Ortaokul Türkçe Soruları

7. Mavi; yalnızlık, üzüntü, depresyon; bilgelik, güven ve sadakati simgeler. Bu nedenle sinir hastalıkları kliniklerinde kesin likle mavi renkten, özellikle koyu maviden kaçınılmalıdır. Psikologlar, hasta görüşmelerinde asla mavi giysiler giymeme- lidirler. Buna ek olarak yiyeceklerle ilgili konularda da mavi kullanımında dikkatli olmak gerekir. Çünkü mavi, doğal bir iştah kapatıcıdır ve bazı durumlarda itici etki yaratabildiğinden kilo almak isteyenlerin mavi renkten uzak durmaları ge rekir. Kilo problemi olanların evlerini maviye boyamaları, onların zayıflamalarına yardımcı olabilir. Bu nedenle kilo prob- lemi olanların özellikle yemek odalarını ve mutfaklarını maviye boyatmaları gerekmektedir. Aynı şekilde müşterilerinin daha fazla yemek yemesini arzu eden restoran işletmecileri ise mavi renkten kaçınmalıdır. Öte yandan iş görüşmele rine mavi giyerek gitmek, kararlılığı ve bağlılığı ifade eder. İş görüşmelerine giden kişilerin kostümlerinde mavi rengi ter- cih etmeleri işe kabul edilmelerini sağlayabilir. Bu metinden hareketle, 1. Renk seçiminde duruma uygun hareket etmek gerekmektedir. II. Aynı renk, farklı bağlamlarda farklı etkiler yaratabilmektedir. III. Renk seçimi insanların hayatını etkileyebilir. yargılarından hangilerine ulaşılabilir? A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II I, II ve III 10

Konuşmada asalak sesler çıkarma ve asalak sözcük kullanmanın temeline inildiğinde kimi gerekçelerle karşı- laşılır. Asalak ses ve sözcük kullanımının en başta gelen gerekçesi, hiç şüphesiz ki söz dağarcığının yetersiz olmasıdır. Türkçenin söz varlığı çok geniştir ancak Türkçe konuşan bireylerin söz varlığından aldıkları pay ge- nellikle yetersizdir. Bunun en önemli sebebi ise az okumaktır. Diğer önemli bir sebep de son yıllarda dilde yaşa- nan karmaşadır. Türkçe konuşan kimi aydınlar, duygu ve düşünceleri sekteye uğratma pahasına sınırlı sayıda sözcüklerin arkasına takılmışlardır. Daha açık olarak ortaya koymak gerekirse duygu ve düşünceleri açık, doğru ve tam olarak anlatmak yerine asalak sözcükleri seçmek gibi bir alışkanlık kazanmışlardır. Bu metinde asalak ses ya da sözcüklerle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisine değinilmiştir? Ortaya çıkmasında etkili olan temel nedenlere V B) Giderilmesinde karşılaşılan güçlüklere C) En çok tercih edilen biçimlerinin neler olduğuna D) Bireylerin ruhsal durumlarıyla ilişkisine

5. KÖY NÜFUSU DÜŞÜYOR Türkiye'de geçen yıl belde veya köylerde yaşayanların sayısı bir önceki yıla göre yaklaşık %0,2 azalarak 5 milyon 772 bin 642 kişiye geriledi. Türkiye'de nüfus sayısı Türkiye'de 70 köyde 10 veya daha az kişi yaşıyor. Türkiye'nin en kalabalık köyü 6 bin 90 kişilik nüfusuyla Şırnak'taki Dirsekli köyü. Köy nüfusu 2020 %7 Bingöl Akımlı köyü Nüfus 3 %93,2 il ve ilçe nüfusu %6,8 Köy nüfusu 2021 %6,8 Gümüşhane Elmaçukuru köyü Nüfus 3 Şırnak Başak köyü Nüfus 2 Bitlis Kayalıbağ köyü Nüfus 1 Siirt Çattepe köyü Nüfus 3 Bu bilgilendirici görselden hareketle aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? A) Türkiye'de 2021 yılı itibarıyla köylerde yaşayan kadın nüfusu, erkek nüfustan fazladır. B) Türkiye'de çift haneli sayıların altında nüfusa sahip birden çok yerleşim yeri vardır. C) Köylerde yaşanan nüfus gerilemesinin nedeni, köylerin sağlık hizmetleri bakımından yetersiz olmasıdır. D) Dirsekli köyü aldığı göçlerden sonra Türkiye'nin en kalabalık köyü hâline gelmiştir.

4. • Bulutlu gün sayısı ikidir. • En düşük nem oranı 23, en yüksek nem oranı 96'dır. Üç günün beklenen en düşük sıcaklığı aynıdır. Çarşamba günü beklenen en yüksek sıcaklık, cuma gününkünden düşüktür. • Sadece pazartesi yağmurludur. O ● gunst DET • Pazartesi, çarşamba ve perşembe günleri beklenen en yüksek sıcaklık aynıdır. dow Aşağıdaki hava tahmin tablolardan hangisi bu verilere uygun olarak oluşturulmuştur? A) 5 GÜNLÜK TAHMİN B) 5 GÜNLÜK TAHMİN TARİH Ağustos Pazartesi 22 Ağustos Sali 23 Ağustos Çarşamba 24 Ağustos Perşembe 25 Ağustos Cuma TARİH C) 5 GÜNLÜK TAHMİN 21 Ağustos Pazartesi 22 Ağustos Sali 23 Ağustos Çarşamba 24 Ağustos Perşembe Hadise 25 Ağustos Cuma 20 Hadise 20 TAHMİN EDİLEN Sıcaklık (°C) En En En Düşük Yüksek Düşük Yüksek 19 16 15 15 15 73 16 15 27 18 27 18 26 27 28 TAHMİN EDİLEN 27 27 Nem (%) 26 27 39 28 41 Sıcaklık (°C) En En En En püşük Yüksek Düşük Yüksek 30 32 23 39 41 44 88 32 96 Nem (%) 23 88 94 95 88 96 96 94 95 TARİH 21 Ağustos Pazartesi 22 Ağustos Sali 23 Ağustos Çarşamba 24 Ağustos Perşembe 25 Ağustos Cumal 5 GÜNLÜK TAHMİN TARİH 21 Ağustos Pazartesi 22 Ağustos Sali 23 Ağustos Çarşamba 24 Ağustos Perşembe Hadise 25 Ağustos Cuma Hadise TAHMİN EDİLEN Sıcaklık (°C) En En En En Rüşük Yüksek Düşük Yük 18 16 15 15 15 21 16 15 15 27 15 27 28 27 26 27 27 27 27 Nem ( TAHMİN EDİLEN Sıcaklık (°C) Nem (%) En En En En Düşük Yüksek Düşük Yüksek 28 39 41 30 32 23 39 41 30 32 88 23 94 38 96 88 96 88 94

Tırnak yemek, çocuk ve yetişkinlerde sık görülen, sağlık riskleri yaratabilen bir alışkanlıktır. İnsanlar genellikle stres altındayken ya da sıkılmış, endişeli veya gergin hissettiklerinde tırnaklarını yer. Bu alışkanlık, kolay çözü- lebilir basit bir davranış sorunu gibi görünse de çözümü her zaman mümkün olmayabilir. Önemli olan hastanın farkındalığının artmasıdır. En iyi yol, davranışın ortaya çıkmasındaki nedenleri belirleyip onları ortadan kaldır- maktır. Bu metinde aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur? alışkanlığı kimlerde görülür? ✓ A) Tırnak yeme B) Tırnak yeme davranışı çoğunlukla ne zaman görülür? C) Tırnak yeme sorunu nasıl çözülür? Tırnak yeme alışkanlığına neden olan faktörler nasıl belirlenir?

2. En küçük baykuş serçe baykuşudur () adını serçe büyüklüğünde olmasından alır (-) En büyüğü de kanatları- nın genişliği yaklaşık 2 metre ve ağırlığı 5 kilogram olan puhudur (-) Günlük yaşantılarına gagalarıyla tüylerin düzelterek (1) gerinerek (1) esneyerek ve pençeleriyle başlarını tarayarak başlar () Tüyleri koyu gri, kahvereng tonlarındadır (-) Bu metinde parantezle () belirtilen yerlere gerekli noktalama işaretleri getirildiğinde aşağıdakilerden hangisine ulaşılabilir? 4 A) Virgül sayısı, nokta sayısından fazladır. C) Noktalı virgül kullanılmıştır. (3) Virgül iki farklı görevde kullanılmıştır. D) Metin, virgülle başlayıp üç noktayla bitmiştir.

1. 1933'te iki organik kimyacı, çeşitli kimyasalların yüksek basınç altındaki davranışlarını gözlemek için birtakım deneyler yaparken tuhaf bir şey oldu. Etilen ve benzaldehit arasında 2000 atmosfer basınç altında bir tepkime oluşturmaya çalışırken kullandıkları kapalı kabın hava kaçırması nedeniyle deneylerinin bozulduğunu düşünüp deneye son verdiler. Ancak karşılaştıkları durum, onları çok şaşırtmıştı çünkü geriye mumsu bir ürün kalmıştı. Bu polimerleşme işleminden elde edilen ürüne "polietilen" adı verildi. Böylece günümüzde kullanılan plastiğin temeli atılmış oldu. Bu metinde, I. 1933'te yaşanan hangi olay, plastiğin üretilmesine katkı sağlamıştır? II. İki kimyacı, yaptıkları deneyin başarısız olmasını neye bağlamıştır? ✓ III. Deneylerde tepkime oluşması için basınç değeri en az kaç olmalıdır? IV. Polietilen ile plastik tüketimi arasında nasıl bir ilişki vardır? X sorularından hangilerinin cevabı yoktur? A) I vell Il ve IV B) II III ve IV D) I, II ve IV

mdaki görün- -neme - 1 6. D) Bir gizeme açılan öykuleri seviyorsanız dalla lik palugiunt fayda var. muc kosul-s 1. Metin AV Ülkenin birinde bir falcı, kralın kızının bir yılan ta- rafından öldürüleceğini söyler. Kızını çok seven kral, bu duruma çok üzülür ve kızını korumak amacıyla denizin ortasındaki kayalıkların üzerine bir kule inşa ettirerek kızını bu kuleye yerleştirir. Amacı, yılanın hiçbir şekilde kızına ulaşamama- sını sağlamaktır. Günlerden bir gün şehirden ku- leye gelen bir meyve sepetinin içerisinden çıkan yılan, kızı sokarak öldürür. Deneme - 1 YAYINLARI Bu metinlerin ortak özellikleri aşağıdakilerden hangisidir? A) İkilemelerin kullanılması B) Benzetmeden yararlanılması C) Kişileştirme yapılması D) Hikâye edici metin olması geçindiginiz belekte İstanbul Boğazı'nın ortasındaki Kız Kulesi, uzun yıllar boyunca yapayalnızdır. Yalnızlığı, Boğaz'ın karanlık sularına gömülür. Nice aşklara şahit olan bu güzel kule, bir türlü kendi aşkını bula- maz. Ta ki Boğaz'ın karşısında Galata Kulesi'ni görene kadar. Kız Kulesi, Boğaz'ın karşısında yükselmeye başlayan kuleye gönlünü verir. Kız Kulesi'nin hisleri karşılıksız değildir. Galata Kule- si, boyu Boğaz'ı görebilecek kadar uzayınca Kız Kulesi'ni görür ve âşık olur ancak aradan yıllar geçer. İki kule birbirine kavuşamaz. 5 2. Metin AV Yayınları

TÜRKÇE 3 ve 4 sorulan aşağdaki metne göre cevaplayınız. SÖZEL BÖLÜM Dünyada yaklaşık 220 milyon kişinin konuştuğu Türkçe, son yıllarda revaçta olan dillerden biridir. Bu doğrultu- da Türkçeyi yabancı dill olarak öğrenmek isteyenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Yabancılara Türkçeyi Gğretmek amacıyla kurulan Yunus Emre Enstitüsü; Türkiye'yi, Türk tarihini, Türk kültürünü ve sanatını tanıtmayı da amaç edinerek çalışmalarını her geçen gün ileri bir boyuta taşımaktadır. Yunus Emre Enstitüsü; yurt dışına Kunduğu merkezleriyle, yayımsal faaliyetleriyle, her sene açtığı yaz okullanıyla, hazırladığı uygun materyallerie, yabancılara Türkçe öğretimi konusunda öncü duruma gelmiştir. 3. Bu metinde geçen altı çizilli ifadenin cümleye kattığı anlam aşağıdakilerden hangisinde vardır? A)) Matya ve serseriliği özendiren diziler gün geçtikçe önemini yitiriyor. B) Ünlü komedyenin son dönemdeki filmleri seyirci tarafından çok fazla tutulmuyor. C) Müşteriler, kişisel bilgilerin gizlendiği alışveriş sitelerine rağbet ediyor. D) Sosyal medyadaki siber saldin tehlikesi her gün daha da artıyor.

Oz- var- idir. zar çti- 58- 8- a. 3- 1. Kahire'de "Subra" adıyla anılan bahçedeyim. Cuma ve pazar günleri kadın erkek bütün Kahire kibarla- ni çoğunlukla burada gezerler. Subra'ya giden yol, o kadar güzeldir ki "Arz üzerinde emsalsizdir." de- nilse yeridir. Nil sahilindeki o yolun iki tarafı, büyük ve gölgeli ağaçlar, Arapların "cimmiz" dedikleri bir tür yabani incir ağaçlarıyla çevrilidir. Bu büyük ve güzel ağaçlar, iki taraftan birbirine kavuşarak yol üstünde zümrüt bir kubbe oluşturuyor. Ağaçların kütükleri sağa sola coşkulu, garip bir hevesle bü- külmüş birer sağlam sütun hâlinde sıralanmış. Yol, bu ağaçların altında gönlü dinlendiren, yapraklar arasından sızan güneşin nadir ışınları, göz önün- de altın tozlarının ışıkları gibi titriyor. Bu metinle ilgili olarak, 1. Bir mektubun gelişme bölümünden alınmıştır. II. Birinci kişili anlatım söz konusudur. III. Gözlemler yansıtılmıştır. AV. Karşılaştırma ve benzetme vardır. yargılarından hangisi ya da hangileri yanlıştır? A Yalnız I. C) I ve III. B) Yalnız II. D) III. ve IV. BİLİM ANAHTARI

C) Kendi kopyam imış megel D) Bana bu imkânı siz verdiniz. S.11. Budapeşte'nin en bilinen simgeleri olan heykeller, her köşeden karşımıza çıkıyor ve bizi selamlıyor. Burada adımbaşı heykelle karşılaşsak da "Küçük Prenses" heykelinin yeri bambaşka. Tramvay bir durakta bulunuyor bu heykel. Bu sevimli kız çocuğu heykeli, ilk bakışta bir erkek çocuğunu Bu metnin türü aşağıdakilerden hangisidir? (5 p) A) Gezi yazısı B) Haber yazısı C) Hikâye D) Ani hattı üzerindeki andırıyor.

de yaşıyoruz. AV AV YAYINLARI 8. Bir milleti meydana getiren temel unsurların başında dil bağı gelir. Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923 tarihinde kurulduğunda milli birlik ve beraberliğin sağlanması, yeni bir toplum yapısı oluşturulması amacıyla kültür çalış- malarına, inkılaplara ağırlık verildi. Bu çalışmaları bilimsel bir temele oturtmak, bilimin ışığında yürütmek gereki- yordu. Bu sebeple önce 1924 yılında İstanbul Dârülfünununda (Üniversitesinde); Türk dili, tarihi, kültürü üzerinde araştırmalar, incelemeler yapmak üzere Türkiyat Enstitüsü kuruldu. Enstitü, bütün Türkiye'nin ihtiyacına cevap veremeyeceğinden Ankara'da 1931'de Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti (Türk Tarih Kurumu) ve 1932'de Türk Dili Tetkik Cemiyeti (Türk Dil Kurumu) adlı bilim derneklerinin kurulması gerçekleştirildi. Bu metinle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Dil, bir milletin oluşumu için oldukça önemli bir ögedir. B) Türkiyat Enstitüsü, inkılapları bilimsel bir temele oturtmak için kurulmuştur. C) Türk Dil Kurumu, Türk Tarih Kurumundan daha sonra kurulmuştur. D) Türkiyat Enstitüsü sadece İstanbul ile ilgili çalışmalar yapmıştır. AV Yayınları 6 Deneme - 1

NOMEN ENOMEN TÜRKÇE 17. III. FENOMEN IV. F K P 2₁ B G L V FENOMEN FENOMEN FENOMEN Deneme 5 J₁ B H R M wwwwww. N W C H ++W S X D 11 I N . Kendisini ---- Ankara'ya kadar götürecek tren parası vardı. • Dördü de buna inanmak istiyor ---- için için inanıyorlardı. T 44 Y Yandaki tabloda Antik Misir alfabesi ve bu alfabe-deki sembollerin Türkçedeki karşılıkları verilmiştir. Antik Misir alfabesinde sözcükler bizdeki gibi soldan sağa doğru okunur. Bu alfabeyle oluşturulan numaralanmış bağlantı ve geçiş ifadelerinden hangisi, FENOMEN } Po Yalnız Hafta fakat kısacası E 181 Z • El fenerim de çantanın üstündeymiş ---- göremiyorum. . Bunlar çok sağlam- en sağlam ağaçlardan yapılmış mobilyalar.. yukarıdaki cümlelerde boş bırakılan yerlerden herhangi birine getirilemez? 11. T D) IV.

ÖLÜM Q Levrek 7.877 5.546 4.339 0.982 .297 290 408 900 270 554 SÖZEL BÖLÜM 11. Aşağıdaki tabloda "TÜRKÇE" sözcüğünün altında ve üstünde yer alan harfler belli bir sıraya göre dizilmiştir. ÖM E Y C S T O R 1 Bu harf düzenine göre aşağıdakilerin hangisinde orta bölüme "SOHBET" sözcüğü gelir? B) A) F G R T NFZ Ç Ş Y I G R T DV TÜRKÇE T i A Ç Ü R K Ç E N EĞ ÜZ D) O S ÖN F TI T Ş ÖM i LL 1 F TRI Y CS DGV Z C S DGV

8. Bazı sözcükler ünlü harf ile başlayan ek aldıklarında sözcü- ğün sonundaki ünsüz ikizleşir. Aşağıdakilerin hangisinde bu kurala örnek olabilecek bir kullanım yoktur? A) Kardeşimin hastalandığı haberini alınca neler hissettiği- mi sana anlatamam. B) Babam, ciddi bir sorunla karşılaştığında soğukkanlılığını asla yitirmez. C) Her arkadaşın en az bir defa affedilme hakkı olduğunu söylemeliyim. D) Kendisine bir miktar borç verilmesi teklifini düşünme- den reddettim. E) Dost dediğin insan, dostunun sırrını olur olmaz yerlerde dile getirmez.

9. Goethe, okuyucu kitlesini birbirinden ayırıyor ve şöyle diyor: "Üç çeşit" okuyucu vardır: Başta yar- gılamadan okuyanlar. Sonda eserin tadına varma- dan yargılayanlar. Ortada ise tadına vara vara yar- gılayan ve yargılayarak tat alan kişiler... İşte bunlar bir sanat eserini yeniden oluşturanlardır. bu gezegende hayat var.. Goethe'ye göre bir sanat eserinin yeniden oluş- turulması neye bağlıdır? A) Eleştirilerek kusurlu yönlerinin ortaya konması- na B) Sanatçının kişiliğine ve ölümsüz oluşuna C) Eserin okuyucu tarafından anlaşılmasına D) Eleştirel gözle ve lezzet alınarak okunmasına S