Paragrafta Anlam Soruları

5. Latin Amerika ülkelerinde Türk dizilerinin gördüğü ilgi, Paraguay'da halkın, çocuklarına Türk dizi kahramanları- nin isimlerini vermesiyle kendini gösterdi. Bütçe ve kalite anlamında dünyanın en iyi dizileri arasında olduğu ya- bancı kaynaklar tarafından da doğrulanan Türk dizilerinin hayranlıkla takip edildiği Latin Amerika ülkelerinde, bölge halkının çocuklarına dizi karakterlerinin isimlerini verme- ye başlaması sosyal medyadaki paylaşımlara yansıdı. Şehrazat, Kerim, Kemal, Devran ve Mustafa gibi isimler ülkede oldukça yaygınlaşmaya başladı. Bu medya metninin yazılma amacı aşağıdakilerin hangisidir? O sono a Sta A) Kültür aktarma B) ikna etme Bilgilendirme D) Olay yorumlama

PSF Test - Periy ke Parçada Anlam (Karma) 3. Edebiyat inceleme yazılarını okurken sık karşılaşabileceğiniz kavramlardan bir tanesi, tuhaf bir kelime gibi gözüken "önseme" limesidir. "Önseme" kelimesi, bir hikâye sırasında hikâyenin sonu hakkında ipucu veren ögeleri tanımlamak için kullanılır. Onsem ce okuyucuyla paylaşmaya başlar. Bunlar çok bariz şeyler olabileceği gibi, çoğu okuyucunun gözden kaçırabileceği, ufak detaylar kullanılan olay örgülerinde, yazar hikâyenin sonunda yaşanacak büyük bir gelişme ile ilgili "ipuçlarını" eserin sonundan bir süre ön. da olabilir. 1. Bu açıklamaya göre aşağıdaki roman özetlerinden hangisi "önseme"ye örnek olabilir? A) Keloğlan ve annesinin küçük bir tarlası, bir inekle ve birkaç keçisi varmış. Ana oğul kit kanaat geçinirmiş. Keloğlan sık sık anng sine "Seni saraylarda yaşatacağım anacığım." diye takılırmış . Bir gün o yöredeki padişahın kızın amansız bir hastalığa yakalan mış. Padişah kim kızını iyileştirirse ona büyük hediyeler vereceğini haber salmış. Keloğlan da şansını denemek istemiş. Padişa hin kızını iyileştirmek için anasının yaptığı tarhanadan hazırlamış. Tarhana çorbasını içen prensesin gözleri açılmış. Bunu duyan padişah, Keloğlan ve anasını sarayına yerleştirmiş. Hatta kızını Keloğlan'la evlendirmiş. B) Annesi her sabah kalkar, Ali'nin kahvaltısını hazırlardı. Sabahları Ali'nin bir semaver bir de fabrikanın önünde bekleyen salep güğümü hoşuna giderdi. Kahvaltısını yaptıktan sonra evden çıkıp duraktaki arkadaşları ile buluşur ve fabrikaya yürürdü. Bir sa bah, Ali uyanmadan semaverin başında annesinin üzerine bir fenalık gelmiş yakın sandalyeye çöküvermişti. Çöküş, o çöküş... Ali, günlerce evin boş odalarında gezindi. Bir sabah yemek odasında semaverle karşı karşıya geldiler. Onu kulplarından tutarak gözlerin göremeyeceği bir yere koydu. Kendisi bir sandalyeye çöktü. Bol bol, sessiz bir yağmur gibi ağladı. C) Karabibik, Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı Beyelik köyünde yaşamaktadır. Sekiz dönümlük tarlasında yaşamını sürdürmek zorun dadır. Tarlasını sürmek için Koca Imam'ın öküzlerini kiralar. Kızı Huri'yi Koca İmam'ın kayınçosu Sarı İsmail'le evlendirirse öküz leri kiralamaktan kurtulacaktır. San Ismail başka bir kızla evlenince bu umudu suya düşer. Tefeci bir Rum'dan yüksek faizle borç lanarak bir çift öküz alır. Artık tarlası ve öküzleri olduğu için nasıl olsa kızına iyi bir kısmet çıkacaktır. D) Mahmut Bey, stres dolu hayatı olan bir iş adamıdır. Yaşamı boyunca rakip firmayı alt etmek ve sonunda emekli olmak için çalı şır. Bir gün kızı Mahmut Bey'e ofisinde süs olarak kullanması için bir tekne modeli hediye eder. Ünlü iş adamı zaman zaman bu modele bakarak emekli olacağı, yelkenli bir tekneyle denize açılacağı günleri hayal eder. Bir müddet sonra Mahmut Bey emek li olur, emekli ikramiyesiyle büyük bir market açar ama işler iyi gitmeyince iflas eder ve beş parasız kalır. Abbas Sayar, yasadığı kültūrion

DU 1. 1. Metin: 13. yüzyılda kurulduğu tahmin edilen ve gelip geçenlerden vergi olarak aanse azalmasından dolayı Payas ismini alan Kale, Yavuz Sultan Selim'in Misir sefer le strane leti'nin eline geçmiştir . Hac yolu üzerinde olması nedeniyle Payas'a önem veren Osman1862 1571 tarihleri arasinda Cenevizlilerden temel yıkıntıları ile kalan kaleyi tamamen sokeret a uygun olarak bugünkü kale ve hendeği yaptırmıştır. Külliye, cami, hamam ve imaret ise 1562 1574 yıllan arasında tamamlanmıştır. Böylece ilk hâlinden daha gelişmiş bir şehir olmuştur. 12 yüzyılda Payas'ı gören Evliya Çelebi, izlenimlerini şu sözlerle aktarmıştır: "Deniz kıyısında don gen biçiminde taştan yapılma bir kaledir. Sekiz tane sağlam kulesi ve her kuleden utatoa vardır. Bu toplar limanı korur. Kalenin duvarı iki kat olup burç ve kaleleri pek saglamorous bakan yakada ikişer kat demir kapılan hendek üzerinde ağaçtan bir köprüsü vardır. Kale inde 300 kadar ev ve 70 kadar kale neferi bulunur. Kale'nin etrafı 800 adımdır." II. Metin: Bir kent düşleyin; yaz sıcağında öğleden sonraları halk uyurken, anıt çeşmelerinde su aksın, şehrin bütün sokakları yıkansın, wyandıklarında kendilerini temiz ve serin bir kentte bu sunlar... Geceleri kimse sokağa çıkmadığı hâlde, sırf şehrin güzeliğini ortaya çıkaran suuntaan siluetleri gelen gemiler tarafından görülsün diye sokaklar meşalelerle işıklandinisin... Tahmine mek zor değil, burası ünlü Roma kenti. Efes. Efes, Ipek ve Kral Yolu'nun üzerindeydi. Kervar za gelen mallar, buradan batıya gönderildiğinden ticaret yoluyla zenginleşen bu şehirde insana lüks içinde yaşarlardı. Evlerinde hem soğuk hem de sicak su vardı, şehre mükemmel bir kana zasyon sistemi döşenmişti. Evlerini yamaçta kurdukları için hepsinin harika bir deniz manzaras vardı. Ege Denizi'nden gelen imbatın getirdiği serinlikle yaz sıcağrhissedilmezdi. Büyük bir tja rosu vardı. Zengin tüccarların yanı sıra filozof, ressam, heykeltıraş, mimar ve birçok sanatçınında yaşadığı kent, Roma Imparatorluğu'nun Asya başkenti ve limanıydı. Bu iki metin arasında aşağıdaki ölçütlerin hangisi üzerinden bir benzerlik kurulabilir? A) Ele alınan konu B) Öznel veya nesnel olması Seçilen düşünceyi geliştirme yolu D) Kullanılan metin türü

1. ng Brunel, Thames Tüneli'ni küçük bir gemi böceğinin hareketlerin- den esin alarak inşa etti. Bu küçük böceğin tahtayı bir yöne doğ- ru kemirerek tünel açtığını, sonra tünelin duvarlarını bir çeşit ver- nikle sağlamlaştırdığını gördü. Aynı aşamaları izleyen Brunel, o muhteşem şaheserini yaptı. Yaşadığımız çağdaş dünyada buna benzer misalleri çoğaltmak mümkündür. Parçanın ana fikri aşağıdakilerden hangisidir? A) Birçok buluşun temelinde hayvanları taklit yatar. B) Bazı hayvanlar insanlardan çok daha ustadır C) Birçok buluşa uzun çaba ve gözlemle ulaşılmıştır. D) Insanoğlu tabiatı seyrederek her şeyi öğrenebilir.

TÜRKÇE 19. * SPOR ® BAHCE 30 e 1905 1903 PUT 0-3 10-1 4 - 4 SPOR CIBAHICE - 0 1 - 1 1-2 TOOT 0 - 0 3-2 3-1 1903 1-0 4-2 Bu tabloda dört büyük takımın kendi aralarında yaptıkları maçların skorları verilmiştir. Kırmızı renkle gösterilen yatay takımın attığı gol sayısını, siyah renkle gösterilenler ise dikey takımın attığı gol sayısını göstermektedir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu tablodan çıkarılabilir? A) GS ve FB eşit sayrda galibiyet almıştır. B) En fazla gol atan takım GS'dir. C) En fazla gol yiyen takım TS'dir. D) En fazla beraberliğe kalan takım TS'dir.

Metinde Ana Düşüm & Sind Mell 8. Aşağıdaki metinlerden hangisinin ana düşüncesi yay ayraç içinde yanlış verilmiştil! Gunumuzde yazarlar binlerce yazar arasından kendilerini gösterebilmek için ve rekabette bir adım ön özgü yazım tarzı oluşturmak zorundalar. Bu zorunluluğu yerine getirmeyen yazarlar tekdüzelik içind de olabilmek için kolayca taklit edilemeyecek, kendilerini diğer yazarlardan farklı kılacak, kendilerin Ana düşünc celer, bir ar kaybolup gideceklerdir. (Sıradan olmak istemeyen ve geleceğe kalmak isteyen yazarlar özgünlüğ basamağı yakalamak zorundadır.) Yardımcı d suzluk ifad ferkes bir yerlerde ve kendince eksik hissettiği şeylere göre mutluluğu arıyor. Eğer bu arayışı kend her bir ayr elisimizda yaparsak bulabilme şansımız yok. Çünkü mutluluğumuz bizim dışımızda gerçekleşeme Başka insanlar bizim için mutlu bir yaşam kuramazlar. Böyle bir arayış ve beklenti içinde başkaların teslim olursak en yakınlarımız dahi ancak bizi kullanmaya çalışırlar . (Kişiyi ancak kendisi mutlu edeb Soru Tipl Bu pa Bup Bup C) Hayatımız boyunca sınırsız sayıda tecrübe edindik ve edineceğiz. Yaşadığımız başarısızlıkların ve ad Kend ların bile bizler için birer tecrübe kaynağı olduğunu unutmadan umutsuzluğa kapılmak yerine yolumuz umutla devam etmeliyiz. Kendimizi yeni yaratıcı fikirlere ve deneyimlere açarak aynı zamanda hayat > mızla ilgili yapabileceğimiz seçimlerin farkındalığını da artıracağımızın farkına varacağız. (Hayat boy Örnek edindiğimiz tecrübelerin altında acılarımız ve başarılarımız vardır.) Konuşmak , kendini ifade etmektir. Uygun yeri ve uygun zamanı hissedebilmek ve onu beklemekti Ezberle konuşmak sadece ağızdan çıkan sözcükler değildir , bazen bir bakış veya bir duruşta anlatır söyleme bilgi ec istediklerinizi . Bu yüzden kendinizi etkin bir şekilde kontrol altında tutmaktır. Konuşmak kişinin imza ezber sıdır. (Insan sadece konuşarak değil, bazen bakışı ve duruşuyla da kendini ifade edebilir.) bir uğ U man C Yan daşince kalma mesir baş Löğret tapla

14. Bu Türkçe Sarmal 12. Gülşah, Ayfer. Çiğdem. Özge ve Yeşim isimli öğretmenlerin pazartesi, sali, çarşamba, per- şembe ve cuma günleri sırasıyla anlatacaklar isim, sifat, zamir, zarf konuları ile ilgili şunlar bi- linmektedir: Fiilis Her gün sadece bir konu işlenecektir. Sıralamanın tam tersini yapan öğretmenler, Çiğdem ve Yeşim'dir. • Her öğretmen, bir gün dinlenecek, konu an- latamayacaktır. • Pazartesi Çiğdem ve Gülşah, cuma Özge ve Yeşim çarşamba günü ise Ayfer Öğretmen dinlenecek, ders anlatmayacaktır. Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi mu As A yanlıştır? Yeşim Öğretmen'in perşembe günü anlattığı konuyu, Özge Öğretmen pazartesi günü an- latacaktır. Gülşah Öğretmen'in çarşamba günü anlattı- ğı konuyu, Ayfer Öğretmen salı günü anlata- caktır. Salı günü sifat, perşembe günü ise zarf ko- nusu iki ayrı öğretmen tarafından anlatıla- caktır. Çiğdem Öğretmen'in salı günü anlattığı ko- nuyu; Ayfer Öğretmen cuma, Özge Öğret- men perşembe günü anlatacaktır. 13.

3. Deneme dhe ygun noktalama işareti arfle başlamaz. ardır? Sou os tethel 17 ve 18. soruları aşağıdaki bilgilere göre yanıtlayınız. Avrupa'nın Lyon, Zürih, Prag, Viyana kentlerinde gerçekleştirilecek bilgisayar oyunları turnuvasında arut, savaş, fol ve şehir inşa etme türlerinde tüm ülkelerden temsilciler yarışacaktır. Türkiye'den ise Asli, Bara, P. Sant kendi aralarında yarışacaklardır. Kazanan dört kişi ise Avrupa'ya gidecektir. Yağmur, Bara isimli yarışmacılar-Adene, Ankara, Talder ve İzmir'den katılarak Avrupa turnuvalarına katılmak için önce Ülke içinde Yağmur'u eleyen kişi Ankara'dan katılmıştır. Arabay sellri Talha Prag'daki turnuvaya katılmıştır. kyon'a Trabzon'dan gelen Ebru gitmiştir. Futbol oyunu Viyana'da gerçekleşmiş ve katılımcı ise Serkan olmuştur. Züritte giden kız öğrenci Adana'dan katılmıştır. İzmir'den katılan erkek yarışmacı, farklı şehirden gelen Baha'yı elemiştir. Avrupa yarışına katılmaya hak kazananların her biri farklı şehirlerden gelmiştir. Lyon'da araba yarışı oynanmıştır. İki şehirden ikişer diğerlerinden birer öğrenci ülke içindeki yarışmaya katılacaktır. . Ein... stümüze toplarını urmak kolay değil, yetenekler atfe- nsky, John Mc- nadi. A sehr insa, scuos 17. Bu bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenebilir? A) Şehir inşa etme oyunu turnuvasına Talha katılmıştır. B) Prag'da savaş oyunu turnuvası düzenlenmiştir. zirih C) Serkan İzmirden katılmıştır. prog vivona D) Ash Zürile gitmiştir. Adona - kalftalha D - Futbol Arobaisus serkon Lyon - Ebru Ctrebar) nin - bohe And/izu in, haya-

8. SINIF ri O S TURKÇE 17. İstanbul'un bugüne ulaşan en önemli tarihî ve tu- 19. T ristik merkezlerinden olan Mısır Çarşısı, her gün te binlerce ziyaretçiyi ağırlamaktadır. 1597 yılında SE Padişah III. Murat'ın eşi Safiye Sultan'ın emriyle yapımına başlanan, inşaatı 67 yıl süren ve Yeni d Cami külliyesine inşa edilen bu Çarşi, caminin giderlerini karşılamak amacıyla yaptırılmıştır. Misir Çarşısı ilk yapıldığında "Yeni Çarşı" ve li "Valide Çarşısı" adlarıyla anılmış ancak burada bulunan dükkânlarda satılan mamullerin çoğun- lukla Mısır'dan gelen eşya ve baharatlar olması nedeniyle 18. yüzyılın ortalarından itibaren "Misir Çarşısı" adıyla anılmaya başlanmıştır. Çarşı'da; Balık Pazarı, Hasırcılar, Ketenciler, Yeni Cami, Haseki ve Çiçek isminde altı kapı bulunmaktadır. Mısır Çarşısı 113 dükkana ev sahipliği yapmakta- dir. Ağırlıklı olarak baharat ve lokum çeşitlerinin satıldığı dükkânlar arasında kuyumcu, gıda ve hediyelik eşya dükkânları da yer almaktadır. Ara- dan geçen yıllara bağlı olarak yıpranan ve zaman zaman restore edilen çarşının emektar esnafı yar- dımlaşma ve dayanışma içerisinde hizmet verme- ye devam etmektedir. BAHÇEŞEHİR KOLEJİ Bu parçada "Mısır Çarşısı" ile ilgili aşağıdaki- lerden hangisine değinilmemiştir? A) Adının nereden geldiğine B) Kim tarafından inşa edildiğine C) İnşa edilme amacına D) Turistik bir yer olduğuna

Soru 15 Balk Boy Tava Barbor Bir balikchi tezgâhında yer alan balik türleri ile ilgili bilgiler aşağıdaki tabloda verilmiştir. Onenten Pem Izgara Ogerilmez Onepati Oportir Operilmez Önerilir Önerilmez Onerilir Oneillir Operlimez Önerilir Kilic Lüfer Küçük Hamel Küçük Büyük Küçük Buyuk Bu balıkçıdan alışveriş yapan Mine) Nermi. Okan Ome) ve Pele ligili şunlar bilinmektedir. • Her bir kişi, diğerlerinden farklı bir balık türü satın almigt. Ömer , hem tavası hem izgarası önerilen bir balik almıştır. • Mine ve Pelin'in aldığı balıkların boy özelliği farkh, pişirme önerisi aynidir. Okan tavada pişirilmesi önerilen, küçük bir balik almistu Buna göre; lufer, 11 kilic, Il barbun balıklanndan hangilerini kimin alacağı kesin olarak söylenemez? A) Yalniz B) Yalniz li. C) Ive Al MEBORN

1 Farsça "name" dilimizde, şiirde, edebiyatta, günlük konuşmalarda yeri olan bir kelimedir. "Mektup” demek. Daha çok sevgiliye, eșe dosta yazılan mektuba "name" denirdi. Sonuna getirildiği adlara, o alana, o kavrama dair yazılmış yazı veya kitap anlamı kazandırır: Emir- name, iddianame, kararname, seyahatname ... gibi. Son zamanlarda dostlar arası mektuplardan söz ederken "elektronik-posta"nın kısaltması olan "e-posta" yerine "e-name" demeyi tercih ediyorum. Fark ettiğinizde yadırgayıp yadırgamadığınızı arada söyleyin bana. Sevimsiz bulduysanız ısrar etmem. Bu parçanın yazarı için aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Eleştirilmekten rahatsızlık duyduğu B) Arkadaşlarından gelen elektronik postalara önem verdiği €)-Name sözcüğünün anlamını ayrıntılı şekilde bildiği D) Dostlarından elektronik postalar aldığı m.tr

1. Bir güvercin kanadında okşuyorum, Göklerin maviliğini. Serçelerin civiltısıyla siniyor içime, Ağaçların yeşilliği. Bulutların ipek gölgesi, Çocukların yüzünde ışıldıyor. Yukarıdaki şiirin konusu aşağıdakilerden hangi- sidir? A) Doğanın önemi CYaşama sevinci B) Çocuk sevgisi D) Özgürlük isteği

Padişah bir gün: "Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!" demiş. Yalancılar hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana: Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü. Bunun neresi yalan? Kuş kartaldır, aslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii. Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar! Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacı- ni düşürmüştür. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiştir. Taç kimin kafasın- daysa kral odur tabii! Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü! Senin ok, bir ağacın üstüne düşmüştür. Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce takılacak yer bulamayıp yere inmiştir. Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bul- muş ve kimse padişaha "Bu yalandır." dedirtememiş ama bir gün Keloğlan gelmiş ve bakın padişaha ne demiş: Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Ben onu şimdi geri almaya geldim. Bu parçadan aşağıdaki yargılardan hangisine ulaşılamaz? A) Otoritenin akıldan üstün olduğuna B) Keloğlan'ın keskin bir zekâsı olduğuna C) Padişahın kendi aklına güvenen biri olduğuna D) İnandırıcı yalan söylemenin zor olduğuna

8, 9. ve 10. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayiniz. Trafik sorununun tek ve kesin çözümü; birey olarak küçük yaşlardan, aile içinden ve ilk etim dönem lerinden başlayarak tüm toplumda kuralların herkes için var olduğunu ve bunun niçin gerekli olduğunu anlamak, anlatmak ve bunu uygulayıp yaşatmaktır. Trafik terörü, sadece bir örnek olup gündem ol duğu için göze çarpmaktadır. Oysa aynı kural tanımazlık, hayatın her safhasında görülmektedir: Asi lik ve her an kavgaya hazır olma, çevreye zarar verme, saygisizlik, kişisel özgürlüklere saldırı, adaletin içini boşaltma, her türden hirsızlık ve benzeri birçok hastalık toplumsal olarak bir eksikliğimizdir. Ancak hoşgörü, empati ve insan hayatına değer verme kavramları, bireysel olarak uygulanırsa birçok prob- lem çözülecektir. "Dolu başak eğik durur." sözü gereğince tek çözüm, her birey için psikolojik eğitim ve ahlak eğitiminin yapılmasıdır . Bu, her ne kadar refah, sosyal çevre ve toplumsal ilişkilerle alakalı olsa da haksızlığın ve trafikte de olsa başkalarının hakkına tecavüz etmenin etik olmadığı: ahlak ve din kurallarına uygun ol madığı, nezaketin, anlayışlı olmanın esas olduğu, kuralların siz dâhil herkes için olduğu kişilere iyice anlatılmadır. Peki, kurallara uyulması için ceza çözüm müdür sorusu burada öne çıkacaktır. Evet, bir çözümdür ama birinci yol değildir, olmamalıdır. Ceza, öncelikle birey tarafından özeleştiri ile yapılmalıdır. Bu da bir kültürdür ve eğitimle kazanılır. 8. Bu metne göre aşağıdakilerden hangisi trafik terörünün nedenleri arasında gösterilemez? A) Toplumsal kuralların küçük yaşlardan itibaren öğretilmemesi B) Eğitimin yeterli seviyede yapılmış olmaması Chilli değerlerin kaybolması ya da onlara değer verilmemesi mest D) Dini ve ahlaki etik kurallaan toplumda yaygınlaştırılamaması 9. Bu metinde aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı verilmiştir? A) Ahlaklı ve bilgili kişilerin daha az tarafik kazası yaptığını söyleyebilir miyiz? B Trafik sorunu ile kişisel eğitim arasında bir ilişki kurulabilir mi? e) Yaygın olarak toplumsal kurallara karşı gelmenin sebepleri arasında yoksulluk gosterilebilir mi? D) Bilgili ve görgülü insanların hiç suç işlememelerinin nedeni nedir? 10. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Al Yazar okuyucunun kanısını değiştirmeye çalışmaktadır. B Tanımlarla verilmek istenen mesaj somutlanmaya çalışılmıştır. Ad ve eylem cümlelerine yer verilmiştir. ) Okuyucuyu bilgilendirmeye yönelik bir anlatıma sahiptir.

1. Ben nefret eyledim sizin gerçekten Yalanı severim, yalanı gayrı... Tiksindim bülbülden, gülden, çiçekten Yılanı severim, yılanı gayrı... "Sapıtmış bu!" diye beni yeriniz Hakkımda bin türlü hüküm veriniz Omzumda yüktür dirileriniz Öleni severim, öleni gayrı... (Abdurrahim Karakoç) Bu dizelerin şairi ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söyle- nebilir? A) Herkesçe normal kabul edilen durumları eleştirmektedir. B) İnsanlarla birlikte olmaktan mutluluk duymaktadır. C) Herkesten uzak bir yaşam sürme arzusundadır. D) Neyi sevip neyi sevmeyeceğine karar verememiştir.

IĻllabiliyor. Sistem Llefona yükle i zaman da kapının çaldiğini anlatımında aşağıdakilerden niyarak kapıyı açıyor. Ayrıca Kül Tigin Abidesi, kaplumbağa şeklindeki oyuk bir yerinde kullandığı sureve his korur. Bazı insanlar, hayattaki olum sinda dünyaya küsüyor. Ben şöyl Diyelim birisi kazada bacağını kay kötü bir durumdur. Ancak bu kiş uzanır: Birinci yol, artık yaşamda dir. İkinci yol ise diğer bacağım tir, şükretmektir. Bence herke olmalıdır. Yoksa karamsarlık Bu parçanın anlatım biçi tirme yolu aşağıdakilerd tir? play içine çekmeye kaide taşına oturtulmuştur. Keşfedildiği zaman, bu kaidenin yanında devrilmiş bulunuyordu. Özellikle devrik durumda rüzgâra maruz kalan kısımlarında tahribat ve silintiler olmuştur. Sonradan yerine dikil- miştir. Yüksekliği 3,75 metredir. Özenle yontulmuş, bir çeşit kireç taşı veya saf olmayan mermerdendir. Yukarıya doğru biraz daralmaktadır. Bu parçada başvurulan anlatım biçimi, aşağıda- kilerden hangisidir? a da nesneyi eksiksiz ve yucunun gözünde canlan Tartışma - Tanımlan BLAçıklama - Tanık 6) Tartışma - Tanik D) Öyküleme - Ben A) Açıklama C) Tanisma Betimleme D) Oylüleme 8.SINE FEN BİLİMLERİ YAYINLARI