Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Cümlede Anlam Soruları

3.
I. Güzel dilimiz Türkçe, dünyadaki en zengin
dillerden biridir.
II. Yazar, kitaplarındaki zengin anlatımı sayesinde
okuyucuların beğenisini kazanıyor.
A) I.
III. Amcamın çok zengin bir kitaplığı vardı ve her git
tiğimde birkaç kitap isterdim ondan.
IV. Buranın toprağı zengindir, bir ekersiniz yirmi
alırsınız azizim.
Yerimi
"Zengin" kelimesi numaralanmış cümlelerin hangi-
sinde diğerlerinden farklı anlamda kullanılmıştır?
B) II.
C) III.
D) IV.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
3. I. Güzel dilimiz Türkçe, dünyadaki en zengin dillerden biridir. II. Yazar, kitaplarındaki zengin anlatımı sayesinde okuyucuların beğenisini kazanıyor. A) I. III. Amcamın çok zengin bir kitaplığı vardı ve her git tiğimde birkaç kitap isterdim ondan. IV. Buranın toprağı zengindir, bir ekersiniz yirmi alırsınız azizim. Yerimi "Zengin" kelimesi numaralanmış cümlelerin hangi- sinde diğerlerinden farklı anlamda kullanılmıştır? B) II. C) III. D) IV.
m
1.
BA
Test 6
MAHMUT SÜR
Nazar Boncuğu Ustası
Türkiye'de bugün oldukça yaygın bir kullanım
alanı bulunan nazar boncuğu, usta-çırak iliş-
kisi içerisinde yetişmiş olan boncuk ustala-
ri tarafından, ocak adı verilen fırınlarda, odun
ateşinden elde edilen ısıyla eritilen camdan,
basit el aletleri yardımıyla imal edilen kültürel
bir obje ve el sanatı ürünüdür.
A) Yalnız II.
Boncuk yapımcısı Mahmut Sür, 1962
yılında İzmir Kemalpaşa'ya bağlı Na-
zarköy'de dünyaya geldi. İlkokulu
bitirmesinin ardından 14 yaşında da-
yıları ile çalışmaya başlayarak bon-
cuk sanatına ilk adımını attı.
Sanatkârın bir diğer özelliği mükemmel
olarak nitelendirilebilecek nitelikte bon-
cuk ocakları inşa etmeyi bilmesidir. Bon-
cuk ocakları, imal edilecek boncuğun
kalitesini belirleyen en önemli unsurdur.
Mahmut Sür'ün mesleğini geliş-
tirme yönüyle olduğu kadar yeni
boncuk ustaları yetiştirme konu-
sunda da somut çabaları vardır.
B) I ve II.
MSIL Sund
Mahmut Sür kendisini tam anlamıyla boncuk sanatına adamış
bir insandır. Bu sanatla ilgili yeni arayışlar ve tasarımlar onun
meslek hayatındaki en önemli özelliğidir. Mahmut SÜR tara-
findan imal edilmiş olan boncuklar özeni, kalitesi ve canlılığıy-
la diğerlerinden kesin olarak
ayrılmaktadır.
Bu görseldeki bilgilerden Mahmut Sür ile ilgili,
1. Sanatıyla ilgili olarak hiçbir resmî kurumda öğrenim görmemiştir.
II. İmal ettiği ocakların gelirini boncuk sanatının gelişmesinde kullanmaktadır.
III. Türkiye'de yeni boncuk ustaları yetiştirilmesini önemsemektedir.
IV. Boncuk sanatını dayıları ile birlikte geliştirmeye devam etmektedir.
V. Ustasından öğrendikleriyle yetinmemiş, özgün tasarım arayışından vazgeçmemiştir.
yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılamaz?
C) II ve IV.
D) III ve V.
1991
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
m 1. BA Test 6 MAHMUT SÜR Nazar Boncuğu Ustası Türkiye'de bugün oldukça yaygın bir kullanım alanı bulunan nazar boncuğu, usta-çırak iliş- kisi içerisinde yetişmiş olan boncuk ustala- ri tarafından, ocak adı verilen fırınlarda, odun ateşinden elde edilen ısıyla eritilen camdan, basit el aletleri yardımıyla imal edilen kültürel bir obje ve el sanatı ürünüdür. A) Yalnız II. Boncuk yapımcısı Mahmut Sür, 1962 yılında İzmir Kemalpaşa'ya bağlı Na- zarköy'de dünyaya geldi. İlkokulu bitirmesinin ardından 14 yaşında da- yıları ile çalışmaya başlayarak bon- cuk sanatına ilk adımını attı. Sanatkârın bir diğer özelliği mükemmel olarak nitelendirilebilecek nitelikte bon- cuk ocakları inşa etmeyi bilmesidir. Bon- cuk ocakları, imal edilecek boncuğun kalitesini belirleyen en önemli unsurdur. Mahmut Sür'ün mesleğini geliş- tirme yönüyle olduğu kadar yeni boncuk ustaları yetiştirme konu- sunda da somut çabaları vardır. B) I ve II. MSIL Sund Mahmut Sür kendisini tam anlamıyla boncuk sanatına adamış bir insandır. Bu sanatla ilgili yeni arayışlar ve tasarımlar onun meslek hayatındaki en önemli özelliğidir. Mahmut SÜR tara- findan imal edilmiş olan boncuklar özeni, kalitesi ve canlılığıy- la diğerlerinden kesin olarak ayrılmaktadır. Bu görseldeki bilgilerden Mahmut Sür ile ilgili, 1. Sanatıyla ilgili olarak hiçbir resmî kurumda öğrenim görmemiştir. II. İmal ettiği ocakların gelirini boncuk sanatının gelişmesinde kullanmaktadır. III. Türkiye'de yeni boncuk ustaları yetiştirilmesini önemsemektedir. IV. Boncuk sanatını dayıları ile birlikte geliştirmeye devam etmektedir. V. Ustasından öğrendikleriyle yetinmemiş, özgün tasarım arayışından vazgeçmemiştir. yargılarından hangilerine kesin olarak ulaşılamaz? C) II ve IV. D) III ve V. 1991
5.
Sanat üstten uçar, bilim onu alttan destekler.
Bu sözü söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisini savunmaz?
A) Sanat, bilimden daha önemlidir.
C) Bilimin sanata yardımcı olma özelliği vardır.
B) Bilimin gelişmesi sanatın gelişmesine bağlıdır.
D) Sanat, bilimsel çıkarımları kullanabilir.ber
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
5. Sanat üstten uçar, bilim onu alttan destekler. Bu sözü söyleyen kişi aşağıdakilerden hangisini savunmaz? A) Sanat, bilimden daha önemlidir. C) Bilimin sanata yardımcı olma özelliği vardır. B) Bilimin gelişmesi sanatın gelişmesine bağlıdır. D) Sanat, bilimsel çıkarımları kullanabilir.ber
Öznel anlatım, kişisel görüş içerir; nesnel anlatım, kişisel görüş içermez ve kanıtlanabilir yargılardan oluşur.
Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçaların hangisinde öznel bir anlatıma başvurulmamıştır?
A) "Kaplumbağa Terbiyecisi" Osman Hamdi Bey'in 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı sürümünü çizdiği meşhur tablosu-
dur. Tablo, sanatçının kendi hikâyesinin temsili olarak yorumlanmaktadır. Mekân olarak Bursa'daki Yeşil Cami'nin
üst kat odası kullanılmıştır.
B) Son Ada, Zülfü Livaneli'nin yazdığı bir roman. 2008 yılında yayımlanan roman, 2009 yılı Orhan Kemal Roman Ar-
mağanı'nı kazandı. Tahsin Yücel başkanlığındaki seçici kurul, toplumsal sorunlara gerçekçi yaklaşımını fantastik bir
anlatımla yansıtmadaki başarısı nedeniyle romanı bu ödüle değer gördüğünü açıkladı.
C) Dan Brown, Amerikalı yazar. Amherst Koleji ve Philips Exeter Akademisinden mezun olduktan sonra bir süre eğitim
gördüğü bu okullarda İngilizce öğretmenliği yaptı. Şifre çözme ve gizli hükümet örgütlerine duyduğu ilgi, 1996'da ilk
romanı "Dijital Kale"nin ortaya çıkmasını sağladı. Ardından başarılı eserlerle edebiyatseverlerin beğenisi topladı.
D) Vincent Willem Van Gogh, Hollandalı art izlenimci ressam. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şah-
siyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar
resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
Öznel anlatım, kişisel görüş içerir; nesnel anlatım, kişisel görüş içermez ve kanıtlanabilir yargılardan oluşur. Bu açıklamaya göre aşağıdaki parçaların hangisinde öznel bir anlatıma başvurulmamıştır? A) "Kaplumbağa Terbiyecisi" Osman Hamdi Bey'in 1906 ve 1907 yıllarında iki farklı sürümünü çizdiği meşhur tablosu- dur. Tablo, sanatçının kendi hikâyesinin temsili olarak yorumlanmaktadır. Mekân olarak Bursa'daki Yeşil Cami'nin üst kat odası kullanılmıştır. B) Son Ada, Zülfü Livaneli'nin yazdığı bir roman. 2008 yılında yayımlanan roman, 2009 yılı Orhan Kemal Roman Ar- mağanı'nı kazandı. Tahsin Yücel başkanlığındaki seçici kurul, toplumsal sorunlara gerçekçi yaklaşımını fantastik bir anlatımla yansıtmadaki başarısı nedeniyle romanı bu ödüle değer gördüğünü açıkladı. C) Dan Brown, Amerikalı yazar. Amherst Koleji ve Philips Exeter Akademisinden mezun olduktan sonra bir süre eğitim gördüğü bu okullarda İngilizce öğretmenliği yaptı. Şifre çözme ve gizli hükümet örgütlerine duyduğu ilgi, 1996'da ilk romanı "Dijital Kale"nin ortaya çıkmasını sağladı. Ardından başarılı eserlerle edebiyatseverlerin beğenisi topladı. D) Vincent Willem Van Gogh, Hollandalı art izlenimci ressam. Batı dünyası sanat tarihinin en tanınmış ve en etkili şah- siyetlerinden biridir. On yıldan biraz fazla bir süre içinde aralarında 860 yağlı boya tablonun da olduğu 2.100 kadar resim ve çizim çalışması üretti ve bunların çoğu yaşamının son iki yılında yapıldı.
2. Yinelenen başarısızlıklar, başarıya giden yoldaki ayak
izleridir.
Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleyle
çelişir?
A) Başarılı bir insan, hatalarından ders alır ve he-
define ulaşana kadar denemeye devam eder.
B) Hatalar, tecrübesizlikle tecrübe arasındaki köp-
rüdür.
C) Hiç hata yapmamış kişi, hiçbir şey yapmamıştır
D) Başaramadığın bir konuda israrcı olmak, zaman
kaybından başka bir şey değildir.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
2. Yinelenen başarısızlıklar, başarıya giden yoldaki ayak izleridir. Aşağıdakilerden hangisi anlamca bu cümleyle çelişir? A) Başarılı bir insan, hatalarından ders alır ve he- define ulaşana kadar denemeye devam eder. B) Hatalar, tecrübesizlikle tecrübe arasındaki köp- rüdür. C) Hiç hata yapmamış kişi, hiçbir şey yapmamıştır D) Başaramadığın bir konuda israrcı olmak, zaman kaybından başka bir şey değildir.
2.
Ben bir dağın ağacıyım
Ne tatlıyım ne acıyım
Ben Mevla'ya duacıyım
Derdim vardır inilerim
Göz kırparken ona yıldızlar
Baharında sanıp kendini
Çağırır eski bülbüllerini
Ağaç, pırıl pırıl sayıklar
Aşağıdakilerden hangisi bu şiirlerin ortak özelliği
değildir?
A) Dize sonlarında ses benzerliğinin olması
B) Sade bir dille yazılmaları
C) Aynı varlık üzerinden söz sanatı yapılması
D) Doğanın güzelliklerini dile getirmek istemeleri
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
2. Ben bir dağın ağacıyım Ne tatlıyım ne acıyım Ben Mevla'ya duacıyım Derdim vardır inilerim Göz kırparken ona yıldızlar Baharında sanıp kendini Çağırır eski bülbüllerini Ağaç, pırıl pırıl sayıklar Aşağıdakilerden hangisi bu şiirlerin ortak özelliği değildir? A) Dize sonlarında ses benzerliğinin olması B) Sade bir dille yazılmaları C) Aynı varlık üzerinden söz sanatı yapılması D) Doğanın güzelliklerini dile getirmek istemeleri
3. Ömer Bedrettin Uşaklı'nın şiirlerinde sade ve
özlü bir söyleyiş vardır. Şiirlerinde izlenimci
bir gözle algıladığı doğayı, Anadolu insanı-
ni, ülke gerçeklerini ve bireysel duyarlılığını
sade ve anlaşılır bir dille yansıtır. Annesi ile
çocuğunun ölümü, ayrılık acısı, gurbet tedir-
ginlikleri, görev yaptığı, gezip gördüğü Ana-
dolu'daki toplumsal sorunlar duyarlılığını bes-
leyen başlıca ögeler olmuştur.
Buna göre aşağıdaki dörtlüklerden han-
gisinin Ömer Bedrettin Uşaklı'ya ait oldu-
ğu söylenemez?
A) Aşığım, dağlara kurulu tahtım
Çobanlar bağrımı dağlarda geçer
Günümü yıl eden şu kara bahtim
Engin gurbetlerden çağlarda geçer
B) Eğilmez başın gibi
Gökler bulutlu efem
Dağlar yoldaşın gibi
Sana ne mutlu efem
C) Sularından içtiğim akşamdan beri şenim
Ey günümün doğduğu diyardan geçen
Göksu
O bulanık suların kevserim olsun benim
Ey çamlık ormanlardan geçen Göksu
D) Bu yekpâre akış, durgun, derinden
Her aynada yalnız kendi görünen
Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın
Kendi cevherinde mahpus bir anın
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
3. Ömer Bedrettin Uşaklı'nın şiirlerinde sade ve özlü bir söyleyiş vardır. Şiirlerinde izlenimci bir gözle algıladığı doğayı, Anadolu insanı- ni, ülke gerçeklerini ve bireysel duyarlılığını sade ve anlaşılır bir dille yansıtır. Annesi ile çocuğunun ölümü, ayrılık acısı, gurbet tedir- ginlikleri, görev yaptığı, gezip gördüğü Ana- dolu'daki toplumsal sorunlar duyarlılığını bes- leyen başlıca ögeler olmuştur. Buna göre aşağıdaki dörtlüklerden han- gisinin Ömer Bedrettin Uşaklı'ya ait oldu- ğu söylenemez? A) Aşığım, dağlara kurulu tahtım Çobanlar bağrımı dağlarda geçer Günümü yıl eden şu kara bahtim Engin gurbetlerden çağlarda geçer B) Eğilmez başın gibi Gökler bulutlu efem Dağlar yoldaşın gibi Sana ne mutlu efem C) Sularından içtiğim akşamdan beri şenim Ey günümün doğduğu diyardan geçen Göksu O bulanık suların kevserim olsun benim Ey çamlık ormanlardan geçen Göksu D) Bu yekpâre akış, durgun, derinden Her aynada yalnız kendi görünen Bu yüz ve şifasız hüznü eşyanın Kendi cevherinde mahpus bir anın
Gerçekleşebilir bir olay 1. kişi agzi
B
mıştır.
4. (1) Tan yeri ağarırken her zamanki çamın altına
vardım ki bir köylü kadın, üç çocuk garip birta-
kım taşlar, tahtalar, saclarla bir şeyler yapıyorlar.
(II) Bu, her tarafından poyraz, lodos, gün doğusu,
keşişleme, yıldız, karayel rüzgârı giren bir evdi. (III)
Mustafa ise yeşiller giymiş güçlü kuvvetli bir ka-
din ile tarlaya fide dikmek için ocaklar açıyordu.
(IV) Ben de elime bir çapa aldım, iyice yorulunca-
ya kadar tarlada birlikte çalıştık.
Bu metinde anlatılan hikâyenin unsurlarıyla il-
gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
AN. cümlede zaman belirtilmiştir.
B. cümlede olayın geçtiği yer belirtilmiştir.
C) III. cümlede hikâyenin kahramanlarından biri
betimlenmiştir.
D) IV. cümlede olay verilmiştir.
144
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
Gerçekleşebilir bir olay 1. kişi agzi B mıştır. 4. (1) Tan yeri ağarırken her zamanki çamın altına vardım ki bir köylü kadın, üç çocuk garip birta- kım taşlar, tahtalar, saclarla bir şeyler yapıyorlar. (II) Bu, her tarafından poyraz, lodos, gün doğusu, keşişleme, yıldız, karayel rüzgârı giren bir evdi. (III) Mustafa ise yeşiller giymiş güçlü kuvvetli bir ka- din ile tarlaya fide dikmek için ocaklar açıyordu. (IV) Ben de elime bir çapa aldım, iyice yorulunca- ya kadar tarlada birlikte çalıştık. Bu metinde anlatılan hikâyenin unsurlarıyla il- gili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AN. cümlede zaman belirtilmiştir. B. cümlede olayın geçtiği yer belirtilmiştir. C) III. cümlede hikâyenin kahramanlarından biri betimlenmiştir. D) IV. cümlede olay verilmiştir. 144
umaralanmış deyimlerden
hangisinin anlamı yanlış verilmiştir?
ALL
DEVV
2. "Teknoloji dünyaya faydalı mıdır yoksa zarar
midir?" tartışması yıllardır devam etmektedir
Kimin arabasına binerse poun ugun.co
Quranlar da bu tartışmaya karşı gardine almig
teknolojinin kölesi olmaya mahkum olmuşlardır
Bu metindeki altı çizili sözle anlatılmak is
tenen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Çıkar sağladığı kimsenin hoşuna gidecek
şekilde davranan
B) Pek çok düşünceyi kafasında planlamaya
çalışan
C) Hiçbir olaya tepki göstermeden seyirci ka-
lan
D) Herkesi olumsuz fikirleriyle etki altına alma-
ya çalışan
8. SINIF TÜRKÇE GÜÇLENDİREN SORU BANKAS!
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
umaralanmış deyimlerden hangisinin anlamı yanlış verilmiştir? ALL DEVV 2. "Teknoloji dünyaya faydalı mıdır yoksa zarar midir?" tartışması yıllardır devam etmektedir Kimin arabasına binerse poun ugun.co Quranlar da bu tartışmaya karşı gardine almig teknolojinin kölesi olmaya mahkum olmuşlardır Bu metindeki altı çizili sözle anlatılmak is tenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Çıkar sağladığı kimsenin hoşuna gidecek şekilde davranan B) Pek çok düşünceyi kafasında planlamaya çalışan C) Hiçbir olaya tepki göstermeden seyirci ka- lan D) Herkesi olumsuz fikirleriyle etki altına alma- ya çalışan 8. SINIF TÜRKÇE GÜÇLENDİREN SORU BANKAS!
1. Michelangelo, yaşça kendisinden büyük çağdaşı Le-
onardo da Vinci kadar evrensel bir dâhi olmamasına
karşın eser bıraktığı alanların çeşitliliği bakımından çok
farklı bir noktadadır. İnsanlığın birbirinden farklı iki uğraş
alanının her ikisinde de başarının doruklarına çıkan tek
sanatçı belki de tek insandır.
Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir?
A Michelangelo'nun başarılı olduğu alanlar
B) Michelangelo'nun diğer sanatçılardan farkı
Michelangelo'nun
sanat eserleri
D) Michelangelo'nun hayatı
6. Sınıf
UNITE 1
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
1. Michelangelo, yaşça kendisinden büyük çağdaşı Le- onardo da Vinci kadar evrensel bir dâhi olmamasına karşın eser bıraktığı alanların çeşitliliği bakımından çok farklı bir noktadadır. İnsanlığın birbirinden farklı iki uğraş alanının her ikisinde de başarının doruklarına çıkan tek sanatçı belki de tek insandır. Bu metnin konusu aşağıdakilerden hangisidir? A Michelangelo'nun başarılı olduğu alanlar B) Michelangelo'nun diğer sanatçılardan farkı Michelangelo'nun sanat eserleri D) Michelangelo'nun hayatı 6. Sınıf UNITE 1
Test 5
LGS İLK
ÇEYREK
3. Aşağıda birbirine benzer iki karikatür yer almaktadır.
O
E
V
PC
e
Uhakem
Görsel Muh
4.
Bu karikatürler aşağıdaki makale parçalarında anlatılan durumlardan hangisi ile ilişkilendirilebilir?
A) Fransız filozofu Alain (Alen) güzel sanatların taklitle geliştiğini söyler. Sanatın iyisi "Her çağda en iyi biçimle
rin taklidinden doğar. Bu, çağımız için de doğru olsa gerek." der. Buna karşılık eleştirmeci Remy de Gour
ment (Remi dö Gurme)"...sanatın gerilediği çağlar, taklit çağlarıdır." diyerek taklidin sanatın gerileme çağla
rina vergi bir illet olduğunu belirtir. İlk bakışta birbirinin tersi gibi görünen bu iki düşünce uzlaştırılabilir.
Türkçenin sorunlarının başında Batı'da gelişen felsefi ve teknik terimleri karşılayacak uygun terimler bulmak
ta zorlanması, bu konuda yetersiz olması gelir. Ancak dikkat edilirse bu dilin kendi yapısındaki bir yetersizliğ
ifade etmez. Bilgisayar teknolojisi ile ilgili kelimeleri alalım. Bunlar İngilizce için de yenidir çoğu zaman. Keli
me eski bile olsa ona yeni bir anlam yüklenmiştir. Ne oldu da İngilizce orta hacimli bir sözlük tutarındaki söz
ler sayısında Türkçenin önüne geçti? Türkçenin söz yapma oyunları çalışmaz mı oldu?
C) Sıklıkla karıştırılan ve birbiriyle bağlantılı olan argo ve jargon arasındaki temel fark şudur: Jargon; belirli bir fa
aliyet, meslek, grup ya da olayla ilgili olarak kullanılan terminoloji iken argo, konuşmacının dilinde kabul edil
meyen gayriresmi kelime ve ifadelerin kullanımıdır. Jargon kelimesi için fikrî veya mesleki yönden aralarında
ortaklık olan kişilerin kullandıkları, birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlayan ortak ağızdır demek mümkün-
dür. Eğer bu ortak ağız oluşturulamazsa ya da biri gruba sonradan katılırsa kişilerin birbirini anlaması güç bir
hål alır.
Cins
Ömür
Özellikle
.Harika
Denes
duyar
lyi bir
Ev iç
D) Beden dili, insanlığın konuştuğu ortak bir dil olması yanında, ilk insandan bugüne geçerliliğini yitirmeden de-
vam ettirebilen doğal bir dildir. Bu dilin, yapılan araştırmalarla dile ait iletişim becerilerine (konuşma, yazma)
oranla daha etkin olduğu tezi ortaya atılmaktadır. Beden dili üzerinde 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren
önemli çalışmalar yapılmasına rağmen, ülkemizde bu kavram daha yeni yeni ifade bulmaya başlamıştır.
. Gere
mac
Aşag
Ahr
Be
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
Test 5 LGS İLK ÇEYREK 3. Aşağıda birbirine benzer iki karikatür yer almaktadır. O E V PC e Uhakem Görsel Muh 4. Bu karikatürler aşağıdaki makale parçalarında anlatılan durumlardan hangisi ile ilişkilendirilebilir? A) Fransız filozofu Alain (Alen) güzel sanatların taklitle geliştiğini söyler. Sanatın iyisi "Her çağda en iyi biçimle rin taklidinden doğar. Bu, çağımız için de doğru olsa gerek." der. Buna karşılık eleştirmeci Remy de Gour ment (Remi dö Gurme)"...sanatın gerilediği çağlar, taklit çağlarıdır." diyerek taklidin sanatın gerileme çağla rina vergi bir illet olduğunu belirtir. İlk bakışta birbirinin tersi gibi görünen bu iki düşünce uzlaştırılabilir. Türkçenin sorunlarının başında Batı'da gelişen felsefi ve teknik terimleri karşılayacak uygun terimler bulmak ta zorlanması, bu konuda yetersiz olması gelir. Ancak dikkat edilirse bu dilin kendi yapısındaki bir yetersizliğ ifade etmez. Bilgisayar teknolojisi ile ilgili kelimeleri alalım. Bunlar İngilizce için de yenidir çoğu zaman. Keli me eski bile olsa ona yeni bir anlam yüklenmiştir. Ne oldu da İngilizce orta hacimli bir sözlük tutarındaki söz ler sayısında Türkçenin önüne geçti? Türkçenin söz yapma oyunları çalışmaz mı oldu? C) Sıklıkla karıştırılan ve birbiriyle bağlantılı olan argo ve jargon arasındaki temel fark şudur: Jargon; belirli bir fa aliyet, meslek, grup ya da olayla ilgili olarak kullanılan terminoloji iken argo, konuşmacının dilinde kabul edil meyen gayriresmi kelime ve ifadelerin kullanımıdır. Jargon kelimesi için fikrî veya mesleki yönden aralarında ortaklık olan kişilerin kullandıkları, birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlayan ortak ağızdır demek mümkün- dür. Eğer bu ortak ağız oluşturulamazsa ya da biri gruba sonradan katılırsa kişilerin birbirini anlaması güç bir hål alır. Cins Ömür Özellikle .Harika Denes duyar lyi bir Ev iç D) Beden dili, insanlığın konuştuğu ortak bir dil olması yanında, ilk insandan bugüne geçerliliğini yitirmeden de- vam ettirebilen doğal bir dildir. Bu dilin, yapılan araştırmalarla dile ait iletişim becerilerine (konuşma, yazma) oranla daha etkin olduğu tezi ortaya atılmaktadır. Beden dili üzerinde 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren önemli çalışmalar yapılmasına rağmen, ülkemizde bu kavram daha yeni yeni ifade bulmaya başlamıştır. . Gere mac Aşag Ahr Be
4. Ön yargı, bir kimse veya bir şeyle ilgili pe
şinen varsaydığı olumlu veya olumsuz tu
tumların tümüdür.
Buna göre aşağıdakilerin hangisinde ön
yargılı bir tutumdan söz edilemez?
A) Aslan yattığı yerden bellidir.
B) Bir çiçekle yaz olmaz.
C) Can çıkmayınca huy çıkmaz.
DAğaca çıkan keçinin dala bakan oğla-
gi olur.
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
4. Ön yargı, bir kimse veya bir şeyle ilgili pe şinen varsaydığı olumlu veya olumsuz tu tumların tümüdür. Buna göre aşağıdakilerin hangisinde ön yargılı bir tutumdan söz edilemez? A) Aslan yattığı yerden bellidir. B) Bir çiçekle yaz olmaz. C) Can çıkmayınca huy çıkmaz. DAğaca çıkan keçinin dala bakan oğla- gi olur.
4.
Baykuşların gözleri diğer avcı kuşlardan farklı olarak kafasının
iki yanında değil, önünde yer alır, tıpkı bizimkiler gibi! Bu özel-
liğe dürbün görüşü denir. Bu sayede bir nesneyi aynı anda iki
gözüyle de görür. Yani baykuşlar nesneleri üç boyutlu algılar
ve avlarının yerini kolayca saptar. Baykuşun kocaman gözleri
sabittir yani sağa sola hareket edemez. (Tıpkı araba farı gibi!)
Bu yüzden baykuşlar, bütün fotoğraflarda dik dik bakar. Neyse
ki kafaları oldukça hareketlidir. Boyunları 270 derece dönebilir.
Yani baykuşlar, boyunlarını çevirerek arkalarını bile görebilir!
Baykuşların toplam görüş açıları 110 derecedir ama bunun 70
derecesi dürbün görüşüdür. İnsanlar ise boyunlarını 60 ila 80
derece arasında döndürebilir.
Bu parçanın anlatımıyla ilgili,
1. Benzetmeye başvurulmuştur.
II. Örneklemeye yer verilmiştir.
III. Sayısal verilerden yararlanılmıştır.
IV. Tanımlama yapılmıştır.
V. Öyküleyici anlatım tekniği kullanılmıştır.
yargılarından hangileri söylenemez?
A) Yalnız II
B) Yalnız V
x
C) II ve IV
D) Il ve V
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
4. Baykuşların gözleri diğer avcı kuşlardan farklı olarak kafasının iki yanında değil, önünde yer alır, tıpkı bizimkiler gibi! Bu özel- liğe dürbün görüşü denir. Bu sayede bir nesneyi aynı anda iki gözüyle de görür. Yani baykuşlar nesneleri üç boyutlu algılar ve avlarının yerini kolayca saptar. Baykuşun kocaman gözleri sabittir yani sağa sola hareket edemez. (Tıpkı araba farı gibi!) Bu yüzden baykuşlar, bütün fotoğraflarda dik dik bakar. Neyse ki kafaları oldukça hareketlidir. Boyunları 270 derece dönebilir. Yani baykuşlar, boyunlarını çevirerek arkalarını bile görebilir! Baykuşların toplam görüş açıları 110 derecedir ama bunun 70 derecesi dürbün görüşüdür. İnsanlar ise boyunlarını 60 ila 80 derece arasında döndürebilir. Bu parçanın anlatımıyla ilgili, 1. Benzetmeye başvurulmuştur. II. Örneklemeye yer verilmiştir. III. Sayısal verilerden yararlanılmıştır. IV. Tanımlama yapılmıştır. V. Öyküleyici anlatım tekniği kullanılmıştır. yargılarından hangileri söylenemez? A) Yalnız II B) Yalnız V x C) II ve IV D) Il ve V
Akşam oldu mu bir kamyon
Bütün dostları alır gider
Bir başına kor
Seni ovanın ortasında
Sonra birden kuru
Kupkuru bir rüzgâr eser
Sevdanla, özleminle, geçmişinle
Artık baş başasın
u şiirde işlenen temel duygu aşağıdakilerden hangisidir?
Özlem
B) Yalnızlık
Henüz ışıldamaya başlayan
Yıldızlara bakar bakarsın da
Bir türkü tutturayım dersin
Tutturamazsın
C) Çaresizlik
D) Umutsuzluk
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
Akşam oldu mu bir kamyon Bütün dostları alır gider Bir başına kor Seni ovanın ortasında Sonra birden kuru Kupkuru bir rüzgâr eser Sevdanla, özleminle, geçmişinle Artık baş başasın u şiirde işlenen temel duygu aşağıdakilerden hangisidir? Özlem B) Yalnızlık Henüz ışıldamaya başlayan Yıldızlara bakar bakarsın da Bir türkü tutturayım dersin Tutturamazsın C) Çaresizlik D) Umutsuzluk
Mevlana
Paranı ver, gönlünü ver, selam ver
ama sırrını verme.
Günlerini say, senedini say, büyükle-
rini say ama yerinde sayma.
Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama
hiçbir zaman baş verme.
Sarıcı ol, bakıcı ol, kalıcı ol ama bö-
lücü olma.
Mevlana'nın bu öğütleri aşağıdakilerden hangisiyle
ilgili değildir?
A) Birleştirici olmak
B) Gereksiz konuşmamak
C) Aldırış etmek
D) Devamlı ilerlemek
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
Mevlana Paranı ver, gönlünü ver, selam ver ama sırrını verme. Günlerini say, senedini say, büyükle- rini say ama yerinde sayma. Emek ver, kulak ver, bilgi ver ama hiçbir zaman baş verme. Sarıcı ol, bakıcı ol, kalıcı ol ama bö- lücü olma. Mevlana'nın bu öğütleri aşağıdakilerden hangisiyle ilgili değildir? A) Birleştirici olmak B) Gereksiz konuşmamak C) Aldırış etmek D) Devamlı ilerlemek
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen
insan, yeni okyanuslar keşfedemez.
Aşağıdakilerden hangisi, anlamea bu cüm-
leyle çelişir?
A Riske girmeyen insanın ilerlemesi mümkün
olmaz
B) Cesaret; insanın körü körüne, sonunu dü-
şünmeden davranmasıdır.
C) Hayat, insanın cesareti oranında genişler
ya da daralır.
D) Cesur değilseniz büyük başarılar elde ede-
mezsiniz.
Tav
Ortaokul Türkçe
Cümlede Anlam
Kıyıyı gözden kaybetmeye cesaret edemeyen insan, yeni okyanuslar keşfedemez. Aşağıdakilerden hangisi, anlamea bu cüm- leyle çelişir? A Riske girmeyen insanın ilerlemesi mümkün olmaz B) Cesaret; insanın körü körüne, sonunu dü- şünmeden davranmasıdır. C) Hayat, insanın cesareti oranında genişler ya da daralır. D) Cesur değilseniz büyük başarılar elde ede- mezsiniz. Tav