Ortaokul Türkçe Soruları

9 TÜRKÇE DENEME 8 3 19. Aşağıdaki parçalardan hangisi "Hafızayı Silmek ve Yeniden Onarmak Mümkün mü?" sorusuna cevap vermektedir? A) Araştırmacılar; ışığa duyarlı olacak şekilde, genetiği değiştirilmiş olan farelerin beyinlerindeki bir grup sinir hücresini optik olarak uyardıktan sonra eş zamanlı olarak hayvanların ayaklarına elektrik şoku uyguladı. Fareler zamanla optik sinir uyarıcıyı ağrı ile ilişkilendirmeyi öğrendi ve sinir hücreleri uyarıldığı anda otomatik olarak korku ve telaş davranışını göstermeye başladılar. B) Uzmanlar; ilk defa sildikleri hafızayı beyindeki sinir hücreleri arasındaki bağlantıları ve sinir hücrelerini uyararak tekrar geri kazandırdı. Sinir hücrelerine uygulanan optik uyarıcı, sinir hücreleri arasındaki bağlantıları duruma göre ya kuvvetlendirdi ya da zayıflattı. Bu şekilde sinirbilimcilerin farelerde oluşturduğu hafıza tamamen silindikten sonra yeniden geri kazandırılabildi. C) Uzmanlar sinir hücrelerine hafızayı zayıflatacak şekilde, daha az sıklıkta optik sinyal gönderdi. Burada amaç fare- lerin sinirsel uyaranla gösterdiği davranışı unutmalarını sağlamaktı. Sonuçta, farelerin uyarıcıyla ilişkilendirdikleri ve acıya bağlı olarak geliştirdikleri hafızaları silinmişti. 1-1 (0 D) Dünyada 30 milyondan fazla alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. Özellikle yaş ilerledikçe ortaya çıkan unut- kanlık ve buna bağlı olarak gelişen bazı hastalıkların tedavisi için sinirbilimcilerin yaptığı hafıza çalışmaları her geçen gün yeni umutlar doğuruyor.

55. Günümüzde gençler Ersoy'un eserlerine pek az ilgi gösteriyor. İlgi göstermeyi bırak millî şairimizi bilme- yenler bile var. Tabii bunun utanç vericiliğini sizlerle tartışacak değilim. Zaten yaşadığında da cenazesinde de verilen tepkiler hatta tepkisizlikler bu ayıbı açık ve net gözler önüne seriyor. Bu sadece senin benim ayı- bim değil, bu hepimizin hatta bir ülkenin ayıbıdır. Bu parçada asıl yakınılan durum aşağıdakilerden hangisidir? A) Günümüzde millî şairimizin eserlerine pek az ilgi gösterilmesi B) Millî şairin bilinmemesi ve bunun yarattığı utanç vericilik C) Milli şairimizin yaşarken de vefatında da değerinin bilinmediği D) Millî şairimizin kendi öz vatanında bir garip gibi ol- masi 5 56. İbrahim Öğretmen Türkçe dersinde öğrencilerine şun- ları söyledi: "Türkçe zengin bir dildir. 'Bilmek' sözcüğünden türet- tiğimiz şu birkaç sözcüğe bakarak bile Türkçenin zen- ginliğini açıkça görürüz. Bilgi, hilgin hildi

T. tır. tansa rmayı amalı- amalı, eyenin ırlaya- benim i, şiirli, zararı sin; dü- nleyen, özetle- e seçim- onuşma mi değil- en doğru lidir. Can a verilen C) I-III an kişinin onuşmayı D) II-IV 18. Annesini, babasını ve kardeşini merak ediyordu et- mesine ama yataktan kalkmaya da mecali yoktu. Çok geçmeden beyaz önlüklü bir hemşire girdi odaya. Has- tasının ayıldığını görünce doktor beye haber verilme- si gerektiğini söyleyerek gerisin geriye çıktı odadan. Birkaç dakika sonrasında doktor bey ve aynı hemşire heyecanla yanaştılar Dilek'in yanına. Adını, yaşını ve nerede yaşadıklarını sorup not alıyorlardı. Tam ailesini soracaktı ki hemşirenin yaptığı iğne tesirini gösterdi. Di- lek, hâkim olamadığı göz kapaklarının azizliğine uğra- dı. Dalıverdi birden rüyalar âlemine. Gözlerini açtığında hangi günde ve saatte olduğunu kestiremedi Dilek. Bu parçanın sonuna düşüncenin akışına göre aşa- ğıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Ezilerek moraran yanlarından ve kırıkların ağrıttığı bedeninden çok hisleri sızlatıyordu yüreğini. B) Kaybetme korkusu sarmıştı her bir yanını. Neler ol- duğunu hatırlamaya çalışıyordu. Her şey o kadar muğlaktı ki... C) Annesi kanatlarının altına aldığı Dilek'in saçlarını okşarken babası da Murat'la göz göze gelmek için dizlerinin üzerine çökmüştü. D) Sargılı yanlarını ve sağ tarafındaki serum şişesini görünce hastanede olduğunu anlamakta zorlanma- di. 7

1. 8.4.3. Hikâye edici metin yazar. 8.4.13. Yazdıklarının içeriğine uygun başlık belirler. 66 DENEME 8 Yazarın dilini sevdim mi diye sorsam kendime. Açıkçası pek sevmedim. Ancak olayların akışını hızlı ele almasına tutuldum. Uzun uzadıya kişi tahlili yapmaması, mekânları üstünkörü ele al- ması, kahramanların kişisel özelliklerini ele alırken aşırıya kaçmaması gibi özelliklerini sevdim. Bu parçadaki altı çizili ifadelerde, söz konusu kitapla ilgili vurgulanmak istenen aşağıdakilerin hangisinde si- rasıyla verilmiştir? A) Yazarın dilinin çok sevilmesi / olayların geçtiği mekânları inceliklerine inmeden ele alması B) Olayların anlatış tarzının çok sevilmesi / olayların geçtiği mekânların detaylı bir şekilde ele alınması C) Olayları anlatırken yalın bir dil kullanması / olayların geçtiği mekânları inceliklerine inmeden ele alması 1 D) Olayların akışının çok sevilmesi / olayların geçtiği mekânları inceliklerine inmeden ele alması

4. B) Anneler, çocuklarına ısrar etse de çocuklar C) Annelerin iyi niyetle çocuklarına yaptıkları ısrar ileriki yaşlarda çatışmalara yol aça D) Anneler, israrlarını çocukları belli bir yaşa gelen kadar sürdürür ve sonra bırakır. 3. Yaşar Kemal, köylüleri anlatan bir romancı. Uzaktan uzağa sefaletini gördüğümüz, kurtuluşu için düşünceler ileri sürdüğümüz ama iç dünyasını pek bilmediğimiz köylüleri; seven, öfkelenen, mit yaratan, iyilik eden, kötülük eden, inandığı için dövüşen, kaytaran insanlar olarak Yaşar Kemal'de buluruz. Bu parçada boş bırakılan yere düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) kurgulayarak B) olması gerektiği gibi C) hayalindeki gibi D) olduğu gibi Uçuş korkusu, genel anlamıyla bireyin uçağa binmek veya bir şekilde uçakla bir yerden bir yere gitme zorunluluğu karşısında duyduğu, belirgin ve yoğun olarak yaşadığı bir korku durumu olarak tanımlanabilir. Birey için bu genel tanımlamanın altında, uçuş korkusu ile ilgili sıralanabilecek bazı nedenler vardır. Bu nedenler uçuş esnasındaki panik duygusunu tetikleyici bir unsur olabilir. Uçuş korkusu birey için bir sorun olmaya ve yaşamını olumsuz yönde etkilemeye başlamışsa artık çözüm zorunlu hâle gelmiştir. Uçuş korkusunun çözümü için profesyonel destek almak gerekmektedir. Aslında bu tür bir destek uçuş korkusunun başlaması ile alınmalıdı 5.

11. Aşağıdakilerden hangisi olay ağırlıklı bir metindir? A) Bir melodi duyduğumuzda beynin işitmeden sorumlu bölgesi etkinleşir. Melodiyi zihnimizde canlandırdığımızda da işitsel bir dış uyarıcı olmamasına rağmen beynin aynı bölgesi etkinleşir. Ayrıca araştırmalar içine sessiz bir bölüm yerleştirilen şarkı dinletilen katılımcıların beyinlerinde, işitmeden sorumlu bölgenin şarkı ara verdiğinde de etkin olduğunu gösteriyor. B) İş çıkışı çocuğu okuldan alma görevi bende olduğu için eve Aliye'den sonra varırım. Genelde ortalık sakindir. Sıra- sıyla tüm ev halkıyla selamlaştıktan sonra günlerinin nasıl geçtiğini ve akşam için isteklerini dinlerim. Yemek talep- lerini Doğa'ya, temizlik ile ilgili konuları Aliye'ye havale eder ve tüylü dostlarımın oyun taleplerini karşılarım. C) Güneş ışınlarının zararlı etkilerinden gözü korumak amacıyla kullanılan güneş gözlükleri etkin bir koruma sağlamak için morötesi ışınların neredeyse tamamını engellemelidir. Bunun için genellikle ultraviyole ışığı engelleyebilen özel- likte gözlük camları ya da kaplamalar kullanılır. Ayrıca güneş gözlüklerinde kullanılan renklendirilmiş camlar belli dalga boylarındaki ışığı soğurarak bu ışınların göze ulaşmasını engeller. D) Şehir hayatının gürültüsü, koşturmacası ve karmaşasının üzerimizde oluşturduğu stresin yanı sıra doğaya ve yeşile duyulan özlem içimizde doğaya çıkma isteği uyandırır. Ayrıca doğal hayatı gözlemleme, daha önce ziyaret etme- diğimiz yerleri görme ya da yeryüzündeki sıra dışı oluşumları keşfetme isteği duyarız. Bu nedenlerle yaşadığımız çevreden uzaklaşıp doğada çeşitli etkinlikler gerçekleştiririz.

olma süreci ortaya çıkar. Sonuçta da toplumun diliyle ve anlayışıyla örtüşerek atasözü kimliğine gelir. Bu paragrata en uygun başlık aşağıdakilerden hangisidir? A) Toplumun Gelenekleri B) Atasözlerinin Anlamı C) Milletlerin Kültür Ögeleri Atasözlerinin Oluşumu 64. Çok özel bir çalışma şeklim yoktur ama hep çalışırım. Yazılarımı büyük bir sıkıntı ve zorlukla tamamlarım. Yazımı bitirdikten sonra da hiçbir mutluluk duymam. Çünkü o kadar zahmetle, azapla meydana getirdiğim iş, benim yapmak istediğimin soluk bir gölgesidir. Bu parçada yazar, aşağıdakilerden hangisinin üze- rinde durmaktadır? Tasarladığını tam olarak gerçekleştiremediği B) Zamanını gereği gibi kullanamaması C) Yaptığı işe yeterli zamanı ayıramaması D) Rahat bir ortamda çalışamaması da keklik

7- alt su kadrosunda pek çok filmi ve dizilerde karakter rolleri oynadı ve karakt Bu metinde Dinçer ÇEKMEZ ile ilgili, 1. Iki sanat dalıyla meşgul olmuştur. II. Oyunculuğa sinema ile başlamıştır. III. Kemal Sunal'la birçok film ve dizide rol almıştır. IV. Sinema ve dizilerden sonra tiyatroyu bırakmıştır. yargılarından hangilerine değinilmiştir? A) 1-11 B) II-III 17. Sözümün akışını bozup güzel tümceler aramaktansa güzel tümceleri bozup sözümün akışına uydurmayı daha doğru bulurum. Bir sözün ardından koşmamalı- yız, söz bizim ardımızdan koşmalı, işimize yaramalı, söylediğimiz şeyler sözlerimizi almalı ve dinleyenin kafasını öyle doldurmalı ki artık sözcüklerini hatırlaya- masın. İster kâğıt üstünde olsun, ister ağızdan, benim sevdiğim konuşma; düpedüz, içten gelen, lezzetli, şiirli, sıkı ve kısa kesen bir konuşmadır. Güç olsun, zararı yok ama sıkıcı olmasın; süsten, özentiden kaçsın; dü- zensiz, gelişigüzel ve korkmadan yürüsün. Dinleyen, her yediği lokmayı tadarak yesin. Bu parçada dile getirilen düşünceleri en iyi özetle- yen yargı aşağıdakilerden hangisidir? A) Konuşmada, konuşan kişi sözcük ve cümle seçim- lerine özen gösterip güzel ve süslü bir konuşma yapmalıdır. B) Konuşmada önemli olan sözcüklerin seçimi değil- dir. İçten, yalın ve anlaşılır bir konuşma en doğru konuşmadır. C) Konuşmada dinleyenin tavrı oldukça önemlidir. Can kulağıyla yapılan bir dinleme, konuşmada verilen mesajı iyi algılatır. D) Konuşmada konu seçiminden çok konuşan kişinin konumu önemlidir. Konuşanın statüsü konuşmayı değerli kılar. Kurmay YAYINEVİ C) I-III 18. Annesini, babası mesine ama yata geçmeden beyaz tasının ayıldığını si gerektiğini sö Birkaç dakika so heyecanla yanaş nerede yaşadıkla soracaktı ki hem: lek, hâkim olama dı. Dalıverdi bird hangi günde ve Bu parçanın sc ğıdakilerden ha A) Ezilerek mor bedeninden B) Kaybetme k duğunu hat muğlaktı ki. C) Annesi kan okşarken ba dizlerinin üz D) Sargılı yanl görünce ha di.

ler ırk, dil, ulus Onun için şairlerin amacı ulusal ulaşmak olmalıdır. Bu metnin dil ve anlatımı ile ilgili olarak aşağıdaki- lerden hangisi söylenemez? Şiir için yoğunluğun vazgeçilmez olduğu söylen- miştir. B) Şiirin öznel bir tarımına yer verilmiştir. C) Karşılaştırma yapılmıştır. D) Şairlerin, evrensel şiirler yazmaları vurgulanmıştır. 2. Çocuk kitapları yetişkin kitaplarından farklı olmalıdır. Bir çocuk kitabında sözcük seçimi, cümle düzeni ve olay kurgusu çocuğun mantık ve bakış açısına uygun olmalıdır. Yalnızca bir düşünceyi ortaya koymak adı- na çocuğun dünyasının dışına çıkmak onun dünyası- na zarar verecektir. Ayrıca iyi bir çocuk kitabı yazmak isteyenler kitabın kısa, yalın ve akıcı olmasına dikkat etmelidirler. Bu parçanın dil ve anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi doğru olamaz? A) Kesin anlamlı cümleler vardır. B) Parçada bir öneriye yer verilmiştir. C) Çocuk kitaplarının nasıl olması gerektiği anlatıl- mıştır. D) Bütün cümelerdeki eylemler anlamca olumsuzdur. 3. Nedense yabancı filmlerde gördüğümüz her seyx pol hosumuza gidiyor Y LO 5 (

TURKCE 16. DİNÇER ÇEKMEZ (1943-2013) Kabataş Lisesinden mezun olduktan sonra Şehir Tiyatrolarının açmış olduğu imtihanlara girdi ve sınavı birincilikle kazandı. Arkasından art arda roller geldi. Özellikle Kemal Sunal'la birlikte oynadığı film ve TV dizilerinde aldığı rollerle, filmlerde kul- landığı kültleşmiş replikleriyle meşhurdur. Uzun yıllar İstanbul Şehir Tiyatrosu kadrosunda pek çok oyunda rol aldı. Sinema filmi ve dizilerde karakter rolleri oynadı ve karakter seslendirmeleri yaptı. Bu metinde Dinçer ÇEKMEZ ile ilgili, 1. İki sanat dalıyla meşgul olmuştur. II. Oyunculuğa sinema ile başlamıştır. III. Kemal Sunal'la birçok film ve dizide rol almıştır. IV. Sinema ve dizilerden sonra tiyatroyu bırakmıştır. yargılarından hangilerine değinilmiştir? A) I - II B) II-III DENEME 8 nümün akısını bozup güzel tümceler aramaktansa C) I - III D) II-IV 18. Annesini, babasını ve kardeşini merak ediyordu et- un da mecali yoktu. Cok

4. 2 Uçuş korkusu, genel anlamıyla bireyin uçağa binmek veya bir şekilde uçakla bir yerden bir yere gitme zorunluluğu karşısında duyduğu, belirgin ve yoğun olarak yaşadığı bir korku durumu olarak tanımlanabilir. Birey için bu genel tanımlamanın altında, uçuş korkusu ile ilgili sıralanabilecek bazı nedenler vardır. Bu nedenler uçuş esnasındaki panik duygusunu tetikleyici bir unsur olabilir. Uçuş korkusu birey için bir sorun olmaya ve yaşamını olumsuz yönde etkilemeye başlamışsa artık çözüm zorunlu hâle gelmiştir. Uçuş korkusunun çözümü için profesyonel destek almak gerekmektedir. Aslında bu tür bir destek uçuş korkusunun başlaması ile alınmalıdır. Bu konuda kaybedilen zaman, alınacak desteğin güçleşmesi ve daha uzun sürmesi sonucunu ortaya çıkarmaktadır. Bu metindeki altı çizili sözle, aşağıdakilerden hangisinin yanlışlığı vurgulanmaktadır? A) Uçuş korkusu ile ilgili uzman desteğinin vaktinde alınmaması B) Uçuş korkusu yaşayan bireylerin bunu kabullenmemesi C) Uçuş korkusunun gereğinden fazla abartılması D) Uçuş korkusu yaşayanların uzman desteğini reddetmeleri Kurmay YAYINEVI

• TÜRKÇE 7. DENEME 8 Modern Türk hikâyeciliğinin öncülerinden olan Sait Faik, getirdiği yeniliklerle "kökü kendisinde olan" bir yazar olarak kabul edilir. Klasik öykü tekniğini yıkarak doğayı ve insanları basit, samimi hem iyi hem kötü taraflarıyla oldukları gibi fakat şiirsel ve usta bir dille anlattı. Bunu yaparken diğer çoğu Cumhuriyet sonrası sanatçısı gibi Batı'daki gelişmelere bağlı kalmadı, hiçbir edebî anlayışın etkisinde hareket etmedi ve belli bir tarzın takipçisi olmadı. Bu parçada geçen "kökü kendisinde olan" sözüyle anlatılmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Özgün bir hikâye anlayışı olması B) Hikâyelerinde Batılı yazarlara öykünmesi C) Batıdaki gelişmelere kayıtsız kalmaması D) Farklı tarzlarda hikâye yazması 8. Aşağıdaki metinlerden hangisine "Reklamın Kısa Tarihi” başlığının getirilmesi en uygundur? YŠNIH A) Reklama kısaca medya aracılığıyla satış da diyebiliriz. Bütün reklamlarda amaç satışı artırmaktır. Fakat tek başına hiç bir reklam satışı artırmaya yeteri değildir. Ancak diğer bütün pazarlama faaliyetleri uygun olarak yürütülürse ba-

D) Reklamcılığın tarihine baktığımızda ilk ve orta çağlarda çok ilkel şekilde, yapıldığını görürüz. Espri ve hitap gücü iyi olan satıcı, diğerlerinden daha fazla başarı elde ederdi. 9. Aşağıdaki görsellerden hangisi "Birçok deneyim sonucunda başarısızlıkla karşılaşıp kabullenmek ve bunu ilke edin- mek" iletisini karşılamaz? A) Sınırları kafanda sen çiziyorsun. Kaçan balık büyük olur... OX B) D) Zıpla! Cesaretim yak Her şey senin elinde. Hadi... Kurmay YAYINEVI

4. "Daha önce gittiğim yerler dışında hiç gitmediğim bir yer olan Sinop'a yolum düştüğü için heyecanlıyım." diyen bi- riyle ilgili, Sinop'a gitmeye mecbur kalmıştır. 11. Sinop'a daha önce hiç gitmemiştir. M. İlk defa gezdiği Sinop'u çok beğenmiştir. yargılarından hangilerine kesinlikle ulaşılır? A) Yalniz I C) I ve ll B) Yalnız III DY II ve III

B) Hikâyelerinde Batılı yazarlara öykünmesi C) Batıdaki gelişmelere kayıtsız kalmaması D) Farklı tarzlarda hikâye yazması 8. Aşağıdaki metinlerden hangisine "Reklamın Kısa Tarihi” başlığının getirilmesi en uygundur? A) Reklama kısaca medya aracılığıyla satış da diyebiliriz. Bütün reklamlarda amaç satışı artırmaktır. Fakat tek başına hiç bir reklam satışı artırmaya yeteri değildir. Ancak diğer bütün pazarlama faaliyetleri uygun olarak yürütülürse ba- şarıya ulaşılır. B) Tanıtım; tüketiciye inandırıcı, güven verici bir sesleniş olayıdır. Tanıtımı yapan kişinin görevi, pazara çıkarılan en yeni ürünün ya da hizmetin benzerleri arasında ilgi çekmesini sağlamaktır. C) Reklamcı alışılmışın dışında düşünen, yaratan, gelişmelere öncülük eden kişidir. Sürekli izlemek, okumak ve öğren- mek zorundadır. Reklam sanatçısı, bilmenin bir duraklama, öğrenmenin ise bir ilerleme olduğunu unutmamalıdır. D) Reklamcılığın tarihine baktığımızda ilk ve orta çağlarda çok ilkel şekilde, genellikle çığırtkanlar, tellallar aracılığıyla yapıldığını görürüz. Espri ve hitap gücü iyi olan satıcı, diğerlerinden daha fazla başarı elde ederdi. 9. Aşağıdaki görsellerden hangisi "Birçok deneyim sonucunda başarısızlıkla karşılaşıp kabullenmek ve bunu ilke edin- mek" iletisini karşılamaz? A) B)

27. Öğrenci eğitim, öğretim faaliyetlerinin temelidir. Kimi patlamaya hazır bir yanardağ; kimisi ise % 15'i görü- nen bir buzdağı gibidir. Esas mesele buzdağının kalan % 85'i ortaya çıkarıp onu işlemektir. Bunu yapabilen tam öğretmendir. Bu paragrafta düşünceyi geliştirme yollarından hangisi kullanılmamıştır? A) Benzetme B Tanımlama C) Karşılaştırma D) Sayısal verilerden faydalanma 28. İnternet; birçok bilgisayar sisteminin birbirine bağlı ol- duğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen bir iletişim ağıdır. İnsanların her geçen gün gittikçe artan "üretilen bilgiyi saklama, paylaşma ve istenen bilgiye kolayca ulaşma" istekleri doğrultusunda ortaya çıkmış bir teknolojidir. Bu teknoloji yardımıyla pek çok alandaki bilgilere insanlar kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişebilmektedir. İnternet bu hâliyle bir bilgi denizi ya da hüyükon bir ü gibidir. Pek çok