Ortaokul Türkçe Soruları

maktadır. ABD $) Haziran .216.470 970.009 901.971 662.608 497.954 2022 BENZER SORULAR 4. TEST 1. (1) Tiyatronun ortaya çıkışı MÖ 5 ve 6. yüzyıllara, Eski Yunan Uygarlığı'nın, Lidya Krallığı'nın var olduğu zamanla- ra dayanır. (II) Bu dönemlerde şenlikler yapılır, bu şenliklerde de gösteriler sergilenirdi. (III) Bu şenliklerde sahne alan Thespis adlı şair, Eski Yunan kaynaklarına göre ilk oyuncu olarak kabul edilir. (IV) Thespis'in, kostümlerini de taşıdığı yük arabasıyla yolculuk yaptığı ve farklı kentleri gezerek gösteriler sergilediği bilinir, yani tıpkı gezici bir tiyatro gibi! Bu metindeki numaralanmış cümlelerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez? ALL. cümlede, tiyatronun hangi uygarlık tarafından bulunduğu ifade edilmiştir. B. cümlede, tiyatronun ortaya çıktığı dönemde düzenlenen eğlencelerden bahsedilmiştir. Gl. cümlede, bir şairin eski kaynaklara göre kabul edilen unvanına yer verilmiştir. gy. cümlede, ilk oyuncu olarak nitelendirilen şairin sahne kıyafetlerini taşıdığı araçtan söz edilmiştir. Bu teknolojilerden vazgeçmemiz çok olası (I) Bu durumda yapılabile- iklik ve pazar

si- iz. 5. Yol boyu su kaynaklarında durup buz gibi su içerek, yükseldikçe havayı içimize çekip "Oh bee!" diyerek yaklaşık iki saatte yaylaya varıyoruz. Her yer yemyeşil çimen, ot. Gökyüzü açık, tam sırta sıralanmış hatta özenle dizilmiş yayla evleri, inekler, keçiler ile manzara âdeta Heidi'nin Alplardaki köyü! Hayretler içindeyiz. Arabayı manzarayı da bozmayacak bir kenara park edene kadar karşılaştığımız herkes "Hoş gelmişsiniz yaylamıza." diyor, memleket so- ruyor. Sıcak karşılama, cennet gibi manzara aklımızı daha o dakikalarda alıyor. Biraz uzanalım, manzaraya baka- lim, kitap okuyalım diye yeşil bir tepeye doğru yürüyoruz. Kenarda oturan iki ağabey görüp soruyorum: "Şurada oturabilir miyiz?" Gülüyorlar. "İstediğiniz yerde oturun, yayladır. İsterseniz gidin şu evin önünde bile oturun!" Biz de gülüyoruz. Şehirden gelmiş, koca çayırda ne yapacağını bilemeyen, bu güzelliğin içinde istediğimiz yere oturabi- leceğimize inanamayan iki şaşkınız. Bu metnin anlatımında aşağıdakilerin hangisi yoktur? A) Kişisel duyguları yansıtma C) Ağırlıkla nesnel anlatımdan yararlanma PUANYAYINLARI 3 BYÖykülemeye başvurma D) Amaç bildiren cümleye yer verme LDR. Diğer sayfaya geçiniz.

14. Bugün kitaplar, içerikleri kadar, hatta zaman zaman on- dan da fazla tasarımları, kapak ve adları ile bir albeni oluşturma çabası içerisindedir. Bunda elbette bu kitap- lanı yayımlayan yayınevlerinin ya da yazarların konuya pi- yasa şartları çerçevesinde bakmalarının etkisi büyüktür. Neticede bugünün ekonomik çarkları içerisinde her ki- tap bir ekonomik üründür. Ticari anlamda kâr-zarar iliş- kisi gündemdedir. Adına büyük reklam kampanyaları düzenlenen kitaplar çağında yaşamaktayız. Bu yüzden kitabı çarpıcı etiketlerle ve ambalajlarla sunmak, konu- yu piyasa ekonomisinin vazgeçilmezleri ile düşünmeyi gerektirmektedir. Bu parçada vurgulanmak istenen aşağıdakilerden hangisidir? A) Yazarların kitabın içeriğinden çok ekonomik yönüy- le ilgilendiği B) Yayıncılarının piyasanın şartlarını gözardı ettiği C) Tanıtım çalışmalarından sonra kitap satışının arttığı D) Kitabın satışını artırmak için reklamına, baskısına, ka- pağına çok önem verildiği

A 18. Türkçe TÜRKİYE'NİN İLK OYMA GRAVÜR KADIN SANATÇISI 1903 Usta ressam, Istanbul Büyükada'da dünyaya geldi. Aliye Berger Türkiye'nin ilk kadın gravür sanat- çılarından biri olan ressam Aliye Okul eğitimine Büyükada'da başlayıp daha son-Berger'in eserleri, İstanbul Resim ve ra Notre-dame de Sion'a geçti. Birinci Dünya Savaşı'nda okul kapanınca eğitimine Mademe Braggiotti'nin özel okulunda devam etti. Heykel Müzesi'nde, Viyana Alberti- na Müzesi'nde ve özel koleksiyon- larda yer alıyor. Amcası Halikarnas Balıkçısı olan ve sanatçıların yetiştiği bir ailede büyüyen Aliye Berger, okuma yazmaya çok küçük yaşlarda, özel bir eğitimle başladı. 1909-1915 Ilk eserini 17 yaşındayken resmetti. Macar keman virtüözü ve pedagog Karl Berger'den müzik eğitimi aldı. 1935-1939 Berlin ve Paris'te ressam kardeşi Fahrünnisa Zeyd'in yanında kalarak sanat hareketlerini izledi. 1947 Karl Berger ile evlendi ancak 6 ay sonra eşini kalp krizinden kaybetti. Avrupa'ya giden usta ressam, heykel derslerinin yanı sıra Londra'da gravür tekniği üstüne yoğun çalışmalar yaptı. 1951 Usta sanatçı, 1951'de 140 parça gra- vürle Türkiye'ye dönerek Istanbul Fran- Sız Konsolosluğu'nda ilk kişisel sergisini açtı. 1954 Yapı Kredi Bankasının düzenlediği yarış- mada birinci seçilen "Güneşin Doğuşu" adlı yağlıboya tablosuyla adını geniş sanat çevrelerine duyurdu. 19 Homeros, Yunan edebiyatının en ünlü tarihçisi, orta- 8. Sınıf Deneme Sına 1955 Tahran Bienali'nde ödül kazanan sana çı; İstanbul, Ankara, Londra, Paris, Viya na'da kişisel sergiler açtı. 1972 Son sergisini Istanbul Taksim Galer si'nde düzenledi. Buna göre, Aliye Berger ile ilgili, 1950'li yıllarda çeşitli ülkelerde kişisel sergiler açmıştır. II. Gravür tekniğiyle yaptığı tüm eserleri İstanbul Resim ve Heykel Müzesi'nde sergilenmektedir. TH 17 yaşında yaptığı ilk resimle kazandığı ödül, sanat çevrelerinde tanınmasını sağlamıştır. IV. Hem ilk hem de son kişisel sergilerini Türkiye'de sanatseverlere sunmuştur. numaralanmış bilgilerden hangilerine ulaşılabilir? A) I ve IV B) Il ve ill C) I, II ve IV 1972 Ünlü ressam ve gravür sanatçısı Berger, doğup büyüdüğü ve çok sevdiği Büyüka- da'da hayatını kaybetti. DI, III ve IV 20. Insanların bir araya geldiği zamanlarda sohbet önen

ç noktas e dönüş mesiydi. 1. kadina aretleyiniz E Ad Soyade Joven - Spusi Sinf Aşağıda "ağır" sözcüğünün bazı anlamları verilmiş- 3. tir: ◆ Keskin, boğucu ◆ Ağırbaşlı, ciddi • Çetin,güç Buna göre "ağır" sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde verilen anlamlarından biriyle kulla- nılmamıştır? Doktor, Doktor, hastaya/duyurmak istemeyen ağır bir sesle kulağıma eğilip bir şeyler söyledi. PÇaka Bey, Türk denizcilik tarihinin en ağır sorumlu- luklarından birini üzerine alıyordu. By, on dokuz yaşında ufak tefek bir kızdı fakat otuz yaşındaki bir insandan daha ağırdı. D) Burkoku, en hafif rüzgârla burnu kuvvetli bir adama uzaktan kendini hissettirecek kadar ağırdır.

15. Kurallı birleşik fiiller bazı fiillerin başka fiillerle, bir yardımcı ünlünün de yardımıyla birleşmesi yoluyla oluşurlar. İfade ettikleri anlamlara göre "sürerlik, tezlik, yeterlik ve yaklaşma" olmak üzere dörde ayrılır. Bu bilgilere göre aşağıdaki cümlelerin hangisinde farklı bir kurallı birleşik fiil vardır? A) Baskılara dayanamadı ve bütün bildiklerini anlatmak zorunda kaldı. Yeterlilik BY Vücudundaki tüm kasları aynı anda çalıştırmak istiyorsan yüzmeyi deneyebilirsin. Biz onun arkasından bakakaldık, o ise umursamadan yoluna devam Gökyüzünü kaplayan gri bulutlara bakılırsa bu akşam yağmur yağabilir. 5 yeterlilik etti. etti. Sorerlik Diğer TESTE Geçiniz

12. İsim ve isim soylu sözcüklerin yüklem görevinde kul- lanılmasını sağlayan ayrıca eklendiği çekimli fiilleri, birleşik zamanlı fiil yapan ek biçimindeki yardımcı ey- leme ek fiil (ek eylem) denir. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde ek eylem farklı bir görevde kullanılmıştır? A) Karadeniz'deki sel felaketinde civardaki illerden gelen kurtarma ekiplerinin büyük yardımı olmuş- tu. Birleşik B) Hava şartları sebebiyle iniş yapamayan ve kule- den iniş izni bekleyen ondan fazla uçak vardı. sim C) Öyle şeyler söyledi ki duyduklarımız karşısında şaşkınlığımızı gizlememiz mümkün değildi. SM D) Babamın yurt dışından getirdiği hediyelere en çok sevinen kişi kardeşimdi.m Diğer Sayfaya Geçiniz

11. Tarih boyunca birçok devlet kuran ve uygarlık haline gelen Türk devletleri yaşadıkları dönemler boyunca farklı alfabeler kullanmışlardır. Türklerin tarih boyun- ca en geniş ölçüde kullandığı beş alfabe sırasıyla Göktürk, Uygur, Arap-Islam, Kiril ve Latin alfabesidir. Türklerin ilk milli alfabesi olan Göktürk alfabesi sade- ce Türkler tarafından kullanılmıştır. En uzun süre kul- lanılanı ise Arap alfabesi olmuştur. Halen kullanılan Latin harfleri 1 Kasım 1928 tarihinde kabul edilmiştir. Bu beş alfabenin yanı sıra kısa süreli kullanılan ve ta- rihimizde pek etkisi olmayan başka alfabeler de var- dır. Soğd Alfabesi ve İbrani Alfabesi bu alfabelerden- dir. Metinde kullanılan düşünceyi geliştirme yolları nelerdir? (A)) Tanımlama - Örnekleme BKarşılaştırma - Sayısal Verilerden Yararlanma Sayısal Verilerden Yararlanma - Tanımlama DÖrnekleme - Karşılaştırma

8. Insanların okuduklarının yüzde onunu, duyduklarının yüzde yirmisini, gördüklerinin ise yüzde otuzunu ha- tırladıkları bilimsel olarak kanıtlanmıştır. (...) Farklı zekâ türlerine sahip insanlarda bu oranlar değişiklik- ler gösterebilmektedir. Yukarıdaki cümlede boş bırakılan yere hangisinin gelmesi daha uygundur? Bununla birlikte C) Bu nedenle X B) Başka bir deyişle D) Böylece X

5. Ahmet Buse, Ceyda, Demir ve Erdem isimli beş öğ- renci, beraber çalışarak dört farklı afiş hazırlamışlar- dır. Afişlerin konusu "metin türleri"dir ve her bir afişte bir metin türü anlatılmaktadır. Bu çalışma ile ilgili bili- nenler şunlardır: ● e ● ● ● Bir afişi en fazla iki kişi beraber hazırlamıştır. Her öğrenci sadece bir afişte görev almıştır. Ahmet ve Demir yaşantıların tarih belirterek gü- nü gününe anlatıldığı metin türünde bir afiş ha- zırlamıştır.nlük-Almet + Demir Örnek alınacak bir kişinin hayatının başka biri ta- rafından kronolojik sırayla anlatıldığı metin türü- nü seçen kişi Ceyda değildir.dem= =Biyograf Buse tek başına karşısındaki kişiyle konuşuyor- muş gibi yazılan bir metin türünde afiş hazırla- mıştır. - Styleşi Erdem hazırladığı afişte başka bir arkadaşı ile beraber çalışmamıştır. Buna göre aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A Ceyda'nın hazırladığı afişin konusu biyografidir. B) Buse otobiyografi ile ilgili bir afiş hazırlamamıştır. C) Demir afişte günlük türünü anlatmıştır. D) Erdem'in afişinin konusu söyleşi değildir.v 3

3. Uçuşan karlar yüzüne çarpıyordu. Soğuktan elleri buz tutmuştu. Avuçlarını birleştirip sıcak nefesiyle el- lerini, ileri geri yürüyerek de bacaklarını ısıtmaya ça- lışıyordu. İki yanı ağaçlı karla kaplı yola bakıp duru- yordu. Yarım saatten fazla olmuştu hala gelen giden yoktu. Köy yolu yine mi kapandı acaba diye düşündü. Elektrik zaten sabahtan beri kesikti, telefon da çalış- mıyordu. Kendisini ıssız bir dağın tepesinde mahsur kalmış gibi hissediyordu. Burada beklemekten başka çaresi yoktu. Belli belirsiz bir ses duydu. Bir otomobil mi, rüzgârın uğultusu mu emin olamadı. Tüm dikkati- ni o yöne verip sesin yaklaşmasını bekledi. Gitgide yaklaşan ses bir otomobil sesiydi. Beklediği misafir sonunda gelmişti. Metinde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangile- ri kullanılmıştır? A Öyküleme - Benzetme BY Açıklama - Öyküleme C) Betimleme - Öyküleme PT Betimleme - Benzetme

2. E-Ticaret Alışkanlığı Ülkemizde bir ayda en az bir e-ticaret sitesinden alışveriş yapan kişi sayısının nüfusa oranı yaklaşık %65 35-55 yaş arası %84 %65 15-55 yaş arası 35-55 yaş arasındaki kişilerde e-ticaret sitelerinden alışveriş yapanların oranı %84 %49 0) Aliştirma E-ticaret için kişi başına bir ayda harcanan süre ortalama 14 saat E-ticaret sitelerini kullananların %82'si alışverişlerini mobil uygulamalar (telefon) üzerinden yapıyor. 55-75 yaş arası D) Yolbul %22 55-75 yaş arasındaki kişilerde e-ticaret sitelerinden alışveriş yapanların oranı %22 Bu infografikten (bilgilendirici görsel) aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz? A) E-ticaret sitelerini kullananların çoğunluğu alışverişlerini telefon uygulamaları aracılığıyla yapmaktadır. BÜlkemizde e-ticaret sitelerin üzerinden alışveriş yapanlar buna günde ortalama 14 saat ayırmaktadır. C) E-ticaret siteleri aracılığıyla en fazla alışveriş yapan kişiler 35-55 yaş arasındaki kişilerdir. ✓ D) E-ticaret sitelerinden alışveriş yapanlarda en düşük oran, yaş ortalaması en yüksek olan gruptur.

4. Hayatta karşısına çıkan olay ve durumlara yaklaşım- ları göz önüne alındığında insanları iki gruba ayırabi- liriz: lyimserler ve kötümserler. Her olayın iyi sonuç- lanacağına ya da her sonucun mutlaka iyi bir yanı ol- duğuna inanan insanlar iyimserdir. İyimser insanlar hayata daha pozitif bakarlar. Her şeyi kötü yanıyla ele alan, önünde sonunda kötü bir şekilde biteceğine inanan kötümser insanlar ise hem kendileri hem de karşılarındaki kişi için hep endişelidirler. Henüz so- nuçlanmamış bir olayın sonucu hakkında yorum yap- tıklarında iyimserler için de kötümserler için de aslın- da sonuç bellidir. Biri iyi olacağına diğeri ise kötü ola- cağına çoktan inanmıştır. Bu metinle ilgili hangisi söylenemez? A Karşılaştırma cümlelerinden yararlanılmıştır. Kişisel görüş içeren ifadeler kullanılmıştır. Varlıklar arasında benzetme ilgisi kurulmuştur Bir kavramı açıklamak amacıyla tanımlama ya- pılmıştır.

← MODEL EOITIM YAYINLARI TÜRKÇECİ Etkinlik 2 A. Aşağıdaki cümlelerde yer alan zamirleri ve türle- rini ilgili yerlere yazınız. (Bir cümlede birden fazla zamir olabilir.) 1. O, buraların en saygıdeğer kişisidir. Zamir: Türü 2. Bu sabah biri gelip bütün çöpleri topladı. Zamir: Türü : 3. Yaptığımız işlerde başkalarını da düşünmeliyiz. Zamir: Türü 4. Sizin aradığınız ürün bu değil mi? Zamir: Türü: B. Yayınları

rne say ni E 9. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde geçen altı çizili söz "yarım yamalak, kusurlu, eksik" anla- mına gelmektedir? A) Yorgo, cat_pat Türkçesiyle bizi gülmekten kırıp geçiriyordu. B) Evin girişine eften püften bir iskele yapmış idare etsin diye. L C) Nalburdan aldığı ıvır zıvırları alet çantasına gelişigüzel yerleştirdi. D) Arnavutköy'ün eğri büğrü yollarında sürer- dik kaykaylarımızı. C) D 12.

14. "İyi bir eleştirmen eser karşısında tarafsız olmalı ve esere ob- jektif yaklaşabilmelidir. Ancak bu şekilde işini hakkıyla yapmış ve eserin artısını eksisini tespit edip okuyucuya doğru bilgiler vermiş olur. Ne var ki eleştirmenin de bir insan olduğunu onun da duyguları olduğunu düşündüğümüzde bu işin ne kadar zor belki de mümkün olmadığını anlarız." diyen birinin aşağıdakilerden hangisini söylemesi beklenir? (A) Eleştirmenler de insandır ve esere yaklaşırken duygula- fini tamamen yok edemeyebilirler ancak yine de tarafsız olmaya çalışmalılardır. B) Eserleri tarafsızca değerlendirmek gerekir; çünkü eleş- tirmenlikte tarafsızlık esastır. C) Eleştirmenler esere tarafsız bir şekilde yaklaşıp doğru değerlendirme yaparlarsa başarılı olurlar. D) Eleştirmenlerden eser ile ilgili objektif değerlendirmelen beklerken onların insani duygularının da işin içine karı- şabileceğini göz önünde bulundurmak gerekir.