Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Ortaokul Türkçe Soruları

TYT, AYT, YKS, LGS, KPSS, ALES hazırlık sürecinde dilediğin dersten soru çözüm desteği almak ister misin? Kunduz’a sorularını sor, alanında uzman eğitmenler cevaplasın.
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ
a
SÖZCÜK
gizliyor
ALI
ESEN Tuzlu
GÜNEY Yıkım
NAZ
Atkı
A) Ali
İSİM KÖKLÜ FİİL KÖKLÜ
✓
Bu tabloda kişilerden hangisi kelime kökünü yan-
lış bulmuştur?
B) Esen
✓
C) Güney D) Naz
núblog huT
Bu şe
kökü
A)
2.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
BAHÇEŞEHİR KOLEJİ a SÖZCÜK gizliyor ALI ESEN Tuzlu GÜNEY Yıkım NAZ Atkı A) Ali İSİM KÖKLÜ FİİL KÖKLÜ ✓ Bu tabloda kişilerden hangisi kelime kökünü yan- lış bulmuştur? B) Esen ✓ C) Güney D) Naz núblog huT Bu şe kökü A) 2.
11.
Toplumun duyguları, düşüncele-
ri ve dertleri içinde yoğrulmadan,
onlarla beslenmeden büyük
sanatkârların yetişmesi de müm-
kün değildir. Dil, tarih, kültür top-
lumun malıdır, toplum bunları or-
taya koyar. Güzel sanatlardan
birisi üzerinde tek ve en güzel
eseri ortaya koyabilmek için de-
rin bilgiye, geniş kültüre ve güç-
lü bir iradeye sahip olmak gere-
kir. Sanatkâr bunları tek başına
ve kendi kendine çalışmasıyla el-
de edemez.
Sanatkâr toplumun ortaya koydu-
ğu değerleri eserinde bir malzeme
olarak kullanır, onları işler, gelişti-
rir ve bir sanat eseri olarak yeni-
den ortaya çıkanır. Böylece toplum,
sanatkâra eserini meydana getir-
mek için malzeme verir, ona imkân
hazırlar, dolayısıyla toplum,
sanatkârı yetiştirir. Sanatkâr bilgi
elde etmek için kendisinden önce
yetişmiş büyük sanatkârların ve
örnek şahsiyetlerin hayatlarını in-
celemeye mahkumdur.
Toplum, sanatkârın meydana ge-
tirdiği eseri ne kadar benimser-
se, ona ne kadar sahip çıkarsa,
sanatkâr da o kadar heveslenir,
umutlanır ve daha güzel eserler
meydana getirme gücünü kendi-
sinde bulur. Yazmak, üretmek
için toplumsal bir kurum olan
okula gitmeye, kültür elde etmek
için milletinin tarihine uzanmaya
yönelir ve güçlü bir iradeye sa-
hip olmak için de geçmişinden
kopamaz.
Yukarıda verilen metinlerden çıkarılacak ortak sonuç aşağıdakilerden hangisidir?
AY Başarılı eserler vermek isteyen sanatçılar toplumun talep ettiği konularda yazarlar.
B) Sanatkârlar özgün ve nitelikli eserler ortaya koyabilmek için derin bilgiye ihtiyaç duyarlar.
Sanatkâr bir eseri meydana getirmek için gerekli olan malzemeyi toplumdan tedarik eder.
DY Sanatkârlar toplumun duygularını, düşüncelerini farklı bir yöne çekebilmek için var güçleriyle çalışırlar.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
11. Toplumun duyguları, düşüncele- ri ve dertleri içinde yoğrulmadan, onlarla beslenmeden büyük sanatkârların yetişmesi de müm- kün değildir. Dil, tarih, kültür top- lumun malıdır, toplum bunları or- taya koyar. Güzel sanatlardan birisi üzerinde tek ve en güzel eseri ortaya koyabilmek için de- rin bilgiye, geniş kültüre ve güç- lü bir iradeye sahip olmak gere- kir. Sanatkâr bunları tek başına ve kendi kendine çalışmasıyla el- de edemez. Sanatkâr toplumun ortaya koydu- ğu değerleri eserinde bir malzeme olarak kullanır, onları işler, gelişti- rir ve bir sanat eseri olarak yeni- den ortaya çıkanır. Böylece toplum, sanatkâra eserini meydana getir- mek için malzeme verir, ona imkân hazırlar, dolayısıyla toplum, sanatkârı yetiştirir. Sanatkâr bilgi elde etmek için kendisinden önce yetişmiş büyük sanatkârların ve örnek şahsiyetlerin hayatlarını in- celemeye mahkumdur. Toplum, sanatkârın meydana ge- tirdiği eseri ne kadar benimser- se, ona ne kadar sahip çıkarsa, sanatkâr da o kadar heveslenir, umutlanır ve daha güzel eserler meydana getirme gücünü kendi- sinde bulur. Yazmak, üretmek için toplumsal bir kurum olan okula gitmeye, kültür elde etmek için milletinin tarihine uzanmaya yönelir ve güçlü bir iradeye sa- hip olmak için de geçmişinden kopamaz. Yukarıda verilen metinlerden çıkarılacak ortak sonuç aşağıdakilerden hangisidir? AY Başarılı eserler vermek isteyen sanatçılar toplumun talep ettiği konularda yazarlar. B) Sanatkârlar özgün ve nitelikli eserler ortaya koyabilmek için derin bilgiye ihtiyaç duyarlar. Sanatkâr bir eseri meydana getirmek için gerekli olan malzemeyi toplumdan tedarik eder. DY Sanatkârlar toplumun duygularını, düşüncelerini farklı bir yöne çekebilmek için var güçleriyle çalışırlar.
10. "Hayır, ben öyle düşünmüyorum." oyunu oynayan beş arkadaştan biri başına gelen bir olayı anlatıp ifadelerini du-
ruma uygun bir atasözü ile tamamlayacaktır.
Diğer dört kişi ise sözlerine "Hayır, ben öyle düşünmüyorum." diyerek başlayacak, ifadelerini anlatımlarına uygun
birer atasözü ile tamamlayacaklardır.
Oyundaki ifadeler şöyledir:
Mehmet: Çok çalışıyorum, çok kazanıyorum. Kazandıklarımı biriktiriyor; hemen ev alıyorum. Satın aldığım ev-
leri kiraya veriyor yine para kazanıyorum. O kadar çok evim var ki artık kiracıları bile takip edemiyo-
rum. "Ne yapacaksın bunca varlığı?" diyorlar; "Fazla mal göz çıkarmaz." diye cevaplıyorum.
Ayşe
Oya
: Hayır, ben öyle düşünmüyorum. Bunca varlığı ne yapacaksın? Alıp alıp unutmuşsun. Ayağını yorga-
nına göre uzatmamışsın.
: Hayır, ben öyle düşünmüyorum. Bak, kiracılarının sayısını bile unutmuşsun. Sana kimse "Sakla sama-
nı, gelir zamanı." demedi mi?
Murat: Hayır, ben öyle düşünmüyorum. Bunca varlığı, bunca evi alıp da ne yapacaksın? Bak, şimdi bir sürü
derdin var. Ne demişler: "Azıcık aşım, ağrısız başım."
Ali: Hayır, ben öyle düşünmüyorum. O kadar çok para harcamışsın ki... Bu işin sonu pek hayırlı olmaz. Bol
bol yiyen, bel bel bakarmış. Dikkatli ol.
Buna göre, hangi çocuk Mehmet'in ifadesine en doğru karşılığı vermiştir?
A) Ayşe
C) Murat
B) Oya
D) Ali
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam İlişkileri
10. "Hayır, ben öyle düşünmüyorum." oyunu oynayan beş arkadaştan biri başına gelen bir olayı anlatıp ifadelerini du- ruma uygun bir atasözü ile tamamlayacaktır. Diğer dört kişi ise sözlerine "Hayır, ben öyle düşünmüyorum." diyerek başlayacak, ifadelerini anlatımlarına uygun birer atasözü ile tamamlayacaklardır. Oyundaki ifadeler şöyledir: Mehmet: Çok çalışıyorum, çok kazanıyorum. Kazandıklarımı biriktiriyor; hemen ev alıyorum. Satın aldığım ev- leri kiraya veriyor yine para kazanıyorum. O kadar çok evim var ki artık kiracıları bile takip edemiyo- rum. "Ne yapacaksın bunca varlığı?" diyorlar; "Fazla mal göz çıkarmaz." diye cevaplıyorum. Ayşe Oya : Hayır, ben öyle düşünmüyorum. Bunca varlığı ne yapacaksın? Alıp alıp unutmuşsun. Ayağını yorga- nına göre uzatmamışsın. : Hayır, ben öyle düşünmüyorum. Bak, kiracılarının sayısını bile unutmuşsun. Sana kimse "Sakla sama- nı, gelir zamanı." demedi mi? Murat: Hayır, ben öyle düşünmüyorum. Bunca varlığı, bunca evi alıp da ne yapacaksın? Bak, şimdi bir sürü derdin var. Ne demişler: "Azıcık aşım, ağrısız başım." Ali: Hayır, ben öyle düşünmüyorum. O kadar çok para harcamışsın ki... Bu işin sonu pek hayırlı olmaz. Bol bol yiyen, bel bel bakarmış. Dikkatli ol. Buna göre, hangi çocuk Mehmet'in ifadesine en doğru karşılığı vermiştir? A) Ayşe C) Murat B) Oya D) Ali
"Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa
tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir
ayağı topal, bir kolu çolak ve sakat bir kimse gi-
bidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarla-
rından biri kopmuş olur.
"Sanat güzelliğin ifadesidir... Bu ifade söz ile
olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olur-
sa ressamlik, oyma ile olursa heykeltraşlık, bi-
na ile olursa mimarlık... olur."
"İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaç-
tır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki hey-
kel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şey-
leri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme
yolunda yeri yoktur."
"Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat mü-
ziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar, insan de-
ğildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan ha-
yatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat
zaten mevcut olamaz. Müzik hayatın neşesi, ru-
hu, sevinci ve her şeyidir.
Yukarıdaki görseller ile Mustafa Kemal'in sözle-
ri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa Kemal'in
aşağıdakilerden hangisinin öneminden bahset-
tiği söylenemez?
A) Müzik
C) Resim
B) Tiyatro
X
D) Heykeltraşlık
Ortaokul Türkçe
Paragraf
"Bir millet sanattan ve sanatkardan mahrumsa tam bir hayata malik olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak ve sakat bir kimse gi- bidir. Sanatsız kalan bir milletin hayat damarla- rından biri kopmuş olur. "Sanat güzelliğin ifadesidir... Bu ifade söz ile olursa şiir, nağme ile olursa musiki, nakş ile olur- sa ressamlik, oyma ile olursa heykeltraşlık, bi- na ile olursa mimarlık... olur." "İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaç- tır. Bir millet ki resim yapmaz, bir millet ki hey- kel yapmaz, bir millet ki fennin gerektirdiği şey- leri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur." "Hayatta müzik lazım değildir. Çünkü hayat mü- ziktir. Müzik ile ilgisi olmayan varlıklar, insan de- ğildirler. Eğer söz konusu olan hayat insan ha- yatı ise müzik mutlaka vardır. Müziksiz hayat zaten mevcut olamaz. Müzik hayatın neşesi, ru- hu, sevinci ve her şeyidir. Yukarıdaki görseller ile Mustafa Kemal'in sözle- ri birlikte değerlendirildiğinde Mustafa Kemal'in aşağıdakilerden hangisinin öneminden bahset- tiği söylenemez? A) Müzik C) Resim B) Tiyatro X D) Heykeltraşlık
19.) Anthony Robbins, başarılı insanların ortak noktalarının, kendi içlerindeki gücü keşfederek en-
gelleri aşmaları olduğunu söyler. İnsan, karşısına çıkan engelleri aşabildiği ölçüde güçlenir.
Bunun tam tersi, birçok ayrıcalığa sahip bir hayatın içine doğan ve başarması için her türlü
kaynak elinin altındayken kendi içindeki gücü bir türlü fark edemediği için başarısız ve mut-
suz hayatlar yaşayan insanlar vardır. Aslında bu insanların başarılı olmaları için, kendilerin-
den başka kimsenin yardımına ihtiyaçları yoktur. Başarı, insanın kendi içindeki gerçek gücü
keşfetmesine bağlıdır.
Yazar bu metinde aşağıdakilerden hangisine başvurmamıştır?
A) Kendi düşüncelerini bir başkasının görüşleriyle desteklemeye
B) Örnek olay aktarmaya
C) Kavram ya da durumları karşılaştırmaya
D) Düşünce aktarımında neden-sonuç ilişkilerine değinmeye
Ortaokul Türkçe
Paragraf
19.) Anthony Robbins, başarılı insanların ortak noktalarının, kendi içlerindeki gücü keşfederek en- gelleri aşmaları olduğunu söyler. İnsan, karşısına çıkan engelleri aşabildiği ölçüde güçlenir. Bunun tam tersi, birçok ayrıcalığa sahip bir hayatın içine doğan ve başarması için her türlü kaynak elinin altındayken kendi içindeki gücü bir türlü fark edemediği için başarısız ve mut- suz hayatlar yaşayan insanlar vardır. Aslında bu insanların başarılı olmaları için, kendilerin- den başka kimsenin yardımına ihtiyaçları yoktur. Başarı, insanın kendi içindeki gerçek gücü keşfetmesine bağlıdır. Yazar bu metinde aşağıdakilerden hangisine başvurmamıştır? A) Kendi düşüncelerini bir başkasının görüşleriyle desteklemeye B) Örnek olay aktarmaya C) Kavram ya da durumları karşılaştırmaya D) Düşünce aktarımında neden-sonuç ilişkilerine değinmeye
6.
Cümle
Deneme sınavında
1. Ahmet'te başarılı
olmuştur.
IV.
TDK'nın sözlüğüne
II. mutlaka göz
atmalısın.
Proje Ödevi için
III. 5'er kişilik gruplara
ayrıldık.
Yazım Yanlışının
Sebebi
Ayrı yazılması gereken
"de"nin bitişik yazılması
Kısaltmaya getirilen ekin
yanlış yazılması
Yazıyla yazılması
gereken sayınık rakamla
yazılması
Ayşe Teyzem "Sağ Bitişik yazılması gereken
ol." dedi.
sözcüğün ayrı yazılması
Tabloda verilen cümlelerin hangisindeki yazım
yanlışının sebebi yanlış verilmiştir?
A) I
B) II
C) III
CON
IV
Ortaokul Türkçe
Yazım Kuralları
6. Cümle Deneme sınavında 1. Ahmet'te başarılı olmuştur. IV. TDK'nın sözlüğüne II. mutlaka göz atmalısın. Proje Ödevi için III. 5'er kişilik gruplara ayrıldık. Yazım Yanlışının Sebebi Ayrı yazılması gereken "de"nin bitişik yazılması Kısaltmaya getirilen ekin yanlış yazılması Yazıyla yazılması gereken sayınık rakamla yazılması Ayşe Teyzem "Sağ Bitişik yazılması gereken ol." dedi. sözcüğün ayrı yazılması Tabloda verilen cümlelerin hangisindeki yazım yanlışının sebebi yanlış verilmiştir? A) I B) II C) III CON IV
Ersin
Çarşamba
ETSIT
10. Aliye, Batuhan, Ceyda, Damla ve Emir Alaçatı Balık Yakalama Yarışması'na katılmıştır.
Bu kişilerin yarışma sonundaki sıralamalarıyla ilgili şunlar bilinmektedir:
• Yarışmayı sonuncu bitiren bir erkektir.
• Yarışmayı ilk sırada bitiren bir bayandır.
Batuhan erkeklerden en iyi derece alan yarışmacıdır.
• Aliye ve Emir arasında iki kişi vardır.
Damla bayanlardan en kötü derece alan yarışmacıdır.
Verilen bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır?
A) Ceyda yarışmayı birincilikle bitirmiştir.
C) Damla dördüncü olmuştur.
B)Aliye yarışmayı ikincilikle bitirmiştir.
DEmir yarışmayı üçüncülükle bitirmiştir.
Ortaokul Türkçe
Paragraf
Ersin Çarşamba ETSIT 10. Aliye, Batuhan, Ceyda, Damla ve Emir Alaçatı Balık Yakalama Yarışması'na katılmıştır. Bu kişilerin yarışma sonundaki sıralamalarıyla ilgili şunlar bilinmektedir: • Yarışmayı sonuncu bitiren bir erkektir. • Yarışmayı ilk sırada bitiren bir bayandır. Batuhan erkeklerden en iyi derece alan yarışmacıdır. • Aliye ve Emir arasında iki kişi vardır. Damla bayanlardan en kötü derece alan yarışmacıdır. Verilen bilgilerden hareketle aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Ceyda yarışmayı birincilikle bitirmiştir. C) Damla dördüncü olmuştur. B)Aliye yarışmayı ikincilikle bitirmiştir. DEmir yarışmayı üçüncülükle bitirmiştir.
5.
Bir sanat dergisinin son sayısı hazırlanırken şu ilkeler belirlenmiştir:
Her sayfa iki sütuna ayrılacak.
Sayfanın sol sütununda görsel ve bilgilendirici metinler, sağ sütununda görsel ve makaleler bulunacak.
Yazarlar bilgilendirici metinlerde sözcükleri gerçek anlamında, makalelerde gerçek anlamının yanı sıra mecaz
anlamında da kullanacaktır.
.
●
100 sayfalık derginin ilk çeyreği resim, ikinci çeyreği şiir, üçüncü çeyreği sinema ve son çeyreği geleneksel el
sanatlarına ayrılacak.
Yazarların bu ilkeler doğrultusunda hazırladıkları yazılardan alıntılar şöyledir:
Kerim Y.: Ünlü yönetmenin bu hafta vizyona giren eseri büyük ses getireceğe benziyor. Geniş bir kitleyi salonia-
ra çekecek eserin konusu su katılmamış bir konu.
Olcan K.: Ünlü çinici Yaşar Usta, meteliğe kurşun attığı dönemlerde yaptığı eserleri evinin bahçesinde halkın be-
ğenisine sundu. Sanatının önemini çok bilmiş yenicilere anlatması körler mahallesinde ayna satmak
gibiydi.
Sã
Gül Ç.: Ünlü sanatçı eserlerini her zaman kullandığı salonda sergilemeye başladı. Tuvalinde kullandığı türlü renk-
leri görmeye gelenlerin sayısı ilk gününde üç bini aştı. Sl
Seray M.: Ünlü şair düzenlenen son dinletisinde, artık seyirciden ve kalabalıktan uzak duracağını; uzun bir süre
seyahat etmek istediğini belirtti.
Buna göre yazıların sayfa numaraları ve sütunu hangi seçenekte yanlış verilmiştir?
A)
B)
Olcan K.
Sayfa 77
Sağ Sütun
Kerim Y.
Sayfa 62
Sağ Sütun
Seray M.
Sayfa 51
Sağ Sütun
0-25 seçim
50-75
D)
Güre
Sayfa 22
Sol Sütun
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
5. Bir sanat dergisinin son sayısı hazırlanırken şu ilkeler belirlenmiştir: Her sayfa iki sütuna ayrılacak. Sayfanın sol sütununda görsel ve bilgilendirici metinler, sağ sütununda görsel ve makaleler bulunacak. Yazarlar bilgilendirici metinlerde sözcükleri gerçek anlamında, makalelerde gerçek anlamının yanı sıra mecaz anlamında da kullanacaktır. . ● 100 sayfalık derginin ilk çeyreği resim, ikinci çeyreği şiir, üçüncü çeyreği sinema ve son çeyreği geleneksel el sanatlarına ayrılacak. Yazarların bu ilkeler doğrultusunda hazırladıkları yazılardan alıntılar şöyledir: Kerim Y.: Ünlü yönetmenin bu hafta vizyona giren eseri büyük ses getireceğe benziyor. Geniş bir kitleyi salonia- ra çekecek eserin konusu su katılmamış bir konu. Olcan K.: Ünlü çinici Yaşar Usta, meteliğe kurşun attığı dönemlerde yaptığı eserleri evinin bahçesinde halkın be- ğenisine sundu. Sanatının önemini çok bilmiş yenicilere anlatması körler mahallesinde ayna satmak gibiydi. Sã Gül Ç.: Ünlü sanatçı eserlerini her zaman kullandığı salonda sergilemeye başladı. Tuvalinde kullandığı türlü renk- leri görmeye gelenlerin sayısı ilk gününde üç bini aştı. Sl Seray M.: Ünlü şair düzenlenen son dinletisinde, artık seyirciden ve kalabalıktan uzak duracağını; uzun bir süre seyahat etmek istediğini belirtti. Buna göre yazıların sayfa numaraları ve sütunu hangi seçenekte yanlış verilmiştir? A) B) Olcan K. Sayfa 77 Sağ Sütun Kerim Y. Sayfa 62 Sağ Sütun Seray M. Sayfa 51 Sağ Sütun 0-25 seçim 50-75 D) Güre Sayfa 22 Sol Sütun
7.
Bu hafta sonu yine
tenis oynadım.
Samet'in cümlesindeki örtülü anlam, aşağıdaki-
lerden hangisidir?
A) İlk defa tenis oynadığı
B) Tenisin zor bir spor olduğu
C) En çok tenisi sevdiği
D) Daha önce de tenis oynadığı
Ortaokul Türkçe
Paragraf
7. Bu hafta sonu yine tenis oynadım. Samet'in cümlesindeki örtülü anlam, aşağıdaki- lerden hangisidir? A) İlk defa tenis oynadığı B) Tenisin zor bir spor olduğu C) En çok tenisi sevdiği D) Daha önce de tenis oynadığı
biri
ak
et-
da
in-
sık
kü
e-
k,
r-
n
ir
√
TÜRKÇE
15. (1) Geceleyin sokakdan gelen sesle uykumuzdan
sıçrayarak uyandık. ( Pencereyi açıp baktığımız-
da karşı ki evde kırmızımsı bir bulutun pencereler-
den çıkmaya çalıştığını anladık. () Görünen o ki
mutfakda tüp patlamıştı. (IV) Evde kimsenin olma-
ması yüreğimize su serpmişdi.
Bu-metinde numaralanmış cümlelerin hangisin-
deki yazım yanlışının sebebi farklıdır?
A)
B) II
C) III
D) IV
Ortaokul Türkçe
Yazım Kuralları
biri ak et- da in- sık kü e- k, r- n ir √ TÜRKÇE 15. (1) Geceleyin sokakdan gelen sesle uykumuzdan sıçrayarak uyandık. ( Pencereyi açıp baktığımız- da karşı ki evde kırmızımsı bir bulutun pencereler- den çıkmaya çalıştığını anladık. () Görünen o ki mutfakda tüp patlamıştı. (IV) Evde kimsenin olma- ması yüreğimize su serpmişdi. Bu-metinde numaralanmış cümlelerin hangisin- deki yazım yanlışının sebebi farklıdır? A) B) II C) III D) IV
2. Aşağıdakilerin hangisinde hem basit hem birle
sik yapılı eylem kullanılmıştır?
A) Yemeğini güzelce bitir, sonra dışarı çıkabilirsin.
B) Radyonun sesini biraz kıs, komşuları rahatsız et-
meyelim.
C) Mahvolduk, bisikletin sahibine bunu nasıl anlatı-
rız?
D) Otur, seninle dün hakkında biraz konuşalım.
Ortaokul Türkçe
Fiil
2. Aşağıdakilerin hangisinde hem basit hem birle sik yapılı eylem kullanılmıştır? A) Yemeğini güzelce bitir, sonra dışarı çıkabilirsin. B) Radyonun sesini biraz kıs, komşuları rahatsız et- meyelim. C) Mahvolduk, bisikletin sahibine bunu nasıl anlatı- rız? D) Otur, seninle dün hakkında biraz konuşalım.
2.
Bir süredir ülkemizde yaşayan kişilerin sözleri şöyledir:
Adım Angela Istanbul'da Alman Konsolosluğu'nda
çalışıyorum. Buradaki işim, Türk vatandaşlarına Al-
manya vizesi vermekle ilgili. Türk insanını çok sevi-
yorum. Bir kere çok samimiler. İşim gereği de pek çok
Türk'le sohbet etme fırsatı buluyorum. Bu sebeple
buradaki günlerim çok güzel geçiyor. Umarım uzun
yıllar burada yaşarım.
Adım Sebastian. Izmir'de uluslararası ticaret yapan
bir şirkette yönetici pozisyonunda çalışıyorum. İşim
gereği o ülkeden bu ülkeye uçup duran bir kuşum
adeta. Onca ülke gezmeme rağmen Türk insanı ka-
dar sıcak bir ulus görmedim dünyada. Sokakta bir ta-
nıdık görmeyeyim, hemen birbirimize sarılıyor, ay-
dınlık gözlerimizi birleştiriyoruz.
Adım Alex. Ankara'daki yabancı bir okulun müdürlüğünü yapıyorum. Görevimle ilgili keskin kararlar almaktan
kaçınmıyor, gözümü budaktan sakınmıyorum. Okulumuzda uyguladığımız eğitim sistemimizi-koyu toplantılar
sonunda aldığımız kararlarla ete kemiğe büründürdük. İşim başımdan aşkın olduğu için henüz Ankara'yı tanı-
maya fırsat bulamadım.
Yukarıdaki kişilerin ülkemizde geçirdiği süreler ile Türkçe konuşma kabiliyetleri arasında yakın bir ilişki vardır.
Türkçeyi konuşmaya yeni başlayan kişiler kelimeleri gerçek anlamlarıyla kullanma eğilimindedirler. Türkçe ko-
nuşma becerisi zamana bağlı olarak gelişen kişiler ise kelimeleri gerçek anlamlarının dışında da kullanabilmek-
tedirler.
Buna göre Angela, Sebastian ve Alex'in Türkiye'de kalış süreleri çoktan aza doğru sıralandığında hangi
sıralama doğru olur?
A) Sebastian - Alex - Angela
C) Alex - Angela - Sebastian
B) Alex - Sebastian - Angela
D) Angela - Sebastian - Alex
Ortaokul Türkçe
Anlatım Biçimleri
2. Bir süredir ülkemizde yaşayan kişilerin sözleri şöyledir: Adım Angela Istanbul'da Alman Konsolosluğu'nda çalışıyorum. Buradaki işim, Türk vatandaşlarına Al- manya vizesi vermekle ilgili. Türk insanını çok sevi- yorum. Bir kere çok samimiler. İşim gereği de pek çok Türk'le sohbet etme fırsatı buluyorum. Bu sebeple buradaki günlerim çok güzel geçiyor. Umarım uzun yıllar burada yaşarım. Adım Sebastian. Izmir'de uluslararası ticaret yapan bir şirkette yönetici pozisyonunda çalışıyorum. İşim gereği o ülkeden bu ülkeye uçup duran bir kuşum adeta. Onca ülke gezmeme rağmen Türk insanı ka- dar sıcak bir ulus görmedim dünyada. Sokakta bir ta- nıdık görmeyeyim, hemen birbirimize sarılıyor, ay- dınlık gözlerimizi birleştiriyoruz. Adım Alex. Ankara'daki yabancı bir okulun müdürlüğünü yapıyorum. Görevimle ilgili keskin kararlar almaktan kaçınmıyor, gözümü budaktan sakınmıyorum. Okulumuzda uyguladığımız eğitim sistemimizi-koyu toplantılar sonunda aldığımız kararlarla ete kemiğe büründürdük. İşim başımdan aşkın olduğu için henüz Ankara'yı tanı- maya fırsat bulamadım. Yukarıdaki kişilerin ülkemizde geçirdiği süreler ile Türkçe konuşma kabiliyetleri arasında yakın bir ilişki vardır. Türkçeyi konuşmaya yeni başlayan kişiler kelimeleri gerçek anlamlarıyla kullanma eğilimindedirler. Türkçe ko- nuşma becerisi zamana bağlı olarak gelişen kişiler ise kelimeleri gerçek anlamlarının dışında da kullanabilmek- tedirler. Buna göre Angela, Sebastian ve Alex'in Türkiye'de kalış süreleri çoktan aza doğru sıralandığında hangi sıralama doğru olur? A) Sebastian - Alex - Angela C) Alex - Angela - Sebastian B) Alex - Sebastian - Angela D) Angela - Sebastian - Alex
3. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilål!
1
Kahraman įrkıma bir gül; ne bu şiddet, bu cela?
colar
ama bir
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helål...
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
4
İstiklâl Marşı'nın 2. kıtasındaki altı çizili sözcüklerin
sözlük anlamları aşağıda karışık olarak verilmiştir.
Sözlük Anlamı
Soy
• Öfke
Bayrak
. Yüz
Buna göre, numaralanmış sözcüklerden hangi-
sinin anlamı verilmemiştir?
A) 1
B) 2
C) 3
Q) 4
Ortaokul Türkçe
Sözcükte Anlam
3. Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilål! 1 Kahraman įrkıma bir gül; ne bu şiddet, bu cela? colar ama bir Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helål... Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl! 4 İstiklâl Marşı'nın 2. kıtasındaki altı çizili sözcüklerin sözlük anlamları aşağıda karışık olarak verilmiştir. Sözlük Anlamı Soy • Öfke Bayrak . Yüz Buna göre, numaralanmış sözcüklerden hangi- sinin anlamı verilmemiştir? A) 1 B) 2 C) 3 Q) 4
en saçlarını düzeltiyorlar, çözülmüş kuşaklarını bağliyorlar, düğmelerini kiyorlardı. Alt yapınds
bir kız, taş merdivenin basamağına oturmuş; dört yaşında bir öksüz arkadaşının sökük gömleğini dikmeye çalgyordu.
Bu metnin anlatımında aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır?
A) Dokunma
B) işitme
C) Koklama
A) Her şeye pozitif yaklaşmak gerektiğini düşünmesi
B) Gülmeyi, ağlamaktan daha hoş görmesi
e) Değer vermediği şeyle alay ettiğini göstermek istemesi
D) Ağlamanın dertlere bir çare bulmayacağını bilmesi
D) arme
Demokritos ve Herakleitos öyle iki filozofmuş ki birincisi insanlık hâlini boş ve gülünç bulduğu için halk arasına alaycı bir
güler yüzle çıkarmış. Herakleitos ise insanın hâline acıdığı, vahlandığı için hep üzgün bir yüz ve yaş dolu gözlerle dola
şırmış. Ben gülmekten yanayım. Gülmek ağlamaktan daha hoş olduğu için değil, insanlığı daha fazla küçümsediği, biz-
leri daha fazla suçladığı için. Öyle hâllerimiz var ki ne kadar aşağılansak yeridir bence. Yakınmada, vahlanmada acıdığı
mız şeye değer verme vardır bir çeşit. Alay edilen şeylerse değer vermediğimiz şeylerdir.
Bu metinde yazarın "Ben gülmekten yanayım." demesine sebep olan durum aşağıdakilerden hangisidir?
7. Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesi sınırları içinde yer alan,
800 metrelik bir yolculuk ile ulaşılabilen Mada
niyla Beyşehir Gölü'ndeki irili
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
en saçlarını düzeltiyorlar, çözülmüş kuşaklarını bağliyorlar, düğmelerini kiyorlardı. Alt yapınds bir kız, taş merdivenin basamağına oturmuş; dört yaşında bir öksüz arkadaşının sökük gömleğini dikmeye çalgyordu. Bu metnin anlatımında aşağıdaki duyuların hangisinden yararlanılmamıştır? A) Dokunma B) işitme C) Koklama A) Her şeye pozitif yaklaşmak gerektiğini düşünmesi B) Gülmeyi, ağlamaktan daha hoş görmesi e) Değer vermediği şeyle alay ettiğini göstermek istemesi D) Ağlamanın dertlere bir çare bulmayacağını bilmesi D) arme Demokritos ve Herakleitos öyle iki filozofmuş ki birincisi insanlık hâlini boş ve gülünç bulduğu için halk arasına alaycı bir güler yüzle çıkarmış. Herakleitos ise insanın hâline acıdığı, vahlandığı için hep üzgün bir yüz ve yaş dolu gözlerle dola şırmış. Ben gülmekten yanayım. Gülmek ağlamaktan daha hoş olduğu için değil, insanlığı daha fazla küçümsediği, biz- leri daha fazla suçladığı için. Öyle hâllerimiz var ki ne kadar aşağılansak yeridir bence. Yakınmada, vahlanmada acıdığı mız şeye değer verme vardır bir çeşit. Alay edilen şeylerse değer vermediğimiz şeylerdir. Bu metinde yazarın "Ben gülmekten yanayım." demesine sebep olan durum aşağıdakilerden hangisidir? 7. Isparta'nın Şarkikaraağaç ilçesi sınırları içinde yer alan, 800 metrelik bir yolculuk ile ulaşılabilen Mada niyla Beyşehir Gölü'ndeki irili
9.
A Konuşma havası içinde kaleme alınmıştır.
BID Farklı duygulara yer verilmiştir.
e Birinci kişi ağzıyla yazılmıştır.
D) Hatıra türünü örneklendirmektedir.
12. Yağan yağmurla birlikt
rakta "çivi oyunu oy
→ Dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı); cümlede "yaklaşma, bulunma, uzaklaşma" bildiren ve yüklemi yer anlamıyla tam
layan ögedir. Yer tamlayıcısı "-e, -de, -den" eklerini alarak cümlede yer alır. "Buket, okuldan bizi aradı." cümlesin
"nereden" sorusuna cevap veren "okuldan" sözcüğü dolaylı tümleçtir.
→ Zarf tümleci (zarf tamlayıcısı) ise cümlede "zaman, durum, sebep, miktar, vasıta, şart" bildirerek yüklemi bu yön
den tamamlayan ögedir. "Buket, koşarak eve geldi." cümlesinde "nasıl" sorusuna cevap veren "koşarak" söz
zarf tümlecidir.
Bu açıklamaya göre aşağıdakilerin hangisinde altı çizili öge dolaylı tümleç değildir?
A) Yeryüzünde on yedi farklı penguen türü vardır.
B) Sonbaharda yeryüzündeki birçok canlı kış hazırlıklarına başlar.
e) Karagöz oyunundaki kuklalar, deve ya da manda derisinden yapılır.
D) Bir zamanlar cep telefonlarında kamera yoktu.
nun amacı rakibin
11
beder.
Bu parçadal
Ortaokul Türkçe
Cümlenin Öğeleri
9. A Konuşma havası içinde kaleme alınmıştır. BID Farklı duygulara yer verilmiştir. e Birinci kişi ağzıyla yazılmıştır. D) Hatıra türünü örneklendirmektedir. 12. Yağan yağmurla birlikt rakta "çivi oyunu oy → Dolaylı tümleç (yer tamlayıcısı); cümlede "yaklaşma, bulunma, uzaklaşma" bildiren ve yüklemi yer anlamıyla tam layan ögedir. Yer tamlayıcısı "-e, -de, -den" eklerini alarak cümlede yer alır. "Buket, okuldan bizi aradı." cümlesin "nereden" sorusuna cevap veren "okuldan" sözcüğü dolaylı tümleçtir. → Zarf tümleci (zarf tamlayıcısı) ise cümlede "zaman, durum, sebep, miktar, vasıta, şart" bildirerek yüklemi bu yön den tamamlayan ögedir. "Buket, koşarak eve geldi." cümlesinde "nasıl" sorusuna cevap veren "koşarak" söz zarf tümlecidir. Bu açıklamaya göre aşağıdakilerin hangisinde altı çizili öge dolaylı tümleç değildir? A) Yeryüzünde on yedi farklı penguen türü vardır. B) Sonbaharda yeryüzündeki birçok canlı kış hazırlıklarına başlar. e) Karagöz oyunundaki kuklalar, deve ya da manda derisinden yapılır. D) Bir zamanlar cep telefonlarında kamera yoktu. nun amacı rakibin 11 beder. Bu parçadal
1.
Öğrencilerine metin türleriyle ilgili çalışma yaptıran Türkçe öğretmeni öğrencilerinden, hafta içi her gün birbirinden
farklı edebi türler hazırlamalarını istemiştir.
Edebi türlerin hazırlanma sırasını öğretmen şu şekilde belirtmiştir.
Denemeden hemen önce makale türünde bir yazı getiriniz.
Hikâye türünden önce ani türünde bir yazı getiriniz.
.
.
.
.
Anı türünde hazırladığınız yazı deneme türünden hemen sonra gelsin.
Eleştin türündeki yazınız öykü türünden hemen sonra gelsin.
mako
Deren
Hik ge
Pers by w
Edebi türleri incelemeye pazartesiden başlayan öğrenciler cuma günü öğretmenlerine aşağıdaki yazı türüyle ilgi-
li bir örnek getirmişlerdir:
Cumétert
may bike an, el
Yazı yaşamının başlangıcında dönemin genel koşulları ve eğilimleri nedeniyle "Sanat şahsi ve muh-
teremdir." ilkesini benimsediyse de Balkan bozgununu, kan ve gözyaşı içindeki göçleri, Birinci Dün-
ya Savaşı'nın yenilgisini, 600 yıllık imparatorluğun çözülüşünü noktalayan mütârekeye, işgalin getir-
diği zulmü, yerel nitelikte başlayıp Mustafa Kemal'in önderliğinde ulusal mücadeleye dönüşen
direnişi gördükten sonra, sanatın kişisel değil toplumsal bir yaratım olduğunu kabul eder. Kuşkusuz
onun bu sanatsal dönüşümünde, sanatın toplumun dertlerini dile getirmesi gerektiğini söyleyen Mil-
li Edebiyatçıların da büyük etkisi vardır.
Onun romanındaki, dolaylı yoldan geçmişle hesaplaşma ve yaşadığı dönemi eleştirel gözle betimle-
me anlayışının, kendi vicdanındaki bu kişisel ve ruhsal hesaplaşmanın bir uzantısı olduğu söylene-
bilir. Kimi romanlarında dayanamayarak (çağdaş roman uygulamasına aykırı olsa bile) olayı anlat-
maya ara verip kendi düşüncelerini söylemesi buna bağlanabilir. Romanlarının genel çizgisi,
toplumsal çözülüşün ve yeniden kuruluşun çeşitli katmanlarındaki kişiliklere yansıması biçimindedir.
Pzt
Se
CU
Buna göre, öğrencilerin pazartesi günü okudukları edebi türün örneği hangi seçenekte verilmiştir?
A) Eğitim, insanı yeniden şekillendiren, geliştiren, donanımlı hale getiren bir sistemdir. Eğitim almamış bir insan, ço-
ğu defa çaresizlik içinde kıvranmaktadır. Kendisine nasıl bir yol çizeceğini, insanlarla nasıl bir iletişim kuracağı-
ni bilemez. Buradaki eğitim kavramından kastım, sadece okulda görülen eğitim değildir. Ailede başlayan eğitim,-
ömür boyu devam etmektedir. Insanın kendisini geliştirmek için kitap okuması bile bir eğitimdir aslında.
B) Çizgi filmlerin çocuklar üzerinde birçok olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. Özellikle konuşmayı öğrenme
evresindeki çocukların dil gelişimi üzerinde büyük katkıları vardır. Bir çocuğun konuşmayı hızlı öğrenmesi için
çocuğun sürekli duyması şarttır. Maalesef ki ebeveynlerin sürekli konuşması pek mümkün olmamaktadır. Bu
durumda, aşırıya kaçmamak ve uygun olanı seçmek şartı ile çocuklara çizgi film izletmek faydalı olacaktır. Çiz-
gi film yapımcıları, aynı zamanda çocuklara bir şeyler öğretme amacı taşıdıkları için, anne ve babaların çocuk-
larına öğretemediği birçok şeyi, çocuklar çizgi filmlerden öğrenmektedir.
C) Güneş, klorlu ve tuzlu su, saçın protein yapısında bozulmalara neden oluyor. Bozulan protein yapısıyla birlik-
te saçlarda incelme, kopma ve kırılmaların yanı sıra saç renginde solma izleniyor. Saçımızın yılda 10 santi-
metre uzadığı düşünülürse 30 santimetrelik bir saç teli 3 yıldır bizimle ve birçok dış etkene maruz kalıyor. Gü-
neş, deniz ve havuzun yanı sıra saç boyaları, sık fön çektirmek, çok gergin yapılan atkuyruğu ya da örgüler
ve saç şekillendiricilerinin kullanılması da saçın yapısını bozuyor.
D) Adam, bir haftalık çalışmadan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eli-
ne gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oğlu ko-
şarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti, onu bu hafta sonu sinema-
ya götürecekti ama dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. O sırada gazetenin
promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı sonra
oğluna eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim, dedi.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
1. Öğrencilerine metin türleriyle ilgili çalışma yaptıran Türkçe öğretmeni öğrencilerinden, hafta içi her gün birbirinden farklı edebi türler hazırlamalarını istemiştir. Edebi türlerin hazırlanma sırasını öğretmen şu şekilde belirtmiştir. Denemeden hemen önce makale türünde bir yazı getiriniz. Hikâye türünden önce ani türünde bir yazı getiriniz. . . . . Anı türünde hazırladığınız yazı deneme türünden hemen sonra gelsin. Eleştin türündeki yazınız öykü türünden hemen sonra gelsin. mako Deren Hik ge Pers by w Edebi türleri incelemeye pazartesiden başlayan öğrenciler cuma günü öğretmenlerine aşağıdaki yazı türüyle ilgi- li bir örnek getirmişlerdir: Cumétert may bike an, el Yazı yaşamının başlangıcında dönemin genel koşulları ve eğilimleri nedeniyle "Sanat şahsi ve muh- teremdir." ilkesini benimsediyse de Balkan bozgununu, kan ve gözyaşı içindeki göçleri, Birinci Dün- ya Savaşı'nın yenilgisini, 600 yıllık imparatorluğun çözülüşünü noktalayan mütârekeye, işgalin getir- diği zulmü, yerel nitelikte başlayıp Mustafa Kemal'in önderliğinde ulusal mücadeleye dönüşen direnişi gördükten sonra, sanatın kişisel değil toplumsal bir yaratım olduğunu kabul eder. Kuşkusuz onun bu sanatsal dönüşümünde, sanatın toplumun dertlerini dile getirmesi gerektiğini söyleyen Mil- li Edebiyatçıların da büyük etkisi vardır. Onun romanındaki, dolaylı yoldan geçmişle hesaplaşma ve yaşadığı dönemi eleştirel gözle betimle- me anlayışının, kendi vicdanındaki bu kişisel ve ruhsal hesaplaşmanın bir uzantısı olduğu söylene- bilir. Kimi romanlarında dayanamayarak (çağdaş roman uygulamasına aykırı olsa bile) olayı anlat- maya ara verip kendi düşüncelerini söylemesi buna bağlanabilir. Romanlarının genel çizgisi, toplumsal çözülüşün ve yeniden kuruluşun çeşitli katmanlarındaki kişiliklere yansıması biçimindedir. Pzt Se CU Buna göre, öğrencilerin pazartesi günü okudukları edebi türün örneği hangi seçenekte verilmiştir? A) Eğitim, insanı yeniden şekillendiren, geliştiren, donanımlı hale getiren bir sistemdir. Eğitim almamış bir insan, ço- ğu defa çaresizlik içinde kıvranmaktadır. Kendisine nasıl bir yol çizeceğini, insanlarla nasıl bir iletişim kuracağı- ni bilemez. Buradaki eğitim kavramından kastım, sadece okulda görülen eğitim değildir. Ailede başlayan eğitim,- ömür boyu devam etmektedir. Insanın kendisini geliştirmek için kitap okuması bile bir eğitimdir aslında. B) Çizgi filmlerin çocuklar üzerinde birçok olumlu etkisi olduğunu düşünüyorum. Özellikle konuşmayı öğrenme evresindeki çocukların dil gelişimi üzerinde büyük katkıları vardır. Bir çocuğun konuşmayı hızlı öğrenmesi için çocuğun sürekli duyması şarttır. Maalesef ki ebeveynlerin sürekli konuşması pek mümkün olmamaktadır. Bu durumda, aşırıya kaçmamak ve uygun olanı seçmek şartı ile çocuklara çizgi film izletmek faydalı olacaktır. Çiz- gi film yapımcıları, aynı zamanda çocuklara bir şeyler öğretme amacı taşıdıkları için, anne ve babaların çocuk- larına öğretemediği birçok şeyi, çocuklar çizgi filmlerden öğrenmektedir. C) Güneş, klorlu ve tuzlu su, saçın protein yapısında bozulmalara neden oluyor. Bozulan protein yapısıyla birlik- te saçlarda incelme, kopma ve kırılmaların yanı sıra saç renginde solma izleniyor. Saçımızın yılda 10 santi- metre uzadığı düşünülürse 30 santimetrelik bir saç teli 3 yıldır bizimle ve birçok dış etkene maruz kalıyor. Gü- neş, deniz ve havuzun yanı sıra saç boyaları, sık fön çektirmek, çok gergin yapılan atkuyruğu ya da örgüler ve saç şekillendiricilerinin kullanılması da saçın yapısını bozuyor. D) Adam, bir haftalık çalışmadan sonra pazar sabahı kalktığında bütün haftanın yorgunluğunu çıkarmak için eli- ne gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yapıp evde oturacağını düşündü. Tam bunları düşünürken oğlu ko- şarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti, onu bu hafta sonu sinema- ya götürecekti ama dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. O sırada gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası gözüne ilişti. Önce dünya haritasını küçük parçalara ayırdı sonra oğluna eğer bu haritayı düzeltebilirsen seni sinemaya götüreceğim, dedi.