Olay Yazıları Soruları

35 Sivas'a tuz, Amasya'ya nişadır ya da Bolu'ya yün ve deri göndermek isteyen Erzurumlu tüccarlar epey zamandır yola çıkacak olan bir kervan peşindeydiler. Kimi, Türkmenlerden tedarik ettiği birkaç deveyi hazırda tutuyor; kimi, katırlara yükleyeceği denklerinin başını bekliyordu. Aslında bütün bunlar yolun uzunluğu veya kısalığından değil, kimsenin tek başına veya birkaç adamla yola çıkmaya cesaret edememesinden kaynaklanıyordu. Bu metinde aşağıdaki söz sanatlarından hangisine başvurulmuştur? A) Benzetme B) Abartma C) Kişileştirme D) Karşıtlık

Türkçe 2 15. Herhangi bir konuda kişisel görüşlerin kanıtlama yoluna gidilmeden samimi bir üslupla anlatılıdığı yazı türüdür deneme. u açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisi bir denemeden alınmış olabilir? A) Bana kötülük edenleri dinlemeye, hoş görmeye çalışırım. Ejderhalara ve mucizelere nasıl inanmıyorsam, çok büyük ta- uklar olmadıkça, insanlarda da doğa dışı korkunç canavarlıklar olacağına inanmam. Ayrıca ben kadere seve seve bo- yun eğebilir, kendimi onun kollarına bırakabilirim. Böyle oluşumdan da bugüne dek zarardan çok yarar gördüm. B) Biz, sandığımızdan daha zenginizdir ama bizi her şeyi başkalarından almaya, dilenmeye alıştırıyorlar. Kendimizden çok başkalarından yararlanacak biçimde yetiştiriyorlar bizi. Insan hiçbir şeyde gerek duyduğu kadarıyla yetinmiyor. Ne ser- vette ne devlette kollarını kucaklayamayacak kadar açmaktan alabiliyor kendini; açgözlülüğüne sınır koyamıyor bir türlü. C) Hemen bütün görüşlerimiz üstün sayılan kişilerden gelme, başkalarından alınmadır. Hiç de kötü değil öyle olması. Öyle cılız bir çağda yaşıyoruz ki görüşlerimizi kendimiz seçsek en kötülerini seçerdik. Sokrates'in bize dostlarınca aktarılan konuşmalarını herkes beğendiği için biz de beğeniyoruz, kendi bildiklerimize dayanarak değil. D) Destan, Gilgamış'ın yaşadığı çağdan itibaren yüzyıllar boyunca ağızdan ağıza geçtikten sonra çivi yazısıyla tabletlere yazılmış. Kazılardan çıkarılan bu tabletlerin kırıkları ve bozuklukları nedeniyle metnin birçok yerinde boşluklar bulunu- yor. Bu yüzden dış ülkelerde bu destanın çevirileri genellikle akademik ortamda okunuyor.

5. Cumhuriyet'in ilanından 1940'lara kadar şiirimizin dört yöneliminden biri olan Beş Hececiler, halk şi- irinin dış yapısını, özellikle ölçü ve uyak düzenini benimsediler. Böylelikle halk şiirinin dünyasına ula- şabileceklerini sandılar. Dil açısından arı, açık bir söyleyişe yöneldiler. Ürettikleri şiirler ise kalıplaşmış bir yapı içinde kaldı. Yusuf Ziya Ortaç, Faruk Nafiz Çamlıbel, Orhan Seyfi Orhon bu topluluğun önemli isimleri arasında yer alır. Bu metin aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmış olabilir? A) Fıkra C) Ani ibnex B) Deneme D) Makale

Öğretici metinlerde sözcüklerin temel anlamlarının dikkate alınması, metnin açık ve anlaşılır olması ge- rekir. Bu sayede metin amacına daha kolay ulaşır. Bu metinler, daha çok basın yayın organları çevre- sinde gelişme imkânı bulmuştur. Öğretici metinler hemen her konuda yazılabilir.ssu shelmibe Bu metin aşağıdaki yazı türlerinin hangisinden alınmış olabilir? A) Deneme C) Destan B) Fıkra D) Makale byilsmnist

12. BENZETME Aralarında ilgi bulunan iki şeyden zayıf olanı, güçlü olandan yola çıkarak anlatmaktır. Buna göre, Aşkın mahpushane İçinde ben mahkûm Saçların parmaklık Gözlerin gardiyan oldu İçinde ben ziyan oldum SÖZ SANATLARI KİŞİLEŞTİRME Insana ait bir özelliğin insan dişi varlığa verilmesidir. KONUŞTURMA insan dışında bir varlığın konuşması bir şeyler söylemesi- dir dizelerinde aşağıdaki söz sanatlarından hangisi vardır? A Benzetme Kişileştirme Konuşturma TURKÇE ABARTMA Bir varlık, durum ya da olayı olduğundan daha büyük ya da küçük göstererek anlatmaktır Abartma

15. Hazal, Nida, Kerem, Asya, Umut ve Nehir adlı öğren- ciler; resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarından biri- ne katılmışlardır. Bu öğrencilerin katıldığı yarışmalar- la ilgili şunlar bilinmektedir: 1 • Kerem bir arkadaşıyla resim yarışmasına katılmıştır. ✓. Hazal ve Nida aynı yarışmaya katılmıştır. ✓. Kompozisyon yarışmasına bir kişi katılmıştır. Asya ile Nida farklı yarışmalara katılmıştır. ✓ Nehir, kompozisyon yarışmasına katılmamıştır. Umut, şiir yarışmasına katılmamıştır. ● ● Buna göre aşağıdakilerden hangisi kesinlikle yanlıştır? A) Asya, resim yarışmasına katılmıştır. B) Asya, kompozisyon yarışmasına katılmıştır. C) Umut, kompozisyon yarışmasına katılmıştır. D) Nehir, resim yarışmasına katılmıştır. 16 Kenan Mustafa, Burak, Kağan ve Ozan adlı kişiler;

2. 1. Balkondaki saksı bahçeye düştü. II. Borçlarımızı düştükten sonra bu kadar para- mız kaldı. III. Annemler gidince kardeşime bakmak bana düştü. IV. Ona, babasının mirasından küçük bir ev düş- müş. Numaralanmış cümlelerin hangisinde "düş- mek" sözcüğü aşağıda verilen anlamıyla kul- lanılmamıştır? A cümlede "yere devrilmek, yere serilmek" B) II. cümlede "çıkartmak, eksiltmek' C. cümlede "ödevi veya yetkisi içinde bulun- mak" D) IV. cümlede "bir bölüşme sonunda payına ay- rılmak"

BÖLÜM 2. PARAGRAFTA YARDIMCI DÜŞ Bisiklet kaski bisikletçiler için çok önemli bir güvenlik aracı. Herhangi bir çarpma aninda bisikletçilerin başını yaralanmalardan koruyor. Ancak, bisiklet kasklarının da bir ömrü var. Basit çarpmalarda, örneğin yere düştüğünde değil ama şiddetli çarpmalarda kaskin içindeki koruyucu dolgu maddeleri de zarar görüyor. Bunun sonucunda da kask, koruyucu özelliğini kay- bediyor. Ancak bunu kaskın dışından anlamak güç İşte, Almanya'daki Frunhofer Enstitüsünden araştır- macilar, koruyucu dolgu maddesi zarar gördüğünde kötü bir koku çıkaran yeni bir kask geliştirmişler. Dolgu malzemesi zarar gördüğünde içinde bulunan ve kötü koku içeren mikrokapsüller de zarar görüyor. Böylece dişanya kötü koku yayılıyor ve kaskın artık kullanılmaz hale geldiği anlaşiliyor. Bu metinden “bisiklet kaskyla ilgili aşağıdaki- lerden hangisine ulaşılamaz? A) Bisiklet kaskı kullanmayan sürücülere ceza ve- rimektedir. B) Bisiket kaskanının tehlikeli çarpışmalardan son- a kullanımaması gerekmektedir. O) Armanya da geliştirilen ürünle bisiklet kasklarının hangi durumda kullanılamaz hale geldiği anla- şimaktadır. D) Bisiklet kaskan, bisikletçileri yaralanmalardan koruyan bir araçtır. yaş Gü ler ge sa ny ba uy Bu ha A) B C D

EST-2 3. İster farkına varın ister varmayın, sizinle aynı kuşak- tan olmayan biriyle yan yana düştüğünüzde diyaloğu nuz aynı tonda değildir. Aslında aynı dili konuşuyor- sunuzdur ama bir de dilin içinde o insanın bilgilerini, tecrübelerini yaşantılarını, görgülerini kapsayan bir dünya vardır. Burada dille birlikte o iki dünya yan ya- na gelir. İşte o zaman ıssız bir adada karşılaşan iki varlık söz konusudur. Yanlış yorumlamalar böyle du- rumlarda ortaya çıkar. ★ Yıldızı Yayınları Bu parçadan aşağıdakilerden hangisi çıkarılabilir? A) Birbirlerinin dillerinden anlamasalar da aynı kuşa- ğın insanları arasında ruhsal bir yakınlık kurulur. B) Kuşaklar arasındaki anlayış farkı, toplumsal dü- zeni bozmaktadır. Farklı çevrelerde yetişmiş insanlar, aynı kuşak- tan da olsalar anlaşamazlar. D) Farklı kuşaktan insanların, aralarında tam bir di- yalog kurmaları mümkün değildir. Ce ge ya ru U KE e d f

Anlatım Bozuklukları Denemesi 1. Evlatlarına hiçbir zaman kızıp bağırmadı, şefkatle yaklaştı. 1. II. Hediye paketlerinin üzerindeki yazıları okuyup aldığı yere geri koydu. III. Babam memleketini çok özlüyor ama bazı nedenlerden ötürü gidemiyordu. IV. Eşini kaybettikten sonra yıllarca hiçbir akrabasını aramadı, görüşmedi. Numaralanmış cümlelerin hangilerinde aynı tür anlatım bozukluğu vardır? B) I ve IV C) II ve III A) I ve II NARTEST D) III ve IV

DCiddi bir kurumda işe başlıyorum. 29. (1) Mutlaka onu arayacağımı söylemiştim. (II) Ama aramak içimden gelmiyordu. (III) Farz edelim ki unuttum. (IV) Acaba bana kızar mıydı? Numaralanmış cümlelerin hangisinde "sanki" anlamında bir söz öbeği kullanılmıştır? A) I. B) II. C) III. D) IV.

28. "Ciddi" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangis de "güvenilir, sağlam" anlamında kullanılmıştır A) Kısa zamanda şakayla ciddiyi ayırabilmiştik. B) Çok ciddi bir hastalıktan kurtuldu. C) Ciddi bir tavırla durumu anlatmış. DCiddi bir kurumda işe başlıyorum.

27. "Sırt" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde deyim içinde kullanılmıştır? A) ihtiyaçlarımıza sırt çevirmiş olması bizi üzdü. B) Sırtında hep aynı kıyafet var. C) Ağır yük taşımaktan sırtım ağrıyor. D) Çanakkale sırtları yemyeşil, bize gülümsüyor.

Y A (YINLAR 1 24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "genişlemek™ sözcüğü "yaygın hâle gelmek" anlamıyla kullanıl- mıştır? A) İmkânları genişleyince yılların acısını çıkarma- ya başladı. B) Sarmaşıklar odanın içinde doğru genişliyor. C) Yaşarken ünü bu kadar geniş olmamıştır. D) Kapılar açınca millet yelpaze gibi genişleyerek dağıldı.

N 15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde "dolmak" söz- L cüğü "bir yere iyice yayılmak, kaplamak" anlamın- A da kullanılmıştır? R A) Başaklar dolunca gelirim demişti B) Evin içi sigara dolmuştu. C) Süreniz doldu, bırakın kalemleri. D) Sakın babama dokunma, çok dolmuş.

Türkiye'de bu yıl elektronikten giyime, kozmetik- ten gıdaya çoğu sektörü etkisi altına alan "Efsane Cuma rüzgârı, kargo şirketlerini tabir yerindeyse kilitledi. Almak istedikleri ürünlere efsane indirim- lerle ulaşmak isteyen tüketiciler, bir ayı bulan tes- limat süreleri ile karşılaşınca kargo teslimatında kota uygulamasına geçtiler. Bu metin aşağıda bilgileri verilen hangi yazı türünden alınmış olabilir? A) Belli bir zamanda ve yerde meydana gelen olayı, merak unsurunu giderecek düzeyde ay- rıntılı, tarafsız ve anlaşılır bir dille aktardığı için haber yazısından alınmıştır. B) Herhangi bir konudaki duygu ve düşüncelerini günlük konuşma diliyle anlattığı için sohbetten alınmıştır. C) Yaşanan ya da tanık olunan bir olayı üzerin- den zaman geçtikten sonra anlattığı için anı- dan alınmıştır. D) Herhangi bir konudaki kişisel görüşler ben di- linin samimi anlatımıyla ve kesin kurallara var- madan aktarıldığı için denemeden alınmıştır.