Paragrafta Anlam Soruları

15. Şu karşıdaki sandalı görüyor musunuz? Bakın sahi- le yaklaşıyor. Onu yürüten şey nedir? Kürekleri de- ğil mi? Ya șu uçan martılar! Kanatları yolunsa artik uçabilir mi? Düşünce de böyledir. Dört duvar arası- na kapatılmak istenirse kanatsız Kuş, küreksiz sandal oluverir ve bütün manasını kaybeder. Bu parçada vurgulanan düşünce aşağıdakilerden hangisidir? A) Hiçbir şey, insanın düşünmesine engel olamaz. B) Düşünceyi dört duvar arasına kapatmak isteseniz de başaramazsınız. C) Düşünceyi susturmak zihne gem vurmak demektir. D) Düşünce ancak özgür ortamda yaratıcı olabilir.

COKLU KAZANIM SORULARI TEST - 2 isine dugu edir 1. Metinde anlatılanlarla ilgili, 1. Yazar, edebi değeri olmayan yabancı yazarların eserlerinin gençler tarafından sıklıkla okunma- sindan rahatsızdır. ama cise u soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Ahmed Haşim, dili bir ağaca benzetir: "Hiçbir şey kan kadar bir ağaca benzer değildir. Lisanlar, tip- tagaçlar gibi, mevsim mevsim rengini kaybeden büyapraklarını dökerler ve tazelerini açarlar. Lisa- mnyaprakları kelimelerdir" Ancak biz dil ağacımızı budayalım derken onun taze filizler çıkaracağı dal- in da kestik ve Batı dillerinden aşılama yaptık. Maalesef dilden attığımız o çok kullanılan Arapça efarsça kelimelerin yerine, öz Türkçesi değil Batılı su II. Dilimizden çıkardığımız Arapça ve Farsça söz- cüklerin yerine öz Türkçe sözcükler bulma çabası olumlu sonuçlar vermiştir. 11. Klasik eserler , günümüz Türkçesine düzgün çevrilmediği için gençler tarafından rağbet görmemektedir. eşilklan yerleşti. Bu kelimeleri kaybetmekle başlayan sığ düşünce ve duygularla gençliğimizin dimağı basitleşmiştir. Oğrencilerimiz eskisi gibi kültür eserlerimizi oku- jamiyor veya okusalar da anlayamıyorlar. Meh- met Kaplan, kendi çocuklarına yabancı kültürleri ogretmek için tedbirler alan bir milletin kendi tutur eserlerinin dilini yasaklamasını anlaşılmaz blur. Klasik eserlerin çok da düzgün yapılama- fan günümüz Türkçesine çevirileri, gençlerimize o IV. Dilimize girmiş Batı kökenli sözcüklerin yerine kültürümüze uyumlu Arapça ve Farsça sözcük- ler kullanılmalıdır. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) I-11 B) I-DII C) II - IV Dj III-IV 2. edebi zevki veremiyor. Bu şekilde kültürümüzden kopan nesil; kökünü kaybeden, özsuyunu yitirmiş Dit agaç gibi kurumaya yüz tutuyor yahut yetiştigin topraklardan çıkıp başka topraklarda cılız, karma- skkökler salmaya başlıyor. Eskiden böyle değildi ancak son dönemlerde gençlerin elinde, hiçbir tebi ve kültürel değeri olmayan yabancı yazar- 3 en eserlerini sıkça görüyoruz. Aşık Paşa, Fuzuli, seyh Galip, Nefi, Tevfik Fikret, Ahmed Hâşim hat- ta stiklal şairimiz Mehmed Akif i ellerinde göre- memek dilimiz ve kültürümüz açsından çok esef vericidir. Türk klasiklerini okumak onlara çok sikici geliyor. Bu kopuşun nerede başladığını bulmak Sin tarihe bakmak yeterlidir. Anlamadığı kelime- Verle yazılmış bir eseri okumaktan edebi bir zevk Metinde düşünceyi geliştirme yollarından han- gisine yer verilmemiştir? A) Benzetme B) Tanik gösterme C) Tanımlama D) Karşılaştırma NAIRTEST E Bamuyorlar. Metinde anlatılmak isteneni en iyi özetleyen açıklama aşağıdakilerden hangisidir? A) Dilimizdeki Arapça ve Farsça sözcükleri çıkarıp öz Türkçe sözcükler bulmak yerine Batı kökenli karşılık- lar bulduk, bu da kendi kültürüne ait eserleri anlama- yan, kendi kültürüne yabancı bir nesil yetişmesine neden oldu. B) Zaman geçtikçe gençlerimizin Türk klasiklerinden uzaklaşması yadsınamaz çünkü Türk klasiklerine ait eserlerin dili eskimiş bu yüzden gençlerimiz tarafın- dan anlaşılmaz bulunmuştur. C) Dil, bir ağaca benzer; nasıl ki bir ağaç zaman zaman yapraklarını dökerse dil de con Hacer ÖZTÜRK-Türk Dili dergisi 2018 Haziran sayi- undoki "Kurutulmuş Ağaca Su Vermek: Türk Dilini Thya Çabalan" adlı yazısından alıntı yapılmıştır. oldu

Olay : Bir çiftçinin oğlu ile birlikte tarlasındaki misırlan toplaması Yer : Tarla Zaman : Yaz, sabah Kişiler : Yaşlı çiftçi ve oğlu Ahmet Anlatıcı: III. kişi Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapı unsurlarına uygun olarak kurgulanmıştır? A) Öğle sıcağına yakalanmak istemediğim için sabahın erken saatlerinde evden çıktım. Tar- lamdaki mısırları aceleyle toplarken oğlumun da yavaş yavaş yolun karşısından tarlaya doğru geldiğini gördüm. Sabah erkenden oğlumu uyandırmak istemiştim ancak o uyan- mayinca tarlaya tek başına gelmiştim. Oğlum, yaşlı babasına tarla işlerinin başından iti- baren yardım etmek yerine neredeyse iş bitmek üzereyken geliyordu. Neyse, en azından topladığım mısırları bu yaz sıcağında tek başıma taşımayacağım, diye düşünüp sevindim. B) Yaşlı çiftçi, öğle sıcağına aldırmadan evden çıktı. Tarlasındaki mısırları aceleyle toplarken oğlu Ahmet'in de yavaş yavaş yolun karşısından tarlaya doğru geldiğini gördü. Giderken Ahmet'e de haber vermiş ancak Ahmet pek de oralı olmamıştı. Kendisi planladığı saatte gelmiş olsa da oğlu iş bitmek üzereyken geliyordu. Neyse, en azından topladığım misir- ları bu yaz sıcağında tek başıma taşımayacağım, diye düşünüp sevindi. C) Öğle sıcağına yakalanmak istemeyen yaşlı çiftçi, sabahın erken saatlerinde evden çık- ti. Tarlasındaki mısırları aceleyle toplarken oğlu Ahmet'in de yavaş yavaş yolun karşı- sindan tarlaya doğru geldiğini gördü. Sabah erkenden Ahmet'i uyandırmak istemiş ancak o uyanmayınca tarlaya tek başına gelmişti. Oğlu da işlerin yaz sıcağında öğle- ye kalmasını istemediği için babasının arkasından tarlaya gelmiş ve mısırları toplarken ona yardım etmişti. D) Yaşlı çiftçi, sabahın erken saatlerinde evden çıktı. Tarlasındaki mısırları aceleyle toplarken oğlu Ahmet'in de yavaş yavaş yolun karşısından tarlaya doğru geldiğini gördü. Sabah er- kenden Ahmet'i uyandırmak istemiş ancak o uyanmayınca tarlaya tek başına gelmişti. Şimdi de neredeyse iş bitmek üzereyken geliyordu. Bu soğuk ve rüzgârlı kış gününde eve kadar mısırları tek başına taşımak zorunda kalmadığı için babası yine de seviniyordu.

Paragrafta Yapı 7. (1) Roman dediğimiz tür hiçbir yazılı metne, belge veya belgeler topluluğuna sığmayacak kadar kendine has özelliklere sahip büyük bir sanat koludur. (II) Realist romanın gücüyle hiçbir gerçek veya uydurma belge boy öl- çüşemez. (III) Gerçek belgelerin arkasına saklanmış en güzel yalanlar da realist roman gerçeğinin çelik penceresinden kendini kur- taramaz. (IV) Realist roman bütün yalanları, ne kadar iyi örtbas edilmiş olursa olsun, ya- kasından tutar, layık olduğu çirkef çukuruna atar. (V) Çoğu zaman gerçekçi yazmanın bir yetenek işi olduğu, dolayısıyla sonradan ka- zanılamayacağı sanılır oysa yanlıştır bu. (VI) Gerçekçi yazmak, güzel yazmak, iyi yazmak her şeyden önce kendini yetiştirmekle olur, bu yolda yapılan denemelerle dilimizi iyi kullanan ustaları, okuyup tanımakla olur. Yukarıda parça ikiye bölünmek istense ikinci paragraf numaralanmış cümlelerin hangisiyle başlar? A) II. B) III. C) IV DV 8. .... Bunun için belirlenmis hir kur .........

TEST Paragrafta Konu - Ana Düşünce 1. On yıldır bu şenlikleri izliyorum. Bir mevsim içinde seyrettiğim film, izlediğim konser, gördü- ğüm folklor etkinlikleri hatta gezdiğim yerlerin kazandırdığı izlenimlerden daha ilginç buluyo- rum bu şenlikleri. İçtenlikleri var bu oyuncula- rin. Bu metinde; 1. Kıskançlık, II. Şaşkınlık, III. Beğeni duygularından hangileri belirgindir? A) Yalnız III. C) I. ve III. B) I. ve II. D) II. ve III.

-um 1 16. Gelecek güzel günlere Sonunda galip geleceğine eminim İyiliğin, zekanın ve cesaretin imanım var zaferine Aşkın, adaletin ve hürriyetin Yavuz Bülent Bakiler Bu şiire hâkim olan duygu aşağıdakilerden hangisidir? A) /Umut B) Özlem C) Pişmanlık D) Sevinç 8

151 SÖZEL MANTIK Da Gözde, Banu, Melike; Oktay, Tuncay ve Erkan A, B, C ve D okullarında LGS'ye girecektir. Öğrencilerin sınava girecekleri okullar ile ilgili bilinenler şunlardır: . . A ve D okulunda ikişer öğrenci diğer okullarda birer öğrenci sınava girecektir. B ve C okulunda sınava girecek öğrencilerin cinsiyetleri farklıdir. Tuncay ile Melike aynı okulda sınava girecektir. Gözde, D okulunda sınava girecektir. Banu, B okulunda sınava girmeyecektir. . Bu bilgilere göre, 1. Banu, D okulunda sınava girecektir. II. Tuncay, A okulunda sınava girecektir. III. Oktay, B okulunda sınava girecektir. yargılarından hangisi ya da hangileri kesinlikle yanlıştır? B. I ve II. C. I ve III D. Il ve III. A) Yalnız I. -TORK('E BİZİM İŞİMİ-

4. Bir kitapçıdaki kitaplar türlerine göre, K, L, M, N, P grup- larına ayrılmış ve her grup 1,2,3,4,5 numaralı dolaplardan birine yerleştirilmiştir. Ancak dolap numaraları, grup harf- lerinin alfabetik sırasına uymamaktadır. K, L, M türlerinden birer kitap isteyen bir müşteriye 1, 3 ve 5 numaralı dolaplardan, L, M, P türlerinden birer kitap iste- yen bir müşteriye de I, 4, 5 numaralı dolaplardan birer kitap verilmiştir. N türü kitaplar kaç numaralı dolaptadır? B2 A) 1 D) 4 C) 3

PARAGRAF - KARMA Çinar ağaçlan yeryüzünün en uzun ömürlü ağaç türlerinden biridir. Ülkemizde de hemen hemen 3 Bes He Bill Çel Bu ler her bölgede çınar ağacına rastlamak mümkündür. Bir çınar ağacı 600 ve daha üzeri yaşlara çıkabilir. En çok sevdiği toprak türü humuslu topraklardır. Humus oranı azalıp kil oranı artarsa yapraklarının renginde solmalar görülür. Genellikle ek sulama- ya ihtiyaç duymaz. Ülkemizdeki tüm bölgelerin yağış oranı yetişmesi için yeterlidir. Fakat Kara- deniz Bölgesi'nde yetişen çinarlar, yapraklarının büyüklüğü bakımından diğer çinarlardan ayrılır. Bu büyümenin kaynağı Karadeniz Bölgesi'nin ülkemizdeki en fazla yağışlı iklime sahip olmasıdır. Verilen bilgilere göre Ege Bölgesi'nde killi top- rakta her gün sulanan bir çınar ağacının yap- raklarının nasıl olması beklenir? Yapraklari Yapraklari Yaprak Yaprak büyük rengi koyu rengi açık B) C D küçük A) + B) + + + + D) + + NARTEST X Nante

Çocuk kitaplarında önemli olan sadece öyküdür demiyorum. Öykü bir başına elbette yetmez. "Yazarlık düzeyi" de aynı ölçüde önemlidir. Ama yazarlığı öykünün önüne çıkanırsanız okurunuzun ilgisinden yoksun kalırsınız. Sırf öykü anlatmak için peş peşe olaylar sıralamaktan da söz etmi- yorum. Anlatılan öykünün merak uyandırması, değişik ve çarpıcı olması, hayal gücüyle örülmesi gerekir. Işte son örnek: Harry Potter dizisinin başarısında en büyük payin öyküsü olduğunu düşü- nüyorum. Bu metnin yazarı aşağıdakilerin hangisine değinmemiştir? A) Öykünün geri planda olduğu çocuk kitaplarına ilgi gösterilmeyeceğine B) Yerli çocuk kitaplarında yazarlık yeteneğinin daha çok önemsendiğine C) Çocuk kitaplarındaki öykünün özgün ve etkili olması gerektiğine D) Harry Potter dizisinin başarılı bir öyküsü olduğuna

14. Trafik hayatımızın önemli bir parçasıdır ve her yerde olduğu gibi burada da dikkat ettemiz gereken bazı kurallar vardır. V Yol ver (2 ve 4 numaralı araç. ların gördüğü tabelalardır.) 2 MUIS 110 2 Her iki tarafta tali yol (1 ve 3 numaralı araçların gör- düğü tabela- lardır.) DETAIVE TEAE (Tali Yol: Ana yola bağlanan ve genel olarak trafik yoğunluğu bakımından bağlandığı yoldan daha az öneme sahip olan yol.) Trafikte kavşağa yaklaşan sürücüler, kavşaktaki şartlara uyarak geçmek zorundadırlar. Trafik polisi, trafik işaret levhası veya ışıklı işaret cihazları bulunmayan kavşaklarda şu kurallara uyulmalıdır: • Bütün sürücüler, geçiş üstünlüğüne sahip olan araçlara yol vermelidir. Tali yoldan ana yola çıkan sürücüler, ana yoldan geçen araçlara geçiş hakkı tanımalıdır. Bazı araçların görev sırasında, belirli araç sürücülerinin can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak şartı ile trafik kısıtlama veya yasaklarına bağlı olmamalarına da "geçiş üstünlüğü" denir. Geçiş Üstünlüğüne Sahip Araçlar © Cankurtaran ve özel amaçlı taşıtlarla yaralı ve acil hasta taşıyan diğer araçlar, 4 itfaiye araçları ile benzeri acil müdahale araçları, Güvenlik ve asayiş için olay yerine giden güvenlik araçları, Yolun yapım ve bakımından sorumlu kuruluşa ait kar ve buz mücadelesi çalışmalarında görevli araçlar, 3 Bu bilgilere göre, görseldeki trafik akışında geçiş sıralaması nasıl olmalıdır? C) 2-1-3-4 D) 2-1-4-3 A) T-2-3-4 B) 1-2-4-3

A A A A A A 14. Bir balık halinde, olta veya ağ ile avlanarak satışa sunulan baliklar tabloda verilmiştir. A A Balık Türü Balik Boyu Avlanma Şekli Olta Ağ Eva Hamsi Küçük Kalkan Büyük Lüfer Küçük Carer. İstavrit Büyük Mezgit Büyük Bu balıkçıdan alışveriş yapan Rana, Caner, Zehra, Melike, Erva ile ilgili şunlar bilinmektedir: • Erva hem olta hem ağ ile avlanan bir balık almıştır. • Caner olta ile avlanan büyük balıktan almıştır. • Rana ve Zehra aynı yöntemle avlanan farklı boydan balık almışlardır. • Her bir kişi, diğerlerinden farklı bir balık türü almıştır. Buna göre kimlerin hangi tür balık aldığı kesin olarak bilinemez? B) Melike ve Caner C) Erva ve Rana A) Rana ve Zehra D) Rana ve Caner REDMI NOTE 8 PRO 16. Denemakin menin üzerinde yazarın kesin yargılara varmadan, kanıtlama amacı gütmeden kisisel ürel

& snit Türkpe ogretmeni İbrahim Bey, öğrencilerinden bir metin oluşturmalarını ister ve istediği metinle ilgili şartnameye Ibrahim Bey'in öğrencilerinden Eyüp, Selahattin, Hüseyin ve Gülsüm aşağıdaki metinleri oluşturur. mil panosuna asar, Şartname Konu: Çevre kirliligi Ana fikir: İnsanların çevre kirliliğine olan etkisi Metin türü: Makale Anlatıcı: III. kişi OOO- Selahattin Eyüp Yüzyılın en büyük felaketi çevre kirliliğidir. Çevre kirliliği sebebiyle binlerce canlı yaşam alanını yitirmekte ve yok olmaktadır. Tüm bunlar yaşanırken bizlerin bu yaşananlara seyirci kalması ne acıdır. Bundan dolayı çev- remizi temiz tutmalıyız. Çevre kirliliğinin birçok sebebi vardır. Bunların en başında insanların doğayı yanlış kullanımı gelmek- tedir. Birçok çöp alanı belirlenmesine rağmen insan- lar bu alanlar yerine çevreye çöplerini atıyor. Doğa- severler Derneğinin son yayımladığı verilere göre çöplerin; başta sular olmak üzere çevreyi kirletmesi kontrol edilemez hâle gelmiştir. Bu sebeple bilinçli hareket etmek çevre için oldukça önemlidir. Gülsüm Hüseyin İnsanların doğaya olan etkileri gün geçtikçe olumsuz bir hal aldi Kimse üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyor. Kirlenen bir çevrenin kendisi için de bir felaket olacağı- ni bilmiyor. Bu kafa yapısı devam ettikçe dünya yaşanılmaz bir yer hâlini alacak. İnsanoğlunun her geçen gün artan teknoloji mera- ki, fabrika üstüne fabrika açması doğayı yaşanırlik- tan çıkaracak bir seviyeye getirdi. Bacasına bir filt- re takmaktan aciz fabrikalar hem çevreye karbondi- oksit salgılamakta hem de atıklarıyla suları kirlet- mektedir. Birçok insanın ve hayvanın yaşamını olum- suz etkilemeye kimsenin hakkının olmadığını herke- sin bilmesi gerekir. Gülsüm A Eyüp Buna göre şartnameye uygun metni hangi öğrenci oluşturmuştur? B) Selahattin C) Hüseyin

20. Soluduğumuz havanın kalitesi hakkındaki endişeler gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Bu kaygıları azaltmak için çeşitli firmalar yeni teknolojik ürünler üzerinde çalışıyorlar. Bu ürünler arasında solunan havayı temizleyen yüz maskeleri ön plana çıkıyor. Hava kirliliği her yıl tahminî olarak 4,2 milyon kişi- nin ölümüne neden oluyor. Dünya Sağlık Örgütü referans değerlerine göre dünya nüfusunun %91 gi- bi büyük bir kısmı hava kalitesinin düşük olduğu bölgelerde yaşıyor. Dünyada her 10 kişiden 9'u kirli hava soluyor ve bu hava kirliliği her yıl 1,7 milyon çocuğun ölümüne neden oluyor. Hava kirliliği sevi- yeleri az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde hızla artıyor. Bu kirliliğinin en yoğun olduğu endüstri bölgelerinde çalışanlar ve o bölgelerde yaşayanlar çok ciddi sağlık problemleriyle karşılaşıyor. Kulla- nılan maskeler genellikle solunan havanın kalitesini artırma gibi bir özellik barındırmıyor ve sadece be- lirli boyutlardaki partikülleri tutmaya yarıyor. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Sayısal verilerden yararlanılmıştır. C) 1. kişi ağzından aktarılmıştır. O Karşılaştırmaya yer verilmiştir. Açıklayıcı anlatım tekniğiyle oluşturulmuştur.

Birleşme sırasında kelimelerinden hiçbiri veya ikinci kelimesi anlam değişikliğine uğramayan birleşik kelimeler ayrı yazılır. 9. - Kelimelerden her ikisi veya ikincisi, birleşme sırasında anlam değişmesine uğradığında bu tür birleşik kelimeler bitişik yazılır. Buna göre, Tekneyle dolaştığımız Ege kıyılarında olağanüstü güzellikte koylar ve sahiller vardı. * Bir zamanlar Marmara Denizi'nde balıkçılar kılıçbalığı bile avlarmış. III. Evin duvarlarını fildişi renginde boyamanız eve farklı bir hava katmış. IV. Çayın yanına birer tane de bülbülyuvası tatlısından alır mısınız? 1 cümlelerinin hangisinde bir yazım yanlısı vardır? A) I. B) C) III. D) N. 10. Cuma günü, okulda nöbet sırası Sinem Rilain yo

Balkan Oyunları Festivali'nde Artvin Barı'nı beğenen Atatürk barbaşı olarak oyuna girer. Kaynağı "aşk ve kahramanlık" olan Artvin Barı'nın ismi o günden sonra Ata Barı olur. Bu iki cümlede ifade edilenlerin anlamca doğru bir biçimde birleştirilmiş hali aşağıdakilerden hangisi- dir? A) Aşk ve kahramanlık olan Artvin Barı'nın ismi Balkan Oyunları Festivali'nde Atatürk'ün beğendiği bu oyu- na barbaşı olarak girmesinden sonra "Ata Barı" olur. B) Balkan Oyunları Festivali'nde Atatürk'ün beğenip kendisinin de barbaşı olarak oyuna girdiği Artvin Ba- r'nin ismi o günden sonra "Ata Barı" olmuştur. C) Atatürk'ün Balkan Oyunları Festivali'nde beğenip kendisinin de barbaşı olarak oyuna girdiği, kaynağı "aşk ve kahramanlık" olan Artvin Barı'nın ismi o gün- den sonra "Ata Barı" olmuştur. D) Kaynağı aşk ve kahramanlık olan Artvin Barı'nın ismi Atatürk'ün Balkan Oyunları Festivali'nde beğe- nip kendisinin de barbaşı olarak oyuna girmesinden sonra "Ata Barı" olmuştur.