Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Olay Yazıları Soruları

RKÇE
7. SINIF A
5. Aşağıdakilerden hangisi olay ağırlıklı bir
metindir?
A) Ablası koştu. Oğlanı kollarının altından tu-
tup kaldırdı. Sonra büyük bir taş bebeği
kucaklar gibi kardeşini kucaklayıp kapıla-
rının eşiğine oturttu. Çocuğu iki yana sal-
lamaya başladı. Fakat ne yaptıysa çocukta
bir hareket belirtisi yoktu. Çocuk şokun et-
kisiyle bayılmıştı.
B) Hepiniz biliyorsunuz ki son senelerde fikir
hayatımızın en çok konuşulan meselesi
milli edebiyat meselesi olmuştur. Hiçbir
yazar ve şairimiz, hiçbir fikir adamımız
yoktur ki bu meseleyi kendi açısından gö-
rüp halletmeye kalkmış olmasın.
C) Dağın hemen dibinde, gümüş dere, vadi
boyunca gürül gürül akıyordu. Onun ya-
nında ve onun gibi kıvrıla kıvrıla bir yol
uzanıyor, bir dağın arkasında çayla birlikte
bu yol da kayboluyordu. Karşı kıyı dik ve
ormanlıktı. Ormanlar hemen oradan başlı-
yor ve dağların karlı tepelerine kadar uza-
niyordu.
D) Kan kırmızı yuvarlak bir külçe, dağların üs-
tüne doğru yavaş yavaş inmeye başlar;
yekpare, geniş bir billur parçası hâline gi-
ren ufuktan misli görülmemiş bir renk ve
ışık yağmuru boşanır ve bütün gün derme
çatma binaları, ISSIZ caddeleri, yetim anit-
ları, bodur akasya ağaçlarıyla, çiğ bir ay-
dınlık içinde uyumuş kalmış çıplak şehrin
çelimsiz gövdesi, birdenbire en halis ergu-
vanlara bürünmüş olarak silkinip doğru-
lur.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
RKÇE 7. SINIF A 5. Aşağıdakilerden hangisi olay ağırlıklı bir metindir? A) Ablası koştu. Oğlanı kollarının altından tu- tup kaldırdı. Sonra büyük bir taş bebeği kucaklar gibi kardeşini kucaklayıp kapıla- rının eşiğine oturttu. Çocuğu iki yana sal- lamaya başladı. Fakat ne yaptıysa çocukta bir hareket belirtisi yoktu. Çocuk şokun et- kisiyle bayılmıştı. B) Hepiniz biliyorsunuz ki son senelerde fikir hayatımızın en çok konuşulan meselesi milli edebiyat meselesi olmuştur. Hiçbir yazar ve şairimiz, hiçbir fikir adamımız yoktur ki bu meseleyi kendi açısından gö- rüp halletmeye kalkmış olmasın. C) Dağın hemen dibinde, gümüş dere, vadi boyunca gürül gürül akıyordu. Onun ya- nında ve onun gibi kıvrıla kıvrıla bir yol uzanıyor, bir dağın arkasında çayla birlikte bu yol da kayboluyordu. Karşı kıyı dik ve ormanlıktı. Ormanlar hemen oradan başlı- yor ve dağların karlı tepelerine kadar uza- niyordu. D) Kan kırmızı yuvarlak bir külçe, dağların üs- tüne doğru yavaş yavaş inmeye başlar; yekpare, geniş bir billur parçası hâline gi- ren ufuktan misli görülmemiş bir renk ve ışık yağmuru boşanır ve bütün gün derme çatma binaları, ISSIZ caddeleri, yetim anit- ları, bodur akasya ağaçlarıyla, çiğ bir ay- dınlık içinde uyumuş kalmış çıplak şehrin çelimsiz gövdesi, birdenbire en halis ergu- vanlara bürünmüş olarak silkinip doğru- lur.
2.
.
Yaşanmış veya yaşanabilecek olayları belli bir plan çerçevesinde yer ve zamana bağlı olarak
anlatan yazı türüne hikâye (öykü) denir.
Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı metin türüne anı (hatıra) denir.
Bir yazarın herhangi bir konu üzerinde özel görüş ve düşüncelerini iddiasız, kesin kurallara
varmadan anlattığı yazılara deneme denir.
Bu bilgilere göre aşağıdaki metinlerden hangisi açıklaması verilen edebî türlerden herhangi
birine ait değildir?
A) Övülmek isteği kutlu bir istektir. Kişinin işini sahiden benimsediğini; toplumu, insanlığı özünden
üstün bilip onlara yaramak için çalıştığını gösterir. Ama kimin övmesine sevinebiliriz?
B) Ben her zamanki gibi kimsesiz pazarımı bitirmiştim. Hayatımdan memnundum. Hayattan da
memnundum. Her şey ışıl ışıldı. Her şey mavi, akşama doğru kırmızı, sonra lacivert oldu.
CO gün ne güzel bir gündü! Deniz ne serindi! Ne güler yüzlüydü sandallar, çocuklar, kadınlar!.. An-
nemle İstanbul'u gezme fırsatı bulmuş ve annemi mutlu etme şansını yakalamıştım. Şimdi dü-
şündükçe hüzünleniyorum o günü.
D) Demir, doğada serbest hålde bulunmayan bir metaldir. Yer kabuğunda en çok bulunan metaldir.
Birçok alanda kullanılan demir metalini elde edebilmek için demir cevherleri içeriğinde bulunan
kimyasalın indirgenme yolu ile ayırt edilmesi gerekmektedir.
2
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
2. . Yaşanmış veya yaşanabilecek olayları belli bir plan çerçevesinde yer ve zamana bağlı olarak anlatan yazı türüne hikâye (öykü) denir. Yaşanmış olayların, üzerinden zaman geçtikten sonra yazıldığı metin türüne anı (hatıra) denir. Bir yazarın herhangi bir konu üzerinde özel görüş ve düşüncelerini iddiasız, kesin kurallara varmadan anlattığı yazılara deneme denir. Bu bilgilere göre aşağıdaki metinlerden hangisi açıklaması verilen edebî türlerden herhangi birine ait değildir? A) Övülmek isteği kutlu bir istektir. Kişinin işini sahiden benimsediğini; toplumu, insanlığı özünden üstün bilip onlara yaramak için çalıştığını gösterir. Ama kimin övmesine sevinebiliriz? B) Ben her zamanki gibi kimsesiz pazarımı bitirmiştim. Hayatımdan memnundum. Hayattan da memnundum. Her şey ışıl ışıldı. Her şey mavi, akşama doğru kırmızı, sonra lacivert oldu. CO gün ne güzel bir gündü! Deniz ne serindi! Ne güler yüzlüydü sandallar, çocuklar, kadınlar!.. An- nemle İstanbul'u gezme fırsatı bulmuş ve annemi mutlu etme şansını yakalamıştım. Şimdi dü- şündükçe hüzünleniyorum o günü. D) Demir, doğada serbest hålde bulunmayan bir metaldir. Yer kabuğunda en çok bulunan metaldir. Birçok alanda kullanılan demir metalini elde edebilmek için demir cevherleri içeriğinde bulunan kimyasalın indirgenme yolu ile ayırt edilmesi gerekmektedir. 2
- Kitabı okumaya başladım. Yarısına gelmeden
okumayı bıraktım. Çünkü kitaptaki düşünceler
çelişmeye başlamıştı. Kim, hangi düşünceyi
savunuyor belli değildi. Bu kitabın kime ne
faydası olabilirdi?
Bu metinde anlatılan kitabın eksik olduğu
nokta aşağıdakilerden hangisidir?
A) Özlülük
C) Akıcılık
B) Tutarlılık
D) İçtenlik
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
- Kitabı okumaya başladım. Yarısına gelmeden okumayı bıraktım. Çünkü kitaptaki düşünceler çelişmeye başlamıştı. Kim, hangi düşünceyi savunuyor belli değildi. Bu kitabın kime ne faydası olabilirdi? Bu metinde anlatılan kitabın eksik olduğu nokta aşağıdakilerden hangisidir? A) Özlülük C) Akıcılık B) Tutarlılık D) İçtenlik
5. Aşağıdakilerden hangisinde yay ayraç içinde verilen hikâye unsuru yoktur?
A) Büyük kubbeli serin divan, bugün daha sakin, daha gölgeliydi. Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincap
rengi bahar aydınlığı, çinilerinin yeşil derinliklerinde birikiyor, koyulaşıyordu. Yüksek ipek şiltelere diz çökmüş
yorgun vezirler, önlerindeki halının renkli nakışlarına bakıyorlar; uzun beyaz sakalını zayıf eliyle tutan yaşlı
sadrazamın sönük gözleri, çok uzak, çok karanlık şeyler düşünüyor gibi var olmayan noktalara dalıyordu. (kişi)
B) Büyük nine düşündü. Şimdi sol eliyle, siyah, parlak saçlarını düzelten torununun torununa pek elemli bakıyor-
du. Bu kız tıpkı büyük matemleri geçirmiş, felaketler görmüş bir zavallı gibiydi. Hiç gülmüyor, hep mahzun duru-
yordu. Ah, işte hep bunlar onları zehirliyor, solduruyordu. Onları bahara, saadete yabancı bırakıyordu. (zaman)
C) Burcun tepesinde beyazlı siyahlı bir bayrak, can çekişen bir kartal istirabıyla kıvranıyordu. Iki bin kişilik muha-
sara ordusunun çadırları, kaleye giden geniş yolun sağındaki dişbudak ağaçlarının etrafına kurulmuştu. Yerlere
kazıklanmış kır atlar, yabancı kolcular duyuyor gibi sık sık başlarını kaldırarak kişniyor, tırnaklarıyla kazmaya
çalıştıkları toprakların nemli çimenlerini otluyordu. Dallarda kırmızı çullar, sırmalı eğerler asılı duruyordu. (yer)
D) Metinlerde her zaman anlamsal eksiklikler vardır ve metinler bir mesajı anlamlı hâle getirmek için gerekli olan
her bilgiyi sunmazlar. Okuyucular, konuyla ilgili eksik bilgileri tamamlamak ister bunu da çıkarımda bulunarak
yaparlar. Metinler genellikle birbirlerine yakın cümleler arasındaki ilişkileri açık bir şekilde ortaya koymaz. Oku-
yucunun metnin anlamındaki boşlukları doldurabilmesi için güçlü bir ön bilgisi bulunmalıdır. (olay) exhia
iblax eh
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
5. Aşağıdakilerden hangisinde yay ayraç içinde verilen hikâye unsuru yoktur? A) Büyük kubbeli serin divan, bugün daha sakin, daha gölgeliydi. Pencerelerinden süzülen mavi, mor, sincap rengi bahar aydınlığı, çinilerinin yeşil derinliklerinde birikiyor, koyulaşıyordu. Yüksek ipek şiltelere diz çökmüş yorgun vezirler, önlerindeki halının renkli nakışlarına bakıyorlar; uzun beyaz sakalını zayıf eliyle tutan yaşlı sadrazamın sönük gözleri, çok uzak, çok karanlık şeyler düşünüyor gibi var olmayan noktalara dalıyordu. (kişi) B) Büyük nine düşündü. Şimdi sol eliyle, siyah, parlak saçlarını düzelten torununun torununa pek elemli bakıyor- du. Bu kız tıpkı büyük matemleri geçirmiş, felaketler görmüş bir zavallı gibiydi. Hiç gülmüyor, hep mahzun duru- yordu. Ah, işte hep bunlar onları zehirliyor, solduruyordu. Onları bahara, saadete yabancı bırakıyordu. (zaman) C) Burcun tepesinde beyazlı siyahlı bir bayrak, can çekişen bir kartal istirabıyla kıvranıyordu. Iki bin kişilik muha- sara ordusunun çadırları, kaleye giden geniş yolun sağındaki dişbudak ağaçlarının etrafına kurulmuştu. Yerlere kazıklanmış kır atlar, yabancı kolcular duyuyor gibi sık sık başlarını kaldırarak kişniyor, tırnaklarıyla kazmaya çalıştıkları toprakların nemli çimenlerini otluyordu. Dallarda kırmızı çullar, sırmalı eğerler asılı duruyordu. (yer) D) Metinlerde her zaman anlamsal eksiklikler vardır ve metinler bir mesajı anlamlı hâle getirmek için gerekli olan her bilgiyi sunmazlar. Okuyucular, konuyla ilgili eksik bilgileri tamamlamak ister bunu da çıkarımda bulunarak yaparlar. Metinler genellikle birbirlerine yakın cümleler arasındaki ilişkileri açık bir şekilde ortaya koymaz. Oku- yucunun metnin anlamındaki boşlukları doldurabilmesi için güçlü bir ön bilgisi bulunmalıdır. (olay) exhia iblax eh
KASIM ARA TATİL ÇALIŞMALARI
BİSİKLETİM VIZ VIZ
Babaları söz vermişti. O gün işten erken gelecekti. Birlikte bisiklet
almaya gideceklerdi.
Bisiklet satıcısı güler yüzlü bir insandı. Ali ile Hilmi hemen
her gün bu dükkâna uğrarlardı. Onun için satıcı onları çok iyi tanıyordu.
-Gelin bakalım, gelin, dedi. Evet, senin mavi orada duruyor, senin
kırmızı da burada... İkisinin de tozunu aldım. Bisikletleriniz hazır.
İkisi de bisikletlerin dümeninden tuttu. Bisiklet satıcısı:
-Çok dikkatli binin çocuklar, dedi. Yolun sağından gidin. Bisik-
letin üzerinde cambazlık yapmayın. Hızlı da sürmeyin dedi.
İkisi de bisikletlerine bindiler. Ali'nin babası:
2. GÜN
-Ne duruyorsunuz, dedi. Haydi, siz gidin!
İkiside sanki bu sözü bekliyormuş gibi basıverdi pedallara. Kırmızı cızladı,
mavi vızladı. Aliyle Hilmi'nin en mutlu günlerinden biriydi bugün.
Muzaffer İZGÜ
Soruları metne göre cevaplayalım.
1. Metnin türü nedir?
und
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
KASIM ARA TATİL ÇALIŞMALARI BİSİKLETİM VIZ VIZ Babaları söz vermişti. O gün işten erken gelecekti. Birlikte bisiklet almaya gideceklerdi. Bisiklet satıcısı güler yüzlü bir insandı. Ali ile Hilmi hemen her gün bu dükkâna uğrarlardı. Onun için satıcı onları çok iyi tanıyordu. -Gelin bakalım, gelin, dedi. Evet, senin mavi orada duruyor, senin kırmızı da burada... İkisinin de tozunu aldım. Bisikletleriniz hazır. İkisi de bisikletlerin dümeninden tuttu. Bisiklet satıcısı: -Çok dikkatli binin çocuklar, dedi. Yolun sağından gidin. Bisik- letin üzerinde cambazlık yapmayın. Hızlı da sürmeyin dedi. İkisi de bisikletlerine bindiler. Ali'nin babası: 2. GÜN -Ne duruyorsunuz, dedi. Haydi, siz gidin! İkiside sanki bu sözü bekliyormuş gibi basıverdi pedallara. Kırmızı cızladı, mavi vızladı. Aliyle Hilmi'nin en mutlu günlerinden biriydi bugün. Muzaffer İZGÜ Soruları metne göre cevaplayalım. 1. Metnin türü nedir? und
isemyayincilik www
18. Tüm dünyada ilerleyen teknolojiye bağlı P
olarak kişilerin elektrik enerjisine olan ih-
tiyaçları da artış göstermektedir. Elektrik
enerjisi üretiminde kullanılan mevcut fosil
ve
azalmaları ve bir gün tükenecek olmala-
ri nedeniyle, bir yandan elektrik enerjisi
tasarruf çalışmaları sürdürülürken diğer
taraftan da yenilenebilir kaynaklar kullanı-
larak elektrik enerjisinin üretilmesi üzerin-
de çalışmalar büyük bir hızla devam et-
mektedir. Yenilenebilir kaynakların elektril
enerjisi üretiminde kullanılması için yapılan
çalışmaların, dışa olan bağımlılığı azaltma-
sından dolayı, ülkelerin geleceği için önemi
açıktır. Bu kapsamda yürütülen çalışmalar-
dan bir tanesi de son yıllarda dünyada ve
özellikle Avrupa'da büyük bir gelişim göste-
ren rüzgâr potansiyellerinin kullanılmasıyla
elektrik enerjisinin üretilmesidir.
Bu metin, dil ve içerik özelliği dikkate
alındığında aşağıdakilerin hangisinden
alınmış olabilir?
A) Sohbet
C) Deneme
B) Fıkra
D) Makale
Diğer sayfaya geçiniz.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
isemyayincilik www 18. Tüm dünyada ilerleyen teknolojiye bağlı P olarak kişilerin elektrik enerjisine olan ih- tiyaçları da artış göstermektedir. Elektrik enerjisi üretiminde kullanılan mevcut fosil ve azalmaları ve bir gün tükenecek olmala- ri nedeniyle, bir yandan elektrik enerjisi tasarruf çalışmaları sürdürülürken diğer taraftan da yenilenebilir kaynaklar kullanı- larak elektrik enerjisinin üretilmesi üzerin- de çalışmalar büyük bir hızla devam et- mektedir. Yenilenebilir kaynakların elektril enerjisi üretiminde kullanılması için yapılan çalışmaların, dışa olan bağımlılığı azaltma- sından dolayı, ülkelerin geleceği için önemi açıktır. Bu kapsamda yürütülen çalışmalar- dan bir tanesi de son yıllarda dünyada ve özellikle Avrupa'da büyük bir gelişim göste- ren rüzgâr potansiyellerinin kullanılmasıyla elektrik enerjisinin üretilmesidir. Bu metin, dil ve içerik özelliği dikkate alındığında aşağıdakilerin hangisinden alınmış olabilir? A) Sohbet C) Deneme B) Fıkra D) Makale Diğer sayfaya geçiniz.
27 Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944), Servet-i Fünun Dönemi'nde eserler vermeye başlamıştır. O dönem çok kul
lanılan Osmanlıcılık ve İslamcılık akımlarına karşın kendisi Türkçülük akımını yaymaya çalışmış, bu yönde eserler
vermiştir. Türk edebiyatında açık bir Türkçülüğü ilk defa bir sanat ideali haline getiren Türk şairidir. Milliyetçi kimliği
ile Milli edebiyatın bayrağı simgesindedir. Hece ölçüsünü aruz ölçüsüne tercih etmiş; sanatı, ülküsünü ve fikirlerini
anlatmakta bir araç olarak kullanmış; her şeyi vatanın yükselmesi uğrunda kullanabileceğini söylemiştir. Eserlerinde
coşku, kahramanlık, vatan sevgisi ve öğreticilik bulunur.
Mehmet Emin Yurdakul'a ait dörtlüklerden hangisi bu metinde sözü edilen konulardan biriyle ilişkilendirile-
mez?
A)
Hadi yavrum köyüne, nişanlına veda et;
Sabanını, tarlanı, her şeyini feda et.
O silaha sarıl ki böyle günde bir erkek,
Bir dualı demirden başka bir şey kullanmaz.
C)
Ezgi koydum, ahlarla, figanlarla Türk şiirine,
Öz dilimle haykırdım, "Ey milletim, uyan!" diye;
Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine;
Saç ve sakal ağarttım ben de "Vatan, vatan!" diye.
B) Gençliğimin en tatlı, en ateşli yaşında,
Şu örsümün başında,
Çekicimle çalışmak sanatını buldum ben,
Memleketin namuslu demircisi oldum ben.
D)
Sen kalpsizsin, hani senin gençliğin hayatı?
Aşklarım mı? Bir nefeste solabilen bu şeyler,
Bir yanardağ ateşiyle kömür gibi karardı;
Şimdi ise yerlerinde bir sıtmalı yel eser.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
27 Mehmet Emin Yurdakul (1869-1944), Servet-i Fünun Dönemi'nde eserler vermeye başlamıştır. O dönem çok kul lanılan Osmanlıcılık ve İslamcılık akımlarına karşın kendisi Türkçülük akımını yaymaya çalışmış, bu yönde eserler vermiştir. Türk edebiyatında açık bir Türkçülüğü ilk defa bir sanat ideali haline getiren Türk şairidir. Milliyetçi kimliği ile Milli edebiyatın bayrağı simgesindedir. Hece ölçüsünü aruz ölçüsüne tercih etmiş; sanatı, ülküsünü ve fikirlerini anlatmakta bir araç olarak kullanmış; her şeyi vatanın yükselmesi uğrunda kullanabileceğini söylemiştir. Eserlerinde coşku, kahramanlık, vatan sevgisi ve öğreticilik bulunur. Mehmet Emin Yurdakul'a ait dörtlüklerden hangisi bu metinde sözü edilen konulardan biriyle ilişkilendirile- mez? A) Hadi yavrum köyüne, nişanlına veda et; Sabanını, tarlanı, her şeyini feda et. O silaha sarıl ki böyle günde bir erkek, Bir dualı demirden başka bir şey kullanmaz. C) Ezgi koydum, ahlarla, figanlarla Türk şiirine, Öz dilimle haykırdım, "Ey milletim, uyan!" diye; Viran yurdun dolaştım, bir şehrinden bir şehrine; Saç ve sakal ağarttım ben de "Vatan, vatan!" diye. B) Gençliğimin en tatlı, en ateşli yaşında, Şu örsümün başında, Çekicimle çalışmak sanatını buldum ben, Memleketin namuslu demircisi oldum ben. D) Sen kalpsizsin, hani senin gençliğin hayatı? Aşklarım mı? Bir nefeste solabilen bu şeyler, Bir yanardağ ateşiyle kömür gibi karardı; Şimdi ise yerlerinde bir sıtmalı yel eser.
14. Bu hikâyede olay, okuyucuya kahraman tara-
d
fından aktarılıyor. Anlatımın en çarpıcı özelliği,
C
De nabavi
+4
konuşma diliyle yazı dilinin ustaca harmanlanmış
olması. Konuşma dilinde geçen deyimler, halk di-
line özgü söyleyişler müthiş bir uyumla bir araya
getirilmiş. Üstelik anlatım tekdüze bir şekilde akıp
gitmiyor, bu da sürükleyiciliği sağlıyor.
ivenso abe
Moll
Bu parçada, aşağıdaki yazı türlerinden hangi-
O sine ait özellikler ağır basmaktadır?
www.a
A) Fıkra
C) Makale
B) Eleştiri
D) Günlük
6
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
14. Bu hikâyede olay, okuyucuya kahraman tara- d fından aktarılıyor. Anlatımın en çarpıcı özelliği, C De nabavi +4 konuşma diliyle yazı dilinin ustaca harmanlanmış olması. Konuşma dilinde geçen deyimler, halk di- line özgü söyleyişler müthiş bir uyumla bir araya getirilmiş. Üstelik anlatım tekdüze bir şekilde akıp gitmiyor, bu da sürükleyiciliği sağlıyor. ivenso abe Moll Bu parçada, aşağıdaki yazı türlerinden hangi- O sine ait özellikler ağır basmaktadır? www.a A) Fıkra C) Makale B) Eleştiri D) Günlük 6
hangisi halk
genel özelliklerinden biri
9. Aşağıdakilerden
hikayelerinden
değildir?
A) Aşk, sevgi ve kahramanlık konuları
işlenmektedir.
8) Olaylar halkın anlayacağı sade bir dil ile okura
sunulur.
C) Halk hikayeleri sözlü gelenek ürünleridir.
D) Halk hikayelerinin hepsi mutlu bir son ile
biter.
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
hangisi halk genel özelliklerinden biri 9. Aşağıdakilerden hikayelerinden değildir? A) Aşk, sevgi ve kahramanlık konuları işlenmektedir. 8) Olaylar halkın anlayacağı sade bir dil ile okura sunulur. C) Halk hikayeleri sözlü gelenek ürünleridir. D) Halk hikayelerinin hepsi mutlu bir son ile biter.
3. Geçmişte bir milleti derinden sarsmış bir
olayın (savaş, göç, kıtlık vb.) ya da kahramanların
yiğitlik ve olağanüstülüklerinin anlatıldığı uzun
manzum metinlere.
denir.
Yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi
getirilmelidir?
A) Halk hikayesi
B) Masal
C) Destan
D) Fikra
4. Aşağıdakilerden hangisi ilk dönem Türk
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
3. Geçmişte bir milleti derinden sarsmış bir olayın (savaş, göç, kıtlık vb.) ya da kahramanların yiğitlik ve olağanüstülüklerinin anlatıldığı uzun manzum metinlere. denir. Yukarıdaki boşluğa aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir? A) Halk hikayesi B) Masal C) Destan D) Fikra 4. Aşağıdakilerden hangisi ilk dönem Türk
1. Sessiz bir yerde yalnızken kesintisiz, içsel bir
konuşma akışı içinde düşünce üretebiliriz. Böy-
le durumlarda dil, düşüncenin önemli bir parçası
gibi görünür. Ancak dilin, herhangi bir bilişsel iş-
lem için gerekli olduğuna dair bulgu yoktur. Bazı
hastalarda beyin hasarı, hem dışsal hem de içsel
konuşmanın tamamen kaybolmasına yol açar.
Ancak araştırmacılar dil kaybıyla bilişsel sorunları
ilişkilendirememiştir. Origins of the Modern Mind
(Modern Zihnin Kökenleri) adlı kitabında Merlin
Donald, bu hastalarda dil kaybıyla duyusal siste-
min kaybını karşılaştırmıştır. Hastalar hayatlarını
büyük ölçüde kolaylaştıran bir aracı kaybetmiş-
ler ancak görme ve duyma özürlü kişilerde de
olduğu gibi, bu kayıpla gelen bir zekâ ve bilinç
eksilmesi göstermemişlerdir.
Bu parça aşağıdaki metin türlerin hangisinden
alınmış olabilir?
A) Makale
C) Fıkra
B) Deneme
D) Roman
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
1. Sessiz bir yerde yalnızken kesintisiz, içsel bir konuşma akışı içinde düşünce üretebiliriz. Böy- le durumlarda dil, düşüncenin önemli bir parçası gibi görünür. Ancak dilin, herhangi bir bilişsel iş- lem için gerekli olduğuna dair bulgu yoktur. Bazı hastalarda beyin hasarı, hem dışsal hem de içsel konuşmanın tamamen kaybolmasına yol açar. Ancak araştırmacılar dil kaybıyla bilişsel sorunları ilişkilendirememiştir. Origins of the Modern Mind (Modern Zihnin Kökenleri) adlı kitabında Merlin Donald, bu hastalarda dil kaybıyla duyusal siste- min kaybını karşılaştırmıştır. Hastalar hayatlarını büyük ölçüde kolaylaştıran bir aracı kaybetmiş- ler ancak görme ve duyma özürlü kişilerde de olduğu gibi, bu kayıpla gelen bir zekâ ve bilinç eksilmesi göstermemişlerdir. Bu parça aşağıdaki metin türlerin hangisinden alınmış olabilir? A) Makale C) Fıkra B) Deneme D) Roman
irleri
4. Aşağıdakilerden hangisi yay ayraç içinde verilen tür-
de yazılmamıştır?
A) Komutan-Hey, durun bakalım!
Gelin-Buyur kumandan.
Komutan- Ne yapıyorsunuz burada?
Gelin-Cepheye... Türk ordusuna cephane taşıyoruz.
Komutan-Allah emeğinizi zayi etmesin bacım, sizin
hakkınızı bu millet nasıl öder?
Gelin Şu düşmanı yurdumuzdan bir atalım da ku-
mandan, boş ver sen bizim hakkımızı! (Tiyatro)
B) Içimiz çirkinse sırmalar giysek süslenemeyiz. Kabalığa,
budalalığa gönül vermişsek insan erdemlerine ulaşa-
mayız. Kişi ancak kalbiyle güzel olabilir. İçindeki zengin-
liklerle insanların kalplerini kazanabilir. (Haber yazısı)
C) Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar çocukların, için-
de neşeyle oynadıkları bir bahçe varmış. Bu bahçe
yıllardır ortalarda görünmeyen bir deve aitmiş. Gün-
lerden bir gün dev geri gelmiş. Bahçesinde oynayan
çocukları görünce onlara "Burası benim bahçem, ça-
buk buradan uzaklaşın." demiş. (Masal)
D) Keçinin biri bir gün sürüsünü bir yana bırakmış, bir
başına otlaya otlaya çekip gitmiş. Hain kurt, kaçırır
mi; hemen görmüş keçiciği. "Hah, işte ağzıma layık
bir lokma, yaşasın!" demiş. Keçicik bakmış ki kurtuluş
yok, "Eh, ne yapalım? Madem ölüm kapıya geldi, bari
önce biraz kaval çal ki neşeleneyim." demiş. (Fabl)
şağıdakilerden hangisi hikâye edici bir metin değil-
r?
) Karanlık ve dar yollarda, ellerinde fenerle komşudar
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
irleri 4. Aşağıdakilerden hangisi yay ayraç içinde verilen tür- de yazılmamıştır? A) Komutan-Hey, durun bakalım! Gelin-Buyur kumandan. Komutan- Ne yapıyorsunuz burada? Gelin-Cepheye... Türk ordusuna cephane taşıyoruz. Komutan-Allah emeğinizi zayi etmesin bacım, sizin hakkınızı bu millet nasıl öder? Gelin Şu düşmanı yurdumuzdan bir atalım da ku- mandan, boş ver sen bizim hakkımızı! (Tiyatro) B) Içimiz çirkinse sırmalar giysek süslenemeyiz. Kabalığa, budalalığa gönül vermişsek insan erdemlerine ulaşa- mayız. Kişi ancak kalbiyle güzel olabilir. İçindeki zengin- liklerle insanların kalplerini kazanabilir. (Haber yazısı) C) Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar çocukların, için- de neşeyle oynadıkları bir bahçe varmış. Bu bahçe yıllardır ortalarda görünmeyen bir deve aitmiş. Gün- lerden bir gün dev geri gelmiş. Bahçesinde oynayan çocukları görünce onlara "Burası benim bahçem, ça- buk buradan uzaklaşın." demiş. (Masal) D) Keçinin biri bir gün sürüsünü bir yana bırakmış, bir başına otlaya otlaya çekip gitmiş. Hain kurt, kaçırır mi; hemen görmüş keçiciği. "Hah, işte ağzıma layık bir lokma, yaşasın!" demiş. Keçicik bakmış ki kurtuluş yok, "Eh, ne yapalım? Madem ölüm kapıya geldi, bari önce biraz kaval çal ki neşeleneyim." demiş. (Fabl) şağıdakilerden hangisi hikâye edici bir metin değil- r? ) Karanlık ve dar yollarda, ellerinde fenerle komşudar
1.
ABC
PARAGRAFTA ANL
Anlatım Teknikleri
Betimleyici anlatim, varlıklan iç veya dış özellikleń ile tanitip
göz önünde canlandırmaktır.
Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde kullanılan
anlatım biçimi, betimleyici anlatımdır?
A) Beyaz Diş, Jack London'in yazdığı ve insanların ara-
sına katılmak için ormanı terk eden bir köpeğin haya-
tini anlatan bir romandır. Roman ilk kez seni halinde
1906 yılında bir dergide yayımlanmıştır.
3. Ya
B) Jack London'in issiz diyan, yabani, buz kalpli kuzey
topraklarındaki hayatı konu edindiği romanda Beyaz
Diş adlı kurt, yanı köpek bir anne ile kurt bir babanın
yavrusu olarak dünyaya gelmiştir. Zekâsı ve görüntü-
süyle hayranlık uyandıran muhteşem bir varlıktır.
C) Beyaz Diş, sahibi olan Scott'i başta kabul etmez.
Kendisini cezalandıracağını zanneder. Halbuki Scott,
Beyaz Diş'in yaralanmış haliyle yaşayıp yaşamayaca-
ğını merak eder. Çünkü Beyaz Diş girdiği dövüşte ağır
yaralanmıştır.
D) Jack London'ın Beyaz Diş adlı eserine roman diyenler
var fakat bana göre bu kitap roman ile hikâye arasın-
da bir yerde. Her ne kadar roman diye geçse de onun
doğrusu ya kısa roman olmalı ya da hikayemsi roman
olmalı.
ya
Marak
e
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
1. ABC PARAGRAFTA ANL Anlatım Teknikleri Betimleyici anlatim, varlıklan iç veya dış özellikleń ile tanitip göz önünde canlandırmaktır. Buna göre aşağıdaki metinlerin hangisinde kullanılan anlatım biçimi, betimleyici anlatımdır? A) Beyaz Diş, Jack London'in yazdığı ve insanların ara- sına katılmak için ormanı terk eden bir köpeğin haya- tini anlatan bir romandır. Roman ilk kez seni halinde 1906 yılında bir dergide yayımlanmıştır. 3. Ya B) Jack London'in issiz diyan, yabani, buz kalpli kuzey topraklarındaki hayatı konu edindiği romanda Beyaz Diş adlı kurt, yanı köpek bir anne ile kurt bir babanın yavrusu olarak dünyaya gelmiştir. Zekâsı ve görüntü- süyle hayranlık uyandıran muhteşem bir varlıktır. C) Beyaz Diş, sahibi olan Scott'i başta kabul etmez. Kendisini cezalandıracağını zanneder. Halbuki Scott, Beyaz Diş'in yaralanmış haliyle yaşayıp yaşamayaca- ğını merak eder. Çünkü Beyaz Diş girdiği dövüşte ağır yaralanmıştır. D) Jack London'ın Beyaz Diş adlı eserine roman diyenler var fakat bana göre bu kitap roman ile hikâye arasın- da bir yerde. Her ne kadar roman diye geçse de onun doğrusu ya kısa roman olmalı ya da hikayemsi roman olmalı. ya Marak e
14.
Köyden geleli 3-4 yıl olmuştu. İlko-
kulu bitirebilmiştim ama Türkçeden
sıkıntım hâlâ devam ediyordu. Or-
ta birinci sınıfta Türkçeden kalmak
demek, o yıllarda sınıfta kalmak
demekti. Baraj dersti. Türkçe öğ-
retmenim, her derste uzun uzun
Atatürk'ü anlatır, Öğretmen Li-
sesini ziyaretinde çakır gözlerine
bakmaya doyamadığını uzun uzun
yaşar gibi hikâye ederdi.
Nermin Öğretmen'in okuduğu bu parça aşa-
ğıdaki yazı türlerinden hangisine ait olabilir?
A) Günce
C) Biyografi
1
B) Ani
D) Söyleşi
HIZ YAYINLARI
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
14. Köyden geleli 3-4 yıl olmuştu. İlko- kulu bitirebilmiştim ama Türkçeden sıkıntım hâlâ devam ediyordu. Or- ta birinci sınıfta Türkçeden kalmak demek, o yıllarda sınıfta kalmak demekti. Baraj dersti. Türkçe öğ- retmenim, her derste uzun uzun Atatürk'ü anlatır, Öğretmen Li- sesini ziyaretinde çakır gözlerine bakmaya doyamadığını uzun uzun yaşar gibi hikâye ederdi. Nermin Öğretmen'in okuduğu bu parça aşa- ğıdaki yazı türlerinden hangisine ait olabilir? A) Günce C) Biyografi 1 B) Ani D) Söyleşi HIZ YAYINLARI
12.
Olay
Yer
: Bir çocuğun annesiyle birlikte balık avlamas
: Deniz kıyısı
Zaman: Sonbahar, akşamüstü
Kişiler : Şerif ve annesi
Anlatıcı: III. kişi
Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapı unsurlarına uygun olarak kurgulanmıştır?
Sonbahar gelmiş, ağaçlardan dökülen yapraklar uçuşmaya başlamıştı. Şerif, kıyıda durup elindeki oltayı
denize fırlatti ve beklemeye başladı. Bekledi, bekledi... Akşam yaklaşırken Şerif birden, "Vurdu, vurdu!"
diyerek oltayı kıyıya doğru çekmeye başladı. İğneye bir istavrit takılmıştı. Şerif balığı iğneden kurtardı ve
kaba bıraktı. Ana oğul sevinç içindeydiler. İkisinin de yüzleri gülüyordu.
By Deniz, akşama doğru çok hırçınlaşmıştı. Dalgalar öfkeyle kıyıyı dövüyordu. Annem bir kaya dibinde se-
maveri yakmaya çalışırken, "Sonbaharda burası hep böyledir." dedi. Oltayı başımın üzerinden yarım tur
çevirip hırçın dalgalara attım, Güzel bir atıştı. Biraz sonra oltama kiloluk bir balığın vurmasıyla ödülümü
aş oldum.
Baba yadigan sandalla denize açılıp bir saat içinde tam beş tane balık yakalamıştı Şerif ve annesi. Annesi,
"Beş tane daha tutarsan on balığımız olur. Dördünü sen yersin. Üçer tane de babanla bana düşer." diye
ölçüp biçiyordu. Şerif, "On beş balık tutacağım. Hepimiz beşer tane yiyeceğiz." dedi. Tam o sırada bir balık
daha vurdu oltaya. Alti tane balıkları olmuştu ama artık güneş batmak üzereydi. Bu yüzden bir an önce
kayıya dönmeliydiler.
Sonbahann gelmesiyle av sezonu açılmıştı. Babamla sezonun ilk avına çıkacaktık. Bu kez annem de
bize eşlik edeceğinden babam, "Deniz Hanım, uğurlu gelesiniz." diye temennide bulununca annem de
"Göreceğiz bakalım Şerif Bey!" diyerek gülümsedi. Babam, "Vira bismillah!" diyerek oltayı savurdu. Çok
geçmeden ilk balığı kıyıya çekti. Güneş battığı sıralarda getirdiğimiz iki kovayı ağzına kadar balıkla doldur-
muş olarak eve dönüyorduk.
5
HIZ YAYINLARI
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
12. Olay Yer : Bir çocuğun annesiyle birlikte balık avlamas : Deniz kıyısı Zaman: Sonbahar, akşamüstü Kişiler : Şerif ve annesi Anlatıcı: III. kişi Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapı unsurlarına uygun olarak kurgulanmıştır? Sonbahar gelmiş, ağaçlardan dökülen yapraklar uçuşmaya başlamıştı. Şerif, kıyıda durup elindeki oltayı denize fırlatti ve beklemeye başladı. Bekledi, bekledi... Akşam yaklaşırken Şerif birden, "Vurdu, vurdu!" diyerek oltayı kıyıya doğru çekmeye başladı. İğneye bir istavrit takılmıştı. Şerif balığı iğneden kurtardı ve kaba bıraktı. Ana oğul sevinç içindeydiler. İkisinin de yüzleri gülüyordu. By Deniz, akşama doğru çok hırçınlaşmıştı. Dalgalar öfkeyle kıyıyı dövüyordu. Annem bir kaya dibinde se- maveri yakmaya çalışırken, "Sonbaharda burası hep böyledir." dedi. Oltayı başımın üzerinden yarım tur çevirip hırçın dalgalara attım, Güzel bir atıştı. Biraz sonra oltama kiloluk bir balığın vurmasıyla ödülümü aş oldum. Baba yadigan sandalla denize açılıp bir saat içinde tam beş tane balık yakalamıştı Şerif ve annesi. Annesi, "Beş tane daha tutarsan on balığımız olur. Dördünü sen yersin. Üçer tane de babanla bana düşer." diye ölçüp biçiyordu. Şerif, "On beş balık tutacağım. Hepimiz beşer tane yiyeceğiz." dedi. Tam o sırada bir balık daha vurdu oltaya. Alti tane balıkları olmuştu ama artık güneş batmak üzereydi. Bu yüzden bir an önce kayıya dönmeliydiler. Sonbahann gelmesiyle av sezonu açılmıştı. Babamla sezonun ilk avına çıkacaktık. Bu kez annem de bize eşlik edeceğinden babam, "Deniz Hanım, uğurlu gelesiniz." diye temennide bulununca annem de "Göreceğiz bakalım Şerif Bey!" diyerek gülümsedi. Babam, "Vira bismillah!" diyerek oltayı savurdu. Çok geçmeden ilk balığı kıyıya çekti. Güneş battığı sıralarda getirdiğimiz iki kovayı ağzına kadar balıkla doldur- muş olarak eve dönüyorduk. 5 HIZ YAYINLARI
na
- Muhakeme
BİLGİ
PATLAMASI
7. Yaşlı kadın, aynı köşede yıllardır çiçek satıyordu. Ya-
kınlarda bir şirkette çalışan genç adam, her öğlen
yaşlı kadına bir demet çiçek için gerekli parayı veri-
yor ancak çiçeği almadan gidiyordu. Bu olay, yakla-
şık iki yıl devam etti. Her öğlen genç adam geldi, bir
demet çiçek parasını verip çiçeği almadan gitti. İki yıl
sonra bir öğlen yine genç adam kadının yanına gitti.
Konuşmadan bir demet çiçeğin parasını verdi. Genç
adam, tam gidecekken çiçekçi kadın seslendi: "Be-
yefendi, siz çok iyi ve düzenli bir müşterimsiniz. An-
cak bu para yeterli değil, çiçeğe zam geldi."
Metinde aşağıdaki unsurlardan hangisi belirsizdir?
A) Olay
C) Yer
B) Kişiler
D) Zaman
3. Aşağıdaki parçalarından hangisi diğerlerinden fark-
li bir kişi ağzından anlatılmıştır?
A) Adımlarını sıklaştırdı, daha hızlı yürüyordu artık.
Sanki arkasından onu yakalamaya çalışan biri
varmış gibi. Aklındakileri unutmadan bakkala ye-
tişmeye çalışan bir çocuk gibi. Düşüncelerini
Ortaokul Türkçe
Olay Yazıları
na - Muhakeme BİLGİ PATLAMASI 7. Yaşlı kadın, aynı köşede yıllardır çiçek satıyordu. Ya- kınlarda bir şirkette çalışan genç adam, her öğlen yaşlı kadına bir demet çiçek için gerekli parayı veri- yor ancak çiçeği almadan gidiyordu. Bu olay, yakla- şık iki yıl devam etti. Her öğlen genç adam geldi, bir demet çiçek parasını verip çiçeği almadan gitti. İki yıl sonra bir öğlen yine genç adam kadının yanına gitti. Konuşmadan bir demet çiçeğin parasını verdi. Genç adam, tam gidecekken çiçekçi kadın seslendi: "Be- yefendi, siz çok iyi ve düzenli bir müşterimsiniz. An- cak bu para yeterli değil, çiçeğe zam geldi." Metinde aşağıdaki unsurlardan hangisi belirsizdir? A) Olay C) Yer B) Kişiler D) Zaman 3. Aşağıdaki parçalarından hangisi diğerlerinden fark- li bir kişi ağzından anlatılmıştır? A) Adımlarını sıklaştırdı, daha hızlı yürüyordu artık. Sanki arkasından onu yakalamaya çalışan biri varmış gibi. Aklındakileri unutmadan bakkala ye- tişmeye çalışan bir çocuk gibi. Düşüncelerini