Olay Yazıları Soruları

20. Bağlaç olan "da / de" aynı yazılır ve kendisinden önceki kelimenin son ünlüsüne bağlı olarak büyük ünlü uyumuna uyar. Bulunma durumu eki (-da /-de / -ta/-te) getirildiği kelimeye bitişik yazılır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-de/-da"nın yazımıyla ilgili bir yanlışlık yapılmıştır? A) Yaptığı diyet sonucunda fazla kilolarından kısa sürede kurtulmuş. B) Çocuk şeker de şeker diye tutturunca annesi çaresiz almak zorunda kaldı. C) Bu konuda onunla tartışmamam gerektiğini öğrenmiştim. D) Banada senin gibi fırsat verseler çok iyi işler başarırdım mutlaka.

Tezat sanatında, zıt anlamlı sözcüklerden hareketle bir varlık, kavram ya da durumun iki zıt yönü ortaya konur. Şair, zıt anlamlı sözcüklerden hareketle aynı kavrama iki farklı yönden bakar, bu iki yanı bir kavrama, bir ortak nok- taya bağlar. Buna göre aşağıdakilerden hangisinde tezat sanatı yok tur? ANe siyah eylemiş bu nasiyeyi (alın) Saçımı bembeyaz eden bahtim BAydınlığa koştum karanlık çıktı Her sevgi, her vefa bir anlık çıktı Var olan yokluğun ömrünü sürüyorum Aşklar bomboş kuruntu, hürriyetler esaret DO çay ağır akar yorgun mu bilmem Mehtabi hasta mi, solgun mu bilmem

& ETKINLIK caki sözcüklerin kullanıldığı cümleleri bulunuz. Önce cümlelerin bağlamından hare- sokerih anlamini tahmin ediniz. Sonra bu sözcüklerin anlamını sözlükten bulup yazınız. se tahminleriniz ile sözlük anlamlarını karşılaştınınız. 2. ETKİNLİK Tahminim Sözlük Anlamı

M mozaik 7 Zaman, kimse arasında ayrımcılık yapmayan çok adaletli bir işverendir. Bu cümlenin yüklemi aşağıdakilerden hangisidir? A) işverendir B) adaletli bir işverendir C) ayrımcılık yapmayan çok adaletli bir işverendir D) kimse arasında ayrımcılık yapmayan çok adaletli bir işverendir Mozaik

1. al-ış, dur-ak, gör-gü-süz, at-is-tir II. Bu mahallede üç-beş sene kaldık. III. Bayırda güneşe karşı yayılan küçük bir sürü -üç koyun ve birkaç keçi- otluyordu. IV. Tokirdağ-Malkara yolundaki asfaltlama çalış- ması sürüyor. numaralanmış cümlelerin hangisinde kısa çiz- gl (-) yanlış kullanılmıştır? A) 1 B) II C) II D) IV

goston. Bu pieni de çoğu zaman sadece belli özellikleri yansıtillt. Uyguluyorum Aşağıda hikâye ile ilgili olarak verilen özelliklerden doğru olanların karşısına "D" yanlış olanların karşısına "Y" koyunuz. 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. Hikâyede amaç okuyucuya bilgi vermektir. Hikâyelerde olay tüm detaylarıyla anlatılır. Hikâyelerde sınırlı bir çevre vardır. Hikâyelerde yazar nesnelliğini asla kaybetmez. Hikâye kısa bir zaman diliminde geçer. Hikâyede kişiler veya tipler belli bir olay içinde gösterilir. Hikâyede düşündürmekten çok duygulandırmak esastır. Hikâyedeki kişiler belli özellikleri yansıtır. Hikâyede yazar savunduklarını kanıtlama yoluna gider. Hikâyelerde yalın bir anlatım vardır. 14 D Y

LGS e göç er" ve SÖZEL MUBA DENEME 13. 14. Bak MUBA YAYINLARI TÜRKÇE Can sıkıntısı deyince, dertlerimi dökmek için bana hiç sıra gelmediğinden, ben de son birkaç yıldır bir "Dert Dökme Defteri" edindim. Bazen art arda beş gün, sabah şuna kızdım, akşam buna içerledim, diye yazıyorum bu deftere. Tarih atıyorum günü gününe... Sonra? Sonra bir de bakıyorum, aradan beş ay geçmiş de DDD'me el sürmemişim. Derdim olmadığından mı? Nerde o günler? DDD'me derdimi dökmeye fırsat bulamadığımdan. Ama bu deftere son olarak tarih atıp şu notu düşüvermişim işte: "Ne yazdığımla hemen hemen hiç ilgilenmeyen insanlar ne yöntemle yazdığımı bilmek istiyor." Bu parça aşağıdaki metin türlerinin hangisinden alınmış olamaz? B) Deneme C) Destan A) Fıkra LGS D) Roman

Emine yine heyecanlı bir şekilde babasını bekliyordu. Babasını ne kadar çok sevdiğini babası dâhil hiç kimseye a Fakat bir yolunu bulup babasının kendisine daha çok zaman ayırmasını sağlamalıydı. Akşam işten dönen babas tamamıştı. Anlatması da zordu. Çünkü daha beş yaşına yeni girmişti. Bu yaşta onun sözlerine kim kulak asardi kendisiyle oyun oynayıp oynayamayacağını sordu. Babası her zamanki gibi yorgun olduğunu söyledi. Emine, kumta rasındaki bütün parayı babasına verip kendisiyle kısa bir zaman dahi olsa eğlenceli vakit geçirmek istediğini söyles Parçada hikâye unsurlarından hangisi yer almamaktadır? A) Olay B) Zaman C) Yer D) Kişi V Yuka A) Gec B) DÜ 66 C) YL D) S

rinde yoğunlaşan Çerçeve Yazıları, Necip Fazli DU konudaki belli başlı görüşlerini yansıtmaktadır. Kendi ifadesiyle, "maarif cihazımız" her yönüyle ele alınmalı, düzenlenmeli ve çağa uygun şekilde geliştirilmelidir. II. Yazar bu özelliklerinden deyi özellikle eğitim ve irfan konularında topluma gösterici vasıflara sahiptir. II. Toplum hayatında mühim bir yere sahip olan eği- tim, Necip Fazıl' eserlerinde önemli bir yer tutar. V. Necip Fazıl Kısakürek bir fikir, sanat ve dava adamı sıfatlarıyla zihinlere kazınmış, hatta hayatının uzun bir döneminde bu sıfatları karakteri hâline dönüştür- menin çilesini yaşamıştır. Numaralanmış cümlelerden hangilerinin yerleri değişti- rilirse anlamlı bir metin olusturulur? Alive Ill ve Ill ve I ve IV DI ve IV (1) Kişilerin yaptıkla seçimler yaşantıl a doğru veya

17. Serin ve karanlık eylül gecesinin yıldızsız seması altında Selanik, sanki heyecanlardan, gürültülerden yorulmuş gibi, baygın ve sakin uyumaktadır. Rıh- tim tenhadır. Olimpos Palas'ın, Kristal'in, Splandit Palas'ın ve diğer küçük gazinoların lambaları çok- tan sönmüştür. Tramvay yolunu tamir için yığılmış parke taşlarının ilerisinde denize inen küçük merdi- venin başında, hareketsiz bir gölge dimdik durmak- tadır. Gölgenin sahibi tahsilini Paris'te bitirip daha sonra dolgun bir maaşla İzmir'e giden ve genç Mü- hendis Kenan Bey'dir. Nazik ve şendir. Savaşa ta- mamen karşıdır. hot Bu paragrafın anlatımında aşağıdakilerin hangi- sinden yararlanılmıştır? A) Yazar, okuru bilgilendirmek istemiştir. B) Yazar, okuru olay içinde yaşatmak istemiştir. C) Yazar, okura düşüncelerini kabul ettirmek iste- miştir. D) Yazar, okura izlenim kazandırmayı istemiştir.

9. Şöhret öyle bir yüktür ki kaldıramazsan altında ezi- lirsin. Yük ağırlaştıkça kibrin ve gururun artması yerine azalması beklenir. Şöhreti kaldıramayıp bur- nun büyür, küçük dağları ben yarattım düşüncesi- ne kapılırsan altında ezilir, küçüldükçe küçülürsün. Bu paragrafta üzerinde durulan nedir? A) Şan ve şöhretin gereksiz olduğu B) Şöhrete kavuşan her insanın sonunun felaket olduğu C) Şöhretli insanların asla mutluluğu yakalayama- yacağı D) Şöhretin çok ağır bir yük olduğu

TÜRKÇE 12. Ali, Tuna, Nazlı, Mine ve Nedim adlı kişiler hafta sonu açılan basketbol ve voleybol kurslarına kaydo- lacaktır. Kişilerin kaydolduğu spor dalı ile ilgili bili- nenler şunlardır: • Her kişi sadece bir kursa kaydolmuştur. • Pazar günü voleybol ve basketbol kursuna birer kişi kaydolmuştur. • Cumartesi günü basketbol kursuna (sadece Mine kaydolmuştur. • Ali ve Nedim aynı spor dalının farklı günlerinde kaydolmuşlardır. • Nazlı, pazar günündeki spor dallarından birine kaydolmuştur. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi bili- nirse tüm kişilerin kaydolduğu spor dalı belirle- nebilir? A) Nazlı'nın hangi spor dalina kaydolduğu B) Nedim'in hangi spor dalına kaydolduğu C) Ali'nin hangi gün kursa kaydolduğu D) Tuna'nın hangi gün kursa kaydolduğu

9. 7. Bu görseldeki renkli bayrakların içinde verilmiş cümleler farklıdır? (A) B) I. Yarınki toplantıya Mete'de bizimle gelecek. II. İş yerindeki eşyaları teker teker dışarı çıkar- mış. 7. Sınıf / Türkçe Kafası mar Dize III. Yağmur suları bir çağlayan gibi akıyordu. IV. İlkokul arkadaşımla tren istasyonunda kar- şılaştım. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde türe- miş yapılı fiil vardır? A) I ve II. C) II ve IV. C) B) I ve III. D) III ve IV. 8. 1 1 1 1 1 1 3

2 ve 3. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Ninem ağır biçimde hastalanmıştı. İzmir'in tanınmış dok- torlarından İstalyanos Efendi'yi getirdik. Reçete yazdı. O zamanın ilaçları, günümüzdeki gibi hazır ambalajlar içinde satılmazdı. Eczanelerde kazanlar, imbikler içinde yapılır, havanlarda dövülür ya da geniş kavanozlarda dakikalarca sallanarak karışım hâline getirilirdi. Babam beni derhâl ec- zaneye gönderdi. Koşarak oraya gittiğimde "Seyahat dola- yısıyla kapalıdır." yazısını üzülerek okudum. Bu kez yine koşarak Eşrefpaşa'ya çıktım. Başka bir eczanede uzun bir süre bekledikten sonra ilaçları yaptırdım. Eczaneden çıkar- ken akşam olmuştu ve yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu. O akşam eve dönerken yüreğim yaralı, gözlerim yaşlıydı. Doktor ya da eczacı olmak düşüncesi, o yağmurlu gecede elimde ilaç şişeleriyle ninemin baş ucuna dönerken çocuk kalbimde bir hedef ve özlem olarak belirmişti. 2. Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? A) Deneme B) Ani C) Sohbet D Otobiyografi 4.

D-8. SINIF 77 aries 10. Aşağıdaki metinlerden hangisi, yay ayraçla yanında verilen türde yazılmamıştır? Ay Doğ A Doğrusunu isterseniz Türk şiiri yüzyıllarca yalnız sözleri birbiri arkasına dizmeye çalışmış, gerçekten bir şey söylememiştir ancak bugün, bu gençlerle bir şeyler söylüyor; bizim ta içimizi aydınlatıyor. Bunları beğenmemek olabilir, kimsenin beğenisine karışılmaz ancak bunların boş söz olduğunu söyleyenler; anlamak nedir, onu bilmiyorlar demektir. (Makale) Özrel 12. ( Sel B) Her roman, her şiir, her şeyden önce bir sanat eseridir; onu başka bir dile çevirirken o yeni dilde de bir sanat eseri olmasına çalışmak gerektir. Başka dilden tercüme ettiğiniz güzel bir cümle, sizin dilinizde tatsız bir şey olmuşsa manaya istediğiniz kadar bağlanın; gene öze hainlik etmiş olursunuz. (Deneme) C) Kayıklarını nehrin yeşil kıyısına çekip kayıkların yanlarına kamplarını kurdular. Nöbet sırasını da sap- tadılar ama düşmanlarından ne bir ses vardı ne de bir işaret. Eğer adamlar, onları izlemenin bir yolunu bulduysa görünmeden ve duyulmadan kalmayı başarmışlardı. Bununla beraber gece ilerledikçe huzuru kaçtı, sık sık uykusunda dönüp uyanır oldu. (Roman) 1(2 D) Bütün bu söylediklerim: edebiyat, hazır sözler... Yahya Kemal'in, Ahmet Haşim'in misralarında anlatılan haleti hangi insan duymamıştır ki ben duymamış olayım? Çocukluğumuzu bir düşünün: O yıllarda bile zaman zaman artık sadece arkaya bakabileceğinizi, önünüzdeki günlerin size bir şey getiremeyeceğini sanmaktan, buna kuvvetle inanmaktan kendinizi alabildiniz mi? (Söyleşi)

Ve işte sonunda Cezayir göründü, sabah vakti yavaşça varış, denizin üzerinde Kasbah'ın göz kamaştıran çağ- layanı, tepeler ve gök, uzanmış kollarıyla körfez, ağaç- lar arasındaki evler ve daha şimdiden çok yakındaki rıhtımların kokusu. O sırada Mersault, Viyana'dan bu yana bir kez olsun, Zagreus'u kendi elleriyle büyüttüğü bir adam olarak düşünmediğini fark etti. Kendisinde, yalnızca çocuklarda, dâhilerde ve masumlarda bulunan o unutma yetisinin olduğunu anladı. Masum ve sevinçle altüst olmuş durumda, mutluluk için yaratılmış olduğu- nu anladı sonunda. Aşağıdakilerden hangisi bu parçanın alındığı metin türünün özelliklerinden biri değildir? A) Olay örgüsünün olması B) Olağanüstülüklere yer verilmesi Kişilerin ayrıntılı bir şekilde tasvir edilmesi D) Yer ve zaman unsurunun belirgin olması