daha gerideyiz. Hem ekonomimiz hem de küresel isin- mayla mücadele açısından güneş enerjisinden daha çok yararlanmamız gerekiyor. Oto- mobil satışı için bile teşvik düzenlemesi yapan yetkililer güneş enerjisiyle ilgili de bazı çalışmalar yapmalı. Fikra Tepeden aşağı uzanan dik kayalıklardan ayakları acıya acıya indi. Aşağıdaki ormanın için bir girdi mi artık kimse bulamazdı onu. Peşindekiler de bundan dolayı tedirgindi. Ormana i ce yaklaşınca bir kayanın üstünde oturdu, biraz soluklandı. İki gündür yaşadıkları kesit ke geçiyordu gözlerinin önünden. O, yaşadıklarını düşünürken tepeden gelen seslerle irkiler kendine geldi. Davran, dedi kendi kendine yoksa bunlar bana yetişecek. Cevik bir hareke yerinden kalkın kayadan asağı atladı.

3. Sabahın ilk ışıklarıyla beraber ana kamptan ayrılıp Everest'e doğru zirve tırmanışına başladık. Çok cid- di zorluklarla karşılaşmadan öğle saatlerine doğru ikinci kamp noktasına vardık. Konserve yiyecekler ve hazır içeceklerle karnımızı doyurup dinlendik. Sırt çantalarımız ve tırmanış ekipmanlarımız bugün iyice ağır gelmeye başladı. Bulunduğumuz noktadan eşsiz bir manzara izleme şansı ise paha biçilmezdi. Zirvede muazzam bir fırtına vardi. Rüzgâr, zirvedeki erimeyen karları bir süpürge misali sağa sola sa- vuruyordu. Yolculuğa bu fırtınada devam etmek hayati risk taşıyacağından çadırlarımızı kurduk. Akşam çok erken çöktüğü için çadırlara çekildik. Uğultularla ve dondurucu soğukla geçecek bölük pörçük bir uyku artık bizi bekliyor. Bu metnin türüyle ilgili aşağıdaki açıklamalardan hangisi doğrudur? A) Geçmişte yaşanmış olayları anlattığı için anıdır. B) Yaşananlar günü gününe anlatıldığı için günlüktür. C)Yaşam öyküsü yazarın dilinden aktarıldığı için otobiyografidir. D) Yažar, düşüncelerini ispatlama kaygısı gütmediğinden denemedir.

5. Bir dola konmuştu korga cenaplon. Ağzında bir parça peynir vardu Sayın till kokuyu almış olmalı.Ona nagme yapmaya başladu --Ooo, karga cenaploni, merhaba! Ne kadar güzelsiniz ne kadar sirinsiniz(1) Gozum kör olsun yalanim varsa, Tüyleriniz gibiyse sesiniz, sultanı sayırsınız bütün bu ormanın Keyfinden aklı başından gitti bay korganın. Gostermek için güzel sesini açınca agzini, duşurdu nevalesini. Tilki kapıp ona dedi ki, "Efendiciğim, size güzel bir ders verecegim. Her dalkavuk bir alıgın sırtından geçinir. Bu ders için de fazla olmasa gerek bir peynir" Karga şaşkın, mahcup... Biraz da geç ama yemin etti gayrı bir daha foka bosmayacagmo. fell Fabl Masal Destan Efsane Tusse Suat Zeynep Ahmet Oğretmen, tahtaya metin turlerinden biriyle ilgili örnek yazmıştır . Öğrencilerinden tahtaya yazdığı metnin turunu söylemelerini iste miştir. Buna göre, öğretmenin yazdığı metnin türünü hangi öğrenci doğru bilmiştir? C) Ahmet D) B) Zeynep A) Suat

ifac Al Yalni Cli, Il ve IV C 12. Sevdiğim arkadaşlarımı, mesela Orhan ve Hatice'yi, asla yalnız bırakmam. Yukarıdaki cümleyle ilgili verilenlerden hangisi doğrudur? A) Örneklendirme yapılmıştır. B) Karşılaştırma yapılmıştır. C) Benzetme yapılmıştır . D) Neden - sonuç ilişkisi vardır.

DUL Metall Wys suylenemez? B) Deyim kullanılmıştır. U koşul anlamı taşıyan cümle vardir. Atasözüne başvurulmuştur. GÜNC TAM karşılaştırma yapılmıştır. Isinan akvaryuma meraklı bir gençtir. Iki lepistesi vardır. Onlan saatlerce izleyebilir. Ozellikle lepisteslerin bitkile- Irin arasına saklanışları çok hoşuna gider, onları bulmaya çalışır. İşte böyle bir günde lepistesinin birini bulamaz Bitkilerin arasında da göremez. Birkaç dakika sonra cansız bedeni kumların arasından çıkar. Çok üzülür. Tek balıkla akvaryum olamayacağı için farklı baliklar almak üzere akvaryum uyumluluk tablosunu inceleyemeye 2021 ! başlar. ur Loachlar Su bitkileri Vantuzlu Kedi Balici U U IN U U @ccc U cccccbcc U Z U z U U U 7 Barplar Çöpçü Baliği Gurami Lepistes Moli U Barplar U U Çöpçü Balığı U U Guram UO U conse Z CU Loachlar U U Z U Z Moli U U Z Su Bitkileri U U Z Vantuzlu Kedi U U z U U Baliği U: Uygun N: Uygun Değil Z: Zarar verebilir. Buna göre Sinan aşağıdaki balıkların hangilerini birlikte alıp akvaryumuna ekleyebilir? 13) Vantuzlu Kedi Baliği - Loachlar A) Moli-Gurami Gurami - Çöpçü Balığı C) Moli - Barplar U U Z Z U SOR (151

Mozaik B) Yayılan hâlihazırda Mars yüzeyinde araştırma yapan 8 keşif projesinden birinin en önemli parçası oldu. Azir'in 14. Mars gezegenine bugüne kadar sayısız keşif aracı gönderildi. Azim (Mars Perseverance) isimli araç ilk adımlarını atarken 4 metre yol aldı. Ardından 150 derecelik bir dönüş sonrası 2,5 metre daha ileri doğ- Tu hareket etti. Azim'in çekip gönderdiği fotoğraflarda, Mars keşif aracının lastik izlerini andıran izler Bu metinde aşağıdaki düşünceyi geliştirme yollarından hangisine başvurulmamıştır? B) Benzetme At Sayısal verilerden yararlanma bıraktığı da görüldü. A) Tanımlama 6) Karşılaştırma KİYE GENELİ

2. Çoban, kır, dağ, orman, yayla, köy hayatını ve bunlara duyulan özlemleri anlatan şiirlere "pas- toral şiir" denir. Buna göre aşağıdaki dizelerden hangisi pas- toral şiire örnek gösterilemez? A) Kırlara açılırız çıngıraklarımızla Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski, yeni Kuzular bize söyler yılların geçtiğini Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek B) Dağlar orman, tepeler bağ, ovalar hep tarla Koca mera dolu baştan başa sağmallarla Köylünün kırları tutmuş yayılırken davanı Sökemezsin, sarar âfakını yün dalgaları Bekçileri gibiyiz, ebenced buraların Bu tenha derelerin, bu vahşi kayaların Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi Her gün aynı pinardan, doldurup testimizi D) Nasıl yaşayacağım ey deniz, senden uzak Yanıp sönüyor gibi gözlerimde fenerin Uyuyor mu limanda her gece sallanarak Altından çivilerle çakılmış gemilerin 1

B) Bir gozyaşı olan yillar UU USKI TYRON yu yip ayaklarında ağlıyor. C) Yillar, bu eski heykelin yanaklarında bir gözyaşı olup da kaymış.Sonbahar yapraktan saçını yerlere yay- mış, ayaklarında ağlıyor. D) Yıllarca bu eski heykelin yanaklarından kayan gözyaşları yapraktan saçını yerlere yaymış, sonbahar gi- bi ağlıyor ayaklarında. 15. Üniversiteye başladığım dönemde ilk öykülerim belirdi. Çocukluğum, dolayısıyla da kişiliğimin ana vatani, Malatya'da geçti. Babam bir sinema işletmecisiydi; bu yüzden farklı bakış açılarını ne yazık ki okuyarak de- ğil, filmler izleyerek tanıdım. Bazen bu filmlerdekiyle özdeşleştirdiğim acılı bir çocukluk dönemi geçirdim. Edip Cansever'in de dediği gibi "içimde kahverengi bir dağ ölüsünün yattığını" geç fark ettim ama fark edin- ce de nihayet yazmaya başladım. Bu metinde yazarın “Ne yazık ki” demesinin sebebi aşağıdakilerden hangisidir? A) Bir duruma üzüldüğünü belirtmek C) Hatasından pişman olduğunu belli etmek B) Bahsedilen konuya dikkat çekmek D) Acinacak durumda olduğunu göstermek 16. ÖĞRENME PİRAMİDİ • Melda Öğretmen, öğrencilerine İngilizce renk adlarını si- gösterip İngilizcesini söy- renk kartelala Ortalama Bir Ogrenci için Hatirlama Oranları

1- Bir kişinin kendi hayatını anlattığı yazıya ..denir. 2-Hayatın değişik durumlarının sahnede canlandırılması amacıyla yazılan eserlere ................denir. 3-Yazarın, okuyucu ile sohbet edercesine; senli, benli içten bir ifade ile belli bir konuyu anlatmasıdır. Yazar fikirlerini ispatlamak çabası içinde değildir. Ama sohbet havası içinde okuyucuya sorduğu soruları kendisi cevaplayarak fikirlerini savunur. Bu tür yazılara .....denir. 4-Bir konuda okuyucuya bilgi veren ya da bir düşünceyi açıklayan, kanıtlamaya çalışan gazete ve dergi yazılarına .denir 5-Bir konuda yazarın kişisel düşüncelerini, kesin kurallara bağlamadan, samimi bir dilde ve özgürce anlattığı düz yazıdır. Yazar, kendi kendisiyle konuşur gibi yazar, ileri sürülen görüşlerin ispatlanması zorunlu değildir. Okuyucunun doğruyu bulmasına yardım eder, insanı düşünmeye, yorum yapmaya sevk eder................de yazar kişisel görüşlerini anlatır. 6-Bir sanatçının, bir sanat eserinin iyi ve kötü yanlarını ortaya koyarak onun gerçek değerini belirleyen yazılara ..denir. 7-Gazete ve dergilerin baş sayfalarında yayımlanan, yayın organlarının güttüğü amaç doğrultusunda yazılan makalelere ..denir. Bu yazıları yazanlara da ..denir. 8- Yaşanması olası olmayan, kahramanları hayal ürünü ve olağanüstü özellikler taşıyan yazı türüne mualdenir. 9-Bir yazarın daha çok güncel yani aktüel olaylarla ilgili kişisel görüş düşüncelerini anlattığı gazete ve dergi yazılarına .........denir. Bunlar, kısa ve kolay anlaşılan yazılardır. Bilgi vermek amacı ön planda değildir. Atasözleri ve nüktelerden yararlanılır. İleri sürülen düşüncelerin ispatlanma mecburiyeti yoktur. 10....................'ler bir isteğimizin yerine getirilmesi için resmi kurumlara yazdığımız kısa mektuplardır. 11- Gezilen yerlerin doğal güzelliklerinin, tarihi özelliklerinin, gelenek ve göreneklerinin, yaşam biçiminin, halkın dünya görüşlerinin anlatıldığı yazılardır. Kişi gezi esnasında birçok yer görür, birçok insanla tanışır; bunları hafızada tutmak güç olacağından gezi esnasında not alınır ve ...........'larında bunlar hikâye edilir. 12- ............de temel unsur düşüncedir. Amaç bilgi aktarmak ya da görüşlerine okuyucuyu inandırmak olduğundan açık, anlaşılır, ciddi bir dil kullanılır. Seçilen konuya göre uzun da olabilir kısa da. Yazar görüşlerini kanıtlamak zorundadır. 13-Günü gününe yazılan olaylar, duygular, düşünceler ve bunlarla ilgili yorumların, izlenimlerin tarih atılarak yazılmasına denir. 14- bir kişinin hayatının anlatıldığı yazılardır. Bunlarda amaç o kişiyi tüm yönleriyle ( hayatı, eseri, kişiliği, görüşleri vs.) tanıtmaktır. 15- Herhangi bir olayı veya olguyu gezip görme yoluyla araştırma ve incelemelere dayandırarak anlatan bir yazı türüdür. Temel amaç, bir gerçeği gözler önüne sermektir. .............. tek bir yazıdan oluşabileceği gibi bir yazı dizisi halinde de olabilir. Yalın ve çarpıcı bir anlatımın dikkat çektiği bu yazı turünde inceleme ve araştırmalarda kişilerle yapılan konuşmalara da yer verilir. 16- Yaşanmış veya yaşanması muhtemel, gerçek veya gerçeğe yakın olayların belli bir düzen içerisinde anlatıldığı, yer, zaman ve şahısların belli olduğu uzun yazılardır. Yer ve zaman kişilere bağlı olarak ayrıntılı bir biçimde anlatılır. belli bir olay etrafında gelişir ve olaylar ayrıntılarıyla anlatılır. 17-Genel olarak insan dışındaki varlıkların kişileştirilmesi ve konuşturulması esasına dayanır. Belli bir ahlak dersi vermek amacı ile insanlar arasında geçmekte olan ibret verici bir olayı, hayvanları ve cansız varlıkları konuşturarak anlatan yazı türüne .....................denir. 18- Olmuş ya da olması mümkün olayları belli bir plan çerçevesinde yer ve zamana bağlı olarak anlatan kısa yazılardır. Genel hatlarıyla romana benzer fakat romandan kısadır. ............ ........ ler, çoğunlukla, birkaç sayfa uzunluktadır. 19- „.türü genel anlamda kişinin bir haberi, olayı, arzuyu bir başkasına anlattığı yazılardır. Haberleşme aracıdır. 20-Bir hatip tarafından, açık meydanlarda veya kapalı salonlarda belli bir maksatla toplanmış halka söylenen sözlere .....denir. Bunlar önceden veya sonradan yazıya geçirilir.

4 Ana Duygu Kolay 3. Dadaloğlu, 19. yüzyılda yaşamış Türkmen âşıklarının önde gelenlerinden biridir. Dadaloğlu, göçebe Avşarlar arasında yetişmiş ve onların sözcüsü olmuştur. Dadaloğlu'nun günümüze kadar gelen şiirlerinde Avşar aşi- retinin hayatı, ask yurt sevgisk, göçebe hayatı gibi temalar yer alır. Dadaloğlu'nun bugün elimizde bulunan şiirlerinin tamamı hece ölçüsüyle yazılmıştır. Bu açıklamaya göre aşağıdaki şiirlerden hangisi Dadaloğlu'na ait değildir? A) Sana gitme demeyeceğim Üşüyorsun, ceketimi al Art Günün en güzel saatleri bunlar Yanımda kal B) Kalktı göç eyledi Avşar elleri Ağır ağır giden eller bizimdir Arap atlar yakın eder irağı Yüce dağdan aşan yollar bizimdir Gecebe C) Akşamki gördüğüm şu kara düşler Hesaba gelmedi kesilen başlar Eyerlen atımı küçük kardaşlar Hünkar tarafından bize gel oldu D) Aslımı sorarsan Avşar soyundan Ayrı düştüm aşiretten, beyimden Pınarbaşı'ndan da beş yüz evinen Çıkıp da cana kıyanlardanım Yurt sevgisi

g) Yaratılış itibarıyla herkesten daha hassas olan sanatkârların hayatın üzüntü veren çeşitli olayları karşısında duygusuz kalması mümkün olur mu? Hatta kimsenin pek umursamadığı bazı küçük şey- lerin bile onu etkilemesi doğal değil midir? Tarih boyunca sanatkârların kalpleri kadar kalemlerini, fırçalarını da harekete geçiren sevinçten çok, keder olmamış mıdır?