Hayalindeki netler. İhtiyacın olan her şey. Tek platform.

Soru çözüm, yayın seti, birebir rehberlik, canlı dersler ve daha fazlası Kunduz’da. Şimdi al, netlerini artırmaya başla.

Paragrafta Anlam Soruları

9. Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz,
yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir zamandan beri-
durmadan değişiyor. Değişmesini bir dileyen
gerektiği için, değiştirmek zorunda olduğu-
oldu, bir buyuran oldu diye değil, değişmesi
muzdan, içimizden duyduğumuz için değişiyor.
Elimizdeki dille, dünden kalan dille, istediğimizi
söyleyemediğimiz, istediğimiz gibi söyleyeme-
diğimiz için değişiyor. Bu değişme, bir bakı-
yorsunuz hızlanıyor, çok kimseleri şaşırtacak,
başlarını döndürecek kadar hızlanıyor; bir
bakıyorsunuz ağırlaşıyor, artık duracak sani-
yorsunuz. Ama durmuyor. Durdurmak kimsenin
elinde değil; durdurabilsek, çoktan durdura-
caktık. Yazarlarımızın çoğu ta başlangıçtan
beri, bu değişmeye sinirleniyor, bu değişmeyi
istemiyor. Kimi öfkelenip bağırıyor. Sonra
öfkeleneni de eğlenip alay edeni de değişmeye_
uyuyor, dilini değiştiriyor, bir gün önce isteme:
diği yeni dille yazıyor.
wat
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıka-
rılamaz?
AV Dilimizin yüzyıllardan beri sürekli bir deği-
şim içinde olduğu
Bazı yazarların dilimizin değişimini olumlu
karşılamadığı
Dilin bilinçli bir şekilde insanların ortak
+
çabasıyla değiştirildiği.
Dilin değişimine karşı çıkan yazarların da
zamanla bu değişime uyum sağladığı
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
9. Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz, yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir zamandan beri- durmadan değişiyor. Değişmesini bir dileyen gerektiği için, değiştirmek zorunda olduğu- oldu, bir buyuran oldu diye değil, değişmesi muzdan, içimizden duyduğumuz için değişiyor. Elimizdeki dille, dünden kalan dille, istediğimizi söyleyemediğimiz, istediğimiz gibi söyleyeme- diğimiz için değişiyor. Bu değişme, bir bakı- yorsunuz hızlanıyor, çok kimseleri şaşırtacak, başlarını döndürecek kadar hızlanıyor; bir bakıyorsunuz ağırlaşıyor, artık duracak sani- yorsunuz. Ama durmuyor. Durdurmak kimsenin elinde değil; durdurabilsek, çoktan durdura- caktık. Yazarlarımızın çoğu ta başlangıçtan beri, bu değişmeye sinirleniyor, bu değişmeyi istemiyor. Kimi öfkelenip bağırıyor. Sonra öfkeleneni de eğlenip alay edeni de değişmeye_ uyuyor, dilini değiştiriyor, bir gün önce isteme: diği yeni dille yazıyor. wat Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıka- rılamaz? AV Dilimizin yüzyıllardan beri sürekli bir deği- şim içinde olduğu Bazı yazarların dilimizin değişimini olumlu karşılamadığı Dilin bilinçli bir şekilde insanların ortak + çabasıyla değiştirildiği. Dilin değişimine karşı çıkan yazarların da zamanla bu değişime uyum sağladığı
5. Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz,
yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir zamandan beri
durmadan değişiyok. Değişmesini bir dileyen
oldu, bir buyuran oldu diye değil, değişmesi
gerektiği için, değiştirmek zorunda olduğu-
muzdan, içimizden duyduğumuz için değişiyor.
Elimizdeki dille, dünden kalan dille, istediğimizi
söyleyemediğimiz, istediğimiz gibi söyleyeme-
diğimiz için değişiyor. Bu değişme, bir bakt-
yorsunuz hızlanıyor, çok kimseleri şaşırtacak,
başlarını döndürecek kadar hızlanıyor; bir
bakıyorsunuz ağırlaşıyor, artık duracak sani-
yorsunuz. Ama durmuyor. Durdurmak kimsenin
elinde değil; durdurabilsek, çoktan durdura-
caktık. Yazarlarımızın çoğu ta başlangıçtan
beri, bu değişmeye sinirleniyor, bu değişmeyi
istemiyor. Kimi öfkelenip
bağırıyor. Sonra
öfkeleneni de eğlenip alay edeni de değişmeye
uyuyor, dilini değiştiriyor, bir gün önce isteme-
diği yeni dille yazıyor.
Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıka-
rılamaz?
A) Dilimizin yüzyıllardan beri sürekli bir deği-
şim içinde olduğu
B) Bazı yazarların dilimizin değişimini olumlu
karşılamadığı
C) Dilin bilinçli bir şekilde insanların ortak
çabasıyla değiştirildiği
D) Dilin değişimine karşı çıkan yazarların da
zamanla bu değişime uyum sağladığı
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
5. Dilimiz, konuşma dilimizden çok yazı dilimiz, yıllardan beri, yüzyılı aşkın bir zamandan beri durmadan değişiyok. Değişmesini bir dileyen oldu, bir buyuran oldu diye değil, değişmesi gerektiği için, değiştirmek zorunda olduğu- muzdan, içimizden duyduğumuz için değişiyor. Elimizdeki dille, dünden kalan dille, istediğimizi söyleyemediğimiz, istediğimiz gibi söyleyeme- diğimiz için değişiyor. Bu değişme, bir bakt- yorsunuz hızlanıyor, çok kimseleri şaşırtacak, başlarını döndürecek kadar hızlanıyor; bir bakıyorsunuz ağırlaşıyor, artık duracak sani- yorsunuz. Ama durmuyor. Durdurmak kimsenin elinde değil; durdurabilsek, çoktan durdura- caktık. Yazarlarımızın çoğu ta başlangıçtan beri, bu değişmeye sinirleniyor, bu değişmeyi istemiyor. Kimi öfkelenip bağırıyor. Sonra öfkeleneni de eğlenip alay edeni de değişmeye uyuyor, dilini değiştiriyor, bir gün önce isteme- diği yeni dille yazıyor. Aşağıdakilerden hangisi bu parçadan çıka- rılamaz? A) Dilimizin yüzyıllardan beri sürekli bir deği- şim içinde olduğu B) Bazı yazarların dilimizin değişimini olumlu karşılamadığı C) Dilin bilinçli bir şekilde insanların ortak çabasıyla değiştirildiği D) Dilin değişimine karşı çıkan yazarların da zamanla bu değişime uyum sağladığı
2. ÜNİTE
SÜPER 5
SUPERMODEL
5
CÜMLEDE ANLAM
Jeni Nesil
SORU BANKASI GEÇİŞ RAČLARUMLNSURLARI,
CÜMLE
5. Aşağıdaki metinlerin hangisinde farklı görevde bir geçiş ve bağlantı ifadesi kullanılmıştır?
A) İngiliz ve ABD'li bilim insanlarının Venüs gezegeninin atmosferinde olası yaşam belirtisine işaret eden biyolojik kökenli ola-
bilecek fosfin maddesi keşfettikleri bildirildi. Buna rağmen fosfin keşfedilişinin otomatik olarak Venüs'te yaşam olabilece-
ği anlamına gelmediğine zira bu gazın bilinmeyen doğal süreçler sonucu oluşuyor olabileceğine de dikkat çekildi. Venüs'te
yaşam olduğuna dair tahminler daha önce de yapılmıştı.
Derin öğrenmeyle eğitilen yapay zeka uygulamaları pek çok alanda başarılı olsalar da ve hatta bazı işleri insandan iyi be-
cerseler de bu durum mükemmel oldukları anlamına gelmiyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, derin öğrenmeyle eğitilmiş
yapay zekâ uygulamalarının çok basit hatalar yapabileceğini ve kolaylıkla kandırılabileceğini gösterdi.
C) Hem perakende hem de tüketici düzeyinde kozmetik standartlar diye anılan ve gıda ürünlerinin görünüşünü tanımlayan
özelliklerin son yıllarda gereğinden fazla önemsenmesi gidaların çöpe atılmasının önemli bir sebebi. Tüketiciler artık kurt-
lu ya da yaralı bereli elmaları, olgunlaşmış ve kahverengileşmiş muzları, parlak veya düzgün şekilde olmayan meyve seb-
zeleri, yumuşamış çikolataları bozuk ürün ile eş değer tutuyorlar üstelik bu ürünleri de sonunda çöpe atıyorlar.
D) Kahve içenlerin bazı hastalıklara daha dirençli oldukları öne sürülüyor. Uzmanlar, hastalıklara yakalanma olasılığının azal-
tılması için sağlıklı ve dengeli beslenmeye ek olarak antioksidan ve biyoaktif bileşen içeren kahve öneriyor. Zihni açma-
si, uyanıklığı ve enerji düzeyini arttırması gibi etkileri olan kahvenin yararları ve zararları konusunda tartışmaya sebep
olan sayısız bilimsel araştırma var. Kahve bazılarına göre içindeki kafein sayesinde yorgunluğu alıyor ve uykuya neden
olan adenozini etkisizleştirerek uyanıklığı artırıyor. Özellikle zihnin açılmasını ve konsantrasyonunun artmasını sağlıyor,
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
2. ÜNİTE SÜPER 5 SUPERMODEL 5 CÜMLEDE ANLAM Jeni Nesil SORU BANKASI GEÇİŞ RAČLARUMLNSURLARI, CÜMLE 5. Aşağıdaki metinlerin hangisinde farklı görevde bir geçiş ve bağlantı ifadesi kullanılmıştır? A) İngiliz ve ABD'li bilim insanlarının Venüs gezegeninin atmosferinde olası yaşam belirtisine işaret eden biyolojik kökenli ola- bilecek fosfin maddesi keşfettikleri bildirildi. Buna rağmen fosfin keşfedilişinin otomatik olarak Venüs'te yaşam olabilece- ği anlamına gelmediğine zira bu gazın bilinmeyen doğal süreçler sonucu oluşuyor olabileceğine de dikkat çekildi. Venüs'te yaşam olduğuna dair tahminler daha önce de yapılmıştı. Derin öğrenmeyle eğitilen yapay zeka uygulamaları pek çok alanda başarılı olsalar da ve hatta bazı işleri insandan iyi be- cerseler de bu durum mükemmel oldukları anlamına gelmiyor. Son yıllarda yapılan çalışmalar, derin öğrenmeyle eğitilmiş yapay zekâ uygulamalarının çok basit hatalar yapabileceğini ve kolaylıkla kandırılabileceğini gösterdi. C) Hem perakende hem de tüketici düzeyinde kozmetik standartlar diye anılan ve gıda ürünlerinin görünüşünü tanımlayan özelliklerin son yıllarda gereğinden fazla önemsenmesi gidaların çöpe atılmasının önemli bir sebebi. Tüketiciler artık kurt- lu ya da yaralı bereli elmaları, olgunlaşmış ve kahverengileşmiş muzları, parlak veya düzgün şekilde olmayan meyve seb- zeleri, yumuşamış çikolataları bozuk ürün ile eş değer tutuyorlar üstelik bu ürünleri de sonunda çöpe atıyorlar. D) Kahve içenlerin bazı hastalıklara daha dirençli oldukları öne sürülüyor. Uzmanlar, hastalıklara yakalanma olasılığının azal- tılması için sağlıklı ve dengeli beslenmeye ek olarak antioksidan ve biyoaktif bileşen içeren kahve öneriyor. Zihni açma- si, uyanıklığı ve enerji düzeyini arttırması gibi etkileri olan kahvenin yararları ve zararları konusunda tartışmaya sebep olan sayısız bilimsel araştırma var. Kahve bazılarına göre içindeki kafein sayesinde yorgunluğu alıyor ve uykuya neden olan adenozini etkisizleştirerek uyanıklığı artırıyor. Özellikle zihnin açılmasını ve konsantrasyonunun artmasını sağlıyor,
(Dj Kimse kusura bakmasın, ben bu agir sozleri yutmam. (Soylemek istedigi bir sozu kendini tutarak söylernernek)
5. Aşağıdaki gratik bir mahalle bakkalında satılan "ekmek, süt ve makarna" Ürünlerinin günlük toplam satis adet-
lerini göstermektedir.
Ürünlerin Günlük Toplam Satış Adetleri
Adet
50
45
Ekmek
40
35
Süt
30
25
Makarna
20
15
10
5
0
Pazartesi
Sali
Çarşamba Perşembe Cuma
Gün
Bu grafikteki bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?
A) Satılan süt sayısı her gün, bir önceki güne göre artış göstermiştir.
B) Her gün en az satılan ürün, makarna olmuştur.
C) Perşembe günü satılan ekmek sayısı, sütten fazladır.
D) Salı ve çarşamba günü aynı sayıda ekmek satılmıştır.
TI
6.
Evde, işte, okulda fark etmez; her gün yüzlerce davranış sergiliyoruz. Şüphesiz ki içinde doğru olmayan ve
birilerini rahatsız eden davranışlar olabiliyor. Bu davranıslar hiz
görd
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
(Dj Kimse kusura bakmasın, ben bu agir sozleri yutmam. (Soylemek istedigi bir sozu kendini tutarak söylernernek) 5. Aşağıdaki gratik bir mahalle bakkalında satılan "ekmek, süt ve makarna" Ürünlerinin günlük toplam satis adet- lerini göstermektedir. Ürünlerin Günlük Toplam Satış Adetleri Adet 50 45 Ekmek 40 35 Süt 30 25 Makarna 20 15 10 5 0 Pazartesi Sali Çarşamba Perşembe Cuma Gün Bu grafikteki bilgilere göre aşağıdakilerden hangisi doğru değildir? A) Satılan süt sayısı her gün, bir önceki güne göre artış göstermiştir. B) Her gün en az satılan ürün, makarna olmuştur. C) Perşembe günü satılan ekmek sayısı, sütten fazladır. D) Salı ve çarşamba günü aynı sayıda ekmek satılmıştır. TI 6. Evde, işte, okulda fark etmez; her gün yüzlerce davranış sergiliyoruz. Şüphesiz ki içinde doğru olmayan ve birilerini rahatsız eden davranışlar olabiliyor. Bu davranıslar hiz görd
LGS/8. SINIF
TÜRKÇE TESTI
6.
ANKARA RAYU SİSTEMLER VE TELEFERİK
Dikimevi
GOP Harikalar Diyan
Şehitler Dutluk
Devlet Mahallesi
OSB-Törekent Fatih
Kuyubaşi
Eryaman 5
Eryaman 1-2
Şentepe
Mecidiye
Istanbul Yolu
Botanik
TRT Seyir
Belediye
Mesa
Meteoroloji
Bat Merkez
Yunus Emre
Batikert. Macunköy Demetevler
Ivedik
Diskap:
Ostim Hastane Yenimahalle Akköprü
ASKI
8
Ulus
Atatürk Kültür
Merke:
Schhiye
Maltepe
Kolej Kurtuluş
Anadolu
Beşevler
Demirtepe
15 Temmuz Kızılay
Tarım Bakanlığ
Bahçelievler
Milli irade
Emek
Omitköy Darestay
Necatibey
ODTÜ
Söğütözü AŞTI
Cayyolu Beytepe Bilkent MTA
Milli Kütüphane
Kord
İŞLETİLEN HATLAR
İŞARETLER
Ankaray A1 (AŞTI-Dikimevi)
11 İstasyon 8,527 km
ANKARAY
Metro 1 (Batkent-Kızılay)
Hat
12 İstasyon 14,661 km
Ankara Metrosu
Metro 2 (Kızılay-Çayyolu)
11 İstasyon 16,590 km
İstasyon
Teleferik
Metro 3 (Batkert-Törekent)
11 İstasyon 15,360 km
& Aktarma İstasyonu
Metro 4 (1. Kısırn) (Keçiören-AKM)
9 istasyon 9,223 km İlk/Son istasyon
TELEFERIK HATTI
T1 (Yenimahalle-Şentepe)
4 istasyon 3,257 km
Yukandaki görselde Ankara'nın raylr sisjemler haritası bulunmaktadır. Mavi, yeşil, kırmızı, sarı ve mor renkten olu-
şan beş hat vardır. Farklı renkteki hatjára binebilmek için aktarma istasyonlarını kullanmak gerekmektedir.
Bu görselde verilen bilgilere göre raylı sistem kullanarak yolculuk yapan kişilerle ilgili aşağıdakilerden han-
gisi söylenemez?
A/Atatürk Kültür Merkezi'nden metroya binen biri AŞTi'ye iki aktarma yaparak gidebilir.
Çayyolu'ndan metroya binen biri tek aktarma yaparak Demetevler'e gidebilir-
Batikent'ten metroya binen biri hiç aktarma yapmadan Sıhhiye'ye gidebilir.
D) Kuyubaşı'ndan metroya binen biri iki aktarma yaparak Umitköy'e gidebilir.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
LGS/8. SINIF TÜRKÇE TESTI 6. ANKARA RAYU SİSTEMLER VE TELEFERİK Dikimevi GOP Harikalar Diyan Şehitler Dutluk Devlet Mahallesi OSB-Törekent Fatih Kuyubaşi Eryaman 5 Eryaman 1-2 Şentepe Mecidiye Istanbul Yolu Botanik TRT Seyir Belediye Mesa Meteoroloji Bat Merkez Yunus Emre Batikert. Macunköy Demetevler Ivedik Diskap: Ostim Hastane Yenimahalle Akköprü ASKI 8 Ulus Atatürk Kültür Merke: Schhiye Maltepe Kolej Kurtuluş Anadolu Beşevler Demirtepe 15 Temmuz Kızılay Tarım Bakanlığ Bahçelievler Milli irade Emek Omitköy Darestay Necatibey ODTÜ Söğütözü AŞTI Cayyolu Beytepe Bilkent MTA Milli Kütüphane Kord İŞLETİLEN HATLAR İŞARETLER Ankaray A1 (AŞTI-Dikimevi) 11 İstasyon 8,527 km ANKARAY Metro 1 (Batkent-Kızılay) Hat 12 İstasyon 14,661 km Ankara Metrosu Metro 2 (Kızılay-Çayyolu) 11 İstasyon 16,590 km İstasyon Teleferik Metro 3 (Batkert-Törekent) 11 İstasyon 15,360 km & Aktarma İstasyonu Metro 4 (1. Kısırn) (Keçiören-AKM) 9 istasyon 9,223 km İlk/Son istasyon TELEFERIK HATTI T1 (Yenimahalle-Şentepe) 4 istasyon 3,257 km Yukandaki görselde Ankara'nın raylr sisjemler haritası bulunmaktadır. Mavi, yeşil, kırmızı, sarı ve mor renkten olu- şan beş hat vardır. Farklı renkteki hatjára binebilmek için aktarma istasyonlarını kullanmak gerekmektedir. Bu görselde verilen bilgilere göre raylı sistem kullanarak yolculuk yapan kişilerle ilgili aşağıdakilerden han- gisi söylenemez? A/Atatürk Kültür Merkezi'nden metroya binen biri AŞTi'ye iki aktarma yaparak gidebilir. Çayyolu'ndan metroya binen biri tek aktarma yaparak Demetevler'e gidebilir- Batikent'ten metroya binen biri hiç aktarma yapmadan Sıhhiye'ye gidebilir. D) Kuyubaşı'ndan metroya binen biri iki aktarma yaparak Umitköy'e gidebilir.
1. Tema
by filmler, duygulan harekete geçirerek insan ruhunu dönüştüren, aklidi olmayan ve tahramanları kanlı can bireylerden
ausanlardır. Böyle ilmler insanın kalbinde kivilcimlar olusturur.
Bu parçaya göre il filmler aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez?
A Gerseksi v
B) Tutarti
STEtkileyici/
D) Özgün
7. Dört kirpi, soğuk bir kış sabahı donmamak için birbirine sokuldu; dikenleri birbirine balınca aynidi, üşüyünce tekrar
yaklaştı ve dikenleri batinca yine uzaklaştı. Kirpiler, soğukta tek başına durmak ile batan dikenlerin acısı arasında gidip
geldi uzun süre. Yaşadıkları bu ikilemn, aralarındaki uzaklık her iki acıya da dayanabilecekleri bir noktaya gelinceye dek
surdu. Kirpiler ne dikenleri birbirine batacak kadar yakın ne de üşüyecek kadar uzaktaydı artık. İşte bu duruma kirpi me
safesi dendi
Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu metindeki altı çizili ifadede anlatılmak isteneni karşılayan bir söz grubu kul-
lanulmuştur?
dan nk keyif almamız saqlar
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
1. Tema by filmler, duygulan harekete geçirerek insan ruhunu dönüştüren, aklidi olmayan ve tahramanları kanlı can bireylerden ausanlardır. Böyle ilmler insanın kalbinde kivilcimlar olusturur. Bu parçaya göre il filmler aşağıdakilerden hangisiyle nitelendirilemez? A Gerseksi v B) Tutarti STEtkileyici/ D) Özgün 7. Dört kirpi, soğuk bir kış sabahı donmamak için birbirine sokuldu; dikenleri birbirine balınca aynidi, üşüyünce tekrar yaklaştı ve dikenleri batinca yine uzaklaştı. Kirpiler, soğukta tek başına durmak ile batan dikenlerin acısı arasında gidip geldi uzun süre. Yaşadıkları bu ikilemn, aralarındaki uzaklık her iki acıya da dayanabilecekleri bir noktaya gelinceye dek surdu. Kirpiler ne dikenleri birbirine batacak kadar yakın ne de üşüyecek kadar uzaktaydı artık. İşte bu duruma kirpi me safesi dendi Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bu metindeki altı çizili ifadede anlatılmak isteneni karşılayan bir söz grubu kul- lanulmuştur? dan nk keyif almamız saqlar
TIM YÖNÜ
PARAGRAFIN DİL VE ANLATIM YÖNÜ
ORTA
kurio
Güvercinin su içerken yardıma muhtaç karıncayı fark etmesi
GÜÇ
a toplanirdik
ur dururduk
i gizemli bit
ap buldum
nde sarsi
kitabı, gu-
ramadım
Olay
Yer
• Pınar
Zaman : Belirsiz
TEST - 4
Kişiler : Karınca ve güvercin
Anlatıcı: Ill. kişi
Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapi unsurlarına uygun olarak kurgulanmıştır?
A) Günlerden bir gün, çok susayan bir güvercin, su içmek için bir derenin kenarına konmuş.
Tam eğilip
su içecekken bir karıncanın suya düştüğünü görmüş. Zavallı karınca, sudan çıkmak için çirpinip
duruyormuş. Güvercin, karıncaya çok acımış. Kıyıdan aldığı uzun bir çöpü suya bırakmış. Karınca
da çöpe tutunarak kıyıya cıkmış. Bu sırada oradan gecen bir avci, güvercini görünce sevinmiş. Ne
güzel bir av!" diye düşünmüş. Her şeyden habersiz güvercine silahını çevirip
nişan almış.
B) Uzak ülkelerden birinde tembel bir karınca yaşarmış. Sadece çok acıktığı zamanlarda yuvasından
çıkar, onun haricinde hiç bir şeyle uğraşmaz, tembel tembel uyurmuş. Günlerden bir gün yuvasında
uyuyormuş. Ansızın çıkan bir fırtına karincanın yuvasını alt üst etmiş. Karınca da çok uzaklara savrul-
muş. Karınca ne olduğunu anlayamadan kendini bir güvercin yuvasında buluvermiş. Güvercin yuvası
karincanın çok hoşuna gitmiş. Sonra da hiç bir şey olmamış gibi yuvada uyumaya devam etmiş.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra karınca, bir güvercinin seslenişiyle uyanmak zorunda kalmış.
C) Günlerden bir gün, uzak bir ülkede yaşayan sevimli bir güvercin varmış. Bu güvercin bir gün gezintiye
çıkmış, gökyüzünde süzülerek uçuyormuş. Birdenbire susadığını fark etmiş. Susuzluktan boğazı
kuruyan bu kuş, su içmek için pinarın başına gelmiş. Pınarda tam suyu içecekken suya düşen bir
karınca görmüş. Minik karınca, sudan çıkmak için çirpiniyormuş. Güvercin, karıncaya çok acımış,
kıyıdan aldığı bir çöpü gagasıyla suya bırakmış. Karınca da güvercinin bıraktığı çöpe tutunarak
kıyıya ulaşmış.
D) Günün birinde bir pinarin kıyısında yaşayan karınca ailesi varmış. O kadar mutlularmış ki kimse
kimseye karışmazmış. Gün boyu çalışırlar kış için hazırlık yaparlarmış. Akşamları da yuvaların-
da dinlenir, enerji toplarlarmış. Bu ailenin en çok anlaştığı hayvan, uzak diyarlardan göçüp gelen
güvercinlermiş. Bir sabah güvercin, pinarin yanına gelmiş çünkü o kadar susamış ki neredeyse
susuzluktan ölecekmiş. Ancak bulunduğu yerden bir türlü suya yetişememiş. Bunu gören karınca
hemen yanına koşmuş ve yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuş.
2.
1. Kişisel duygu ve düşüncelere yer verilmiştir.
II. Niteleyici sözcükler kullanılmıştır.
II. Anlatım birinci kişi tarafından yapılmıştır.
Numaralanmış yargılardan hangileri,
Çocukluğumuz Samsun'da bahçeli bir evde, kalabalık bir ailede ve komşularla iç içe geçti. İlginç ka-
rakterlerle küçük yaşta tanıştık. Sokaklarda oyunlarımızı kendimiz icat ederek, her günü anlatmaya
dover komik olaylar yaşayarak geçirirdik. Özgürdük. Ben ortaokula geçince İstanbul'a geldik. Benim
yatımın ilk kırılma noktası bu oldu. Büyük şehirde birdenbire çocuk değil, genç gibi görülmeye
im. Sokakta oynamam yadırgandı. Ailece yalnızlaştık. Kendi adıma güvenli, şefkatli, çok sesli
arışık, dayanışmacı, neşeli, toleranslı çocuk günlerimin özlemini çok çektim. Çocuk kitapları
yazmamın ardında belki de bilinçaltımda hâlâ çocukluğumu arayışın izleri vardır.
dil ve anlatım özelliklerindendir?
metr
B) I ve II.
C) I ve III.
D) I, II ve III.
GRAF SORU BANKASI
ankarayayincilik.com.tr
163
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
TIM YÖNÜ PARAGRAFIN DİL VE ANLATIM YÖNÜ ORTA kurio Güvercinin su içerken yardıma muhtaç karıncayı fark etmesi GÜÇ a toplanirdik ur dururduk i gizemli bit ap buldum nde sarsi kitabı, gu- ramadım Olay Yer • Pınar Zaman : Belirsiz TEST - 4 Kişiler : Karınca ve güvercin Anlatıcı: Ill. kişi Aşağıdaki metinlerden hangisi bu yapi unsurlarına uygun olarak kurgulanmıştır? A) Günlerden bir gün, çok susayan bir güvercin, su içmek için bir derenin kenarına konmuş. Tam eğilip su içecekken bir karıncanın suya düştüğünü görmüş. Zavallı karınca, sudan çıkmak için çirpinip duruyormuş. Güvercin, karıncaya çok acımış. Kıyıdan aldığı uzun bir çöpü suya bırakmış. Karınca da çöpe tutunarak kıyıya cıkmış. Bu sırada oradan gecen bir avci, güvercini görünce sevinmiş. Ne güzel bir av!" diye düşünmüş. Her şeyden habersiz güvercine silahını çevirip nişan almış. B) Uzak ülkelerden birinde tembel bir karınca yaşarmış. Sadece çok acıktığı zamanlarda yuvasından çıkar, onun haricinde hiç bir şeyle uğraşmaz, tembel tembel uyurmuş. Günlerden bir gün yuvasında uyuyormuş. Ansızın çıkan bir fırtına karincanın yuvasını alt üst etmiş. Karınca da çok uzaklara savrul- muş. Karınca ne olduğunu anlayamadan kendini bir güvercin yuvasında buluvermiş. Güvercin yuvası karincanın çok hoşuna gitmiş. Sonra da hiç bir şey olmamış gibi yuvada uyumaya devam etmiş. Aradan biraz zaman geçtikten sonra karınca, bir güvercinin seslenişiyle uyanmak zorunda kalmış. C) Günlerden bir gün, uzak bir ülkede yaşayan sevimli bir güvercin varmış. Bu güvercin bir gün gezintiye çıkmış, gökyüzünde süzülerek uçuyormuş. Birdenbire susadığını fark etmiş. Susuzluktan boğazı kuruyan bu kuş, su içmek için pinarın başına gelmiş. Pınarda tam suyu içecekken suya düşen bir karınca görmüş. Minik karınca, sudan çıkmak için çirpiniyormuş. Güvercin, karıncaya çok acımış, kıyıdan aldığı bir çöpü gagasıyla suya bırakmış. Karınca da güvercinin bıraktığı çöpe tutunarak kıyıya ulaşmış. D) Günün birinde bir pinarin kıyısında yaşayan karınca ailesi varmış. O kadar mutlularmış ki kimse kimseye karışmazmış. Gün boyu çalışırlar kış için hazırlık yaparlarmış. Akşamları da yuvaların- da dinlenir, enerji toplarlarmış. Bu ailenin en çok anlaştığı hayvan, uzak diyarlardan göçüp gelen güvercinlermiş. Bir sabah güvercin, pinarin yanına gelmiş çünkü o kadar susamış ki neredeyse susuzluktan ölecekmiş. Ancak bulunduğu yerden bir türlü suya yetişememiş. Bunu gören karınca hemen yanına koşmuş ve yardıma ihtiyacı olup olmadığını sormuş. 2. 1. Kişisel duygu ve düşüncelere yer verilmiştir. II. Niteleyici sözcükler kullanılmıştır. II. Anlatım birinci kişi tarafından yapılmıştır. Numaralanmış yargılardan hangileri, Çocukluğumuz Samsun'da bahçeli bir evde, kalabalık bir ailede ve komşularla iç içe geçti. İlginç ka- rakterlerle küçük yaşta tanıştık. Sokaklarda oyunlarımızı kendimiz icat ederek, her günü anlatmaya dover komik olaylar yaşayarak geçirirdik. Özgürdük. Ben ortaokula geçince İstanbul'a geldik. Benim yatımın ilk kırılma noktası bu oldu. Büyük şehirde birdenbire çocuk değil, genç gibi görülmeye im. Sokakta oynamam yadırgandı. Ailece yalnızlaştık. Kendi adıma güvenli, şefkatli, çok sesli arışık, dayanışmacı, neşeli, toleranslı çocuk günlerimin özlemini çok çektim. Çocuk kitapları yazmamın ardında belki de bilinçaltımda hâlâ çocukluğumu arayışın izleri vardır. dil ve anlatım özelliklerindendir? metr B) I ve II. C) I ve III. D) I, II ve III. GRAF SORU BANKASI ankarayayincilik.com.tr 163
insan diğer canlılardan farklıdır. Yalnız
yaşayamadığı için ihtiyaçları doğrultusunda diğer
bireylerle daima
daima dayanışma içinde olmak
zorundadır. İnsanın hissettiği bu zorunluluk
toplumsal yaşamı gerekli kılmıştır. Bir kişi var olarak
her şeyi yapamaz her kes üzerine düşeni yapar ve
bu arada ortak yaşamın gereklerini yerine getiririz.
Yani insan, toplumu biçimlendirirken toplumun da
insanı biçimlendirmesi asırlardır devam etmiştir.
Konu: ....
......
Ana Düşünce:
Başlık: .....
.....
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
insan diğer canlılardan farklıdır. Yalnız yaşayamadığı için ihtiyaçları doğrultusunda diğer bireylerle daima daima dayanışma içinde olmak zorundadır. İnsanın hissettiği bu zorunluluk toplumsal yaşamı gerekli kılmıştır. Bir kişi var olarak her şeyi yapamaz her kes üzerine düşeni yapar ve bu arada ortak yaşamın gereklerini yerine getiririz. Yani insan, toplumu biçimlendirirken toplumun da insanı biçimlendirmesi asırlardır devam etmiştir. Konu: .... ...... Ana Düşünce: Başlık: ..... .....
1. Evinizin bisherigen
ogey
II. Herren servisneye yegaran a covenana na
acum
II. Sabah erkenden uyandim.
IV. Cwiltlarıyla icime bir nespa ve yasama saindo
du,
V Buyuk bir hayranlika dakikalarca usa sejem
Numaralanmış cümlelede anlamlı bir paragraf olu
turulduğunda sıralama nasıl olur?
A) I-I-11-IV-V B) I-I-IV-11-V
C) 11-1-1-V-IV D)11-1-11-V-N
-I
TI-
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
1. Evinizin bisherigen ogey II. Herren servisneye yegaran a covenana na acum II. Sabah erkenden uyandim. IV. Cwiltlarıyla icime bir nespa ve yasama saindo du, V Buyuk bir hayranlika dakikalarca usa sejem Numaralanmış cümlelede anlamlı bir paragraf olu turulduğunda sıralama nasıl olur? A) I-I-11-IV-V B) I-I-IV-11-V C) 11-1-1-V-IV D)11-1-11-V-N -I TI-
7
5. Alle, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Pandemi Sosyal Destek Programı kapsamında E-Dev.
let üzerinden sosyal yardım başvurularında yaşanabilecek yoğunluğu önlemek için,
T.C. kimlik numarasının son hanesi;
O olan vatandaşlarımızın pazartesi,
2 olan vatandaşlarımızın sali,
4 olan vatandaşlarımızın çarşamba,
6 olan vatandaşlarımızın perşembe,
8 olan vatandaşlanmızın cuma
günlerinde başvuru yapabileceklerini belirtmiştir.
Sosyal yardım için başvuruda bulunan Tamer, Aycan, Tuğçe, Kasım, Fatih ve Fahriye adlı kişilerin
kimlik numaraları ve yaptıklan başvurularla ilgili bilinenler şunlardır:
• Sadece çarşamba günü iki kişi, diğer günler birer kişi başvuru yapmıştır.
Tuğçe'den önce sadece bir kişi başvuru yapmıştır.
• Aycan'dan önce 4 kişi başvuruda bulunmuştur.
• T.C. kimlik numarasının son hanesi 4 olmayan Fahriye, Tamer'den önce başvuru yapmıştır.
Verilen bu bilgilere göre açağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez?
A) Haftanın ilk günü Fahriye başvuru yapmıştır.
B) Tuğçe, Aycan'dan önce başvuruda bulunmuştur.
C) Kasım ve Fatih'in T.C. kimlik numarasının son hanesi dörttür.
D) Fatih'in T.C. kimlik numarasının son hanesi 2 değildir.
.
tonguç
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
7 5. Alle, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Pandemi Sosyal Destek Programı kapsamında E-Dev. let üzerinden sosyal yardım başvurularında yaşanabilecek yoğunluğu önlemek için, T.C. kimlik numarasının son hanesi; O olan vatandaşlarımızın pazartesi, 2 olan vatandaşlarımızın sali, 4 olan vatandaşlarımızın çarşamba, 6 olan vatandaşlarımızın perşembe, 8 olan vatandaşlanmızın cuma günlerinde başvuru yapabileceklerini belirtmiştir. Sosyal yardım için başvuruda bulunan Tamer, Aycan, Tuğçe, Kasım, Fatih ve Fahriye adlı kişilerin kimlik numaraları ve yaptıklan başvurularla ilgili bilinenler şunlardır: • Sadece çarşamba günü iki kişi, diğer günler birer kişi başvuru yapmıştır. Tuğçe'den önce sadece bir kişi başvuru yapmıştır. • Aycan'dan önce 4 kişi başvuruda bulunmuştur. • T.C. kimlik numarasının son hanesi 4 olmayan Fahriye, Tamer'den önce başvuru yapmıştır. Verilen bu bilgilere göre açağıdakilerden hangisi kesin olarak söylenemez? A) Haftanın ilk günü Fahriye başvuru yapmıştır. B) Tuğçe, Aycan'dan önce başvuruda bulunmuştur. C) Kasım ve Fatih'in T.C. kimlik numarasının son hanesi dörttür. D) Fatih'in T.C. kimlik numarasının son hanesi 2 değildir. . tonguç
TÜRK DİLİNİN GELİŞİMİ
Osmanlı Devleti'nde iki çeşit dil vardı. Kırsal bölgelerde yaşayanlarla birlikte büyük bir halk
topluluğu katiksız Türkçe konuşuyorlardı. İslam devletlerinde bilim ve hukuk dili Arapça, edebi-
yat dill Farsça idi. Aydınlar medreselerde bu iki dilin kaliplarıyla okuyup yazmaya ve konuşma-
ya alışmışlardı. Bu nedenle ülkede iki çeşit dil kullanılıyordu. Böylece bilim, edebiyat, resmi ya-
zışma dillerinde Arapça, Farsça pek çok kelime ve dil bilgisi kuralı Türkçeye yerleşmiş; Türkçe
kişiliğini yitirmişti. Bu alanlarda konuşulan dile Osmanlıca denilirdi. Türkçecilik akımının bilim ve
devlet dilini de kapsaması, Cumhuriyet Dönemi'ne rastliyordu. Milliyetçiliği ve bağımsızlığı dev-
letin ruhu yapan Atatürk, dilimizin yabancı dillerin boyunduruğunda kalmasına izin veremezdi.
Cumhuriyetin ilanından sonra yapılan çalışmalarla sade, duru, kolay anlaşılır Türkçe her işe ege-
men kılındı. Atatürk kongreler toplattı, Türk Dil Kurumunu kurdu. Bu kurumun aracılığı ile halkın
konuştuğu Türkçe resmî dilimiz oldu. Türkçedeki yabancı kelimeler, deyimler, kurallar zamanla
temizlendi. Bilim ve sanat dallarında karşılığı bulunmayan kavramlar için yeni Türkçe adlar türe-
tildi. Bilimsel esaslara dayalı bu tür çalışmalarla dildeki Osmanlı kelimeler sona erdi, Türk dili iş-
lenip zenginleşme yoluna sokuldu. Türkçe, Atatürk ile gerçek bir edebiyat, sanat ve bilim dili ol-
du. Dil bilgisi açısından dünyanın en mükemmel dili olan Türkçe, bu çabalarla gerçek yerini bul-
muş oldu.
(MEB)
5. Metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
A) Cumhuriyet Dönemi'nde Türkçecilik akımı kapsamını daha da genişletmiştir.
B) Dil bilgisi açısından Türkçe dünyanın en iyi dilidir.
C) Osmanlıda bazı alanlarda dil farklı olsa da halkın bir kısmı Türkçe konuşuyordu.
D) Atatürk, Türk dilinin gelişimi için çeşitli çalışmalar yürütmüştü.
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
TÜRK DİLİNİN GELİŞİMİ Osmanlı Devleti'nde iki çeşit dil vardı. Kırsal bölgelerde yaşayanlarla birlikte büyük bir halk topluluğu katiksız Türkçe konuşuyorlardı. İslam devletlerinde bilim ve hukuk dili Arapça, edebi- yat dill Farsça idi. Aydınlar medreselerde bu iki dilin kaliplarıyla okuyup yazmaya ve konuşma- ya alışmışlardı. Bu nedenle ülkede iki çeşit dil kullanılıyordu. Böylece bilim, edebiyat, resmi ya- zışma dillerinde Arapça, Farsça pek çok kelime ve dil bilgisi kuralı Türkçeye yerleşmiş; Türkçe kişiliğini yitirmişti. Bu alanlarda konuşulan dile Osmanlıca denilirdi. Türkçecilik akımının bilim ve devlet dilini de kapsaması, Cumhuriyet Dönemi'ne rastliyordu. Milliyetçiliği ve bağımsızlığı dev- letin ruhu yapan Atatürk, dilimizin yabancı dillerin boyunduruğunda kalmasına izin veremezdi. Cumhuriyetin ilanından sonra yapılan çalışmalarla sade, duru, kolay anlaşılır Türkçe her işe ege- men kılındı. Atatürk kongreler toplattı, Türk Dil Kurumunu kurdu. Bu kurumun aracılığı ile halkın konuştuğu Türkçe resmî dilimiz oldu. Türkçedeki yabancı kelimeler, deyimler, kurallar zamanla temizlendi. Bilim ve sanat dallarında karşılığı bulunmayan kavramlar için yeni Türkçe adlar türe- tildi. Bilimsel esaslara dayalı bu tür çalışmalarla dildeki Osmanlı kelimeler sona erdi, Türk dili iş- lenip zenginleşme yoluna sokuldu. Türkçe, Atatürk ile gerçek bir edebiyat, sanat ve bilim dili ol- du. Dil bilgisi açısından dünyanın en mükemmel dili olan Türkçe, bu çabalarla gerçek yerini bul- muş oldu. (MEB) 5. Metinden aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) Cumhuriyet Dönemi'nde Türkçecilik akımı kapsamını daha da genişletmiştir. B) Dil bilgisi açısından Türkçe dünyanın en iyi dilidir. C) Osmanlıda bazı alanlarda dil farklı olsa da halkın bir kısmı Türkçe konuşuyordu. D) Atatürk, Türk dilinin gelişimi için çeşitli çalışmalar yürütmüştü.
5.
4.
1. METIN
2. METIN
Bir romani, romancisinin özel Geçenlerde bir yemeğe davetliydim. Yakın bir aile dostunun
hayatı veya çevresi ile aydınlatmaya evinde masada yemekteydik. Ne olduysa oldu, elimdeki su
çalışmaktan daha yanlış, daha fay- bardağı yere düşüverdi. Dolayısı ile canım sıkıldı biraz. Aile
dasız bir şey olamaz. Sanatın dün- dostumun beni teselli etmek için sarf ettiği ifade aynen şuydu:
yası ile gerçekliğin dünyası başka "Relax ol, problem yok." Hadi problemi anladım da bu relax ol
başka şeylerdir. Eleştirici, bir sanat da neyin nesiydi? Dilimizde karşılığı yok muydu? Elbette vardı
eserini, sanatçısı hakkında hiçbir şey fakat o, bunu tercih etmişti.
bilmeden gökten düşmüş bir şeymiş Velhasılı, dilimiz elden gidiyor. Buna bir çare bulmamız
gibi yalnız dış yapısına, dış görünü- lazım. Türkçe, ağzımda anne sütü gibidir diyen şairimizin söy-
şüne göre değerlendirmelidir. lediğini boşa çıkarmayalım.
Suut Kemal YETKİN Ayşenur CANCAN, Kompozisyon Dergisi, 11 Temmuz 2016
Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak özelliklerinden biridir?
A) Anlatılan konuların güncel olması
B) Karşılaştırma yapılması
© Konularının aynı olması
Öznel yargılar barındırması
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
5. 4. 1. METIN 2. METIN Bir romani, romancisinin özel Geçenlerde bir yemeğe davetliydim. Yakın bir aile dostunun hayatı veya çevresi ile aydınlatmaya evinde masada yemekteydik. Ne olduysa oldu, elimdeki su çalışmaktan daha yanlış, daha fay- bardağı yere düşüverdi. Dolayısı ile canım sıkıldı biraz. Aile dasız bir şey olamaz. Sanatın dün- dostumun beni teselli etmek için sarf ettiği ifade aynen şuydu: yası ile gerçekliğin dünyası başka "Relax ol, problem yok." Hadi problemi anladım da bu relax ol başka şeylerdir. Eleştirici, bir sanat da neyin nesiydi? Dilimizde karşılığı yok muydu? Elbette vardı eserini, sanatçısı hakkında hiçbir şey fakat o, bunu tercih etmişti. bilmeden gökten düşmüş bir şeymiş Velhasılı, dilimiz elden gidiyor. Buna bir çare bulmamız gibi yalnız dış yapısına, dış görünü- lazım. Türkçe, ağzımda anne sütü gibidir diyen şairimizin söy- şüne göre değerlendirmelidir. lediğini boşa çıkarmayalım. Suut Kemal YETKİN Ayşenur CANCAN, Kompozisyon Dergisi, 11 Temmuz 2016 Aşağıdakilerden hangisi bu metinlerin ortak özelliklerinden biridir? A) Anlatılan konuların güncel olması B) Karşılaştırma yapılması © Konularının aynı olması Öznel yargılar barındırması
7. Sofra, dostlarla birlikte oturulduğunda en lezzetli yemeklerin yendiği yerdir.
Ancak sofraya lezzet ka-
tanın sadece yemekler olduğunu söylemek doğru olmaz. Sofra aynı zamanda, Eflatun'dan bu yana
büyük sanat, fikir ve edebiyat sorunlarının rahatça görüşüldüğü, tartışıldığı ve yeni gerçeklere ulaşılan
bir çevredir. Atatürk'ün sofrası da işte böyle bir sofra idi. Özellikle onun sofrasında bu gibi sorunların
yanında yurt ve devlet sorunları da görüşülürdü. Sofranın bulunduğu yemek odası, sinif gibi düzenlenir;
başköşeye de kara tahta koyulurdu. Çünkü sofra aynı zamanda bir sınav merkeziydi.
Bu metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Bir varlık, öznel olarak tanımlanmıştır.
B) Benzetmeye yer verilmiştir.
6) Düşüncenin yönünü değiştiren ifade kullanılmıştır.
D) Alıntılarla anlatıma zenginlik katılmıştır. x
8. Sinif Kurumsal Deneme Sınavı - 2
5
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
7. Sofra, dostlarla birlikte oturulduğunda en lezzetli yemeklerin yendiği yerdir. Ancak sofraya lezzet ka- tanın sadece yemekler olduğunu söylemek doğru olmaz. Sofra aynı zamanda, Eflatun'dan bu yana büyük sanat, fikir ve edebiyat sorunlarının rahatça görüşüldüğü, tartışıldığı ve yeni gerçeklere ulaşılan bir çevredir. Atatürk'ün sofrası da işte böyle bir sofra idi. Özellikle onun sofrasında bu gibi sorunların yanında yurt ve devlet sorunları da görüşülürdü. Sofranın bulunduğu yemek odası, sinif gibi düzenlenir; başköşeye de kara tahta koyulurdu. Çünkü sofra aynı zamanda bir sınav merkeziydi. Bu metnin dil ve anlatım özellikleriyle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Bir varlık, öznel olarak tanımlanmıştır. B) Benzetmeye yer verilmiştir. 6) Düşüncenin yönünü değiştiren ifade kullanılmıştır. D) Alıntılarla anlatıma zenginlik katılmıştır. x 8. Sinif Kurumsal Deneme Sınavı - 2 5
UNITE
7
Görsel, Grafik, Tablo Okuma
TÜRKİYE'NİN
ENERJI TASARRUFU PERFORMANSI
Vand
-
ELEN
ENE
ELEKTRİK EV ALETLERINI
GUN İÇİNDE
ELEKTRIK TÜKETIM BEDELININ
DÜŞÜK OLDUGU
SAATLERDE KULLANIRIM
%23
TE
%37,6
ELEKTRILI ALETLER
KULLANMADIGI ZAMAN
FUSTEN CERER
DUZEL
YAP
%29,5
"TASARRUFLU
AMPUL
KULLANIR
CAMAŞIR MAKINESINI
TAM KAPASITE DOLMADAN
ÇALIŞTIRMAM
%40,6
%40,2
Bu görselden, Türkiye'nin enerji tasarrufu performansı ilgili olarak
Halkın yanısından fazlasının tasarruflu ampul kullandığı
1. Halkın en çok, elektrik tüketim bedelinin en düşük olduğu saatler konusunda duyarlı olduğu
M. Halkın yarısından fazlasının elektrikli ev araçiannın bakımlanını düzenli olarak yaptırmadığı
1. Elektrikli araçları kullanmadığı zamanlarda da fişten çekmeyenlerin çoğunlukta olduğu
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
A)
Byl ve IV
C) Yalniz III
16
8. SINIF - Turkce
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
UNITE 7 Görsel, Grafik, Tablo Okuma TÜRKİYE'NİN ENERJI TASARRUFU PERFORMANSI Vand - ELEN ENE ELEKTRİK EV ALETLERINI GUN İÇİNDE ELEKTRIK TÜKETIM BEDELININ DÜŞÜK OLDUGU SAATLERDE KULLANIRIM %23 TE %37,6 ELEKTRILI ALETLER KULLANMADIGI ZAMAN FUSTEN CERER DUZEL YAP %29,5 "TASARRUFLU AMPUL KULLANIR CAMAŞIR MAKINESINI TAM KAPASITE DOLMADAN ÇALIŞTIRMAM %40,6 %40,2 Bu görselden, Türkiye'nin enerji tasarrufu performansı ilgili olarak Halkın yanısından fazlasının tasarruflu ampul kullandığı 1. Halkın en çok, elektrik tüketim bedelinin en düşük olduğu saatler konusunda duyarlı olduğu M. Halkın yarısından fazlasının elektrikli ev araçiannın bakımlanını düzenli olarak yaptırmadığı 1. Elektrikli araçları kullanmadığı zamanlarda da fişten çekmeyenlerin çoğunlukta olduğu yargılarından hangilerine ulaşılamaz? A) Byl ve IV C) Yalniz III 16 8. SINIF - Turkce
atim, Hikâye Unsurları-6
8991
MODEL
EGITIM YAYINLARI
Bu yoldan gelip geçenler Kozyavka Deresi'nin kıyısın-
da tek başına duran Andreyev'in değirmenini çok iyi bi-
lirler. Köhne değirmen her an yıkılmaya hazır
gibidir.
Kamburu çıkmış, pılı pırtı içinde, ufak tefek, yaşlı bir ka-
dina benzetilebilir. Belki yüz yıldır orada durmaktadır
ama uzun süredir çalıştığını gören yok. Eğer belini ko-
caman bir söğüde dayamamış olsa bugüne değin yer-
le bir olması işten değildi herhâlde. Söğüt de değirmen
gibi yaşlanmıştır, gövdesini iki kişi zor kucaklar. Söğüt
ağacının üst dalları değirmenin damına, su bendine sar-
kar; alt dallarıysa aşağıya dökülen suya, toprağa de-
ger. Gövdesindeki dibi görünmez bir kovuk ağacı çir-
kinleştirmiştir. Elinizi kovuktan içeri sokacak olursanız
koyu renk bir bala ulaşırsınız. Aynı anda da başınıza
bir sürü yaban arisi üşüşür, sizi sokmaya çalışırlar.
Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili,
I. Betimleme yapılmıştır.
II. Kişileştirme yapılmıştır.
III. Benzetmeye yer verilmiştir.
IV. Yansıma sözcük kullanılmıştır.
V. Ikilemelere yer verilmiştir
yargılarından hangilerine ulaşılamaz?
B) Il ve IV
chil ve V
Dj TV ve v
ALT YA MIF
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
atim, Hikâye Unsurları-6 8991 MODEL EGITIM YAYINLARI Bu yoldan gelip geçenler Kozyavka Deresi'nin kıyısın- da tek başına duran Andreyev'in değirmenini çok iyi bi- lirler. Köhne değirmen her an yıkılmaya hazır gibidir. Kamburu çıkmış, pılı pırtı içinde, ufak tefek, yaşlı bir ka- dina benzetilebilir. Belki yüz yıldır orada durmaktadır ama uzun süredir çalıştığını gören yok. Eğer belini ko- caman bir söğüde dayamamış olsa bugüne değin yer- le bir olması işten değildi herhâlde. Söğüt de değirmen gibi yaşlanmıştır, gövdesini iki kişi zor kucaklar. Söğüt ağacının üst dalları değirmenin damına, su bendine sar- kar; alt dallarıysa aşağıya dökülen suya, toprağa de- ger. Gövdesindeki dibi görünmez bir kovuk ağacı çir- kinleştirmiştir. Elinizi kovuktan içeri sokacak olursanız koyu renk bir bala ulaşırsınız. Aynı anda da başınıza bir sürü yaban arisi üşüşür, sizi sokmaya çalışırlar. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili, I. Betimleme yapılmıştır. II. Kişileştirme yapılmıştır. III. Benzetmeye yer verilmiştir. IV. Yansıma sözcük kullanılmıştır. V. Ikilemelere yer verilmiştir yargılarından hangilerine ulaşılamaz? B) Il ve IV chil ve V Dj TV ve v ALT YA MIF
4.
N
3. Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret vb. alarla
da haklı bir üne kavuşmuş, taninmis insan
g'li de
ların hayatlarini, eserlerini, başarılarını oku
yucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille,
rafsız bir görüşle yazılan inceleme yazilarina
M
biyografi denir. Biyografinin asıl amacı bi
yografisini yaptığı kişinin iç dünyasının mer
kezine ışık tutup bir yapboz gibi tüm parça
ları birleştirerek okuyucunun avucuna tek b,
kitap hâlinde sunmaktır.
Bu parçadaki “iç dünyasının merkezine işık
tutup bir yapboz gibi tüm parçaları birleşti
rerek" sözü biyografinin aşağıda verilen
özelliklerinden hangisiyle doğrudan iliş
kilendirilebilir?
A) İnsanın iç dünyasını açıklayan davranış
larımızın kaynaklarını, ruh sağlığımızı, alış
kanlıklarımızı, insan ve toplumla ilgili bil
mediklerimizi ve insana ilişkin çözümle
meleri içeren bir türdür.
B) Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından
değil; onunla ilgili araştırma yapan, bilg
ve belgelere ulaşan veya onun yaşam.
na yakından tanıklık etmiş kişiler tarafın
dan kaleme alınır.
C) Yazar biyografisini yazdığı kişinin hayat-
ni oluşturan tüm unsurlarını bir araya ge
tirerek o kişinin aslında nasıl bir insan ol
duğunu okuyucuya gösterir.
D) Yaşam öyküsü, kişisel anılara ya da araş
tırma sonucu edinilmiş sözlü ve yazılı ma-
zemelerin düzenlenmesine ve yorumlar
Ortaokul Türkçe
Paragrafta Anlam
4. N 3. Edebiyat, sanat, siyaset, ticaret vb. alarla da haklı bir üne kavuşmuş, taninmis insan g'li de ların hayatlarini, eserlerini, başarılarını oku yucuya duyurmak amacıyla yalın bir dille, rafsız bir görüşle yazılan inceleme yazilarina M biyografi denir. Biyografinin asıl amacı bi yografisini yaptığı kişinin iç dünyasının mer kezine ışık tutup bir yapboz gibi tüm parça ları birleştirerek okuyucunun avucuna tek b, kitap hâlinde sunmaktır. Bu parçadaki “iç dünyasının merkezine işık tutup bir yapboz gibi tüm parçaları birleşti rerek" sözü biyografinin aşağıda verilen özelliklerinden hangisiyle doğrudan iliş kilendirilebilir? A) İnsanın iç dünyasını açıklayan davranış larımızın kaynaklarını, ruh sağlığımızı, alış kanlıklarımızı, insan ve toplumla ilgili bil mediklerimizi ve insana ilişkin çözümle meleri içeren bir türdür. B) Yaşamı yazılan kişinin kendisi tarafından değil; onunla ilgili araştırma yapan, bilg ve belgelere ulaşan veya onun yaşam. na yakından tanıklık etmiş kişiler tarafın dan kaleme alınır. C) Yazar biyografisini yazdığı kişinin hayat- ni oluşturan tüm unsurlarını bir araya ge tirerek o kişinin aslında nasıl bir insan ol duğunu okuyucuya gösterir. D) Yaşam öyküsü, kişisel anılara ya da araş tırma sonucu edinilmiş sözlü ve yazılı ma- zemelerin düzenlenmesine ve yorumlar