Ses Bilgisi Soruları

Yalnız insan merdivendir, Hiçbir yere ulaşmayan. Sürülür yabancı diye, Dayandığı kapılardan. Bu dizelerde aşağıdaki söz sanatlarından hangisine yer verilmiştir? B) Benzetme A) Konuşturma Kişileştirme bir küçücük evdi D) Tezat

Sonunda çok istedigin gine kavuştun Seni can baganianne Mesajlarda geçen al çizil söecüklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A) Yaşam ve solk" secüklerinin eş anlamlisina yer verilmiştir. 8) "Gönülden" sözcüğü yerine yürekten" sözcüğü kullanılırsa anlam değişir. C) "Gayret" stocagünün anlamdaş küçük" sözcüğünün karşıtı kullanılmıştır. D) "Gen stocagünün karş, "mi" sözcüğünün eş anlamlisi vardır.

aha ni- R 10 dk. 1-3. soruları aşağıdaki metne göre cevaplayınız. Yüklem ve özne cümlenin temel ögeleridir. Cümledeki temel yargı yüklemi ifade eder, yüklemdeki yargıyı gerçekleştiren öge ise öznedir. yapan ve (1) İstanbul, iki yarımadadan oluşuyordu, (II) Cumhuriyet'e kadar asıl işlek ve yoğun olan, Avrupa kısmında kalan yarımadaydı. (III) Beyazıt, bu yarımadanın merkezinde bulunuyordu. (IV) Burası, İstanbul'un en eski, Bizans Devri'nin en yüksek alanıydı. (V) Osmanlı Dönemi'nde, bir saray meydanıydı. (VI) Bir dönem bu mey- dana "Hürriyet Meydanı" denmiş. 1. Metinde numaralanmış cümlelerden hangilerinin öge dizilişi "özne-yüklem" şeklindedir? A) I ve III B) II ve IV C) IV ve V D) V ve VI

be- 10. TEST-79 Türkçede bazı sözcükler "et-" ve "ol-" sözcükleriyle birleştiğinde ünlü düşmesine uğrar. Örnek: devir + et- → devret- Aşağıdakilerin hangisinde bu açıklamayı örneklen- diren bir sözcük vardır? A) Pazarlamacının bana yalan söylediğini yüzünden hissettim. B) Ne güzel, ben gelmeden bütün işler hallolmuş. C) İnsanlar kendi zevkleri için birçok hayvanı hayvanat bahçesine hapsetti. D) Yeni çıkan kanunla vergi borçları affedilmiş. vod

Test - 10 11. Karlı dağlardır sefere çıkmış, Vadideki suyun şırıltısında. Ben gülüm, ben karanfil, ben de yasemin diyor, Renk renk kokularla çiçekler, Sahiplerinden memnun evlerin bahçelerinde. Boy boy insan gölgeleri kımıldar Güneşi içmiş kaldırımlarda. Bu dizeler için aşağıdakilerden hangisi söyle- nemez? A) İkilemelere yer verilmiştir. B) Yansıma sözcük kullanılmıştır. C) Zıt anlamlı sözcükler bir arada kullanılmıştır. D) Sesteş sözcükler kullanılmıştır.

18 11. Aşağıdaki cümlelerin hangi- sinde altı çizili sözcükteki ünlü düşmesi, diğerlerinden farklı bir nedenle gerçekleş- miştir? Yul A) Bu duruma düşeceği hiç, aklına gelmemişti. tir? B) Usta sanatçı, son eseriyle gönüllerimizi fethetti. C) Düşer düşmez burnu kanamaya başladı. D) Okuldaki derecesiyle göğsümüzü kabart- mıştı. 6. SINIF - A) C)

9. Aşağıdaki atasözlerinin hangisinde kaynaştırma harfi kullanılmıştır? A) Son pişmanlık fayda etmez. B) Çömlekçi, suyu saksıdan içer. C) Değirmene gelen, nöbet bekler. D) Bağ, bayırda; tarla, çayırda. Bu

8. "Vatan borcu biter bitmez ordayım." dizesinde geçen altı çizili sözcükteki ses olayının benzeri aşağıdakilerin hangisinde yoktur? A) Bulutlar gökyüzünde sessizce dolaşıyordu. B) Talebinizi karşılayabileceğimizi sanmıyorum. C) Ağacın yaprakları toprak yola düşüyordu. D) Getirilen yeni kuralları biz de kabul ediyoruz. PEKİŞTİRME KİTABI - 2 18 11. S A) E B) D)

16. Dudağımda son bir türkü Gülpembe Hala hep seni söyler seni çağırır Gülpembe Yukarıdaki dizelerde aşağıdaki ses olayların- dan hangisi vardır? A) Ünlü düşmesi B) Ünsüz yumuşaması C) Ünlü daralması briss D) Ünsüz benzeşmesi

UZEL BOLUM TÜRKÇE Milletlerin hayatında büyük yankılar uyandırmış tarihi, toplumsal veya doğal olayların anlatıldığı, olağanüstülüklerle süslenmiş uzun manzum eserlere destan denir. Buna göre aşağıdaki metinlerden hangish destan türüne aittir? Gazilerin hepsi buna razı oldu. Öğleye kadar durdular. Abdest aldılar, namaz kıldılar, tekbir çektiler helalleştiler. Kıraçin'in askeri, sardıkları palankadan yükselen derin uğultuyu hep teklif ettikleri "Vire münakaşasının gürültüsü sanıyorlardı. Ansızın, uzaktaki Türk kulelerinden atılan "işaret topları" işitil di. Bu, "Biz, dörtnala geliyoruz." demekti. Kuru Kadi eliyle hisarın kapısını açtı. Grijgal gazileri "Allah, Allah!" naralarıyla müthiş bir taşkın deniz gibi fışkırdılar. İki koldan hücum olunuyordu. Kollardan bi rine Deli Hüsrev, diğerine Deli Mehmet baş olmuştu. Ovada, Grijgal'e gelen yollardan bir toz dumanı kalkıyordu. Nice bin atlı imdada koşuyor sanılırdı. Düşman, bu hâli görünce şaşırdı. İki ateş arasında kaldığını anladı. Hâlbuki toz duman içinde yaklaşan ancak beş on gaziydi. B) Bu, her gece uykusunda onu kurtarmak için birçok geminin pupa yelken geldiğini gören zavallı eski bir Türk forsasıydı. Tutsak olalı kırk yılı geçmişti. Otuz yaşında, dinç, levent, güçlü bir kahramanken Malta korsanlarının eline düşmüştü. Yirmi yıl onların kadırgalarında kürek çekti. Yirmi yıl iki zincirle iki ayağından rutubetli bir geminin dibine bağlanmış yaşadı. Yirmi yılın yazları, kışları, rüzgârları, fir- tınaları, güneşleri onun granit vücudunu eritemedi. Zincirleri küflendi, çürüdü, kırıldı. Yirmi yıl içinde birkaç kez halkalarını, çivilerini değiştirdiler. Ama onun çelikten daha sert kaslı bacaklarına bir şey ol- madı. Yalnız abdest alamadığı için üzülüyordu. Hep güneşin doğduğu yanı sol ilerisine alır, gözlerini kıbleye çevirir, beş vakit namazı gizli işaretle yerine getirirdi. Hiçki Diyas Nefe Anahta A) Çok Bilis ise C) Söke tarafında gayet azgın bir Rum eşkıyası türer. Devlet bu haydutlara karşı bir nizamiye taburu çıkarır. Döne dolaşa bu tabur bizim tarafa da gelir, Rumların izlerini bir türlü bulamazlar. Kasabada Yalnız Efe'nin namını işitirler. Boş durmamak için onu tutmaya kalkarlar. Yerli zaptiyeler kılavuzluğu kabul etmezler. Yalnız Efe bunu haber alır. Boz Dağı'na geçmek ister. Bir bölük asker ondan evvel davranır, arkadan dolaşır, Akkovuk'u tutar. Bir bölük askerde aşağıdan çıkmaya başlar. Yalnız Efe'yi tam burada sıkıştırırlar. "Teslim ol!" derler. Yalnız Efe "Siz askersiniz, benim kardeşlerimsiniz, canı- nızı yakmak istemem. Savulun, yoluma gideyim!" der. Dinlemezler. Üzerine ateş ederler. Yalnız Efe birkaç askeri elinden, kolundan, kulağından hafifçe yaralar. Tekrar "Asker kardeşler, bırakın beni sizin canınızı yakmak istemem!" diye haykırır. Yine dinlemezler. B) Gr tu V C 2 D 19. DSaltuk Buğra Han, 12 yaşında arkadaşlarıyla birlikte ava çıkmaya başlar. Avda oldukları günlerden birinde kaçan bir tavşanın arkasından hızla koşarken arkadaşlarından uzaklaşır. Kaçan tavşan durur ve bir ihtiyar insan görünümü kazanır. Saltuk Buğra Han'ın sonradan Hızır olduğunu anladığı bu yaşlı kişi ona Müslüman olmasını öğütler ve İslamiyet'i anlatır. Saltuk Buğra, Kaşgar hükümdarı olan am- casından İslamiyet'i kabul etmesini ister. Kaşgar Hanı, Müslüman olmayacağını söyler. Saltuk Buğra Han'ın işaretiyle yer yarılır ve hükümdar toprağa gömülür. Saltuk Buğra Han hükümdar olur ve bütün Türk ülkeleri onun idaresinde İslamiyet'i kabul eder. Saltuk Buğra Han, ömrünü Müslümanlığı yaymak için mücadele ile geçirmiştir.

Bir kelimenin gerçek anlamından tamamen uzaklaşarak kazandığı anlama "mecaz anlam" denir. "Başarının anahtarı dü- zenli çalışmaktır." cümlesinde kullanılan "anahtar kelimesi, bu cümlede gerçek anlamının dışında kullanılmıştır. Kelime- lerde mecaz anlam ortaya çıkmasının nedenlerinden biri de gerçek anlamıyla somut anlamlı olan bir kelimenin, cümlede soyut anlama gelecek şekilde kullanılmasıdır. Aşağıdakilerin hangisinde kullanılan kelimelerden biri, bu metinde anlatılan biçimde mecaz anlam kazanmıştır? A) Bazen dertlerimizi bir çöp poşetine doldurup çöp kutusuna atmalıyız. B) Hiçbir büyük başarı, yeterince çaba gösterilmeden kazanılamaz. C) Sonbaharın gelmesiyle buradaki ağaçlar yapraklarını dökmeye başladı. D) Vatan savunması için meydanda ateşli bir konuşma yaptı.

7)Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen altı çizili sözcük hem çoğul hem de hâl eki almıştır? A) Güneş gözlüğümü sanırım sınıfta unutmuşum. B) Bütün öğrencilere birer tablet hediye edildi. C) Tarihi hikayeler, çocukluktan beri hep ilgimi çekmiştir. D) Bu yıl ürünlerin bol olmasından çiftçiler gayet memnundu sözcüklerden

a- fir 8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ünlü daralmasına örnek yoktur? A) Annesini daha fazla kızdırmamak için oda sını topluyor. B) Küçük çocuk, babasının kucağında mış mışıl uyuyor. e % C) Bir daha bu tarz tatsızlıkların yaşanmaması 'nı istiyoruz. D) O gün konuştuğumuz her şeyi olduğu gib hatırlıyorum. a

5. "-yor" eki kendinden önceki düz - geniş ünlüyü daraltır. Buna göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde "-yor" ekini alan sözcükte daralma olmamıştır? A) Sınıfa yeni gelen çocuk, öğretmenini çok dik- katli dinliyordu. B) Evin dağınık olması onu bir hayli rahatsız edi- yordu. C) Okulun bahçesindeki çocuklar, servisin gelme- sini bekliyordu. D) Hem ders çalışmıyor hem de sınavı kazanaca- ğını söylüyordu.

k 1 9. Kalın ince Düz A) B) C) D) A Geniş A i Dar 1 Yuvarlak E Yukarıdaki tabloda sesli harflerin özellikleri ve- rilmiştir. A i U Geniş O Ö Buna göre A, O, sembolleriyle gösteri- len yerlere hangi seçenekte verilen harfler getirilmelidir? Dar UUA i A

4. "Çiçek" sözcüğüne ▲ eki getirildiğinde ünsüz yu- eki getirildiğinde ünsüz benzeşmesi muşaması, meydana gelir. Bu bilginin doğru olması için sembollerle göste- rilen yerlere hangi seçenekte verilen ekler geti- rilmelidir? A) B) C) D) -den -ci -i -im -ler -in -de -e