Paragrafta Anlam Soruları

25. Örneğin kek pişirmeyi ele alalım. Ürünün tadi; farklı sürelerde yüksek sıcaklıklara maruz bırakılan tereyağı, şeker ve un gibi bileşenlerin etkileşimiyle ortaya çıkar. Kekin tadı; yüzde şu kadar un, yüzde bu kadar tereyağı gibi parçalara ayrılamaz. Her bileşen, ürüne katkı sağlamıştır. Şiir için de aynı durum geçerlidir. Bu parçanın başına anlam akışına göre aşağıdaki cümlelerden hangisi getirilmelidir? A) Şiir, anlaşılmak için değil hissedilmek içindir B) Şiir, düzyazıya çevrilemeyen dildir C) Şiir, sözcüklerle güzel olana ulaşma sanatıdır D) Şiir, ses ile anlam ortaklığından oluşur 27

9. Ahmet , Caner, Kağan, Nihat adlı dört sporcunun kendi aralarında yaptıkları müsabakalar aşağıda sıralanmıştır. 1. Müsabaka - Ahmet-Nihat 2. Müsabaka Ahmet-beher 3. Müsabaka Caner-Nikat 4. Müsabaka - Ahmet-Kağan 5. Müsabaka Caner-Kağan 6. Müsabaka Kağan-Nihat - Bu müsabakaların kazanan ve kaybedenleriyle ilgili bilinenler şunlardır: 1. müsabakayı kazanan sporcu toplam iki galibiyet almıştır. • 2. müsabakayı kazanan sporcu diğer müsabakaları kaybetmiştir. • 3. müsabakayı Caner, 5. müsabakayı Kağan kazanmıştır. Buna göre aşağıdaki tabloların hangisinde sporcuların galibiyet sayıları doğru gösterilmiştir? Sporcu Galibiyet Ahmet 1 Caner 2 Kağan 1 Nihat 2 Sporcu Galibiyet Ahmet 2 Caner 1 Kağan 2 Nihat 1 Sporcu Galibiyet Ahmet 1 Caner 1 Kağan 2 2 Sporcu Galibiyet Ahmet 2 Caner 2 Kağan 1 Nihat Nihat 1

19. Herkes bana, "Şimdiye kadar neden yazmadın? Kendini niye sakladın?" diye soruyor. Bunları din- ledikçe "Sanki edebî açıdan bulunmaz bir yetene- ğim varmış da bunu kullanmayarak edebiyatimi- za büyük zarar vermişim" gibi bir duyguya kapili- yorum. Yazmaya geç başladığım için sürekli sitem edenlerin gözünde "edebiyat zararlısı" olarak gö- rünmeye alıştım. Şimdi bu sorulara daha rahat ce- vap verebiliyorum. Cevaplarım da adamına göre değişiyor: "Okumayı biliyordum ama yazmayı ye- ni söktüm, kağıt bulamıyordum, sürekli elektrikle- rimiz kesiliyordu, aklıma konu gelmiyordu, gaze- tenin diğer yazarlarından korkuyordum..." MODEL EĞITIM YAYINLARI Bu metne göre yazar kendisine sorulan sorulara niçin farklı farklı cevaplar vermektedir? A) Yazarın kendini herkesten gizlemek istemesinden B) Yazarın, sanıldığı kadar başarılı olduğunu düşün- memesinden C) Diğer insanların çok fazla beklentiye girmemesi- ni istemesinden D) Soran kişilerin yazara suçlayıcı davranışlarda bu- lunmasından

10. (1) Fosilbilimle ilgilenen bir çiftçi olan Kanadalı John De Groot, 2010 yılında yürüyüş yaparken fosilleşmiş bir çene kemiği buldu. (II) Bulunan kemik daha sonra Royal Tyrrell Müzesinde korunmaya alındı. (III) Kemiğin Tyrannosaurus rex (T-Rex) ile benzerlik gösteren daha önce tanımlanma- mış bir dinozor türüne ait olduğu tespit edildi.(IV) Bu türün 80 milyon yıl kadar önce Kuzey Amerika'da yaşadığı ve yaklaşık 8 metre uzunluğunda olduğu belirtiliyor. Bu metinde numaralandırılmış cümlelerin hangisinden sonra “Geçtiğimiz aylardaysa bu çene kemiğiyle ilgili Cal- gary Üniversitesinde yapılan araştırmanın sonuçları ya- yımlandı” cümlesi getirilirse parçanın anlam akışı bo- zulmaz? DIV A) I B) II Bides 1 STI

6. 4. Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin ya da günün birinde meydana çı- kiverir. Paran yok, kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır fakat insan bozuldu mu bunun çaresi yoktur. Bu metindeki altı çizili cümle ile ilgili aşağıda- kilerden hangisi söylenebilir? A) Farklı düşünmeye yönlendiren geçiş ifadesi vardır. B) Neden-sonuç ilişkisi vardır. St Olasılık anlamı vardır. 5) Sitem anlamı vardır.

Sanatçının rolü; her zaman yeni bir şeyin peşinde koşmak, kuralları çiğnemek, meydan okumak, all- şılmamışı yakalamaktır. Bu cümledeki altı çizili söz öbeğinin cümleye kattığı anlam aşağıdaki metinlerin hangisinde vardır? A) Geleneksel olarak sanat; yeni bir şey ortaya çıkarmaktır, yeniden canlandırmak değil. Ye- niden canlandırmayı, geriye bakmakta olan ta- rihçilere bırakın. Siz yapılmamış olanı yapanı, özgün olanı görmeye bakın. B) Eğer bir tekne yapmak istiyorsanız insan- lara ağaç kestirmeye, herkesi bir işe koşmaya, sağa sola buyruklar yağdırmaya kalkmayın. İn- sanlara engin, uçsuz bucaksız denizin özlemini duymayı öğretin, yeter. di ideal sanatçı; her şeyi bilen, her şeyi hisseden- dir. Ayrıca her şeyi deneyip yaşayan ve tüm bu deneyimini merak duygusunu yitirmeden koru- yabilen, bu deneyimini evrensel bir fikir üretme tutkusuyla besleyebilendir. D) İnsan zekâsı hiçbir zaman doğadan daha güzel, daha yalın ve daha dolaysız bir buluş gerçek- leştirmeyecek. Çünkü doğanın buluşlarında hiçbir eksiklik olmadığı gibi, hiçbir fazlalık da yoktur.

GÜN DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI 9. Bazı zamanlar kitapçı Osman amca dükkâna gelenlere çocukluk anılarını anlatırdı. Öyle zamanlar o kadar çok severim ki! Kırmızı Yoyo da işte böyle bir kitap. Okurken sanki Osman amcanın anılarını dinliyormuşum gibi hissettim. Ama bu sefer dinlediğim, edebiyatımızın en önemli yazarlarından Oktay Akbal'in anılarıydı. Çocukluktan kalma birbirinden güzel öyküler okumak isterseniz bu keyifli kitabı mutlaka edinin! Gubi her şeyi kendi yapmak istiyordu. Annesi kryafetini giydirmek istese, bahçe kapısını açmaya kalkışsa hep "Ben!" di- yordu "Ben yaparım." Gubi elbette yapabilmişti. Ufak tefek aksaklıklar olsa da Gubi pek çok şeyi kendi başına yapabili yordu. Her geçen gün kendini biraz daha geliştiriyor, dünkü haline göre daha başarılı oluyordu. Yoksa sen de Gubi gib her şeyi tek başına mı yapmak istiyorsun? O zaman bu kitap tam sana göre! Bu metinlerin her ikisinde de kullanılan düşünceyi geliştirme yolları aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir Tanımlama - Karşılaştırma B) Karşılaştırma - Benzetme D) karşılaştırma - Örneklendirme Benzeime - Tansk gösterme

5. 3. Bir koşu yanışmasında dört farklı sınıftan oğ- renciler katılmıştır. • Orhan Ballı, Faruk Yıldız'ı geride bırak- mistir. • Ahmet Semerci, Adem Şişman'dan he- men önce yarışmayı bittirmiştir. • Harun Çakırtaş, Faruk Yıldız'dan hemen sonra bitirmiştir. • Orhan Ballı, Ahmet Semerci'den sonra yarışmayı tamamlamıştır. Bu bilgilere göre hangi öğrenci 1. olmuş- tur? A) Orhan Balli met Semerci C) Harun Çakırtaş D) Faruk Yıldız 4. Fatih Sultan Mehmet Ortaokulunda iyilik,

10. Türkiye'de taşıt plaka kodları, 27 Eylül 1962 tarihinde yayımlanan yönetmelikle düzenlenmiştir. Bu tarihte il niteliğinde bulunan 67 şehre alfabetik sıraya göre tasit plaka kodları verilmiştir. Bu tarihten sonra farklı zamanlarda il olan şehirlere de taşit plaka kodu verilmiştir. 01 Adana 11 Bilecik Bolu 02 12 Adıyaman Bingöl 03 13 Afyon Bitlis 04 14 Ağn 05 15 Amasya Burdur 06 16 Ankara Bursa 07 17 Antalya Çanakkale 08 18 Artvin Çankırı 09 19 Aydın Çorum 10 20 Balıkesir Denizli ILLERİN PLAKA KODLARI TABLOSU 21 31 41 51 61 71 81 Diyarbakır Hatay Kocaeli Niğde Trabzon Kinkkale Düzce 22 32 42 52 62 72 Edime Isparta Konya Ordu Tunceli Batman 23 33 43 53 63 73 Elazığ İçel Kütahya Rize Şanlıurfa Şırnak 24 34 44 54 64 74 Erzincan Istanbul Malatya Sakarya Uşak Bartın 25 35 45 55 65 75 Erzurum İzmir Manisa Samsun Van Ardahan 26 36 46 56 66 76 Eskişehir Kars Kahramanmaraş Siirt Yozgat Iğdır 27 37 47 57 67 77 Gaziantep Kastamonu Mardin Sinop Zonguldak Yalova 28 38 48 58 68 78 Giresun Kayseri Muğla Sivas Aksaray Karabük 29 39 49 59 69 79 Gümüşhane Kırklareli Mus Tekirdağ Bayburt Kilis 30 40 50 60 70 80 Hakkâri Kırşehir Nevşehir Tokat Karaman Osmaniye Bu bilgilerden aşağıdakilerin hangisine ulaşılamaz? A) Ardahan, Eskişehir'den sonra il olmuştur. B) Şanlıurfa'ya "Şanlı" unvanı 27 Eylül 1962'den sonra verilmiştir. C) Gaziantep "Gazi" unvanını 27 Eylül 1962'deki düzenlemeden önce almıştır. D) Bursa, Manisa'dan önce il olmuştur.

13. (1) Bir olayı, bir yeri, bir eşyayı veya bir kuruluşu 16. çeşitli yönleriyle tanıtmak amacıyla dergi, gazete veya görüntülü yayın organlarında sunulan ko- nuşmalara röportaj denir. (II) Röportajda gözlem, inceleme, araştırma ve belgelendirme metotla- rindan yararlanılır. (III) Türk edebiyatında birçok önemli röportaj örneği mevcuttur. (IV) Tanıtmak istediğiniz şahıs, kurum veya çevrenin önceden planlanması ve incelenmesi gerekir. Örneğin, bir kişiyi tanıtmak istiyorsak o kişi hakkında yeterli bilgiye sahip olmamız gerekir. Bu parçada numaralanmış cümlelerden han- gisi anlatımın akışını bozmaktadır? A) 1 B) II C) III D) IV

8. 1. Tanımadığı yerler ve kişiler hakkında hikâyeler okunması, çocuğun hayal dünyasını geliştirmek için iyi bir yoldur. Çocuğa okunan kitaplar, hayal gücünün yanı sıra kelime bilgisinin de gelişimine katkı sağlar. Onu resim yapmaya veya bir enstrüman çalmaya teşvik edin, seçim yaparken özgür bırakın. Resim yaparken renkleri istediği gibi kullansın. Son olarak ondan resmi anlatmasını isteyin. II. Her çocuğun hayal dünyası ve gerçekleri bir diğerininkinden farklı ve güzeldir. Bunda yetişme şartları ve genetik özellikler ana sebeptir. Kiminin ayakları hep yerdedir ama kimileri yere hiç mi hiç ayak basmaz. Ne olursa olsun onların temiz kalbi, onlar büyüdükçe kirlenir. III. Küçük yaşlarda çocuklar soyut düşünürler. Oyunlarına hayali arkadaş, araba, hayvan gibi pek çok unsur katarak zenginleştirirler. Hayal kurarak oyun oynamak çocuğun gelişiminde önemli bir yere sahiptir. Fakat hayal kurmadıkları zamanlarda çocuğunuzu bu konuda zorlamayın ve ona sürekli daha önceden kurduğu hayalleri hatırlatmayın. Çocuk arada uydurma hikâyeler üretiyor diye ona kızılmamalıdır. IV. Sanatsal etkinliklerle uğraşan çocuklar daha çok hayal kurar. Çocuğun dünyası müzikle doldurulmalı. Ebe- veynler çocuklarla birlikte farklı türlerde müzik dinleyebilir ve şarkı söyleyebilir. Oyuncak müzik aletleri gibi ilgi çekici unsurlar da çocuğun hayal gücünü geliştirecektir. Küçük çocuklar için tasarlanan bilgisayar oyunları da artık çocukların hayal gücünü geliştirmede önemli bir yere sahip. Numaralanmış metinlexin hangilerine “Çocukların Düş Dünyaları” başlığının getirilmesi en uygundur? III ve IV. ) II ve III. BI I ve III. X) I ve II. 5 Diğer sayfaya geçiniz. La

18 19 20 ACBE nihi ve Atatürkçuluk 6 7 8 9 10 ACB DA Plak Bilgisi 7 8 9 10 ce SÖZEL BOLÜM 9 10 SÖZEL BÖL AT TÜRKÇE 1 Avrupa's bazı ola 20) ispatlama yönteminden yararlanarak yazılmış yazılara ikna edici yazılar denir. Yazarın temel amacı oku yucusunu ikna etmektir. Yazar, bunu sağlamak için sağlam deliller ortaya koyar ve yazısında fikirlerini doğrulayan örnekler gösterir. Aşağıdakilerde hangisi söz konusu amaca yönelik yazılmış bir metindir? A) Kitapları çok iyi tanıyan sahaflar, geçmiş zamanları geleceğe taşır. Bu işi yaparken de âdeta sattıkları kitapların kurdu olurlar. Zaten bu işi yapanların gönlünde para kazanma hırsından çok, kitaplara duy. duğu merak ve sevgi yatmaktadır. Bu anlamıyla sahaflık bir gönül işidir. Bu mesleğin bir okulu yoktur Bir sahafa gittiğinizde eski kitapların sayfaları arasında dolaşırken âdeta tarihin derinliklerine yolculuk yaparsınız. O tozlu kitapların baygın kokusuna kapılıp geçmişle gelecek arasındaki köprüden geçme. mek imkânsızdır. B) Türkiye'de hava kalitesi ölçümü eskiden istenilen düzeyde ve zamanda yapılamamaktaydı. Hava kalitesi ölçümleri 2005 yılı öncesine kadar Sağlık Bakanlığı tarafından yarı otomatik cihazlarla yapıl- makta ve sonuçlar geç alınmaktaydi. Bunun önüne geçmek için bazı çalışmalar yapıldı. Bu amaçla 2005 yılında öncelikle kirliliği yoğun olan 36 ilde hava kalitesi ölçüm istasyonu kurulmuş ve Ulusal Hava Kalitesi İzleme Ağı oluşturulmuştur. 2007 yılında kalan 45 il kapsama alınarak 81 ilde toplam 116 noktada hava kalitesi ölçüm istasyonları kurulmuştur. Ayrıca üç adet mobil hava kalitesi ölçüm istasyonu kurulmuştur. bilgi verme Bu T C) Gerçekten yazık! Zamanın azaldığını insan ancak bir yaşa geldikten sonra fark edebiliyor. Hazin olan budur. İnsanoğlu kolay yetişmiyor, kolay olgunlaşmıyor. Bazı işleri yapabilmek için belli bir olgunluğa varmak lazım. Ancak o olgunluğa vardıktan sonra gücünüzün bazı işleri başarmaya yettiğini görür- sünüz. İşte bunu gördüğünüz zaman bir telaştır başlar. Yaşınız en az kırka varmıştır. Önünüzde kaç seneniz kaldı? Daha kaç sene yaşayacaksınız? Bilemezsiniz. “Aman, şunu da yapayım! Aman bunu da yapayım!" diye çırpınırsınız. Hâlbuki zaman, alabildiğine dörtnala gitmektedir. Bir de bakarsınız, beş seneniz daha gitmiş. Başladığınız işin henüz yarısına gelmemişsinizdir. D) Anadolu'muzdaki konut mimarisinde pek çok Türkçe isim vardır. Bu durumda, Batı mimarisinden çağımıza uygun birtakım yenilikleri alırken ana dilimizi korumayı deneyebiliriz, becerebiliriz. Bunun için galiba biraz bilinç, biraz öz güven, biraz da kendine ve diline saygı gereklidir. Aslında insanımız zaman zaman çok güzel kelimeler üretmektedir. Ancak kaygımız, dilimizde erozyona uğrayan keli- melerin ve kuralların, yeni üretilen kelimelere oranla çok daha fazla olmasıdır. Ana dilimiz konusunda yeterince duyarlılık göstermediğimizde nice dilin başına gelen şey bizim dilimizin de başına gelebilir, Türkçe ölü diller arasına girebilir. 2.

5. Konuşmalanmızda ve yazılarımızda düşüncelerimizden, eylemlerimizden bahsederken ge- is ve bağlantı unsurlarını ve bazı yönlendirici ifadeleri kulanırız. Kimi zaman aynı cümle için- de farklı düşüncelere yer veriniz. Böyle durumlarda bir düşünceden diğerine geçerken düşün- cenin farklılaştığını, değiştiğini bildirmemize yarayan bazı sözcüklere yer veririz. Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler, iki düşünce arasında olumludan olumsuz düşünceye ya da olum- suzdan olumlu düşünceye geçişi sağlar. Buna göre Elmas, bilinen en sert maddelerden biridir ve değerli bir taştır. (II) Doğada nadir bulunan bu mi- neral üstelik giderek de tūkeniyor. (I) Buna karşın elmasın sanayideki kullanım alanları gün geç- tikçe artıyor. (IV) Bu nedenle 1950'li yıllardan bu yana birçok ülkede yapay elmas üretimi konu- Sunda çalışmalar yapılıyor. (V) Bu çalışmalar doğrultusunda ihtiyacın büyük bir kısmı da rahatlık- la karşılanabiliyor. numaralanmış cümlelerin hangisinden itibaren düşüncenin yönü değişmiştir? A) II. B) III. C) IV. DV.

b 19. Soğuk bir sonbahar sonrası borali bir kış başladı. Fakat bir gün, iki gün hatta haftalar geçi- yor, kabak çekirdekçi geçmiyordu. Karanlık çökünce heyecanla kabak çekirdekçiyi bekliyor- dum. Onun hayatını o kadar biliyordum ki gündelik adamlar arasında cesaret ve yüceliği tem- sil eden bir kahraman olan bu basit insanın yüzünü mutlaka görmem lazımdı. Akşamları göl- geler, karanlıklar, denizin uğultusu, Fazıl Paşa yokuşundan boğuk bir çığlık ile geçen büyük rüzgârlar saltanatı başlamıştı. Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? AVOyküleyici anlatım tekniği kullanılmıştır. B) Örneklendirmeden yararlanılmıştır. C) Kişileştirmeye yer verilmiştir. D) 1. kişilí anlatıma başvurulmuştur. byküleyi

TÜRKÇE DENEME-15 12. "Filateli", pul koleksiyonculuğunun tüm dünyada kabul edilmiş adidir. Pul koleksiyonculuğu ile uğraşan kişilere de "filatelist" denir. Her filatelistin bilmesi gereken bazı kavramlar vardır. Bunlardan bazıları aşağıda verilmiştir: 1. Değer: Postada kullanılan değerli kâğıtların üzerlerinde rakam ve bazılarında ayrıca yazı ile gösterilen ve bunların posta daki satış fiyatını belirten para tutarı veya bir serideki pullardan herhangi bir serideki pullardan herhangi biri. II. Lejand: Pul üzerindeki yazılardır. Dantel: Perforaj işlemi sonunda pulların kenarlarında meydana gelen dişlekea . Seri: Aynı ad altında çıkarılan pulların her değerini içine alan takıma denir. karılış amacını değiştirmek için üzerlerine yeni yazılar, rakamlar veya motifler basılması işlemidir. V. Sürsarş: Değerli kâğıtların veya pulun değerini değiştirerek veya değiştirmeksizin başka bir olayı anmak veya pulun çi- VI. Tet Beş: Birbirine ters olarak basılmış iki pula denir. Bunlar baş başa ters, yan yana ters ve ayak ayağa ters basılmış ola- bilir. Buna göre, TÜRKİYE CUMHURİYET I Ma istiklal Marşı'nın Kabulünun 100. YILI TURK LR80 SERLEDO ce görselindeki pulda numaralanmış kavramlardan hangilerine ait ayrıntılar söz konusudur? D) III-V-VI B) I - III - IV CM1-IV-V A) - 11 - III

Test tonguç Bazen allı pullu bazen mora çalan yüzgeçlerimle ok- yanusun derinliklerine dalarım. Hayallerimin ötesin- deki mavinin dibinde düşlerimle dans ederim. Dev balıklara meydan okurcasına korkularımın üzerine bir yağmur gibi döküldüğü kırmızı şemsiyemin altında gölgelenirim. Benim adım Pullu, dev okyanusların mi- nik balığı. Hayallerimi en sevdiğim oyuncağımı korur gibi kırmızı şemsiyemin altına gizlerim. Ahenkle dans edercesine yüzgeçlerimle yeni keşiflere doğru yüze- rim. Belki bir gün bu dev okyanustan özgürlüğüme doğru kuşlar gibi ben de uçabilirim. Bu metinde kullanılan söz sanatları ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? Ainsan dışındaki varlıklara insana özgü özellikler verildiği için kişileştirmeye başvurulmuştur. B) Bir varlık başka bir varlığın özellikleriyle anlatıldığı için benzetmeye başvurulmuştur. Aralarında zıtlık bulunan kavramlar bir arada bulunduğu için tezata başvurulmuştur. Dnsan dışındaki varlık insan gibi konuşturulduğu için konuşturmaya başvurulmuştur. eg Günde 15 Paragraf ve Anlam Bilgisi 24 tonguç Ren cük A) i 5. "BL kul B) D tonguç